34 results on '"Medical Physics"'
Search Results
2. Türkiye'de tıbbi fiziğin duayeni Seyfettin Kuter'in anısına.
- Author
-
DINÇ, Gülten
- Abstract
Associate Professor Seyfettin Kuter being doyen of medical physics in our country lost his life on July 11, 2015. Seyfettin Kuter, who had been grown up as the first medical physicist of Turkey, broke many grounds in sense of the achievement, and provided that medical physics unfolded as a separate discipline in our country and many persons have trained in this discipline during he has been working at Istanbul University, Institute of Radiology and the clinic between 1953 and 1993. In this study, it will be given a short biography that should be an exemplary life-story for young generations. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
3. Dijital radyografide sistem performansının Monte Carlo ve deneysel teknikler kullanılarak saptanması
- Author
-
Yalçin, Asena, Olğar, Turan, and Medikal Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Nuclear physics ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Medikal görüntüleme hastalıkların teşhisi (diagnostik) ve tedavisi amacı ile gerçekleştirilir. Doğru teşhis için görüntü kalitesi son derece önemlidir. Görüntü kalitesinin değerlendirilmesinde farklı yöntemler kullanılır. Bu yöntemler genel olarak fiziksel, fizikofiziksel ve klinik değerlendirmeler olarak sınıflandırılır ve her yöntemin kendine özgü bazı avantaj ve dezavantajları vardır. Bu yöntemlerin birlikte yürütülmesi ve yorumlanması gereklidir. Ancak, bu değerlendirmeler oldukça karmaşıktır ve çok sayıda donanım gerektirmektedir. Bu nedenle değerlendirme yöntemlerinin bir arada yürütülmesi pratik olarak oldukça zordur. Ayrıca, literatürde fiziksel yöntemlerle klinik görüntü kalitesi arasındaki ilişki tam olarak saptanamamıştır. Bu tez çalışmasının amacı literatürdeki bu eksikliklerin giderilmesi için dijital radyografide sistem performansının farklı ölçüm teknikleri ile değerlendirip, değerlendirmelere pratik çözümler sağlanarak ölçüm teknikleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Tez kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar üç ana kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda indirekt dijital radyografi dedektörünün performans testleri gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, grid parametrelerinin etkin Dedeksiyon Kuantum Etkinliği (eDQE) üzerindeki etkisi ilk kez irdelenmiş ve fiziksel ve fizikofiziksel değerlendirmeler arasındaki ilişkinin doğrudan elde edilebilmesi amacı ile integrali alınmış eDQE değerleri ile kontrast-detay eğrilerinden elde edilen ters Görüntü Kalitesi İndeksi (Inverse Image Quality Figure, IQFinv) arasındaki korelasyon araştırılmıştır. Çalışmanın ikinci kısmında beş farklı dijital görüntüleme sisteminde görüntü kalitesi ve performans değerlendirmeleri yukarıda bahsedilen üç yöntemle gerçekleştirilmiş ve yöntemlerin birbiri ile ilişkisi araştırılmıştır. Yapılan bu çalışmada literatürde ilk defa klinik koşulların dahil edildiği fiziksel ölçüm sonuçları ile fizikofiziksel ve klinik değerlendirme bulguları karşılaştırılmıştır. Yöntemler arası korelasyonun değerlendirilmesi amacı ile Spearman korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Deneysel ölçümlere ek olarak, fiziksel görüntü kalitesi değerlendirmelerinde kullanılan ve ölçümü zaman alıcı ve karmaşık olan bazı nicelikler Monte Carlo yöntemi simülasyonu ile belirlenmiştir. Bu sayede ölçümlerdeki önemli bir iş yükü ortadan kaldırılmıştır. Çalışmanın son kısmında ise birçok görüntü kalitesi parametresinin eş zamanlı ölçülebileceği bir görüntü kalitesi fantomu geliştirilmiştir. Yapılan çalışmaların sonucunda, grid oranı ile etkin Dedeksiyon Kuantum Etkinliği (eDQE) değerlerinin azaldığı görülmüştür. Görüntü kalitesinin fiziksel olarak değerlendirilmesinde kullanılan IeDQE) sonuçları ile klinik değerlendirmeler (Visual Grading Analysis, VGA) arasındaki korelasyon katsayısı rmin=0.91, p
- Published
- 2020
4. Evaluation of the effect of point spread function on image quality in pet/mr hybrid imaging
- Author
-
Karagöz, Mert, Demir, Mustafa, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, İÜC, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı, and Karagöz, Mert
- Subjects
Tıbbi fizik ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Radiology and Nuclear Medicine ,Medical physics - Abstract
YÖK Tez No: 615667 Amaç: PET/MR görüntülemede, noktasal dağılım fonksiyonunun (PSF) görüntüler üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi ve elde edilen sonuçlar ile sistemin görüntü kalitesinin iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Çalışma, fantom ve hasta görüntüleri kullanılarak değerlendirilmiş olup görüntüleme tüm vücut PET/MR protokolü ile gerçekleştirilmiştir. Fantom imajları ile farklı klinik durumların ve PSF modellemesi algoritması uygulamasının sonuçları araştırılmıştır. PSF modellemesi ile imajlara 1 iterasyon uygulanarak PSF'nin en büyük değerinin yarı yüksekliğindeki genişliği (FWHM) ve onda biri yüksekliğindeki genişliği (FWTM) incelenmiştir. Hasta çalışmasında ise rastgele seçilen 30 kişilik bir hasta grubu görüntülerinde küresel şekle en yakın lezyonlar belirlenerek analizler yapılmıştır. Seçilen lezyonların ve çevreleyen dokuların standart tutulum değerleri (SUV) elde edilmiştir. PSF modellemesi her bir görüntüye ayrı ayrı 1, 3 ve 5 iterasyon sayılarında uygulanarak her bir imajda kontrast (C), normalize gürültü yüzdesi (NN%), kontrast gürültü oranı (CNR) ve ortalama standart tutulum değeri (SUVmean) parametreleri hesaplanmıştır. Bulgular: Fantom çalışmasında, lezyon dışı görüntü alanında aktivite bulunması ve bulunmaması arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Aynı zamanda, PSF modellemesi uygulanmayan görüntü ile uygulanan görüntü grubu arasında FWHM ve FWTM değerleri karşılaştırıldığında anlamlı fark bulunmuştur. Hasta çalışmasında, CNR değeri için PSF modellemesi uygulanmayan görüntüler ile 1 iterasyon ile uygulanan görüntüler arasında anlamlı fark bulunmamış olup karşılaştırılan diğer tüm gruplar için anlamlı farklılık bulunmuştur. Sonuç: PSF'nin imajlarda görüntü kalitesini, SUV'yi ve lezyon saptanabilirliğini etkilediği gözlenmiştir. C, NN% ve SUVmean parametreleri PSF modellemesi algoritmasının iterasyon sayısı ile orantılı olarak artarken CNR değeri azalmıştır. Aim: In PET/MR imaging, it was aimed to evaluate the effect of the point spread function (PSF) on the images and to improve the image quality of the system with the results obtained. Method: The study was performed by using phantom and patient images with whole body PET/MRI protocol. The results of both different clinical situations and application of the PSF modeling algorithm were investigated by using the phantom images. PSF modeling was applied to the images with 1 iteration to determine the half-height width (FWHM) and one-tenth width (FWTM) of the largest value of PSF in the images. In the patient study, a group of 30 patients was randomly selected. In the images, the lesions closest to the spherical shape were identified and analyzed. Standardized uptake values (SUV) of selected lesions and surrounding tissues were obtained. The PSF modeling with 1, 3 and 5 iteration numbers were applied to the images; contrast (C), normalized noise (NN%), contrast to noise ratio (CNR), and mean standardized uptake value (SUVmean) parameters were calculated. Results: In the phantom study, no statistically significant difference was found between the presence and absence of activity in the non-lesion image field. Besides, a significant difference was found in the FWHM and FWHM values between the without and with PSF modeling groups. In the patient study, no significant difference was found in the CNR value between the images without and with PSF modeling with 1 iteration; moreover, a significant difference was found for all other groups compared. Conclusion: It was observed that the PSF affects image quality, SUV and lesion detectability in images. The C, NN% and SUVmean parameters increased in proportion to the number of iterations of the PSF modeling algorithm, while the CNR value decreased.
- Published
- 2020
5. Elektronların beyin, göğüs ve göz dokuları ile etkileşimi vedoz hesabı
- Author
-
Yüksel, Zeynep, Tufan, Mustafa Çağatay, and Fizik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Nuclear physics ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Bu çalışmada elektronların biyolojik dokular ile etkileşimlerinde durdurma gücü, menzil ve doz değerleri elde edildi. Bethe-Bloch teorisinde hedefin etkin yük ve etkin ortalama uyarma enerjileri kullanılarak durdurma gücü ve menzil değerleri 10 keV-900 MeV enerji aralığındaki elektronlar için hesaplandı. Bu zamana kadar ki yapılan çalışmalardan farklı olarak elektronik yük yoğunluğu Roothaan-Hartree-Fock yöntemi ile elde edildi ve sonuçlar EGSnrc, GEANT4 ve PENELOPE açıklama 2 kodları ile elde edilen değerler ile kıyaslandı. Menzil hesaplamalarında ise sürekli yavaşlama yaklaşımı kullanıldı. Sonrasında durdurma gücü hesaplamalarının daha doğru bir yaklaşıklıkla elde edilmesi amacıyla, hedef atomun hıza bağlı etkin ortalama uyarma potansiyeli hesaplamaları yapıldı. Hesaplamalarda Tietz ve Ziegler perdeleme fonksiyonlarına sahip Thomas-Fermi elektronik yük yoğunlukları ve Roothan-Hartree-Fock elektronik yük yoğunlukları kullanıldı ve durdurma gücünün elektronik yük yoğunluğu ile ilişkisi incelendi. Ayrıca medikal uygulamalarda yaygın olarak kullanılan 1-20 MeV enerji aralığındaki elektronlar için MC kodu EGSnrc kullanılarak derin doz eğrileri elde edildi. Biyolojik hedefler olarak göz, göğüs ve beyin dokusu ele alındı. Hesaplanan durdurma gücü değerleri ile maksimum doz derinliği arasındaki ilişkinin ifade edilmesinde yeni bir yaklaşım ortaya konuldu.Sonuç olarak, bu çalışma Roothan-Hartree-Fock yaklaşımında atomların kabuk yapısının dikkate alınmasının ortalama uyarma potansiyeli ve durdurma gücü hesaplamasını etkilediğini göstermekte olup, durdurma gücü değerleri ile maksimum doz derinliği arasındaki lineer ilişkinin varlığını göstermektedir. In this study, stopping power, range and dose values were obtained for the electrons interacting with the biological tissues. By using the target's effective charge and effective mean excitation energies in the Bethe-Bloch theory, stopping power and range values were calculated in the 10 keV-900 MeV energy range. Unlike the work done so far, the atomic electron density was obtained by the Roothaan-Hartree-Fock method and the results were compared with the values obtained by EGSnrc, GEANT4 and PENELOPE codes. Continuous Slowing Down Approximation was used in the range calculations. Then, in order to obtain a more accurate approximation of the stopping power calculations, effective (velocity-dependent) mean excitation energy calculations which taking into account the velocity-dependent electronic structures of the incoming particle and the target atom, were carried out. In the calculations, Thomas-Fermi atomic electron densities with Tietz and Ziegler screening functions and Roothan-Hartree-Fock atomic electron densities were used and the relationship between stopping power and atomic electron density was examined. In addition, deep dose curves were obtained using MC code EGSnrc for electrons in the 1-20 MeV energy range which commonly used in medical applications. As the biological targets, the eye, breast and brain tissues were considered. A new approach was introduced to express the relationship between calculated stopping power and maximum dose depth.In conclusion, this study shows that considering the shell structure of atoms in Roothan-Hartree-Fock approach affects mean excitation energy and stopping power calculation and shows the presence of a linear relationship between stopping power values and maximum dose depth. 102
- Published
- 2020
6. Monte Carlo tabanlı foton demet modeli parametrelerinin 160 yapraklı kolimatör sistemi için belirlenmesi
- Author
-
Tatli, Hamza, Şahin Yalçın, Latife, Dirican, Bahar, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Electron accelerator ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Radiation oncology - Abstract
Radyoterapinin başarısı tedavi dozunun yüksek doğrulukla hesaplanmasına ve yüksek doğrulukla uygulanmasına bağlıdır. Tedavi dozu dağılımını en yüksek doğrulukla hesaplayan Monte Carlo (MC) tabanlı tedavi planlama sistemleri için medikal lineer hızlandırıcı tedavi kafası bileşenlerinin doğru modellenmesi büyük önem taşımaktadır. Demet şekillendirici çok yapraklı kolimatörlerin geometrik parametreleri, (geçirgenlik olasılık filtresi) hastaya ulaşan parçacık miktarını ve doz dağılımını doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmada, 160 yapraklı Agility™ kolimatör sistemi için Monaco® tedavi planlama sistemindeki MC tabanlı foton demet modelinin geçirgenlik olasılık filtresi değerlerinin deneysel yolla belirlenmesi amaçlanmıştır. Su fantomu ölçümleri sonucunda yaprak geçirgenliği ve sızıntı değerleri model verisi ile uyumlu bulunmuştur. Test demetleri ile yapılan diyot dizisi ve gafkromik film ölçümleri minör tongue-groove etkisini ortaya çıkarmasına rağmen, varsayılan demet modeli parametreleri ile hazırlanan 140 klinik YART ve VMAT tedavi planına ait kalite kontrol planlarının gamma analizi %95 üzerinde uygunluk göstermiştir. The success of radiotherapy depends on the high accuracy of the treatment dose calculation and delivery. Accurate modeling of medical linear accelerator treatment head components is of paramount importance for Monte Carlo (MC) based treatment planning systems that calculate treatment dose distribution with the highest accuracy. The geometric parameters (transmission probability filter) of the multi-leaf collimators directly affect the amount of particles reaching the patient and the dose distribution. In this study, it was aimed to experimentally determine the transmission probability filter values of MC based photon beam model in Monaco® treatment planning system for 160-leaf Agility ™ collimator. As a result of water phantom measurements, leaf transmisson and leakage values were found to be consistent with the model data. Although diode array and gafchromic film measurements with test beams revealed minor tongue-groove effect, gamma analysis of 140 clinical IMRT and VMAT treatment plans, which were planned with default model paramters, showed above 95% compliance. 79
- Published
- 2020
7. Investigation of patients' perspective on dental treatments and institution preferences in covid-19 normalization process in Turkey
- Author
-
Onur Sahin and Sezgi Cinel Sahin
- Subjects
medicine.medical_specialty ,Health (social science) ,Coronavirus disease 2019 (COVID-19) ,business.industry ,Process (engineering) ,Health Policy ,Perspective (graphical) ,Public Health, Environmental and Occupational Health ,Medicine (miscellaneous) ,Dental treatments ,Institution (computer science) ,medicine ,Normalization (sociology) ,Medical physics ,Family Practice ,business - Abstract
Amaç: 2020 Haziran itibariyle Türkiye'de başlatılan COVID-19 normalleşme sürecinde, hastaların dentaluygulamalar ve koruyucu önlemlerle ilgili düşüncelerini değerlendirmek ve bulaş riskine yönelik düşüncelerini kurum tercihlerine göre karşılaştırmaktır.Materyal ve Metot: Haziran 2020 itibariyle, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerine (ADSM), Diş Hekimliği Fakültelerine ve özel kliniklere başvuran hastalara, COVID-19 ve hasta ilişkili soruları içeren bir anket doldurtuldu. Çalışma verileri tanımlayıcı istatistiksel metotlar ve Ki-kare testi kullanılarak analiz edildi. Anlamlılık p
- Published
- 2020
8. A 5-year Evaluation of the Publications Made in the Field of Dermatology in Turkey
- Author
-
Andac Salman and Salman, Andac
- Subjects
COUNTRIES ,scientific productivity ,medicine.medical_specialty ,Engineering ,Field (physics) ,PRODUCTIVITY ,Turkey ,business.industry ,Research ,BIBLIOMETRIC ANALYSIS ,lcsh:RL1-803 ,JOURNALS ,TRENDS ,dermatology ,medicine ,lcsh:Dermatology ,Medical physics ,bibliometrics ,publications ,business - Abstract
Objective: Retrospective evaluation of scientific productivity is a guideline for the development of future studies in the planning and quality aspects. There is only one study evaluating the scientific productivity of our country in the field of dermatology. For this reason, in this study, it was aimed to evaluate from the point of quantity and quality of dermatology publications made in our country between 2012-2016 years. Methods: All publications, registered in Index Medicus between January 1, 2012 and December 31, 2016 were searched using the keywords dermatology, Turkey and evaluated accordingly years, topics and publication type. Web of Science database was used to evaluate citation numbers. Results: The total number of publications, research and other publication types made in the field of dermatology in our country increased every year during the dates covered by the study. However, it was observed that the rate of original research among all publications did not increase at the same rate, the number of citations per publication was low compared to other countries, and the number of publications in journals with high impact factor was very low. Conclusion: In addition to the quantitative improvement of publications in the field of dermatology in our country, plans should be made to improve them also in terms of quality.
- Published
- 2018
9. Reliability and Validity Assessment of the Turkish Version of the Leuven Questionnaire on Patient Knowledge of Chemotherapy
- Author
-
Serpil Su and Şule Ecevit Alpar
- Subjects
medicine.medical_specialty ,business.industry ,Bilgi düzeyi,geçerlik,güvenirlik,kemoterapi ,Health Care Sciences and Services ,medicine ,Medical physics ,General Medicine ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,business ,Chemotherapy,level of knowledge,reliability,validity ,Reliability (statistics) - Abstract
Amaç: Araştırma, Leuven Kemoterapi Hasta Bilgi Ölçeği (L-KHBÖ)'nin geçerlik ve güvenirliğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirildi.Gereç ve Yöntem: Metodolojik tipte olan araştırmanın evrenini Konya ilindeki iki hastanenin ayaktan kemoterapi ünitelerinde kemoterapi uygulanan tüm hastalar, örneklemini ise Mart-Temmuz 2014 tarihleri arasında kemoterapi tedavisi uygulanan 239 hasta oluşturdu. Araştırmanın verileri Hasta Bilgi Formu, L-KHBÖ kullanılarak toplandı.Bulgular: L-KHBÖ’nin geçerlik-güvenirlik çalışması doğrultusunda Cronbach Alpha’sı 0.86; maddelerin toplam puan korelasyonu rs=0.25 ile 0.58 arasında; uyum indeksleri Ki-kare:151.83 (p≤0.001), Serbestlik Derecesi:100. RMSEA:0.047, SRMR:0.061, CFI:0.90, NNFI:0.88, GFI:0.93, AGFI: 0.90 olarak; test ve tekrar test korelasyonu r:0.71, p≤ 0.001 olarak bulundu. Sonuç: L-KHBÖ’nin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu belirlendi., Aim: The research was conducted in order to evaluate the validity and reliability of the Leuven Questionnaire on Patient Knowledge of Chemotherapy (L-PaKC).Material and Methods: The population of the study, which is a methodological type, consisted of all patients who received chemotherapy in outpatient chemotherapy units of two hospitals in Konya, and the sample consisted of 239 patients who received chemotherapy between March and July 2014. The data of the study were collected using Patient Information Form, L-PaKC and analyzed using the SPSS 20.0 package program.Results: As a result of the validity-reliability study of L-PaKC, Cronbach Alpha was 0.86, the total score correlation of the items was between rs:0.25 and 0.58, fit index was Chi-Square:151.83 (p≤0.001), Degrees of Freedom:100, RMSEA:0.047, SRMR:0.061, CFI:0.90, NNFI:0.88, GFI:0.93, AGFI:0.90, and test and re-test correlation was found as r:0.71, p≤0.001. Conclusion: : It was determined that the Turkish version of L-PaKC is a valid and reliable scale.
- Published
- 2019
10. Investigation of micro leaf collimator systems with monte carlo method for 10 MV photon beams with and without flattening filter
- Author
-
Yücel, Derya, Becerir, Hatice Bilge, and Temel Onkoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Solution algorithms ,Collimator systems ,Electron accelerator ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Photon ,Monte Carlo Method ,Particle accelerators - Abstract
Bu çalışmada, EGSnrc Monte Carlo programı kullanılarak HDMLC sistemine sahip Varian TrueBeam STx lineer hızlandırıcısı modellenmiş ve Varian Eclipse tedavi planlama sisteminde AAA ve AXB algoritmaları kullanılarak hazırlanan tedavi planları simüle edilmiştir.Cihazın modellenmesi sırasında öncelikle MLC içermeyen açık alanlar, sonra MLC'nin jawdan içeride olduğu statik alanlar değerlendirilmiştir. Test için alınan ölçümler Sun Nuclear 3D Scanner su fantomu kullanılarak 100 cm kaynak yüzey mesafesinde (SSD) ölçülmüştür. Tüm PDD ve profil değerlendirmelerinde alan boyutu, penumbra ve QI gibi değerlendirme kriterlerinin yanı sıra %2 DD ve 2 mm DTA kriterleriyle yapılan gama analizleri ölçüt alınmıştır. Bir açıklaması olmadıkça, her ölçümün bu değerler içinde yapılan gama analizinde tam uyum göstermesi amaçlanmıştır.Tedavi planı simülasyonunda, rando fantom görüntüsü üzerinde bir geniş alan serviks ve bir küçük alan sol akciğer 3D konformal planları değerlendirilmiştir. Değerlendirme aşamasında MATLAB ve CERR programlarından faydalanılmıştır.Tedavi planı değerlendirmelerinde yapı bazlı üç boyutlu gama analizleri kullanılmış; ayrıca DVH karşılaştırmalarından yararlanılmıştır.Oluşturulan modelin gerçek ölçümlerle çok yüksek bir uyum gösterdiği ve karşılaştırma verilerinin uyumlu olduğu görülmüştür.Hem serviks hem de akciğer tedavi planlarında EGSnrc modelleriyle AXB algoritması arasında %1 DD ve 1 mm DTA kriterlerinde yüksek, %3 DD ve 3 mm DTA kriterlerinde tam uyum görünmüştür. Ancak, AAA algoritmasının heterojen ortamlarda %1 DD ve 1 mm DTA kriterleri kullanıldığında başarısız olduğu gözlenmiştir.Çalışmamızda, ölçümlerden ve tedavi planlama sistemlerinden tamamen bağımsız ve yüksek doğruluğa sahip bir Monte Carlo hesaplama yöntemi geliştirilmiştir. Bu sistem sayesinde herhangi bir durumu yüksek bir hassasiyetle modellememiz ve doğrulamamız mümkündür. In this study, TrueBeam STx linear accelerator and treatment plans which were prepared in Varian Eclipse treatment planning system with AAA and AXB algorithms were simulated using EGSnrc Monte Carlo program.Firstly, open fields and secondly static fields with MLC which were closed more than jaws were evaluated. Test beams were measured with 100 cm source to skin distance (SSD) via Sun Nuclear 3D Scanner water phantom.Gamma analysis with 2% DD and 2 mm DTA were accepted as reference besides field size, penumbra and QI for the evaluation of all PDD and profiles. Unless there is a reasonable explain, all the results were expected to be matched under the gamma analysis.During treatment planning simulation, one large cervix and one small lung 3D conformal plans were evaluated. For the evaluation, MATLAB and CERR software were used.For the comparations of the treatment plans with the simulations, structure specific 3D gamma analysis methods were used as well as DVH graphics.Great match between the simulations and real water phantom measurements were observed.There was good match for 1% DD and 1 mm DTA between AXB and EGSnrc and perfect match for 3% DD and 3 mm DTA. However, it was found that AAA algorithm fails under 1% DD and 1 mm DTA especially on heterogenous environment.In our study, a highly precise Monte Carlo calculation method which is totally independent from any measurement or treatment planning system was developed. It is possible to simulate or verify any situation precisely. 174
- Published
- 2019
11. Yttrium-90 görüntülemede kolimatör ve enerji penceresi optimizasyonu
- Author
-
İnce, Caner, Karadeniz, Özlem, Durak, Hatice, and Medikal Fizik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tomography-emission-computed-single-photon ,Radionuclide imaging ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Imaging systems ,Radiology and Nuclear Medicine ,Yttrium ,Medical physics - Abstract
Amaç: Yttrium-90, hedeflenmiş radyonüklid tedavisinde, primer hepatik ve metastatik tümörlerinde (mikroküreler ile radyoembolizasyon) kullanılır. Yttrium-90; fiziksel yarı ömrü 2.67 gün olan saf beta yayınlayıcı bir izotoptur. Yayılan parçacıklar 2.27 MeV' lik maksimum enerjiye sahiptir ve ortalama enerjileri 0.93 MeV' dir. Konvansiyonel SPECT görüntülemede, Tc-99m gibi bariz fotopike sahip (140 keV enerji fotopiki) gama yayınlayıcı radyoizotoplar kullanılır. Bunun aksine Yttrium-90 bremsstrahlung fotonları, beta parçacıklarının hasta vücudu ile etkileşiminden üretilir ve belirgin bir fotopiki olmayan sürekli ve geniş bir enerji spektrumuna sahiptir. Dolayısıyla görüntü kalitesi seçilen enerji penceresine ve ayrıca kolimatöre bağlıdır. Bu çalışmada Yttrium-90 kaynağı ile optimum bremsstrahlung görüntüleme şartlarının belirlenmesi hedeflenmiş, bu amaçla kolimatör, kaynak-kolimatör mesafesi ve enerji pencere genişliklerinin görüntü kalitesi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yöntem: Araştırmada, Philips Forte JET stream markalı, iki başlı gama kamera sistemi ve akrilik zırh içine yerleştirilmiş 1,0 mL'lik cam flakon içinde bulunan ve ortalama 20-30 μm büyüklüğünde cam küreleri olan TheraSphere Yttrium-90 kaynağı kullanılmıştır. Planar görüntüler sırasıyla LEHR, MEGP ve HEGP kolimatörler ile 55-285 keV enerji aralığında 20 farklı enerji penceresi açılarak, iki farklı kaynak - detektör (25 ve 40 cm) mesafesi için alınmıştır. SPECT verileri; 128x128 matriks boyutu, iki rotasyon ve projeksiyon başına sayım süresi 28 saniye olmak üzere, 64 projeksiyon ile elde edilmiştir. Görüntülerin rekonstrüksiyonu filtreli geri projeksiyon ve iteratif yöntemleri ile yapılmıştır. Görüntü kalite parametreleri (hassasiyet, %FOV, kontrast ve S/B), farklı enerji pencereleri ve kolimatör kombinasyonları için araştırılmıştır.Bulgular: Temel görüntü kalite parametreleri karşılaştırıldığında, en yüksek S/B, %FOV vekontrast değerleri, HEGP kolimatörü ile 25 cm' lik kaynak-dedektör mesafesinde ve planargörüntülerde sırasıyla 34, %50 ve 436 iken; SPECT görüntülerde 460, %71, 3578 olarakbulunmuştur.Sonuç: Yttrium-90 vialinin en kaliteli görüntüsü, HEGP kolimatörü ve 25 cm' lik kaynakdedektörmesafesinde, Butterworth filtre, 0,5' lik kesim frekansı ve 8' lik güç faktörü ileFiltreli Geri Projeksiyon yöntemi kullanılarak ve 90-110 keV' lik enerji pencere seçimi ilealınmıştır.Anahtar Sözcükler: Yttrium-90, SPECT, Görüntüleme, Sinyal/Gürültü Oranı, Kontrast,%FOV Purpose: Yttrium-90 is used in the treatment of targeted radionuclide, primary hepatic and metastatic tumors (radioembolization with microspheres). Yttrium-90; is a pure beta-emitter isotope with a physical half-life of 2.67 days. The emitted particles have a maximum energy of 2.27 MeV and their average energy is 0.93 MeV. In conventional SPECT imaging, gamma-transmitting radioisotopes that have obvious photopeak such as Tc-99m (140 keV energy photopeak) are used. In contrast, Yttrium-90 bremsstrahlung photons are produced from the interaction of beta particles with the patient's body and have prominent non-photopeak continuous and broad energy spectrum. Accordingly, the image quality is highly dependent on the selected energy window and also collimator. In this study, the effects of the collimators, source-detector distance and energy window widths on image quality were investigated in order to determine the optimum bremsstrahlung imaging conditions with Yttrium-90 source. Methods: In the study, Philips Forte JET stream branded gamma camera system, 1.0 mL glass vials enclosed in an acrylic shield and the TheraSphere Yttrium-90 glass spheres with an average size of 20-30 μm were used. The planar images were acquired consecutively with the LEHR, MEGP and HEGP collimators for the two different source-detectors distances (25 and 40 cm) in 20 different energy windows ranging from 55 to 285 keV. SPECT data were obtained for 28 s/view for 64 projections and size of the 128x128 matrix with two rotations. The reconstruction of the images was performed by filtered back-projection and iterative methods. Image quality parameters (sensitivity, %FOV, contrast, and S/B) were investigated for different energy windows and collimator combinations.Results: Compared to basic image quality parameters, the highest S/B, %FOV and contrastvalues were found 460, %71, 3578 in the SPECT images whereas the HEGP collimator togetherwith a source to detector distance of 25 cm and the planar images were 34, %50 and 436,respectively.Conclusions: It was concluded that the best quality image of Yttrium-90 vial was taken withHEGP collimator and choice of energy window with a width of 90-110 keV at the sourcedetectordistance of 25 cm, Butterworth filter, 0.5 cutoff frequency, and 8 order parametersusing the Filtered Back Projection method.Key Words: Yttrium-90, SPECT, Imaging, Signal/Background Ratio, Contrast, %FOV. 107
- Published
- 2019
12. Farklı aplikatörlerin brakiterapi uygulamasında fraksiyonlar arası dozimetrik karşılaştırması
- Author
-
Gündüz, Seçkin, Özyar, Enis, and Sağlık Fiziği Anabilim Dalı
- Subjects
Treatment ,Dose-response relationship-radiation ,Oncology ,Neoplasms ,Brachytherapy ,Medical devices ,Medical physics ,Radiometry ,Onkoloji - Abstract
Günümüzdeki teknolojik gelişmeler sonucunda BT, MR, PET gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasıyla beraber BRT' de 2B planlamalar yerini 3B planlamalara bırakmıştır. Bu sayede hedef ve kritik organ doz tanımlamalarında ICRU 38' deki nokta doz kavramlarının yerini GEC-ESTRO' nun hacimsel doz kavramları almıştır. Mikro kaynaklı HDR brakiterapi cihazları üretilmiş, BT/MR uyumlu aplikatörler geliştirilmiş, görüntülemede artefakt oluşturan metal aplikatörlerin kullanımı çok azalmıştır. Bu çalışmada BT/MR uyumlu tandem ovoid ve tandem ring aplikatörleri kullanılarak tedavi edilmiş 17 serviks kanseri tanılı hastanın, fraksiyonlar arası dozimetrik karşılaştırılmaları yapıldı. Hastaların tedavi planları referans plan olarak kabul edildi. Referans planların aplikatör geometri değerlerinde negatif ve pozitif x, y, z koordinatlarında 2mm ve 4mm' lik kaydırmalar verilerek yeni planlar yapıldı. Her hasta için referans plan dahil olmak üzere 13 plan oluşturuldu. Oluşturulan bu planlar, aplikatör türüne ve kaydırma değerlerine göre karşılaştırılarak istatiksel sonuçlar elde edildi. Analizler hedef hacim ve kritik organ dozlarındaki değişiklikler üzerinden yapıldı. Tandem ring ve tandem ovoid aplikatörlerine ait referans planların karşılaştırılmasında istatiksel anlamlı farklar elde edildi. Kaydırma değerlerine göre oluşturulan planların referans planlara göre karşılaştırılmalarında ise DVH değerlerinde yüksek düzeyde istatiksel anlamlı farklar elde edildi. Özellikle y (vertikal) eksen üzerindeki yapılan kaydırma değişikliklerinin kritik organlarda çok yüksek doz değişimlerine neden olduğu gözlemlendi. Bu durum, sistematik hatalara bağlı aplikatör tanımlama belirsizliklerinin oluşturacağı aplikatör konum farklılıklarına, rastgele hatalar sonucu oluşabilecek fraksiyon içi organ hareketleri ve aplikatör konum değişimlerine, fraksiyonlar arasında oluşabilecek tümör boyutlarındaki değişimlere bağlı olarak tanımlanan doz ile verilen doz arasında oldukça anlamlı farklar yaratabilir. Sonuç olarak gelişen teknoloji ile beraber BRT uygulamalarındaki belirsizlikler oldukça aza indirilmiş olsa bile tedavi sonuçlarını etkileyebilecek birçok faktör bulunmaktadır. As a result of technological developments, 2D planning has been replaced by 3D planning in bracjytherapy (BRT) with the use of imaging methods such as CT, MR, PET. Thus, the point dose definition in ICRU 38 have been replaced by the volumetric dose definitions of GEC-ESTRO. Micro-welded HDR brachytherapy devices have been produced, BT / MR compatible applicators have been developed, and the use of metal applicators that create artifacts has been reduced. In this study, interfraction dosimetric comparisons of 17 cervical cancer patients treated with CT / MR compatible tandem ovoid and tandem ring applicators were performed. Treatment plans of the patients were accepted as reference plan. New plans were made by giving shifts of 2mm and 4mm in negative and positive x, y, z coordinates in the applicator geometry values of the reference plans. For each patient, 13 plans were created including the reference plan. These plans were compared according to applicator type and shift values and statistical results were obtained. Analyzes were performed based on changes in target volume and critical organ doses. Tandem ring and tandem ovoid applicators had statistically significant differences in comparison of reference plans. Comparison of the plans were prepared by giving shift values to the reference plans, and statistically significant differences in DVH values were obtained. In particular, shifts on the y (vertical) axis caused very high dose changes in critical organs. This can create very significant differences between the dose defined and the dose given depending on the applicator position differences that may occur due to systematic errors and the applicator identification uncertainties, intra-fractional organ movements and changes in the applicator position, changes in tumor sizes that may occur between fractions. As a result, there are many factors that may affect treatment outcomes even though the uncertainties in BRT applications have been minimized with advanced technology. 103
- Published
- 2019
13. Farklı IGRT yöntemlerinin 6 boyut düzeltme değeri doğruluğunun karşılaştırılması
- Author
-
Çavdar, Şeyma, Şengöz, Kazım Meriç, and Sağlık Fiziği Anabilim Dalı
- Subjects
Oncology ,Medical physics ,Radiation oncology ,Onkoloji - Abstract
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte görüntü kılavuzluğunda radyoterapinin önemi artmıştır. Bu tez çalışmasında VMAT tekniği kullanılarak tedavi edilen 20 prostat kanseri hastasının 496 kV-kV ve 496 kV-CBCT görüntüsü incelenmiştir. Bu görüntülerde 4D ve 6D kullanılarak yapılan düzeltmeler kullanılarak sistematik ve rastgele hatalar bulunmuştur.4 boyutta kV-kV düzeltme ile elde edilen sistematik hata değerleri vertikal, longitudinal ve lateral yönlerinde sırasıyla 2.9, 11.2, 6.8 mm şeklindedir. Rastgele hata değerleri sırasıyla 8.3, 17.6, 11.0 mm şeklindedir. 4 boyutta kV-CBCT düzeltme sistematik hata değerleri sırasıyla 3.4, 10.9, 6.7 mm şeklindedir. Rastgele hata değerleri sırasıyla 8.1, 18.4, 11.5 mm şeklinde bulunmuştur.6 boyutta kV- kV sistematik hata değerleri vertikal, longitudinal, lateral pitch, roll, yaw yönlerinde sırasıyla 2.9, 11.1, 6.8 mm ve 1.26, 0.88, 1.00° şeklindedir. Rastgele hata değerleri sırasıyla 7.5, 17.1, 10.7 mm ve 1.45, 1.12, 0.96 ° şeklindedir. 6 boyutta kV-CBCT sistematik hata değerleri sırasıyla 3.4, 10.8, 6.5 mm ve 1.61, 1.03, 1.03 ° şeklindedir. Rastgele hata değerleri sırasıyla 8.2, 18.4, 11.6 mm ve 1.69, 1.05,1.00° şeklinde bulunmuştur.Sonuç olarak translasyonel hata değerlerimiz literatürle genellikle yüksek veya benzer bulunmuştur. Rotasyonel açı değerlerimiz literatürdeki değerlerle benzerdir. Prostat kanserinde kV-kV ve kV-CBCT yöntemleri arasında karşılaştırma yapıldığında görüntüleme dozunun daha düşük ve uygulama süresinin kısa olması sebebiyle kV-kV görüntüleme daha avantajlıdır. CBCT görüntüleme ise hacimsel değerlendirme sağladığı için, ayrıca kemik anatomiye ek olarak yumuşak doku değerlendirmesine olanak sağladığı için avantajlıdır. Çalışmada farklı IGRT yöntemlerinin sonuçları çok benzerdir. Diğer bir parametre olarak 6 boyutlu masa ile rotasyonel düzeltmelerin yapılabilmesi set-up pratikliği ve doğruluğu açısından avantaj yaratmaktadır.Anahtar kelimeler: IGRT, Prostat kanseri, Set-up hataları, Sistematik hata, Rastgele hata. With the development of technology, the importance of image-guided radiotherapy has increased. In this study, 496 kV-kV and 496 kV-CBCT images of 20 prostate cancer patients treated with VMAT technique were evaluated. Systematic and random errors were found using corrections using 4D and 6D.The systematic errors of 4D image registration using kV–kV image pairs are 2.9, 11.2, 6.8 mm for the vertical, longitudinal and lateral directions, respectively. Random error values are 8.3, 17.6, 11.0 mm, respectively. Systematic error values of kV-CBCT correction in 4D are 3.4, 10.9, 6.7 mm, respectively. Random error values were found as 8.1, 18.4, 11.5 mm, respectively.The systematic errors of 6D image registration using kV–kV image pairs are in the vertical, longitudinal, lateral, pitch, roll, yaw directions are 2.9, 11.1, 6.8 mm and 1.26, 0.88, 1.00°, respectively. Random error values are 7.5, 17.1, 10.7 mm and 1.45, 1.12, 0.96 ° respectively. Systematic error values of kV-CBCT in 6 dimensions are 3.4, 10.8, 6.5 mm and 1.61, 1.03, 1.03 ° respectively. Random error values were found 8.2, 18.4, 11.6 cm and 1.69, 1.05, 1.00 °, respectively.As a result, our translational error values are found generally high or similar in the literature. Our rotational angle values are in agreement with the literature. When compared between kV-kV and kV-CBCT methods in prostate cancer, kV-kV imaging is more advantageous because of much lower imaging doses and shorter application time. CBCT gives the ability to visualize both bony anatomy and soft tissue information with volumetric imaging. Our results are found similar for different IGRT methods. The analysis of the parameters show that, the ability to perform rotational corrections with the 6-dimensional treatment couch creates advantages for accuracy of the set-up.Keywords: IGRT, Prostate cancer, Set-up errors, Systematic error, Random error. 64
- Published
- 2019
14. Evaluation of 2015-2016 MOTAKK HBV DNA and HCV RNA External Quality Assessment National Program Results
- Author
-
Karatayli, Ersin, Soydemir, Ege, Aksoy, Zeynep Busra, Kizilpinar, Mehtap, Altay Kocak, Aylin, Karatayli, Senem Ceren, Yurdcu, Esra, Yildirim, Umut, Guriz, Haluk, Bozdayi, Gulendam, Yurdaydin, Cihan, Ilhan, Osman, Yildirim, Yasin, Bozdayi, A. Mithat, Oguz, Acelya Yalcintas, Baris, Ahmet, Alp, Alpaslan, Aksozek, Alper, Sayiner, Arzu, Karagul, Aydan, Ordu, Aylin, Istanbullu, Aye, Otlu, Baris, Aridogan, Buket, Aksu, Burak, Buruk, C. Kurtulus, Karahan, Ceren, Guney, Cakir, Toksoz, Devrim, Yildirim, Dilara, Colak, Dilek, Daglar, Duygu Eren, Findik, Duygu, Kas, Elif, Caliskan, Emel, Zeyrek, Fadile Yildiz, Arslan, Fatma, Demir, Feyza, Milletli, Fikriye, Kibar, Filiz, Ozdincer, Furkan, Dundar, Gulnur, Arslan, Hande, Agca, Harun, Aliskan, Hikmet Eda, Guducuoglu, Huseyin, Fidan, Isil, Akyar, Isin, Afsar, Ilhan, Kaleli, Ilknur, Donmez, Ismail, Yanik, Kemalettin, Midilli, Kenan, Cubukcu, Kivanc, Ozdemir, Mehmet, Acar, Melek, Yalinay, Meltem, Kuskucu, Mert Ahmet, Bakici, Mustafa Zahir, Aydin, Neriman, Yilmaz, Neziha, Ceken, Nihan, Ziyade, Nihan, Yilmaz, Nisel, Ozgumus, Osman Birol, Gitmisoglu, Ozlem, Demirgan, Recep, Kesli, Recep, Guckan, Ridvan, Sertoz, Ruchan, Akgun, Sadik, Aksaray, Sebahat, Tezcan, Seda, Kaygusuz, Sedat, Gokahmetoglu, Selma, Mese, Sevim, Bayik, Seyit Ahmet, Akcali, Sinem, Gurcan, Saban, Karsligil, Tekin, Us, Tercan, Ozekinci, Tuncer, Pilgir, Tulin, Aslan, Ugur, Dinc, Ugur, Coskun, Umut Safiye Say, Cetinkol, Yeliz, Keskin, Yusuf, Ayaydin, Zeynep, Toraman, Zulal Asci, [Karatayli, Ersin -- Kizilpinar, Mehtap -- Altay Kocak, Aylin -- Karatayli, Senem Ceren -- Yurdcu, Esra -- Bozdayi, A. Mithat] Ankara Univ, Hepatol Inst, Ankara, Turkey -- [Soydemir, Ege -- Aksoy, Zeynep Busra] Ankara Univ, Biotechnol Inst, Ankara, Turkey -- [Altay Kocak, Aylin] Baskent Univ, Dept Med Microbiol, Fac Med, Ankara, Turkey -- [Yildirim, Umut] Tomurcuk Technol, Cyberpk, Ankara, Turkey -- [Guriz, Haluk] Ankara Univ, Fac Med, Cebeci Cent Lab, Ankara, Turkey -- [Bozdayi, Gulendam] Gazi Univ, Dept Med Microbiol, Fac Med, Ankara, Turkey -- [Yurdaydin, Cihan] Ankara Univ, Div Gastroenterol, Fac Med, Ankara, Turkey -- [Ilhan, Osman] Ankara Univ, Div Hematol, Fac Med, Ankara, Turkey -- [Yildirim, Yasin] Ankara Univ, Therapeut Apheresis Ctr, Div Hematol, Fac Med, Ankara, Turkey -- [Oguz, Acelya Yalcintas] Iontek Lab, Istanbul, Turkey -- [Baris, Ahmet] RTA Lab, Kocaeli, Turkey -- [Alp, Alpaslan] Hacettepe Univ, Hastaneleri Merkez Lab, Ankara, Turkey -- [Aksozek, Alper] Mugla Sitki Kocman Univ EAH, Mikrobiyoloji Lab, Mugla, Turkey -- [Sayiner, Arzu] Dokuz Eylul Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Izmir, Turkey -- [Karagul, Aydan] Antalya Egitim & Arastirma Hastanesi, Antalya, Turkey -- [Ordu, Aylin] Sisli Florence Nightingale Hastanesi, Mol Mikrobiyoloji Lab, Istanbul, Turkey -- [Istanbullu, Aye] Medipol Hastanesi, Istanbul, Turkey -- [Otlu, Baris] Malatya Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Malatya, Turkey -- [Aridogan, Buket] Suleyman Demirel Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Isparta, Turkey -- [Aksu, Burak] Marmara Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Istanbul, Turkey -- [Buruk, C. Kurtulus] KATU, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Trabzon, Turkey -- [Karahan, Ceren] Ankara Univ, Tip Fak, Ibn I Sina Hastanesi Merkez Mikrobiyoloji Lab, Ankara, Turkey -- [Guney, Cakir] Ozel SYNLAB Merkezi Lab, Ankara, Turkey -- [Toksoz, Devrim] Referans Klin Lab, Istanbul, Turkey -- [Yildirim, Dilara] Sivas Numune Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Sivas, Turkey -- [Colak, Dilek] Akdeniz Univ Hastanesi, Merkez Lab, Antalya, Turkey -- [Daglar, Duygu Eren] Aydin Devlet Hastanesi, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Aydin, Turkey -- [Findik, Duygu -- Aslan, Ugur] Selcuk Univ, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Tip Fak, Konya, Turkey -- [Kas, Elif] Ankara 2 Bolge KHB Genel Sekreterligi, Ankara, Turkey -- [Caliskan, Emel] Duzce Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Duzce, Turkey -- [Zeyrek, Fadile Yildiz] Harran Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Sanliurfa, Turkey -- [Arslan, Fatma] Kayseri Egitim & Arastirma Hastanesi, Kayseri, Turkey -- [Demir, Feyza] SB SBU Van EAH Mikrobiyoloji Bolumu, Van, Turkey -- [Milletli, Fikriye] Ahi Evran Univ, EAH Mikrobiyoloji Lab, Kirsehir, Turkey -- [Kibar, Filiz] Cukurova Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Adana, Turkey -- [Ozdincer, Furkan] Gelisim Tip Lab, Istanbul, Turkey -- [Dundar, Gulnur] Ctr Lab Mol Mikrobiyoloji, Istanbul, Turkey -- [Arslan, Hande] Baskent Univ, Enfeksiyon Hastaliklari & Klin Mikrobiyoloji AD, Ankara, Turkey -- [Agca, Harun] Uludag Univ, Tip Fak, Mikrobiyoloji AD, Bursa, Turkey -- [Aliskan, Hikmet Eda] Baskent Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Adana Uygulama & Arastirma Merkezi Mikrobiyoloji, Adana, Turkey -- [Guducuoglu, Huseyin] Yuzuncu Yil Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Van, Turkey -- [Fidan, Isil] Gazi Univ, Tip Fak, Tibbs Mikrobiyoloji AD, Ankara, Turkey -- [Akyar, Isin] Acibadem Labmed Mikrobiyoloji Lab, Istanbul, Turkey -- [Afsar, Ilhan] IKCU Ataturk EAH Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Izmir, Turkey -- [Kaleli, Ilknur] Pamukkale Univ, Tibbi Mikrobiyoloji Merkez Lab, Denizli, Turkey -- [Donmez, Ismail] Usak Devlet Hastanesi Mikrobiyoloji Lab, Usak, Turkey -- [Yanik, Kemalettin] Ondokuz Mayis Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Samsun, Turkey -- [Midilli, Kenan -- Kuskucu, Mert Ahmet] Istanbul Univ, Cerrahpa Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Istanbul, Turkey -- [Cubukcu, Kivanc] Trabzon Kanuni EAH Klin Mikrobiyoloji Lab, Trabzon, Turkey -- [Ozdemir, Mehmet] Necmettin Erbakan Univ Hastanesi, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Konya, Turkey -- [Acar, Melek] Samsun Egitim & Arastirma Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Samsun, Turkey -- [Yalinay, Meltem] Gazi Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Ankara, Turkey -- [Bakici, Mustafa Zahir] Cumhuriyet Univ, Uygulama & Arastirma Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Sivas, Turkey -- [Aydin, Neriman] Adnan Menderes Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Aydin, Turkey -- [Yilmaz, Neziha] Bozok Univ, Mikrobiyoloji AD, Yozgat, Turkey -- [Ceken, Nihan] Balikesir Devlet Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Balikesir, Turkey -- [Ziyade, Nihan] Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligi Postmortem Mi, Istanbul, Turkey -- [Yilmaz, Nisel] Tepecik Egitim & Arastirma Hastanesi, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Izmir, Turkey -- [Ozgumus, Osman Birol] Recep Tayyip Erdogan Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Rize, Turkey -- [Gitmisoglu, Ozlem] Necip Fazil Sehir Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Kahramanmaras, Turkey -- [Demirgan, Recep] Anatolia Genet Lab, Istanbul, Turkey -- [Kesli, Recep] Afyon Kocatepe Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Afyon, Turkey -- [Guckan, Ridvan] Amasya Univ, Sabuncuoglu Serefeddin EAH, Mikrobiyoloji Klin, Amasya, Turkey -- [Sertoz, Ruchan] Ege Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Izmir, Turkey -- [Akgun, Sadik] Adiyaman Univ, EAH Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Adiyaman, Turkey -- [Aksaray, Sebahat] Haydarpasa Numune Hastanesi, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Istanbul, Turkey -- [Tezcan, Seda] Mersin Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Mersin, Turkey -- [Kaygusuz, Sedat] Kirikkale Univ, Enfeksiyon Hastaliklan & Klin Mikrobiyoloji AD, Kirikkale, Turkey -- [Gokahmetoglu, Selma] Erciyes Univ, Tip Fak, Mikrobiyoloji AD, Kayseri, Turkey -- [Mese, Sevim] Istanbul Univ, Istanbul Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Istanbul, Turkey -- [Bayik, Seyit Ahmet] Adana Numune EAH, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Adana, Turkey -- [Akcali, Sinem] Celal Bayar Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Manisa, Turkey -- [Gurcan, Saban] Trakya Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Tekirdag, Turkey -- [Karsligil, Tekin] Gaziantep Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Gaziantep, Turkey -- [Us, Tercan] Eskisehir Osmangazi Univ, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Eskisehir, Turkey -- [Ozekinci, Tuncer] Dicle Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Diyarbakir, Turkey -- [Pilgir, Tulin] Viromed Lab, Ankara, Turkey -- [Dinc, Ugur] Corlu Devlet Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Corlu, Turkey -- [Coskun, Umut Safiye Say] TOKAT GOP Univ Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Tokat, Turkey -- [Cetinkol, Yeliz] Ordu Univ EAH, Tibbi Mikrobiyoloji Lab, Ordu, Turkey -- [Keskin, Yusuf] Cukurova Devlet Hastanesi, Mikrobiyoloji Lab, Adana, Turkey -- [Ayaydin, Zeynep] Gazi Yasargil EAH, Mikrobiyoloji Lab, Diyarbakir, Turkey -- [Toraman, Zulal Asci] Firat Univ, Tip Fak, Tibbi Mikrobiyoloji AD, Elazig, Turkey, Sayiner, Ayca -- 0000-0001-6750-2353, Yurdcu, Esra -- 0000-0002-1441-6408, Kibar, Filiz -- 0000-0003-2983-2399, Otlu, Baris -- 0000-0002-6220-0521, BOZDAYI, ABDURRAHMAN MITHAT -- 0000-0002-2785-1804, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri, Tıbbi Mikrobiyoloji ABD, İç Hastalıkları, Ege Üniversitesi, and Kırıkkale Üniversitesi
- Subjects
Quality Control ,Microbiology (medical) ,Hepatitis B virus ,medicine.medical_specialty ,Turkey ,Standardization ,HCV RNA ,Hepacivirus ,Microbiology ,Molecular microbiology ,CMV Negative ,External quality assessment ,Proficiency testing ,Humans ,Medicine ,Medical physics ,Hepatitis-B ,General Immunology and Microbiology ,Clinical Laboratory Techniques ,business.industry ,Tests ,Quality control ,Hepatitis B ,Hepatitis C ,external quality control ,viral load ,Clinical Microbiology ,Infectious Diseases ,HBV DNA ,DNA, Viral ,HIV-1 ,Conformity assessment ,Proficiency ,RNA, Viral ,Real-Time Pcr ,business ,Viral load - Abstract
WOS: 000454987700003, PubMed ID: 30522421, MOTAKK, as a national external quality control program has been launched to evaluate the molecular detection of viral infections including HBV DNA and HCV RNA in molecular microbiology diagnostic laboratories in Turkey. This program is prepared in compliance with ISO 17043:2010 (Conformity assessment general requirements for proficiency testing) standards, and aims to take the place of external quality control programs from abroad, contributing to standardization and accuracy of molecular diagnostic tests in our country. The aim of this study was to evaluate 2015 and 2016 results of the MOTAKK External Quality Control Program for HBV DNA and HCV RNA viral load. The calls were announced on the web page of MOTAKK (www.motakk.org). The quality control samples were sent to participating laboratories in 2015 and 2016. Main stocks were prepared from patients with chronic hepatitis B and C who had viral load detection with reference methods according to WHO reference materials for viral load studies to improve quality control sera. From these main stocks, samples with different viral loads were prepared from dilutions of plasma with HBV, HCV, HAV, HIV, Parvovirus B19 and CMV negative serologic markers. Quality control samples were sent to the participating laboratories along with the negative samples in the cold chain. The laboratories accomplished the related tests within 2-3 weeks and entered their results on the MOTAKK web page. These results were analysed according to ISO 13528 (Statistical methods for use in proficiency testing by interlaboratory comparison) and scoring reports were created by a software developed by MOTAKK and sent to participating labs. Each laboratory evaluated their own results in comparison with the other laboratory results, reassessed the tests via observing the distance from the mean result and the reference values. The number of laboratories participating in the HBV DNA and HCV RNA external quality control program was 70-73 in 2015-2016. Participants were able to comply with the program tools, registering, entering results and receiving the results reports problem. In HBV panel, 72.6-89.1% and 84.7-90.3% of the participant laboratories were in 1 standard deviation (SD) in 2015-2016, respectively. In HCV panel, 70.8-89.1% and 84.7-90.3% of the participant laboratories were in 1 SD in 2015-2016, respectively. A national external quality control program for HBV DNA and HCV RNA in Turkey has been prepared for the first time with this project and implemented successfully. All the data provided in the MOTAKK external quality control program final report, compensate all the data provided by the quality control program final reports from abroad; additionally, the report allows comparison of used technologies and commercial products.
- Published
- 2018
15. Radyoterapi uygulamalarında olasılıksal risk analizi
- Author
-
Özbay, Çağatay Recep, Bayburt, Mehmet, Nükleer Bilimler Anabilim Dalı, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Fault Tree Analysis ,Radiotherapy ,Radyoterapi ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Radiology and Nuclear Medicine ,Radiation oncology ,Onkoloji ,Olasılıksal Risk Analizi ,Hata Ağacı Analizi ,Oncology ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Probabilistic Risk Assessment ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Bu tez de, farklı disiplinlerin birlikte çalıştığı, karmaşık cihaz ve sistemlerin kullanıldığı radyoterapi uygulamalarında olasılıksal risk analizi yöntemi kullanılarak, riskin yüksek olduğu aşamaları değerlendirmek ve uygulama prosedürlerini iyileştirmek üzerine çalışılmıştır. Radyoterapi, hazırlanış ve uygulama açısından birçok basamaktan oluşmaktadır. Uygulanan tedavi prosedürlerinde gerçekleşmiş hata veya hatalar, geçmişten günümüze birçok radyasyon kazasına sebep olmuştur. Bu çalışmada, lineer hızlandırıcı cihazı ile radyoterapi yapan onkoloji kliniğinde olasılıksal risk analizi, hata ağacı analizi metodu ile yapılmıştır. Çalışmamızda, radyoterapi kliniğindeki iş akışı belirlenmiştir. Bu işlem, klinik uygulamanın simülasyon, tedavi planlama ve tedavi iletimi olarak üç bölüme ayrılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Hata ağacındaki iş akışı, uluslararası kaza raporları ve klinik gözlemlerden yararlanılarak SAPHIRE yazılımı ile oluşturulmuştur. Elde edilen hata ağacının her bir dalındaki olayların olasılıkları uzman değerlendirmesi metoduyla belirlenmiştir. Sistemin zayıflıkları, geliştirilmeye ihtiyaç duyulan bölgeleri, hata dağılımı, güvenilirliği konusunda nitel ve nicel sonuçlar elde edilmiştir. Analiz sonuçları değerlendirilerek hatalı tedavi, yaralanma, hatta ölümle sonuçlanabilecek durumların riskini azaltmak amacıyla kalite yönetiminin geliştirilmesine yönelik adımlar belirlenmiştir., In this thesis, we have worked on probabilistic risk analysis method for radiotherapy applications to evaluate the stages of high risk and to improve the implementation procedures. Radiotherapy consists of many steps in terms of preparation and application. Errors that occurred during the treatment procedures applied, radiotherapy has caused many incident from past to present. In this study, probabilistic risk analysis was performed by fault tree method (FTA) in department of radiotherapy. In this study, the workflow in the radiotherapy clinic was determined. This process was performed by dividing the clinical application into three sections as simulation (fixation and imaging), treatment planning (dose planning) and treatment delivery. The fault tree was drawn in SAPHIRE software with the help of international accident reports and clinical observations. Error probabilities were determined by the expert evaluation method and then all data entered the software. Qualitative and quantitative results were obtained on the weaknesses of the system, areas required to be improved, error distribution, and reliability. Studies were conducted on the development of quality management in order to reduce the risk of malpractice, injury or even death.
- Published
- 2018
16. Fotodinamik teranostik uygulamalar için insan serviks dokularındaki ışık dağılımının modellenmesi
- Author
-
Erol, Nedret, Kenar, Necla, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Optical physics ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Biophysics ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Classical physics - Abstract
Bu çalışmada farklı dalga boylarına sahip farklı doku geometrili insan serviks dokularında 1D, 2D ve 3D ışık yayılımlarının sağlanması amaçlandı. Bu çalışmada gerçekleştirilen modellemeler Fotodinamik Teranostik pencereden bakmayı mümkün kılarak dokuların kanserli olup olmadığı ve tedavi edilebilme durumlarını gösterdi.Foton taşınımı, Pertürbasyon Teorisi ve Monte Carlo Simülasyonları ile Difüzyon Denklemi kullanılarak zaman, konum ve açıya göre araştırmalar sağlanmıştır. Literatürden elde edilen ve bu hesaplamalarda kullanılan serviks dokusuna ait optik özellikler (absorpsiyon katsayısı (μa)), saçılma katsayısı (μs), kırılma indisi (n), anizotropi faktörü (g)) ile zamana bağımlı ve kararlı hal yansıması, iletme, soğurma, penetrasyon derinlikleri ve akıcılık değerleri modellenmiştir. Tüm modeller, ışığa duyarlılaştırıcı (PS) ve sürekli dalga (CW) ışık kaynakları için serbest PS ile incelenmiştir. Literatürden elde edilen optik özellikler kullanılarak serviks dokusunun yarı-sonsuz geometri için ışık doku etkileşimleri modellenmesi sonucunda, CIN 2 ve CIN3 dokularının saçılma pertürbasyonlarının ve penetrasyonlarının hemen hemen aynı olduğu gözlenirken, normal dokunun saçılma pertürbasyonunun CIN2 ve CIN3 ten daha az olduğu, ortalama CIN 2 soğurmasının, ortalama CIN 3 soğurmasından düşük olduğu gözlemlenmiş olup, CIN 2 ve CIN 3 ün normal servikal dokuya göre daha düşük ışık soğurması gösterdiği görülmüştür. Dört dalgaboyu arasında normal doku, CIN2 ve CIN3 dokularında homojen ve saçılma pertürbasyon değeri ile penetrasyon değerleri 811 nm olan dalgaboyunda maksimum olduğu gözlemlenmiştir. Soğurma Pertürbasyonunda ise 956 nm olan dalgaboyu dokular içerisinde en yüksek soğurma pertürbasyonuna sahip olan dalgaboyu olarak ölçülmüştür. We aimed in this study to provide light propagations in 1D, 2D, and 3D in human tissues having different geometries for different wavelengths located Photodynamic Theranostic window to show that tissue is cancerous or not and treat. Photon transport is investigated according time, position and angle using Diffusion Equation with Perturbation Theory and Monte Carlo Simulations. Optical properties (the absorption coefficient (µa)) , the scattering coefficient (µs), refractive index (n), anisotropy factor (g) used in these calculations obtained from literature. Time-dependent and steady-state reflectance, transmittance, absorbance, penetration depths and fluence values are modelled. All models are studied with photosensitizier (PS) and PS free for continuous wave (CW) light sources.It was observed that the scattering perturbations and penetration of CIN 2 and CIN 3 tissues were almost the same as that of cervical tissue modeling of light-tissue interactions for semi-infinite geometry using the optical properties obtained from the literature, while scattering perturbation of normal tissue was less than CIN 2 and CIN 3, CIN III showed lower light absorption than normal cervical tissue. Between the four wavelengths, normal tissue, homogeneous in CIN2 and CIN3 tissues, and scattering perturbation and penetration values were observed to be maximal at the wavelength of 811 nm. In the Absorption Perturbation, the wavelength was measured as 956 nm, which has the highest absorption perturbation in the tissues. 107
- Published
- 2018
17. Vajinal Kaf Brakiterapi Uygulamaları için Yoğunluk Ayarlı Aplikatör Tasarımı: Dozimetrik Fizibilite Çalışması
- Author
-
Biltekin, Fatih, Akyol, H. Fadıl, Klinik Onkoloji, Akyol, Hüsnü Fadıl, Yeğiner, Mete, and Diğer
- Subjects
Dose-response relationship-radiation ,Radiotherapy ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,jinekolojik tümörler ,Brachytherapy ,Urogenital neoplasms ,Brakiterapi ,Radiation dosage ,Vajinal kaf ,Vaginal neoplasms ,Neoplasms ,Three dimensional printer ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Radiometry - Abstract
Radyoterapi alanındaki teknolojik ilerlemelere bağlı olarak brakiterapi (BRT) uygulamalarında üç boyutlu (3B) tedavi planlamasına geçilmesi jinekolojik hastalarda da tedavinin etkinliği açısından büyük avantaj sağlamıştır. Bu çalışma kapsamında ise vajinal kaf BRT'si gereken jinekolojik hastalarda 3B-BRT uygulamalarından yoğunluk ayarlı BRT (YA-BRT) uygulamalarına geçişin sağlanabileceği yeni YA vajinal kaf aplikatörün tasarlanması ve 3B baskı teknolojisi kullanılarak üretilmesi amaçlanmıştır. Aplikatör, kalite kontrol fantomu ve yardımcı fiksasyon araçları `SketchUp` çizim programında modellenerek `MakerBot Replicator Z18` 3B yazıcıdan çıktısı alınmıştır. Aplikatörlerin klinikte kullanımını test etmek amacı ile yapılan kalite kontrol testleri Hacettepe Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı'nda kullanılmakta olan Varian GammaMed Plus iX BRT cihazında gerçekleştirilmiş olup, tedavi planlama simülasyonu işlemlerinde BrachyVision tedavi planlama sistemi (TPS) kullanılmıştır. Ölçüm sonuçları analiz edildiğinde homojem ortamda farklı ölçüm koşullarında yapılan nokta doz ölçümlerinin TPS ile %4 içerisinde uyumlu olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca 2B doz ölçümlerinde gama analizi değerlendirme kriteri olan 3 mm doz uyum mesafesi (DUM) ve %3 doz farkı (DF) referans alındığında tüm ölçümler için geçen nokta sayısı %90'ın üzerinde bulunmuştur. Mekanik kalite kontrol testlerinde ise tasarlanan aplikatörün 1 mm altında kaynak pozisyonlandırma hassasiyetine sahip olduğu saptanmıştır. Bir sonraki aşamada aplikatörün klinik etkinliğinin de değerlendirilebilmesi için uygun hasta grubunda prospektif çalışmaların yapılması planlanmaktadır. Depending on technological advances in radiotherapy, the use of three-dimensional (3D) treatment planning in brachytherapy (BRT) applications has provided a great advantage in terms of efficacy of treatment in gynecological patients. In this study, it was aimed to design intensity modulated (IM) vaginal cuff applicator which allows IM-BRT applications in gynecologic patients who require vaginal cuff BRT. Applicator, quality assurance phantom and auxiliary fixation devices were modeled in `Sketchup` drawing program and print out from `MakerBot Replicator Z18` 3D printer. The quality control (QC) tests conducted with the aim of testing the clinical use of applicator was carried out in Varian GammaMed Plus iX BRT device and treatment planning simulation processes were performed in BrachyVision treatment planning system (TPS) used in Hacettepe University Department of Radiation Oncology. When the measurement results were analyzed, it was observed that measurements performed in homogenous medium for different measurement conditions were compatible with TPS within 4% differences in point dose measurement. Furthermore, in 2D dosimetry, the number of passing point was found greater than %90 for all measurements using gamma evaluation criteria of 3 mm distance-to-agreement (DTA) and 3% dose difference (DD). In mechanical QC tests it was found that the designed applicator had a positioning accuracy less than 1 mm. In the next stage, prospective studies are planned in an appropriate patient group so that the clinical effectiveness of the applicator can be evaluated. 95
- Published
- 2018
18. Prostat kanseri radyoterapi tedavi planlarında hacimsel yoğunluk ayarlı ark tedavisi ve dinamik yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniklerinin karşılaştırılması
- Author
-
Bilek, Yılmaz, Korcum Şahin, Aylin Fidan, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Radyasyon Onkolojisi, Aylin Fidan Korcum Şahin, and Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Oncology ,Radiotherapy ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Neoplasms ,Medical physics ,Prostatic neoplasms ,Physics and Physics Engineering ,Radiotherapy-intensity-modulated ,Onkoloji ,Radiotherapy-computer assisted - Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı prostat kanseri radyoterapi tedavisinde D-IMRT ve VMAT tedavi tekniklerinin dozimetrik olarak karşılaştırılmasıdır.Yöntem: Yüksek riskli 10 prostat kanseri hastasına CMS Monaco TPS kullanılarak Linak tabanlı 9-alan D-IMRT ve çift ark VMAT teknikleri ile planlar tasarlandı. PTV 46, PTV 56 ve PTV 74'e sırasıyla 46, 56 ve 74 Gy doz SIB tekniği ile uygulandı. Her iki teknik ile oluşturulan planlarda aynı doz sınırlamaları kullanıldı. İki planlama tekniği; PTV 46, PTV 56, PTV 74 yapılarındaki doz sarımı ve HI ile CI değerleri bakımından karşılaştırıldı. Kritik organlarda, rektum için V50, V60, V65, V70 değerleri mesane için V65, V70 değerleri, femur başları için ise V40 değerleri incelendi. Her iki teknik ile elde edilen planların tedavi süreleri, segment sayıları ve MU değerleri karşılaştırıldı. Ayrıca hastaların aldığı integral doz olarak V37 değerlendirildi. Elde edilen tüm veriler Wilcoxon testi uygulanarak istatistiksel olarak değerlendirildi.Bulgular: D-IMRT ve VMAT teknikleri ile hedef hacimler için, birbirlerine yakın doz sarımları elde edilmiştir. PTV 74 için hesaplanan HI ve CI değerleri her iki teknikte benzer bulunmuştur. Her iki planlama tekniği ile tüm kritik organlar, doz sınırlamalarının altında tutulabilmiştir. Ayrıca OAR koruması açısından iki teknikten, birbirlerine yakın sonuçlar elde edilmiştir. VMAT tekniği ile oluşturulan planlardan elde edilen segment ve MU sayıları D-IMRT tekniği ile oluşturulan planlara göre fazla olmasına rağmen tedavi süresinin daha kısa olduğu gözlenmiştir (p: 0,005). Sonuç: Prostat kanseri radyoterapi tedavisinde kullanılan 9-alan D-IMRT tekniği ve VMAT tekniklerinden hem PTV sarımları hem kritik organ korumaları açısından benzer dozimetrik sonuçlar elde edilmiştir. Sadece tedavi süresi açısından VMAT tekniğinin D-IMRT tekniğine belirgin bir üstünlüğü gözlenmiştir. Objective: The aim of this study is to compare dosimetric values of D-IMRT and VMAT treatment techniques in the treatment of prostate cancer radiotherapy.Method: Treatment plans were designed for 10 high-risk prostate cancer with Linac based 9-fields D-IMRT and double arc VMAT techniques using CMS Monaco TPS. 46, 56 and 74 Gy doses were prescribed to PTV 46, PTV 56 and PTV 74 as SIB, respectively. The same dose constrains were used in the plans generated by both techniques. Two planning techniques; were compared to HI and CI values as well as the dose coverage of PTV structures. Critical organs were assessed V50, V60, V65, V70 for the rectum, V65, V70 for the bladder and V40 for the femur heads. The treatment times, segment numbers and MU values of the plans obtained with both techniques were compared. V37 was also evaluated as integral dose of the patients. All obtained data were statistically evaluated by Wilcoxon test.Results: With D-IMRT and VMAT techniques, similar dose coverage were obtained for target volumes. HI and CI values calculated for PTV 74 were found to be the similar in both techniques. With both planning techniques, all critical organs could be kept below the dose limits. In addition, in terms of OAR protection, close results were obtained from both techniques. Although the segment and MU numbers obtained from the plans generated by the VMAT technique were higher than the plans generated by the D-IMRT technique, the treatment time was found shorter (p: 0.005).Conclusion: Similar dosimetric results were obtained from 9-fields D-IMRT and VMAT techniques used in the treatment of prostate cancer radiotherapy in terms of PTV dose coverage and critical organ protection. The VMAT technique has an advantage over the D-IMRT technique only in terms of treatment time. 89
- Published
- 2018
19. How should one read 'real-life data' regarding NOAC's? 'The case with rivaroxaban'
- Author
-
Özgür Aslan
- Subjects
Rivaroxaban ,medicine.medical_specialty ,business.industry ,Clinical study design ,Administration, Oral ,Anticoagulants ,Real life data ,law.invention ,Observational Studies as Topic ,Randomized controlled trial ,law ,Research Design ,Health care ,Medicine ,Humans ,Routine clinical practice ,Medical physics ,Cardiology and Cardiovascular Medicine ,business ,Real world data ,Research method ,medicine.drug ,Randomized Controlled Trials as Topic - Abstract
Randomised controlled trials (RCT) are considered as gold standart for clinical studies because of their standart protocols, well-defined case and control groups, and their statistical methods for pre-defined outcomes. Real-world studies (RWS) are generally performed to evaluate and/or obtain long term efficacy and safety data of a particular drug-intervention or application in populations who were not included in RCT for various resons or in real world settings such as routine health care systems. As RWS give the opportunity for comparisons which do not exist in the original protocols of RCT; currently they have been the choice of research method in the clinical drug investigations. Increasing use of non-vitamin K antagonist oral anticoagulants (NOAC) in routine clinical practice and their efficacy and safety data coming from RCT have been supported by the data and evidences obtained from the real world studies. In this article; following a brief evaluation of advantage and limitations of RWS, some real world data and evidences about rivaroxaban using various study designs such as non-interventional observations, registries and database analysis will be reviewed and summarized.
- Published
- 2017
20. Radyoterapide sol meme ışınlamalarında alan içinde alan (field in field) tedavi tekniğinde alan merkezindeki sapmaların çevre organ dozlarına etkisinin retrospektif olarak incelenmesi
- Author
-
Kalyoncu, İsmail Hakki, Çetintaş, Sibel, Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı., and Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Medical oncology ,Radiotherapy ,Radyoterapi ,Onkoloji ,Retrospective studies ,Radiation dosage ,Meme kanseri ,Breast cancer ,Oncology ,Neoplasms ,FiF-FRT ,Medical physics ,Breast neoplasms ,Radiotherapy-intensity-modulated ,Radiometry ,Set-up errors ,Set-up hataları ,SSD - Abstract
Erken evre sol meme kanserli hastaların meme koruyucu cerrahi (MKC) sonrası radyoterapi (RT) uygulamalarında Alan içinde Alan Forward Radyoterapi (FiF-FRT) tekniği ile sanal planlar üzerinde medial-lateral (X-ekseni), superior-inferior (Y-ekseni) ve anterior-posterior (Z-ekseni) yönlerinde ±10 mm kaydırmalar yapılarak set-up hataları oluşturuldu. Tanjansiyel alanların Monitor Unit değerleri sabit tutularak hedef hacminde ve riskli organlarda oluşan dozimetrik etkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Bu çalışmada yirmi erken evre sol meme kanserli hastaya ait bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri alınıp hedef hacim ve kritik yapılar çizilmiştir. Bu hastaların BT görüntüleri üzerine FiF-FRT tekniğini kullanarak referans plan ve X-Y-Z yönlerinde ±10 mm kaydırmalar yapılarak 7 ayrı plan oluşturulmuştur. Yapılan simülasyon planlarda PTV (Planlanan Hedef Hacim), sol akciğer, sağ akciğer, kalp, sol inen atardamar (LAD), karşı meme, tiroid, humerus ve hasta cilt dozu değerleri incelenmiştir.Sonuç olarak; Her üç koordinatta da oluşturulan set-up hatalarının, hedef hacme reçete edilen dozu önemli derecede değiştirdiği gözlemlenmiştir. Fakat riskli organlardaki en önemli doz değişiminin Z-ekseni üzerindeki kaydırmalar sonucu meydana geldiği belirlenmiştir. Yaptığımız çalışmanın verilerine göre, hasta set-up'ında kaynak cilt arasındaki mesafe (SSD)'nin önemli bir parametre olduğu görülmektedir. MKC uygulanmış meme kanserli hastaların tanjansiyel alan RT tedavisinin X-Y-Z koordinat düzleminde SDD'i en çok etkileyen X ve Z koordinatlarıdır. Bu yüzden hasta set-up'ında X ve Z eksenleri önemli bir parametre oluşturmaktadır. Hem hedef hacminde hem de riskli organlar açısından önemli doz değişimlerine sebep olmaktadır. Hasta set-up'ında hata toleransı en az seviyede tutulması oldukça önemlidir. Radiotherapy treatments for patients with early stage left breast cancer after breast-conserving surgery (MKC) are medial-lateral (X-axis), superior-inferior (Y-axis) and anterior-posterior (Z-axis) in the direction of 10 mm by maked the set-up errors were made. It is aimed to examine the dosimetric effect of target areas and risky organs by keeping the Monitor Unit values of tangential fields constant.In this study, computed tomography (CT) images of twenty early stage left breast cancer patients were taken and the target volume and critical structures were contoured. Seven different plans were created on these patients' CT images using the FiF-FRT technique, with reference plan and ± 10 mm scrolling in X-Y-Z directions. In the simulated plans, PTV (Planned Target Volume), left lung, right lung, heart, left descending artery (LAD), contralateral breast, thyroid, humerus and patient skin volume were examined.As a result; It was observed that the setup mistakes that were created in all three coordinates changed the target volume to the degree of the prescribed dose. But the most important dose change in the risky organs has been found to be the resultant shifts on the Z-axis. According to the study we performed, the distance between the source skin and the skin in the patient set-up appears to be an important parameter. It is the X and Z coordinates that most affect SSD in the X-Y-Z coordinate plane of RT treatment of breast cancer patients. Therefore, the X and Z axes form an important parameter in patient set-up. It causes significant dose changes both in terms of target volume and risk organs. It is very important to keep the fault tolerance at the lowest level in the patient set-up. 86
- Published
- 2017
21. Mamografi sistemleri için doku eşdeğeri fantom geliştirilmesi, Monte Carlo simülasyon tekniği ve X-ışını spektroskopisi yöntemi ile karakterizasyonu
- Author
-
Çubukçu, Şölen, Yücel, Haluk, and Medikal Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Radiology and Nuclear Medicine ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Meme kanseri, günümüzde kadınlar arasında dünya çapında en yaygın olarak görülen kanser türüdür. Mamografi ise meme kanserinin teşhisinde uzun zamandır altın standart olarak kabul edilmiş bir yöntemdir. Bu nedenle, mamografi sistemlerinin kalite güvencesi (QA) ve kalite kontrolü (QC) oldukça önemlidir. X-ışınları ile görüntü sağlayan mamografi sistemlerinin kalite kontrollerinde fantom adı verilen, radyasyon soğurma ve saçılma özellikleri insan meme dokusuna hemen hemen aynı olan doku eşdeğeri malzemelerden üretilen araçlar kullanılmaktadır. Meme dokusu temelde glandüler ve yağ doku olmak üzere iki farklı dokunun farklı oranlarda bileşimlerinden oluşur. Bu oranlar yaş, kilo ve ırk vb. farklı parametrelere bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Bu çalışmanın motivasyonu mamografi sistemlerinin QA ve QC işlemleri için kullanılabilecek, uygun mamografik fantom geliştirmektir. Bu tezin amacı, parafin ve epoksi ana matris olacak şekilde içerisine farklı kimyasallar eklenerek meme dokusu eşdeğeri fantomlar geliştirmek ve bu fantomların karakterizasyonlarını x-ışın spektroskopisi yöntemi ve Monte Carlo simülasyon tekniği ile gerçekleştirmektir. Daha önce hiç birlikte katkılanmamış H3BO3, CaSO4·2H2O ve MgO gibi belirli kimyasalları uygun oranlarda ve özel tekniklerle çok ucuz maliyetli olan malzemelerle (parafin ve epoksi) meme dokusu eşdeğeri fantomu üretmek ve ilk defa deneysel olarak CdTe ve SDD dedektörlü x-ışın spektroskopi tekniği uygulanarak ve Monte Carlo simülasyon yöntemi ile yarı değer kalınlığı (HVL) değerleri esas alınarak karakterize edilmiştir. Tez kapsamında öngörülen %30/70, %47/53, %50/50 ve %70/30 %glandüler/yağ doku oranlarına sahip parafin ve epoksi ana matrisli fantomlar geliştirilmiş ve ticari olarak mevcut CIRS BR serisi fantomlarla yarı değer kalınlığı (HVL) parametresi cinsinden karşılaştırılmıştır. Sonuçta simülasyon tekniği ile yapılan hesaplamalarda, geliştirilen malzemelerin ICRU dokusuna eşdeğerliği %94 ve daha iyi elde edilmiştir. Karakterizasyon işlemlerinde ise ticari fantomlara yakınlık simülasyon hesaplamalarında %95, CdTe ve SDD detektörlerle yapılan ölçümlerde %85 ve daha iyi olacak şekilde başarılmıştır. Tezde elde edilen sonuçlar ve çıkarımlar ayrıntılı olarak tartışılmıştır.Bu tez, kısmi olarak 115S108 kodlu TÜBİTAK 1003 projesi ile desteklenmiştir. Breast cancer is the most common cancer type among women all around the World. Mammography systems, which provides images using x-rays, are accepted as gold standard method to diagnose breast cancer for many years. Therefore, the quality assurance (QA) and quality control (QC) of these systems are very important. Phantoms made from human tissue equivalent materials are used for the quality control tests of mammography systems. It is essential that these materials have almost the same absorption and scattering characteristics that of human tissue. Breast tissue consists of mainly glandular tissue and adipose tissue. The ratio of these tissues varies from person to person with some parameters such as age, weight and race.The motivation of this study is to make a suitable mammographic phantom which can be used for QA and QC of mammography systems. The purpose of this thesis is to develop tissue equivalent phantoms with the use of paraffin and epoxy as base materials and their mixtures with different chemicals first, and then to characterize these phantoms by use of x-ray spectroscopy and Monte Carlo simulation techniques. It is aimed to develop a new breast phantom with specific chemicals (H3BO3, CaSO4·2H2O and MgO) and low cost base materials (paraffin and epoxy) with special laboratory techniques and then to characterize them with use of the x-ray spectroscopy technique having CdTe and SDD detectors and Monte Carlo simulation technique. To the best of our knowledge, half value layer (HVL) determination method has not been used for this aim as we did in this study. In the study, the breast phantoms were developed according to the predicted glandular and adipose tissue ratios of 30/70%, 47/53%, 50/50% and 70/30% and they were compared with those ratios of commercially available CIRS BR series phantoms as reference materials. The comparison was based on HVL values. The results indicate that the tissue equivalency of the proposed materials agree well with that of ICRU 44 glandular and ICRU 44 adipose tissues better than 94%. The characterization results also show that the agreement with the commercial CIRS BR series phantoms are better than 95% for simulations, and better than 85% for experimental results with use of CdTe and SDD x-ray spectroscopy systems. The obtained results related to the developed new breast phantoms are discussed in detail. This thesis is partly funded by the TUBİTAK 1003 Project coded as 115S108. 149
- Published
- 2017
22. Kranyospinal ışınlamaların vmat radyoterapi tedavi tekniğinde çoklu-alan merkezi uygulamalarının dozimetrik olarak karşılaştırılması
- Author
-
Özer, Mustafa, Kaynak, Zeki Gökay, Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı.
- Subjects
Kranyospinal ışınlama ,Cranio-spinal irradiation ,Medical oncology ,Radiotherapy ,Monaco ,VMAT ,Çoklu alan merkezi ,Mulitple-isocentr ,Onkoloji ,Spinal neoplasms ,Radiation dosage ,Oncology ,Central nervous system neoplasms ,Cranial irradiation ,Medical physics ,Radiotherapy-intensity-modulated ,Radiometry ,Radiotherapy-computer assisted - Abstract
Günümüzde kranyospinal ışınlamaların geleneksel uygulama yöntemi 3B-KRT' dir. Radyoterapinin gelişimi ile birlikte gelişen ve değişen tedavi tekniklerinin, geleneksel tekniklerin yerini alması için uzun süreli verilere ihtiyaç vardır. YART tekniğinin gelişmiş modeli olan VMAT'ın kranyospinal ışınlamalar için bir alternatif olup olmadığı son zamanların tartışma konusudur.Kranyospinal ışınlamalar geniş bir ışınlama alanına ihtiyaç duyması ve mekanik olarak bir ışınlama sahasının 40x40 cm2'yi geçememesi sonucu çoklu alan merkezli planlar uygulanması bir zorunluluktur. Bu zorunluluk beraberinde alan çakışmaları ile sıcak-soğuk doz bölgesi problemi, set-up hatalarına karşı hassaslık ve ikincil kanser riskini taşımaktadır. VMAT'ın özellikle alan çakışma problemini ortadan kaldırması en büyük avantaj sağladığı yönüdür. Bunun yanında planlama süresi, set-up kolaylığı, doz homojenitesi ve sağlıklı organ koruması geleneksel tekniklere göre daha üstündür. Bunlara rağmen yüksek MU değerleri ve düşük doz bölgesinin yüksek olması ikincil kanser riski olasılıklarını değerlendirmede bir dezavantajdır. Bu çalışmanın amacı KSI için uygulanan farklı VMAT tekniklerinin kendi aralarında dozimetrik değerlendirilmesinin yapılarak literatüre katkıda bulunmaktır. Bu amaçla Alderson rando fantom kullanılarak deneysel bir çalışma planlanmıştır. Rando fantom insan doku eş değeri bir malzemeye sahiptir. KSI tedavisine alınacak bir hasta gibi sabitleme, BT çekimi, konturlama ve sanal tedavi planlaması yapılarak RT sürecine dahil edilmiştir. Üç ana başlıkta; ark sayısı, kolimatör etkisi, alanların üstüste binme mesafeleri açısından dozimetrik değerlendirme yapılmıştır.Sonuç olarak, ark sayısı açısından kranyum tek ark, spinal alanlar yarım ark, kolimatör açısı olarak düşük dereceli açılar, overlap mesafesi olarak otomatik mesafe daha üstün planlar olarak değerlendirilmiştir. VMAT'ın KSI için doz homojenitesi ve sağlıklı organ koruması yönlerinden başarılı bir teknik olduğu görülmüştür. Fakat klinik uygulamada standart bir tedavi şekli olması için daha çok veriye ihtiyaç duymaktadır. At present, the traditional method of applying craniospinal irradiation is 3D-CRT. There is a need for long-term therapy to replace traditional therapies that develop and evolve along with the development of radiotherapy. The recent debate on whether VMAT, an advanced model of the IMRT technique, is an alternative to craniospinal radiation. Cranospatial irradiation requires a large area of irradiation and it is imperative to apply multi-isocenter planes that do not exceed 40x40 cm2 mechanically by a radiation field. This obligation is accompanied by field overlaps and hot-cold dose zone problems, sensitivity to set-up errors and secondary cancer risk. It is the biggest advantage of the VMAT to solve the overlaps problem in particular. In addition, the planning period is more than conventional techniques for set-up ease, dose homogeneity and healthy organ protection. Nevertheless, high MU values and a high dose area are disadvantages to assessing the likelihood of secondary cancer. The purpose of this study is to contribute to the literature by making a dosimetric evaluation among different VMAT techniques applied for KSI. For this purpose, an experimental study was planned using Alderson rando phantom. Rando phantom has a material equivalent to human tissue. The patient was included in the RT procedure by performing fixation, CT, contouring, and virtual treatment planning as a patient to be treated for CSI. For dosimetric comparison was made In three main sections; Arc number, collimator effect, overlaps distance. As a result, cranium single arc, spinal areas half arc, collimator angle low grade opening in terms of arc number, automatic distance as overlap distance were considered as superior plans. It has been found that VMAT is a successful technique for dose homogeneity and healthy organ protection for CSI. However, in clinical practice, it takes more experience to become a standard treatment 62
- Published
- 2017
23. Impact of contrast agents on dose algorıthms of planning systems
- Author
-
T. Cakir, S. Avcu, M. Izmirli, and M. Nart
- Subjects
medicine.medical_specialty ,Radiological and Ultrasound Technology ,business.industry ,Business system planning ,Medicine ,Radiology, Nuclear Medicine and imaging ,Medical physics ,Contrast (music) ,business - Published
- 2016
24. Miyokart perfüzyon SPECT/BT uygulamasında meme dokusu atenüasyonu: Kardiyak fantom çalışması
- Author
-
Boğa, Fatih, Canbaz Tosun, Fevziye, and Radyolojik Bilimler Ana Bilim Dalı
- Subjects
Myocardial reperfusion ,Myocardial reperfusion injury ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Nuclear physics ,Radiology and Nuclear Medicine ,Medical physics ,Breast ,Physics and Physics Engineering ,Positron-emission tomography - Abstract
Amaç: Çalışmamızın amacı farklı boyut ve yoğunluktaki meme dokusunun kardiyak perfüzyon görüntüsüne etkisini ve Bilgisayarlı tomografi atenüasyon düzeltmesi (BTAD) sonrası değişimini meme modellemesi yapılan kardiyak fantom aracılığıyla deneysel olarak araştırmaktı. Materyal ve Metot: Çalışmamızdaki meme modelleri, farklı boyut ve yoğunluktaki meme dokusunu simule etmek için, içi su, sıvı yağ ve sıvı sabun dolu olan 400, 700, 1000 ve 1300 mililitre (ml) hacimli balonlar ile ayrı ayrı oluşturuldu. Fantomun kalp bölümü, su ile dilüe 37 Megabecquerel (MBq) (1 milicurie, mCi) aktivitede Tc-99m perteknetat ile dolduruldu. Meme modelleri ayrı ayrı kardiyak fantoma eklenerek çift detektörlü hibrit Single photon emission computed tomography/Bilgisayarlı tomografi (SPECT/BT) cihazı ile rutin klinikte kullanılan parametrelerle standart miyokart perfüzyon görüntülemesi (64x64 matrikste; 20 saniye/ projeksiyon; toplam 32 projeksiyon) gerçekleştirildi. Görüntüleme sonrası veri işlemede Cedars Sinai Quantitative Perfusion Spect (QPS) perfüzyon kantitasyon yazılım programı (V.2009) kullanıldı. Değerlendirme 17 segment modeli kullanarak polar harita ham sayısal verileri üzerinden semi-kantitatif olarak yapıldı. Standart ve BTAD sonrası elde edilen verilerin değerlendirilmesi, segment, duvar ve düzey bazında Wilcoxon, Man-Whitney U, Kruskal-wallis testleri kullanılarak SPSS (V22.0) istatistik analizi ile yapıldı. Bulgular: Yoğunluk ve büyüklüğe göre karşılaştırmada BTAD sonrası sayım farklarında (∆) gruplar arası anlamlı fark saptanmamakla birlikte ( p > 0,05 ), sol ventriküler duvarları arasında, en yüksek ortalama fark septumda saptandı. Miyokardın septum duvarında yağ, su ve sabun yoğunluk grupları için sırasıyla ∆= 18,2 ± 10,0; 20,4 ± 9,6; 18,2 ± 8,2 ve 400, 700, 1000 ve 1300 hacim grupları için sırasıyla ∆=19,1±10,8 ; 19,0 ± 9,5 ; 19,6 ± 9,0 ; 17,8 ± 8. Lateral duvarda BTAD sonrası değişim { ∆=[(–0,7 ± 11,1) - (6,9 ± 14,4)] } heterojendi. Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar, boyut ve yoğunluğa bağlı olmadan, meme dokusunun sol ventrikül septum duvarında atenüasyona bağlı oluşturduğu perfüzyon defektlerinin BTAD sonrası büyük ölçüde düzeldiği yönündedir. Kalbin lateral duvarında ise SPECT/BT'de kayıt hatası olmaksızın BTAD sonrası meydana gelebilecek yeni perfüzyon defekleri yönünden klinik değerlendirmelerde dikkatli olunması gerektiğini düşünmekteyiz.Anahtar Kelimeler: Atenüasyon, BT, Düzeltme, Miyokardiyal Perfüzyon, SPECT Aim: The aim of our study is to investigate the effect of breast tissue in different size and density on myocardial perfusion imaging(MPI) and to evaluate the changes after computed tomography attenuation correction (CTAC) using a modelled breast cardiac phantom. Material and Method: The breast models in our study was formed using 400, 700, 1000 and 1300 mls of ballons filled with water, oil and liquid soap to simulate the breast tissues of different size and density. The cardiac part of the phantom was filled with diluted water of 37 MBq (1 mCi) Tc-99m pertechnetate activity. The breast models were attached to cardiac phantom respectively. Using a double detector hybrid Single photon emission computed tomography/Computed tomography (SPECT/CT) system, imaging was performed with the parameters used in routine clinical settings of MPI (64x64 matrix; 20 second/ projection, total of 32 projections ). We used Cedars Sinai QPS perfusion quantative software (V.2009) in processing. We analysed the images, semi-quantatively, using 17 segment model through polar maps. The analysing of data belonging to standard and CT attenuation correction results were carried out via SPSS (V22.0) statistical programme by using Wilcoxon, Man-Whitney U, Kruskal-wallis tests on the base of myocardial segment, wall and level. Results: After CT attenuation correction, there were no significant differences (∆) between the groups ( p > 0.05 ) regarding the density and size but among the left ventricular walls, the highest mean difference was detected on septum. The mean differences for myocardial septum wall were: ∆= 18.2 ± 10.0; 20.4 ± 9.6; 18.2 ± 8.2 for oil, water and liquid soap groups, respectively; and ∆=19.1±10.8 , 19.0 ± 9.5, 19.6 ± 9.0 , 17.8 ± 8 were obtained for 400, 700, 1000 and 1300 volume groups, respectively. A heterogenic changing was seen on lateral wall {∆=[(–0.7 ± 11.1) - (6.9 ± 14.4)]}, after CTAC. Conclusion: The results in our study support that a considerable improvement was seen on left ventricle septum after CT attenuation correction without depending on the size and density of breasts; but the physicans should be aware that, without SPECT/CT misregistration, new perfusion defects can ocur after CTAC, especially on the lateral myocardial wall. Keywords: Attenuation, Correction, CT, Myocardial Perfusion, SPECT 113
- Published
- 2016
25. Digital Imaging in Teledermatology Applications
- Author
-
Engin Şenel and Mete Baba
- Subjects
medicine.medical_specialty ,Teledermatology ,Computer science ,digital imaging ,Digital imaging ,medicine ,lcsh:Dermatology ,Medical physics ,Dermatology ,telemedicine ,lcsh:RL1-803 - Abstract
Teledermatology is a new and developing application in Dermatology that uses modern communication technologies to transfer medical information and services. Teledermatology is a proven useful technology for providing dermatologic care in places where there is no dermatologist cover. Dermatologists should be aware of the basic techniques and digital standards of teledermatology for daily practice.
- Published
- 2010
26. Evaluation of the Sample Size and Power Analysis of the Research Articles Published in Turkey Centered SCI E Indexed Journals of Orthopedics and Traumatology
- Author
-
Cem Nuri Aktekin, Onur Kocadal, Asiye Uğraş Dikmen, Murad Pepe, Bilgehan Tağrikulu, and Ertuğrul Akşahin
- Subjects
medicine.medical_specialty ,business.industry ,Sample size determination ,Orthopedic surgery ,Medicine ,Traumatology ,Medical physics ,General Medicine ,business - Published
- 2015
27. Adaptive radiotherapy in head and neck cancer
- Author
-
Yahşi, Yonca, Zeybek, Orhan, Fizik Anabilim Dalı, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Adaptive Radiotherapy ,Baş Boyun Kanserleri ,Head and Neck Cancer ,Radiation oncology ,Intensity Modulated Radiation Therapy ,Onkoloji ,Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi ,Cone Beam Computer Tomography ,Oncology ,Adaptif Radyoterapi ,Medical physics ,Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Balıkesir Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Ana Bilim Dalı, Kliniğe başvuran baş boyun kanseri tanısı almış radyoterapi veya kemoradyoterapi uygulanan hastalarda tedavi süresince anatomileri ve doz dağılımlarındaki değişimin gözlemlendiği an adaptif plan yapılması amaçlanmıştır. Çalışmamıza baş boyun kanseri tanısı alan radyoterapi veya kemoradyoterapi uygulanan 25 hasta dahil edilmiştir. Hastalara gün aşırı Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (CBCT) çekilmiş ve planlamadan gelen Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüsü ile füzyon yapılmıştır. Tedavinin 5. haftasında çekilen CBCT görüntüsü planlamadan gelen BT görüntüsüne füzyon yapıldığında tümör hacminde küçülmenin gözlemlendiği an hastaya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) çekilmiştir. MRI görüntüsü BT ile füzyon yapılarak kritik organlar ve Planlanan Hedef Hacim (PTV) tekrar kontürlenmiştir. Yeni kontörler üzerinden hastanın planı tekrar yapılıp T-testi ve Wilcoxan testiyle adaptif plan ve adaptif plan yapılmadığı durumlardaki hacim ve dozlar karşılaştırılıp anlamlı fark bulunduğunda hasta yeni yapılan adaptif plan ile tedavisine devam etmiştir. Adaptif plan yapıldığında; aynı taraf parotis ortalama dozu 3279±608 cGy'den 2656±399 cGy'ye (p=0.001), karşı taraf parotis ortalama dozu 3008.4±377.4 cGy'den 2606.2±325.5 cGy'ye (p=0.002), medulla spinalis maksimum dozu da 4542.2±58.5 cGy'den 4433.2±55.3 cGy'ye (p=0.001) azalmıştır. PTV 70 ortalama dozunda ise tümör hacmini sarması açısından anlamlı bir fark yoktur. Aynı taraf parotis hacmi 15.00±8.57 cc'den 10.10±5.85 cc'ye (p=0.046), karşı taraf parotis hacmi 12.21±7.34 cc'den 7.50±3.55 cc'ye (p=0.002), Ptv 54 hacmi 759.8±285.9 cc'den 432.4±126 cc'ye (p=0.035), Ptv 60 hacmi 338.7±18.9 cc'den 185.5±58.5 cc'ye (p=0.003) toplam vücut hacmi de 6380±1600 cc'den 5230±1570 cc'ye (p=0.001) küçülerek anlamlılık düzeyinde azalma görülmüştür. Aynı taraf parotis hacminde en az %15, en fazla %46.3 hacim azalması görülürken, karşı taraf parotis hacminde en az %16.6, en fazla %46.9 volüm azalması görüldü. Adaptif radyoterapi adaptif olmayan radyoterapiye nazaran daha üstündür. Hedef kitledeki minimum dozu arttırmakta ve kümülatif maksimum dozu azaltmaktadır., The aim of this study is to document the changes in anatomy and dose distribution observed in patients diagnosed with head and neck cancer who are undergoing radiotherapy or chemoradiotherapy. 25 patients, who had been diagnosed with head and neck cancer, were included in our study. Cone Beam Computer Tomography (CBCT) was taken every other day and fused with images provided by CT. If tumor volume decreased, Magnetic Resonance Image (MRI) images were taken. By integrating MRI and CT images, critical organs and Planning Target Volume (PTV) were recontoured. Using the new contours, new Adaptive Radiotion Therapy (ART) plan were made. The initial treatment plan and the ART plan were then compared using T-Testing and Wilcoxon Testing. If there was a significant difference, patients continued with treatment with the new ART plan. The mean dose for the ipsilateral parotid gland shrank from 3279±608 cGy to 2656±399 cGy (p=0,001) this was a significant decrease. The ipsilateral parotid gland volume size shrank from 15,00±8,57 cc to 10,10±5,85 cc (p=0,046) according to the adaptive CT. At the same time the mean dose for the contralateral parotid gland decreased from 3008,4±377,4 cGy to 2606,2±325,5 cGy (p=0,002) and ıt's volume size shrank to 7,50±3,55 cc from 12,21±7,34 cc (p=0,002) according to the adaptive CT. It was observed that the ipsilateral parotid gland volume was reduced a minimum of 15% and a maximum of 46.3%. It was also observed that contralateral parotid gland volume was reduced a minimum of 16.6% and a maximum of 46.9%. When the mean tumor volume 54 measured 759,8± 285,9 cc with the initial treatment plan, it was significanty reduced to 432,4±126 cc (p=0,035) with ART plan for the mean tumor volume 60 measured 338,7±18,9 cc with the initial treatment plan, it was significanty reduced to 185,5±58,5 cc (p=0,003) with ART plan. In the mean PTV dose of 70 there is no significant difference in tumor volume covarage The maximum dose for the spinal cord is decreased from 4542,2±58,5 cGy to 4433,2±55,3 cGy (p=0,001) this was a significant decrease. The total body volume size were decreased from 6380±1600 cc to 5230±1570cc (p=0,001) according to the adaptive CT. Adaptive radiotherapy is superior than non-adaptive radiotherapy. To increase the minimum dose in the target volume and reduce the maximum cumulative dose.
- Published
- 2015
28. Varian truebeam lineer hızlandırıcının elektron kontaminasyonunun Monte Carlo yöntemiyle simülasyonunun yapılması
- Author
-
Tekcan, İsmail Volkan, Akgüngör, Kadir, and Medikal Fizik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Electron flow ,Electron accelerator ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Electron ,Particle accelerators ,Monte Carlo simulation ,Accelerators - Abstract
Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı'nda bulunan Varian Truebeam lineer hızlandırıcı için megavolt (MV) foton demetlerinde oluşan elektron kontaminasyonunun ortalama % yüzey doz dağılımı ve ortalama % akı dağılımının Monte Carlo simülasyon yöntemiyle hesaplanması amaçlanmıştır.Bu amaç doğrultusunda öncelikle GEANT4 tabanlı çalışan GAMOS simülasyon yazılımında lineer hızlandırıcı geometrik olarak modellenmiştir. Modelin geçerliliğini test etmek amacıyla SSD=100 cm mesafede 4x4, 10x10, 20x20 ve 30x30 cm2 alan boyutlarında, 6MV, 6MV-FFF, 10MV, 10MV-FFF, 15MV enerjili foton demetleri için PDD ve demet profilleri hesaplanmıştır. Bu hesaplamalar ölçümlerle karşılaştırılıp modelin geçerliliği değerlendirilmiştir. Daha sonra, modelin değerlendirildiği her alan boyutunda ve foton enerjisinde % yüzey doz dağılımı ve % akı dağılımı x-y düzleminde iki boyutlu olarak Monte Carlo simülasyon yöntemiyle hesaplanmıştır. Ayrıca elde edilen sonuçlar literatürde daha önceden yapılan araştırmaların sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır.Model değerlendirilmesi için yapılan işlemler sonucunda standart sapmalar, ölçülen ve hesaplan PDD değerleri arasında ortalama % 0.2, ölçülen ve hesaplanan demet profilleri arasında ise ortalama % 0.1 olarak hesaplanmıştır. Öte yandan, tüm voksellerdeki kontamine elektronların % yüzey dozları ve % akı miktarları sırasıyla % 0.01'in altında ve % 0.01 - % 0.3 aralığında bulunmuştur. Bu çalışmanın sonucunda elde edilen ikincil elektronların oluşturduğu ortalama % yüzey dozu ve akı miktarları enerji, alan boyutu ve düzleştirici filtrenin kullanımı açısından incelenmiştir. Hesaplanan doz ve akı dağılımları toplam doz ve toplam parçacık akısına rölatif değerlerden oluşmaktadır. Oluşan kontaminasyon elektronlarının % yüzey dozuna katkı sağladıkları görülmüş olup, bu elektronların yüzeydeki akı dağılımları da elde edilmiştir. In this study, calculation of mean % surface dose distribution and mean % flux distribution of electron contamination that occurs in the megavoltage photon beams has been proposed using Monte Carlo simulation method for the Varian-Truebeam linear accelerator which is available in Radiation Oncology Department of Dokuz Eylul University.At first, in accordance with this purpose the linear accelerator was modelled using the GEANT4-based GAMOS simulation software. To test the model validation, PDDs and beam profiles were calculated for 6MV, 6MV-FFF, 10MV, 10MV-FFF, 15MV photon beams at the distance of SSD=100cm and at the field sizes of 4x4, 10x10, 20x20, 30x30cm2. All these calculations compared with measurements and the model validation was evaluated. And then, at the every field sizes and photon beam energies, in which the model were evaluated, % surface dose distribution and % flux distribution of electron contamination was calculated with Monte Carlo simulation method on the x-y plane two-dimensionally. And, obtained results were compared with previous researches.At the end of the processes that were for model validation, the calculated average standard deviations were 0.2 % and 0.1 % which were between calculated and measured PDDs, and beam profiles respectively. On the other hand, % surface doses and % flux of the contaminant electrons were found under the 0.01 % and the range of 0.01 % - 0.3 %, respectively.Percentage surface dose distribution and percentage flux distribution of the secondary electron contamination that was achieved at the end of this study were investigated in terms of dependence of the energy, field size and usage of flattening filter. The calculated dose and flux distributions consisted of relative values to the total dose and total number of particles. At this study, it was seem that contamination electrons contributed to the % surface dose, and also in the study, their surface flux distribution was determined. 88
- Published
- 2015
29. Tıp alanında kullanılan bazı ünitelerdeki radyolojik doz tayini ve karşılaştırılması
- Author
-
Tunçel, Bedri Cihan, Akkurt, İskender, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Radiation ,Nuclear medicine ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Radiology and Nuclear Medicine ,Medical imaging ,Medical physics ,Radiation physics - Abstract
Bu tez çalışmasında nükleer tıp ünitesinde Tc99m, FDG radyofarmasötikleri ve radyoloji ünitesinde X-Işını ile çalışan personellerin tüm vücut biyolojik doz ölçümlerini gerçekleştirdik. Teşhis ve tanı da aynı zamanda da tedavide günümüzde kullanılan ve hayatımızın bir parçası olan radyoaktivitenin tıbbi çalışanşanlar üzerindeki etkileri anlayabilmemiz ve yasal sınırlamaların yeterli olup olmadığını (IRCP, NCRP. TAEK), çalışanların radyasyon güvenliğinin (ALARA) farkındalıklarının tespit edilmesi yeni yasal düzenlemelerin gerekli olup olmadığının tespiti için gerçekleştirdik. Çalışmamda Gama Kamera, Röntgen, Dexa, PET-CT, Mamaografi, Anjiyografi cihazlarında radyasyonla çalışan doktor, hemşire ve teknisyenlerin tüm vücut biyolojik doz ölçümlerini 20 iş günü boyunca birikmiş ve her gün mesai başlangıcından bitimine kadar geçen süredeki doz artışlarını Polimaster marka 1703mo-1b model radyasyon ölçüm cihazı ile gözlemlenildi. Anahtar Kelimeler: Nükleer Tıp, Radyoloji, Radyasyon güvenliği, bazı radyasyon çalışanları absorblanan doz tespiti, Tc99m, FDG, X-ışını, Gama Kamera, PET-CT, CT, Anjiyografi, Röntgen, KMD, mamaografi, radyofarmasötik. In this study the nuclear medicine unit 99m, the radiopharmaceutical FDG whole-body biological and radiological unit dose measurements were carried out by employees of the X-ray. Detection and diagnosis that it is not at the same time is also currently used in the treatment and our understanding of their impact on radioactivity medical workers are a part of our lives and adequate legal restrictions (IRCP, NCRP. TAEK), employees' radiation safety (ALARA) to determine the awareness that it is necessary for new legislation we performed for detection. Gamma Camera In my study, X-ray, Dexa, PET -CT, Mamaograf of radiation doctors working in Angiography devices, nurses and technicians of all body biological dosimetry of 20 working days during the cumulative and every day, working up from start to finish Polimaster dose increases the time the brand 1703mo -1b models I have observed with radiation measuring device. Keywords: Nuclear Medicine, Radiology, Radiation safety, some employees absorbed dose of radiation detection, technetium-99m, FDG, X-ray, gamma camera, PET -CT, CT, Angiography, X-ray, BMD, mamaograf of radiopharmaceuticals. 87
- Published
- 2015
30. Extracting fuzzy rules for the diagnosis of breast cancer
- Author
-
Ali Keleş, Aytürk Keleş, Belirlenecek, and KELES, Ayturk -- 0000-0001-9755-295X
- Subjects
medical diagnosis ,Breast biopsy ,medicine.medical_specialty ,General Computer Science ,Breast imaging ,mammography ,Elektrik ve Elektronik ,Mühendislik ,Breast cancer screening ,breast cancer ,Breast cancer ,extracting rule ,medicine ,Mammography ,Medical physics ,Electrical and Electronic Engineering ,Inference engine ,Medical diagnosis ,Neuro-fuzzy system ,medicine.diagnostic_test ,business.industry ,Cancer ,medicine.disease ,Neuro-fuzzy system,extracting rule,medical diagnosis,breast cancer,mammography ,business ,Biomedical engineering - Abstract
About one million women are diagnosed with breast cancer every year. Breast cancer makes up one-third of all cancer diagnoses in women. Diagnosing breast cancer early is vital for successful treatment. Among the breast cancer screening methods available today, mammography is the most effective, although the low precision rate of breast biopsy caused by mammogram interpretation results in approximately 70% unnecessary biopsies with benign outcomes. The aim of this study was to extract strong diagnostic fuzzy rules for the inference engine of an expert system to be used for the diagnosis of breast cancer. These rules have been extracted through the use of artificial intelligence technologies. For this, a neuro-fuzzy classification tool called NEFCLASS was used. The learning algorithm of this tool is heuristic and it has efficient performance diagnosis and classification tasks. The rule base to be used for diagnosis consists of 9 rules using the Breast Imaging Reporting and Data System (BI-RADS), mass shape, and mass margin attributes. The positive predictive value of this rule base is 75% and the negative predictive value is 93%. When the approximately 70% rate of unnecessary biopsy in the diagnosis process is taken into consideration, an expert system that has this strong rule base with a high predictive value can be used by doctors in deciding whether to conduct biopsies.
- Published
- 2014
31. Yoğunluk ayarlı radyoterapi (YART) tekniğinde in vivo dozimetri için elektronik portal görüntüleme sistemi (EPİD) ve diyot dedektörlerin kullanılması
- Author
-
Yedekçi, Fazli Yağiz, Akyol, Hüsnü Fadıl, Yeğiner, Mete, and Klinik Onkoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Radiation dosage ,Radiotherapy ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Quality control ,New physics ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,Radiometry ,Radiotherapy-computer assisted - Abstract
Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi (YART) üç boyutlu konformal radyoterapi tekniklerinin gelişmiş bir yöntemidir. YART tekniğinde hastaya özgü kalite kontrolleri çok önemlidir. Sıklıkla bu kontroller tedavi öncesi yapılmaktadır. Ancak tedavi sırasında hasta anatomisinde kiloya ya da ödeme bağlı değişiklikler görülebilmektedir. Tedavi öncesi yapılan kalite kontrolleri bu noktada yetersiz kalmakta ve in-vivo ölçümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada diyot dedektörlerin ve elektronik portal görüntüleme sisteminin (EPID) YART planlarının in-vivo dozimetrisinde kullanılabilirliği araştırılmıştır. Diyot ölçümleri için daha önceden tedaviye girmiş 10 baş boyun hastasının tedavi planları seçilmiştir. Dinamik YART tekniğiyle yapılmış bu planlar aynı zamanda statik YART planlarına da dönüştülmüştür. Elde edilen 20 YART planı evrensel fantom üzerine tek tek taşınarak diyot ve iyon odaları ile ölçümler alınmıştır. Alınan ölçümler tedavi planlama sisteminden (TPS) elde edilen dozlar ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlarımız diyot dedektörlerin hem statik hem de dinamik YART planlamaları için in-vivo dozimetride kullanılabileceğini göstermektedir. Hasta anatomisine daha yakın bir yapısı olan Alderson Rando® fantom üzerinde de test edilen diyot ölçümleri diyotların YART planları için in-vivo dozimetride kullanılabileceğini göstermektedir. Fakat ölçüm tecrübemize dayanarak diyotların hasta ya da Rando® fantom üzerindeki pozisyonlamasının dikkatli yapılması gerektiğini önermekteyiz.EPID ile tedavinin 1, 15, ve 33. günü alınan geçen radyasyon ölçümleri gama analizi yöntemi ile karşılaştırılmıştır. 1 ve 33. gün alınan ölçümlerin gama analizi sonucu elde edilen hatanın 1 ve 15. gün alınan ölçümler arasında yapılan analize göre daha fazla olduğu görülmüştür. Gama analizinde artan bu hata ile hastaların kilo kayıpları ve boyun çevresindeki incelmeler arasında bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlarımız YART planlarında fraksiyonlar arasında oluşabilecek hataların algılanması açısından EPID' in in-vivo ölçümlerde kullanılabileceğini göstermektedir. Çalışmamızda iş yükü açısından 15 günde bir alınan EPID ölçümlerinin hataların zamanında algılanması açısından 5 günde bir alınmasını önermekteyiz. Intensity Modulated Radiation Therapy (IMRT) is an advanced method of three-dimensional conformal radiotherapy techniques. Patient-specific quality assurances are very important for IMRT technic. These assurances are often performed pre-treatment. However, the anatomy of the patient can be change during the treatment related to weight loss or edema. Thus, pre-treatment quality assurance are inadequate at this point and in-vivo measurements are required. In this study, diode detectors and electronic portal imaging system (EPID) were investigated for in-vivo dosimetry in IMRT. 10 treated head and neck patients' IMRT plans have been selected for the diode measurements. At the same time, all these 10 dynamics IMRT plans were transformed into the static IMRT so we obtained 20 IMRT plans. In the next step, 20 IMRT plans moved on universal phantom individually and recalculated. Then we have measured the doses with diodes and ion chambers. The diode and ion chamber measurements have been compared with the doses that achieved from treatment planning system (TPS). The results showed that diodes can be used for in-vivo dosimetry in static and dinamic IMRT. Also, diode measurements have been tested on Alderson Rando® phantom which has a closer stucture with human anatomy. These measurements are compatible with universal phantom measurements. However, based on our experience, we suggest that the location of the diodes must be done carefully on patient or Rando ® phantom due to the dose gradients. In thıs study EPID was used to measure transmitted radiation. The transmitted radiation have been measured on 1, 15, and 33th fraction and analyzed with each other using gamma method. As a result of gamma analysis it has been seen that there is a relationship between the gamma result and the patient's weight loss and thinning of the patient neck. Results showed that EPID can be used to detect the errors between fractions for IMRT. In our study we have mesured the transmitted doses in terms of workload in every 15 days but we suggest that measuring the doses in every 5 days to detect the errors on time. 78
- Published
- 2013
32. Parçacık detektörlerinin tıpta kullanımı
- Author
-
Ulu, Mehmet Oğuz, Polatöz, Ayşe, Fizik Anabilim Dalı, and Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Röntgen ,PET ,Medical Physics ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Tıbbi Fizik ,Medical physics ,MR ,Rontgen ,Physics and Physics Engineering ,Computed tomography ,BT ,CT - Abstract
TEZ6780 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2008. Kaynakça (s.60-62) var. x, 63 s. : rnk.res. ; 29 cm. A new era was marked in medicine with the diccovery of x-rays by Rontgen in 1895 which was quickly followed by first imaging applications and the use of radioactive elements for the treatment of cancer. Since the beginning of the 20th century, major advances in medicine have been realized with the developments in physics, particulary experimental techniques used in particle physics. In this study, diagnostic imaging methods (Computed Tomography (CT), Single Positron Emission Tomography (SPECT), Positron Emission Tomography (PET) ) and cancer theraphy methods are reviewed. The physics and working principles of particle detectors used in medicine are also summarised. X-ışınlarının 1895 yılında Röntgen tarafından keşfedilmesinden hemen sonra tıpta görüntüleme alanında kullanılmaya başlanması ve daha sonraları radyoaktif elementlerin kanser tedavisinde kullanılabileceğinin keşfedilmesiyle tıp alanında yeni bir çığır açılmış oldu. 20. yüzyılın başlarından itibaren, birçok hastalıkların tanı ve tedavisindeki en önemli gelişmeler fizikte, özellikle parçacık fiziğinde kullanılan deneysel tekniklerdeki yeni buluşlar sayesinde olmuştur. Bu çalışmada, hastalıkların tanısında kullanılan görüntüleme teknikleri (Bilgisayarlı Tomografi (BT), Tek Foton Yayınımlı Tomografi (SPECT), Pozitron Yayınım Tomografi (PET), vb.) ve kanser tedavisinde kullanılan yöntemler ile kullanılan detektörlerin fiziği ve çalışma prensipleri derlenmiştir. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No:FEF2007YL3
- Published
- 2008
33. Sinkrotron radyasyonundan elde edilen x ışınlarının kristaller tarafından difraksiyonu
- Author
-
Çiçek, Zeynep, Akdeniz, Kamil Gediz, and Fizik Anabilim Dalı
- Subjects
Radiation ,Synchrotron radiation ,Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,X ray - Abstract
V. Ö2ET SINKROTRON RADYASYONUNDAN ELDE EDİLEN X IŞINLARININ KRİSTALLER TARAFINDAN DİFRAKSİYONU Bu çalışmanın giriş bölümünde Sinkrotron Radyasyonu (3R) ile çalışmanın gerekliliği ve amacı açıklanmış ve Sinkrotron Radyas yonunu kullanan labaraîuvar ve enstitülerden bazıları bir tablo halinde verilmiştir, Meteryal ve metod bölümünde ise Sinkrotron Radyasyonunun tanımı, özellikleri ve diğer ışın kaynaklarından olan farkları anlatıl mıştır. Ayrıca bu çalışmanın yapıldığı, dünyanın en büyük araştırma merkezlerinden biri olan DESY'nin içindeki HASYLAB'ta sinkrotron ışını kullanılarak yapılan araştırmalar özetlenmiştir. Son olarak HASYLAB'ta Mo meteryali üzerine monokrornatik ve laue difraksiyon yöntemleri kullanılarak yapılan çalışma anlatılmaktadır. Tezin bulgular bölümünde bu difraksiyon yöntemlerinden elde edilen sonuçlar verilmektedir. Tartışma ve sonuç bölümünde ise elde edilen sonuçların genel bir özeti verilmiştir. Ayrıca ek 1 de şiddetlerin hesaplanmasında kulla nılan program verilmiştir. -25- SÜMMARY DIFFRACTION OF THE X RAYS OBTAINED FROM SYNCHROTRON RADIATION in the chapter of `Introduction` of this work, the necessity and a im of this worK is g ive n, Synchrotron Radiation (SR) is explained and a list of sorne the iaboratorîes and institutes using SR is presented. in the chapter of `Materiai and Method`, the description, properties and differences of SR from other radiation sources are given. This work is reaiized in Hasylab, a division of DESY, öne of the greatest research centers in the world.ln this same chapter other SR experiments in Hasylab given briefly. Finally, experiments on Mo using rnonochromatic and Laue diffracîion technics are introduced. in the ` Findings `-part of the thesis, îhe results obtained using the above diffraction techniques are presented. The ` Discussion and result ` part is devoted îo a general summary of our results. in the Appendix 1 we g ive the program used to calcuiaîe the intensities. -26- 33
- Published
- 1994
34. Diagnostik radyolojide bazı parametrelerin ölçülmesinde kullanılacak bir düzeneğin yapımı
- Author
-
Hasançebi, Dilek, Büget, Nuray, and Diğer
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Quality control ,Diagnostic imaging ,Radiology and Nuclear Medicine ,Medical physics ,Physics and Physics Engineering ,X ray - Abstract
ÖZET Yüksek Lisans Tezi DİAGNOSTÎK RADYOLOJİDE BAZI PARAMETRELERİN ÖLÇÜLMESİNDE KULLANILACAK BİR DÜZENEĞİN YAPIMI Dilek HASANÇEBİ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Nuray BÜĞET 1992, 88 Jüri : Prof. Dr. Nuray BÜĞET Prof. Dr. Hikmet BAYHAN Prof. Dr. Sedat IŞIK Bu çalışmada, konvansiyonel x- ışını sistemlerinde görüntü kalitesini ve ışınlama dozunu etkileyen bazı parametrelerin rutin ölçümleri için basit ve ucuz bir test cihazı yapıldı. iki kısımdan oluşan çalışmanın ilk aşamasında, tüp voltajını (kVp), ışınlama zamanını ve demetin dikliğini test etmek için sırasıyla bakır bir basamak, dönen bir disk ve plexiglas bir silindir yapıldı ve kVp kalibrasyon eğrisi elde edildi. ikinci kısımda ise demetin tekraredilebilirlik ve lineerite ölçümleri, filmin banyo işleminin kalite kontrolü ve karakteristik H.D. eğrisinin çizimi, yapılan alimunyum bir basamak ve üzerinde eşit aralıklı kurşun şeritler bulunan plexiglasbir filtre ile gerçekleştirildi. Sonuçlar, standart sistemlerden elde edilen değerlerle karşılaştırıldı ve test cihazının güvenilirliği sağlandı. ANAHTAR KELİMELER : Diagnostik (Radyolojide Kalite Kontrolü, Radyografik X- Işın Sistemleri için Kalite Temini, Tıb£i Fizik, Tıbbi Görüntüleme Fiziği. ABSTRACT Masters Thesis THE CONSTRUCTION OF A SYSTEM FOR THE MEASUREMENT OF SOME PARAMETERS USED DIAGNOSTIC RADIOLOGY Dilek HASANÇEBİ Ankara University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Physics Engineering Supervisor : Prof. Dr. Nuray BÜĞET 1992, 88 Jury : Prof. Dr. Nuray BÜĞET Prof. Dr. Hikmet BAYHAN Prof. Dr. Sedat IŞIK In this work a simple and cheap test equipment has been constructed for the routin measurements of some parameters affecting the image quality and the exposure dose in the conventional x- ray systems. In the first stage of the work consisting of two parts the constructions of a copper step-wedge a rotating discand a plexiglass cylinder have been made to test the tube voltage (kVp) the exposure time and the perpendicularity of the beam respectively and the kVp calibration curve has been obtained, In the second part, the measurements of reproducability and the linearity of the beam, the quality control of the film??
- Published
- 1992
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.