13 results on '"Özel, Semih"'
Search Results
2. Water and energy minimization in industrial processes through mathematical programming: A literature review
- Author
-
Budak Duhbacı, Tuba, primary, Özel, Semih, additional, and Bulkan, Serol, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Determination of Performance Criteria with AHP Method in Industrial 4.0 Transformation
- Author
-
ÖZTEMEL, Ercan, ÖZEL, Semih, and GÜRSEV, Samet
- Subjects
Endüstri 4.0,Dijital Dönüşüm,Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ,Industry 4.0,Digital Transformation,Analytical Hierarchy Process (AHP) ,Planning and Development ,Planlama ve Gelişim - Abstract
Teknolojik gelişmelerin ışığında mekanik yapılar, büyük oranda dijital sistemlere dönüşmüş ve bu dönüşüm günümüzde endüstri 4.0 devrimi olarak tanımlanmıştır. Endüstri 4.0 dijital devriminin sağladığı imkanlar ile işletmeler, üretim ve hizmet yeteneklerini arttırarak rakiplerine oranla daha rekabetçi hale gelmişlerdir. Fakat özellikle üretim sektöründe olan birçok firma, henüz bu baş döndürücü dijital dönüşüme nasıl entegre olunacağı konusunda sıkıntı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu kapsamda işletmelerin kendilerini değerlendirebilmesi ve endüstri 4.0 dönüşümüne katılabilmeleri için bir yol haritasına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bu çalışma ile Endüstri 4.0 süreci analiz edilerek işletmelerde doğru dönüşümün gerçekleştirilmesini sağlayacak bir yol haritasının oluşturulması amaçlanmıştır. Endüstriyel dönüşüm sürecinde alana özgü yeni parametrelerin belirlenmesi ve bu parametrelere bağlı değerlendirmelerin yapılması gerekmektedir. Bu amaçla mümkün olduğunca geniş bir literatür incelenmiş ve sonrasında uzmanlar yardımı ile temel kriterler Analitik Hiyerarşi Yöntemi (AHP) kullanılarak belirlenmiştir. Ayrıca işletmeler için endüstri 4.0 stratejilerini belirlemelerinde yardımcı olabilecek bir yol haritası ve öz değerlendirme çalışması yapılmıştır., In the light of technological advances, mechanical structures are transformed into digital systems and this transformation has been defined as the industry 4.0 revolution. With the opportunities provided by the Industry 4.0 digital revolution, businesses can become more powerful than their competitors by increasing their production and service capabilities. However, many companies, especially in the manufacturing sector, have yet to understand how to integrate into this dizzying digital transformation. In this context, it is seen that a road map is needed for enterprises to evaluate themselves and to participate with the industry 4.0 transformation. In this study, it is aimed to analyze the Industry 4.0 process and to create a road map that will ensure the correct transformation in enterprises. In the process of industrial transformation, it is necessary to determine new site-specific parameters and make evaluations based on these parameters. For this purpose, as wide a possible literature has been examined and then, with the help of experts, basic criteria have been determined using Analytical Hierarchy Process (AHP). In addition, a roadmap and self-assessment study was conducted to help to determine the industry 4.0 strategies for both production and service sector.
- Published
- 2018
4. İşletmelerde Teknoloji Yönetimi ve Yetkinlik Bazlı Değerlendirme
- Author
-
ÖZEL, Semih
- Subjects
Teknoloji yönetimi,Yetkinlik değerlendirme,İşletme yetkinliği - Abstract
Teknoloji, geçmişten bugüne toplumların değişmesine neden olan sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerin yanında, etkisi en çok olan unsurlardan birisi olmuştur.Günümüzde her geçen gün hayatımızı daha çok etkileyen teknoloji, özellikle üretimsektöründe büyük öneme sahiptir. Teknolojik yetkinliği yüksek işletmelerin rekabetgücü de yüksek olduğundan pazar payları daha geniş olmaktadır.Özellikle üretim sektöründe yer alan işletmeler devamlılıklarını ve rekabetçiyapılarını koruyabilmeleri için birçok unsurun yanında teknoloji yönetimine debüyük önem vermeleri gerekmektedir. Teknolojik yetkinliğini arttıran işletmeler,böylece bünyelerinde kuracakları ARGE birimleri ile daha yenilikçi ürünler ve sistemler geliştirebilme yeteneğine sahip olabilmektedirler.İşletmelerde teknoloji yönetiminin çok önemli olduğu günümüzde, teknolojik yetkinliğin değerlendirilmesi ve ölçülebilmesi sonucunda işletmelerin kendi kapasitelerini tam olarak belirlemeleri ve açıklarını görebilmeleri için birtakım değerlendirme yöntemleri kullanmaları gerekmektedir. Daha çok performans değerlendirmekapsamında kullanılan yöntemler yerine yetkinlik bazlı değerlendirmelerin yapılarak daha iyi sonuçların alınabilmesi mümkündür.Bu çalışmada işletmelerde teknoloji yönetimi ve yetkinliğin önemi anlatılmış, bukonuda yayınlanmış çalışmalar incelenmiş ve işletmelerde yetkinlik değerlendirmemodelini oluşturan beş yetkinlik alanından biri olan teknolojik yetkinliğin değerlendirilmesi model önerisi sunulmuştur.
- Published
- 2018
5. AHP Yöntemi Kullanarak ERP Sistemlerinin Karşılaştırılması ve Uygun Sistemin Belirlenmesi
- Author
-
ÖZEL, Semih, primary and TÜRKEL, Anıl, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
6. Endüstriyel Dönüşüm Sürecinde AHP Yöntemi ile Performans Kriterlerinin Belirlenmesi.
- Author
-
Öztemel, Ercan, Özel, Semih, and Gürsev, Samet
- Abstract
In the light of technological advances, mechanical structures are transformed into digital systems and this transformation has been defined as the industry 4.0 revolution. With the opportunities provided by the Industry 4.0 digital revolution, businesses can become more powerful than their competitors by increasing their production and service capabilities. However, many companies, especially in the manufacturing sector, have yet to understand how to integrate into this dizzying digital transformation. In this context, it is seen that a road map is needed for enterprises to evaluate themselves and to participate with the industry 4.0 transformation. In this study, it is aimed to analyze the Industry 4.0 process and to create a road map that will ensure the correct transformation in enterprises. In the process of industrial transformation, it is necessary to determine new site-specific parameters and make evaluations based on these parameters. For this purpose, as wide a possible literature has been examined and then, with the help of experts, basic criteria have been determined using Analytical Hierarchy Process (AHP). In addition, a roadmap and self-assessment study was conducted to help to determine the industry 4.0 strategies for both production and service sector. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
7. YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI AÇISINDAN TÜRKİYE’NİN OECD ÜLKELERİ ARASINDAKİ YERİ
- Author
-
SELAM, Ayşe Ayçim, ÖZEL, Semih, and ARIOĞLU AKAN, Övül
- Subjects
Social ,Yenilenebilir Enerji ,Renewable Energy,OECD Countries ,Sosyal - Abstract
The consumption of natural resources, global warming, climate change and the ever increasing worldwide energy use have brought renewable energy sources to forefront. Given the possibility of depletion of fossil fuels in the near future, the utilization of clean and renewable energy sources, which can be used directly in their natural flow or can be converted into energy sources, have become inevitable.During the recent years, the production and use of renewable energy sources show an increasing trend in OECD countries, among which Turkey is present as one of the 20 founding members. Thus, many OECD countries have developed government policies to ensure the production and use of renewable energy and promote the respective new investments.Similarly, the regulations in Turkey in the recent years with rexpect to renewable energy sources support new investments in this area. Thus, the aim of this study is to set forth the situation of Turkey in terms of renewable energy use as an OECD country, using descriptive statistics. To this end, the respective OECD data for the last five years have been studied to observe the impact of the investments and to determine the current renewable energy status of Turkey compared to OECD Europe, OECD Asia-Oceania, and OECD America., Tükenendoğal kaynaklar, küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve dünyada hızla artanenerji kullanımı yenilenebilir enerji kaynaklarını önemli bir noktayataşımaktadır. Fosil yakıtların da yakın gelecekte tükenme ihtimali göz önünealındığında, doğal akışıyla insanlığa direkt ya da dönüştürülerek enerjisağlayan temiz ve yenilenebilir kaynakların kullanılması zorunlu halegelmektedir. Türkiye’ninde 20 kurucu üyesinden biri olduğu OECD ülkeleri için yenilenebilir enerjikaynaklarının üretimi ve kullanımı son yıllarda artan bir eğilimgöstermektedir. Birçok OECD ülkesi yenilenebilir enerji konusunda yeniyatırımların yapılabilmesi için bu alana yönelik devlet politikaları oluşturup,yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimini ve kullanımını teşvik etmektedir. Buaçıdan Türkiye’nin de son yıllarda yenilenebilir enerji kaynakları alanındayaptığı düzenlemeler, yeni yatırımları destekler niteliktedir. Bu yatırımlarınetkisini gözlemlemek için son beş yılın OECD verileri incelenmiştir. Buçalışmada bir OECD ülkesi olarak Türkiye’nin yenilenebilir enerji kullanımıaçısından yeri tanımlayıcı istatistiksel yöntemlerle ortaya koyulmaktadır. Türkiye’ninbu alanda, OECD Avrupa, OECD Asya-Okyanusya, OECD Amerika ülkeleri ilekarşılaştırılıp, konumu belirlenmektedir.
- Published
- 2013
8. A Comparative Analysis of Renewable Energy Use and Policies: Global and Turkish Perspectives
- Author
-
Arıoğlu Akan, Mahmure, primary, Selam, Ayşe, additional, Oktay Fırat, Seniye, additional, Er Kara, Merve, additional, and Özel, Semih, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
9. Technical and economical analysis and applications of fuel cells
- Author
-
Özel, Semih, Güney, İrfan, Elektrik Eğitimi Anabilim Dalı Elektrik Eğitimi Programı, Güney, Kamil Rifat İrfan, and Diğer
- Subjects
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ,Yakıt Pilleri ,Electrical and Electronics Engineering - Abstract
ÖZET Yakıt pilleri, temiz, verimli ve yakıt türüne karşı esnek enerji dönüştürücülerdir. Hidrojence zengin herhangi bir madde potansiyel bir yakıt kaynağı olabilmektedir. Doğal gaz, petrol türevleri, sıvı propan ve gazlaştınlmış kömür gibi fosil kökenli kaynaklar veya etanol, metanol, amonyak gibi kimyasal ürünlerden bir yakıt dönüştürücü yardımıyla elde edilen hidrojenin veya doğrudan hidrojenin oksijen ile kimyasal reaksiyona girmesi sonucuyla elektrik enerjisi üretir. Başlangıçta uzay araçlarım güçlendirmek için geliştirilen yakıt pilleri, temiz enerji üretimi ve yüksek verimleri ile enerji tasarrufu sağlayan, geleceğin enerji üretim kaynağı olarak görülmektedir. Yakıt pil hücresi başlıca anot ve katot elektrotları ile bunların arasına konulan elektrolitten oluşur. Yakıt pilleri, kullanılan elektrolite göre alkali, fosforik asit, erimiş karbonat, katı oksit, polimer elektrolit ve doğrudan metanol yakıt pili olmak üzere başlıca altı grupta ele alınmaktadır. Yakıt pilleri çevre ve gürültü kirliliğine neden olmamaları, hareketli parça içermemeleri ve fosil yakıtlarından daha yüksek dönüşüm elde edilebilmeleri gibi avantajlara sahiptir. Yakıt pil enerji tesisleri elektrolit türüne bağlı olarak yaklaşık % 40 - 60 verime sahiptir, açığa çıkan ısının değerlendirildiği durumda ise toplam verim %80'e kadar artırılmıştır. Yakıt pilleri uzay araçları, taşıtlar, deniz araçları, taşınabilir araçlar, elektrik ve ısı üretim tesisleri olmak üzere askeri ve sivil kurumlarda geniş bir kullanım alam bulmaktadır. Bunun yarımda her ölçekte elektrik-Isı tesisleri için araştırmalar sürdürülürken geliştirilen ürünler de ticarileştirilmektedir. Ancak membran geliştirme ve katalizör miktarını düşürme gibi performans artırıcı ve maliyeti düşürücü araştırmalarda yoğun olarak yapılmaktadır. Bu çalışmada yakıt pillerinin mevcut durumu, uygulanma potansiyelleri, yakıt pil türleri, teknolojileri kullanım alanları ve kullanılan yakıtlar karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Haziran 2003 Semih Özel ABSTRACT Fuel cells are clean, fuel efficient and fuel flexible energy converters any hydrogen-rich material can serve as a potential fuel source for this developing technology. Fuel cells produce electrical energy thought the chemical reaction of oxygen and hydrogen which is produced from fossil fuels (coal, oil and natural gas), chemical products (refinery products, ammonia, methanol, and ethanol) and alternative sources such as biomass and waste materials. Originally developed to power s pace c raft, w ith their c leaner and e fficient p ower p roduction b ut n ow fuel cells seem to be favorable source of the energy production in the future. Fuel cell unit consist of principally anode and cathode electrodes and electrolyte which is located between anode and cathode. Fuel cells are classified into mainly six groups according to the type of electrolyte used in the cells as alkali, phosphoric acid, molten carbonate, solid oxide, polymer electrolyte and direct methanol fuel cells. Creating no environmental pollution, having no noisy and moving parts are advantages of the fuel cells. The conversion in fuel cells is also higher than fossil fuels. The fuel cell power plants according to the type of the electrolyte have approximately 40-60 % efficiency. If the heat released by the fuel cells is used to generate heat, the total yield increased to 80 %. The fuel cells are used in space application, vehicles, boats, mobile electronic equipment, the electric and power plants of electric-power are continuing, the developed products are commercialized. However, the researches to develop the membrane properties and to decrease catalyst portion have also carried out intensively. In this study, the sate of the present fuel cells, the application potential, the types of the fuel cell, advantages, disadvantages and the types of fuel are given comparatively. Haziran 2003 Semih ÖZEL vı 112
- Published
- 2003
10. A Comparative Analysis of Renewable Energy Use and Policies: Global and Turkish Perspectives.
- Author
-
Akan, Mahmure Övül Arıoğlu, Selam, Ayşe Ayçim, Fırat, Seniye Ümit Oktay, Kara, Merve Er, and Özel, Semih
- Abstract
The utilization of renewable energy sources (RES) has become inevitable, not only due to the increasing scarcity of fossil fuels, but also to sustain life on Earth. Consequently, countries have started developing renewable energy policies individually and as part of global organizations and networks, such as the Organization for Economic Co-operation and Development (OECD), the European Union (EU) and the International Energy Agency (IEA). Turkey is a developing OECD member country and in the accession process to the EU. Thus, the renewable energy policies should be aligned with those of the EU. Moreover, despite the substantial amount and wide range of RES, it is still in a position to import more than half of its energy demand. In the light of these facts, this study aims to analyze and compare the renewable energy policies in Turkey with those adopted worldwide to lay out possible solutions regarding its energy problems. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
11. YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI AÇISINDAN TÜRKİYE'NİN OECD ÜLKELERİ ARASINDAKİ YERİ.
- Author
-
SELAM, Ayşe Ayçim, ÖZEL, Semih, and ARIOĞLU AKAN, Övül
- Abstract
The consumption of natural resources, global warming, climate change and the ever increasing worldwide energy use have brought renewable energy sources to forefront. Given the possibility of depletion of fossil fuels in the near future, the utilization of clean and renewable energy sources, which can be used directly in their natural flow or can be converted into energy sources, have become inevitable. During the recent years, the production and use of renewable energy sources show an increasing trend in OECD countries, among which Turkey is present as one of the 20 founding members. Thus, many OECD countries have developed government policies to ensure the production and use of renewable energy and promote the respective new investments. Similarly, the regulations in Turkey in the recent years with rexpect to renewable energy sources support new investments in this area. Thus, the aim of this study is to set forth the situation of Turkey in terms of renewable energy use as an OECD country, using descriptive statistics. To this end, the respective OECD data for the last five years have been studied to observe the impact of the investments and to determine the current renewable energy status of Turkey compared to OECD Europe, OECD Asia-Oceania, and OECD America. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
12. Flow boiling correlations for CO2 using ANN and GA methods
- Author
-
Korkmaz, Ahmet, Özdemir, Mehmed Rafed, Özel, Semih, Marmara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Makine Mühendisliği Anabilim Dalı, and Makine Mühendisliği Bilim Dalı
- Subjects
Carbon emission values ,Yapay zeka ,Karbondioksit ,Isı transfer katsayısı Artificial neural network ,Carbon dioxide ,Heat transfer coefficient ,Karbon emisyon değerleri - Abstract
Günümüzde fosil yakıtlar, petrol ürünleri ve benzeri sistemler, özellikle soğutucu gazlar, ozon tabakasına ciddi zararlar vermekte ve küresel ısınmaya neden olmaktadır. Özellikle Küresel Isınma Katsayısı (GWP) ve ozon tabakası hasar potansiyel katsayısı (ODP) günümüzün en önemli konuları arasında yer almaya devam etmektedir. Bilim adamları ve öncü devletler çözüm olarak güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve nükleer enerji gibi yenilenebilir kaynaklara yönelik çalışmalar yapsa da, küresel ısınma ve ozon tabakası riski hala önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.Genel olarak soğutucu akışkanların bu olumsuz etki üzerinde çarpan etkisi yaratması araştırmacıları farklı alternatif gazları araştırmaya itmiştir. Bu zararlı gazların başında R22, R12, R11, R134A vb. gelir. Bu tür gazlar ozon tabakasına ciddi şekilde zarar verir. Bu nedenle, kullanımları kademeli olarak kısıtlanır veya yasaklanır. Araştırmalar sonucunda, amonyak ve CO2 gibi geçmişte bilinen ve halen üzerinde çalışılan gazlardan yararlanma fikri ortaya çıkmıştır. CO2, ucuzdur, doğada bol miktarda bulunur, toksik değildir ve sıvı olarak taşınabilir. Birçok yönden alternatiflerinden daha iyi performans gösterir. En önemlisi GWP değerinin 1 ve ODP değerinin 0 olmasıdır. Konvansiyonel gazlı soğutmalı akışkanlara göre bu oran çok düşüktür. Diğer avantajlı yönlerinden bir tanesi de kullanım alanı olarak öne çıkmaktadır. Özellikle hassas elektronik cihazların soğutulması gibi uygulamalarda kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin, İsviçre'deki CERN projesinde yüksek hassasiyetli soğutma gerektiren cihazlarda CO2’li soğutma uygulamalarına başlanmıştır. Ayrıca İngiltere'de yaygın olarak kullanılan gaz soğutmalı reaktörlerde de yoğun olarak kullanılmaktadır. Birçok araştırmacının CO2 üzerinde yaptığı çalışmaların sonucunda CO2’nin çift fazlı kaynamalı akış durumunda çekirdekli kaynama (nükleotit) bölgesinde veriminin en yüksek olduğu kanıtlanmıştır. CO2’nin nükleoit bölgesinde birçok faz ortaya çıkmaktadır. Örneğin, kuru fazlı akış, dairesel fazlı akış, kesikli-dalga fazlı akış, kabarcık fazlı akış vb. birçok faz vardır. Araştırmacılar, CO2’nin hangi faz aralığında daha verimli çalıştığını anlamak için deneysel ve teorik olarak farklı yöntemler geliştirmiş ve farklı korelasyonlar ortaya koymuş veya mevcut korelasyonları daha da geliştirerek en yüksek doğrulukta ısı transfer katsayısını veren korelasyonu bulmaya çalışmışlardır. Ancak, 90%'ın üzerinde doğruluk oranına sahip bir çalışma henüz elde edilememiştir. Araştırmacılar, neredeyse benzer test koşulları altında bile meydana gelen mantıksız sapmaların nedenini açıklayamamıştır. Farklı çalışmalarda elde edilen deneysel veriler, farklı ısı transfer katsayıları ortaya çıkarmıştır. Yüksek doğrulukta bir korelasyon ortaya koymak ve bunu klasik matematiksel veya nümerik yöntemlerle ispatlamak çok zordur. Tez çalışması CO2 için yeni bir ısı transfer katsayısı korelasyonu ortaya koyma amacı taşımaktadır. Bu çalışmada yapay zekâ kullanılarak 80%'in üzerinde doğrulukla bir ısı transfer katsayı modeli çıkarılmaya çalışılacaktır. Modelde kullanılan veriler daha önce laboratuvar ortamlarında elde edilmiş deneysel veriler olacaktır. Modelde, nükleotid bölgesinde ortaya çıkan tüm fazları kapsayan ortak bir korelasyon geliştirilecektir. Bu korelasyon genel olarak tüm fazları kapsayacağından, her aşama için ayrı ayrı oluşturulmaya çalışılan mevcut korelasyonlara alternatif olarak araştırmacılara kolaylık sağlayacaktır. Çok katmanlı algılama yöntemi (MLP), Genetik algoritma (GA) ve faktör analizi sırayla kullanılacaktır.Böylelikle, mevcut klasik korelasyonlara alternatif bir korelasyon ortaya çıkarılmış olacaktır. Today, fossil fuels, petroleum products, and similar systems, especially refrigerant gases, cause severe damage to the ozone layer and cause global warming. Especially the Global Warming Coefficient (GWP) and ozone layer damage potential coefficient (ODP) continue to be among today's most critical issues. Although scientists and pioneering states work on renewable resources such as solar, wind, and nuclear energy as a solution, the risk of global warming and the ozone layer is still a significant problem.In general, the fact that refrigerants have a multiplier effect on this adverse effect has pushed researchers to investigate different alternative gases. Some of these harmful gases are R22, R12, R11, R134A, etc. Such gases seriously damage the ozone layer. Therefore, their use is gradually restricted or banned. As a result of the research, the idea of utilizing gases such as ammonia and CO2, known in the past and still being studied, emerged. CO2 is inexpensive, abundant in nature, non-toxic and, transportable. In many ways, it outperforms its alternatives. The most important is that the GWP value is unity, and the ODP value is 0. This ratio is very low compared to conventional gas-cooled fluids.One of its other advantageous aspects is its usage area. It has started to be used in applications such as cooling-sensitive electronic devices. For example, in the CERN project in Switzerland, CO2 cooling applications have been started in devices that require high-precision cooling. It is also used extensively in gas-cooled reactors, which are widely used in the UK.As a result of the studies carried out by many researchers on CO2, it has been proven that the efficiency of CO2 is highest in the nucleate boiling region in the case of two-phase boiling flow. Many phases emerge in the nucleate boiling region of CO2. For example, dry phase flow, annular phase flow, pulsed-wave phase flow, bubbly phase flow, etc. There are many phases. Researchers have developed different experimental and theoretical methods to understand which phase range CO2 works more efficiently. They have revealed different correlations or tried to find the correlation that gives the highest accuracy heat transfer coefficient by further improving the existing correlations. However, a study with an accuracy rate above 90% has yet to be obtained. Experimental data obtained in different studies revealed different heat transfer coefficients. The researchers could not explain why the unreasonable deviations occurred even under similar test conditions. Establishing a highly accurate correlation and proving it using classical mathematical or numerical methods is almost impossible.The thesis study aims at developing a new heat transfer coefficient correlation for CO2. In this study, a heat transfer coefficient model is worked out, which yields an accuracy of over 80%. The data used in the model will be experimental data previously obtained in laboratory environments. A common correlation in the model is developed, covering all phases in the nucleate boiling region. Since this correlation will cover all stages in general, it will provide convenience to researchers as an alternative to existing correlations that are tried to be created separately for each stage. Multi-layered detection method (MLP), Genetic Algorithm (GA), and factor analysis are going to be used in order. Thus, an alternative correlation will be proposed and substituted with the existing correlations.
- Published
- 2023
13. Defining technological readiness levels for enterprises
- Author
-
Yaman, Süleyman, Öztemel, Ercan, Özel, Semih, Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı, and Endüstri Mühendisliği (İngilizce) Anabilim Dalı
- Subjects
Endüstri ve Endüstri Mühendisliği ,Technology readiness ,Yönetim bilişim sistemleri ,Veri işleme ,Information technology ,Industrial and Industrial Engineering ,Industrial engineering ,Management ,Data processing ,Endüstri mühendisliği ,İşletme ,Multi criteria decision making ,Bilişim teknolojisi ,Yönetim ,Business ,Management information systems - Abstract
Son zamanlarda, Teknoloji Hazırlık Seviyeleri (THS), teknolojik alt yapının çıktıları olan ürün / hizmetin olgunluğunun yeterince sağlandığından emin olmak için ölçüm aracı olarak kullanılmaktadır. Olgun teknolojik kapasite, işletmelerin müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun hizmet ve ürünleri üretmesini mümkün kıldığından, konuyla ilgili teknoloji kullanımının öz yeterliliğini artırmak için de yoğun bir şekilde gündemde tutulmaktadır.Bunu başarmak için işletmelerin THS’si pazar dinamikleri ışığında değerlendirilmeli ve teknoloji ile ilgili yatırımlarda teknolojik olgunluk yararına net bir yol haritası tanımlanmalıdır. Literatür taraması, işletme düzeyinde teknoloji değerlendirmesine ilişkin az sayıdaki çalışmayı gösterdiğinden, daha kapsamlı ve etkili yöntemlerin tanımlanması ve uygulanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. THS analizinin önemi nedeniyle, bu çalışma genel bir değerlendirme çerçevesi oluşturmaya ayrılmıştır. Bu çalışmada önerilen model hem servis hem de üretim endüstrisinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. İlgili literatürün gözden geçirilmesinden sonra, değerlendirme modeli SWARA kullanılarak, her kriterin ağırlıklarının önemlilikleri ile tanımlanması için oluşturulmuştur. Teknolojik altyapı, kültürel etkiler, yatırım planlaması ve işletme sonuçlarına ulaşma konularına odaklanan bir model geliştirilmiştir. Bu modelin bazı hizmet sağlayan kurumlardaki ilk etkileri, teknolojik iyileştirme ve kullanım hakkında ortak bir anlayış geliştirmenin yanı sıra değerlendirme modelinin olası iyileştirmelerini teşvik etmeye ve vurgulamaya yardımcı olur. Önerilen bu modelin doğrulanması amacı ile bir üretim işletmesinde uygulanması sağlanmış ve ilgili işletmenin THS’si ölçülmüştür. Önerilen modelin teknolojik ilerlemeye, sektör çapında veya kurum çapında düşüncelerine uygun olarak esnekliğini ve uyarlanabilirliğini artıracağı düşünülmektedir.--------------------Recently, Technology Readiness Levels (TRLs) are used as a measurement tool to identify product/service maturity for assuring that the outcome of the technological infrastructure is mature enough. Since mature technological capacity makes it possible for enterprises to produce services and products fitting well for the needs of their customers, relevant studies keep their agenda heavily busy to improve self-capability of technology utilization. For achieving this, TRL of enterprises should be evaluated in the light of market dynamics, and a clear road map in technology-related investments should be identified for the sake of technological maturity. As the literature survey indicates a few studies related to enterprise-level technological assessment, there is a need for more comprehensive and effective methodologies to be developed and implemented. Due to the importance of TRL analysis, this study is devoted to generating a general assessment framework. Although applicable to service industry, the proposed model is particularly designed to be utilized in manufacturing industries. After a comprehensive review of the literature, the assessment model is generated by using SWARA to identify the weights of each criterion with their relevant importance. Particular attention is paid to technological infrastructure, cultural effects, investment planning and achievement of business results. Early implications of the proposed model in some service-providing institutions help develop a common understanding on technological improvement and utilization as well as encourage and highlight further possible improvements of the assessment model. However, the proposed model is operated to verify an implementation with a manufacturing enterprise. The study continues along this line and the model is continuously improved by embedding more criteria. It is believed that this will improve the flexibility and adaptability of the proposed model in accordance with technological progress as well as sector-wide or enterprise-wide considerations.
- Published
- 2018
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.