1. The Assesment of Safety Criteria with Regards to The Women Friendly City Planning Concept and A Case Study: Çiğli
- Author
-
AKBUDAK, Hacer, ŞANLI, Nurseli, TANRIVERDİ, Sıdal, TUNCAY, Beste, AY, Filiz, and EFE GÜNEY, MERCAN
- Subjects
Kadın Dostu Kent ,Şehir Planlama ,Güvenlik ,Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ,İzmir ,Beşeri Bilimler, Ortak Disiplinler ,Humanities, Multidisciplinary - Abstract
Ataerkil bir toplum olan Türkiye’ de toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumsal her alanı olduğu gibi kentin kurgulanmasını ve kentsel yaşam pratiklerini de etkilemektedir. Çünkü kentler, tüm yaşayanların gereksinim ve taleplerini gözeterek oluşturulmamaktadır. Oysaki ‘kentli hakkı’ gereğince, toplumun her kesimi tüm kentsel hizmetlerden eşit yararlanmalıdır. Ancak şehir planlama meslek alanının mevzuatına ve tüm ölçeklerdeki analiz ve uygulama alanlarına kadınların ve erkeklerin kenti deneyimleme farklılıkları yansıtılmadığından kadınlar kentleri erkekler kadar kullanamamakta ve sonuçta kent kadınlar için toplumsal cinsiyet rollerini yerine getirdikleri hizmet alanları haline gelmektedir. Bu yüzden şehir planlama bir bilim ve meslek alanı olarak kadınların kentsel yoksunluk yaşamamaları, kenti sınırlılıkları olmadan deneyimlemeleri ve kentteki güvensizlik problemlerinin giderilmesine yönelik yaklaşımlar geliştirmelidir. Bu tanımlamaya en uygun yaklaşım, kadınların kentsel yaşamın tüm alanlarında erkekler ile eşit bir biçimde yer almasını destekleyen, kentsel hizmetlere güvenli bir şekilde erişimini sağlayan Kadın Dostu Kent yaklaşımıdır. Bu metin kadın dostu kentin planlama dilinin oluşturulmasına katkı sağlamak üzere güvenli kent kapsamında bir model önerisi getirmeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda metin, İzmir İli’ nin Çiğli İlçesi’ nde pilot alan olarak seçilen Köyiçi Mahallesi örneğinde böyle bir çalışma için hangi verilerin toplanması gerektiği ve bu verilerin nasıl analiz edileceği ve değerlendirileceği konularında bir taraftan başlangıç olma bir taraftan da geliştirilerek model olma amacındadır., In Turkey, which is a patriarchal society, gender inequality affects the creation of the city and urban life practices, as it does in every area. Because cities are not created by considering the needs and demands of all inhabitants. But, in accordance with the ‘urban right’, every segment of the society should benefit from all urban services equally. However, women cannot use the cities as much as men, since the differences in the experience of women and men are not reflected in the legislation of the urban planning profession field and the analysis and application areas at all scales, and as a result, the city becomes service areas for women where they fulfill their gender roles. Therefore, as a science and profession, urban planning should develop approaches to prevent women from experiencing urban deprivation, to experience the city without limitations and to eliminate the problems of insecurity in the city. The most appropriate approach to this definition is the ‘Women-Friendly City’ approach, which supports women to take part in all areas of urban life on an equal basis with men, and ensures safe access to urban services. This text tries to propose a model within the scope of the safe city in order to contribute to the creation of the planning language of the women-friendly city. In this direction, the text aims to be a model by developing it on the one hand, on what data should be collected for such a study and how these data will be analyzed and evaluated in the case of Köyiçi Mahallesi, which was selected as a pilot area in Çiğli District of İzmir Province.
- Published
- 2022