Search

Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Ana Bilim Dalı, Uluslararası turizm hareketlerinin ulaştığı boyutlar, turizm olayının ekonomik açıdan önemli bir faaliyet alam olmasma neden olmuştur. Turizm olayı dünya genelinde kimya ve otomotiv endüstrisinden sonra dünyada yaratılan toplam gelirler arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Turizm, özellikle turist kabul eden ülkelerde yarattığı ekonomik etkiler ve sonuçlar açısından değerlendirildiğinde, bütün ülkelerin bu sonuçlar ve faydalardan yararlanmak için geliştirilmeye çalışılan bir faaliyet alanına dönüşmüştür. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, uluslararası ticarette gelişmiş ülkelerle rekabet edebilme yeteneklerinin sınırlılığı nedeniyle, kalkınma çabalarında ihtiyaç duydukları finans kaynaklarım turizmden elde edecekleri gelirlerle sağlayacaklarını düşünmektedirler. Turizmin bir ülkede ya da bölgede yarattığı ekonomik sonuçların saptanması ve anlaşılması, turist harcamalarının yönlendiği sektörlerin belirlenmesi, ulusal düzeyde devletin, yöresel düzeyde ise yatırımcıların bu sektöre yönelik yatırımları daha iyi ve isabetli olarak yönlendirmesi ve devletin sektöre yönelik kaynak tahsisini sektörün ihtiyaç duyduğu biçimde yapmasını sağlayacaktır. Turist harcamalarının bir bölgeye yönelik etkilerinin belirlenmesi, bölgesel yada yöresel kalkınma çabalarında ileriye dönük yapılacak çeşitli planlama ve politika oluşturma çalışmalarına da ışık tutacak daha sağlıklı kararların alınmasına etki edecektir., The extents of international tourism movements made tourism an important field of activities as an economic perspective. In the world, tourism is ranked third after chemicaly and automotive industries in terms of total revenue. When tourism is evaluated by economic impacts and consequences that it creats, especially in tourist receiving countries, it has became a field of activity which all the countries trying to develope tourism in order to benefit from it. In particular the developing countries those having limitations to compete against developed countries in international trade, consider tourism as a financal resource for their development. Determining and recognizing the economic consequences of tourism in a country or a region facilitate either goverment in national level or entrepreneurs in regional level to allocate their investments better. This will allow the goverment to allocate resource in a way the sector needs. Determination the regional economic impacts of tourist spending will effect both future planing and policy making to make more realistic decision for the regional or local development endeavours.

1 1 ÖZET özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan Ülkelerde turizm, sosyo-ekonomik kısır döngülerin kırılması bakımından önemli rol oynayabilecek güçlü bir araçtır. Fakat bu güçlü aracın nitelikleri iyi anlaşılmalıdır. Bu araç, iyi bir turizm eğitimi görmemiş veya bu konuda birikimi olmayanlar tarafından yanlış kullanılırsa yararlardan çok çeşitli tahribatlara yol açacaktır. Bir başka deyişle, herhangi bir ülke için, turizm yolu ile ekonomik, kültürel, sosyal, politik, çevresel kazançlar sağlanmak istenirken, bu alanlardaki maliyetler elde edilecek kazançlardan daha fazla olabilecektir. Az gelişmiş ülkelerin tüketicilerin gereksinimlerini karşılayacak nitelikte kaliteli mal üretiminde karşılaştıkları güçlükler arasında, iyi eğitim almış kalifiye iş gücü istihdam edebilme problemi önemli boyutlara ulaşmaktadır. Bu olumsuzluklardan kurtulabilmenin en etkin çarelerinden, bel ki de en önde gelenlerinden birtanesi turizm sektörünün Üst yönetim kademelerinde yeralacak veya ülke turizm politikalarının belirlenmesinde söz sahibi olacak insanların etkin, verimli ve çağdaş bir eğitim süzgecinden geçirilmeleridir.ı i i Çalışmanın birinci bölümünde eğitim kavramı tanım ve kapsam olarak ele alınmış ve çagdas eğitim anlayışının nitelikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Daha sonra, turizm eğitiminin kendisine özgü özellikleri ışığında üniversite düzeyinde turizm eğitiminin sahip olması gereken nitelikler belirlenmeye çalışılmıştır. ikinci Bölümde, turistik mal ve hizmet üretiminde dünya piyasasında önemli bir paya sahip bazı yabancı ülkelerdeki üniversite düzeyinde turizm eğitiminin uygulanış biçimleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise, ülkemizde uygulanan üniversite düzeyinde turizm eğitiminin niteliklerini belirlemek amacıyla lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim veren mevcut okkullardan ulaşı labil inenlerin ders programları incelenmiş ve bu okullardan mezun olan kişilerin, sektörde istihdam oranları ile sektör yöneticilerinin bu kişiler konusundaki düşüncelerini ortaya koyan çeşitli araştırma sonuçları değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, ülkemizde faaliyet gösteren, ön lisans ve lisans düzeyinde turizm eğitimi veren okullarda uygulanmak üzere birer ders programı taslağı örneği öner i 1 mistir. 1 V SUMMARY Specially in undeveloped and developing countries, tourism is in effective tool that can play an important role for breaking off the socio-econornical vicious circles. However, the fealures of this tool has to be perceived well. It's usage by the ones having lack of a sound of tourism formation or having lack of experience will lead to several damages rather then benefits. In an other saying, for any of a country, while expecting to get economical, cultural, social, political, external benefits through tourism, the losts at these aspects will be more then the benefits. Employing well - educated and qualified workforce problem among the problems of developing countries are faced with, on producing quality goods to satisfy the needs of the consemers, reaches at an importent level. The most effective way of overcoming these diffuculties is to carry out an effective, productive and contemporary educational procers for the persons who are considered to be at the top managerial level of the tourism sector or who are considered to have rights on determining the country's tourism policy.In the first section of this study, education concept has evaluated in definational and contexrial basis and the features of the contemporary education thoght has been tried to clarify. After that, under the specific features of the tourism education.it has been tried to determine the necesery features of the tourism education at university level. In the second section, various forms of practices on tourism education at university level in some foreign countries having important shares in world market on production of turistic good and service has been searched for. In the third section, for the purpose of determining features of tourism education at university level in our country, the graducate and undergraducate school's programs have been examined and the ratios of recruitment of the graducaters from these schools in tourism sector and the thoughts of the managers of the tourism sector have been evaluated by investigation of the research results related to these points. In the last stage of this study, a program lay out proposal has been developed for the graduate and undergraduate level schools which have been practicing tourism education in our country. 116

25 Nisan 1915 tarihinde İtilaf Devletlerine ait birliklerin çıkarma harekâtı ile başlayan Çanakkale Muharebeleri, 9 Ocak 1916 tarihinde yine İtilaf birliklerinin Gelibolu Yarımadası'nı tahliye etmesi ile son bulmuştur. Yaklaşık sekiz buçuk ay süren muharebelerde her iki taraftan da binlerce kayıp verilmiştir. Yayınlanan belgelere göre tarafların ne kadar kayıp verdiklerine dair kesin bilgiler tespit edilememiştir. Savaş alanlarında kalan cesetlerin çoğu kimlik tespiti dahi yapılamadan mezarlıklara gömülmüştür. Gelibolu Yarımadası savaş alanlarında Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında başlayan işgal yıllarında İngiliz Savaş Mezarlıkları Komisyonu'nca yabancı savaş mezarlıklarının inşa ve yapım işleri tamamlanmıştır. Günümüzde Gelibolu Yarımadası üzerinde I. Dünya Savaşı'na İngiltere ve Fransa adına katılarak hayatını kaybeden birçok askere ait mezar bulunmaktadır. Muharebelerin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen yabancı savaş mezarlıkları hala yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmeye devam edilmektedir. Bu çalışmada kültürel miras turizmi açısından Gelibolu Yarımadası'nda bulunan yabancı savaş mezarlıkları incelenmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında Gelibolu Yarımadası'nda bulunan yabancı savaş mezarlıkları hakkında literatür taraması ile saha araştırması yapılmıştır. İkinci aşamada yarımada üzerindeki yabancı savaş mezarlıklarına yönelik Çanakkale ilindeki konaklama istatistikleri ve ortalama kalış sürelerine ilişkin son beş yılın verileri toplanmıştır. Son aşamada toplanan bu veriler ışığında bölgede bulunan yabancı savaş mezarlıklarının bölge ve ülke turizmine katkısının araştırılması amacıyla beş farklı turizm uzmanı gruptan görüşme yöntemiyle alınan veriler analiz edilmiştir. Elde edilen veriler neticesi kazanılan farklı bakış açıları ile bölgenin kültürel miras turizmine katkı sağlanabilecektir.Anahtar Kelimeler: Çanakkale Muharebeleri, Kültürel Miras Turizmi, Yabancı Savaş Mezarlıkları, The Gallipoli Campaign which started at 25 April 1915 in the landing operation of the Allied troops on 25 April 1915, ended on 9 January 1916 as as result of the evacuation of the Gallipoli Peninsula. Thousands of casualties were lost from both sides in battles lasting approximately eight and a half months. Based on the published documents, no precise information as to how much loss has been incurred on both sides could not be determined. While most of the bodies were buried in cemeteries without identificationDuring the occupation years which started after the Armistice of Mondros in Gallipoli Peninsula battlefields, the construction of foreing war cemeteries commenced by the Commonwealth War Cemeteries Commission. Today, on the Gallipoli Peninsula, there are many graves belonging to soldiers who lost their lives by participating in World War I in the name of England and France. Despite many years of communication, foreing war graveyards still being visited by local and foreing tourists.In this study foreing war cemeteries on the Galllipoli Peninsula were evaluated for cultural heritage tourism. In the first stage of this study literature survey was conducted on foreign war cemeteries in the Gallipoli Peninsula. In the second stage, the statistics of the last five years on the accommodation statistics and the average length of stay in the province of Çanakkale for the foreign war cemeteries on the peninsula were collected. Finally of these data obtained from five different tourism expert groups were analyzed in order to investigate the contribution of foreign war graveyards in the region to the tourism of the region and the country. As a result of the data obtained, it will be possible to contribute to the cultural heritage tourism of the region with different points of view.Keywords: Gallipoli Campaign, Culturel Heritage Tourism, Foreign War Graves. 156

Küreselleşme ve teknolojinin etkisiyle günümüzde değişim ve gelişimler çok hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu durum örgütler arasında şiddetli rekabete sebep olmaktadır. Hizmet sektörü içerisinde yer alan turizm işletmeleri arasında da rekabet yaşanmaktadır. Emeğin yoğun, otomasyonun sınırlı olması ve insanın insana hizmet etmesi gibi temel özellikler turizm işletmelerinin başarısında üretim faktörlerinden olan insan faktörünü ön plana çıkarmaktadır. Turizm işletmelerinin başarısında nitelikli çalışanlara sahip olmak ve bu çalışanların işletmelerinde çalışmaya devam etmesini sağlamak önemli olarak görülmektedir.Personel devir oranının yüksek olduğu turizm işletmelerinde, çalışanların işten ayrılmalarına sebep olabilecek pek çok faktörün olabileceği görülmektedir. Bu sebeplerin neler olabileceğinin öğrenilmesi ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması nitelikli çalışanların işletmeden ayrılmalarına engel olabilir.Araştırmanın temel amacı, 4 ve 5 yıldızlı otel işletmeleri çalışanlarında işten ayrılma niyeti ile işkoliklik ve tükenmişlik düzeylerini öğrenmek ve bu değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. İstanbul ve Antalya'da faaliyet gösteren 4 ve 5 yıldızlı otel çalışanlarıyla anket yöntemiyle bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Otel çalışanlarından elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde, otel çalışanlarının hem işkolikliği hem de tükenmişliği orta düzeyde yaşamalarına karşın çalışanlarda işten ayrılma niyetinin olmadığı belirlenmiştir. Changes and developments realise very fast today with the effects of globalisation and technology. This situation causes competition between organisations. Competition also takes place among the tourism businesses in the service sector. Basic properties such as being labour-intensive, having limited automation, services being provided to humans by humans bring the human factor, which is one of the production factors, to the forefront in the success of tourism businesses. Having qualified employees and ensuring that these employees continue working in their businesses are considered important in the success of tourism businesses.In the tourism businesses where personnel turnover rate is high, it is observed that there may be many factors that may lead the employees to quit their jobs. Finding out what these reasons might be and taking the necessary measures on this issue may prevent the resigning of qualified employees from businesses.The main purpose of the research is finding out the intentions of quitting jobs and the levels of workaholism and burnout of employees in 4 and 5-star hotel businesses, and setting forth the relation between these variables. A field study in survey method was performed with the employees of 4 and 5 star hotels operating in İstanbul and Antalya. The data obtained from the hotel employees were analysed through statistical methods. As the result of the analyses, it was seen that the hotel employees do not have the intention of quitting jobs despite experiencing both workaholism and burnout at a medium level. 137

Turistik rekreasyon alan ve faaliyetlerine son yıllarda artan katılım bu alana verilen önemin artmasına neden olmuştur. Değişen ürünler ve tüketiciyi çekme politikaları bu alanlarda çeşitlenmeyi ve daha fazla olanak sunulmasını sağlamıştır. Bu bağlamda ortaya çıkan rekreasyon kavramı içinde bulunduğu şehir için potansiyel bir gelir kapısı olmaya başlamıştır. Ayrıca turistik ihtiyaçlar nedeniyle yenilenen ve geliştirilen rekreasyon alanları yerel halk için de kullanılabilir alanlar yaratılmasını sağlamıştır.İlgili yazında rekreasyon konusuyla ilgili çeşitli çalışmalara rastlanabilmektedir. Ancak yapılan çalışmalarda rekreasyon alanı kavramı daha çok doğal ve kültürel çekicilik alanları olarak ele alınmaktadır. Oysaki rekreasyon oldukça geniş bir kavram olmakla beraber gündelik yaşamda kullandığımız birçok alanı da içine almaktadır. Bu araştırmanın da temel amacı, saha çalışması kapsamı altında Çanakkale'de yer alan, yerel halkın ve turistlerin kullandığı rekreasyon alanlarını gözlem ve kaynak taraması yöntemi ile inceleyerek bu alanların sahip olduğu güçlü yönleri, zayıf yönleri, tehditleri ve fırsatları ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla, Çanakkale'nin popüler rekreasyon alanlarından birincil veriler elde etmek için çeşitli gözlemler yapılmış ve ikincil veriler yardımıyla da bunların desteklenmesi sağlanmıştır. Gözlem ve kaynak taraması sonucu incelenen 35 rekreasyon alanından elde edilen veriler SWOT Analizi yardımı ile analiz edilmiştir. SWOT Analizi'nden elde edilen bulgular ışığında ise Çanakkale'deki kirlilik sorunu, ulaşım sorunu, turist çekme konusunda yaşadığı sıkıntılar, sahip olduğu alternatif turizm potansiyelini kullanamaması, yüksek fiyat politikaları, taşıma kapasitesi gibi halihazırda yaşadığı sorunlarla ilgili yapıcı önerilerde bulunulmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda belediyelere ve paydaşlara düşen görevlerden, ülkede ve dünyada kabul görüp Çanakkale'ye uygulanabilecek turistik örneklerden ve yer yer bilinçli turist profilinden bahsedilmiştir. The increase in participation in touristic recreation areas and activities has caused the attention that is given to this field increase. Changing products and customer attraction policies has allowed diversification and in this area and provided more opportunities. Therefore, the concept of recreation has begun to become a potential income for the city it is in. In addition, recreational areas that have been renovated and developed due to touristic needs have made it possible to create useful spaces for the local people as well.There are various studies related to recreation in the related article. However, the concept of recreation area is considered as natural and cultural attraction areas. But the concept of recreation is not only a very broad concept but also includes many areas that we use in everyday life. The main purpose of this research is to explore the strengths, weaknesses, threats and opportunities of the recreation areas that are used by local people and tourists in Çanakkale by examining them under the scope of field study with observation and source screening method. For this purpose, various observations were made in order to obtain primary data from the popular recreation areas of Çanakkale and they were supported with secondary data. The data obtained from 35 recreation areas which were examined as a result of observation and source screening were analyzed with the help of SWOT Analysis. In the light of the findings obtained from SWOT Analysis, constructive suggestions have been made on the current problems such as the pollution problem in Çanakkale, the transportation problem, the problems with attracting tourists, the inability to use the alternative tourism potential, the high price policies, the carrying capacity. In this regard, the responsibilities of the municipalities and the stakeholders and the touristic examples which can be applied to Çanakkale and accepted in the country and in the world, and the conscious tourist profile are mentioned. 163

Araştırmanın amacı, seyahat yaşam tarzı, kültürel duyarlılık ve yeni yemekleri deneme korkusunun yerel yiyecek tercihine etkisini ortaya koymaktır. Bu doğrultuda çalışma evrenini 01 Haziran 2018-05 Temmuz 2018 tarihleri arasında İstanbul Sultanahmet bölgesini ziyaret eden turistlerden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Milliyet değişkeni dikkate alınarak kota örneklemesi gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında, 554 anketin verileri analize tabi tutulmuştur. Verilere çoklu sapan analizi ve çoklu normal dağılım testi uygulanmıştır. Verilerin analizinde; öncelikle geçerlilik ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. KD'ye göre farklı kültürlere saygı duymayanlar, farklı kültürlere duyarlılar ve farklı kültüre saygılılar; ADSYT'ye göre seyahatte aktif olanlar ve seyahatte pasif olanlar; YYDK'ye göre yeni yemekleri denemekten korkanlar ve yeni yemekleri denemekten korkmayanlar; YYT'ye göre tercih edenler ve etmeyenler olarak kümeler oluşturmuştur. Katılımcılar KD, ADSYT, YYDK ve YYT'ye göre kültüre duyarlı aktif varoluşçular, kültüre duyarlı aktif yeni yemekleri denemekten korkanlar, kültüre duyarlı pasif varoluşçular, kültüre duyarsız pasif yeni yemekleri denemekten korkanlar olarak kümelenmiştir. Sadece, ADSYT'ye göre kümeler ile yaş arasında ilişki tespit edilmiştir. Ardından t-tesi ve tek yönlü ANOVA analizi uygulanmıştır. Aktiviteye dayalı seyahat yaşam tarzının yaşa; etkileşimde kendine güvenin ise eğitim durumuna göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Seyahat yaşam tarzı, kültürel duyarlılık ve yeni yemekleri deneme korkusunun yerel yemek tercihi üzerindeki etkisini test etmek için regresyon analizinden faydalanılmıştır. Analiz sonucunda yeni yemekleri deneme korkusunun etkiliği olduğu, aktiviteye dayalı seyahat yaşam tarzı ve kültürel duyarlılığın etkili olmadığı tespit edilmiştir. Araştırmada, yerel yiyecek tercihini tahmin etmede yeni yemekleri deneme korkusunun kullanılabileceği, seyahat yaşam tarzı ve kültürel duyarlılığın ise kullanılamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. The aim of the research is to determine the impacts of travel lifestyle (TL), cultural sensitivity (CS) and food neophobia (FN) on itention to choose local food (ICLF). The population of research is composed of tourists who are visiting Istanbul Sultanahmet region between 01 June 2018 - 05 July 2018. The questionnaire was used as data collection tool. The quota sampling was aplied by considering nationality. In this study, the data of 554 questionnaires were analyzed. Multiple abnormal analysis and multiple normal distribution tests were applied to the data. In the analysis of the data; first, validity and reliability analyzes were performed. Participants were divided into clusters according to the TL as `active traveller` and `passive traveller`; according to the CS as `disrespectful different cultures `, `sensitive to different cultures` and `respectful different cultures`; according to the FN as `neophilic` and ` neophobic`; according to the ICLF as `perefer local food` and `prefer not to local food`; according to TL, CS, FN and ICLF as `cultural sensitive active existentialists`, `culturally sensitive active neophobic`, `cultural sensitive passive existentialists` and `insensitive passive neophobic`. Only, the relation between clusters according to the TL and age is determined. Then, t-test and one-way ANOVA analysis were applied. According to age activity-based travel lifestyle; according to the educational status confidence in interacting showed a significant difference. Regression analysis is used. Consequently, while food neophobia can be use as a predictor of intention to choose local food, activity based travel lifestyle and cultural sensitivity can't be used. 215

Bu çalışmada, yurtdışına eğitim amaçlı yapılan seyahat talebinin ortaya koyulması ve yurtdışı eğitimine katılanların eş zamanlı olarak turistik bir faaliyette bulunduklarını ortaya koymak hedeflenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen verilerin eğitim turizmine yönelik politika ve planlamalarda yönlendirici olması amaçlanmaktadır.Araştırmanın evrenini yurtdışına eğitim amacıyla çıkmış olan lisans ve önlisans öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise tesadüfi örnekleme yöntemiyle belirlenmiş olup, 135 erkek 71 kadın olmak üzere toplam 206 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma verileri beşli likert ölçeği şeklinde düzenlenmiş olan 30 soruluk demografik ölçüm için 12 soruluk anket yardımıyla elde edilmiştir.Toplanan veriler ulaşım, turistik çekicilik, rekreasyon, eğitim kalitesi ve sosyo ekonomik yaşam olmak üzere beş bölüme ayrılarak değerlendirilmiştir. Analizlere bu beş bölümün güvenilirliğinin test edilmesiyle başlanmıştır. Güvenilirliğin bir ölçüsü olarak Cronbach?s Alpha istatistiği kullanılmıştır. Daha sonra ise farklılık testleri ve regresyon analizi yöntemleriyle veriler derinlemesine incelenmiştir.Araştırma kapsamında anket yapılanların 187?si gibi büyük bir bölümü lisans düzeyinde eğitim gören öğrencilerden oluşmaktadır. Bu nedenle araştırma sonuçlarının ön lisans öğrencilerinin üzerinde genellenemeyeceği araştırmanın sınırlılığı olarak ifade edilebilir.Anahtar Sözcükler: Turizm, Uluslararası Eğitim, Yurt Dışı Dil Okulları, Eğitim Seyahatleri In this study, it is aimed to present the demand of travelling abroad for the purpose of education and that those getting education in foreign countries are also in a tourism activity. It is aimed that the data gathered through the study will lead the plan and policy with regard to the education tourism, as well.The population of the study consists of the undergraduate and two-year degree students who have travelled abroad for the purpose of education. The sample of the study is determined by the random sampling and there are in total 206 students, including 135 men and 71 women. The data is gathered by a questionnaire in the form of 5 point likert scale which consists of 30 questions and 12 demographic questions.The obtained data is categorized according to transportation, tourist attraction, recreation, quality of education and socio-economic life and analyzed. Cronbach?s Alpha (a) is used to measure the reliability of the questionnaire. Later, the data is analyzed through variance analysis and regression analysis.In the scope of the research the questionnaire was administered to 187 undergraduate students. Therefore, it is the limitation of the study that the results cannot be generalized into two-year degree students.Key Words: Tourism, International Education, Overseas Language Courses, Education Travels. 100

Günümüzde, en hızlı büyüyen sektörlerden biri de turizmdir. Turizm aracılığıyla kazanılanı döviz girdisi, diğer sektördekilere göre daha önemlidir. Turizmden daha fazla gelir elde etmenin yolarından biri de turizmi çeşitlendirmekten geçmektedir. Bugüne kadar insanların özellikle tercih ettiği deniz, güneş ve kum turizmi, artık eskisi kadar cazip olmayıp, turist eğilimleri farklı turizm çeşitlerine doğru kaymaya başlamıştır. Turizmin, çeşitlendirilmesi yönünde yapılan çalışmalar günümüzde hızla artmaktadır. Bölgeler veya iller kendileri için en uygun turizm çeşidini seçme yoluna gitmektedir. Çeşitlendirmenin yollarından biri de ülkelerin kendi kültür miraslarını turizm amaçlı olarak ziyaretçilere sunmalarından geçmektedir. Bir ören yeri olarak Troya'ya bakıldığında; tarihsel ve kültürel açıdan oldukça zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu görülmektedir. Günümüzde değişen turist eğilimleri de göz önüne alındığında, kültürel miras turizminin bölge turizmi için önemli bir turizm çeşidi olacağı düşünülmektedir. Çalışmada, Troya'da kültürel miras turizm kavramım, turistlerin satın alma davranışlarını ve turist tiplerini dikkate alarak, kültürel miras turizmine katılan turistleri anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Troya'ya gelen üç farklı kültürel turist tipi ortaya çıkmıştır. Birinci tip turistler, bölgeyi ve Troya'yı bilerek gelenler; ikinci tip turistler, bölgeyi bilerek gelen fakat Troya'yı bilmeyenler ve son turistler ise, bölge ve Troya hakkında hiç bilgi sahibi olmayanlardır. Çalışmada, ayrıca turistlerin günlük yaşam algılan da incelenmiş ve yine üç farklı kişilik tipi ortaya çıkmıştır. Bunlar, içe dönük kişilik tipi, dışa dönük kişilik tipi ve içice kişilik tipi olarak sınıflandırılmıştır. Böylece, bölgeye kültürel amaçlı gelen turistlerin daha iyi anlaşılması mümkün olacaktır. Today, tourism is one of the most rapidly growing economic sectors. The foreign exchange input earned by tourism is more important than the input earned by the other sectors. One of the ways of gaining more revenue from tourism is, to diversify the tourism product. Sea- sun-sand tourism which has been especially preferred by the people until today, is decreasing by the terms of attractiveness and tourism motives are beginnig to change into different tourism kinds. With this aim, today the efforts through diversifying tourism is increasing rapidly. The regions or cities are beginning to search the appropriate tourism kind. One of the ways of diversifying is the presentation of the cultural heritages of the countries to the travelers as a tourism activity. When we consider Troia as a ruin destination ; we can see that Troia has a very rich tourism potential in terms of history and culture. When the changing tourism trend are considered; it has been thought that cultural heritage tourism would be important tourism kind for the region. This study aims to understand the tourists participating in cultural heritage tourism with considering the cultural heritage tourism in Troia, the purchase behaviours of the tourists and tourist types. In this study, three different types of cultural tourist has been determined. First type tourists are which are coming with the knowledge of the region and Troia, the second type tourists are which are coming with the knowledge of the region and without knowledge of Troia, the third and the last type tourists are which are coming without knowledge of the region and Troia. Besides these, in this study, the daily life perceptions has been analysed and again three different personality types has been determined. These personality types are classified as psychocentrics, allocentrics and midcentrics. Therefore, understanding the tourists which are travelling to the region with the purpose of cultural tourism will be possible 103