24 results on '"Kayhan, Fatih"'
Search Results
2. Bank-Specific Determinants of SME Loans: Empirical Evidence from Turkish SME Market
- Author
-
KAYHAN, Fatih and İSLAMOĞLU, Mehmet
- Subjects
KOBİ Kredileri ,Banka Finansalları ,Türkiye ,SME Loans ,Bank Financials ,Turkey ,Business Finance ,İşletme Finans - Abstract
Bu çalışmanın amacı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) sağlanan krediler ile bankaya özgü değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemektir. KOBİ'ler ticari, katılım ve yatırım ve kalkınma bankaları için çok önemli bir müşteri segmentidir.Çalışma, Türkiye'deki KOBİ'leri kapsamakta olup, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan veriler alınmış ve 2010-2021 yılları arasındaki dönem analiz edilmiştir.Analiz yöntemi olarak OLS kullanılmıştır. Veri yapısı zaman serisidir. Bu çalışmanın araştırma sorusu, bankaya özgü değişkenlerin (KOBİ’lere kullandırılan) nakit kredilerin toplam kredilere oranı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olup olmadığıdır. Toplam kredilerin aktiflere oranı, takipteki alacaklar oranı (TGA), aktif karlılığı (ROA), özkaynak karlılığı (ROE), finansal varlıkların mevduata oranı ve ayrıca yabancı varlıklar/özkaynaklar oranı, açıklayıcı değişkenler olarak kabul edilmektedir. Önde gelen makro-ekonomik, finansal değişkenler ise kontrol değişkenleri olarak kullanılmıştır. Bulgular, KOBİ-nakit kredi oranının bankaların toplam kredilerinin varlıklara oranındaki artıştan olumlu etkilendiğini göstermektedir; ve TGA oranındaki artış, yabancı kaynakların bankaların pasifleri içindeki ağırlığı ile negatif yönde değişmektedir. Çalışmada toplam kredilerin aktiflere oranı, takipteki alacakların ve borç yapısının, KOBİ'lere kullandırılan nakit krediler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır., The aim of this study is to review the relation between loans provided to Small and Medium Enterprises (SMEs) and bank-specific variables. SMEs are very important client segment for commercial, participation as well as investment and development banks. The study covers SMEs in Turkey, data is received from Banking Regulatory and Supervisory Agency and quarterly period between 2010 and 2021 is analyzed.OLS is employed as method of analysis. Data structure is time-series. Whether bank-specific variables have statistically impact on the ratio of SME-cash-loans over total loans is the research question of this paper. Total loans over assets, non-performing-loans ratio (NPL), return on assets (ROA), return on equity (ROE), the ratio of financial assets over deposits and also the ratio of foreign assets/equity are considered as explanatory variables; and leading economic-financial variables are used as control variables. Findings indicate that the ratio of SME-cash-loans are positively influenced by increase in the banks’ ratio of total loans over assets; and negatively by the increase in NPL ratio, by the weight of foreign sources in liabilities of banks. The paper concludes that total loans over assets, NPL and liability structure have significant impact on SMEs-cash loans.
- Published
- 2022
3. BİLGİ RASYOSUNUN KOLEKTİF YATIRIM ARAÇLARINDA UYGULANMASI
- Author
-
KAYHAN, Fatih
- Subjects
İşletme ,INFORMATION RATIO ,FUND RETURN ,CAPITAL MARKET INSTITUTIONS ,BİLGİ RASYOSU ,FON GETİRİSİ ,SERMAYE PİYASASI KURUMLARI ,Management - Abstract
The aim of this paper is to analyze whether information ratio (IR) is a good indicator for peer group performance (returns) of private pension funds, which are collective investment institutions. We employ annual data of IR and Peer Group Returns for the period between 2018 and 2021 for 12 standard funds that are the most significant part of private pension fund market with respect to total asset under management and also regulations. This study covers only standard pension funds in Voluntary Participation System (IPS-Individual Pension System). Findings indicate that for the years 2018, 2019, 2020 and 2021, there is no significant relation between ‘Peer-Group Return Ranking’ and ‘Information Ratio Value Rankings’ for IPS-Standard Funds. The paper suggests that although IR is a pivotal performance indicator, this ratio should not be considered as the single criterion -especially while reporting the performance of the pension funds-., Bu çalışmanın amacı, bilgi rasyosunun kolektif yatırım kuruluşlarından birisi olan bireysel emeklilik fonlarının emsal-grup performansı (getiri) için iyi bir gösterge olup olmadığını analiz etmektir. Bireysel emeklilik fonu piyasasının toplam aktifleri ve mevzuat açısından en önemli parçası olan 12 standart fon için, 2018-2021 dönemi yıllık Bilgi Rasyosu ve Emsal Grup Getiri verilerini kullanıyoruz. Bu çalışma sadece Gönüllü Katılım Sistemi'ndeki (BES-Bireysel Emeklilik Sistemi) standart emeklilik fonlarını kapsamaktadır. Nicel analizin bulguları şu şekildedir; Gönüllü BES-Standart Fonları kapsamında, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları için, emsal grup getiri sıralaması (yani fon performansı) ile Bilgi Rasyosu sıralaması arasında önemli bir ilişki yoktur. Bu çalışma, bilgi rasyosunun temel bir performans göstergesi olmasına rağmen, bu oranın -özellikle emeklilik fonlarının performansı raporlanırken- tek kriter olarak değerlendirilmemesi gerektiğini öne sürmektedir.
- Published
- 2022
4. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Endeksi ve Sektör Endeks Getirisinin (XGMYO) Belirleyicileri: Türkiye Sermaye Piyasaları Örneği
- Author
-
KAYHAN, Fatih and ÇEVİK, Emre
- Subjects
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları,Getiri Endeksi,Markov Switching Model ,İşletme ,Real Estate Investment Trusts,Return Index,Markov Switching Model ,Management - Abstract
This paper evaluates real estate investment trust (REIT) market and reviews the financial determinants of real estate investment trusts index. To this end, the study finds an answer to the research question of whether REIT index (XGMYO) is significantly affected by inflation, USD/TL parity and interest rates. Data is retrieved from Borsa-Istanbul and Central Bank of Turkey and covers the period from 2011 and 2021 (monthly data). Findings of the quantitative analysis are as follows; XGMYO has two regimes. Deposit (Index Return) with different lags is the most effective variable in both regimes. While CPI-Inflation is statistically significant in Regime 2, it is not significant in Regime 1. Similar to inflation, housing-loans-interest rate (applicable to clients) statistically has impact on XGMYO in Regime 2, but it has no statistically significant impact on Regime 1., Bu makale, gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) piyasasını değerlendirmekte ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları endeksinin finansal belirleyicilerini incelemektedir. Bu amaçla, çalışma GYO endeksinin (XGMYO) enflasyon, USD/TL paritesi ve faiz oranlarından önemli ölçüde etkilenip etkilenmediği araştırma sorusuna cevap bulmaktadır. Veriler Borsa-İstanbul ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan alınmıştır ve 2011 ve 2021 (aylık veriler) dönemini kapsamaktadır. Nicel analizin bulguları aşağıdaki gibidir; XGMYO'nun iki rejimi vardır. Farklı gecikmelere sahip mevduat (Endeks Getirisi) her iki rejimde de en etkili değişkendir. Rejim 2'de TÜFE-Enflasyon istatistiksel olarak anlamlı iken, Rejim 1'de anlamlı değildir. Enflasyona benzer şekilde, konut-kredi-faiz oranı (müşteriler için geçerli) istatistiksel olarak Rejim 2'de XGMYO üzerinde etkilidir, ancak Rejim-1 üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi yoktur.
- Published
- 2022
5. The Lending Behavior of Investment and Development Banks in Turkiye: Evidence from Quantile Regression Approach
- Author
-
Kayhan, Fatih, primary and Özdemir, Onur, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. Association of paraoxonase-1 activity and major depressive disorder in patients with metabolic syndrome
- Author
-
Ari, Hatem, Kayrak, Mehmet, Gündüz, Mehmet, Kayhan, Fatih, Kaya, Zeynettin, Kiyici, Aysel, and Uguz, Faruk
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
7. Yatırım fonları, emeklilik yatırım fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarına karşılaştırmalı genel bakış
- Author
-
Kayhan, Fatih, Turgut, Murat, İslamoğlu, Mehmet, and İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
- Subjects
Türkiye ,Turkey ,Pension Funds ,Emeklilik Yatırım Fonları ,Yatırım Fonları ,Mutual Funds - Abstract
The purpose of this study is to review emerging capital market institutions that are considered as ‘collective investment undertakings’ under Turkish Capital Market Law: Mutual funds, pension funds, real estate investment funds and venture capital investment funds. In this paper, data is retrieved from official website of Capital Market Board. With ‘VAR’ and ‘Johansen Co-Integration analysis’ and with ‘Vector-Error-Correction Model’, the impact of FX rates on net asset values of pension funds are examined for the period between 2015-2021 in Turkey. Findings indicate that in the long run, there is a co-integration relation between FX rates and net asset values. It is argued that net asset values of both pension funds and mutual funds have increased steadily in Turkey despite economic turbulances, an emerging economy. This study concludes that portion of funds as collective investment undertakings in financial industry will incline further with new products and legislation., Çalışmanın amacı, kolektif yatırım kuruluşları kapsamında yer alan yatırım fonları, emeklilik fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarını karşılaştırmalı olarak incelemektir. Çalışmanın veri kaynağı Sermaye Piyasası Kurulu web sitesinde yer alan istatistik bilgileridir. Türkiye ile ilgili olarak, 2015-2021 yılları arası veriler kullanılarak, VAR ve ‘Johansen Co-Integration’ analizi ve ‘Vector-Error Correction Model’ ile döviz kurlarının (USD/TL ve EUR/TL) emeklilik yatırım fonlarının ve yatırım fonlarının toplam değeri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bulgular şuna işaret etmektedir; uzun vadede, hem USD/TL hem EUR/TL kurları ile emeklilik yatırım fonları toplam büyüklüğü arasında eşbütünleşme ilişkisi mevcuttur, EUR/TL ile emeklilik fonları varlık büyüklükleri arasındaki ilişki negatif yönlü iken, USD/TL ile pozitif ilişki vardır. Çalışmanın argümanı şudur, Türkiye’de yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonları varlık büyüklükleri istikrarlı artış göstermektedir. Sonuç olarak, ileri dönemde, kolektif yatırım kuruluşlarının toplam finansal sektör içerisindeki payının artması beklenmektedir.
- Published
- 2021
8. Özel ve kamu mevduat bankalarının küresel finansal kriz sonrası davranış değişiklikleri: Türk bankacılık sektörü örneği
- Author
-
Kayhan, Fatih, Ertan, Sabri Arhan, and Finans ve Bankacılık Ana Bilim Dalı
- Subjects
Global crises ,Banks ,Turkish banking sector ,Bankacılık ,Bank deposits ,Banking system ,Financial crisis ,Turkish banking system ,Banking sector ,Banking ,Deposit banks - Abstract
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de faaliyet gösteren kamu ve özel sermayeli mevduat bankalarının davranış farklılıklarının, küresel finans krizi sonrasında kriz öncesine kıyasla değişim gösterip göstermediğini tespit etmektir. Çalışma, 2005-2015 yıllarını kapsamaktadır, davranış farklarının tespiti için çeyrek dönem banka finansal verileri kullanılmıştır. Aktif büyüklük açısından (söz konusu 11 yıl içerisinde çeyrek dönemler bazında ilk 10 sırada yer alan ve 2015 sonu itibarıyla faal olan) toplam 12 mevduat bankası (3 kamu ve 9 özel sermayeli) çalışma kapsamına alınmıştır. Banka davranışları olarak; kredi verme, likidite, sermaye ve risk-alma davranışları incelenmiştir. Küresel finansal kriz, banka mülkiyeti, bankaya özgü değişkenler, makroekonomik-finansal değişkenler ve mevzuat değişikliği, banka davranışlarına etki eden etkenler olarak belirlenmiştir. Kuruluş amacı ve misyonu dikkate alındığında, özel bankalara nazaran küresel finans krizi sonrasında kamu bankalarının davranışlarının değişim göstermesi ve kamu bankalarının daha fazla kredi plase etmesi beklenmektedir. Elde edilen sonuçlar, Türkiye'de kamu ve özel sermayeli mevduat bankalarının davranış farklarının, küresel finansal kriz sonrasında kriz öncesine kıyasla, anlamlı derecede değişim gösterdiğine işaret etmektedir. Kamu bankaları, küresel finansal krizin ekonomi üzerinde etkilerinin görülmeye başladığı dönemden itibaren -krizin etkilerini bertaraf edebilmek için- kredi plasmanında özel bankalara nazaran daha aktif rol üstlenmeye başlamışlardır.Anahtar Kelimeler: Banka Davranışları, Özel ve Kamu Mevduat Bankaları, Küresel Finans Krizi The aim of this study is to find out whether there is a difference in difference between public and private deposit banks' behaviour in Turkey after the 2008 global financial crisis. The period of the study covers the years 2005-2015, quarterly financials of the banks are used in the study in which the difference in difference (DiD) analysis is utilized to determine public-private deposit bank behaviour difference in the face of the crisis. For the examination period of 11 years, 12 deposit banks that are found to have been in the top ten deposit bank list and that are operational as of the end of 2015 are taken into account. Banking behaviours are considered to be lending, holding liquidity & securities, capital and risk taking. Determinants of the said behaviours are specified as the global financial crisis, bank-ownership variable, bank-specific variables, macroeconomic & financial variables and finally legislation variable. Considering the very nature of public deposit banks in Turkey, it is expected that they lended more in comparison to private ones in order to eliminate the negative effects of the crisis. In the light of findings based on the econometric analysis, this study argues that after the global financial crisis there exists a change in differences between the behaviour of public deposit banks and that of private ones in Turkey with regard to lending (loan supply), holding liquidity & securities, capital and risk taking. The main argument of the study is that public deposit banks took more active role when compared to private ones to ease the negative impacts of the global financial crisis of 2008.Keywords: Banking Behavior, Public and Private Deposit Banking, Global Financial Crisis 383
- Published
- 2018
9. Asemptomatik erişkin hastada insidental korpus kallosum agenezesi ve kolposefali
- Author
-
Buyukgol, Huseyin, Gunes, Muzaffer, Ilik, Faik, Kayhan, Fatih, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
corpus callosum agenesis ,congenital abnormalities ,lcsh:R5-920 ,nervous system ,Health Care Sciences and Services ,colpocephaly ,lcsh:R ,kolposefali,asemptomatik,konjenital anomaliKorpus kallozum agenezisi ,asymptomatic ,lcsh:Medicine ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,lcsh:Medicine (General) ,korpus kallozum agenezisi,kolposefali,asemptomatik,konjenital anomali - Abstract
WOS: 000378063300021, The corpus callosum is the biggest commissural structure located in two brain hemispheres and it ensures the connection between cortical and subcortical neurons. The agenesis of the corpus callosum is generally diagnosed in the prenatal period or childhood. It is observed along with congenital abnormalities such as mental and motor retardation, seizures, myelomeningocele. In this article, we reported a case of colpocephaly and corpus callosum agenesis with no symptoms that diagnosed incidentally.
- Published
- 2016
10. The effect of smartphone usage on the median nerve
- Author
-
Ilik, Faik, Buyukgol, Huseyin, Eren, Fatma A., Ilik, Mustafa K., Kayhan, Fatih, and Kose, Hatice
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,ComputerSystemsOrganization_MISCELLANEOUS ,Median nerve ,akıllı telefon,median sinir ,Smartphone ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,Carpal tunnel syndrome ,smart phone,median nerve,carpal tunnel syndrome - Abstract
sinir üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Katılımcılar akıllı telefon kullanımı fazla olanlar (Akıllı telefon bağımllık ölçeği (SAS) skoru 71 üzerinde olanlar), az kullanımı olanlar (71'nin altındakiler) ve klasik cep telefonu kullananlar olarak 3 gruba ayrılarak değerlendirildi. Katılımcıların görsel analog skala (VAS), kol, omuz ve elin hızlı yetersizlikleri (qDASH) değerleri ve median sinir iletileri değerlendirildi. Bulgular: Akıllı telefonu az kullanan grupta diğer 2 gruba göre anlamlı derecede median sinir latanslarının daha kısa ve hızlarının yüksek olduğu gözlendi. Ancak, akıllı telefonu fazla kullananlar ile klasik cep telefonu kullananlar arasında median sinir iletileri açısından anlamlı fark gözlenmedi. VAS ve qDASH değerlerinde gruplar arasında anlamlı fark gözlenmedi.Sonuç: Aşırı akıllı telefon kullanımı karpal tünel sendromu ve buna bağlı median sinirin etkilenmesine neden olabilir. Akıllı telefonların yaygınlaştığı hatta bağımlılık düzeyinde kullanımının olduğu günümüzde telefon tasarımlarında bu durumlar akılda tutulmalı belki de sesli komut uygulamalarında daha çok yer verilmelidir. Ayrıca akıllı telefon bağımlılığı olan hastalarda median sinir iletilerinin elektrofizyolojik olarak takip edilmesi faydalı olabilir., Purpose: The aim of this study was to examine the effects of smartphone use on the median nerve. Materials and Methods: Participants were classified into three groups according to their smartphone use frequencies; high smartphone users (with Smartphone addiction scale (SAS) score of higher than 71), low smartphone users (SAS score less than 71) and classical type mobile phones users. The Visual analogue scale (VAS), quick-disabilities of arm, shoulder, hand (qDASH) and median nerve conductions of the participants were assessed. Groups were compared to each other as well as dominant and non-dominant hand nerve measurements of participants were also compared. Results: VAS and qDASH values were not significantly different between groups. It was observed that the rare use of smartphones affected the median nerve conductions in a lesser manner compared to the classical mobile phone use. However, using smart phone in an increasing rate influenced the median nerves adversely. Conclusion: Excessive use of smartphone can lead to carpal tunnel syndrome via affecting the median nerve. In recent decades, there has been a widespread use of smartphones even at the level of addiction. This should be noted while designing the smartphones and voice applications should be used more often. Furthermore, it can be beneficial to follow up the median nerve conductions of patients who are addicted to smartphones with the help of electrophysiological studies
- Published
- 2017
11. Akıllı telefon kullanımının median sinir üzerine etkisi
- Author
-
İlik, Faik, primary, Büyükgöl, Huseyin, additional, Eren, Fatma A, additional, İlik, Mustafa K, additional, Kayhan, Fatih, additional, and Köse, Hatice, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
12. Gebelik Başlangıçlı Panik Bozukluk: İnsidans, Komorbidite ve İlişkili Faktörler
- Author
-
Güler, Özkan, Kaya, Veli, Gezginç, Kazım, Kayhan, Fatih, Çiçek, Erdinç, Sönmez, Erdem Önder, NEÜ, Meram Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, and NEÜ, Meram Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
- Subjects
Pregnancy ,Panik ,Kişilik ,Nörolojik Bilimler ,Comorbidity ,Komorbidite ,Panic ,Psikiyatri ,Gebelik ,Personality - Abstract
Amaç: Çalışmamızda öncelikle gebelik başlangıçlı panik bozukluğun insidans oranının saptanması amaçlanmış olup, ilave olarak bağımsız sosyo-demografik ve klinik risk faktörlerinin panik bozuklukla ilişkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Yöntem: Örneklem araştırma merkezi olan 2 obstetri polikliniğine ard arda gelen 1475 gebeden oluşmuş olup, bu 1475 gebeden gebelik baş- langıçlı panik bozukluk saptananlar (Grup 1, n20, %1,3) 1. grubu oluş- turmuştur. Kontrol grubu ise gebelik başlangıçlı depresyon ya da herhangi bir anksiyete bozukluğu olmayan 250 gebeden (Grup 2) oluşturulmuştur. Eksen I ve II tanıları yapılandırılmış klinik görüşme ölçekleri (Structured Clinical Interview for DSM-IV SCID ve Structured Clinical Interview for DSM-III-R Personality Disorders SCID II) kullanılarak saptanmıştır. Bulgular: Panik bozukluk için insidans %1,3 (n20) saptanmış olup, bu 20 kişiden 11'nin ilave anksiyete ya da duygudurum bozukluğuna sahip olduğu görülmektedir. Herhangi bir c kümesi kişilik bozukluğuna sahip olma oranı grup 1'de kontrollere göre anlamlı ölçüde yüksek saptanmıştır. Sonuç: Gebelik başlangıçlı panik bozukluğa sahip gebelerin kontrollere göre anlamlı derecede yüksek eksen II kişilik bozukluklarına ve gebelik öncesi anksiyete ve duygudurum bozukluklarına sahip olduğu anlaşılmıştır, Introduction: The present study aimed to investigate the incidence rate of pregnancy-onset panic disorder (POPD) among Turkish pregnant women using a diagnostic interview. Additionally, we examined whether the independent socio-demographic or clinical risk factors were associated with the risk of panic disorder in these women.Methods: The study sample comprised 1475 consecutive pregnant women who presented to the obstetric outpatient clinics of two research centers. The rate of POPD in these participants was 1.3% (Group 1, n20). The 20 women with POPD were compared with 250 pregnant women without pregnancy-onset depression or anxiety (Group 2; controls). Panic disorder and other anxiety or mood disorders were determined by means of the Structured Clinical Interview for DSM-IV. Comorbid Axis II disorders were diagnosed with the Structured Clinical Interview for DSM-III-R Personality Disorders. Results: The incidence rate of panic disorder was 1.3% (n20). In group 1, 55% (n11) of the women with POPD had an additional mood or anxiety disorder. In addition, the prevalence rate of any cluster C personality disorder, including avoidant, passive-aggressive and obsessivecompulsive personality disorders, were significantly greater in the group 1 women with POPD than the control pregnant women without a panic disorder (group 2). Conclusion: The women with POPD were more likely than the controls to have a cluster C Axis II disorder and a history of a pre-existing anxiety or mood disorder.
- Published
- 2015
13. Sexual dysfunction, mood, anxiety, and personality disorders in female patients with fibromyalgia
- Author
-
Kayhan,Fatih, Kucuk,Adem, Satan,Yılmaz, Ä°lgün,Erdem, Arslan,Åevket, Ilik,Faik, Kayhan,Fatih, Kucuk,Adem, Satan,Yılmaz, Ä°lgün,Erdem, Arslan,Åevket, and Ilik,Faik
- Abstract
Fatih Kayhan,1 Adem Küçük,2 Yılmaz Satan,3 Erdem Ä°lgün,4 Åevket Arslan,5 Faik Ä°lik6 1Department of Psychiatry, Faculty of Medicine, Selçuk University, 2Department of Rheumatology, Faculty of Medicine, Necmettin Erbakan University, 3Department of Psychiatry, Konya Numune State Hospital, 4Department of Physical Therapy and Rehabilitation, Faculty of Medicine, Mevlana University, 5Department of Internal Medicine, Faculty of Medicine, Necmettin Erbakan University, 6Department of Neurology, Faculty of Medicine, BaÅkent University, Konya, Turkey Background: We aimed to investigate the current prevalence of sexual dysfunction (SD), mood, anxiety, and personality disorders in female patients with fibromyalgia (FM). Methods: This case–control study involved 96 patients with FM and 94 healthy women. The SD diagnosis was based on a psychiatric interview in accordance with the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, fourth edition criteria. Mood and anxiety disorders were diagnosed using the Structured Clinical Interview. Personality disorders were diagnosed according to the Structured Clinical Interview for DSM, Revised Third Edition Personality Disorders. Results: Fifty of the 96 patients (52.1%) suffered from SD. The most common SD was lack of sexual desire (n=36, 37.5%) and arousal disorder (n=10, 10.4%). Of the 96 patients, 45 (46.9%) had a mood or anxiety disorder and 13 (13.5%) had a personality disorder. The most common mood, anxiety, and personality disorders were major depression (26%), generalized anxiety disorder (8.3%), and histrionic personality disorder (10.4%). Conclusion: SD, mood, and anxiety disorders are frequently observed in female patients with FM. Pain plays a greater role in the development of SD in female patients with FM. Keywords: anxiety, depression, fibromyalgia, sexual dysfunction
- Published
- 2016
14. Sexual dysfunction, mood, anxiety, and personality disorders in female patients with fibromyalgia
- Author
-
Kayhan, Fatih, primary, Kucuk, Adem, additional, Satan, Yılmaz, additional, İlgün, Erdem, additional, Arslan, Şevket, additional, and İlik, Faik, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
15. Electrophysiological assessment in patients with long term hypoxia
- Author
-
Ilik, Faik, primary, Pazarli, Ahmet C., additional, Kayhan, Fatih, additional, Karamanlı, Harun, additional, and Ozlece, Hatice K., additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
16. Assessment of cognitive impairment in long-term oxygen therapy-dependent COPD patients
- Author
-
Karamanli,Harun, Ilik,Faik, Kayhan,Fatih, Pazarli,Ahmet Cemal, Karamanli,Harun, Ilik,Faik, Kayhan,Fatih, and Pazarli,Ahmet Cemal
- Abstract
Harun Karamanli,1 Faik Ilik,2 Fatih Kayhan,3 Ahmet Cemal Pazarli4 1Department of Pulmonology, 2Department of Neurology, ³Department of Psychiatry, Faculty of Medicine, Mevlana University, Konya, Turkey; 4Department of Pulmonology, Elbistan State Hospital, Elbistan, Turkey Background: A number of studies have shown that COPD, particularly in its later and more severe stages, is associated with various cognitive deficits. Thus, the primary goal of the present study was to elucidate the extent of cognitive impairment in patients with long-term oxygen therapy-dependent (LTOTD) COPD. In addition, this study aimed to determine the effectiveness of two cognitive screening tests, the Mini-Mental State Examination (MMSE) and the Montreal Cognitive Assessment (MoCA), for COPD patients and the ability of oxygen therapy to mitigate COPD-related deficits in cognitive function. Methods: The present study enrolled 45 subjects: 24 nonuser and 21 regular-user LTOTD-COPD patients. All subjects had a similar grade of education, and there were no significant differences regarding age or sex. The MoCA (cutoff: <26 points) and MMSE (cutoff: ≤24 points) scores were compared between these two groups.Results: The nonuser LTOTD-COPD group had a significantly lower MoCA score than that of the regular-user LTOTD-COPD group (19.38±2.99 vs 21.68±2.14, respectively) as well as a significantly lower MMSE score. Moreover, the absence of supplemental oxygen therapy increased the risk of cognitive impairment (MoCA, P=0.007 and MMSE, P=0.014), and the MoCA and MMSE scores significantly correlated with the number of emergency admissions and the number of hospitalizations in the last year.Conclusion: In the present study, the nonuser LTOTD-COPD group exhibited a significant decrease in cognitive status compared with the regular-user LTOTD-COPD group. This suggests that the assessment of cognitive function in nonuser LTOTD-COPD patients and the use of protecti
- Published
- 2015
17. TÜRK FAKTORİNG SEKTÖRÜNDE FİNANSMAN VE NAKİT YÖNETİMİNİN YAPISI: KÜMÜLATİF NAKİT AKIŞ MODELİ ÖNERİSİ
- Author
-
İSLAMOĞLU, Mehmet and KAYHAN, Fatih
- Subjects
Economics ,Factoring Industry,Cash Flow Model,Financing ,Faktoring Endüstrisi,Nakit Akım Modeli,Finansman ,İktisat - Abstract
This paper examines Financing - Cash Flow Structures of the Turkish Factoring Sector. The purpose of this study is to provide an alternative Cash Flow Model for factoring companies which shall eliminate maturity risk during fund utilization. More than ten studies were reviewed and examined in order to have a better understanding of the financing and cash flow management structure of the sector as well as basic elements of the sector, types of factoring, legislation regarding the fund utilization and disbursement. After examining studies about the subject, a comparison of the existing cash flow system and a new model was made in this paper. The new model was recommended taking into consideration the financial risk, especially maturity risk. In order to provide the best outlook of the cash flow structure comparison, a SWOT analysis is utilized in this study., Bu çalışma, Türk Faktoring Sektöründe Finansman ve Nakit Akım Yapılarını incelemektedir. Çalışmanın amacı, faktoring firmalarının fon kullanımlarında vade uyumsuzluğu riskini bertaraf edebilecek alternatif bir nakit akış modeli ortaya koymaktır. Sektörün temel özellikleri, faktoring türleri, finansmana dair mevzuat, finansman ve nakit akım yönetimi yapısının daha iyi anlaşılabilmesi için ondan fazla kaynak incelenmiştir. Konu hakkında yapılan çalışmalar incelendikten sonra, mevcut nakit akım sistemi ve yeni modelin karşılaştırması yapılmıştır. Finansal risk, özellikle vade riski göz önüne alındığında yeni model önerilmektedir. Nakit akım yapısı mukayesesini en iyi şekilde izah edebilmek için, SWOT analiz kullanılmıştır.
- Published
- 2013
18. The effect of smartphone usage on the median nerve.
- Author
-
İlik, Faik, Büyükgöl, Hüseyin, Eren, Fatma A., İlik, Mustafa K., Kayhan, Fatih, and Köse, Hatice
- Subjects
MEDIAN nerve ,SMARTPHONES ,CARPAL tunnel syndrome - Abstract
Copyright of Cukurova Medical Journal / Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Dergisi is the property of Cukurova University, Faculty of Medicine and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
19. Pregnancy-Onset Panic Disorder: Incidence, Comorbidity and Associated Factors
- Author
-
Guler, Ozkan, primary, Kaya, Veli, additional, Gezginc, Kazim, additional, Kayhan, Fatih, additional, Cicek, Erdinc, additional, Sonmez, Onder, additional, and Uguz, Faruk, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
20. GEBELİK BAŞLANGIÇLI PANİK BOZUKLUK: İNSİDANS, KOMORBİDİTE VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER
- Author
-
Güler, Özkan, primary, Kaya, Veli, additional, Gezginç, Kazım, additional, Kayhan, Fatih, additional, Çiçek, Erdinç, additional, Sönmez, Önder, additional, and Uğuz, Faruk, additional
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
21. Avrupa Birliği Rekabet Hukukunda uyumlu eylemler ve anlaşmalar
- Author
-
Kayhan, Fatih, Yörüng, Murat, and Diğer
- Subjects
Hukuk ,Adjustment ,Avrupa Topluluğu ,European Union ,Competence Law ,Agreements ,Interference ,Law - Abstract
ÖZETBu tezin temel konusunu Avrupa Topluluğu Antlaşmasının 81(1). Maddesinde yer alan 'Anlaşmalar' ve 'Uyumlu Eylemler' oluşturmaktadır. 'Teşebbüs Birlikleri Kararları' da tez kapsamında açıklanmıştır. Kurucu Antlaşma, Avrupa Birliği Rekabet Hukuku bakımından önemli hedefler koymuş, Avrupa Topluluğunun serbest piyasa sistemi üzerine kurulmasını öngörmüştür. Bu bağlamda etkin bir rekabet sisteminin tesis edilmesi, ortak pazarın gerçek anlamıyla meydana getirilebilmesi için gerekli olmuş, Avrupa Topluluğu Antlaşmasının 81. ve 88. maddeleri arasında düzenlenen rekabete ilişkin kurallar da bu çerçevede önem kazanmıştır. Avrupa Topluluğu Antlaşmasının 81(1). Maddesine göre; Tek Pazar içerisinde rekabeti kısıtlayan, engelleyen veya bozan amaç veya konuya sahip olan veya bu etkiyi yapan teşebbüsler arasındaki anlaşmalar, teşebbüs birlikleri kararları ve uyumlu eylemler hukuka aykırı görülmüştür. 81(1). madde kapsamında rekabetin bozulmasının koşulları şunlardır; a) Teşebbüsler arasında danışıklık olması gereklidir, b) Bu danışıklık rekabetin kısıtlanması, bozulması veya engellenmesi amaçlı veya etkili olmalıdır, c) Üye ülkeler arasında ticaret önemli ölçüde etkilenmelidir. Teşebbüsler arasındaki danışıklık; teşebbüslerin, rekabeti ortadan kaldırmak amacıyla görüş birliği içerisinde olmaları ve buna uygun olarak hareket etmeleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bu incelemede danışıklığı oluşturan haller; 'Anlaşmalar', 'Teşebbüs Birlikleri Kararları' ve 'Uyumlu Eylemler' olarak ele alınmıştır.Anahtar Kelimeler: Topluluk Rekabet Hukuku, Teşebbüs, Danışıklık, Anlaşma,Teşebbüs Birlikleri Kararı, Uyumlu Eylem, Rekabetin Kısıtlanması, Üye Ülkeler Arası Ticaret , De Minimis, Haklı Sebep, Per Se (Niteliği Gereği İlkesi)ABSTRACTThis study is about 'Agreements' and 'Concerted Practices' in European Community Competition Law Article 81(1). 'Decisions by Association of Undertakings' are also examined within the context of this thesis. European Union Competition Law is of great significance with respect to reaching at goals specified in the Treaty that established the Community. The Treaty was aiming at creating Europe based on liberal economy. In this regard, setting up an effective competition system is crucial for creating 'Common Market'/'Single Market'. Articles 81-88 of the Treaty of Rome regulate competition. These articles cover regulations about undertakings and Member States. As far as Article 81(1) of the Treaty is concerned, all agreements between undertakings, decisions by associations of undertakings and concerted practices which may affect trade between Member States of European Union and which have as their object or effect the prevention or distortion of competition within the Common Market are prohibited. For Article 81(1) to apply, there are three essential conditions; a) existence of some form of collusion in the form of an agreement between undertakings, or a decision by an association of undertakings, or a concerted practice, b) which may affect trade between Member States; and c) which must have as its object or effect the prevention, restriction or distortion of competition within the Common Market. Collusion arises when undertakings substitute a form of coordination for the risks of competition. Collusion exists in three forms: Agreements, Decisions and Concerted Practices. Key words: Community Competition Law, Undertaking, Collusion, Agreement, Decision by Association of Undertakings, Concerted Practice, Restriction of Competition, Trade between Member States, De Minimis, Rule of Reason , Per Se Rule
- Published
- 2001
22. Depressive Symptoms in Patients with Obstructive Sleep Apnea.
- Author
-
Karamanlı, Harun, Kayhan, Fatih, and Akgedik, Recep
- Abstract
OBJECTIVES: Different studies have investigate depressive symptom degree within sleep disordered patients with obstructive sleep apnea (OSA). However, little is known and unclear about OSA in patients with depression symptom in the literature. The purpose of this study was to investigate patients with OSA would have a higher prevalence of depression symptom relative to control patients. MATERIAL AND METHODS: 72 patients with OSA (AHI ≥ 5) and 24 control subjects (AHI < 5) were assessed for depression symptom using the Beck Depression Inventory. Participants were underwent an overnight polysomnography assessment. An apnea-hypopnea index > 5 events per hour was used as diagnosis for OSA. The associations between each total score on the Beck Depressive Inventory (BDI) and polysomnographic parameters were examined by correlation analysis. RESULTS: We demonstrated that BDI scores has statistically significant correlation with the OSA in our present study according to similar previous studies (p = 0.008). Oxygen Desaturation Index (ODI) has correlated with BDI (r = 0.31). CONCLUSION: These findings show that the frequency depression symptom is higher among individuals with OSA. Patients with OSA should be screened cautiously for depressive disorders. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
23. Assessment of cognitive impairment in long-term oxygen therapy-dependent COPD patients.
- Author
-
Karamanli, Harun, Ilik, Faik, Kayhan, Fatih, and Pazarli, Ahmet Cemal
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
24. Incidentally discovered colpocephaly and corpus callosum agenesis in asymptomatic adult patient
- Author
-
Fatih Kayhan, Hüseyin Büyükgöl, Muzaffer Güneş, Faik Ilik, Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü, and Kayhan, Fatih
- Subjects
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ,03 medical and health sciences ,030219 obstetrics & reproductive medicine ,0302 clinical medicine ,General Medicine ,030217 neurology & neurosurgery - Abstract
Korpus kallozum, iki beyin yarımküresinde bulunan kortikal ve subkortikal nöronlar arasındaki bağlantıları sağlayan en büyük komissüral yapıdır. Korpus kallozum agenezesi genellikle prenatal dönemde veya erken çocukluk dönemde tanı alır. Mental ve motor retardasyon, nöbet, meningomyelosel gibi konjenital anomalilerle birlikte görülür. Bu yazıda, corpus kallozum agenezisi ve kolposefalisi olup hiç bir semptomu olmayan insidental olarak tanı konulan bir olgu bildirilmiştir, The corpus callosum is the biggest commissural structure located in two brain hemispheres and it ensures the connection between cortical and subcortical neurons. The agenesis of the corpus callosum is generally diagnosed in the prenatal period or childhood. It is observed along with congenital abnormalities such as mental and motor retardation, seizures, myelomeningocele. In this article, we reported a case of colpocephaly and corpus callosum agenesis with no symptoms that diagnosed incidentally
- Published
- 2016
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.