Search

The “Arab Spring” process, which flared up in Tunisia at the end of 2010 with the influence of corruption allegations, soon turned into widespread popular uprisings in Arab countries/geography. In this context, during the social movements that started in Syria at the beginning of 2011, the opposition elements started to clash with the Bashar Assad administration, which soon turned into mass murders and civil war. Up to millions of Syrians have become refugees. First of all, neighboring countries, and soon after, European states began to be affected by this situation. This dramatic situation has caused administrative, political, legal, social, economic, financial, etc. issues in the countries, reached or tried to reach by refugees. One of these countries was Germany. The Coalition Government, headed by Angela Merkel, has made many attempts inside and outside to overcome the challenges faced. At this point, especially the developments inside were tried to be determined through the multimedia news center “Welt”., Yolsuzluk iddialarının etkisiyle 2010 yılı sonunda Tunus’ta alevlenen “Arap Baharı” süreci, kısa süre içerisinde Arap ülkelerinde/coğrafyasında geniş çaplı halk ayaklanmalarına dönüşmüştür. Bu bağlamda 2011 yılı başında Suriye’de başlayan toplumsal hareketler esnasında, muhalif unsurların Beşşar Esed yönetimi ile çatışmaya başlaması çok geçmeden toplu katliamlara ve iç savaşa dönüşmüştür. Sayıları milyonlara varan Suriyeli insanlar mülteci durumuna düşmüşlerdir. Bu durumdan öncelikle komşu ülkeler, çok geçmeden de Avrupalı devletler etkilenmeye başlamıştır. Ortaya çıkan bu dramatik durum mültecilerin ulaştığı ya da ulaşmaya çalıştığı ülkelerde idarî, siyasî, hukukî, sosyal, iktisadî, malî vb. sıkıntılara yol açmıştır. Söz konusu ülkelerden biri de Almanya’ydı. Angela Merkel’in başında bulunduğu Koalisyon Hükümeti, karşı karşıya kalınan sorunların üstesinden gelebilmek için içeride ve dışarıda birçok girişimlerde bulunmuştur. Bu noktada, bilhassa içeride yaşanan gelişmeler multimedyal haber merkezi “Welt” üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır.

Bu çalışmanın amacı, Suriyeli mültecilerin Basmane’ye yerleşimleriyle birlikte semtin değişen gündelik hayat deneyimini, ekonomik ve sosyal alanda meydana gelen değişimleri de göz önünde bulundurarak incelemektir. Basmane, bir kent içi çöküntü alanı olması sebebiyle kente ilişkin çeşitli olanaklardan yoksun bir bölgedir. İç göç sürecini deneyimlemiş kent yoksullarının, düzensiz göçmenlerin, mültecilerin, düşkünlerin kısacası günümüzde sosyal dışlanma süreçlerini yaşayan bir topluluğun ev sahipliğini yapan bu semt, kentin mekânsal olarak dışlanan bir alanıdır. Dolayısıyla semtin gerek ekonomik ve sosyal hayatı gerekse de kamusal alanda yaşanan gündelik hayat deneyimi, bu türden yapısal unsurlar tarafından etkilenmektedir., The aim of this study which name is “Everyday Life In Basmane After The Settlement Of Syrian Refugees” is examine the changing everyday life experience after the settlement of the Syrian refugees in Basmane taking into consideratation the changes in economic and social areas. Basmane is an area that is deprived of various opportunities related to city because it is an inner city area. Basmane is an area where the urban poor, irregular migrants, refugees and homeless etc. people live. In short, this neighborhood, which is home to a community living in the process of social exclusion, is a spatially excluded area of the city. Therefore, both the economic and social life of the neighborhood and the daily life experience in the public space are affected by such structural elements.