Search

Narsisizm, büyüklenmecilik, empati eksikliği, kendi çıkarları için başkalarını kullanma ve haset gibi kavramlar ile açıklanan bir kişilik özelliğidir. Araştırmacılar son yıllarda tepkisel öfke, utanç ve güvensizlik ile belirgin kırılgan narsisizm boyutunu, büyüklenmeci narsisizm boyutundan ayrı olarak ele almaktadır. Narsisistik kırılganlık, ergen gelişiminde merkezi bir rol oynamakta; benliklerine yönelik olumsuz yorumlar aldıklarında ergenler, sosyal geri çekilme sergilemektedirler. Yapılan çalışmalar, kırılgan narsisizm ile sosyal anksiyete arasında güçlü bir benzerlik ve ilişkinin bulunduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, ergenlerde narsisizmin alt boyutları ile sosyal medya kullanımında yaşanan sosyal anksiyete arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmada kişisel bilgi formu, Beş Faktörlü Narsisizm Ölçeği (BFNÖ) Kırılgan Narsisizm Alt Ölçeği, Sosyal Medya Kullanıcıları İçin Sosyal Anksiyete Ölçeği (SMKSAÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS Statistics 22 programı kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini Özel Bağcılar Şafak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 9. sınıflarda okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucuna göre, kırılgan narsisizm ile sosyal medya kullanımında yaşanan sosyal anksiyete arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki vardır. Kırılgan narsisizmin güvensizlik, hayranlık ihtiyacı ve utanç alt boyutlarının sosyal medya kullanımında hissedilen sosyal anksiyetenin önemli yordayıcıları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular ve söz konusu bulguların ergen popülasyonu ile yapılan ruhsal çalışma alanlarına nasıl entegre edilebileceği tartışılmıştır. Narcissism is a personality trait that is explained by concepts such as grandiosity, lack of empathy, self-seeking behavior and jealousy. In recent studies, vulnerable narcissism dimension which consists of the feelings of anger, shyness and insecurity is evaluated conceptually different from the grandiose narcissism dimension. Narcissistic vulnerability seem to play a central role in adolescents’ psychosocial development. For example, adolescents exhibit social withdrawal when they receive negative comments about themselves. Studies indicate that there is a strong similarity and relationship between vulnerable narcissism and social anxiety. The aim of this study is to scrutinize the relationship between the sub-dimensions of vulnerable narcissism and social anxiety experienced during social media usage among adolescents. Personal information form, Five Factor Narcissism Scale (FFNS) and Social Anxiety Scale for Social Media Users (SAS-SMU) were used. SPSS Statistics 22 program was used for data analysis. The sample consisted of 9th grade students from Private Bağcılar Şafak Vocational and Technical Anatolian High School. The results indicated a strong relationship between vulnerable narcissism and social anxiety in adolesencent social media users. It has been concluded that sub-dimensions of vulnerable narcissism, namely insecurity, need for admiration and shame are significant predictors of social anxiety experienced during the use of social media. The findings obtained from the study and how these findings can be integrated into psychological interventions targetting adolescents are discussed.

Narcissism is a personality trait that is explained by concepts such as grandiosity, lack of empathy, self-seeking behavior and jealousy. In recent studies, vulnerable narcissism dimension which consists of the feelings of anger, shyness and insecurity is evaluated conceptually different from the grandiose narcissism dimension. Narcissistic vulnerability seem to play a central role in adolescents’ psychosocial development. For example, adolescents exhibit social withdrawal when they receive negative comments about themselves. Studies indicate that there is a strong similarity and relationship between vulnerable narcissism and social anxiety. The aim of this study is to scrutinize the relationship between the sub-dimensions of vulnerable narcissism and social anxiety experienced during social media usage among adolescents. Personal information form, Five Factor Narcissism Scale (FFNS) and Social Anxiety Scale for Social Media Users (SAS-SMU) were used. SPSS Statistics 22 program was used for data analysis. The sample consisted of 9th grade students from Private Bağcılar Şafak Vocational and Technical Anatolian High School. The results indicated a strong relationship between vulnerable narcissism and social anxiety in adolesencent socia media users. It has been concluded that sub-dimensions of vulnerable narcissism, namely insecurity, need for admiration and shame are significant predictors of social anxiety experienced during the use of social media. The findings obtained from the study and how these findings can be integrated into psychological interventions targetting adolescents are discussed., Narsisizm,kibir, empati eksikliği, başkasını çıkarları için kullanma ve haset gibikavramlar ile açıklanan bir kişilik özelliğidir. Araştırmacılar son yıllardatepkisel öfke, utanç ve güvensizlik ile belirgin kırılgan narsisizm boyutunu,büyüklenmeci narsisizm boyutundan ayrı ele almaktadır. Narsistik kırılganlık,ergen gelişiminde merkezi bir rol oynamakta; benliklerine yönelik olumsuzyorumlar aldıklarında ergenler, sosyal geri çekilme sergilemektedir. Yapılançalışmalar, kırılan narsisizm ile sosyal fobi ve sosyal anksiyete arasındagüçlü bir benzerlik ve ilişkinin bulunduğunu göstermektedir. Bu çalışmanınamacı, ergenlerde narsisizmin alt boyutları ile sosyal medya kullanımındayaşanan sosyal anksiyete arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmada kişiselbilgi formu, Beş Faktörlü Narsisizm Ölçeği (BFNÖ) Kırılgan Narsisizm Alt Ölçeği,Sosyal Medya Kullanıcıları İçin Sosyal Anksiyete Ölçeği (SMKSAÖ)kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS Statistics 22 programı kullanılmıştır.Çalışmanın örneklemini Özel Bağcılar Şafak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde9. sınıflarda okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucuna göre, kırılgannarsisizm ile sosyal medya kullanımında yaşanan sosyal anksiyete arasındapozitif yönlü güçlü bir ilişki vardır. Kırılgan narsisizmin güvensizlik,hayranlık ihtiyacı, tepkisel öfke ve utanç alt boyutları sosyal medyakullanımında hissedilen sosyal anksiyetedeki varyansın %32’sini açıklamıştır. Çalışmasonucunda elde edilen bulgular ve söz konusu bulguların ergen kliniğine nasılentegre edilebileceği tartışılmıştır.

Tez çalışmasının amacı; genel sosyal temas, sosyal medya temasını da kapsayan sosyal temas biçimleri, otoriterlik, sosyal baskınlık yönelimi, sistemi meşrulaştırma, toplumsal cinsiyetle ilgili sistemi meşrulaştırma, ilişkisel benlik, sosyal medya teması tutumu, LGBT bireylerin sosyal medya paylaşımlarına yönelik değerlendirmeleri, sosyal medya paylaşımlarıyla karşılaşma süreleri ve cinsiyet, yaş, eğitim durumu demografik değişkenleri ile homofobi puanlarının incelenmesidir. Çalışmada kişisel bilgi formu, sosyal temas formu, Sağ Kanat Otoriterlik Ölçeği, Sosyal Baskınlık Yönelimi Ölçeği, İlişkisel Benlik Ölçeği, Genel Sistemi Meşrulaştırma Ölçeği, Toplumsal Cinsiyetle İlgili Sistemi Meşrulaştırma Ölçeği ile Hudson ve Ricketts Homofobi Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde t-testi, anova, korelasyon, regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini, İstanbul'un belirli semtlerinde ikamet eden 18-50 yaş arası 250 katılımcı (137 kadın, 105 erkek, 8 kayıp veri) oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucuna göre katılımcıların cinsiyet, eğitim durumuna göre homofobi puanları farklılaşmaktadır. Yaş ile homofobi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. Katılımcıların ailede, sosyal çevrede veya sosyal medyada LGBT bireylerle tanışıklık durumunu ifade eden genel sosyal temas durumunun olup olmamasına göre ve sosyal temas biçimlerine göre homofobi puanları farklılaşmaktadır. Ailede LGBT bireylerle tanışıklık sayısı ve yakınlık düzeyi homofobi puanlarıyla anlamlı bir ilişkiye sahip değil ancak sosyal çevrede LGBT bireylerle tanışıklık sayısı ve yakınlık düzeyi pozitif yönlü anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Katılımcıların LGBT bireylerle daha önce kurdukları iletişim niteliğinin olumlu olup olmamasına göre homofobi puanları farklılaşmaktadır. Katılımcıların sosyal temas ve sosyal medya teması tutumu ile homofobi puanları arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. Katılımcıların LGBT bireylerin sosyal medya paylaşımlarına yönelik `değerler yaklaşımı` ve `olumsuz izlenim` değerlendirmeleri ile homofobi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki varken `olumlu izlenim` değerlendirmesi ve LGBT bireylerin sosyal medya paylaşımlarıyla `karşılaşma sıklığı` ile homofobi arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. Otoriterlik, sosyal baskınlık yönelimi, sistemi meşrulaştırma, sosyal temas, sosyal medya teması tutumu, değerler yaklaşımı, olumlu izlenim, LGBT bireylerin sosyal medya paylaşımlarıyla karşılaşma sıklığı; homofobiyi yordamıştır. The purpose of this study is to examine the relation between homophobia with general social contact, types of social contact including social media contact to LGBT, right-wing authoritarianism, social dominance orientation, general system justification, gender spesific system justification, the retlational-interdependent self, evaluation to LGBT's social media posts, demographic variables as age, sex, education situation. Personal data form, social contact form, Right-Wing Authoritarianism Scale, Social Dominance Scale, System Justification Scale, Gender Spesific System Justification Scale, Hudson-Ricketts Homophobia scale were used in study. T-testi, anova, corelation, regression analyse were used to anlayse data in this study. Sample of study is 250 participant (137 woman, 105 men, 8 missing data) age 18-50 from different part of İstanbul. Their points of homophobia very significantly according to results of research. There is a corelation between homophobia and age. The points of homophobia differ according to the one and one contact the individuals have with the LGBT in their social environment, family environment and social media. Acquaintance issue and closeness level to LGBT in family was not related with homophobia but acquaintance issue and closeness level to LGBT in social environment was related negatively with homophobia. Participant's homophobia differs significantly depending on the quality of the previous contact with LGBT. The relation between homophobia with social contact and social media contact to LGBT was seen negatively significant. The relation between homophobia and participant's evaluation about values approach and negative impression to LGBT's posts on social media was seen positively significant but participant's evaluation about positive approach and encounter time with LGBT's posts on social media was seen negatively significant. Authoritarianism, social dominance orientation, system justification, gender spesific system justification, social contact, social media contact, value approach, positive impression, encounter time predicted participant's homophobia. 130