Search

The purpose of this study is to collect and analyze the statistical data on the property of the housing units with the loft space. Based on the LIFULL HOME'S data set, the distribution of houses with loft space in Japan and the number of housing units with the loft space are clarified in terms of the regional characteristics. The ratio of loft area in the occupied area by prefecture and the relationship between the loft area and the occupied area are described in this paper., 長崎大学大学院工学研究科研究報告, 50(95), pp.42-47; 2020

Bu çalışmada, bölgesel asgari ücret uygulamasının Türk sosyal güvenlik sisteminde yaratacağı olası etkiler ele alınmaya çalışılmaktadır. Bölgesel asgari ücret uygulamasını Türkiye için öneren raporlarda iller veya bölgeler arasındaki yaşamsal maliyet farklılığını temsil eden farklılıklara yer verildiği görülmektedir. Sadece yaşamsal maliyet farklılıkların olduğu belirtilerek bölgesel asgari ücret uygulamasının Türkiye için önerilmesi veya bu yönde çalışmalara konu edilmesi büyük eksiklikler içermektedir. Çünkü Türk sosyal güvenlik sisteminde asgari ücrete endeksli birçok düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle asgari ücret seviyelerinin coğrafi bölgelere göre farklılaştırılarak tespit edildiği bölgesel asgari ücret sisteminin Türkiye'de gelecekte uygulanması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) uygulamalarında hangi düzenlenmelerin değişikliğe uğrayacağına dikkat çekilmektedir. Ayrıca bu değişikliklerin SGK işlemleri yönünden SGK bütçesi üzerine, sosyal adalet üzerine ve kuşaklar üzerine genel olarak ne gibi etkileri olacağı belirtilmektedir. Bu etkileri değerlendirdiğimizde ise, Türkiye'de asgari ücret seviyelerinin doğrudan bölgesel olarak mahalli komisyonlarca saptandığı bir sistemin SGK işlemleri yönünden aksaklıklar doğuracağı öngörülmektedir. Buna ilaveten, bölgesel asgari ücret düzeylerine göre illerde veya bölgelerde asgari ücrete endeksli SGK uygulamaları farklılaşırsa uzun dönemde gelir, aylık gibi ödemeler yönünden bölgesel farklılıklar ortaya çıkacağına değinilmekte olup SGK işlemleri aracılığıyla ortaya çıkacak bu farklılıkların bölgesel asgari ücret uygulamasından beklenenin aksine uzun dönemde bölgesel dengesizliklerin artmasına veya derinleşmesine hizmet edeceği anlatılmaktadır. Bu bakımdan, Türkiye'de bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi halinde uygulamanın rasyonel bir şekilde işletilebilmesi adına SGK işlemlerine dikkat çekilmekte ve katkı sağlanmaya çalışılmaktadır. In this study, the possible effects of the implementation of regional minimum wage on Turkish social security system are discussed. In the reports which suggest the implementation of regional minimum wage in Turkey, the differences for living expenses between cities and regions are mentioned. The suggestion and study of the implementation of regional minimum wage in Turkey by only considering the differences for living expenses would be lacking since there have been many regulations which are indexed to minimum wage in Turkish social security system. Therefore; in case of the implementation of regional minimum wage in Turkey in the future by differentiating the minimum wage between geographical regions, it is argued that which regulations would change in Social Security Institution (SSI). Besides, what kind of effects of this changes on SSI budget, social justice, and generations are discussed. When we evaluate this effects, it is predicted that a system which minimum wage levels are determined by local commissions in Turkey would create flaws in terms of SSI implementations. In addition, if the SSI implementations indexed to the minimum wage in cities and regions due to the regional minimum wage levels differ, regional differences on the payments like income and salary will take place and this differences will cause to the increase in regional imbalance in the long run. In this regard; under the assumption of the switch to the regional minimum wage in Turkey, SSI implemetations are pointed out in order to have a rational implementation. 153

本研究では、地域を基盤とした社会福祉実践における地域特性の把握方法と課題を検討するものである。そこで、コミュニティ・オーガニゼーションやコミュニティワークにおける地域特性の把握方法と社会福祉研究の類型化に対する批判について整理した。そのうえで、コミュニティソーシャルワークにおける地域特性の把握と活用方法を取り上げ、類型化に関する近年の動向について整理した。その結果、地域の類型化に対する課題の先送り状況が明らかになった。そして、他分野からのソーシャル・キャピタルを用いた地域類型化やICT の進化に伴う客観的データによる類型化も進んでおり、社会福祉研究においても類型化作業を通して地域とは何かを捉えなおすことの必要性か示唆された。, In this study, to examine the assessment method and challenges of regional characteristics. First of all, we have to organize the criticism of the assessment method and the typology of regional characteristics in the "Community Organization" and "community work". On that basis, we pick up the assessment method and utilization method of regional characteristics in the community social work, was organized for the recent trends in typology. As a result, it was revealed challenges of postponement situation to regional typology. From other research fields is progressing Regional Typology with social capital. Social welfare research and practice need to re-examine the Regional by the Regional Typology has been suggested.

ファミリー・サポート・センターにおける子育て支援の実態と利用者の認識の特徴を明らかにすることを目的に，5 つのファミリー・サポート・センターの運営者及び利用者へ質問紙調査を行った．その結果，会員数は最も多い施設で3381 名，最も少ない施設で100 名であった．活動内容は，保育施設又は学校への送迎及び終了後の預かりが3 つの施設では77 〜 87％である一方，最も少ない施設では4.4％であった．施設利用者の利用動機として「サポーターが自分と一緒に悩み支えてくれそうだ」が最も多い施設で84.2%，最も少ない施設で14.3% であり大きな差が見られた．このように同じファミリー・サポート・センター事業であっても，その規模や活動内容及び利用者の認識は大きく異なることが明らかになった．このような違いについて，各施設の所在地の地区特性と照らし合わせて考察を行った．

Etkinlikler, destinasyonun çekicilikleri içinde önemli yer almakta ve son senelerde destinasyon pazarlamasında çok yaygın kullanılan bir yöntemdir. Etkinlik turizmi, ev sahibi destinasyon için olumlu imaj bırakılması ve markalaştırma sağlayabilmek adına sahip olunan doğal ve kültürel çekicilikleri turistlere sunabilmektedir. Tayvan, doğal güzellikleri ve zengin halk kültürüne sahip olan ve turizm potansiyeli yüksek bir ülkedir. Tayvan'da turizm talebini attırmak için çok sayıda etkinlik yapılmakta ve bu etkinliklerin ev sahibi destinasyon için önemli faydaları bulunmaktadır. Bu çalışmada, ilk bölümde etkinlik çeşitleri ve etkinlik turizmi; ikinci bölümde ise destinasyon pazarlaması ve dünyada bulunan destinasyon pazarlaması açısından başarılı olmuş etkinliklere örnekler sunulmuştur. Son bölümde ise, Tayvan'da yapılan çeşitli turizm amaçlı etkinlik örnekleri, ev sahibi destinasyona etkileri incelenmiş ve gelecek için bazı önerilerde bulunulmuştur. Events are an important part of the destination attractiveness and are widely used in destination marketing in recent years. Event toursism can not only help host destination on changing image and branding but also enable tourists to see the natural and cultural attractiveness. Taiwan is a country full of natural beauty and rich culture resource and has very high tourism potential. In order to raise tourism demands, a very big number of events are held in Taiwan and has significant benefit in the host destinations. In this study, the first part explained event types and event tourism, the second part destination marketing and provided successful destination marketing event examples around the world. In the last part, various tourist event examples in Taiwan and some suggestion for future tourism development are provided. 183

生活者の視点による水辺環境マネジメントを行うためには，生活者と水辺GES環境の関連構造の背景となる地域特性を把握する必要がある。本研究は鴨川流域の社会・生態環境の変化を明らかにすることである。まず，GES環境調査を行い鴨川流域の空間分布を明らかにする。次に，植生図の変化に着目し土地利用からみた社会・生態環境の変化を考察する。最後に，時間変化を含む主成分分析により地域分析を行い，流域の変化の全容と独自性の大きい地域を把握した。以上より問題の明確化が可能となり，地域特性の変化の情報は水辺環境マネジメントにおいて重要であることが明らかになった。, Regional characteristics can be considered as the background of relationships between Seikatsusha and waterside. This study aims to clarify Socio and Eco environmental changes of Kamo river basin, as important information for participatory environmental management. Firstly, carrying out GES environmental surveys, spatial changes of Kamo river basin are clarified. Secondly, focusing on changes of Kamo river vegetation maps, Socio and Eco environmental changes and the causes of them are considered. By regional analysis using PCA, regional characteristics and changes of them are examined.

High-resolution regional meteorological model，RAMS，was applied to simulate the sea and land breeze over the Kyushu region．The days of typical sea and land breeze circulation were selected with AMeDAS observation data within the Kyushu area．Simulation results were intensively examined with the observation data，and captured the regional characteristics of sea and land breeze circulation and a typical pattern of sea and land breeze appeared in the Kyushu region．Simulation results indicated that wind speed of land breeze in summer was weaker than other seasons．A seasonal variation for starting time of sea breeze penetration had a difference from one to two hours at the Pacific Ocean side．On the other hand，sea breeze starting time along the inland sea indicated a timed difference of two to three hours, it became clearly that seasonal variation was remarkable by comparing it with other area．The analysis of sea and land breeze circulation shows that wind fields of the Chikushi plain had a different pattern in each season．In addition，we found that maximum wind speed of sea breeze was the strongest in spring, and its height in spring is the lowest than other seasons.

Devletin asli ve diğer görevlerini yerini getirebilmek amacıyla ihtiyaç duyduğu finansman kaynaklarının başında vergiler gelmektedir. Vergiler sadece bir kamu geliri olmayıp aynı zamanda siyasi, mali, sosyal ve iktisadi açıdan etki yaratan önemli bir araçtır. Bu açıdan devletin hem gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan hem de ekonomik ve diğer sahalarda etkili bir role sahip olan vergi gelirlerinin hangi faktörlerden etkilendikleri ve belirlendikleri ülkeler açısından büyük önem arz etmektedir. Nitekim bir çok ekonomik olgu ya da olayın nedeni veya sonucu olan aynı zamanda devletin en önemli finansman aracı olan vergi gelirlerini Türkiye temelinde incelemek ve analiz etmek bu çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmuştur.Bu çalışmanın amacı Türkiye'de vergi gelirlerini belirleyen faktörleri belirleyerek bu faktörlerin vergi gelirleri üzerindeki etkilerini analiz etmektir. Bu kapsamda çalışmada Türkiye'de vergi gelirleri ve vergi gelirlerini etkileyen temel faktörler coğrafi görselleştirmeler ile incelendikten sonra panel veri yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz Türkiye'de veri kısıtı nedeniyle, 1990-2001 yılları arasında iller bazı temelinde, 2004-2011 yılları arasında ise 26 Kalkınma Bölgesi temelinde kategorize edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, Türkiye'de kişibaşına milli gelir düzeyi, sanayi sektörünün milli gelir içerisindeki payı, hizmetler sektörünün milli gelir içerisindeki payı ve ticari dışa açıklık derecesi vergi gelirlerini olumlu yönde etkilemektedir. Tam tersine Türkiye'de tarım sektörünün bölgesel açıdan verimli olarak vergilendirilmediği ve vergi gelirlerini negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Benzer şekilde kamu harcamaları da bölgesel açıdan vergi gelirlerini negatif etkilemektedir. Çalışmada ayrıca dağılım haritaları ve değerlendirmeler sonucunda, vergi gelirleri ve vergi gelirlerini belirleyen faktörlerin Türkiye'de bölgesel açıdan ciddi bir şekilde farklılaştıkları görülmektedir. Bunun yanında, dağılım haritalarındaki değerlendirmeler sonucunda kişi başına milli gelir düzeyi, sanayi ve hizmetler sektörünün milli gelir içerisindeki payı, ticari dışa açıklık derecesi, şehirleşme oranı, eğitim seviyesi ve demokrasi seviyesinin vergi gelirlerini pozitif yönde etkiledikleri, tam aksine tarım sektörünün milli gelir içerisindeki payı, enflasyon oranı, kamu harcamaları, nüfus yoğunluğu ve terörün ise vergi gelirlerini negatif yönde etkilediklerine dair önemli işaretler olduğu tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Vergi Gelirleri, Vergi Gelirlerinin Belirleyen Faktörler, Vergileme, Panel Veri Analizi, Bölgesel Vergi Analizi, Türkiye Taxes are among the main sources of finance needed by a state to fulfil its essential and other duties. Taxes are not only a public revenue, but they are also an important tool that has an effect in political, financial, social and economic scales. In this sense, the factors that affect and determine the tax revenues, comprising an important part of a state's revenues and having an influential role in both economy and other fields, carry a huge importance for countries. Thus, the basic starting point of this study is to examine and analyse tax revenues, which are the reason or result of various economic facts or events and which are the most important source of finance as well, on the basis of Turkey.The purpose of this study is to identify the determinants of tax revenues and analyse the effects of these determinants on tax revenues. Within this scope, after their analysis via geovisualization, the tax revenues in Turkey and the basic determinants of tax revenues have been examined through Panel Data Analysis. Due to the data constraint in Turkey, the analysis has been categorized on the basis of provinces between the years of 1990-2001 and on the basis of 26 Development Regions between 2004 and 2011. According to the results, GDP per capita, the shares of industry and service sectors in GDP and the ratio of export plus imports to GDP positively affect tax revenues in Turkey. On the other hand, it has been identified that taxes are not collected by efficiently in agriculture sector on a regional scale and that this process affects tax revenues in a negative way. Similarly, public expenditures also affect the regional tax revenues negatively. Besides, as a result of quantile maps and evaluations, it has also been observed that there are serious regional disparities in Turkey in terms of tax revenues and the determinants of tax revenues. Moreover, according to the results obtained from the quantile maps, GDP per capita, the share of industry and service sectors in GDP, the ratio of export plus imports to GDP, the urbanization rate, and levels of education and democracy positively affect tax revenues in Turkey. However, it has also been determined that the share of agriculture in GDP, the inflation rate, public expenditures, population density and terrorism affect tax revenues negatively.Keywords: Tax Revenues, The Determinants of Tax Revenues, Taxation, Panel Data Analysis, Regional Tax Analysis, Turkey 297

Over the last two decades, many governments around the world have implemented programmes to mobilize venture capital (VC) in support of new and innovative firms. In this paper, we analyze whether and how the impact of publicly-supported VC funds varies between high-tech and low-tech regions, when compared to private VC funds. Our analyses on a sample of 898 VC-backed companies in the United Kingdom in the period 1998-2007 show for public VC funds: (a) a greater propensity to invest in early-stage and technology-based sectors, which is especially pronounced in low-tech regions; (b) a greater propensity toward staging and a greater ability to attract partners in syndication, especially in high-tech regions; (c) lower exit rates of investee companies, in terms of IPO/acquisition, as compared to private VC funds. Overall, our findings confirm that regional characteristics do matter if we want to more rigorously assess the effectiveness of public VC programmes.

Bu çalışma, 2005-2013 yılları için TÜİK Bölgesel Veri datasetini kullanarak, 12 ana mal grubu için Türkiye'nin 26 bölgesindeki (İBBS Düzey 2) hane halkı tüketim alışkanlıklarının farklılıklarını incelemektedir. Tüketici davranışlarındaki bölgesel farklılıklar, Deaton ve Muellbauer (1980) Doğrusal Formda Mükemmele Yakın Talep Sistemi (LA/AIDS) üzerinden modellenmiş ve demografik değişkenler Pollak ve Wales (1981) translation yöntemi kullanarak sisteme tanıtılmıştır. Modelleri tahmin etmek için, panel regresyon analizi için genişletilmiş ortalama grup tahmincisi tekniği kullanılmıştır. Çalışma kapsamında, 12 ana tüketim grubunun ve 26 bölgenin her biri için ayrı ayrı harcama ve fiyat esneklikleri hesaplanmıştır. Bu sonuçlar mekânsal analiz için Türkiye haritasına yansıtılmış ve ana mal gruplarının her biri için bölgesel farklılıklar değerlendirilirmiştir. Harcama esnekleri, gıda, alkollü içecekler ve tütün, giyim, sağlık, iletişim, eğitim ve diğer grubundaki mallar için, batı bölgelerdeki tüketim davranışının doğu bölgelerde bulunanlarla aynı olduğuna işaret etmektedir. Ancak, konut, mobilya, ulaşım, eğlence, restoran ve otel mal gruplarının tüketim alışkanlıkları, batıda ve doğuda farklıdır. Öte yandan, , gıda, alkollü içecekler ve tütün, sağlık, iletişim, eğitim, çeşitli mal grupları için, hane halklarının fiyat değişikliklerine tepkilerinin doğu ve batıda aynı olduğu sonucuna varılabilir. Ancak, giyim, konut, mobilya, ulaşım, eğlence, restoran ve otel gruplarına talep, batı ve doğu bölgelerde farklılık göstermektedir. This study investigates differences in households'consumption patterns in 26 regions of Turkey (NUTS Level 2) and for 12 main consumption groups for years 2005-2013 by using TurkStat Regional Dataset. The regional differences in consumer behavior are modeled via Linear Approximation of the Almost Ideal Demand System (LA/AIDS) by Deaton and Muellbauer (1980) and demographic variables are introduced to system using translation method by Pollak and Wales (1981). To estimate models, Augmented mean group estimator technique is employed on panel regressions.Within the context of the study, expenditure and own price elasticities are calculated separately for each of 26 regions and 12 main consumption groups. Then, the results are reflected on Turkey's map to carry out spatial analysis and regional disparities in each of main item groups are evaluated.Based on results of expenditure elasticities, one can conclude that consumption pattern for goods in food, alcoholic beverages and tobacco, clothing, health, communication, education, and miscellaneous groups in western areas are the same as consumption pattern of those in eastern areas. However, consumption pattern for housing, furniture, transportation, recreation, and restaurant and hotel commodity groups, are different in the west and the east.On the other hand, results of own-rice elasticity reveal that households' responses to price changes for food, alcoholic beverages and tobacco, health, communication, education, and miscellaneous commodity groups are the same in western and eastern areas. However, it is observed that demand for items of clothing, housing, furniture, transportation, recreation, and restaurant and hotel groups differs for regions in the west and in the east. 83

Sosyoekonomik statü bazlı oy vermenin öneminin azalması son yıllarda literatürde önemli tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bir görüşe göre sosyoekonomik statü bazlı oy verme seviyeleri 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana azalmışken diğer bir görüşe göre ise sabit kalmıştır. Bu çalışmada anket verisinden elde edilen sonuçlarla oluşturduğum makro düzeydeki veriseti üzerinde kesitler-arası zaman serisi analizi uyguluyorum. Ana bulgular Batı ülkelerinde sosyoekonomik bazlı oy verme seviyelerinin 1990-2011 yılları arasında sabit kaldığını gösterirken Doğu Avrupa ülkelerinde aynı dönemde arttığını, Güney Avrupa'da ise azaldığını gösteriyor. Bu çalışmanın literatüre katkısı üç ana maddede sıralanabilir. İlk olarak, ülkelerin tarihi, sosyal ve siyasi özelliklerine göre benzerlik gösterdikleri coğrafi bölgelere göre gruplandırılmaları bu gruplar değişik oy verme örüntüleri gösterebildikleri için faydalı olabilir. İkincil olarak, ülke seviyesinde kullanılan kontrol değişkenleri değişik kurumsal bağlamlarda sosyoekonomik bazlı oy vermenin değişik dinamiklere sahip olabileceğine işaret ediyor. Üçüncü ve son olarak ise sonuçlar ülke seviyesinde kontrol değişkeni kullanmadan sosyoekonomik bazlı oy vermenin zaman içindeki değişimine bakmanın yanıltıcı olabileceğini göstermektedir ki bu ülke seviyesinde kontrol değişkeni kullanmanın öneminin altını çizmektedir.Anahtar kelimeler: Sosyoekonomik Statü Bazlı Oy Verme, Doğu Avrupa Ülkeleri,Kurumsal Bağlam, Kesitler-Arası Zaman Serisi Analizi There have been fierce debates over the decline in class voting levels. While one group of scholars argues that class voting has been declining in the Western democracies, another, opposing group aims to show that class voting trends have been stable. There exist three shortcomings in the previous class voting literature. First, a majority of these studies focus on Western countries and neglect others. Second, comparative studies are relatively rare. Lastly, the role of country-specific effects has been ignored. The present study offers a cross-regional comparison of class voting trends, including non-Western countries, while also considering the effects of country-level control variables. After conducting analyses on survey-level data to construct the country-level dataset, I conduct time-series-cross-sectional analysis. The findings reveal that in Western democracies class voting levels were stable between 1990 and 2011, while in post-communist countries they increased over the same period. The study makes three main contributions to the literature. First, it demonstrates that a differentiation between regions, in which countries have similar historical, social and political characteristics, is necessary since different regions have different patterns of class voting. Second, country-level control variables suggest that different dynamics of class voting exist under different institutional contexts. Finally, the results demonstrate that assessing time trends in class voting without taking country-specific factors into account may be deceptive and therefore country-level control variables should be included.Keywords: Class Voting, Post-Communist Countries, Institutional Context, Time-SeriesCross-SectionalAnalysis 84

自然災害には、外的要因として自然現象の特徴と規模また内的要因としての全国各地域の自然環境と社会・経済構造などの地域特性が大きく関連すると思われる。そして自然災害には、明らかに地域特性が見られ、災害を都市(地域)の内的要因から見た問題として捉える時、大規模な災害ほどその影響は、他県、他都市、他国にも波及すると思われ、地域社会が受ける被害量は、人的・物的被害の総量や、経済被害の総額で示される被害の値よりも、その地域ごとの自然・社会・経済構造・規模等のさまざまな条件を考慮した地域特性に基づく災害の受容力と関連付けて、より多面的に地域が受ける被害量を評価する必要がある。そして自然災害を把握する上で地域特性は極めて重要でまた災害対策に対しても重要になると考えられる。本研究は、最近に至るまでの可能な限り長い期間にわたり47都道府県の災害史に基づき諸々の資料を収集し、自然災害統計データベースを構築するとともにそれらを分析することにより地域にとっての被害量あるいは災害の実態と災害に内在する災害誘因を明らかにすることを目的としている。筆者らは、すでに外的要因である自然災害による被害諸量について、最近の26年間におよぶデータベースと地域特性に関するデータベースを構築し、若干の分析を進めている。本報告では地域の災害環境を含む空間・社会・経済構造等の特徴と都市化などの時系列変化をマクロ的に分析するために地域特性の各指標を抽出した。自然災害との関連性を分析するために昭和45年(1970年)度から平成7年(1995年)度までの26年間における都道府県別の自然・社会・経済的指標の時系列的変化に着目しデータ収集を行った。また、その結果から認められた地域特性についての分析結果と、地震災害の被害量と地域特性指標の関連性について若干の分析を試みた。, We consider that, as the external factors, the characteristics and scale of natural phenomena And, as the internal factors, the regional environments such as natural, social and economic characteristics are related to the natural disaster. Obviously, the regional characteristics are recognized in the characteristics of natural disaster and when the natural disasters are considered as problems concerned to the internal environments existed in the urban area, the larger the scale of natural disaster is, the wider the influence of disaster spread to the other cities， prefectures and countries gradually. It's better that the total amount of damage which are affected in a regional society must be evaluated from much more multiphase point of view related to the capacity of the acceptable damage amount which is estimated by the regional characteristics such as natural, social, economic situation and scale of region, rather than the total damage such as number human, structure damages and damage amounts. Then we think that the regional characteristics are very important in the recognition of natural disaster and also in the consideration of seismic disaster mitigation. In this paper, we would like to explain the collecting statistical data of damages due to natural disaster occurred in Japan and the statistical data concerned to the regional characteristics during 26 years from 1970 to 1995 in order to prepare the data base for the statistical data of natural disaster and also regional characteristics. Then would like to certificate the total amount of damage or actual phenomena affected to the regional society and also make c1ear the main factor which influence to the natural disaster. We have already reported on preparation of data base for statistical data among to the administrative divisions of Japan and the basic analysis result. Then, each index of the regional characteristic was extracted as a purpose of being final to analyze characteristics such as the spatial, social, economic situation which contains the disaster environment existed in the regional area and time historical change such as urbanization in the macro-scoped point view. We analyze result of the regional characteristic looking from time historical change of natural, social and economical index among to the administrative divisions of Japan during 26 years from 1970 to 1995. And, we tried to analyze the regional characteristics using the data base which has constituted from natural, spatial, social and economic indexes. And, finally, tried to brief analysis about the relationship between the total damage amounts due to natural disasters and regional characteristics, especially in case of seismic disaster.

Dünya üzerinde ve gelişmekte olan Türkiye' de kalkınma sürecinin en önemli maddelerinden biri olan yoksulluk, bilim çevrelerince önemli uğraş alanlarından birisi olmuştur.Ekonomik, sosyal boyutlu gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan, yeryüzünde geniş bir coğrafya üzerinde görülen açlık, yoksulluk, açlık ve yoksulluğun tanımı, yoksulluk sınırı seçim yöntemleri, çeşitli yoksulluk endeksleri ve Türkiye'de ki yoksulluğun mekânsal olarak incelenmesi ve irdelenmesi bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kavramsal açıdan açlık ve yoksulluk açıklanmaktadır. İkinci bölümde literatürde açlık ve yoksulluk sınırı hesaplama yöntemleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise açlık ve yoksulluk sınırı için önce Dünya ve sonrasında ise Türkiye literatürü incelenmiştir ve bir uygulama yapılmıştır. Mutlak yoksulluk tanımı üzerinden İBBS 2 bazında TÜİK tarafından açıklanan 2003 bazlı TÜFE harcama ana grupları içinden aylık olarak 2009 ? 2011 dönemleri arası incelenerek, hem aylar itibariyle hem de dönemsel olarak, göreli açlık ve yoksulluk sınırını mekânsal olarak incelenmiştir. Elde edilen ampirik bulguları karşılaştırılarak TÜİK tarafından yapılan açlık ve yoksulluk hesaplamalarına alternatif bir hesaplama önerilmektedir.Anahtar Kelimeler:1.Açlık2.Yoksulluk3.Bölgesel Analiz (TR2 Düzeyi)4.Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) As one of the most important elements of development process in the world and in developing Turkey, poverty has been one of the major research areas by scientific circles.Emerged in parallel to the economical and social developments and seen in a wide geographic area, hunger and poverty; definitions of hunger and poverty, methods for poverty line selection, various poverty indices, regional examination and discussion of poverty in Turkey constitute main subjects of this study.The study consists of four main sections. In first section, hunger and poverty are explained in a conceptual manner. In the second section, methods for calculating hunger and poverty lines are discussed. In third section, world and turkish literature is searched respectively for hunger and poverty lines. In fourth section, from main expenditure groups, which are İBBS 2 level and released by TurkStat based on year 2003, the period between 2009 and 2011 is examined on a monthly basis and relative hunger and poverty lines are examined regionally both on a monthly and a periodic basis. By comparing the empirical findings, a new calculation is proposed as an alternative to the hunger and poverty line calculations carried out by Turk Stat.Key Words:1.Hunger2.Poverty3.Regional Anaysis (TR2 Level)4.Consumer Price Index (CPI) 147

Due to drastic cut in governmental construction investment and strict enforcement of anti-monopoly law, dango, a complementary and rotational bidding is disappearing, and bidding competition is becoming very cutthroat in many public works. To protect the quality of works and so called dumping bidding, the ministry of land, infrastructure and transport is introducing the comprehensive evaluation method in bidding, which is to evaluate not only price but also technical items such as past performance and a concise construction plan. Some local governments start introducing this approach in bidding. However, there is a concern about this method particular for projects ordered by local governments. Some of those projects do not necessarily require advanced technology; thus, it may be difficult to make difference in evaluation of construction planning among bidders. Items in which scores of each contractor may be rated differently are experience of the same type of construction and existence of qualified engineers. These items seem to evaluate “quality,” technical capability of each contractor. However, there is also criticism that larger scaled contractors can take advantage of these evaluation items because generally they have more experience of implementing similar works and more qualified engineers. This criticism raises another fundamental question: what is the role of small-scaled contractor who do not necessarily pursue enlargement of the company. Thus, the purposes of this research are to discuss the role and importance of the local small-scaled contractor and to discuss an image of the comprehensive evaluation of Kochi City. It is recognized that the regional contribution activity is important to support peoples’ lives in the region. The local small-scale contractor has done these various kinds of regional contribution activities through regardless of volunteer works or contracted construction works. Regional characteristics which the local small-scale contractor grasps seem to become important items to do construction works smoothly in the region. It is considered that the contribution activity of the local small contractor should be evaluated all together with the technical capability as the zest to the local community development by the contractor.

Regional characteristics can be considered as the background of relationships between Seikatsusha and waterside. This study aims to clarify Socio and Eco environmental changes of Kamo river basin, as important information for participatory environmental management. Firstly, carrying out GES environmental surveys, spatial changes of Kamo river basin are clarified. Secondly, focusing on changes of Kamo river vegetation maps, Socio and Eco environmental changes and the causes of them are considered. By regional analysis using PCA, regional characteristics and changes of them are examined.

oz TÜRKİYE'DE YENİ FİRMA OLUŞUMUNDA BÖLGESEL FARKLILIKLAR: YATAY KESİT VE PANEL VERİ SONUÇLARI Koksal, Miyase Yeşim Yüksek Lisans, Ekonomi Bölümü Tez Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. Esma Gaygısız Eylül 2002, 140 sayfa 1980'lerden bu yana, yeni firma oluşumunun desteklenmesi birçok ülkede dengesiz bölgesel ekonomik büyüme problemi ile uğraşta temel politika olarak ele alınmaktadır. Yeni firma oluşumunda etkili olan bölgesel özelliklerin belirlenmesi, bu problemin çözümü için gerçekçi ve işlerliği olan politikaların geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Türkiye, sosyal ve ekonomik yapı bakımından çeşitlilik gösteren bölgeleri arasında yeni firma oluşumunda önemli farklılıklar olan ülkelerden biridir. Bu çerçevede, bu çalışma imalat sanayinde yeni firma oluşumunda Türkiye'nin bölgeleri arasındaki farklılıkları incelemekte ve bölgesel özelliklerin yeni firma oluşumuna etkilerini araştırmaktadır. Ayrıca, firma oluşum süreçlerinin bölgesel çeşitlenmesi açısından gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin bir temsilcisi olarak Türkiye arasındaki farklılıkların bir karşılaştırmasını da vermektedir.Yatay kesit ve panel veri sonuçları, Türkiye'de imalat sanayinde yeni firma oluşumundaki bölgesel farklılığı açıklayan en önemli değişkenin nüfus yoğunluğu olduğunu göstermektedir. Böyle bir sonuç, kentsel çevrenin Türkiye'de imalat sanayinde yeni firma oluşumuna katkıda bulunduğunu dolaylı olarak belirterek `urban incubator` teorisini desteklemektedir. Anahtar Kelimeler: Yeni Firma Oluşumu, Bölgesel Özellikler VI ABSTRACT REGIONAL VARIATION IN NEW FIRM FORMATION IN TURKEY: CROSS-SECTION AND PANEL DATA EVIDENCE Koksal, Miyase Yeşim M.Sc, Department of Economics Supervisor: Assist. ProfDr. Esma Gaygısız September 2002, 140 Pages Since the 1980s the promotion of the formation of new firms has been considered as the main policy in dealing with the problem of uneven regional economic development in many countries. The determination of regional characteristics that are influential on new firm formation is quite a bit essential to develop realistic and efficient policies to solve this problem. Turkey is one of the countries with a substantial variation in new firm formation across her regions which are also significantly diversified in terms of social and economic structures. In this context, the present study explores the variation in new firm formation in manufacturing sector across regions of Turkey and investigates the effects of regional characteristics on new firm formation. Furthermore, the study provides a comparison of the differences in regional variation in underlying firm birth processes between developed countries and Turkey as a representative of a developing country. iiiThe results of the cross-section and panel data analyses show that population density is the most significant variable in explaining regional variation in new firm formation in manufacturing sector in Turkey. Such an outcome supports the urban incubator theory implying that urban context contributes to new firm formation in manufacturing in Turkey. Keywords: New Firm Formation, Regional Characteristics IV 140

ÖZET 2000 ' li yıllara bir kaç ay kala, dünyadaki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının miktarı 440 milyar dolara ulaşmıştır. 1980 'li yıllardan itibaren, çokuluslu şirkteler tarafindan yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımları dünya ticaretinden ve dünya üretiminden hızlı artmaktadır. Türkiye'nin ise, yıllık yabancı sermaye yatırımlarından aldığı pay, ortalama bir milyar doların altındadır. Ülkemiz, son derece liberal bir yabancı sermaye mevzuatına sahip olduğu halde, gelen yabancı sermaye miktarı yetersizdir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, sadece kalkınmanın moturu olmayıp aynı zamanda Türkiye ekonomisinin global piyasalarla bütünleşmesi açısından da önemli bir role sahiptir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye 'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının bölgesel özelliklerinin ampirik olarak saptanmasıdır. Bu amacs gerçekleştirmek üzere, gerekli kuramsal ve ampirik altyapı oluşturulduktan sonra, 1968- 1998 yıllan gerçek verileri kullanılarak Türkiye uygulaması yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlarla, kuramsal bekleyişler arasında ayrıcalıklar tespit edilmiştir ancak bu ayrıcalıklar ülkeye özel şartlan yansıtması. açısından ilginçtir. IMF'ye göre Türkiye'nin temel dış finansman kaynağı resmi finansman değil, özel sektörün sağladığı finans kaynaklandır. Bu nedenle Türkiye'ye akacak doğrudan yabancı sermaye yatınmlan, özel sektör ve politika yapıcılar açısından çok önemlidir. Elde edilen bulgular Türkiye'nin yabancı sermayeyi yoğun olarak çekebilmesi için kaynak ve kapasitelerini iyileştirmesi ve kalıcı, sürdürülebilir ekonomik istikrar sağlaması gerektiğini göstermektedir. ABSTRACT At the beginning of a new millenium, global foreign direct investment flows increased to 440 billion dollars. Since the early 1980's Foreign Direct Investment flows have grown rapidly- faster than either world trade or world output. Although Turkey has an emerging economy with a highly dynamic market, she attracted on the average only one billion dollars per year in the 1990's. Turkey has one of the most liberal legal frameworks for FDI? but obviously enough, it is not sufficient to attract high levels of FDI. Foreign Direct Investment can not only be considered as a growth engine but also it is one of the most important channels leading to the integration of the Turkish Economy in global markets. The aim of this paper is to investigate the locational determinants of inward foreign direct investments to Turkey from a macro point of view. After preparing the necessary theoretical and empirical framework, a specific model applied to Turkey for the 1968-1998 period. There are some differences betwen the finding of the study and theoretic expectations; but it is interesting that, these differences are the reflections of country specific conditions of Turkey. According to the IMF, main external financing source for Turkey is private financing as opposed to official or diversified financing. Therefore, growth of inward FDI to Turkey is a central concern of Turkish firms and Turkish government policy makers. Like different approaches to FDI, every country should create their own, unique policies according to the weaknesses and strengths of their location specific assets.But above all, the findings of this study suggest that, in order to attract more FDI to Turkey, sustainable economic stability is needed. VI 189