Search

The objective this study was to determine the markers related to plant height using PCR-RAPD (polymerase chain reaction-random amplified polymorphic DNA) method. As a plant material, dwarf and normal pomegranate parents and their hybrids were used in hybridization breeding and self-breeding methods located in ADU Faculty of Agriculture, Department of Horticulture. In the plant height measurements made in 2016; the height of the average, shortest, and longest plants, respectively, was in the hybridization of P. nana × P. granatum, out of 54 plants, 55 cm, 38 cm, and 79 cm; in P. nana selfing, out of 50 plants, 41 cm, 26 cm, and 57 cm; in P. granatum selfing, out of six plants 37 cm, 30 cm, and 42 cm. Female parent (P. nana) was 85 cm and male parent (P. granatum) was 339 cm. In the plant height measurements made in 2020; the height of the average, shortest, and longest plants, respectively, was in the hybridization of P. nana × P. granatum, out of 52 plants, 184 cm, 129 cm, and 250 cm; in P. nana selfing, out of 44 plants, 113 cm, 59 cm, and 154 cm; in P. granatum selfing, out of two plants 173 cm, 172 cm, and 174 cm; and female parent was 110 cm and male parent was 396 cm. DNA was extracted from the leaves of a total of 16 samples together with the parents using 2016 data. In order to test the RAPD primers, BSA was created using equal amounts of DNA of two different groups corresponding to the height of the hybrid plants. Among the 120 RAPD primers tested, the persistent bands gave polymorphisms in the bulks assessed in the further study which each individual and both parents tested for polymorphisms. The 650 bp band obtained from the OPM07 primer was not observed in the female parent, dwarf pomegranate bulk and self-pollinated dwarf plants, but that was observed in the male parent, normal height pomegranate bulk and the four normal height pomegranate hybrids. As a result of this study, OPM07-650 RAPD marker was able to determine 57% of the polymorphism in plant height characteristic in pomegranate. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Amaç: Metanol (CH3OH), çeşitli ev ve endüstriyel ajanlarda bulunan toksik bir alkoldür. CH3OH maruziyeti tedavi edilmediği takdirde son derece tehlikeli olabilir. Maruziyetler değişen derecelerde toksisiteye neden olabilir. Hasta anamnezinde belirtmese ya da tipik semptomlar görülmese de olası senaryoların farkında olunmalı böylece ayırıcı tanıda sorgulanmalıdır. Olgumuzda olduğu gibi sadece görmede azalma ve derin metabolik asidoz ile başvuran hastalarda hızlı tetkik ve tanı sonrası erken tedavi başlangıcı mortalite ve morbiditeyi azaltacaktır. Olgu: Bilinen ek hastalığı olmayan 37 yaşında erkek hasta bilinç bulanıklığı, bulantı ve kusma şikayetleri ile acil servise başvurdu. İlk arter kan gazında (AKG) artmış anyon açıklı metabolik asidoz saptandı (pH: 7,08, PCO2 : 20, BE: -23, HCO3 : 9, LAC: 3,02, Na: 137, Cl: 111). Anamnezinde son 24 saat içerisinde görme kaybı tarifleyen hastaya alkol alımı sorgulandığında 16 saat önce alkol kullanımı bildirdi. Yoğun bakım ünitesinde her iki gözde de görme kaybı olduğu izlendi. Hemodiyafiltrasyon uygulandı. Hastanın ilk HDF sonrası AKG’de PH: 7,34, PCO2 : 24,6, HCO3 : 15,7, BE: -12,6, LAC: 1,94, Na: 136, Cl: 110 olarak saptandı. Üre: 9, Kr: 1,00 idi. Etil alkol %10’luk iv çözelti infüzyonu başlandı. 10 mL/kg yükleme sonrası 1,5 mL/kg/gün idame şeklinde intravenöz infüzyon uygulandı. Etil alkol %10’luk 500 cc preperat yaklaşık 72 saat kadar intravenöz infüzyon planlandı. Tiamin 25 mg ve folik asit 50 mg 4x1 gibi replasmanlar dışında idame sıvı olarak %5 dekstroz intravenöz infüzyon başlandı. Hastanemizde çalışılamadığından CH3OH düzeyi takibi yapılamadı. Hasta günlük göz hastalıkları kliniği ile konsülte edildi. Yapılan ilk incelemede bulgular: “Sağ görme 30 cmps, sol p: Pupiller middilate, DIIR: Zayıf olmakla birlikte ++/++, sol RAPD +. Göz hareketleri serbest. Bio: Bilateral ös doğal, fundus: Sağ optik disk temporalinde sınırları silik, görülebilen alanlarda makula ve retina doğal, sol optik disk sınırları silik, görülebilen alanlarda makula ve retina doğal. İki seans HDF tedavisi sonrası 1 gr/gün pulse steroid tedavisi 5 gün boyunca devam edildi. Beş günlük YBÜ yatışı boyunca ilk 2 gün 2 seans HDF, etil alkol iv tedavisi, sonrasında pulse steroid tedavisi ve destek tedavileri devam etti. Hastanın 2. gün 2. seans HDF sonrası PH: 7,36, PCO2 : 50, HCO3 : 24, LAC: 1,35, BE: 0,6 olarak izlendi. Hastanın 3. günde AKG ve biyokimyasal parametreleri normal olarak izlendi. Görme kaybı açısından kliniği oturan hastanın göz hastalıkları hekimlerince yapılan muayenesinde görme durumu “görme sağda 30-40 cm den parmak sayma, solda ışık hissi, optik sinir sağ sol hiperemik, sınırları flu” olarak değerlendirildi. Hasta hemodinamik ve solunumsal açıdan stabil takip edildi. Laboratuvar değerlerinin tam olarak düzelmesi sonrası yatışının 4. gününde göz hastalıkları polikliniği takibi düzenlenmek üzere servise eksterne edildi. Sonuç: Uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde CH3OH zehirlenmesi ölümcül olabilir. Hasta öyküsünün net alınamadığı ya da gizlendiği bilinç bulanıklığı, bulantı, kusma, görme kaybı, artmış anyon açığı ve metabolik asidoz olan hastalarda da ayırıcı tanıda düşünülmeli ve bir an önce tedavisine başlanmalıdır. CH3OH düzeyi bakılamayan merkezlerde klinik ve laboratuvar bulguları yol gösterici olacaktır. Bu durumda tereddüt edilmeden tedaviye başlanması, geri döndürülebilir aşamada müdahale ile mortalite ve morbiditede önemli azalma sağlayacaktır. Tedavide tiamin, folik asit, %5 dekstroz, etil alkol ve fomepizol kullanılabilir. Dirençli asidoz varlığında sodyum bikarbonat tedavisi ve diyaliz uygulanmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Brucellosis is an endemic and economically important zoonotic infection in Turkey. Genetic characterization of the agents responsible for brucellosis in cattle has not been documented. The purpose of this study is to isolate and genotype Brucella spp. From aborted cattle fetuses. Brucella spp. Was isolated and identified from 37 out of 62 (59.7%) aborted cattled fetuses. Twenty seven isolates were analyzed by randomly amplified polymorphic DNA-polymerase chain reaction (RAPD-PCR) and the amplified DNA polymorphisms were compared with those of vaccine and prototypes strains of B. abortus (S19) and B. melitensis (Rev 1). The RAPD profiles of 12 (44.4%) and 15(55.6%) isolates were found to be identical to those of B. abortus S19 and B. melitensis Rev 1, respectively. These results suggest ha both Brucella spp., B. abortus and B. abortus and B. melitensis, should be considered for implementing diagnosis, control, eradication and outbreak management of bovine brucellosis in this region. [ABSTRACT FROM AUTHOR]