Bu çalışmanın temel sorunsalı, sanat alanına kendiliğinden gelip yerleşen güzelin-güzelliğin sanatla olan bu dolaysız ilişkisinin nasıl kurulabileceğidir. Bu ilişki ancak teorik bir zemin üzerinde kurulur. Güzel, bu teorik zeminde, sanatı tanımlarken başvurduğumuz diğer kavramlarla (beğeni, biçim vb.) birlikte çalışır. Bu kavramsal bütünlük, estetik bir düzlem oluşturur ve etik gibi diğer düzlemlere bağlanır. Etik düzlem, bu bütünlüğü kendi içinde yeniden dağıtır; estetik, etik düzleme göre işlevselleşir. Güzel ve İyi yan yana gelir. Kant estetiği, bu bağlantıları çözümleyebileceğimiz teorik zemini sunar. Bu çalışma, bu zemine bir film aracılığıyla yerleşmiştir. Çalışmada, son zamanlarda adından sıklıkla söz ettiren Güney Kore sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Chang-dong Lee'nin Shi (Poetry) adlı filminin, Kant'ın estetiğe dair görüşleri açısından çözümlenmesi amaçlanmıştır. Filmin Kantçı perspektifle ne ölçüde örtüştüğü yorumsamacı (hermenötik) yöntemle belirlenecektir. Bu bağlamda, Kant'ın Yargı Yetisinin Eleştirisi adlı eserinin "Estetik Yargı Yetisinin Eleştirisi" adlı bölümüne odaklanılmıştır. Çalışmanın diğer bir ayağını oluşturan Shi (Poetry) filminin ana karakteri olan Mija ise, bir şiir yazma çabası içerisindedir. Filmin örneklem olarak belirlenme nedeni de, bu çabanın sonucu olarak sanatın doğasına yönelik bazı problemler ortaya koymasıdır. Bu problemlere Kant estetiği açısından karşılıklar bulmak, çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmuştur. Mija şiir yazmaya çalışırken etrafındaki kötülükler onu kuşatmaya başlayacak ve şiir, onun için artık sadece güzelin bir ifadesi değil bu kötülüklerden korunacağı ahlaki bir sığınak olacaktır. Şiirle ulaştığı ahlaki boyuta, aynı zamanda etik bir eylemle de ulaşacaktır. Bu eylem, Kant'ın Yüce'ye dair görüşleri çerçevesinde ele alınacaktır. Çalışmanın ulaştığı temel sonuç filmin, Kantçı estetiğin temel kavramları olan beğeni, sanat, deha ve yüce gibi kavramların billurlaştığı anlatı öğelerine sahip olduğu yönündedir., La problématique fondamentale de cette étude est de savoir comment établir la relation directe entre la beauté et l’art dans lequel la beauté s'implante spontanément. Cette relation ne peut être établie que sur une base théorique. La beauté fonctionne sur ce terrain théorique avec d'autres concepts (goût, forme, etc.) auxquels nous nous référons pour définir l'art. Cette intégralité conceptuelle crée un plan esthétique et se connecte à d'autres plans tels que l'éthique. Le plan éthique fait une répartition de cette intégralité en soi ; l'esthétique devient fonctionnelle par rapport au plan éthique. La Beauté et le Bien vont de pair. L'esthétique kantienne offre le terrain théorique sur lequel nous pouvons analyser ces connexions. L’objectif de cette étude est d’analyser le film « Shi (Poésie) » de Chang-dong Lee, un réalisateur renommé du cinéma sud-coréen, en termes d'esthétique kantienne. La méthode herméneutique fut choisie afin de montrer à quel point le film correspond à la perspective Kantienne en se focalisant sur le chapitre « Critique de la faculté du jugement esthétique » de l’œuvre « Critique de la faculté du jugement » de Kant. Un autre axe de l'étude porte sur Mija, le personnage principal du film, qui s'efforce d'écrire un poème. C’est la raison pour laquelle le film est choisi en tant qu’objet d’analyse car il révèle certains problèmes concernant la nature de l'art à la suite de cet effort. À partir du moment où Mija commence à essayer d'écrire un poème, les maux commencent à l'entourer et la poésie ne devient donc pas seulement un moyen d’expression de la beauté, mais aussi un abri moral où elle se protège du mal. Le niveau moral qu’elle atteint avec la poésie, elle y arrive également à travers une action éthique. Cette action sera traitée dans le cadre des réflexions de Kant sur le Sublime. La principale conclusion de cette étude est que le film comporte des éléments narratifs dans lesquels se cristallisent les concepts fondamentaux de l'esthétique kantienne tels que le goût, l'art, le génie et le Sublime., The fundamental problem of this study is to know how to establish the direct relation between beauty and the art in which beauty is spontaneously implanted. This relationship can only be established on a theoretical basis. Beauty works on this theoretical ground with other concepts (taste, form, etc.) to which we refer to define art. This conceptual wholeness creates an aesthetic plane and connects to other planes such as ethics. The ethical plane divides this wholeness into itself; aesthetics become functional from an ethical point of view. Beauty and Good go hand in hand. The Kantian aesthetic offers the theoretical ground on which we can analyze these connections. The objective of this study is to analyze the film "Shi (Poetry)" by Chang-dong Lee, a renowned director of South Korean cinema, in terms of Kantian aesthetics. The hermeneutical method was chosen in order to show how the film corresponds to the Kantian perspective by focusing on the chapter "Critique of the faculty of aesthetic judgment" of Kant's work "Critique of the faculty of judgment". Another axis of the study concerns Mija, the main character of the film, who tries to write a poem. This is the reason why the film is chosen as the object of analysis because it reveals certain issues regarding the nature of art as a result of this effort. From the moment Mija begins to try to write a poem, evils begin to surround her and therefore poetry becomes not only a means of expression of beauty, but also a moral shelter where she protects herself from evil. The moral level that she reaches with poetry, she also arrives there through ethical action. This action will be treated within the framework of Kant's reflections on the Sublime. The main conclusion of this study is that the film has narrative elements in which the fundamental concepts of Kantian aesthetics such as taste, art, genius and the Sublime crystallize.