28 results on '"FIR"'
Search Results
2. Çeyrek ayna süzgeç bankası tasarımında Kaiser-Hamming penceresinin performansının incelenmesi
- Author
-
Nurhan Karaboğa and Bircan Kamışlıoğlu
- Subjects
fir qmf bank ,windowing ,kaiser window ,hamming window ,kaiser-hamming window ,fir ,qmf bankası ,pencereleme ,kaiser penceresi ,hamming penceresi ,kaiser-hamming penceresi ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Son yıllarda hızlı sayısal süzgeçler ve süzgeç bankalarında önemli gelişmeler olmuştur. Çoklu hıza sahip süzgeç bankalarının bir uygulaması olarak bilinen QMF (Çeyrek Ayna Süzgeç-Quadrature Mirror Filter) bankası alt bant kodlama, görüntü sıkıştırma, kelime kodlama, biyomedikal sinyal işleme ve haberleşme sistemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada; QMF bankası tasarımında istenilmeyen salınımları ortadan kaldırmak için Kaiser ve Hamming pencerelerinin kaskat bağlanması ile elde edilen pencere fonksiyonu kullanılarak tasarlanan prototip FIR (Finite Impulse Response-Sonlu dürtü tepkili) süzgeçle QMF bankası tasarımı gerçekleştirilmiştir. Farklı pencere fonksiyonları ile tasarlanan süzgeçlerde süzgecin derecesinin performansı nasıl değiştirdiği incelenmiş ve sonuçta daha yüksek durdurma bandı zayıflaması sergileyen Kaiser-Hamming penceresinin QMF bankası tasarımında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2019
3. Çeyrek ayna süzgeç bankası tasarımında Kaiser-Hamming penceresinin performansının incelenmesi
- Author
-
Bircan Kamışlıoğlu and Nurhan Karaboğa
- Subjects
FIR QMF bank ,Windowing ,Kaiser window ,Hamming window ,Kaiser-Hamming window ,FIR ,QMF bankası ,Pencereleme ,Kaiser penceresi ,Hamming penceresi ,Kaiser-Hamming penceresi ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Son yıllarda hızlı sayısal süzgeçler ve süzgeç bankalarında önemli gelişmeler olmuştur. Çoklu hıza sahip süzgeç bankalarının bir uygulaması olarak bilinen QMF (Çeyrek Ayna Süzgeç-Quadrature Mirror Filter) bankası alt bant kodlama, görüntü sıkıştırma, kelime kodlama, biyomedikal sinyal işleme ve haberleşme sistemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada; QMF bankası tasarımında istenilmeyen salınımları ortadan kaldırmak için Kaiser ve Hamming pencerelerinin kaskat bağlanması ile elde edilen pencere fonksiyonu kullanılarak tasarlanan prototip FIR (Finite Impulse Response-Sonlu dürtü tepkili) süzgeçle QMF bankası tasarımı gerçekleştirilmiştir. Farklı pencere fonksiyonları ile tasarlanan süzgeçlerde süzgecin derecesinin performansı nasıl değiştirdiği incelenmiş ve sonuçta daha yüksek durdurma bandı zayıflaması sergileyen Kaiser-Hamming penceresinin QMF bankası tasarımında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2019
4. HAVA SAHASI EGEMENLİĞİ'NDE DÖNÜŞÜM: TÜRKİYE'DE HAVA SAHASI ESNEK KULLANIMI.
- Author
-
YÜCEL, Yusuf Volkan
- Subjects
MILITARY airplanes ,SIXTEENTH century ,POLICY analysis ,TWENTIETH century ,SOVEREIGNTY ,EIGHTEENTH century - Abstract
Copyright of MEMLEKET: Politics & Administration / Siyaset Yönetim is the property of Local Governments Research, Assistance & Education Association and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
5. Devecilik Kültüründe Havut Hayrının Ritüelistik Uygulamaları.
- Author
-
Uygur, Hatice Kübra and Okca, Ayşegül Koyuncu
- Subjects
CAMELS ,LITERATURE reviews ,RELIGIOUS adherents ,FIELD research ,FIR - Abstract
Copyright of Mukaddime Journal is the property of Mukaddime Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
6. Çeyrek ayna süzgeç bankası tasarımında Kaiser-Hamming penceresinin performansının incelenmesi.
- Author
-
KAMIŞLIOĞLU, Bircan and KARABOĞA, Nurhan
- Subjects
- *
BIOMEDICAL signal processing , *DIGITAL filters (Mathematics) , *IMPULSE response , *FILTER banks , *IMAGE compression , *TELECOMMUNICATION systems , *FINITE impulse response filters - Abstract
In recent years, significant improvements have been in fast digital filters and filter banks. QMF (Quadrature Mirror Filter) bank, known as an application of multi-speed filter banks are widely used sub-band coding, image compression, word coding, biomedical signal processing and communication systems. In this study; QMF bank design is realized via a windowing method with prototype FIR (Finite Impulse Response) filter design and based on cascade bounded Kaiser and Hamming windows for eliminating undesired oscillations in QMF bank design. It has been investigated how the performance changed of the filter degree in designing filter with different window functions and at the result it is shown that Kaiser-Hamming window with lower stopband attenuation could be used in QMF bank design. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Evrimsel Algoritma Tabanlı FIR Filtre Tasarım Simülatörü.
- Author
-
Kuyu, Yigit Cagatay, Yalcin, Nedim Aktan, and Vatansever, Fahri
- Abstract
Associated with development in evolutionary computation algorithms, theirs application fields have also extended. One of these fields are design filters in electronic engineering. In this study, a simulator has been developed to be used also for educational purposes for the design of FIR filters. With user friendly simulator, parameters (type of filter, degree of filter, cut off frequency) that entered the filter can be design both evolutionary methods (genetic algorithm, differential evolution, particle swarm optimization etc.) and standard methods. The obtained comparative results can be presented to the user as both numeric (filter coefficient etc.) and graphical (response curves: amplitude, phase, unit impulse, unit step response etc., zero-pole distribution etc.). In this way, effect and productivity of parameters and methods can be clearly seen. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
8. Zonguldak-Ulus Orman İşletme Müdürlüğü Göknar, Kayın ve Karaçam Ağaç Türleri için Kütük Çapı ve Boyu ile Göğüs Çapi İlişşkisi.
- Author
-
DURKAYA, Birsen and DURKAYA, Ali
- Subjects
FIR ,BEECH ,AUSTRIAN pine ,MULTIPLE regression analysis - Abstract
Copyright of Journal of Forestry Faculty of Kastamonu University is the property of Kastamonu University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
9. FARKLI AǦAÇ TÜRLERİ VE ZIVANALI BİRLEŞTİRME BİÇİMLERİYLE OLUŞTURULAN ÇERÇEVE KONSTRÜKSİYONLU DOǦRAMALARDA DİYAGONAL YÜ...
- Author
-
Tokgöz, Hanifi, Kap, Tuncay, and Özgan, Ercan
- Subjects
JOINTS (Anatomy) ,TIMBER ,FORCE & energy ,STRETCH forming presses ,FIR ,PERISTALSIS ,PINE ,PHYSICAL fitness ,CHESTS (Furniture) - Abstract
Copyright of Teknoloji is the property of Engineering Science & Technology, an International Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2005
10. İbreli tomrukların traktörle kablo çekimi ile bölmeden çıkarılmasında birim zaman analizi
- Author
-
İlhami Turan, İsmail Şafak, Mahir Erdem, and Mehmet Eker
- Subjects
Tractor ,business.product_category ,fir ,kızılçam ,Science ,birim zaman ,karaçam ,Red pine ,Statistics ,Standart time,work study,time analysis,Turkish red pine,Black pine,Scots pine,fir ,standart time ,black pine ,göknar ,lcsh:Forestry ,i̇ş etüdü ,Unit cost ,Mathematics ,scots pine ,Measurement method ,Fen ,biology ,sarıçam ,Scots pine ,General Medicine ,biology.organism_classification ,Working time ,work study ,zaman analizi ,time analysis ,Birim Zaman,İş Etüdü,Zaman Analizi,Kızılçam,Karaçam,Sarıçam,göknar ,turkish red pine ,lcsh:SD1-669.5 ,Extraction methods ,business ,Tree species - Abstract
Odun ham maddesi üretimi birim fiyatlarının hassas şekilde hesaplanması, üretim birim zamanlarının doğruluğuna bağlıdır. Günümüzde üretim birim zamanları, iş-zaman etütleriyle elde edilen bazı değişkenlere bağlı olarak türetilmiş katsayıların kullanılmasıyla belirlenmektedir. Bu makale, bölmeden çıkarma tekniklerinden biri olan traktörle kablolu çekim işlerine ait birim zamanların belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Araştırmada kızılçam, karaçam, göknar ve sarıçam ağaç türlerinden elde edilen odun ham maddesinin traktöre bağlı kablo ile zeminde çekilerek bölmeden çıkarılması işlemi için çeşitli değişkenler dikkate alınarak iş-zaman analizleri yapılmıştır. Veriler, Adana, Bolu ve Kastamonu Orman Bölge Müdürlüklerinin programlı üretim sahalarından doğrudan zaman ölçme yöntemiyle elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, tomrukların kablo çekimi ile bölmeden çıkarılmasında; parça sayısı, kablo uzunluğu, güzergâh eğimi ve yük miktarı değişkenleri dikkate alınarak metreküp başına insan çalışma zamanı ile makine çalışma zamanı ağaç türü bazında ayrı ayrı hesaplanmıştır. Nitekim kablo uzunluğunun 100 metre, güzergâh eğiminin %50 ve çekilen parça sayısının 5 adet olduğu bir ibreli traktörle kablolu çekim işleminde metreküp başına insan çalışma zamanı 21,26 dk/100, makine çalışma zamanı 17,60 dk/100 olarak saptanmıştır., The precise calculation of the unit cost of the timber logs depends on the accuracy of unit working time in harvesting operation. Currently, the unit working time is determined by using derived coefficients depending on some variables obtained through previous time studies. This study was conducted to estimate unit time of cable skidding with agricultural tractor as one of the timber extraction methods. In this research, by taking various variables into account, time study analysis was performed on extraction of wood-raw materials obtained from Turkish red pine, black pine, fir and Scots pine tree species by using a cable attached to the tractor. The data were obtained from the programmed harvesting sites of Adana, Bolu and Kastamonu Forest Regional Directorates by implementing direct time measurement method. As a result of the research, in the extraction of logs from the harvesting units by cable skidding, human working time and machine working time per cubic meter were calculated separately on the basis of tree types by considering the variables including the number of pieces, cable length, slope of the road, and the amount of load. Besides, it was determined that average human and machine working time was respectively 21,26 and 17,60 min/100 per cubic meter under the conditions of 100 m skidding distance, 50 percent slope gradient, and 5 pieces at each shift in cable skidding for coniferous logs.
- Published
- 2018
11. Göknar (Abies bornmulleriana Mattf.) odununun hidrolik iletkenliğinin gövdenin farklı kısımlarında incelenmesi
- Author
-
Köksal, Süheyla Esin, Gündüz, Gökhan, Bartın Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı, and Orman Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Göknar ,Fir ,Ormancılık ,Forestry and Forest Engineering ,Forestry ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği - Abstract
Hidrolik iletkenlik (K, mls-1MPa-1), içinden sıvı geçen bir iletkenin, giriş ve çıkış noktaları arasındaki basınç farkının, iletken içinden belli sürede geçen sıvı miktarıyla olan oranına dayanmaktadır. Bu özellik odunun önemli fonksiyonlarından biri olup, odun örneği boyunca akış oranının (F-Debi, mls-1), akışa sebep olan basınç farkına (∆P, MPa) oranlanmasıyla elde edilmektedir. Bu çalışmada Uludağ Göknarı (Abies bornmulleriana Mattf.)'nın hidrolik iletkenlik değerleri ile anatomik özellikleri belirlenmiş ve bu özelliklerin birbiriyle olan bağlantısı irdelenmiştir. Çalışma materyali olan Uludağ Göknarı (Abies bornmulleriana Mattf.) Bolu Orman Bölge Müdürlüğü, Kale İşletme Şefliği sınırları içerisinden temin edilmiştir. Ağacı yaşı 75, uzunluğu 25 m ve çapı da 30 cm'dir. Ölçüm yapılacak örnekler kökten itibaren 0.3 m ve 1.3 m'den sonra 19.3 m'ye kadar 2'şer metre arayla alınmıştır. Örneklerin hidrolik iletkenlik değerleri kurulan test düzeneği ile tespit edilmiştir. Ayrıca alınan tüm örnekler için traheid uzunluğu, traheid genişliği, lümen genişliği, çift çeper kalınlığı, ilkbahar odunu traheid teğet ve radyal çapı, yaz odunu traheid teğet ve radyal çapı, kenarlı geçit çapı ve porus çapı ölçülmüş, bunlara ek olarak 1 mm2'deki traheid sayısı tespit edilmiştir. Hidrolik iletkenlik ölçümlerine göre iletkenliğin 0.3 m'den gövde ortasına doğru arttığı daha sonra 19.3 m'ye doğru kademeli olarak azaldığı gözlenmiştir. En yüksek iletkenlik 7.3 m'de 7.613 mls-1MPa-1x10-2 olarak tespit edilmiştir. 0.3 m'de 5,596 mls-1MPa-1 x10-2 ve 19.3 m'de 6.193 mls-1MPa-1x10-2 olarak ölçülen hidrolik iletkenliğin tüm gövde boyunca çok büyük farklılıklar oluşturmadığı saptanmıştır.Anatomik incelemeler sonucunda traheid uzunluğunun ağaç gövdesi boyunca 9.3 m'de en yüksek değere ulaştığı, bu noktadan sonra azalarak 19.3 m'de en düşük değeri verdiği tespit edilmiştir. Traheid ve lümen genişlikleri içinse, 5.3 m'ye kadar artış gösteren genişlikler 15.3 m'ye kadar belirgin bir değişiklik göstermemiştir. 15.3 m'den sonra ise tekrar azalış saptanmıştır. İlkbahar-yaz odunu traheid teğet ve radyal çapları ile çift çeper kalınlığının gövdenin en üst noktalarına kadar önemli değişiklikler yapmadığı saptanmıştır. Kenarlı geçit ve porus çaplarının 19.3 m'ye doğru azalış gösterdiği buna karşın 1 mm2'deki traheid sayısının 19.3 m'ye doğru arttığı gözlemlenmiştir. Hidrolik iletkenlik ile anatomik özelliklerin karşılaştırılması sonucu gövde boyunca benzer değişimlerin olduğu, gövde ortasına doğru her iki özelliğin de artış ve sonra yeniden azalış gösterdiği ortaya konulmuştur. For a conductor which liquid flows through, hydraulic conductance (K, mls-1MPa-1) is defined as the ratio of pressure difference at the inlet and outlet to the fluid amount passing through the conductor in unit time period. This property is one of the key functions of the wood, and is obtained by the flow rate (F-Flow, mls-1) along the wood sample divided by the pressure difference driving the flow (∆P, MPa). In this study the relationship between the anatomical features and the measured hydraulic conductance values for Uludağ Fir (Abies bornmulleriana Mattf.) were examined.The study material Uludağ Fir (Abies bornmulleriana Mattf.) was obtained within the operational limits of Kale Forestry District Office, Bolu Regional Directorate of Forestry. The 75 years old tree is 25 m tall with a diameter of 30 cm. Samples for measurements were taken 0.3 m and 1.3 m from the base and at every 2 meters past that to the top at 19.3 m. Hydraulic conductance of the samples was determined using the test set up. Furthermore, for all samples diameter, length, width, number of axial tracheid in 1 mm2, lumen width, cell wall thickness, dimension of bordered pit and pores were analyzed.The measurements indicate that the hydraulic conductance increases starting from the 0.3 m mark up to the mid-height followed by a gradual decrease up to 19.3 m. Highest conductance value was 7.613 mls-1MPa-1x10-2, measured at 7.3 m. Hydraulic conductance measured at 0.3 m and 19.3 m were 5,596 mls-1MPa-1x10-2 and 6.193 mls-1MPa-1x10-2, respectively, showing no drastic changes along the entire length of the stem. Anatomical analysis showed that the length of tracheid has reached the peak value at 9.3 m, decreasing after this point along the stem and found to be the lowest at 19.3 m. Tracheid and lumen widths increased up to 5.3 m and showed no significant changes up to 15.3 m. A decrease was found again after 15.3 m. Cell wall thickness and radial and tangential diameter of early wood and late wood don't show significant changes till the top point of stem. Diameters of bordered pits and pores were in a decreasing trend up to 19.3 m, whereas the number of tracheid in 1 mm2 was found to be increasing up to 19.3 m.A relative examination of hydraulic conductance and anatomical features shows that the changes along the stem a similar, with both properties following an increasing trend up to the mid height of the stem, followed by a decrease. 117
- Published
- 2016
12. Toros göknarında (Abies Cilicica Carr.) bazı fidan karakterleri bakımından genetik çeşitlilik
- Author
-
Dirlik, Samet, Gülcü, Süleyman, and Orman Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Fir ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Genetic variation - Abstract
Toros Göknarı'ında bazı fidecik ve fidan karakterleri bakımından genetik çeşitliliğin belirlenmesini konu alan bu çalışmada türün doğal yayılış alanlarından örneklenen 6 populasyon ve her populasyonda 25 olmak üzere toplam 150 aileye ait fidecik ve fidan karakterleri üzerinde çalışılmıştır. Denemede materyal olarak kullanılan fidecik ve fidanlar Eğirdir Orman Fidanlığı'nda polietilen tüplerde yetiştirilmiştir. Araştırma amacına uygun olarak yetiştirilen fideciklerde kotiledon sayısı, Kök boğazı çapı, Hipokotil boyu, kotiledon boyu; bir yaşlı fidanlarda ise epikotil boyu (ilk büyüme), fidan boyu, kök boğazı çapı ölçümleri yapılmıştır.Elde edilen veriler SAS istatik paket programında değerlendirilmiştir. Bu kapsamda denemeye alınan populasyonların karşılaştırılması amacıyla varyans analizi ve Duncan testi yapılmıştır. Ayrıca çalışılan karakterler bakımından birey ve aile düzeyindeki kalıtım dereceleri ile karakterler arası genetik ve fenotipik korelasyonlar tahmin edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, kotiledon sayısı hariç diğer tüm fidecik özellikleri bakımından populasyonlar arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Populasyon içi aileler arası farklılıklar ise tüm fidecik özellikleri için önemli düzeyde bulunmuştur. Bir yaşlı fidan özellikleri bakımından ise epikotil boyu dışında diğer karakterler bakımından hem populasyonlar arası hem de populasyon içi aileler arası önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışılan fidecik ve fidan özellikleri bakımından orta ve yüksek düzeyde birey ve aile kalıtım dereceleri [0,05(KB)
- Published
- 2015
13. The effect of machining properties on adhesion strength of coated fir (Abies Nordmannian asubsp. ) and beech (Fagus Orientalis Lipsk.) wood
- Author
-
Özdemir, Turgay and Kocapınar, Mutlu
- Subjects
Beech ,Surface roughness ,Fir ,Doğu Karadeniz Göknarı ,Doğu kayını ,Adhesion ,Yüzey pürüzlülüğü ,İşlenme özellikleri ,Machining properties ,Yapışma - Abstract
url: http://sutod.selcuk.edu.tr/sutod/article/view/215, Adhezyon direnci üzerine işlenme özeliklerinin etkisinin değerlendirilmesinde Doğu Karadeniz Göknarı (Abiesnordmannianasubsp.) ve Doğu Kayını (FagusorientalisLipsky.) odunları kullanılmıştır. İşlenme özellikleri olarak verniklenmeden önce kalınlık, 80 nolu ve 180 nolu zımparalar olamak üzere 3 farklı işlem seçilmiştir. Yüzey pürüzlülükleri verniklemeden önce taramalı tip yüzey pürüzlülük ölçümü ile Ra, Rz, ve Rmax değerleri ölçülmüş, istatistiksel analizler için sadece Rz değeri kullanılmıştır. Tüm örnekler selülozik vernik kullanılarak (ik kat dolgu ve tek kat son kat) verniklenmişlerdir. Verniklemeden sonar, çekme metodu ike yapışma dirençleri belirlenmiştir. Sonuçta Doğu Kayını odununun yüzey pürüzlülüğü Doğu Karadeniz Köknarı odunundan yüksek çıkmıştır. Aynı şekilde yapışma direnci Doğu kayını odununda yüksek çıkmıştır. Her iki türde de yüzey pürüzlülüğü planyalama işleminde elde edilen örneklerde yüksek çıkmış bunu sırasıyla 80 nolu zımparalama ve 180 nolu zımparalama izlemiştir. Doğu Kayını odununda planyalanmış örneklerde yapışma direnci yüksek çıkarken, Doğu Karadeniz Göknarı odununda 180 nolu zımpara ile zımparalanmış örneklerde en yüksek yapışma direnci elde edilmiştir., For the evaluation of machining properties effect on adhesion strength, the samples of fir (Abiesnordmannianasubsp.) and beech (Fagusorientalis Lipsky.) wood were used. Three different methods, planning, sanded with P80, and sanded with P180 beforecoatingwereusedfordeterminingthemachiningproperties.Surface roughness was measured using a stylus methods before coating and the parameters of surface roughness Ra, Rz, and Rmax were determined. However, only Rz were used for statistical analyses. All samples were coated with cellulosic varnish (2 primer coat and 1 top coat). After coating, the adhesion strength was assessed using a pull-off method. The results showed that surface roughness of beech wood samples was higher than that of fir. In addition, it was found that the adhesion strength was higher in beech wood samples than fir wood samples. It was determined that for both wood species, planned surface had the highest surface roughness followed by sanded with P80 and sanded with P180. While adhesion strength was the highest or planned beech wood samples, the adhesion strength was the highest for the fir wood samples sanded with P180.
- Published
- 2015
14. Ratlarda vişne (Prunus cerasus) çekiderdeği yağı, çörek otu (Nigella sativa)yağı ve toros göknarı (Abies cilicica Carr.) reçinesinin yara iyileşmesine etkileri
- Author
-
Güngör, Meltem, Belge Kurutaş, Ergül, and Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
- Subjects
Fir ,Morello cherry ,Oxidative stress ,Biyokimya ,Nigella sativa L ,Wound healing ,Plant oils ,Biochemistry ,Resin ,Rats ,Nigella - Abstract
Yara iyileşmesi; sırasıyla inflamasyon, hücre migrasyonu, anjiogenezis, geçici matrikssentezi, kollajen birikimi ve reepitelizasyonu içeren karmaşık bir süreç olup inflamatuvarhücreler, biyokimyasal medyatörler, ekstraselüler moleküller ve mikro çevredeki hücregruplarının kendi aralarındaki karmaşık etkileşimi ile oluşur. Yara iyileşmesini kısaltmak veideal skar oluşumunu sağlamak için pek çok araştırma yapılmaktadır. Alternatif tıpta yaraiyileşmesinde sık kullanılan vişne çekirdeği yağı, çörek otu yağı ve toros göknarı reçinesinin pek çok faydası olduğu bilinmektedir.Yara iyileşmesinde biyokimyasal ve histopatolojk inceleme için altışarlı sham,kontrol, vişne çekirdeği yağı, çörek otu yağı ve toros göknarı reçinesi rat grupları oluşturuldu.Bu gruplarda tam kat yara modeli oluşturularak 7. ve 14. günde alınan dokularda oksidatifstres (MDA, SOD, CAT, GPx) ve eser element (Zn, Cu, Se) parametreleri değerlendirildi.Histopatolojik inceleme de ise, akut ve kronik inflamasyon, damar proliferasyonu, yüzeyinkapanması, epitelizasyon, fibroblast aktivite artışı ve kollejende kabalaşma parametreleriyönünden incelendi. Biyokimyasal ve histopatolojik incelemeler sonunda sham ve kontrolgrupları ile tedavi grupları kıyaslandığında anlamlı farklılık bulundu (p
- Published
- 2013
15. Bartın ili Arıt yöresindeki kayın, göknar, göknar-kayın meşcerelerindeki ölü örtü ayrışması ve yıllık yaprak dökülmesinin araştırılması
- Author
-
Çakiroğlu, Kamil, Kara, Ömer, TR201488, and Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Beech ,Decomposition ,Fir ,Kayın ağacı ,Ayrışma ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Lignin ,Leaf ,İbre ,Needle ,Forest ecology ,Organic carbon ,Göknar ağacı ,Yaprak - Abstract
Bu çalışmada farklı meşcerelerdeki (kayın, göknar, göknar-kayın) yıllık ibre ve yaprak dökülmesi ile ibre ve yaprakların ayrışması araştırılmıştır. Bunun yanı sıra, incelenen meşcere tiplerine ait bazı toprak özellikleri (tekstür, pH, organik C, toplam N vb.) ve ölü örtü miktarları da belirlenmiştir. Bu amaçla, Arıt Beldesi Küredağları Milli Parkı tampon zonunda yer alan her bir meşcere tipinden 15 adet örnek alan seçilmiş ve her örnek alandan toprak örnekleri alınmıştır. Dökülen yıllık ölü örtü miktarını bulmak için her bir meşcere tipine 5 adet ölü örtü tuzağı yerleştirilmiştir. İbre ve yaprakların ayrışmasını belirlemek için her meşcere tipinden son yıla ait ibre ve yaprak örnekleri toplanmış ve her meşcere tipine 18 adet olmak üzere toplam 54 adet ayrışma torbası yerleştirilmiştir. Bu ayrışma torbaları üçer aylık periyotlar halinde 21 ay boyunca araziden toplanmıştır.Dökülen yıllık ölü örtü miktarı kayın meşceresinde 4245kg ha-1, göknar meşceresinde 2935 kg ha-1 ve göknar-kayın meşceresinde 3510 kg ha-1 olarak bulunmuştur. İbre ve yaprakların kütle azalması oranları kayın yapraklarında % 24.3, göknar ibrelerinde % 36.1 ve göknar-kayın karışımında % 27,6 olarak bulunmuştur. İbre ve yaprakların k ayrışma sabitesi değerleri kayın için -0.159, göknar için -0.254 ve göknar-kayın için -0.184 olarak bulunmuştur. Yapılan varyans analizi sonucuna göre; meşcerelere ait toprakların bazı özellikler (nem, organik C, Toz, pH, tane yoğunluğu ve Corg/Ntoplam oranı) bakımından %5 önem düzeyinde farklı olduğu belirlenmiştir.Araştırma sonuçları aynı yetişme ortamı şartlarında ibre ve yaprakların başlangıçtaki kimyasal içeriğinin (özellikle N, lignin ve lignin/N) ayrışmayı ve kütle kaybını etkileyen en önemli özellikler olduğu belirlenmiştir. Ayrıca toprakların pH değeri ayrışmayı etkileyebilir.Anahtar sözcükler: Kayın, Göknar, Göknar-Kayın, İbre, Yaprak, Ayrışma In this study, among the different stands (beech, fir, fir-beech), annual needle and leaf fall and the decomposition of these needles and leaves were investigated. Besides, some soil properties (texture, pH, organic C, total N etc.) and the litter amounts of the investigated stand types were also determined. For this purpose, from the buffer zone of the Küre Mountains National Park in the Arıt District, 15 sample plots out of each stand type were selected and soil samples were taken from those plots. For the determination of the annual litter fall, five litter traps were located in each stand type. For the analysis of the needle and leaf decomposition, needle and leaf samples of the last year were collected from the each stand type. 18 litter bags for each stand, totally 54 litter bags were placed in the field. These litter bags were taken from the field at the end of each 3 months period along the 21 months total research time.Annual litter fall are 4245 kg ha-1, 2935 kg ha-1 and 3510 kg ha-1, in the beech, fir and fir-beech stands respectively. Remaining percentage of initial mass are 24.3%, 36.1% and 27.6% in the beech, fir and fir-beech stands respectively. The decomposition constant, ?k? values of needles and leaves are -0.159, -0.254 and -0.184 in the beech, fir and fir-beech stands respectively. According to variance analysis results, the soils of the stands differ about 5% at significance level from the point of some properties (moisture, organic C, silt, pH, grain density and Corg/Ntotal ratio).According to the results of the study, in the similar habitat conditions, the initial chemical composition of the needle and leaves (especially N, lignin and lignin/N) is the most significant factor which influences the decomposition and mass reduction. Also, the pH of soils value possibly affects the decomposition.Key Words: Beech, Fir, Fir-Beech, Needle, Leaf, Decomposition 100
- Published
- 2011
16. Thermowood yöntemiyle ısıl işlem uygulanmış göknar ve kayın odunlarının fiziksel ve mekanik özellikleri
- Author
-
Sefil, Yusuf, Şahin Kol, Hamiyet, and Mobilya ve Dekorasyon Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Beech family ,Fir ,Wood Products ,Forestry and Forest Engineering ,Ağaç İşleri ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği - Abstract
Bu çalışmada, ThermoWood yöntemiyle ısıl işlem uygulanan Doğu kayını ve Uludağ göknarı odunlarının fiziksel ve mekanik özellikleri incelenmiştir. Bu iki ağaç türü beş farklı sıcaklıkta (170, 180, 190, 200 ve 212 °C) ve iki saat süreyle ThermoWood yöntemiyle ısıl işleme tabi tutulmuştur. Bir kontrol grubu oluşturulmuş ve tüm sıcaklıklarda ısıl işlem görmüş örnekler bu kontrol grubuyla kıyaslanmıştır.Isıl işleme tabi tutulan test örneklerinde fiziksel özelliklerden; hava kurusu yoğunluk, denge rutubet miktarı, teğet genişleme, radyal, teğet ve hacimsel boyutsal değişim, ısı iletkenliği, aşınma direnci ve toplam renk değişimi değerleri, mekanik özelliklerden; eğilme direnci, eğilmede elastikiyet modülü ve liflere paralele basınç direnci değerleri belirlenmiştir ve kontrole göre değişim oranları hesaplanmıştır.Sonuç olarak; sıcaklığa bağlı olarak ağırlık kaybı artmıştır. Isıl işlem uygulamasının fiziksel özellikler üzerindeki etkisinin genel olarak olumlu yönde olduğu gözlenmiştir. Isıl işlem sıcaklığının artmasıyla birlikte denge rutubet miktarı azalmış, boyutsal stabilizasyon önemli oranda artmış, odunların ısı yalıtkanlık değerleri artmış, toplam renk homojen bir şekilde koyulaşmıştır. Mekanik özelliklerden eğilme direncinde ısıl işlem sıcaklığının artmasına paralel olarak düşüş gözlenmiş, elastikiyet modülünde çok az bir artış gözlenmiş ve liflere parelel basınç direnci artış göstermiştir. Aşınma direncinde ise ısıl işlem sıcaklığının artmasına paralel olarak önemli oranlarda düşüş gözlenmiştir. Ayrıca ısıl işlem sıcaklığının odun türleri üzerine etkisi incelendiğinde kayın odunu özelliklerinin göknar odunu özelliklerine göre daha yüksek oranlarda değişim gösterdiği gözlenmiştir. In this study, the physical and mechanical properties of fir and beech wood species heat-treated using Thermowood process were investigated. The wood species were heat-treated at temperatures 170 °C, 180 °C, 190 °C and 212 °C for 2 h with ThermoWood method. The physical and mechanical properties of the heat-treated samples were measured and compared with those of unheated samples.As physical properties; mass loss, oven-dry and air-dry density, equilibrium moisture content (EMC), dimensional stability (ASE) in radial and tangential directions, thermal conductivity (TC) and total colour changes, as mechanical properties; compression strength parallel to the grain (CS), static bending (MOR), modulus of elasticity in bending (MOE) and abrasion resistance (AR) were determined.The results show that increasing temperatures resulted more weight loss on the heat-treated samples than control samples. The effects of heat treatment on physical properties of samples in regard to equilibrium moisture content, dimensional stability and colour changes were found satisfactory. Considering all heat-treating temperatures, generally by increasing heat-treatment temperature, the thermal conductivity of wood decreased. The heat treatment method clearly decreased the static bending and abrasion resistance. However, a small increase was observed for compression strength and modulus of elasticity values of heat treated wood species. In addition, the changes in the mechanical and physical properties studied in beech were larger than that of fir. 112
- Published
- 2010
17. Bazı odunların çivi ve vida tutma direnci üzerine ısıl işlem uygulamasının etkisi
- Author
-
Baltaci, Sedat, Akyıldız, Mehmet Hakan, and Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Scoth pine ,Beech ,Fir ,Populus ,Forestry and Forest Engineering ,Wood screw ,Nail screw ,Screws ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Heat treatment - Abstract
Bu çalışmada amaç, Sarıçam (Pinus sylvetris L.), Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky.), Uludağ göknarı (Abies bornmülleriana Mattf.) ve Kanada kavağı (Populus canadensis (Populus nigra x Populus deltoides)) odunlarına ısıl işlem uygulanmasının odunların çivi ve vida tutma direnci üzerine etkisi araştırılarak, optimum uygulama şartlarının belirlenmesidir. Bu amaçla, odun örneklerine üç farklı sıcaklık (120, 160, 200ºC) ve 2 farklı süre (2 ve 6 saat)'de azot gazı ortamında ısıl işlem uygulandıktan sonra denge rutubetine getirilen örneklere standartlar çerçevesinde çivi ve vida uygulanarak, çivi ve vida tutma dirençleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar kontrol örneklerinin çivi ve vida tutma direnç değerleri ile karşılaştırılarak optimum ısıl işlem uygulama şartları belirlenmiştir.Sonuç olarak, yapraklı türlerden Doğu kayını en yüksek çivi tutma direnci gösterirken; hem Kanada kavağı hem de iğne yapraklı türler daha düşük çivi tutma direnç değerleri göstermiştir. En düşük çivi tutma direnci değeri Uludağ göknarında elde edilmiştir. En yüksek çivi tutma direnci ısıl işlem sıcaklığına göre 120ºC'de ve ısıl işlem süresine göre 6 saatte elde edilmiştir. En düşük çivi tutma direncinin ise kontrol örneklerinde elde edildiği görülmüştür. Örnek kesitlerinden radyal kesitin en büyük direnç değerini verdiği, onu yaklaşık değerlerle teğet kesitin izlediği, enine kesitin ise en düşük direnç değerini verdiği görülmüştür.Vida tutma direncinde elde edilen değerlere göre ağaç türlerinden Doğu kayını en yüksek vida tutma direncini vermektedir. En düşük vida tutma direnci ise Uludağ göknarında elde edilmiştir. Yapraklı ağaçlar iğne yapraklı ağaçlardan daha yüksek vida tutma direncine sahiptir. Isıl işlem koşullarına göre, ısıl işlem görmemiş örneklerin vida tutma direnci en yüksek, 200ºC'de ısıl işlem görmüş örneklerin vida tutma direnci en düşüktür. Isıl işlem sıcaklığı ile vida tutma direnci ters orantılı olarak değişmektedir. Isıl işlem süresinin vida tutma direncinde fazla etkili olmadığı tespit edilmiştir. Örnek kesiti bakımında vida tutma direncinin de çivi tutma direncinde olduğu gibi en iyi radyal kesitte olduğu, bunu az farkla teğet kesitin izlediği, en düşük değerin ise enine kesitte olduğu saptanmıştır. The aim of this study, Scotch pine (Pinus sylvestris L.), Oriental beech (Fagus orientalis Lipsky.), Uludağ fir (Abies bornmülleriana Mattf.) and Carolina poplar (Populus canadensis (Populus nigra x Populus deltoides)) woods at three different temperatures (120, 160, 200ºC), at two different duration (2 ve 6 hour) and at inert (nitrojen) environmet heat treatment to be applied afterwards determined will nail and screw withdrawal resistance.As a result, nail withdrawal resistance values of oriental beech were found higher than the others species. The least nail withdrawal resistance values were found in the Uludağ fir. According to the temperature of heat treatment, nail withdrawal resistance values of 120ºC heat treated samples were found higher. According to the duration of heat treatment, the highest nail withdrawal resistance values were found in the 6 hours heat treated. The least nail withdrawal resistance values were found in the control samples. Nail withdrawal resistance values of radial surface were found higher than the others. The least nail withdrawal resistance values were found in the cutting ends.According to the values obtained in screw withdrawal resistance, screw withdrawal resistance values of oriental beech were found higher than the others species. Screw withdrawal resistance values of hardwood were found higher than the softwood species. According to the condition of heat treatment, screw withdrawal resistance values of control samples were found higher, the least screw withdrawal resistance values were found in the 200ºC heat treated samples. Heat treatment temperature with screw withdrawal resistance is inversely proportional. Duration of heat treatment at screw withdrawal resistance were not more effective. Screw withdrawal resistance values of radial surface were found higher than the others and the least withdrawal resistance values were found in the cutting ends as in nail withdrawal resistance. 125
- Published
- 2010
18. Arıt yöresindeki kayın, göknar, göknar-kayın meşcerelerinin yaprak alan indeksi, ölü örtü ve bazı toprak özelliklerinin incelenmesi
- Author
-
Şentürk, Mahmut, Kara, Ömer, and Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Beech ,Soil ,Fir ,Ecology ,Kayın ağacı ,Yaprak alan indeksi ,Leaf area index ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Göknar ağacı ,Toprak - Abstract
Yaprak alan indeksi (YAİ), fotosentez, intersepsiyon, evapotranspirasyon ve kirleticilerin depolanması gibi çok farklı süreçleri kontrol etmektedir. Yaprak alan indeksi, güneş ışınlarını bitkisel biyokütleye çeviren aktif yaprak yüzey alanının doğrudan bir ölçüsüdür. Bu nedenle YAİ önemli bir ekosistem karakteristiğidir ve bir çok karasal ekosistemde, verimlilik ile sıkı ilişki içerisindedir.Bu çalışmada, yarıküresel fotoğraflar yardımıyla farklı meşcerelerdeki (kayın, göknar ve göknar-kayın) yaprak alan indeksi değerleri araştırılmıştır. Bunun yanı sıra, incelenen meşcere tiplerine ait bazı toprak özellikleri (tekstür, pH, organik C, toplam N vb.) ve ölü örtü miktarları da belirlenmiştir. Bu amaçla, Arıt Beldesi Küredağları Milli Parkı tampon zonunda yer alan her bir meşcere tipinden 15 adet örnek alan seçilmiş ve her örnek alandan toprak ve ölü örtü örnekleri alınmıştır. Ayrıca balık gözü takılı fotoğraf makinesi ile toplam 90 adet fotoğraf çekilmiştir.Yaprak alan indeksi değerleri; kayın meşceresinde 3.36 m2 m-2, göknar meşceresinde 2.94 m2 m-2 ve göknar-kayın meşceresinde 3.96 m2 m-2 bulunmuştur. Yapılan varyans analizi sonucuna göre; meşcerelerin yaprak alan indeksi değerleri istatistiksel olarak anlamlı oranda (P
- Published
- 2009
19. FBGA platformu kullanılarak dijital filtre tasarımının gerçekleştirilmesi
- Author
-
Savaş, Murat Fatih, Yardımcı Doçent Doktor İbrahim Eskiyurt, and Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Elektronik ve Bilgisayar Eğitimi Anabilim Dalı, Elektronik Bilim Dalı
- Subjects
FIR ,Dijital filtre ,VHDL ,FPGA - Abstract
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. ÖZET Anahtar Kelimeler: FPGA, VHDL, Dijital Filtre, FIR, IIR, Sabit nokta, Pencere, Doğrusal Faz, Rectangular, D2-SB. Filtrelemedeki amaç sinyalde istenmeyen gürültüleri yok etmektir. Şu anda kullandığımız elektronik cihazların hemen hemen hepsinde yer alan dijital filtre devreleri sistemin ihtiyacına göre tasarlanırlar. Filtre tasarımı yapılmadan önce gerekli parametreler göz önüne alınarak hangi filtre yapısının ihtiyaçlarımızı karşılayabileceği değerlendirilir. Dijital filtrelerde genel olarak kullanılan iki yapı FIR ve IIR filtrelerin bir birine göre bir çok avantaj ve dezavantajları vardır. FIR filtreler daha çok doğrusal faz istenilen uygulamalarda örneğin ses ve görüntü sitemlerinde kullanılırlarken IIR filtreler ise hızlı işlem gerektiren uygulamalarda kullanılırlar. Filtrelemede giriş dizisiyle sabit katsayılar çarpılarak vuru cevabı oluşturulur. Bu işlemde saylann ifade edilmesinde çeşitli aritmetiksel ifade kullanılır. Alan Programlanabilir Kapı Dizileri veya FPGAler tasarımcılara performans ve esneklikte yeni imkanlar sağladılar. Kullanıcı programlanabilirliğinin yüksek entegrasyon ile kullanıcılara çabuk geliştirilebilir dizayn alternatifleri sunarlar. FPGAler, dijital sinyal işleme ve genel amaçlı hesaplamalarda başarılı bir şekilde kullanılmakta ve FPGAler ulaştıkları saat hızından dolayı DSP çipsetlerinin yerlerini almaktadırlar. Bu çalışmada programlanabilir alçak geçiren bir FIR filtrenin FPGA yapılan ile gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Tasarım için bazı kriterler göz önüne alınmış ve pencere dikdörtgen fonksiyonu kullanılarak filtreleme işlemi gerçekleştirilmiştir. Sistemde sayısal gösterimler sabit nokta aritmetiği kullanılarak ifade edilmiş ve tasarımda donanım tanımlama dili olan VHDL programlama dili kullanılarak FPGA tümleşik devresine entegre edilmiştir. Çalışmanın geliştirilmesi ve gözlenmesi için üzerinde Xilinx Spartan-II FPGA bulunan Digilent D2-SB deney seti kullanılmıştır. Giriş dizisi olarak DI04 I/O üzerinde bulunan anahtarlar kullanılarak elde edilen değerler ledlerde gözlenmiştir. XI REALIZATION OF THE DIGITAL FILTER DESIGN BY USING FPGA PLATFORM SUMMARY Keywords; FPGA, VHDL, Digital Filter, FIR, IIR, Fixed-Point, Window, Linear Phase, Rectangular, The main aim filtering is to get rid of the unwanted noise in the signal. All digital filter devices, which used in the every electronic systems, is designed according to the system needs. Before designing the filter, what type of filter can meet our needs is assessed by taking the necessary parameters into consideration. There are mainly two types of filters which are implemented in the digital filters;these are FIR and IIR, and these filters have advantages and disadvantages over another. FIR filters are used in the applications which requred the linear phase, for example while the FIR filters are used in sound and image systems, IIR filters are used in the applications which required quick operation. Constant coefficients are multiplied with input array to obtain impulse response.Various aritmatic expression are used in expressing the number in this application. Field Programmable Gate Arrays or FPGAs make the designer possibilities from the performance and flexibility point of wiew. High integration in user programming persent the user design alternatives which can developed quickly. FPGA' s are used in digital signal processing and calculations with common target successfully, so FPGAs took DSP chipset's place because of clock time. In our works the programmable lowpass FIR filter is aimed to implement with FPGA. Some criters are considered for design and filter operation has been implemented by using windows rectangular function. Numbers have been expressed being used fixed point aritmatic and VHDL, hardware description language, entegres into FPGA' s chipset. Digilent D2-SB experiment set is used on Xilinx Spartan-II FPGA to describe and improve our works. Keys on DI04 I/O as input array are used. At the end appeared results have been observed with leds. XII
- Published
- 2005
20. Ahşap yapı elemanlarında farklı boy birleştirmelerinin çekme mukavemetlerinin araştırılması
- Author
-
Yeşilkaya, Erdal, Tokgöz, Hanifi, and Diğer
- Subjects
Scoth pine ,Wooden ,Fir ,Building elements ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,Polyvinyl alcohol ,Tensile strength - Abstract
AHŞAP YAPI ELEMENLARINDA FARKLI BOY BİRLEŞTİRMELERİNİN ÇEKME MUKAVEMETLERİNİN ARAŞTIRILMASI ( Yüksek Lisans Tezi ) ERDAL YEŞİLKAYA GAZİ ÜNİVERSTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AĞUSTOS 2002 ÖZET Bu çalışmanın amacı, ahşap yapılarda kullanılan ( sarıçam, göknar, ardıç) ahşap malzemelerle yapılan değişik boy birleştirmelerin çekme mukavemetlerini belirlemektir. Numunelerin birleştirilmesinde polivinilasetat (PVA) yapıştırıcısı kullanılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.En iyi sonucu bindirmeli boy birleştirme vermiştir. Yapım olarak da en kolay yapılan boy birleşimde bindirmeli boy birleşimdir. Boy birleştirme türlerinden bindirme boy birleştirme tercih edilebilir. Birleştirme türlerinde en iyi performansı sarıçam vermiştir. Ağaç türlerinden de sarıçam tercih edilebilir. Bilim kodu Anahtar Kelimeler : PVA,Ahşap,boy birleştirmeler.yapı kerestesi ( göknar.ardıç.sarıçam ) Sayfa adedi : 53 Tez Yöneticisi : Yrd.Doç.Dr.Hanifi TOKGÖZ AN INVERTIGATION ON THE TENSILE STREGTH OF THE DIFFERENT LENGTHS OF JOINTS AT THE WOODEN CONSTRUCTION ELEMENTS ( M. Sc. Thesis ) ERDAL YEŞİLKAYA GAZI UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY August-2002 ABSTRACT This study made for the research of different legent joiins of wood used in building as populus, white pine, juniper and scotch pine mi. For gluing purposes, polivinilasetat (PVA) glue was used. Best results were obtained from half-lap joint according to experiment. Half-lap goint is also easy to produce. Best performance was optoined from scotch pine wood, so scotch pine can be preferred. Science code : Key Words : PVA, wood, scotch pine,white pine, juniper. Number of page : 53 Advisor : Assist.Prof.Dr. Hanifi TOKGÖZ 53
- Published
- 2002
21. Ağaçişleri endüstrisinde kullanılan önemli bazı yerli ağaç türleri odunlarının yapışma özelliklerinin tespiti üzerine araştırmalar
- Author
-
Balkiz, Özgür Deniz, Aslan, Salih, and Diğer
- Subjects
Fir ,Surface roughness ,Physical properties ,Wood Products ,Oak ,Adhesion ,Shear ,Ağaç İşleri ,Trees - Abstract
IV ÖZET Sapsız meşe (Quercus petrea Matt. Lieb. ), Uludağ Göknan (Abies bornmüllerlana Mattf.), Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky) ve Sarıçam (Pinııs silvestris L.) ağacından elde edilen örneklerin yapışma özelliklerinin belirlenmesini amaçlayan bu çalışmada, üç farklı yapıştırma yüzeyi (daire, kalınlık, zımpara), iki farklı tutkal (PVA, PL), iki farklı pres basıncı (3 kg/cm - 6 kg/cm ), ve iki farklı kesit yüzeyi (radyal - teğet) oluşturularak liflere paralel makaslama deneyleri gerçekleştirilmiştir. Her bir ağaç türü için yukarıda belirtilen faktörlerin etkilerinin istatistiksel olarak incelenmesinin yanı sıra toplam veri olarak hangi ağaç türünün liflere paralel makaslama direncinin yüksek olduğu ve deney sonunda kopan odun lifi yüzdeleri de tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmada 80 kum zımparayla zımparalanmış, 3 bıçaklı kalınlık makinesiyle rendelenmiş ve daire testereden geçirilmiş ağaç yüzeylerinin yüzey pürüzlülük ölçümü de yapılmıştır. Her bir ağaç türünün hava kurusu ve tam kuru özgül ağırlıkları, hücre çeperi yoğunluğu ve boşluk hacmi ile hacim yoğunluk değerleri tespit edilmiştir. Testler sonucunda elde edilen bazı önemli veriler aşağıdaki çizelgede verilmiştir. ABSTRACT In this study, it was aimed to specify the bonding properties of the samples gained from the tree types of Quercus petrea Matt. Lieb. Abies bornmülleriana Mattf., Fagus orientalis Lipsky, Pinus silvestris L. and to reach this object three different stick surfaces (rotary saw, parallel planing saw, emery), two different type of adhesives (PVA, PL), two different press-pressure (3kg/cm2 - 6kg/cm2) and two different section surfaces (radial - tangential) was obtained to performed shearing strength experiments parallel to the fibers. Besides the statistical analyze of the effects of the above mentioned factors for every single tree-type, which tree has the highest shearing strength and the broke out percentage of wood fibers at the and of the tests was found out as a total data. Moreover, in this study the surface roughness measurements of tree surfaces which was let to pass from a rotary saw, planned with a 3 cutter headed parallel planning saw and sandpaper with a 80 grade emery, was made. Airdried and ovendried densities of every tree type was found out. And also void volume, cell membrane intensity and volume intensity was obtained. According to these tests, some important datas are tabulated below. 137
- Published
- 2000
22. Çevre konstrüksiyonlu kapılarda ağaç türü ve birleşme çeşidinin diyagonal yüklere etkisinin belirlenmesi
- Author
-
Kap, Tuncay, Kap, Tuncay, and Diğer
- Subjects
Fir ,Chestnut ,Corner joints ,Timber ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,Trees - Abstract
ÇERÇEVE KONSTRÜKSİYONLU KAPILARDA AĞAÇ TÜRÜ VE BİRLEŞME ÇEŞİDİNİN DİYAGONAL YÜKLERE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ TUNCAY KAP GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAYIS 1999 ÖZET Yapılan bu çalışmada; kapı köşe birleştirmelerinin çekme ve basma dayanımları araştırılmıştır. Deneylerde dört farklı ağaç türü (çam, göknar, kestane, sedir) kullanılmıştır. Kullanılan deney numunelerinde nem oranı yaklaşık olarak %12 civarındadır. Elde edilen sonuçlara 320 adet çekme ve basma deneyinden sonra ulaşılmıştır. Numunelerin birleştirilmesinde tutkal olarak polivinilasetat (PVA) kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar göz önüne alınarak kapı çerçevesi için uygun olan ağaç türü belirlenmeye çalışılmıştır. Diğer taraftan yapılan testlerden elde edilen sonuçlardan yola çıkarak en iyi birleştirme türü testlerle belirlenmeye çalışılmıştır. Bilim kodu: 225 10 01 Anahtar kelimeler: köşe birleştirmeler, zıvanalı Yapı kerestesi: Göknar, sedir, s. çam, kestane. Tez yöneticisi: Yrd. Doc. Dr. Hanifi TOKGÖZ Sayfa sayısı: 57 THE EFFECT OF WOOD KINDS AND CONSTICTION ON DIAGONAL LOADS IN THE FRAME CONSRUCTED DOORS (M. Sc. Thesis) TUNCAY KAP GAZİ ÜNİVERSTY INSTUTE OF SCİENCE June 1999 ABSTRACT In this study, tensile and strength of comer construction of the doors hand been the researched. In the experients four different wood kinds had been used. The moisture proportion of the experiment speciments which used in experiments is about %12. Result of investigetion ome out after 320 tensile and strength applications. In construction of the speciments polivinilasetat had been used as glue. When the results had taken in consideration, the kind of the material which would be convenient for the door frame had been investigated. In the wiew of the construction the type which is best for strength had been fasted. Science Code: 225 10 01 Key Words: End joining, rowssahre, timber used in construction, pine, carrion, chestnut, cedar. Number of Pages: 57 Thesis Advisor: Asst. Assoc. Prof. Dr. Hanifi Tokgöz 46
- Published
- 1999
23. Türkiye Abies (göknar) miller türleri üzerinde biyosistematik araştırmalar
- Author
-
Bağci, Eyüp, Babaç, M. Tekin, and Biyoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Chemotaxonomy ,Fir ,Essential oils ,Biology ,Biyoloji ,Biosystematic - Abstract
ÖZET (Doktora Tezi) TÜRKİYE ABİES (GÖKNAR) MİLLER TÜRLERİ ÜZERİNDE BİYOSİSTEMATİK ARAŞTIRMALAR Eyüp BAĞCI ıs r.*> Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı 1998, Sayfa: 155 Türkiye' de doğal yayılış gösteren Abies Miller taksonlan genelde 2 türe ait 5 alttür (Abies nordmanniana subsp. nordmanniana, A. nordmanniana subsp. bornmiielleriana, A. nordmanniana subsp. eqvi - trojani, A. cilicica subsp. cilicica, A. cilicica subsp. isauricd) içerirler. Bu alttürlerin taksonomik sınırlamaları genelde coğrafik yayılışlarına göre yapılmaktdır. Bu alttürlerin taksonomik sınırlarının belirlenmesi ve alttürler arasında var olan doğal varyasyonun ortaya konulabilmesi amacıyla bazı iç ve dış morfolojik karakterler ile uçucu yağ bileşenleri istatistiksel (Varyans Analizi (Anova), Varyasyon Katsayısı) ve sayısal taksonomik (Temel Bileşenler, Kümeleme) Analizlere tabi tutulmuştur. Bu amaçla, toplam20 populasyondan alman yapraklı dal ucu örnekleri, uçucu yağ bileşenlerinin GC. ile analizinde ve ibre yapraklan da morfometrik analizler için kullanılmıştır. Morfolojik ve kimyasal analiz sonuçlan, Abies alttürlerinde populasyon içi ve populasyonlar arasındaki varyasyonun fazla olduğunu göstermiştir. Uçucu yağ bileşenlerinin alttürler arasında kalitatif olarak aynı, kantitatif olarak ise alttürler ve populasyonlar arasında değiştiği saptanmıştır. Uygulanan modern taksonomik yöntemler, Abies taksonlannm morfolojik ve kimyasal olarak biribirine çok benzer olduklarını göstermiştir. Bununla beraber bazı morfolojik ve kimyasal karakterlerin Abies ' lerin sınıflamasında güvenilir olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir. ANAHTAR KELİMELER: Abies, Göknar, Biyosistematik, Uçucu yağlar, Kemotaksonomi. SUMMARY (Ph D. Thesis) BIOSYSTEMATIC INVESTIGATIONS ON THE TURKEY ABIES (FIR) MILLER SPECIES Eyüp BA?CI Fırat University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Biology 1998, Page : 155 The naturally distrubited Abies (Fir) Miller taxa comprise five subspecies belonging two species {A. nordmanniana subsp. nordmanniana, A. nordmanniana subsp. bornmüelleriana, A. nordmanniana subsp. equi - trojani, A. cilicica subsp. cilicica, A. cilicica subsp. isaurica) in Turkey. In general, taxonomic limitation of these subspecies is made according to their geographic distrubition. Some of the external and internal morphological and essential oil components of these subspecies, statistically (The Analysis of variance (Anova), Variation Coefficient) and numerically (Principle Components, Cluster Analysis) were studied to determine taxonomic limits and to state the natural variation present among these subspecies. To fulfill the above requirement, twigs with needle specimens obtained from totally 20 populations were used for the analysis of essential oil components with GC. And needles also used for morphometric analysis. The result of morphological and chemical analysis showed that there is both intra and inter population variation in higher amount in these subspecies. It is determined that the major essential oil components were the same qualitatively among these subspecies and varied quantitatively among subspecies and populations. The modern taxonomic techniques applied showed that the studied taxa were very similar to each other both morphologically and chemically. However it is determined that some morphological and chemical characters will be used sufficiently in the classification of Abies species. KEY WORDS: Abies, Fir, Biosystematics, Essential Oil, Chemotaxonomy. 155
- Published
- 1998
24. Türkeli Orman İşletmesi Kazköy yöresinde kayın-göknar karışık meşcerelerinin yayılışı ve bazı silvikültürel özellikleri
- Author
-
Güner, M. Mustafa, Demirci, Ali, and Orman Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Beech ,Fir ,Türkeli Forest Enterprise ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Silviculture ,Stands - Abstract
Bu çalışma kapsamında Sinop İli Türkeli ilçesi Kazköy yöresindeki Uludağ Göknan - Doğu Kayını karışık meşcereleri gezilmiş olup, bu meşcerelerde yapılan ölçme, gözlem ve tespitler değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelere göre elde edilen bulgular ve varılan sonuçlar aşağıya çıkarılmıştır. Meşcerelerde aynı yaşta sayılan Uludağ Göknarları ve Doğu Kayınlarından hemen hemen her yerde Doğu Kayınlarının çok farklı bir boy üstünlüğüne sahip olduğu, bu türlerin aynı boyda olmaları halinde ise Uludağ Göknarlarının farklı bir yaş üstünlüğüne sahip olduğu görülmüştür. Doğu Kayım hakimiyetindeki meşcerelerde Uludağ Göknan, karışımdaki oram ölçüsünde gruplar halinde Siper Vaziyeti ile gençleştirilmelidir. Göknar gençliğine 8-10 yıllık bir yaş ve boy üstünlüğü sağlandıktan sonra Doğu kayım tüm alanda Büyük alan Siper Vaziyeti ile gençleştirilmelidir. Uludağ Göknarının hakim olduğu ya da her iki türün eşit oranda bulunduğu meşcerelerde iki türü aynı zamanda aynı alan üzerinde getirmek yerine farklı en küçük alanlar üzerinde getirmek gerekmektedir. Bu durumda da yine Siper Vaziyetleri kullanılacaktır. Bozuk Uludağ Göknarı - Doğu Kayını karışık meşcerelerinde tohum ağaçlan yetersiz olduğundan ya da hiç bulunmadığından dolayı gençleştirme dikim ile yapılmalıdır. Kayırım ve Göknarın yüksek rakımlarda açık alanlara dikilmesinden kaçınılmalıdır. Çünkü dondan zarar görmektedir. Bu durumda da dikimleri meşcere siperinde yapmak gerekir. Anahtar Kelimeler: Meşcere, Siper Vaziyeti, Grup, Büyük Alan Siper Vaziyeti, Gençleştirme, Tohum Ağacı, Dikim. In the present study is visited the mixed stands of Picea orientalis and Fagus orientalis of Sinop city Türkeli town Kazköy The required data were collected from the experimental plots. The findings were as follws: Fagus orientalis trees were definitely taller than Abies nordmanniana subsp. bornmülleriana trees practically of the same age. Whenever both species were of the similar height Abies nordmanniana subsp. bornmülleriana trees were much older. In mixed stands where Fagus orientalis was dominant the natural regeneration of the Abies nordmanniana subsp. bornmülleriana should be realized under shelter on the groups. Moreover, Abies nordmanniana subsp. bornmülleriana seedlings should be given 8-10 years of age and height priority to Fagus orientalis that was allowed to generate. In mixed stands where Abies nordmanniana subsp. bornmülleriana was dominant or two species were of nearly equal ratio, these two species should not be regenerated on the same land inthe same year. They should be regenerated on different lands in accordance with the mixture ratio. İn that case shelter wood systems should also be used. In degraded mixed stands artifial regeneration should be prefered due to the lack or insufficent number of seed trees Fagus orientalis were susceptiple to frost and in high altitudes. Key Words: Stand, Shelterwood system, Group, Large area shelterwood system, Reproduction, Seed tree, Planting. VII 95
- Published
- 1997
25. Hendek fidanlığında yetiştirilen kayın, karaçam, sarıçam ve göknar fidanlarında temel morfolojik özelliklerinin belirlenmesi
- Author
-
Selek Karadeniz, Nuray, Demirci, Ali, and Orman Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Scoth pine ,Beech ,Fir ,Saplings ,Hendek Forest Nursery ,Forestry and Forest Engineering ,Black pine ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği - Abstract
Hendek Fidanlığında, Kasım 1993 tarihinde sökümü yapılan, değişik orijin ve yaşlı Kayın, Karaçam, Sarıçam ve Göknar fidanlarında bazı morfolojik özellikler belirlenmiş, elde edilen verilerden yararlanılarak, fidanların boy ve kalite sınıflaması yapılmıştır. Aynı türün değişik orijinlerinin fidanlıktaki gelişimi incelenmiş ve diğerlerine üstünlük sağlayan orijinler belirlenmiştir. Ölçümü yapılan morfolojik özellikler, fidan boyu, kök boğazı çapı, fidan boyu-kök boğazı çapı oranı, gövde taze ağırlığı, kök teze ağırlığı ve fidan taze ağırlığı, gövde-kök oranı, ana gövdeden çıkan yan dal sayısı, en uzun yan dal boyu ve son yıla ait terminal sürgün üzerindeki tomurcuk adedidir. Araştırmada fidanların genelde düşük boy sınıflarına dahil olduğu, kök boğazı çapı ve fidan boyu esas alınarak yapılan kalite sınıflamasında da, orijinlerin büyük çoğunluğunun çok yüksek ıskarta fidan düzeyine sahip oldukları görülmüştür. Fidanlık aşamasında gerçekleştirilen bu çalışmada Kayın türünde Karapınardere orijini ve Karaçam da ise Dlrgine orijini diğer orijinlere göre daha üstün bulunmuştur. Yine yapılan çalışma kapsamında şaşırtılmış fidanların, çıplak köklü fidanlara oranla daha kaliteli olduğu belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler : Fidan, Morfolojik Özellik, Sınıflandırma In the present study, some morphological properties of Oriental beech, Scotch pine, Anatolian black pine and Uludağ tir nursery stocks lifted during November 1993, different aged from various provenances were firstly determined and compared with available Turkish standards. Secondly, tie nursery stocks were defined quality classes by the use of height, root collar diameter, fresh weights of the root, shoot and seedling, ratios of the shoot: root and height: diameter, the number of lateral branches from the stem and buds on the terminal shoot, lenght of the longest lateral branch using randomised blocks ANOVA and multiple range test of DUNCAN. Consequently, the majority of the nursery stocks was connected with small height class according to the Turkish Standards. More importantly, the greater part of the seedlings was discarded considering root collar diameter. Because undiscarded seedlings must have the root collar diameter of a minimum of 3 mm. Besides, the Karapmardere provenance of Fagus orientaiis and Dirgine provenance of Plnus nigra were found better than the others. The transplants were as usual, more quality than untransplanted nursery stocks. Key Words: Nursery Stock, Morphological Property, Grading. VI 81
- Published
- 1995
26. Kazdağı Göknarı (abies equi-trojani aschers. et sinten) ormanlarının hasılat ve amenajman esasları üzerine araştırmalar
- Author
-
Asan, Ünal, Eraslan, İsmail, and Orman Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Fir ,Forestry and Forest Engineering ,Forest management plans ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Kazdağı fir - Abstract
XIV- KISA QZET Bu çalışmada, Kazdağı Göknarı (Abies equi-trojani Aschers.et Sin- ten.)'nın yayılışı, saf meşcerelerindeki hacım ve hasılatın değişik yaş ve bonitet sınıf larındaki gelişme eğilimleri ve bu Göknarın saf veya hakim durumda bulunduğu meşcerelerden meydana gelen ormanların amenajman esasları araştırılmıştır. Bu amaç ile, önce Kazdağı göknarının doğal yayılışını gösteren bir harita düzenlenmiş ve bu alana dağıtılan deneme alanlarından toplanan materyalden faydalanarak, Çift Sirişli Söv de Hacım Tablosu, Tek Ağaç Ürün Çeşitleri Tablosu, Bonitet Tablosu, Hasılat Tablosu ve Ürün Çeşit leri Hasılat Tablosu yapılmıştır. Kazdağı göknarı ormanlarının işletil?* meşinde uygulanacak en uygun orman formu, işletme amaçlar! ve bu amaç arı gerçekleştirebilecek idare süreleri belirlendikten sonra, yayılış alanı içinde belirli bir bölge plan ünitesi olarak ayrılmış ve doğal ni telikte bir amenajman planı düzenlenmiştir. Bu plan verilerine dayanıla rak, aktüel kuruluşların optimale götürülmesinde esas alınacak düzenle me süreleri belirlenmiştir. ABSTRACT This study, investigates the range and developmental trends of volu me and yield in the pure stands grown on varying age and site classes, klso investigated ~in this study is the management basis of the Kazdağı Fir(Abies equi-trojani Aschers.et Sinten.). -XIV- KISA QZET Bu çalışmada, Kazdağı Göknarı (Abies equi-trojani Aschers.et Sin- ten.)'nın yayılışı, saf meşcerelerindeki hacım ve hasılatın değişik yaş ve bonitet sınıf larındaki gelişme eğilimleri ve bu Göknarın saf veya hakim durumda bulunduğu meşcerelerden meydana gelen ormanların amenajman esasları araştırılmıştır. Bu amaç ile, önce Kazdağı göknarının doğal yayılışını gösteren bir harita düzenlenmiş ve bu alana dağıtılan deneme alanlarından toplanan materyalden faydalanarak, Çift Sirişli Söv de Hacım Tablosu, Tek Ağaç Ürün Çeşitleri Tablosu, Bonitet Tablosu, Hasılat Tablosu ve Ürün Çeşit leri Hasılat Tablosu yapılmıştır. Kazdağı göknarı ormanlarının işletil?* meşinde uygulanacak en uygun orman formu, işletme amaçlar! ve bu amaç arı gerçekleştirebilecek idare süreleri belirlendikten sonra, yayılış alanı içinde belirli bir bölge plan ünitesi olarak ayrılmış ve doğal ni telikte bir amenajman planı düzenlenmiştir. Bu plan verilerine dayanıla rak, aktüel kuruluşların optimale götürülmesinde esas alınacak düzenle me süreleri belirlenmiştir. ABSTRACT This study, investigates the range and developmental trends of volu me and yield in the pure stands grown on varying age and site classes, klso investigated ~in this study is the management basis of the Kazdağı Fir(Abies equi-trojani Aschers.et Sinten.). 203
- Published
- 1983
27. Toros Göknarı (Abies cilicica carr.)nın Türkiye'deki doğal yayılış ve silvikültürel özellikleri
- Author
-
Bozkuş, H. Ferhat, Atay, İbrahim, and Silvikültür Anabilim Dalı
- Subjects
Fir ,Turkey ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Abies cilicica carr ,Silviculture - Abstract
ÖZET Bu araştırmanın amacı, Toros Göknarının Türkiye'deki doğal yayılışını ve Toros Göknarı meşcerelerinin çeşitli silvikültürel özelliklerini araştırmaktır. Bu konuda henüz yeterli araştırmalar bulunmamaktadır. Bu araştırma, Toros Gök- narını çok yönlü olarak ele alan ilk çalışma niteliğindedir. Bu araştırmada önce Toros Göknarının Botanik özellikleri üzerinde durulmuştur. Daha sonra bu türün Türkiye'deki doğal yayılışı incelenmiştir. Doğal yayılış incelemeleri bir envanter çalışmasından ziyade Toros Göknarının ekolojik ve silvikültürel özelliklerinin belirlenmesine dönüktür. Doğal yayılış bölümünden sonra Toros Göknarının ekolojik istek ve özellikleri üzerinde durulmuş, daha sonra Toros Göknarının Sedir ve Karaçam ile karşılıklı büyüme ilişkileri incelen¬ miştir. En son olarak ise, saf ve karışık Toros Göknarı meş¬ cerelerinin çeşitli silvikültürel özellikleri üzerinde du¬ rulmuştur. Bulgular ve elde edilen sonuçlar aşağıdadır: Toros Göknarı iyi yetişme muhitlerinde 40-42 m boy, 1.5 m çap yapabilen birinci sınıf orman ağaçlarındandır. Coode ve Güllen Toros Göknarını iki alt türe ayırmaktadır. Buna göre, Göksu nehrinin doğusunda yayılış gösteren ve genç sürgünleri tüylü, tomurcukları reçinesiz olan Toros Göknarı subsp. cilicica; Göksu nehrinin batısında yayılış gösteren, genç sürgünleri tüysüz, tomurcukları bol reçineli olan Toros Göknarı ise subsp. isaurica olarak adlandırılmaktadır. Biz araştırmamızda bu ayrıma paralel şekilde gövde rengi ve kabuk formu bakımından da fark tesbit ettik. Buna göre Göksu nehrinin doğusundaki Göknarlarda kabuk beyaza yakın boz^bir renk tonu göstermektedir. İleri yaşlarda kabuğun daha ziyade dip kısımlarında olmak üzere az miktarda çatlaklar oluşur. Göksu nehrinin batısında kalan Göknarlarda ise kabuk genç yaşlardan itibaren gri veya koyu gridir. İleri yaşlarda ise kabuk pul pul çatlaklıdır. Alt türler veya yetişme muhiti ırkları meselesinde daha detaylı bir araştırma tezimizin konusu dışında bırakılmıştır. Toros Göknarının Türkiye'deki parçalı ve çok dağınık doğal yayılışı Şekil 7 üzerinde detaylı olarak gösterilmiş-tir. Toros Göknarı Bucak (Antalya) ve Maraş arasındaki Toros dağları ile Osmaniye-Antakya arasındaki Amanos dağları üzerinde yayılış göstermektedir. Kuzey bakılarda 1150-1200 m'- den itibaren, güney bakılarda ise 1450-1550 m'lerden itibaren başlayarak ortalama 2000 m'lerdeki orman sınırına kadar ulaşır. Ençok sevdiği bakılar, denizin aksi yönündeki güneşe az maruz kuzey bakılardır. Gölgeli vadiler, derin topraklı çu¬ kurlar en sevdiği yetişme ortamlarıdır. Böyle kısımlarda saf halde bulunur. Bunun dışında başta Sedir, Karaçam ve Ardıçlar olmak üzere, 50-100 m yükseklik farkı gösteren geçiş zonla- rında Kızılcam, lokal araziler üzerinde Meşeler, Titrekkavak, Servi, Akçaağaç, Kayacık, Kayın gibi türlerle karışır. Sahile yakın yüksek dağlardan başlayıp, step yakınındaki dağlara kadar sokulur, içerilere girildikçe kuzey bakıdaki alt sınırının 1450-1600 m'lere doğru yükseldiği görülür. Geniş Akdeniz Orman rejyonunun en üst orman basamağında yayılış gösteren Toros Göknarı, yörenin hemen tek gölge ağacı durumundadır. Toros Göknarı en çok birarada bulunduğu Sedir ve Kara- çam'a karşı başlangıçtan itibaren büyüme geriliği gösterir. Söz konusu büyüme geriliği, Toros Göknarının özellikle ilk yaşlardaki yavaş büyümesinden kaynaklanır. Bu durum, onun ancak siper altında gençleşebilmesinin tabiî bir sonucudur. Toros Göknarı yayılış alanlarında iklim yarı nemli ile çok nemli arasında değişmektedir. Buralarda hüküm süren ik¬ lim, tipik Akdeniz iklimi olmayıp, kışları sert, yazları nis- beten serin geçen `Akdeniz yüksek dağ iklimidir`. Anakaya ge¬ nellikle kalker anakayasıdır. Derin ve geniş çatlaklar^göste¬ ren kalker anakayasının bu çatlaklarında kırmızı Akdeniz top¬ rağı bulunur. Bu nedenle Toros Göknarı meşcerelerinin topra¬ ğını fizyolojik olarak `derin` kabul etmek gerekir._Bu toprak¬ lar iskelet muhtevası bakımından zengin, drenajı iyi, orta tekstürde topraklardır. Genellikle Alkalen reaksiyon gösterir¬ ler. Toros Göknarı meşcerelerinde gençleşme açısından herhangi bir ölü ve diri örtü problemi yoktur. Tek tabakalı ve saf Gök- nar meşcerelerinde ışık entansitesi en düşüktür. Bunu sırasıyla seçme kuruluşundaki saf Göknar meşcereleri, Sedir+Göknar karışık meşcereleri ve Karaçam+Göknar karışık meşcereleri ta¬ kip eder. Toros Göknarının minimum ışık alımı, Kazdağı Gökna- rından daha yüksektir. Bunun başlıca nedeni yetişme muhiti koşullarının olumsuzluğu olabilir. Toros Göknarı meşcereleri genellikle tabiat ormanı ka- rakterindedir. Bu meşcerelerin az bir kısmı tek- tabakalı saf veya çok tabakalı saf meşcerelerdir. Büyük kısmı ise,başta Se¬ dir, Karaçam ve Ardıçlar olmak üzere karışık meşcerelerdir. Toros Göknarı normal hallerde 2 yılda bir bol tohum yapabilmektedir. Tohum verimi oldukça yüksek olup ana ağaçlar entan- sif bir tohumlama yapabilirler. Teşekkül eden Toros Göknarı gençlikleri çok hızlı bir kök gelişmesi yaparak, kurak peryod gelmeden köklerini mineral toprağa ulaştırırlar. Ancak bu gençlikler ilk yıllarda özellikle kuraklığa karşı siper ihti-yacındadırlar. Diğer yandan gençleşmenin başarıya ulaşması için Zoobiotik faktörlere karşı da yeterli tedbirler alınmış olmalıdır. Aksi halde Toroslarda hiçbir başarı şansı kalmaz. Tabiattaki örneklere göre; Toros Göknarını büyük alan siper metodu, Baden Metodu, saf grup metodları, etekşeridi grup işletmesi, Bavyera kombine grup metodları ve meşcerede seçme kuruluşu varsa seçme metodu ile gençleştirmek mümkündür. Ancak, Toroslar'da ekstrem şartlar gösteren tamamen karstik arazileri `Muhafaza Ormanı` olarak ayırmak ve bu alanların elden çıkmasını önlemek gerekir. SUMMARY The aim of this research is to investigate the natural distribution of Abies cilicica Carr. in Turkey, to- gether with the various silvicultural characteristics of the stands of this species. There is not any satisfactory investigations established on this subject yet. Therefore this research has a character of the first study that deals with the various aspects of Abies cilicica Carr. in this research, first of ali the botanical charac- teristics of Abies cilicica Carr. has been studied, and then the natural distribution of this species in Turkey has been considered. The investigations carried out on the occurrence of this species have not only an inventory character of study but also consider the determination of the ecological and silvicultural characteristics of this species. After the explanation of the occurrence,the ecological needs and the ecological characteristics of Abies cilicica Carr. and its comparative growth relations with Cedrus libani and Pinus nigra have been examined. Finally the various silvicultural features of the püre and mixed stands of Abies cilicica Carr. have been explained. The findings and results obtained are as follows: in a suitable environment Abies cilicica Carr. (which is öne of the first class forest tree) can reach to about a height of 42 meters and to a diameter of 1.5 meters. From the botanical point of view, Coode and Güllen classify Abies cilicica Carr. into two Sub-Species. According to this clas- sification; the Abies cilicica Carr. which occurrs on the eastern side of the Göksu river which have hairy young shoots, and buds vithout resin are called subsp. cilicica; and that which occurs on the west side of the Göksu river, which have glabrous young Shoots and buds contain resin abundantly, are named subsp. isaurica. During our investigation as parallel to this classification, we have also noticed differences in the colour of the trunk and in the form of the bark. According to our observation, the Abies cilicica Carr. groving on the eastern of the Göksu river has a greyish-white bark with a number of cracks which are formed mainly on the lowest part ofthe bark in advanced ages. On the other hand. The Abies cili¬ cica Carr. which occurs on the western side of the Göksu river has a grey ör dark grey bark even in the young ages.^ in addition, the bark of the trees have scale-like cracks/in advanced ages. A more detailed investigation about subspecies ör geographical races of this species has been out of our- subj ect. The natural distribution of Abies cilicica Carr. is shown on the Figüre 7 in detail. The Abies cilicica Carr. occurs on the Taurus mountains between Bucak (Antalya) and Maraş, and on the Amanos mountains betveen Osmaniye and An¬ takya. On the northern slopes, the Abies cilicica Carr. occurs betveen the altitudes of 1150-1200 m and 2000 m (Alpine timber line). On the other hand, on the southern aspects, the natural distribution of this species is between the elevations of 1450-1550 and 2000 m/). it generally prefers the northern slopes vhich are in the opposite direction to the sea, and have less sunshine. it also prefers the shaded valleys and the deep soil-pits. On such places the Abies cilicica^Carr. is found as püre stands. Other then this, Abies cilicica Carr. forms mixed stands mostly with Cedrus libani, Pinus nigra^and Juniperus sp. in its natural distributional areas. in addi¬ tion, at the upper boundary of Pinus brutia, there are mixed stands of this species, limited between about 50-100 m eleva- tional differences which is a transitional zone between Pinus brutia and Abies cilicica. it also makes mixed stands with Quercus sp., Populus tremula, Cupressus sempervirens, Acer sp., Ostrya carpinifolia and Fagus orientalis in some different localities. The occurrence of Abies cilicica Carr. stands extend from high mountains near the coastal area to the moun¬ tains near the steppic lands. Towards the inland, we observed that the lower boundary of this species rises up to 1450-1600 meters at northern slopes. The Abies cilicica Carr. vhose species occurs on the highest altitudal (elevational) zones of the Mediterranean Forest Region, is the unique shade-tree of the region. From the beginning, Abies cilicica Carr. grows slower than Cedrus libani and Pinus nigra species which are^the most common trees that make mixture stands with this species. This slovness in grovth is especially due to slower grovth in its early years. This is an expected result of its regenerate only under shelter of the trees. / The climate in the areas on which Abies cilicica Carr. occurs, varies between semihumid and very humid. The climate^ prevailing here is not a typical Mediterranean climate, but it can be considered as a sub-class with severe winters and rather cool summers, on the high mountain ranges. The parent rock is generally lime stone. This limestone contains many deep and large cracks which are full of red-brown soils (Terra rosa). Therefore the soil on which the Abies cilicica Carr. stands.regarding to the vegetation ör soil litter. The intensity of light is the least in püre and singlelayered Abies cilicica Carr. stands. This is followed by püre Abieş cilicica stands which are in the selection form, Cedrus libani+Abies cilicica mixed stands, and Pinus nigra+Abies cilicica mixed stands respectively. The minimum light demand of Abies cilicica is more than that of Kazdağı f ir (Abies equi-troj ani). Öne of ' the reason behind this event may be the unfavourable environ- mental conditions. The Abies cilicica stands are generally in the charac- ter of a nature forest. A small number of these is single - storied (layered) püre ör multiple-storied (layered) püre stands, while a large number of them including mainly Cedrus libani, Pinus nigra and Juniperus sp. are mixed trees. The Abies cilicica stands normally produce abundance seeds every two years. Seed yield of this species is rather rich and the seed trees are able to seed intensively. The Abies cilica seedlings develop their roots very rapidly and enable them to reach the mineral soil before the beginning of the drought period. However these seedlings are particularly in need of shelter against the effect of drought in early years. Besides sufficient protection measures have to be taken against zoo- biotic factors, especially for the grazing of goats, in order to be successful in the natural regeneration activities. Other- wise the regeneration activities fail. Considering the examples of the regeneration in the nature, it is possible to regenerate Abies cilicica by using the wide area sheltervood method, Baden Method, püre group method, strip group method (strip-shelter- wood method), Bavyera combined group method and selection method if the stand has a selective structure (form of selec¬ tion). However ali the karst lands which show extreme condi¬ tions on the Taurus mountains, should be preserved in `Conser- vation regimes` as `protection forest`. 176
- Published
- 1986
28. Karadeniz yöresi Göknar meşçerelerinde artım ve büyüme
- Author
-
Saraçoğlu, Ömer, Kalıpsız, Abdülkadir, and Diğer
- Subjects
Black Sea region ,Fir ,Forestry and Forest Engineering ,Ormancılık ve Orman Mühendisliği ,Growth - Abstract
Özetçe Bu çalışmada, Karadeniz yöresi göknar meşcerelerinin artım ve büyüme ilişkileri araştırılmıştır. Söz konusu ilişkiler farklı bonitetlerden alınan 77 sabit ve geçici deneme alanına ait verilere dayalı olarak, tek ağaç ve meşcere düzeyinde in celenmiştir Çalışmada, ince ağaçların hacmini bulmak için bir hacım tablosu; meşcerelerin bonitetlendirilmesi için bir bonitet tablosu; ağaçların baskı düzeylerinin kestirilmesi için bir baskı tablosu; ağaçların çift kabuk kalınlığını bulmak için bir kabuk kalınlığı tablosuf kabuksuz gögüs çaplarını veren bir tablo kabuk katsayılarını veren bir tab lo ve ayrıca, kabuksuz çap artımının kestirilmesinde kullanılan bir tablo düzenlenmiştir. Bütün bunlardan başka, göknar seçme ormanlarının hacım artı mını maksimum yapacak biçimde, bonitet endeksi ve amaç çapına göre, optimum sıklıktaki meşe ere kuruluşlarını veren tablolar oluşturulmuştur. Bu tablo lar, geliştirdiğimiz MAXART isimli bilgisayar programının çıktıları olmakta dır. Abstract In this study, the relations of increment and growth in fir stands of Black Sea region were investigated. The relations cited were examined on the level of an individual tree and a stand by means of data which are of 77 permenant and temporary plots taken from different sites. In the study, a volume table to find the volumes of thin trees; a site quality table for stand productivity; a tree suppression table to get the supression level which a tree can survive! a double bark thickness table for the bark thickness of a tree; a table which gives the diameter of breast height under bark; a bark coefficient table and, a table of diameter increment under bark have been produced. Beside all these, it has been made tables which give stand structures under optimum density according to site quality index and goal diameter, so as to maximize the volume increment of fir selection forests. These tables are the outputs of the compu ter program named MAXART which we developed. Özetçe Bu çalışmada, Karadeniz yöresi göknar meşcerelerinin artım ve büyüme ilişkileri araştırılmıştır. Söz konusu ilişkiler farklı bonitetlerden alınan 77 sabit ve geçici deneme alanına ait verilere dayalı olarak, tek ağaç ve meşcere düzeyinde in celenmiştir Çalışmada, ince ağaçların hacmini bulmak için bir hacım tablosu; meşcerelerin bonitetlendirilmesi için bir bonitet tablosu; ağaçların baskı düzeylerinin kestirilmesi için bir baskı tablosu; ağaçların çift kabuk kalınlığını bulmak için bir kabuk kalınlığı tablosuf kabuksuz gögüs çaplarını veren bir tablo kabuk katsayılarını veren bir tab lo ve ayrıca, kabuksuz çap artımının kestirilmesinde kullanılan bir tablo düzenlenmiştir. Bütün bunlardan başka, göknar seçme ormanlarının hacım artı mını maksimum yapacak biçimde, bonitet endeksi ve amaç çapına göre, optimum sıklıktaki meşe ere kuruluşlarını veren tablolar oluşturulmuştur. Bu tablo lar, geliştirdiğimiz MAXART isimli bilgisayar programının çıktıları olmakta dır. Abstract In this study, the relations of increment and growth in fir stands of Black Sea region were investigated. The relations cited were examined on the level of an individual tree and a stand by means of data which are of 77 permenant and temporary plots taken from different sites. In the study, a volume table to find the volumes of thin trees; a site quality table for stand productivity; a tree suppression table to get the supression level which a tree can survive! a double bark thickness table for the bark thickness of a tree; a table which gives the diameter of breast height under bark; a bark coefficient table and, a table of diameter increment under bark have been produced. Beside all these, it has been made tables which give stand structures under optimum density according to site quality index and goal diameter, so as to maximize the volume increment of fir selection forests. These tables are the outputs of the compu ter program named MAXART which we developed. 300
- Published
- 1986
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.