Search

İş hayatında bireylere verilen değer arttıkça çalışma ortamlarının çalışanlara yönelik olması gerektiği bilinci de yayılmaya başlamıştır. Yöneticilerin tek karar mekanizması olduğu yapı yerine, çalışanların seslerine kulak veren çalışma ortamları önem kazanmaya başlamıştır. Bu gelişmeler aynı zamanda çalışanların olumlu katkılarda bulunabilecekleri ve çalışmalarında yaratıcı olabileceği bir alan yaratmaktadır.Bu çalışmanın amacı, `iş yerinde demokrasi` ve `yaratıcılık` arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Elde edilen bulgular özellikle yöneticilere demokratik bir iş ortamının çalışanların yaratıcılığı üzerinde nasıl bir etkisi olduğu hakkında ışık tutması beklenmektedir.Bu çalışma öncelikle iş yeri demokrasisi ve yaratıcılık arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığına yönelik açıklayıcı ve hipotez testidir. Araştırma tasarımının niteliği nicel araştırmadır ve kesitseldir. Veriler, Türkiye'nin bazı özel sektör kuruluşlarında çalışan 175 çalışandan toplanmıştır.Sonuçlara göre; demokratik iş ortamına sahip işletmelerde, çalışanların yaratıcılıkları yüksek bireyler olduğu ve işlerinde yaratıcılıklarını kullanmaları daha olası olduğu ortaya çıkmıştır.Anahtar kelimeler: iş yerinde demokrasi, demokrasi, yaratıcılık, yaratıcı düşünme, çalışanların yaratıcılığı. As the value given to individuals in business life increases, the awareness about individual focused work environments has also started to spread. Instead of the structure where managers are the only decision mechanism, the working environments that listen to the employees' voices have gained importance. These developments also create an area where employees can make positive contributions and be creative at work. The purpose of this study is to assess the relationship between `workplace democracy` and `creativity`. The findings are expected to guide the managers in particular about the democratic workplaces' impact on employees' creativity.This study is primarily an explanatory and hypothesis test for whether there is a meaningful relationship between workplace democracy and creativity. The quality of the research design is quantitative and cross-sectional. Data was collected from 175 employees of various private sector organizations in Turkey.According to the results; it has become clear that in enterprises with a democratic work environment, employees are highly creative individuals and are more likely to use their creativity in their work.Key words: workplace democracy, democracy, creativity, creative thinking, employees' creativity 80

Digital holographic microscope allows imaging of opaque and transparent specimens without staining. A digitally recorded hologram must be reconstructed numerically at the actual depth of the object to obtain a focused image. We have developed a high-resolution digital holographic microscope for imaging amplitude and phase objects with autofocusing capability. If the actual depth of an object is not known a priori, it is estimated by comparing the sharpness of several reconstructions at different distances, which is very demanding in means of computational power when the recorded hologram is large. In this paper, we present 11 different sharpness metrics for estimating the actual focus depths of objects. The speed performance of focusing is discussed, and a scaling technique is introduced where the speed of autofocusing increases on the order of square of the scale ratio. We measured the performance of scaling on computer-generated holograms and on recorded holograms of a biological sample. We show that simulations are in good agreement with the experimental results.

Holografi, nesneleri girişim desenleri ile analiz ederek üç boyutlu görüntü elde edebilmeyi sağlayan bir metoddur. Ancak bir hologramı yapılandırabilmek için nesnenin kamera düzleminden uzaklığının bilinmesi gereklidir, aksi takdirde elde edilen yapılandırmalar odaklanmamış olacaktır. Eğer bu 'yeniden yapılandırma uzaklığı' önceden bilinmiyorsa, bu mesafenin otomatik odaklama tekniği kullanılarak hesaplanması gerekir. Görüntü işleme literatüründe bulunan geleneksel otomatik odaklama teknikleri sayısal holografiye uygulanabilmektedir. Bu tezde, on bir geleneksel netlik kriteri dijital hologramlara uygulanarak, doğru yapılandırma mesafesinin bulunması incelenmiştir. Kaydedilen hologramlar çeşitli uzaklıklarda yapılandırılarak elde edilen görüntülerin genlikleri netlik kriterleri ile karşılaştırılmıştır. Sayısal olarak en keskin hatlara sahip genlik resmi, odaklanmış olan yeniden yapılandırmayı ifade etmektedir. Bu şekilde elde edilen yeniden yapılandırma uzaklığına 'doğru-odak-uzaklığı' ismi verilmiştir. Ancak, yüksek çözünürlükteki hologramların otomatik odaklanması oldukça uzun sürmektedir. Bu amaçla bir ölçekleme metodu geliştirilmiş ve sunulmuştur. Bu ölçekleme metodu ile doğru-odak-uzaklığı halen yüksek hassasiyet ile hesaplanabilirken, hesaplama süresi de ölçeğin karesi oranında kısalmaktadır. Ancak, çok yüksek ölçek değerleri kullanıldığında otomatik odaklama işlemi güvenilir olmamaktadır, çünkü ölçekleme metodu netlik kriterleri ile hesaplanan netlik eğrilerinde bozulmaya yol açmaktadır. Bu sebeple, ölçekleme metodu ile otomatik odaklama işleminin güvenilirliğini ölçmek için insan portresi, manzara ve mikro-yapılar içeren elli adet resimden sentetik hologramlar türetilmiştir. Bu hologramlar artan ölçek değerleri ile ölçeklenerek otomatik odaklamaya tabi tutulmuş, ve otomatik odaklamanın güvenilirliği istatistiksel olarak incelenmiştir. Simülasyon sonuçları deneysel sonuçlar ile uyuşmakta, ve ölçekleme tekniği kullanılarak güvenilir otomatik odaklama yapılabileceği gösterilmektedir. Holography is a method for three-dimensional (3D) imaging of objects by applyinginterferometric analysis. A recorded hologram is required to be reconstructed in order toimage an object. However one needs to know the appropriate reconstruction distance priorto the hologram reconstruction, otherwise the reconstruction is out-of-focus. If the focusdistance of the object is not known priori, then it must be estimated using an autofocusingtechnique. Traditional autofocusing techniques used in image processing literature canalso be applied to digital holography. In this thesis, eleven common sharpness functionsdeveloped for standard photography and microscopy are applied to digital holograms,and the estimation of the focus distances of holograms is investigated. The magnitude ofa recorded hologram is quantitatively evaluated for its sharpness while it is reconstructedon an interval, and the reconstruction distance which yields the best quantitative resultis chosen as the true focus distance of the hologram. However autofocusing of highresolutiondigital holograms is very demanding in means of computational power. Inthis thesis, a scaling technique is proposed for increasing the speed of autofocusing indigital holographic applications, where the speed of a reconstruction is improved on theorder of square of the scale-ratio. Experimental results show that this technique offers a noticeable improvement in the speed of autofocusing while preserving accuracy greatly.However estimation of the true focus point with very high amounts of scaling becomesunreliable because the scaling method detriments the sharpness curves produced by thesharpness functions. In order to measure the reliability of autofocusing with the scalingtechnique, fifty computer generated holograms of gray-scale human portrait, landscapeand micro-structure images are created. Afterwards, autofocusing is applied to the scaleddownversions of these holograms as the scale-ratio is increased, and the autofocusingperformance is statistically measured as a function of the scale-ratio. The simulationresults are in agreement with the experimental results, and they show that it is possible toapply the scaling technique without losing significant reliability in autofocusing. 89

Holografik mikroskopların en önemli özelliği, biyolojik hücreler gibi şeffaf nesnelerin resimlerinin, nesneleri boyamaya gerek olmaksızın kaydedilebilmesidir. Bu sayede, hücreler canlıyken incelenebilmektedir. Bunun yanında, canlı hücreleri taşımak yada hapsetmek için odaklanmış lazer ışını ile çalışan bir optik cımbız kullanilabilir. Dolayısıyla, optik cımbız ve holografik mikroskobu bir araya getiren bir araç biyoloji çalışmalarında oldukça yararlı olacaktır.Holografikde, kayıt esnasında mekanik odaklama yapılmasına gerek yoktur. Kaydedilen hologramın içindeki belirli parçacıklara odaklamak için doğru uzaklıkta yeniden yapılandırma yapmak gerekir. Yeniden yapılandırma, hologram yuzeyindeki dalga dağılımını sayısalolarak yayarak elde edilir. Eğer parçacığın kayıt yüzeyine olan optik uzaklığı bilinmiyorsa, bu uzaklığı tahmin etmek için otomatik odaklama yöntemleri kullanılmalıdır. Ancak, hologramın boyutu büyük olduğunda otomatik odaklama ve yeniden yapılandırma işleri uzun zaman almaktadır. Dolayısıyla, yalnızca bilgisayar işlemcileri kullanarak yüksek çözu ̈nürlüklü sayısal holografik mikroskobu gerçek zamanlı çalıştırmak olanaksızdır. Mikroskopu gerçek zamanlı çalıştırmak için donanımsal hızlandırıcılara ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüz tüketici grafik kartları genel amaçlı hızlandırılmış işlem yapmaya çok müsaittirler. Bu kartlar kullanıldığında, hologramlar en gelişkin işlemcilere nazaran onlarca kat daha hızlı bir şekilde yeniden yapılandırılabilirler.Bu tezde; otomatik odaklama yapabilen yüksek çözünürlüklü bir sayısak holografik mikroskop (DHM) tanıtılmaktadır. Grafik kartının getirdigi işlem gücü ile mikroskop, gerçek zamanlı otomatik odaklama ve hologram işleme yeteneğine sahip olmustur. GPU kullanıldıgında saniyede 70 tane 1024 × 1024 boyutunda hologramın otomatik odaklama ile yeniden yapılandırılabildiği gosterilmiştir. Ayrıca, optik cımbız ile sayısal holografik mikroskobu birleştiren bir düzenek önerilmektedir. Bu düzenek ile bir yandan örneğin 3 boyutlu görüntüsü kaydedilirken diğer yandan optik cımbız ile hapsedilmesi ve taşınması gösterilmiştir. The most significant advantage of the holographic microscopy is being able to imagetransparent objects such as biological cells without staining. Therefore, the cellimage can be captured while it is alive. Moreover, Manipulating a living cell withoutdestructing it's structure can be achieved by the use of an optical tweezer whichapply a pulling force around a tightly focused laser beam without a physical contact.Therefore, an instrument that combines the holographic microscope and the opticaltweezer is quite useful for biological studies.Another advantage of holographic imaging is that, one does not need to do mechanicalfocusing for the scene when recording the hologram. Focusing is achievedby reconstructing the hologram at a certain depth. If the object's optical depthfrom the recording plane is not known a priori, auto-focusing algorithms must beused to estimate this distance. However, auto-focusing and reconstruction can bequite time consuming as the hologram sizes increase and the microscope can notoperate in real-time with high resolution holograms using traditional central processingunits (CPUs). Therefore, for real-time operation, additional hardware acceleratorsare required for reconstructing high resolution holograms. A holograms canbe reconstructed tens of times faster with a graphics processing unit than with thestate-of-the-art main CPUs.In this thesis, an auto-focusing megapixel-resolution digital holographic microscope(DHM) that uses a commodity graphics card as the calculation engine is presented.The computational power of the GPU allows the DHM to work in realtimesuch that the reconstruction distance is estimated unsupervised, and the postprocessingof the hologram is transparent to the user. Performances of the DHMunder GPU and CPU settings are presented and a maximum of 70 focused reconstructionsper second (frps) are achieved with 1024 ⇥ 1024 pixels holograms. Moreover, a setup for incorporating an optical tweezer to the holographic microscope is provided.With this setup, it is possible to trap small particles while performing holographicimaging. 80

Holografi, yüksek çözünürlüklü üç boyutlu (3B) mikroskopik görüntülemeden interferometrik denetime kadar çeşitli uygulamaları olan bir gerçek 3B görüntüleme yöntemidir. Bu tezde bir dijital holografik interferometrenin ve bir akustik mikrofon dizisinin birleşimi olan hibrit opto-akustik titreşim analizi sistemitasarlanmış ve sistem kullanılarak çeşitli nesneler analiz edilmiştir. Sistem geniş bir titreşim büyüklüğü aralığını akustik mikrofon dizisini kullanarak geniş ölçekte, holografik interferometreyi kullanarak da birkaç yüz nanometreye kadar küçük ölçekte analiz edebilmektedir. Sistemin tasarım sürecinde, holografi üzerine teorik ve pratik açıdan kapsamlı bir akademik araştırma yürütülmüştür. Teorik kısımda, dijital hologramların sayısal olarak yeniden yapılandırılmasında genellikle karşılaşılan bir karışıklık açığa kavuşturulmuştur ve dağılma desenlerinin hesaplanmasında yeni bir yöntem olan Düzlemsel Katmanlar Yöntemi (DKY) sunulmuştur. DKY, bilgisayarda sentezlenmiş 3B nesnelerin düzlemsel katmanlara ayrılmasını ve bu katmanların dağılma desenlerinin hızlı Fourier dönüşümü (HFD) temelli Fresnel dönüşümü kullanılarakhesaplanması fikri üzerine kurulmuş hızlı bir yöntemdir. Holografi ile ilgili pratik konularda ise ayrı bir referans dalgasına ihtiyaç duymayan yeni bir holografik kayıt düzeneği sunulmuştur. Bu yöntemde referans dalgası yansıyan nesne dalgasından üretilmiştir, bu yüzden dalgaların katettiği mesafeler otomatik olarak eşitlenmiştir. Holography is a true three dimensional (3D) imaging technique that has real life applications varying from high resolution 3D microscopy to interferometric analysis. In this thesis a hybrid opto-acoustic vibration analysis system is designed and implemented which is combination of a digital holographic interferometer and an acoustic microphone array. The system is capable of analyzing broad range of vibration amplitudes by utilizing acoustic microphone array for coarser analysis and holographic interferometer for small scaleanalysis on the order of few hundred nanometers. In the design process of the system, a comprehensive research on holography is performed both from theoretical and practical perspectives. In the theoretical part, a discrepancy that exists in the literature for the numerical reconstruction of digital holograms is clarified and a new method for diffraction pattern calculation is presented which we call Planar Layers Method (PLM). PLM is a fast method based on the idea of representing 3D computer synthesized objects with discrete planar layers and evaluating the diffraction patterns efficiently using Fast Fourier Transform (FFT) based Fresnel Transform. In the practical issues about holography, a new holographic recording scheme is presented in which there is no need for a separate reference wave. In the method reference beam is generated from the reflecting object wave, therefore path length equalization can be done automatically. 93

Mikrodalga elekronigi alanındaki gelismeler, genisbantta çalısabilen düsükgürültülü yükselteç, örnekleyici, darbe üreteci gibi mikrodalga elemanlarınınyapılabilmesinin yolunu açtı. Bir yandan bu temel yapıtasları gelistirilirken digeryandan yeni uygulama alanları arastırma konusu haline geldi. Ultra Genisbantlı Radarbu konulardan bir tanesidir. Duvar arkası görüntüleme, medikal görüntüleme vegömülü yeraltı mayınlarının tespiti, Ultra Genisbantlı Radarların temel uygulamaalanları arasındadır.Bu çalısmada hareket halinde olan çoklu hedeflerin yerini saptamayı hedefledik.Bir ortamda bir çok saçıcı olsa da, hareketli olan hedeflerin tespiti, ard arda gelen radarenstantenelerinin farkını kullanarak mümkün hale geliyor. Genel olarak duvararkasındaki insan hedeflerinin tespitindeki durum da budur. Çesitli Çoklu SinyalSınıflandırması (Multiple Signal Classification - MUSIC) algoritmalarınınverimliligini, kendi Ultra Genisbantlı Radar ilkörnegimizle elde ettigimiz verilerüzerinde tetkik ettik.Ideal, gürlütüsüz ortamlar için gerçeklestirilen bilgisayar simulasyonlarında,Zaman Tersinimli MUSIC (Time Reversal MUSIC - TRM) algoritması, hedeflerin hemdogrultuları hem de mesafeleri konusunda basarılı sonuçlar saglıyor. Ancak, idealolmayan etkilerin de mevcut oldugu gerçek uygulamalarda, TRM algoritmasınınhedeflerin mesafelerini bulmadaki verimliligi düsüyor. Öte yandan evre gürültüsünedaha az duyarlı olan MUSIC ile Gecikme Kestirimi (Delay Estimation MUSIC - DEM)algoritması hedeflerin mesafeleri konusunda daha iyi tahminler veriyor. TRMalgoritmasının hedeflerin yönü için çıkısıyla DEM algoritmasının hedeflerin mesafeleriiçin çıkısını birlestirmek, hedeflerin yerinin basarılı bir sekilde bulunmasına olanakverdi. Öne sürülen sinyal isleme tertibinin tesirini sınamak için iki hareketli hedefkullanılarak deneneyler yapıldı. Sahte hedeflerin ortaya çıkması sorunu da ele alındı vegerçek hedefleri çözümlemek için birkaç yöntem ileri sürüldü. The improvements in microwave electronics opened the way to build microwavecomponents such as low noise amplifiers, samplers and pulse generators that arebroadband. As these building blocks are being developed, new applications becomesubject of research. Ultra wideband radar is one of these subjects. Major applicationsof ultra wideband radars are behind the wall imaging, biomedical imaging and buriedland mine detection.In this study we aimed to locate multiple scatterers that are moving. Eventhough there are many scatterers in an environment, detection of moving targets ispossible using differences of successive radar snapshots. This is generally the casewhen behind the wall human targets are to be detected. We investigated theeffectiveness of various types Multiple Signal Classification (MUSIC) algorithms onthe data acquired by our ultra wideband radar prototype.In ideal computer simulations, Time Reversal MUSIC (TRM) algorithmprovides successful estimations of both directions and distances of multiple targets.However in practice where non-ideal effects are existent, the performance of TRMalgorithm is estimating the target distances degrades. On the other hand, DelayEstimation MUSIC algorithm provides better estimates for the distances of the targetssince it is less sensitive to phase noise. Combining the output of TRM algorithm fortarget directions and the output of Delay Estimation MUSIC method for target distancesresulted in successful localization of targets. Experiments are performed using twomoving targets in order to test the effectiveness the proposed processing scheme. Theproblem of detection ambiguities is also considered and several methods to resolveactual targets are presented. 111

`! !!# !! $$$%&!' !( ! `## `$` !$ ! $%#& ' 112

Yeni Geniş Bantlı Mikroşerit Beslemeli Slot Anten Dizaynı ve Uygulaması Özet Bu tezde mikroşerit beslemeli yeni bir genişbantlı slot antenin dizaynı ve uygulamalarından bahsedilmektedir. Abone sayılarının ve veri kapasitesindeki artış genişbantlı komünikasyonu gerektirmektedir. Ultra Geniş Bant (UGB) kendine has özelliklerinden dolayı özellikle komünikasyon sistemleri, radar sistemleri ve konum belirleme uygulamalarında tercih edilmektedir. Geniş bantlı komünikasyonun donanım gerçeklemelerinde karşılaşılan sorunlardan birisi de geniş bantlı anten dizaynı ve üretimidir. Varolan UGB antenler IC fabrikasyona kolay adapte olma özelliklerini taşımamaktadırlar. Geniş bantlı antelerden biride geniş bantlı komünikasyonun gereklerini sağlayan açıklık antenlerdir. Açıklık antenlerin empedans bantgenişliğini arttırma metodlarmdan biriside, anteni mikroşerit tuning stub ile beslemektir. Mikroşerit tuning stub ile slotun şekli anten karakteristiğini direkt olarak etkilemektedir. Bu tezde dört yeni mikroşerit beslemeli slot anten tamtılmaktadn-. Bu antenler bilgisayar simülasyonlanyla dizayn edilmiştir. Antenler PCB üretim metoduyla yapılmıştır. Antenlerin ışıma karakteristikleri ölçülmüştür. Deney sonuçlan, teorik hesaplamalarla örtüşmektedir. Antenlerin lGHz-22GHz frekans aralığında 11 GHz' e varan bant- genişlikleriyle çalıştıkları görülmüştür. Antenlerin tuning stub ile slot boyutlarım değiştirerek ve de üretimi esnasında yüksek frekans metaryali kullanarak, antenlerin daha yüksek frekanslarda çalışması sağlanabilir. Bu tezde bahsedilen tüm antenler geniş bantlı, düşük profilli ve mikrofabrikasyona uygundurlar. Bu antenler UGB komünikasyon uygulamaları yarımda diğer geniş bantlı uygulamalarda da kullanılabilirler. VI New Wideband Microstrip Feeding Slot Antenna Design and Implementation ABSTRACT This thesis deals with the design and implementation of a new wideband microstrip feeding slot antenna. The increasing demand on high data rates and the increasing number of subscribers require wideband communication. Ultra Wideband (UWB) is preferable in communication systems, radar systems and positioning applications because of its unique characteristics. One of the issues of the hardware implementation of wideband communication is design and fabrication of a wideband antenna. Existing ultra-wideband antennas are not easily adapted to IC fabrication. One of the wideband antennas which satisfy these requirements is the aperture antenna. Best way of increasing impedance bandwidth of an aperture antenna is feeding with microstrip tuning stub. Shapes of the microstrip tuning stub and aperture directly affect antenna characteristics. In this thesis, four new types of microstrip feeding slot antennas are investigated. They are designed by means of computer simulations. We fabricated them using PCB production method and the radiation characteristics were measured. Experimental results are in very good agreement with theoretical calculations. The antennas were demonstrated to work in lGHz-22GHz range with bandwidths of up to 11 GHz. They can be designed to operate at higher frequencies by changing dimensions of the tuning stub and slot and using high frequency substrate material. All antennas which are mentioned in this thesis are wideband, low profile and adaptable to microfabrication. These antennas can be used in other wideband applications besides UWB communication applications. 67