Büyük bir mütefekkir, büyük bir şair, büyük bir mürşit olan Mevlâna çok yönlü, çok boyutlu bir fikir adamı olarak dikkat çeker. Mükemmel bir şekilde yetişmiş, devamlı surette mükemmel insan (insan-ı kâmil) yetiştirmenin gayretini vermiştir. Yaşadığı devirden günümüze kadar örnek yaşantısıyla, evrensel fikirleriyle insanlığa rehber olmuştur. O, içinde yaşadığı toplumun sorunlarını çok iyi tespit etmiş, yerinde ve zamanında çözümler sunmuştur. Mevlâna, insanlarla ilişkilerinde toplumun hiçbir kesimini dışlamamış, hepsini kucaklamış, kılıç, kalem ve kelâm ehlini birbirine kenetlemeye, birlik beraberlik içinde yaşamaya, kardeş olmaya çağırmıştır. Selçuklu sultanları başta olmak üzere, vezir ve emirlerle, ulema ve mutasavvıflarla sıkı dialog kurarken, toplumun diğer kesimlerini ihmal etmemiş, onlarla da ilişkilerini sürdürmüştür. Mevlâna’nın tesiri sadece yaşadığı dönemle sınırlı kalmamış, örnek yaşantısının, her dem tazeliğini koruyan fikir ve eserlerinin tesiri çok geniş bir zaman ve mekâna yayılmıştır. İnsanlık XIII. asırdan günümüze kadar büyük bir tecessüsle onu daha da yakından tanımaya, anlamaya çalışmaktadır. Mevlâna; Yunus’tan Şeyh Galib’e; İkbal’den Goethe’ye kadar birçok kalem erbabına ilham vermiş, Türk İslâm medeniyetine, Doğu ve Batı Dünyasına ışık olmuştur. Eserleri, 200’den çoğu İngilizce olmak üzere onlarca dile çevrilmiş, insanlığın bu ışıktan istifade etmesine imkân sağlanmıştır. Mevlâna’yı kendisini yetiştiren hocalarından, çağdaşları olan ulema ve mutasavvıflardan, çağlar boyunca insanlığa rehberlik eden toplum önderlerinden farklı kılan önemli sebepler vardır. Bu sebeplerin tespiti Mevlâna’nın tesir gücünün, etki alanının belirlenmesinde önemli ipuçları vermektedir