ÖZ:Türkiye coğrafyası, yüzyıllardan beri çeşitli doğal afetlere maruz kalmış ve afetler önemli ölçüde can mal kayıplarına eden olmuştur. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de depremlerden hemen sonra en fazla kayıplara neden olan doğal afet, sellerdir. Zaman zaman aşırı yağışlarla dolan akarsu yatakları, taşarak çevresindeki yerleşim yerlerine ve tarımsal alanlara oldukça büyük zararlar vermişlerdir. Şehir planlamasındaki hatalar, akarsu yataklarında gerekli tedbirlerin alınmaması ve altyapının zayıflığı gibi nedenler İzmir’de Cumhuriyetin ilk yıllarında sellerin, afete dönüşmesine neden olmuştur. 1922 yılında düşman işgalinden kurtulan İzmir şehri, henüz yaralarını saramadan deprem ve sel afetleri ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. İzmir’de yaşanan sel afetleri içerisinde en çok can ve mal kaybına neden olan ve insanların hafızasında yer edineni 1930 İzmir sel afetinin olduğu söylenebilir. Zira bu afette; sayısı tam olarak tespit edilememekle birlikte 117’den fazla insan vefat etmiş, selden binlerce kişi etkilenmiş ve milyonlarca lira zarar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada hedeflenen; 1930 yılı İzmir sel afetinin sebeplerini, etkilerini ve sonuçlarını doğal afet tarihi açısından ele alarak irdelemektir. Bunun yanı sıra, afet yönetiminde başarılı olunup olunmadığını ve bundan sonra bölgede olası sel afetleri karşısında ne gibi tedbirler alındığını ortaya koymaktır. ABSTRACT:The geography of Turkey has been exposed to various natural disasters for centuries, resulting in significant loss of life and property. Similar to worldwide trends, floods are among the most devastating natural disasters in Turkey immediately following earthquakes. Riverbeds swollen by occasional heavy rains have caused extensive damage to surrounding settlements and agricultural areas by overflowing. Factors such as urban planning errors, lack of necessary precautions in riverbeds, and weak infrastructure have contributed to the transformation of floods into disasters in Izmir during the early years of the Republic. The city of Izmir, liberated from enemy occupation in 1922, had to contend with earthquake and flood disasters before fully recovering from its wounds. Among the floods experienced in Izmir, the one in 1930 stands out as the one causing the most loss of life and property and remains entrenched in people's memories. In this disaster, although the exact number is not determined, more than 117 people perished, thousands were affected by the flood, and damages amounted to millions of lira. The aim of this study is to examine the causes, effects, and consequences of the 1930 Izmir flood disaster from the perspective of natural disaster history. Additionally, it seeks to ascertain whether successful disaster management was achieved and what measures were taken against possible future flood disasters in the region.