İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinde 17. yüzyıl sonunda ve 18. yüzyılda modern çocuk edebiyatının ortaya çıkışı, çocuk edebiyatının standartlarından biri hâline gelen çocuğa uygunluk görelik kategorisinin tezahürüyle ilişkilendirilmişti. Bu standardın etkisiyle, çocukların okuma materyallerinde kalıcı bir değişikliğe gidildi. Ancak teorisyenler ve eleştirmenlerin tarafından uzun süre göz ardı ettiği gerçek, bu standardın ortaya çıkışıyla modern çocuk edebiyatının temel bir paradoksa dayanıyor olmasıydı: Bu edebiyat, çocuğa uygunluk adına verili bir çocukluğa kendini uydurmuyor, aksine, yeni bir çocuk kitlesi inşa etmek için aslında onu görmezden geliyordu. Bu durum, modern toplumların çocukluk tasavvurlarının belirsiz karakterine kadar uzanır: Modern çocukluk kavramları, belli bir dereceye kadar ampirik psikoloji çerçevesindeki deney ve gözlemlerin bir sonucudur ancak büyük ölçüde ideolojiktir. İdeolojik inşalar olarak çocukluktaki modern kavramlar, çocukların isteklerinden çok yetişkin toplumunun ihtiyaçlarına bağımlıdır. Çocuğa uygunluk standardı, aslında tam tersi olmakla birlikte, dairesel bir akıl yürütmeden kaynaklansa da çocuk edebiyatı araştırmaları tarafından gözden kaçırılmaması gereken önemli bir kategori olmaya devam etmektedir. Bu yüzden çocuğa uygunluk ve bunun tarihsel araştırmalarda kullanımı ile ilgili bir tartışmayla başlamak istiyorum.