27 results on '"Özçelik, Ümit"'
Search Results
2. Surgical Complications after Kidney Transplant
- Author
-
Haberal, Mehmet, Boyvat, Fatih, Akdur, Aydincan, Kirnap, Mahir, Özçelik, Ümit, Karakayali, Feza Yarbuğ, Lumley, J.S.P., Series Editor, Hakim, Nadey, editor, Haberal, Mehmet, editor, and Maluf, Daniel, editor
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Results of Using the Cystic Duct for Reconstruction of One of the Multiple Bile Ducts in Right Lobe Living Donor Liver Transplantation
- Author
-
Özçelik, Ümit, Eren, Eryiğit, Tokaç, Mehmet, Şahin, Taylan, Parlak, Hakan, and Dinçkan, Ayhan
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
4. Correlation Between the Mayo Adhesive Probability Score and the Operative Time in Laparoscopic Donor Nephrectomy
- Author
-
Özçelik, Ümit, Eren, Eryiğit, Urut, Devrim Ulaş, Talih, Tutkun, Tokaç, Mehmet, and Dinçkan, Ayhan
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
5. Right lobe liver transplantation for Wilson's disease from heterozygote donor: Case report
- Author
-
Özçelik, Ümit, Eren, Eryiğit, Tokaç, Mehmet, and Dinçkan, Ayhan
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
6. Renal Transplantation in High Immunological Risk Patients: A Single-Center Experience
- Author
-
Alpay, Nadir, Özçelik, Ümit, Eren, Eryiğit, and Uslu, Bora
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Renal Hilus Ligation With Single Stapler in Laparoscopic Donor Nephrectomy
- Author
-
Tokaç, Mehmet, Eren, Eryiğit, Özçelik, Ümit, Şahin, Taylan, and Dinçkan, Ayhan
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
8. Surgical Complications after Kidney Transplant
- Author
-
Haberal, Mehmet, primary, Boyvat, Fatih, additional, Akdur, Aydincan, additional, Kirnap, Mahir, additional, Özçelik, Ümit, additional, and Karakayali, Feza Yarbuğ, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
9. A Comparison of Actual Graft Weight and Estimated Graft Volume Calculated with New Software Used for Anatomical and Volumetric Analysis of the Liver with Computed Tomography in Living Liver Donors
- Author
-
Özçelik, Ümit, primary, Eren, Eryiğit, additional, Tutpınar, Yıldıray, additional, Urut, Devrim, additional, Tokaç, Mehmet, additional, and Dinçkan, Ayhan, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
10. KARACİĞER NAKLİ SONRASI HEPATİT B NÜKSÜNÜN ÖNLENMESİNDE KISA SÜRELİ DÜŞÜK DOZ HEPATİT B İMMÜNOGLOBULİNİ İLE NÜKLEOTİD ANALOĞU KOMBİNASYONUNUN ETKİNLİĞİ Efficacy of Combining Nucleotide Analog and Shorter Low Dose Hepatitis B Immunoglobulin Administration on Post-Transplant Hepatitis B Recurrence
- Author
-
ÖZÇELİK, Ümit, EREN, Eryiğit, TALİH, Tutkun, V. ÖZOZAN, Ömer, and ENSAROĞLU, Fatih
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,KARACİĞER NAKLİ SONRASI HEPATİT B NÜKSÜNÜN ÖNLENMESİNDE KISA SÜRELİ DÜŞÜK DOZ HEPATİT B İMMÜNOGLOBULİNİ İLE NÜKLEOTİD ANALOĞU KOMBİNASYONUNUN ETKİNLİĞİ Efficacy of Combining Nucleotide Analog and Shorter Low Dose Hepatitis B Immunoglobulin Administration on Post-Transplant Hepatitis B Recurrence ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
ÖZETAmaç: Hepatit B’ye bağlı siroz nedeniyle karaciğer nakli yapılan hastalarda hepatit B nüksünün önlenmesiiçin kısa süreli düşük doz hepatit B immünoglobulini ile nükleotid analoğunun birlikte kullanımının etkinliğinibelirlemek amaçlandı.Gereç ve Yöntem: 01 Aralık 2017 ile 01 Eylül 2018 tarihleri arasında İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Uygulamave Araştırma Hastanesi ve İstinye Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi hastanelerinde HepatitB’ye bağlı siroz veya hepatosellüler kanser nedeniyle karaciğer nakli yapılmış hastalar retrospektif olarakincelendi. Hastaların demografik bulguları, ameliyat öncesi viral belirteçleri, hepatosellüler kanser varlığı, HBVDNA varlığı, kullanılan hepatit B immünoglobulin dozu, ameliyat sonrası HBsAg, Anti-HBs, HBV DNA düzeylerideğerlendirildi.Bulgular: Ortalama yaşı 54±11 (aralık; 30-69) olan toplam 17 hasta (3 kadın, 14 erkek) çalışmaya dâhil edildi.Hastaların tümünün ameliyat öncesi HBsAg’si pozitif, 2 tanesinin ise HBV DNA’sı pozitifti. Ortalama takip süresi16±3.3 ay (aralık; 12-22 ay) idi. Bu süreçte hiçbir hastada hepatit B nüksü gelişmedi.Sonuç: Bu çalışmada kısa süreli düşük doz hepatit B immünoglobulini ile nükleotid analoğu kombinasyonununkaraciğer nakli sonrası erken dönemde hepatit B nüksünü önlemede etkin olduğu görülmüştür. Bulgunun uzundönem sonuçlarıyla desteklenmesi gerekmektedir.Anahtar kelimeler: Hepatit B immünoglobulini; Nükleotid analoğu; Karaciğer nakli; Hepatit B nüksüABSTRACTAim: The aim of this study was to determine the efficacy of low dose hepatitis B immunoglobulin and nucleotideanalog combination for prophylaxis to prevent recurrent hepatitis B infection after liver transplantation.Material and Methods: Patients with hepatitis B associated liver disease who underwent liver transplantationbetween 1 December 2017 and 1 September 2018 in Istanbul Aydın University Health Practice and ResearchHospital and Istinye University Health Practice and Research Hospital retrospectively evaluated. Demographicdata, preoperative viral markers, HBV DNA status, hepatocellular carcinoma status, dose of hepatitis Bimmunoglobulin, postoperative HBs Ag, Anti Hbs, HBV DNA levels were recorded.Results: Totally 17 patients (3 women, 14 men) with a mean age of 54±11 (range; 30-69) were evaluated. Allof the recipients preoperative HBs Ag were positive and HBV DNA was positive in only two recipients. Meanfollow-up was 16±3.3 (range; 12-22) months. There were no hepatitis B recurrence in this period.Conclusion: This study showed that combination of low dose hepatitis B immunoglobulin and nucleotideanalog is an effective prophylaxis for recurrent hepatitis B infection for liver transplant recipients with HBVassociatedliver disease. This conclusion should be supported with long term results.Key words: Hepatitis B immunoglobulin; Nucleotide analog; Liver transplantation; Hepatitis B recurrence
- Published
- 2020
11. Determination of bariers for blood donation
- Author
-
Altındiş, Selma, Aşıcı, Neşe, Şenol, Uğur, Bakır, Ayşe Betül, Yücedağ, Çağlar Yusuf, Demir, Celalettin, Gün, Rabia, Özçelik, Ümit, and Altındiş, Ahmet
- Subjects
Kan Bağışı ,Bilgi Düzeyi ,Gönüllülük ,Güçlükler ,Difficulties ,Knowledge Level ,Blood Donation ,Volunteering - Abstract
Amaç Kan, geçmişten günümüze insan sağlığının ve yaşamın temel simgesi durumundadır. İnsan, kanın tek kaynağıdır. Temini için şimdilik başka bir alternatifte yoktur. Eşsiz birtedavi aracı olarak da bilinmektedir. Bu bağlamda toplumun kan ve kan ürünleri gereksinimi ve kan bağışı konusunda neleri, ne kadar ve ne derece doğru bildiğinin tespitedilmesi bir gerekliliktir. Bu çalışmada, toplumun transfüzyon amaçlı kan verme önündeki engelleri ve bu konudaki tutum-davranışlarını belirlemek ve kan bağışı ile ilgilifarkındalığı artırmak için hangi aşamalarda eksiklikler olduğunu saptamak amaçlanmıştır. ( Sakarya Tıp Dergisi 2019, 9(2):237-244 )Gereç veYöntemKesitsel tipte tanımlayıcı araştırma olarak tasarlanan bu çalışma Nisan 2019- Mayıs 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Örneklem seçimine gidilmeden 18-65 yaş arasıbireylere literatürden yararlanarak hazırlanan 29 soruluk dijital anket uygulanarak toplanan veriler SPSS (ver;21) programı ile değerlendirilerek yorumlandı.Bulgular Çalışmadaki katılımcıların 231’i (%51.2) kadın, 220’si (%48.8) erkek, %80’i 18-30 yaş aralığında idi. Katılımcıların %77.7’si lisans ve üstü eğitim almıştı. %90.2’si düzenli kanbağışı yapmadıklarını, %68.5’i ise kan bağışı ile ilgili hiç bilgilendirme eğitimi almadıklarını ifade etmişlerdir. Katılımcıların %76’sı kan bağış aracının yaşadıkları bölgeyebelirli aralıklarla gelmesini olumlu karşıladıklarını belirtmişlerdir.Sonuç Çalışmamız, katılımcıların %80’inin 18-30 yaş arasındaki gençlerden oluşması ve genç nüfusun ulaşılabilmesi kolay, gönüllü kan bağışçı kaynağı olması nedeniyle önemlibir çalışmadır. Kişilerin verdikleri cevaplar sonucunda sağlık hizmet sunucuları ve kan bağış merkezlerine düşen görev, kan bağışı konusunda farkındalığı artırmak içinbelirli aralıklarla bilgilendirme eğitimleri yapmak, daha fazla reklam ve kişilere hatırlatma mesajları göndermektir. Objective Blood is the basic symbol of human health and life from past to present. Human is the only source of blood. There is no alternative for the time being. It is also known as a unique treatment tool. In this context, it is a necessity to determine what the community knows about blood and blood products requirements and blood donations. In this study, it was aimed to determine the barriers in the way of giving blood for the purpose of transfusion and the attitude-behaviors in this subject and to determine which stages were lacking in order to raise awareness about blood donation. ( Sakarya Med J 2019, 9(2):237-244 ). Materialsand Method This study, which was designed as a cross-sectional type of descriptive research, was conducted between April 2019 and May 2019. Data were collected by using a 29-question digital questionnaire prepared by using literature from individuals aged 18 to 65 without any sample selection. The data were evaluated by using SPSS (ver; 21) program Results Of the participants, 231 (51.2%) were female, 220 (48.8%) were male and 80% were in the 18 to 30 year age group. 77.7% of the participants had undergraduate and postgraduate education. 90.2% stated that they did not donate regular blood donation and 68.5% stated that they did not receive any information about blood donation. Seventy six percent of the respondents stated that they were positive for the blood collection vehicle to come to the region where they live. Conclusion Our study is an important study due to the fact that 80% of the participants are young people between the ages of 18-30 and the young population is a source of voluntary blood donors. As a result of the responses of the people, the task of the health service providers and blood donation centers is to conduct periodic trainings to increase awareness of blood donation and to send reminder messages to more advertisers and individuals.
- Published
- 2019
12. Efficacy of Low Dose Valganciclovir Prophylaxis for Cytomegalovirus Infection in Kidney Transplantation
- Author
-
Özçelik, Ümit, primary, Alpay, Nadir, additional, Eren, Eryiğit, additional, Uslu, Bora, additional, and Yardımcı, Ahmet Cem, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
13. Transfüzyon Amaçlı Kan Verme Önündeki Engellerin Belirlenmesi
- Author
-
Altındiş, Selma, primary, Aşıcı, Neşe, additional, Şenol, Uğur, additional, Bakır, Ayşe Betül, additional, Yücedağ, Çağlar Yusuf, additional, Demir, Celalettin, additional, Gün, Rabia, additional, Özçelik, Ümit, additional, and Altındiş, Ahmet, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
14. Tam köprü DC-DC dönüştürücü ile batarya şarj sistemi
- Author
-
Özçelik, Ümit Can, Öncü, Selim, Kıvrak, Sinan, and Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ,Electrical and Electronics Engineering - Abstract
Bu tez çalışmasında, 250 V'a kadar çıkış verebilen, farklı çıkış gerilimlerine sahip bataryaların kontrollü olarak şarj edilmesi amaçlanmıştır. Batarya şarjı için akım ve gerilim kontrolü Tam Köprü DC-DC dönüştürücü ile sağlanmıştır. Devrenin tamamı üç ayrı bölümde incelenmiştir. 30 kHz anahtarlama sinyalinin elde edilmesi, akım ve gerilim kontrolünün yapılması için kontrol devresi tasarlanmıştır. Bu frekans değerinde çalışabilecek yüksek frekans transformatörü tasarımı da güç devresi ile birlikte tasarlanmıştır. Yüksek frekans trafosunun çıkışından elde edilen kare dalga sinyalini doğrultup çıkışa aktarabilmek için yüksek frekanslarda çalışabilen doğrultucu devre tasarımı da güç devresine eklenmiştir. AC şebeke gerilimini doğrultarak güç devresine iletilmesini sağlayan bir doğrultma devresi de tasarlanmıştır. Bu üç devre birleştirilerek tam köprü DC–DC dönüştürücü devresi oluşturulmuştur. Devre çıkışından 0 ile 250 V arasında istenilen çıkış gerilimi 10 A ile sınırlandırılarak elde edilebilmektedir. In this thesis, it is aimed to charge the batteries with different output voltages which can output up to 250V with a controller. Current and voltage control for battery charging is provided by Full Bridge DC-DC converter. The entire circuit is examined in three separate sections. The control circuit is designed to obtain the 30 kHz switching signal and to control the current and voltage. The high-frequency transformer design that can operate at 30 kHz frequency is also designed with the power circuit. A rectifier circuit design, can operate at high frequencies is also added to the power circuit to rectify and transfer the square wave signal obtained from the output of the high frequency transformer. A rectifier circuit is also designed to rectify the AC voltage to the power circuit. These three circuits are combined to form a full bridge DC-DC converter circuit. The needed voltage between 0 and 250V from the output of the circuit can be limited up to 10 amperes. 70
- Published
- 2018
15. Serotrends/Change in Blood Donor Screening Test Results According to Years; Thirteen Year Evaluation, Sakarya
- Author
-
Gün, Rabia, Özbayraktar, Selda, Köroğlu, Mehmet, Demiray, Tayfur, Pilavcı Adıgül, Merve, Özçelik, Ümit, Demirtaş, Kadir, and Altındiş, Mustafa
- Subjects
Kan bağışçısı,bağışçı tarama testleri,HBsAg,anti-HCV,anti-HIV,Sifilis ,Health Care Sciences and Services ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,Blood donor,donor screening tests,HBsAg,anti-HCV,anti-HIV,Syphilis - Abstract
Giriş: Kan transfüzyonu ile bulaşan enfeksiyonlar; kan transfüzyonunun en önemli komplikasyonlarındandır. Bu nedenle bağışçı seçimi ve enfeksiyon tarama testleri çok önem arz etmektedir. Bu çalışmada son 13 yılda kan merkezimize kan bağışında bulunmak için başvuran bağışçılardan alınan kan örneklerine uygulanan tarama testlerinin sonuçları, yıllara göre seroprevalans oranının belirlenmesi ve ülkemiz verilerine katkıda bulunması amaçlanarak retrospektif olarak incelenmiştir. Materyal ve Metod: Ocak 2005-Aralık 2017 tarihleri arasındaki 13 yıllık dönemde, 49987 bağışçı tarama testi sonuçları çalışmaya dahil edilmiştir. Bağışçılardan alınan kan numunelerinin santrifüj edilmesi sonrasında elde edilen serum örneklerinden HBsAg, anti-HCV, anti-HIV 1/2 ve Sifilis testleri Kemilüminesens Mikropartikül İmmünoassay yöntemi ile Architect i2000SR® (Abbott Diagnostics; Illinois, ABD) cihazı kullanılarak çalışılmıştır. Bulgular: HBsAg pozitifliğinin 2005-2015 yılları arasında düzenli olarak azalma eğilimi göstererek %3.54’ten %0.36’ya kadar düştüğü tespit edilmiştir. anti-HCV pozitifliği 13 yıllık süreçte değişkenlik göstermiş olup; en yüksek pozitiflik oranı %0.51 ile 2010 yılında, en düşük pozitiflik oranının ise %0.07 ile 2015 yılında olduğu saptanmıştır. Anti-HIV ½ pozitifliği 2005-2017 yılları arasında ortalama %0.03 olarak saptanmış olup, 8 yılda pozitiflik saptanmamıştır. Sifilis pozitifliği ise yıllar içinde değişkenlik göstermiş olup, ortalaması %0.11 olarak saptanmıştır. Tartışma ve Sonuç: Sonuç olarak çalışmamızda kan bağışçılarında HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve Sifilis sonuçlarının ülkemiz geneliyle paralellik gösterdiği görülmüştür. Özellikle HBsAg pozitifliğinde yıllara göre belirli azalma görülmesinin, titizlikle yapılan donör sorgulama ve muayenelerinin yanı sıra Hepatit B aşılama programlarının başarısına da bağlı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca enfeksiyonların pencere döneminde yalancı negatiflik gibi nedenlerle tespit edilememe riski açısından NAT tarama testlerinin kullanımının yaygınlaştırılması bulaş riskini büyük ölçüde azaltacağı düşünülmektedir., Background: Infections due to blood transfusion; are among the most important complications of blood transfusion. For this reason, donor selection and screening tests for infective microorganisms are very important. In this study, the results of screening tests applied to blood samples of the donors attending for blood donation to our transfusion centre in the last 13 years were retrospectively examined with the aim of determining the seroprevalence rate according to years and contributing to national data. Materials and Methods: In the 13-year period between January 2005 and December 2017, 49987 donor screening test results were included in the study. HBsAg, anti-HCV, anti-HIV 1/2, and Syphilis tests were performed using the Architect i2000SR® (Abbott Diagnostics; Illinois, USA) instrument using the Chemiluminescence Microparticle Immunoassay method from serum samples obtained after centrifugation of donor blood samples. Results: HBsAg positivity decreased regularly from 3.54% to 0.36% during the period 2005-2015. anti-HCV positivity varied over 13 years; the highest positivity rate was found to be 0.51% in 2010 and the lowest positivity rate was 0.07% in 2015. Anti-HIV ½ positivity was found to be 0.03% in 2005-2017 years, but no positive in 8 years. The syphilis positivity varied over the years, with an average of 0.11%. Discussion and Conclusion: In conclusion, our study showed that the results of HBsAg, anti-HCV, anti-HIV and Syphilis in blood donors were parallel to that of our country. Particularly, a significant reduction in HBsAg positivity over years is thought to be due to the success of the hepatitis B vaccination programs as well as donor surveys and examinations. In addition, the increasing of the use of NAT screening tests is thought to greatly reduce the risk of contamination in terms of the risk of infections that are not being detected during the window period, such as false negatives.
- Published
- 2017
16. HBSAG, ANTI-HCV, ANTI-HIV 1/2, AND SYPHILIS SEROPREVALENCE IN BLOOD DONORS IN EASTERN MARMARA REGION, TURKEY AND AN OVERVIEW OF TRANSFUSION TRANSMITTED INFECTIONS IN TURKEY
- Author
-
Altındiş, Mustafa, Köroğlu, Mehmet, Mutlu, Birsen, Demiray, Tayfur, Dal, Tuba, Şahin, İdris, and Özçelik, Ümit
- Subjects
HBsAg ,Transfusion ,anti-HCV ,syphilis ,blood donors ,anti-HIV - Abstract
Altindis, Mustafa/0000-0003-0411-9669; WOS: 000375338000011 Introduction: Blood transfusion and component therapies are life-saving medical practices. However these therapies, are not without risks and may lead to the transmission of infectious agents from donor to recipient. Screening of blood donations for infectious agents is necessary to achieve transfusion safety. The aim of the study was to determine the six-years seroprevalence of HBV (hepatitis B virus), HCV (hepatitis C virus), HIV (human immunodeficiency virus), and syphilis in blood donors and to present an overview of transfusion transmitted infections in Turkey. Material and methods: A total of 150,787 volunteer blood donors who admitted to blood centers located in Eastern Marmara Region, Turkey between January 2009 and October 2014 were included in this study. HBsAg (hepatitis B surface antigen), anti-HCV (hepatitis C virus antibody), and HIV-1/2 antibody were detected by using Chemiluminescent Microparticle Enzyme Immunoassay (CMIA) method.. Syphilis screening was performed by using VDRL (Venereal Disease Research Laboratory) test in the first three years and by CMIA-based treponemal test in the last three years. Results: Among the blood donors, 140,536 (93.2%) were male and 10,251 (6.8%) female. Out of all donors, 2,019 (1.33%) donors were positive for at least one screening test. The seroprevalence of HBV, HCV, HIV, and syphilis were 0.8 % (n=1340), 0.38% (n=578), 0,0025% (n=38) and 0,004 % (n=63), respectively. A significant decrease was observed in HBV seroprevalence by years (p
- Published
- 2016
17. Böbrek Naklinde Sitomegalovirüs Enfeksiyonu için Düşük Doz Valgansiklovir Profilaksisinin Etkinliği.
- Author
-
Özçelik, Ümit, Alpay, Nadir, Eren, Eryiğit, Uslu, Bora, and Yardımcı, Ahmet Cem
- Subjects
- *
CYTOMEGALOVIRUS diseases , *IMMUNOGLOBULINS , *INTRAVENOUS therapy , *KIDNEY transplantation , *LEUCOPENIA , *VALGANCICLOVIR , *TREATMENT effectiveness , *DISEASE incidence , *RETROSPECTIVE studies , *DESCRIPTIVE statistics - Abstract
Aim: Valganciclovir is the preferred drug for chemoprophylaxis for the prevention of cytomegalovirus (CMV) infection in kidney recipients. Low-dose (450 mg/day) valganciclovir use is gaining popularity because standard dose (900 mg/day) has negative effect on renal function and side effects such as leukopenia. We present our results with low-dose valganciclovir prophylaxis in kidney recipients. Methods: One hundred thirteen kidney transplant recipients who were operated between 1 December 2017 and 1 September 2018 in İstanbul Aydın University Faculty of Medicine, Training and Research Hospital and İstinye University Training and Research Hospital were retrospectively evaluated. Demographic data, preoperative CMV status, incidence of CMV infection and leukopenia rates were recorded. Results: A total of 113 patients (46 women, 67 men) with a mean age of 42.85 years were evaluated. All the recipients and donors were preoperative CMV IgG-positive. The mean follow-up was seven (6-13) months. In this period, only two (1.76%) CMV infection occurred and treated with intravenous ganciclovir. There were no complications due to CMV infection. There was no leukopenia related with valganciclovir. Conclusion: This study showed that low-dose valganciclovir is an effective prophylaxis for CMV infection in kidney transplantation with CMV-positive donors and recipients. We recommend low-dose valganciclovir due to low incidence of CMV infection found in our study. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
18. Kısmi Kalınlıkta Yanık Sonrası Trombosit Zengin Plazmanın Lokal Uygulanmasının Yara İyileşmesi Üzerine Etkileri
- Author
-
Özçelik, Ümit, Ekici, Yahya, Karakayalı, Hamdi, and Genel Cerrahi Anabilim Dalı
- Subjects
General Surgery ,Genel Cerrahi - Abstract
Yanık insan vücudunun karşılaştığı en ağır travmalardan biridir. Uzun süren tedavisi ve sıklıkla üzerine eklenen sekonder enfeksiyonlar nedeniyle mortalitesi halen yüksektir. Yanık alanın erken dönemde debridmanı ve greftlenmesi ile oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak hastanın ameliyatı kaldıramayacak durumda olması, greft için kullanılabilecek yeterli sağlam cilt bulunmaması gibi çeşitli sebeplerle erken greftlemenin yapılamadığı durumlarda özellikle geniş yanık alanı bulunan hastalarda yara iyileşmesini hızlandıracak çeşitli ürünlerin kullanımı hastanın sağkalımını etkileyebilir ve görülebilecek enfeksiyöz komplikasyonları azaltabilir. Bu amaçla yara örtüm materyalleri ve yapay deriler üretilmiş ve denenmiştir ancak bunlar çoğunlukla pahalı ve ülkemizde nadir kullanılan ürünlerdir. Bu alanda halen çalışmalar devam etmekte olup yeni çözümler araştırılmaktadır.Trombosit zengin plazma (TZP) genellikle oral ve maksillofasial cerrahide kemik rekonstrüksiyonunda kullanılan yeni ve oldukça yararlı bir üründür. Trombosit zengin plazma kan santrifüj edildikten sonra trombin ve kalsiyum klorid eklenerek visköz bir jel haline getirilerek hazırlanır ve trombositlerin aktive olması nedeniyle büyüme faktörlerinden zengin bir yapıya kavuşur. Trombositler yara iyileşme sürecinde oldukça önemlidirler. Yara bölgesine oldukça hızlı bir şekilde ulaşırlar ve koagülasyonu başlatırlar. Trombositler sadece pıhtı oluşumu ve bunu takiben lokal kan ve lenf kaybını durdurmayı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yara iyileşmesinde damarlanmayı tetiklemek, mezenkimal hücreleri uyarmak ve yara iyileşmesi için gerekli büyüme faktörlerini sağlamak gibi oldukça önemli bir role sahiptirler. Trombin gibi bazı proteinler trombosit degranülasyonu ile bu faktörlerin salınmasını sağlarlar. Trombosit granülleri katekolaminler, serotonin, adenozin trifosfat (ATP), albumin, fibrinojen, osteonektin, osteokalsin, kalsiyum gibi biyolojik olarak aktif birçok madde ve çeşitli pıhtılaşma faktörleri ile lokal olarak etkili trombosit kaynaklı büyüme faktörü (PDGF), transforme edici büyüme faktörü α (TGF-α), transforme edici büyüme faktörü β (TGF-β), insülin benzeri büyüme faktörü (IGF), fibroblast büyüme faktörü (FGF), vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF), interlökin-1 (IL-1) ve epidermal büyüme faktörü (EGF) gibi çeşitli büyüme faktörlerini içerirler (5, 17). Bu büyüme faktörleri hücresel kemotaksisi, proliferasyonu, differansiasyonu ve ekstraselüler matriks depolanmasını artırırlar. Trombosit zengin plazmanın yara iyileşmesi üzerindeki olumlu etkilerini dikkate alarak yaptığımız bu çalışmada ratlarda kısmi kalınlıkta sıcak su yanığı modeli oluşturularak trombosit zengin plazmanın yanık yarasında yara iyileşmesi üzerindeki etkileri araştırıldı.Çalışmaya alınan toplam 30 rat çalışma grubu (grup 1; n=10), kontrol grubu (grup 2; n=10) ve kan donörü grubu (grup 3; n=10) olarak üç gruba ayrıldı. Kan donörü grubundan alınan kanlardan Başkent Üniversitesi Hastanesi Kan Merkezi'nde trombosit zengin plazma elde edilerek çalışma grubuna topikal olarak uygulandı. Yanık sonrası birinci haftada ratlar sakrifiye edilerek biyokimyasal ve histopatolojik incelemeler yapıldı. Histopatolojik incelemede yara iyileşme süreci değerlendirilirken polimorfonükleer lökosit (PMNL), fibroblast, damar proliferasyonu ve kollajen birikimi modifiye Ehrlich-Hunt skorlaması ile değerlendirildi. Epitelizasyon varlığı ise var/yok olarak kaydedildi. Biyokimyasal incelemede ise doku hidroksiprolin düzeyi ölçüldü. Yapmış olduğumuz çalışmada histopatolojik incelemeler sonucunda genel olarak bakıldığında ikinci grupta (kontrol grubu) yara iyileşmesinin inflamatuar evrede durakladığı birinci grupta (çalışma grubu) ise iyileşmenin daha iyi olduğu ve proliferatif evreye geçtiği görüldü ancak yapılan istatistiksel analiz sonucunda iki grup arasında PMNL infiltrasyonu haricinde diğer bulgularda istatistiksel olarak anlamlı derecede farklılık saptanmadı (p>0.05). Doku hidroksiprolin düzeyi ölçümü sonucunda çalışma grubunda kontrol grubuna göre doku hidroksiprolin düzeyinin daha yüksek olduğu ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu görüldü (p=0.03).Yapmış olduğumuz bu çalışma ile trombosit zengin plazmanın kısmi kalınlıkta yanık sonrası yara iyileşmesini artırdığı gösterilmiş olup bu sonuçlardan hareketle trombosit zengin plazmanın yanık yüzdesi geniş yüzeyel kısmi kalınlıktaki yanıklarda klinik kullanıma girmesi sağlanabilir. Özellikle greftleme imkânı olmayan ve geniş yanık yüzeyine sahip hastalarda yanık alanların hızlı iyileşmesi komplikasyonların azalmasını ve sağkalımın artmasını sağlayacağından trombosit zengin plazmanın bu hastalar için bir alternatif olabileceği düşünülmektedir. Yine trombosit zengin plazmanın 3. derece yanıklarda yara iyileşmesi üzerine olan etkilerinin de deneysel yanık modellerinde araştırılması gerekmektedir. Background: To investigate the effects of platelet-rich plasma on tissue maturation and burn healing in an experimental partial-thickness burn injury model.Material/Methods: Thirty Wistar albino rats were divided into 3 groups of 10 rats each. Group 1 (platelet-rich plasma group) was exposed to burn injury and topical platelet-rich plasma was applied. Group 2 (control group) was exposed to burn injury only. Group 3 (blood donor group) was used as blood donors for platelet-rich plasma. The rats were killed on the seventh day after burn injury. Tissue hydroxyproline levels were measured and histopathologic changes were examined.Results: Hydroxyproline levels were significantly higher in the platelet-rich plasma group than in the control group (P=.03). Histopathologically, there was significantly less inflammatory cell infiltration (P=.005) and there were no statistically significant differences between groups in fibroblast development, collagen production, vessel proliferations, or epithelization.Conclusions: Platelet-rich plasma seems to partially improve burn healing in this experimental burn injury model. As an initial conclusion, it appears that platelet-rich plasma can be used in humans, although further studies should be performed with this type of treatment. 41
- Published
- 2009
19. Tail Gut Cyst - A Rare Cause of Retrorectal Mass: Case Report
- Author
-
Özçelik, Ümit, primary, Bircan, Hüseyin Yüce, additional, Çevik, Halime, additional, Altaner, Şemsi, additional, and Demirağ, Alp, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
20. Surgical Complications After Kidney Transplantation.
- Author
-
Haberal, Mehmet, Boyvat, Fatih, Akdur, Aydıncan, Kırnap, Mahir, Özçelik, Ümit, and Karakayalı, Feza Yarbuğ
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
21. Analysis of Panel Reactive Antibodies in Renal Transplant Recipients Detected by Luminex: A Single-Center Experience.
- Author
-
İnal, Ali, Özçelik, Ümit, Uyanık, Ebru Ogan, Külah, Eyyüp, and Demirağ, Alp
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
22. Multiple Brain Abscesses Due to Phialemonium in a Renal Transplant Recipient: First Case Report in the Literature.
- Author
-
Aydın, Mehtap, Özçelik, Ümit, Çevik, Halime, Çınar, Özlem, Evren, Ebru, and Demirağ, Alp
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
23. Development of an Information Model for Kidney Transplant Wait List.
- Author
-
Bircan, Hüseyin Yüce, Özçelik, Ümit, Uysal, Nida, Demirağ, Alp, and Haberal, Mehmet
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
24. Delaying Renal Transplant after Radical Prostatectomy for Low-Risk Prostate Cancer.
- Author
-
Özçelik, Ümit, Bircan, Hüseyin Yüce, Karakayalı, Feza, Moray, Gökhan, and Demirağ, Alp
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
25. BÖBREK NAKLİ YAPILAN OLGULARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ.
- Author
-
Yaman, Ayhan, Polat, Sinem, Özkaya, Ozan, Özçelik, Ümit, and Dinçkan, Ayhan
- Abstract
Copyright of Journal of Pediatric Emergency & Intensive Care Medicine / Çocuk Acil ve Voğun Bakım Dergisi is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
26. Reconstruction of Traumatic External Iliac Artery Dissection Due to Vascular Clamping.
- Author
-
Kırnap M, Özçelik Ü, Akdur A, Ayvazoğlu Soy EH, Işıklar İ, Yarbuğ Karakayalı F, Moray G, and Haberal M
- Abstract
Traumatic external iliac artery dissection after renal transplant is a rare complication, but it should be urgently managed due to its devastating effects on graft and lower limb circulation. External iliac artery dissection is seen more in recipients with diabetes mellitus and comorbid disease. Recipients with external iliac artery dissection should be treated immediately by percutaneus angioplasty or surgical reconstruction. In this study, we reported the management of 2 kidney transplant cases with external iliac artery dissection due to vascular clamping of the artery. External iliac artery dissection was diagnosed by ultrasonography in both cases. After failed percutaneous interventional angioplasty, we reconstructed the external iliac artery dissection surgically and replaced the external iliac artery with polytetra-fluoroethylene grafts in both patients. Both patients were discharged with normal functioning grafts showing 0.9 and 0.8 mg/dL serum creatinine levels at month 3 posttransplant. Close monitoring of recipients after transplant is mandatory for early diagnosis and early management of external iliac artery dissection to prevent graft loss and preserve lower limb circulation. Routine Doppler ultrasonography is an inexpensive and useful tool for early diagnosis in cases of sudden cessation or decrease in urine. In cases of failed percutaneous interventional angioplasty, reconstruction with synthetic vascular grafts can be safely applied in external iliac artery dissection.
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
27. Rectal diverticulitis mimicking rectal carcinoma with intestinal obstruction: case report.
- Author
-
Özçelik Ü, Bircan HY, Eren E, Demiralay E, Işıklar İ, Demirağ A, and Moray G
- Subjects
- Diagnosis, Differential, Female, Humans, Intestinal Obstruction etiology, Middle Aged, Carcinoma diagnosis, Diverticulitis diagnosis, Intestinal Obstruction diagnosis, Rectal Diseases diagnosis, Rectal Neoplasms diagnosis
- Abstract
Although diverticular disease of the colon is common, the occurrence of rectal diverticula is extremely rare with only sporadic reports in the literature since 1911. Symptomatic rectal diverticula are seen even less frequently, and surgical intervention is needed for only complicated cases. Here we report the case of a 63-year-old woman presenting with rectal diverticulitis mimicking rectal carcinoma with intestinal obstruction.
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.