Hukukî çogulculuk düsüncesi, kültür ile hukuk arasındaki iki yönlü iliskiden hareketlekendisine düsünsel bir zemin olusturur. Bu düsünceye göre hukuk, bulundugu toplumun kültürelbir görünümüdür. Hukukun tesekkül sürecinde kültürü olusturan tüm unsurların etkisi vardır.Diger yandan kültür, ancak hukukun saglayacagı imkanlarla varlıgını sürdürebilir.Hukukî çogulculuk düsüncesinin Batı'da gelismesinde hem postmodernizmle kendini iyicegösteren Batı düsüncesindeki degisim ve dönüsümün hem de toplumları giderek çok kültürlüyapılara dönüstüren küresellesme sürecinin katkısı vardır. Bundan dolayı hukukî çogulculukdüsüncesi, postmodernizm ve küresellesme sürecine denk düsecek sekilde 1980'lerden itibarenyaygınlık kazanmıstır. Ancak bu kavramın ilkez ortaya çıkması, post-koloniyal sürece rastlar.Basta slam toplumları olmak üzere Batı dısı toplumları arastıran Batılı sosyolog veantropologlar, hukukî çogulculuk kavramını, buralardaki sosyo-hukukî yapıyı tanımlamak içingelistirmislerdir.Hukukî çogulculuk savunucularının Batı dısı toplumlar için sosyal bir olgu olarakdegerlendirdigi bu çogulcu hukukî yapı, Batı'da gelisen özgürlükçü söylem, inanç özgürlügü,azınlık hakları, kültürel haklar, çok-kültürlülük gibi kavramlarla iliskilendirilerek Batılı anlayısve yapılara uygun hale getirilmis olsa da, temelde slam düsüncesindeki gayrimüslimlere(zimmîler) tanınan hukukî otonomiden farksızdır. Orta Çag'ın siyaset anlayısının etkisiyleMüslümanlar zimmîleri devlet yönetiminden uzak tutmus olsalar da, onların dinlerindenkaynaklanan farklılıkları hukuken korunmus ve yüzyıllar boyunca Müslümanlarla bir bütünhalinde, yan yana ve iç içe yasayabilmislerdir. Bu anlamda Batı'daki farklı kültürel degerlerinkorunması amacıyla bazı hukukî düzenlemelerin yapılmasını öngören anlayıs ile slamhukukunda zimmîlere yönelik yapılan farklı hukukî düzenlemeler, temelde aynı amaca hizmetetmektedir.Anahtar SözcüklerHukukî çogulculuk Zimmî Azınlıklar Gayrimüslimİslam Hukuku Millet Sistemi Osmanlı The idea of legal pluralism (pluralism in law) has a theoretical basis based on the mutualrelation between culture and law. According to this idea, the law is a cultural expression of thesociety. So, all the elements of the culture have an influence on the formation of the law. On theother hand culture can survive with only the legal opportunities.There are two main factors in the development of this theory in the West: One of them ispostmodernism which is the most remarkable appearanceof the change and transformation of theWestern thought; and the other one is globalisation which transforms societies into multi-culturalstructures. Therefore this theory has expanded since 1980?s that correspond to the process ofpostmodernism ands globalisation. But this concept emerged in the post-colonial period. Westernsociologists and anthropologists who study on non-western socities, especially Muslim societiesuse this concept to describe the socio-legal structure in there.The legal pluralistic structure which legal pluralists define it as a social fact for the nonwesternsocieties is not different from the legal othonomy that Islamic law gives to non-Muslims(dhimmis), although it is related to Western concepts like liberty, freedom of belief, minorityrights, cultural rights, multiculturalism. It is apparent that the dhimmis lived together in peace inthe Muslim states, having legally their rights pertaining to their religions, in spite of that theylacked political rights in accordance with the medieval political thought. In this sense, the Westernmodern legal pluralism and Islamic dhimma system have a fundamentally same purpose.Key WordsLegal Pluralism Dhimmis Minorities Non-muslimsIslamic Law Millet System Ottoman 262