11 results on '"YILMAZ, MÜMTAZ"'
Search Results
2. 5G Hücresel Haberleşme Sistemlerinde Yeni Teknolojiler
- Author
-
TÜRER, Burak and YILMAZ, Mümtaz
- Subjects
Engineering ,5G,Milimetre Dalga,Küçük Hücre,Yoğun MIMO,Işın Yönlendirme,Tam Çift Yönlü ,Mühendislik ,5G,Milimeter Wave,Small Cell,Massive MIMO,Beamforming,Full Duplex - Abstract
Starting with the first generation systems known as "Advanced Mobile Phone System", cellular communication systems have alwaysbeen in development. Nowadays, the latest cellular communication system whose standardization is mature enough and which hasbeen put on market by service providers is the fifth generation (5G) system. The aim of this study is to introduce emergingtechnologies to be used with 5G. These technologies include millimeter-wave technology, small cell technology, massive MIMOtechnology, beamforming technology and full duplex technology. To summarize these technologies; millimeter-wave technologyensures that the bandwidth is extended, but due to high frequency level used, the signals travel shorter distances and transmissionlosses increase in air and solid materials. So small cell technology has been suggested as a solution to this problem. In this technology,transmission range is extended by using base stations located at shorter proximity, but more antennas are needed. As a solution to theneed for multiple antennas in question, masssive MIMO technology has developed. With this technology, a base station can send andreceive signals (data) from many more users at the same time, but installation of excess antennas causes interference between signals.In this case, beamforming technology is used. Additionally, the so-called full duplex technology attempts to achieve high efficiencyand low latency. As a result, all these technologies used in 5G are supporting each other by eliminating the others' shortcomings, andan all-in-one 5G systems are promising technology., Hücresel haberleşme sistemleri "İleri Mobil Telefon Sistemi" olarak bilinen birinci nesil sistemlerden başlayarak sürekli geliştirmeçalışmaları içinde olmuştur. Günümüzde standartlaşma çalışmaları olgunlaşmış ve servis sağlayıcılar tarafından pazara sunulmuş engüncel hücresel haberleşme sistems beşinci nesil (5G) sistemlerdir. Bu çalışmada amaç 5G sistemler ile birlikte kullanılmak üzereoluşturulmuş olan teknolojilerin tanıtılmasıdır. Bu teknolojiler; milimetre dalga teknolojisi, küçük hücre teknolojisi, yoğun çoklugiriş-çoklu çıkış (massive multiple input - multiple output, massive MIMO) teknolojisi, ışın yönlendirme (beamforming) teknolojisive tam çift yönlü teknolojisidir. Bu teknolojileri özetlemek gerekirse, milimetre dalga teknolojisi bant aralığını genişletmeyi sağlarfakat kullanılan yüksek frekans seviyesi nedeniyle iletim menzili azalır, ayrıca havada ve katı malzemelerde iletim kayıplarıartmaktadır. Bu problemlere çözüm olması amacıyla küçük hücre teknolojisi önerilmiştir. Bu teknolojide daha kısa yakınlıktayerleştirilen baz istasyonları kullanılarak iletim mesafesi genişletilmekte ancak daha fazla antene ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusuçoklu anten ihtiyacına çözüm olarak yoğun MIMO teknolojisi gelişmiştir. Bu teknoloji ile de bir baz istasyonu, aynı anda çok dahafazla kullanıcıdan sinyal (veri) gönderip alabilir fakat fazla sayıda anten kurulumu sinyaller arası girişime neden olmaktadır. Budurumda da ışın yönlendirme teknolojisi kullanılır. Ek olarak, çift yönlü adı verilen teknoloji ile de yüksek verim, düşük gecikmesüreleri elde edilmeye çalışılır. Sonuç olarak 5G de kullanılan tüm teknolojiler birbirinin eksiklerini azaltarak birbirlerini desteklerniteliktedir ve tüm bunları içeren 5G sistemler gelecek vaat eden bir teknolojidir.
- Published
- 2022
3. To what extent estimated or measured GFR could predict subclinical graft fibrosis: a comparative prospective study with protocol biopsies
- Author
-
Uslu, Adam, Hür, Ender, Şen, Çiğdem, Şen, Sait, Akgün, Ayşegül, Taşl, Funda Alkan, Nart, Ahmet, Yilmaz, Mümtaz, and Töz, Hüseyin
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
4. GENE EXPRESSION PROFILING UNDER DIFFERENT IMMUNOSUPPRESSIVE PROTOCOLS: P-731
- Author
-
Töz, Hüseyin, Sen, Sait, Çelik, Handan Ak, Yilmaz, Mümtaz, Hür, Ender, Hoscoskun, Cüneyt, Özkahya, Mehmet, and Aydin, Hakan H.
- Published
- 2009
5. Identifying the caregiver burden for the elderly population aged ≥85 years in a province
- Author
-
SÜTLÜ, Sevinç, YILMAZ, Mümtaz, MANDIRACIOĞLU, Aliye, and Ege Üniversitesi
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,[No Keywords] ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,Yaşlı,bakım yükü,zarit bakım yükü ölçeği ,Aged,caregiver burden,zarit caregiver burden scale ,humanities - Abstract
Aim: The number of elderly individuals aged ?85 is steadily increasing. With this increase, the care needs of the elderly and the caregiver burden are increasing. The present study aimed to identify the caregiver burden providing care to a population aged ?85, as well as it associated factors. Materials and Methods: The universe of this cross-sectional study was 3741 individuals over 85 years of age living in Burdur province. N = 3741 subjects, p = 0.50; q = 1-p; t = 1.96; d = 0.05 and the sample size is calculated as 348 persons. Since Family Medicine Information System will be used in the selection of the sample, the number of elderly people to be taken from each family physician was found by dividing the number of the family physician; accordingly, the number of elderly people per family physicians were found 4.4 (348/79 = 4.4 people). However, considering the possibilities of death or hospitalization of the elderly, it was decided to recruit 5 people from each family physician and the number of samples was accepted as 395. Five elderly were determined by randomization. In statistical analysis, the t-test and analysis of variance were applied on scale scores. Multivariate analysis was performed using forward linear regression method to determine the reasons affecting the care burden. Results: The mean age of the elderly population was 88.0 ± 2.5 years. The mean age of the caregivers was 60.3 ± 13.1 years, and 84.8% of them were women. The mean Zarit Caregiver Burden Scale score of the caregivers was 35.49 ± 18.08. The dependence of the elderly individual, a poor overall health perception of the caregivers, and residence in the same house with the elderly individual were observed as the factors that increased the care burden (p = 0.004 and p = 0.004, p, Amaç: 85 yaş ve üzeri yaşlı birey sayısı giderek artmaktadır. Bu artışla birlikte yaşlıların bakım ihtiyaçları ve bakım veren yükü artmaktadır. Bu çalışma, 85 yaş üstü nüfusa bakım verenlerin yükünü ve bununla ilişkili faktörleri tanımlamayı amaçlamıştır. Gereç ve Yöntem: Bu Kesitsel tipteki bu çalışmanın evreni, Burdur ilinde yaşayan 85 yaş üstü 3741 kişidir. N = 3741 kişi, p = 0,50; q = 1-p; t = 1,96; d = 0,05 olup örnek büyüklüğü 348 kişi olarak hesaplanmıştır. Örneklemin seçiminde Aile Hekimliği Bilgi Sistemi kullanılacağından, her aile hekiminden alınacak yaşlıların sayısı aile hekimi sayısının bölünmesiyle bulunmuştur. Buna göre, Aile hekimi başına düşen yaşlı sayısı 4,4 olarak tespit edilmiştir (348/79 = 4,4 kişi). Bununla birlikte, yaşlıların ölüm ve hastaneye yatış olasılıkları göz önüne alındığında, her aile hekiminden 5 kişinin alınmasına karar verilmiş ve örneklem sayısı 395 olarak kabul edilmiştir. Beş yaşlı randomizasyon ile belirlenmiştir. İstatistiksel analizde ölçek puanlarına t testi ve varyans analizi uygulanmıştır. Bakım yükünü etkileyen nedenleri belirlemek için ileri doğrusal regresyon yöntemi kullanılarak çok değişkenli analiz yapılmıştır. Bulgular: Yaşlı nüfusun ortalama yaşı 88,0 ± 2,5 dir. Bakım verenlerin yaş ortalaması 60,3 ± 13,1 ve %84,8'i kadındır. Bakıcıların ortalama Zarit Bakım Yükü Ölçeği puanı 35,49 ± 18,08'dir. Bakım yükünü artıran faktörler olarak yaşlı bireyin bağımlılığı, bakıcıların genel sağlık algısının zayıf olması ve aynı evde yaşlı bireyin oturması gözlenmiştir (p = 0,004 ve p = 0,004, p
- Published
- 2020
6. Kronik pankreatit: 53 olgunun irdelenmesi
- Author
-
YILMAZ, Mümtaz, TEKİN, Fatih, ÖZÜTEMİZ, Ömer, AKAY, Sinan, TEKEŞİN, Oktay, ERSÖZ, Galip, and İLTER, Tankut
- Subjects
Chronic pancreatitis,endoscopic retrograde cholangiopancreatography,alcohol ,Kronik pankreatit,endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi,alkol - Abstract
Background/aim: Chronic pancreatitis is a progressive, destructive and irreversible inflammatory disease of the pancreas. In our country, studies including large series of patients with chronic pancreatitis are insufficient. The aim of this article was to retrospectively evaluate 53 patients with chronic pancreatitis. Materials and methods: The medical reports of 53 patients who were hospitalized in the Gastroenterology Department between January 1998-June 2003 and diagnosed as chronic pancreatitis were reviewed retrospectively. Patients were analyzed regarding etiology, clinical and laboratory findings and complications. Results: The median age of the 53 patients (42 males, 11 females) was 52 years (range: 29-80). The symptoms at admittance were abdominal pain (71.7%), weight loss (17%), steatorrhea (7.5%), and jaundice (3.8%). Etiology was chronic alcohol consumption in 50% of patients, and undetermined in 50%. The patients who underwent ERCP were classified according to Cambridge classification as grade 1 (11.5%), grade 2 (40%), and grade 3 (48.5%). Eight (15%) patients were diagnosed as diabetes mellitus, and 18 (35%) patients underwent surgery because of complications. Conclusion: Chronic pancreatitis is mainly caused by chronic alcoholism and dominantly diagnosed in male patients. Establishment of the etiology of chronic pancreatitis remains a challenge in many patients., Giriş ve amaç: Kronik pankreatit pankreasın ilerleyici, geri dönüşümsüz kalıcı fonksiyon bozukluğu ile karakterize inflamatuvar bir hastalığıdır. Kronik pankreatit ile ilgili ülkemizde yayımlanmış geniş kapsamlı seriler yetersizdir. Bu makalede 53 kronik pankreatitli olgunun retrospektif olarak irdelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Gastroenteroloji kliniğinde Ocak 1998-Haziran 2003 tarihleri arasında izlenen 53 olgu retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Olgular etyoloji, klinik, laboratuvar ve komplikasyon açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: 53 olgunun 42'si erkek, 11'i kadın olup ortalama yaş 52 (29-80)'dir. Olguların %71,7'si karın ağrısı, %17'si kilo kaybı, %7,5'i ishal, %3,8'si sarılık yakınmaları ile başvurmuştur. Olguların %50'sinde kronik pankreatit için etyolojik faktör saptanamamış olup, %50'sinde ise etyolojik faktör olarak kronik alkol kullanımı saptanmıştır. ERCP yapılan olgular Cambridge sınıflamasına göre değerlendirildiğinde, olguların %11,5'i grade 1, %40'ı grade 2 ve %48,5'i de grade 3 olarak saptanmıştır. Olguların %15'ine diyabetes mellitus saptanmış, %35'inde komplikasyonlar nedeniyle cerrahi tedavi gerekmiştir. Sonuç: Kronik pankreatit erkeklerde sık görülen, başlıca alkolizmin neden olduğu bir hastalıktır. Önemli bir kısmında hala etyolojik bir neden saptanamamaktadır.
- Published
- 2015
7. Screening of immunocompromised patients at risk of strongyloidiasis in western Turkey using ELISA and real-time PCR
- Author
-
ERDEM KIVRAK, Esra, primary, ATALAY ŞAHAR, Esra, additional, CAN, Hüseyin, additional, DÖŞKAYA, Mert, additional, YILMAZ, Mümtaz, additional, PULLUKÇU, Hüsnü, additional, CANER, Ayşe, additional, TÖZ, Hüseyin, additional, GÜRÜZ, Adnan Yüksel, additional, and IŞIKGÖZ TAŞBAKAN, Meltem, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
8. Magnezyumun kronik böbrek yetmezliği oluşturulmuş ratlarda kemiklere etkisinin histomorfometrik olarak değerlendirilmesi
- Author
-
Yilmaz, Mümtaz, Ok, Ercan, and Dahiliye Anabilim Dalı
- Subjects
Nefroloji ,Nephrology ,Bone diseases-metabolic ,Magnesium - Abstract
Kronik böbrek yetmezliği hastalarında gelişen renal osteodistrofi, hayat kalitesini azaltmakla beraber mortalite riskini de artırmaktadır. Bu çalışmada da adenin kullanılarak KBY oluşturulmuş ratlar, kontrol, kronik böbrek yetmezliği, Ca bazlı fosfor bağlayıcı, Mg bazlı fosfor bağlayıcı olmak üzere 4 gruba ayrılmış ve biyokimya parametreleri ve kemik örnekleri histolojik ve histomorfometrik olarak değerlendirilmiştir.Sonuç olarak fosfor bağlayıcı alan ratlarda yeterli fosfor kontrolü sağlanabilirken, fosfor bağlayıcı almayan grupta fosfor seviyeleri çok yükselmiştir. P bağlayıcı alanlarda PTh da baskılanırken, fosfor bağlayıcısız grupta PTH seviyeleri, bazlin 20-30 katına kadar ulaşmıştır. Renal osteodystrophy seen in chronic kidney disease patients lead to decreased quality of life along with increased mortality risk. In this study, rats were divided into 4 groups: sham, adenin induced chronic kidney failure (AIRF) , AIRF+calcium-based phosphate binder,AIRF+ magnesium based phoshate binder and biochemical and bone parameters were investigated. As a result, effective phosphate control was achieved in rats receiving phosphate binders, but increased in those not receiving phosphate binders. Parathormon was decreased in rats receiving phosphate binders. but reached to 20-30 times the normal in those who are nor. en, fosfor bağlayıcısız grupta PTH seviyeleri, bazlin 20-30 katına kadar ulaşmıştır.Magnezyum grubunda ise kemik yapım-yıkım hızında azalma olmakla beraber, kalsiyum kolundaki kadar ağır bir tablo oluşmamıştır. 32
- Published
- 2010
9. Analysis and design of synchronous/asynchronous cooperative communication systems
- Author
-
Yilmaz, Mümtaz, Yılmaz, Reyat, Uçan, Osman Nuri, and Elektrik-Elektronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ,Wireless communication ,Fading channels ,Synchronization ,Channel coding ,Electrical and Electronics Engineering - Abstract
Bu tezdeki temel amaç, pratik işbirlikli iletişim şemalarının eşzamanlılık ta dikkate alınarak incelenip geliştirilmesidir. İlk araştırma turbo ve çok düzeyli kodların kullanıcı işbirliği yoluyla dağıtık uygulanmaları üzerinedir. Dağıtık turbo kodlanmış işbirlikli sistem için kullanıcılar arası hatalı iletim analize katılarak sönümlemeli kanallardaki bit hata oranı için bir üst sınır gösterilmiştir. Çok düzeyli kodlanmış işbirlikli sistemde ise her iki kullanıcının bilgisini tek bir sembole birleştirebilmek ve hedefte bağımsız olarak sezebilmek için dikgen sinyal kullanılmıştır. Çok düzeyli kodlanmış işbirlikli sistemin iki iletim anteni kullanan işbirliksiz çok düzeyli kodlanmış sistemin performansına ulaştığı gösterilmiştir.İkinci araştırma alanı kablosuz röle kanal üzerinden düşük yoğunluklu eşlik denetim kodlanmış işbirlikli iletişimdir. Sönümlemeli kanallar için çöz-ilet protokolünün performansı sez-ilet ve yükselt-ilet protokolleri ile karşılaştırılmıştır. Son olarak, röle kanalda kaynak ve röle iletimleri arasında zaman gecikmesi ve faz kayması varsayılarak eşzamansızlık tanımlanmıştır. İlk olarak bilgi kuramsal analiz gerçekleştirilmiş ve sonrasında maksimum sonsal olasılık türünde sezici tasarlanmıştır. Toplamsal beyaz Gauss gürültülü kanalda, tasarlanan alıcıyı uygulayan eşzamansız sistem eşzamanlı sistemden daha iyi bir başarım göstermiştir. Ancak sönümlemeli kanalda, düşük zaman gecikmeleri için azalan sınırlı bir performans düşüşü gözlenmiştir. Karmaşık maksimum sonsal olasılık sezicisine alternatif olarak, düşük karmaşıklıkta minimum ortalama karesel hata türünde bir sezici tasarlanmıştır. The main objective of this thesis is to analyze and develop practical cooperative communication schemes considering synchronization issue. The initial research is on distributed application of turbo and multilevel codes via user cooperation. For distributed turbo coded cooperative scheme an upper bound on bit error rate is expressed for fading channels incorporating the erroneous inter-user transmission in the analysis. For multilevel coded cooperative scheme, orthogonal signaling is employed in order to embed the data of both users in single symbol and detect independently at the destination. The multilevel coded cooperative system is shown to attain the performance of non-cooperative counterpart employing two transmit antennas.The second research direction is on low density parity check coded cooperative communication over wireless relay channel. The performance of decode-and-forward (DF) protocol is compared with both detect-and-forward (DetF) and amplify-and-forward (AF) protocols for fading channels. Finally, asynchronism is introduced on relay channel by assuming a time delay and phase offset between source and relay transmission. Information theoretical analysis is realized initially and a receiver, employing maximum a posteriori probability type detector, is proposed. The asynchronous system employing the proposed receiver is shown to even outperform synchronous system for additive white Gaussian noise channel. However a small performance loss, which even vanishes for small relative delay values, is observed for fading channel. As an alternative to complex MAP type detector, a reduced complexity minimum mean square error type of detector is proposed. 129
- Published
- 2009
10. Steatozdan steatohepatite ilerlemede helikobakter pilorinin rolü
- Author
-
Yilmaz, Mümtaz, Akarca, Ulus Salih, and İç Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Endocrinology and Metabolic Diseases ,Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları - Abstract
37
- Published
- 2007
11. The Performance of turbo trellis coded 8 PSK modulation on frequency selective rayleigh fading channel
- Author
-
Yilmaz, Mümtaz, Yılmaz, Reyat, and Diğer
- Subjects
Modulation ,Rayleigh fading ,Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ,Decoding ,Electrical and Electronics Engineering - Abstract
ııı ÖZET Kodlanmış modülasyon teknikleri, kodlama ve modülasyon işlemlerini, hata düzeltme ve spektral verimliliği aynı anda sağlayacak şekilde, tek bir işlemde birleştirir. Turbo kodlan çok seviyeli modülasyon teknikleri ile birleştirmeyi amaçlayan ilk yaklaşım, turbo kodların direk olarak çok seviyeli modülasyon teknikleri ile birleşimidir ve pragmatik yaklaşım olarak adlandırılır. Bir diğeri ise ikili turbo kodlayıcıdaki, yinelemeli sistematik konvolüsyon kod bileşeninin, yinelemeli sistematik kafes kodlanmış modülasyon (KKM) kodlarıyla değiştirilmesidir. Bu yaklaşım turbo KKM (T-KKM) olarak tanımlanır. Bu sistem, turbo kodların Shannon limitine yakın düşük hata oranı performansı ile KKM sisteminin spektral verimlilik avantaj larına sahiptir. Bu tezde, T-KKM tekniği iki farklı kod çözme algoritması, maksimum sonsal olasılık (MSO) ve MSO dengi yumuşak çıkış Viterbi algoritması kullanılarak incelenmiştir. Kodlayıcıda Ungerboeck tipi, 8 durumlu, 2/3 oranlı kod ve 8 evre kaydırmalı modülasyon kullanılmıştır. Sistem performansı düz ve frekans seçici Rayleigh sönümlü kanalların her ikisinde birden incelenmiştir. Frekans seçici Rayleigh sönümlü kanalın sinyaller üzerindeki etkisini azaltmak için karar geri beslemeli denkleştirme tekniği kullanılmıştır. T-KKM sisteminin düz ve frekans seçici Rayleigh sönümlü kanallarda aynı bileşen kodlayıcıya sahip KKM sisteminden daha iyi bir performans sağladığı görülmüştür. n ABSTRACT l/f(` o Coded-modulation techniques combine coding and modulation in one process in order to provide both error correcting and spectral efficiency. The first approach in applying turbo codes with multilevel modulation is the natural combination of turbo codes with multilevel modulation and is called the pragmatic approach. Another one is the extension of binary turbo codes by replacing component recursive systematic convolutional codes with recursive systematic trellis coded-modulation (TCM) codes. This approach is referred to as turbo TCM (T-TCM). It takes the advantages of both near Shannon limit low error rate performance of turbo codes and spectral efficiency of TCM. In this thesis T-TCM technique was investigated together with two decoding algorithm methods, namely maximum a posteriori probability (MAP) and MAP equivalent soft output Viterbi algorithm (SOVA). Ungerboeck type, 8 state, rate 2/3 code and 8 phase shift keying modulation is used in the encoder. The system performance is investigated in both flat and frequency selective Rayleigh fading channels.Decision feedback equalization technique is used for reducing the effects of frequency-selective Rayleigh fading channel. It is shown that T-TCM gives a better performance in both flat and frequency selective Rayleigh fading channels compared to TCM with the same component code. 66
- Published
- 2002
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.