Search

Kama lateraller, dental anomalilerle ilişkili olabilen, sıklıkla maksiller dişlerde rastlanan, normalden küçük, silindirik, sivri şekillere sahip olabilen dişlerdir. Tedavisinde seramik veya kompozit veneer restorasyonlar kullanılabilir. Seramik restorasyonlar doğal diş dokusunun daha fazla kaybına neden olması, maliyetli olması ve tamirinin zor olması nedeniyle, kama lateral tedavisinde ilk seçenek olarak tavsiye edilmemektedir. Bu vakada bilateral şekilde kama laterallere sahip hasta estetik beklentilerle kliniğimize başvurmuştur. Yapılan intraoral ve radyolojik muayenelerin ardından hastaya tedavi seçenekleri anlatıldı ve hasta isteği doğrultusunda direkt kompozit veneer uygulanmasına karar verildi. Diş rengi belirlendi ve uygun kompozit rezin seçildi. Dişlerin tüm yüzeyleri %37 ortofosforik asitle pürüzlendirildi ve tüm yüzeylere 2 aşamalı total etch adeziv sistem uygulandı. Kompozit, dişlerin doğal konturlarına ve bitiş çizgilerine uygun şekilde yerleştirildi ve tedavi tek seansta tamamlandı. Daha sonra restorasyonların yüzeyleri özel bitirme frezleri ve polisaj diskleriyle düzenlendi. Bu olgu sunumunun amacı, kama laterallerin direkt kompozit veneerlerle estetik bir şekilde tedavi edilmesini amaçlamaktadır.

Diastema, diş boyutları arasındaki farklılıklar, ark ve diş boyut uyumsuzlukları, diş eksiklikleri gibi sebeplerle dişler arasında oluşmuş boşluklara verilen addır. Birden fazla boşluğun olduğu durumlar ise ‘’polidiastema’’ olarak adlandırılır. Üst çene ante-rior dişleri arasındaki boşluklardan kaynaklanan estetik kaygı-ları nedeni ile kliniğimize başvuran 40 yaşındaki kadın hasta-nın intraoral muayenesinde hastanın 13-23 numaralı dişleri ara-sında diastema varlığı tespit edildi. Hastanın periodontal sağlı-ğı ve oral hijyen farkındalığı yüksek seviyedeydi. Tedavi seçe-nekleri detaylı şekilde anlatıldı. Konservatif, düşük maliyetli, pratik olması sebebiyle ve hasta isteği doğrultusunda, kompozit rezin veneerler ile tedavi yapılmasına karar verildi. Birden faz-la diastema varlığı sebebiyle tedavi silikon anahtar ile yapıldı. Restorasyonlar hastanın estetik beklentilerini karşıladı. Uzun vadede klinik başarı elde etmek için hastaya oral hijyenini op-timum seviyede tutması ve restorasyonun renk stabilitesi için kromojenik yiyecek içecek tüketiminden kaçınması gerektiği hastaya anlatıldı. Restorasyonların düzenli kontrolü için takip randevuları verildi.

Objective:Body dysmorphic disorder (BDD) is a relatively common disorder and accepted as one of the obsessive-compulsive spectrum disorders group. No tests for BDD have been translated into Turkish yet. This study aimed to perform validity and reliability tests on the Turkish version of the Yale-Brown Obsessive-Compulsive scale Modified for BDD (T-YBOCS-BDD) and the Body Image Disturbance Questionnaire (T-BIDQ).Methods:The patients who were admitted to the clinics of the dentistry faculty with the aesthetic problems were selected as the study group (n=80) and the control group was designed with the patients with non-aesthetic problems (n=81). The tests were administered to the patients within one week with the test and re-test method. Factor analysis was performed, and the statistical significance was accepted as p