27 results on '"Üçok, Cahit"'
Search Results
2. Psychometric properties of the Fonseca Anamnestic Index (FAI) for temporomandibular disorders: Turkish version, responsiveness, reliability, and validity study
- Author
-
Arkan, Halime, primary, Çtaker, Seyit, additional, and Üçok, Cahit, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. THE RELATIONSHIP OF PAIN CATASTROPHIZING AND ACTIVITY PAIN SEVERITY WITH BITING FORCE AND JAW MUSCLE STRENGTH IN INDIVIDUALS WITH TEMPOROMANDIBULAR DYSFUNCTION
- Author
-
ARIKAN, Halime, ÇITAKER, Seyit, ÜÇOK, Cahit, and ÜÇOK, Özlem
- Subjects
Temporomandibular dysfunction,biobehavioral model,pain catastrophizing,bite force,muscle strength ,Temporomandibular disfonksiyon,biyodavranışsal model,ağrıyı felaketleştirme,ısırma kuvveti,kas kuvveti ,Health Care Sciences and Services ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
Bu çalışma temporomandibular eklem rahatsızlığı (TMER) bulunan bireylerde ağrıyı felaketleştirme ve aktivite ağrısı ile ısırma kuvveti ve çene kas kuvveti arasındaki ilişkiyi göstermek amacıyla yapıldı. Çalışmaya TMER tanılı 43 birey (ortalama yaş 29.79±8.34 yıl) dâhil edildi. Bireylerin ağrıyı felaketleştirme düzeyleri Ağrı Felaketleştirme Skalası (AFS), aktivite ağrısı Görsel Analog Skala (GAS), ısırma kuvvetleri pinç metre ve çene kas kuvvetleri Lafayette manuel kas testi cihazı ile ölçüldü. Değişkenler arası ilişki Pearson Korelasyon testi ile incelendi. AFS ile ısırma kuvvetleri (merkezi: -0.519; sağ: -0.518; sol: -0.515) ve çene kas kuvvetleri (açma: -0.688; kapatma: -0.635; sağ ekskürsiyon: -0.609, sol ekskürsiyon: -0.645; protrüzyon: -0.621) arasında; aktivite ağrısı ile ısırma kuvvetleri (merkezi: -0.429; sağ: -0.453; sol: -0.451) ve çene kas kuvvetleri (açma: -0.511; kapatma: -0.420; sağ ekskürsiyon: -0.343, sol ekskürsiyon: -0.463; protrüzyon: -0.471) arasında negatif yönde anlamlı ilişki bulundu (p, This study was conducted to show the relationship between pain catastrophizing and activity pain severity with bite force and jaw muscle strength in individuals with temporomandibular disorders (TMD). Forty-three individuals (mean age 29.79±8.34 years) with a diagnosis of TMER were included in the study. Pain catastrophizing levels of individuals with the Pain Catastrophizing Scale (PCS), activity pain with the Visual Analog Scale (VAS), bite force with a pinch meter, and jaw muscle strength with Lafayette manual muscle testing device were measured. The relationship between the variables was examined with the Pearson Correlation test. Statistically significant negative correlations were found PCS between bite forces (central: -0.519; right: -0.518; left: -0.515) and jaw muscle strengths (opening: -0.688; closing: -0.635; right excursion: -0.609, left excursion: -0.645; protrusion: -0.621); activity pain intensity between bite forces (central: -0.429; right: -0.453; left: -0.451) and jaw muscle strengths (opening: -0.511; closing: -0.420; right excursion: -0.343, left excursion: -0.463; protrusion: -0.471) (p
- Published
- 2021
4. SELEKTİF SEROTONİN GERİALIM İNHİBİTÖRÜ KULLANAN BRUKSİZM HASTALARININ TEDAVİSİ
- Author
-
YURTTUTAN, Mehmet Emre, primary and ÜÇOK, Cahit, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
5. Multidisipliner Diş Hekimliğinde Periodontolojinin Yeri
- Author
-
ÜÇOK, CAHİT and CAMGÖZ, MELİKE
- Published
- 2021
6. Lingual nerve injury
- Author
-
Üçok, Cahit
- Published
- 2002
7. The effects of articaine hydrochloride on wound healing: an experimental study
- Author
-
Doğan, Necdet, Üçok, Cahit, Korkmaz, Cem, Üçok, Özlem, and Karasu, Hakan Alpay
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
8. The chalanges of implant surgery
- Author
-
ÜÇOK, CAHİT, TÜZÜNER, AYŞEGÜL MİNE, ÜÇOK, CEMİLE ÖZLEM, ALKAYA, MİNE, and YURTTUTAN, MEHMET EMRE
- Published
- 2018
9. The challenges of implant surgery
- Author
-
ÜÇOK, CEMİLE ÖZLEM, TÜZÜNER ÖNCÜL, AYŞEGÜL MİNE, YURTTUTAN, MEHMET EMRE, and ÜÇOK, CAHİT
- Published
- 2018
10. Peripheral osteoma of the oral and maxillofacial region: A study of 35 new cases
- Author
-
Sayan, Nejat Bora, Üçok, Cahit, Karasu, Hakan Alpay, and Günhan, Ömer
- Published
- 2002
- Full Text
- View/download PDF
11. Stereophotogrammetric assessment of the effect of tenoxicam on facial swelling subsequent to third molar surgery
- Author
-
Üçok, Cahit
- Published
- 1997
12. An analysis of the decision to extract third molar teeth
- Author
-
şakir, katı, ÜÇOK, CAHİT, KARAAHMETOĞLU, ÖZÜN, and ÜÇOK, CEMİLE ÖZLEM
- Published
- 2015
13. NÖROFİBROMATOZİS (VON RECKLINGHAUSEN HASTALIĞI) OLGU BİLDİRİMİ*NEUROFIBROMATOSIS (VON RECKUNGHAUSEN'S DISEASE) A Case Report
- Author
-
ÜÇOK, Cahit, TUNCER, Nihat, and GÜNHAN, Ömer
- Abstract
ÖzetNorofibromatozis; cafe-au-lait lekeleri, nörofibroma-lar ve iskeletsel değişimler ile karakterize otomozal dominant bir hastalıktır. Yaklaşık 6 aydır damağında bulunan şişlik şikayeti ile kliniğimize müracaat eden 40 yaşındaki bayan hastaya yapılan histopatolojik ve klinik değerlendirmeler sonucunda tip 1 norofibromatozis tanısı konmuştur. Damağındaki kitlenin total eksizyo-nu haricinde hastaya herhangi bir tedavi yapılmamıştır.Anahtar sözcükler: NorofibromatozisAbstractNeurofibromatosis is a hereditary condition characterized by multiple cafe-au-lait spots, neurofibromas and skeletal changes. AKey words: Neurofibromatosis40 years old woman was referred to the our clinic suffer from a sofi tissue swelling on her palate for six months. After the clinical and hispathological examinati' ons, the diagnosis of neurofibromatosis was confirmed. We have not carried out any treatment to Ihe patient that, ex~ cept total excision of the lesion on palate.
- Published
- 2012
14. Asymptomatic traumatic neuroma after mandibular sagittal split osteotomy: A case report
- Author
-
Sayan, Nejat Bora and Üçok, Cahit
- Published
- 2002
- Full Text
- View/download PDF
15. İskeletsel Sınıf III Anomalilerin Tedavisinde Simultane Bimaksiller Girişimler
- Author
-
Sayan, Nejat Bora, İşeri, Haluk, Yaman, Zekai, and Üçok, Cahit
- Abstract
Osteotomi operasyonlarının temel hedefi, dentofasiyal kompleksdeki uyumsuzluğa bağlı gerileyen fonksiyonların iadesi ve estetiğin düzeltilmesidir. Bu amaçla ciddi deformiteye sahip belirli hasta gruplarında kısa sürede optimal sonuçlara ulaşmak amacıyla, alt ve üst çeneye aynı seansta uygulanan cerrahi müdahaleler gündeme gelmiştir. Bu makalede, aşırı mandibüler prognatizm ve maksiller retrognatizmli üç hastaya aynı seansta uyguladığımız LeFort I ve sagittal split ramus osteotomisi operasyonları sunulmuştur. Operasyonlarda ilk olarak üst çene LeFort I seviyesinden "down-fracture" tekniğine göre mobilize edilerek ilerletme ve gereken durumlarda "impaction" uygulanmıştır. Takiben alt çenede DalPont modifikasyonuna uygun olarak bilateral sagittal split ramus osteotomisi yapılarak mandibuler "set-back" gerçekleştirilmiştir. Osteotomiler sonrasında fiksasyon miniplak ve vidalarla sağlanmış, potoperatif dönemde intraoral bimaksiller tespit kullanılmamıştır. Postoperatif dönemde yapılan 6-12 aylık takipler sonucunda oklüzyon stabil olduğu, fonksiyonel ve estetik açılardan tatminkar düzelmelerin sağlandığı saptanmıştır.
- Published
- 1995
16. Tenoksikam'ın mandibuler 3. molar cerrahisinde görülen postoperatif ödem üzerine etkisinin stereofotogrametri yöntemiyle değerlendirilmesi
- Author
-
Üçok, Cahit, Mocan, Asriye, and Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Postoperative complications ,Diş Hekimliği ,Dentistry ,Photogrammetry ,Tooth-impacted ,Mandible ,Anti inflammatory agents-nonsteroidal - Abstract
Son yıllarda sıklıkla gömülü kaldıkları gözlenen yirmi yaş dişleriyle ilgili problemler ve bu dişlere ait operasyonların postoperatif döneminde karşılaşılan komplikasyonlar, ağız cerrahlarının rutin olarak karşılaştıkları durumlardandır. Gömülü veya yarı gömülü yirmi yaş dişleriyle ilgili komplikasyonlann önlenebilmesi veya minimal seviyede tutulabilmesi amacıyla günümüze kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, gerek yeni antiinflamatuar ilaçların kullanıma sunulması gerekse yeni yöntemlerin geliştirilmesi bu alandaki araştırmaların devam etmesini zorunlu kılmaktadır. Bu araştırmada ` Tenoksikam` isimli nonsteroidal antiinflamatuar ilacın, gömülü mandibuler yirmi yaş dişlerinin cerrahi olarak çekimlerinden sonra görülen ödem üzerine etkisini ` Stereofotogrametri` yöntemini kullanarak objektif veriler yardımıyla değerlendirilmesi amaç edinildi. Buna ilaveten, 3. Molar cerrahisinin postoperatif döneminde görülen ödemin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ağrı ve trismusun objektif yöntemlerle ölçümü de araştırma kapsamına alındı. Bu amaçla, çekim endikasyonu konmuş bilateral gömülü mandibuler yirmi yaş dişlerine sahip 10 hasta gönüllü olarak seçilerek plasebo kontrollü çift kör prensiplerine uygun olarak yapılan çalışmaya dahil edilmişlerdir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri sonunda, Tenoksikam'ın mandibuler yirmi yaş dişlerinin cerrahi olarak çekimlerinden sonra görülen ödem, ağrı ve trismus üzerine etkisinin plaseboya göre anlamlı olmadığı görülmüştür. 40 Impacted mandibular third molar removal often causes considerable postoperative discomfort. The removal of an impacted third molar is the most common surgical procedure performed by oral surgeons. Postoperative swelling is an unpleasant but common sequel following oral and maxillofacial surgery that has prompt many investigators to study a wide range of drug regimens to minimize this problem. Determination of swelling after third molar surgery has been widely used as an important indicator of the postoperative reaction. A double blind randomized placebo controlled study was undertaken to compare the effects of Tenoxicam (A nonsteroid antiinflammmatory drug) and placebo in the control of pain, trismus and postoperative swelling of 10 patient who underwent the surgical removal of impacted third molars. Postoperative edema formation was followed for two days stereophotograrnmetrically. VAS method was used for determining postoperative pain for 6 hours and 6 days. Mouth opening following surgical operations was also been investigated in the postoperative lth,2nd and 7th days. No differences were found in between two groups. The overall conclusion of this clinical study is that Tenoxicam compared to placebo is a well tolerated but noneffective NSAİ drug in the postoperative course of third molar surgery. 41 52
- Published
- 1994
17. Role of Fine Needle Aspiration Cytology in the Preoperative Presumptive Diagnosis of Ameloblastoma
- Author
-
Üçok, Özlem, primary, Doğan, Necdet, additional, Üçok, Cahit, additional, and Günhan, Ömer, additional
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
18. Stereophotogrammetric and clinical evaluation of morbidity after removal of lower third molars by two different surgical techniques
- Author
-
Mocan, Asri̇ye, primary, Ki̇şnişci̇, Reha, additional, and Üçok, Cahi̇t, additional
- Published
- 1996
- Full Text
- View/download PDF
19. A Large Botryoid Odontogenic Cyst in Mandible: A Case Report
- Author
-
TÜZÜNER-ÖNCÜL, Ayşegül Mine, KARASU, Hakan Alpay, ÜÇOK, Cahit, and GÜNHAN, Ömer
- Subjects
Botryoid odontogenic cyst,recurrens ,Botryoid odontojenik (BO)kist,rekürrens - Abstract
The botryoid odontogenic cyst is a developmental cyst of odontogenic epithelial origin considered as a rare multilocular variety of lateral periodontal cyst which was described by WHO in 1992.Botryoid odontojenic cyst can be defined asmultilocular variants of lateral periodontal cyst. Inthis presentation treatment of a 43 years old malepatient with a giant, botryoid odontogenic cyst inmandible will be exposed in terms of clinical andhystopathological aspect, Botryoid odontojenic kist lateral periodontalkistlerin nadir görülen multiloküler bir varyantıolarak WHO tarafından 1992 de tarif edilmiştir.Rekürrens oranının yüksek olduğu bilinen botryoidodontojenik kistin tedavisinde kistin enükleasyonu,küretajı ve marjinal rezeksiyonu bildirilmiştir.Bu olgu sunumunda 43 yaşında erkek hastadamandibula korpus boyunca yayılım gösteren geniş,botryoid odontojenik kist olgusunun klinik, histopatolojik özellikleri ve tedavisi sunulmuştur
20. The Relationship Between Emotional Stress and Oral Mucosa Diseases in Young Adults
- Author
-
TÜZÜNER-ÖNCÜL, Ayşegül M., ÖZGÜNGÖR, Bilge P., KOÇER, Gülperi, AKAL, Aktaş Ümit, and ÜÇOK, Cahit
- Subjects
Emotional stress,OSS,Oralmucosa diseases - Abstract
Thousands of young people who demand tostudy in university must pass the OSS exam aftergraduating from the high school. This study aimedto evaluate the relationship between emotionalstress and oral mucosa diseases. In this study, total number of 904 sampleswhose 592 were studying for the exam and 312 wereuniversity students as they passed the exam wereanalyzed for their emotional stress according to theDSM-III diagnostic statistical manual of mentaldisorders-III . Both the stress severity and the incidence of oral mucosa diseases related with emotional stress were evaluated. The results of this study showed that, both thestress frequents and incidence of oral mucosa diseases were significantly higher in students studying for the ÖSS exam when it was compared to thecontrol group. As a conclusion the incidence of oral mucosadiseases is higher in individuals with higher emotional stress, Ülkemizde her yıl binlerce genç, lise öğrenimlerini tamamladıktan sonra üniversite eğitimi alabilmek amacıyla ÖSS sınavına girmektedirler. Bu çal›şma, emosyonel stres ile oral mukoza hastal›klar› aras›ndaki ilişkiyi değerlendirmek amac›yla yap›lm›şt›r. Araşt›rma, ÖSS s›nav›na haz›rlanan 592 öğrenci ile, s›nav› kazanm›ş 312 öğrenci olmak üzere toplam 904 bireyde gerçekleştirilmiştir. Bireylerin stres düzeyleri DSM-III Diagnostic and statistical manual of mental disorders-III kapsam›ndaki analizlerle belirlenmiştir. Bireylere ait veriler değerlendirilerek, hem stres düzeyleri, hem de strese bağl› oral mukoza lezyonlar›n›n oluşma insidans› belirlenmiştir. ÖSS s›nav›na haz›rlanan bireylerde, s›nav› kazanm›ş gruba göre hem stres düzeyinin, hem de strese bağl› oral mukoza lezyonlar›n›n görülme insidans›n›n daha yüksek olduğu bulgulanm›şt›r. Sonuç olarak stresli bireylerde oral mukoza hastal›klar›n›n görülme s›kl›ğ› artmaktad›r.
21. Evaluation of Alveolitis After Extraction
- Author
-
TÜZÜNER-ÖNCÜL, Ayşegül Mine, ÜNSAL, Hamiyet, GÜNER, Seda Deniz, YAZICIOĞLU, Duygu, ÜÇOK, Cahit, and DEMİRALP, Samimi
- Subjects
Alveolitis,extraction ,Alveolit,ekstraksiyon - Abstract
The extraction socket fills with blood and thisblood turns into coagulate after the dental extraction. This coagulate comprise such mechanismsthat make a barrier against microorganisms andhelps wound healing. Alveolitis is a condition withsevere pain when a coagulation disorder occurs atthe extraction site and this results in inflammation.The aim of this study is to evaluate alveolitisclinically and prospectively, which is one of thepostoperative complications of tooth extraction.30 patients, diagnosed with alveolitis, wereincluded in this study among 3387 patients referredto the University of Ankara, Department of Oraland Maxillofacial Surgery between November2009-March 2010 for tooth extraction.The incidence of alveolitis was higher infemale patiens % 83.3 , between the ages of 18-45 %73.3 and at the mandibuler first molar region %70 . Traumatic extraction was marked significantly as an etiologic factor. Alveolitis was in adirect relation with age, gender, extraction site andtraumatic extraction, Diş çekiminin ardından çekim soketi kanladolar ve pıhtı oluşur. Kan pıhtısı ortama mikroorganizmaların girmesini önleyen bir dizi mekanizmayı da beraberinde işleve sokar ve yara bölgesininiyileşmesine yardımcı olur. Pıhtının oluşmadığı
22. The Decision of Extract to third molars to effects of Social Security System
- Author
-
ÜÇOK, Cahit, KATI, Şakir, and KARAAHMETOĞLU, Özün
- Subjects
Third molars,decision of extract,economic aspect ,Yirmi yaş dişleri,çekim endikasyonları,ekonomik boyut - Abstract
The aim of this study was to assess the decision to extract third molar teeth based on the parameters such as patient age, gender, tooth number, and the position and clinical conditions of the teeth, and to stress the effects of this decision on social security system. This study included 180 randomly selected patients from among those who presented who had erupted or non‐erupted third molar teeth decided to be extracted. Data on patients' age, sex, position of tooth, and clinical condition were recorded. Based on the obtained data, statistical analyses were done using Chi‐square test, CHAID decision trees, and SPSS clementine program. Significance level was set at p, Bu çalışmanın amacı, yirmi yaş dişlerinin çekim kararlarını hastanın yaşı, cinsiyeti, diş numarası, dişin pozisyonu ve klinik durumu gibi parametrelere gore değerlendirmek ve bu kararın sosyal güvenlik sistemine olan ekonomik etkilerini vurgulamaktır. Çalışma çekim kararı verilmiş olan sürmüş yada sürmemiş 3. molar dişi olan ve rastgele seçilen 180 hastadan elde edilen verilere göre yapıldı. Hastalara ait yaş, cinsiyet, dişin pozisyonu, klinik durumuna ait veriler kaydedildi. Elde edilen verilerle hastaların yaş, cinsiyet, diş numarası, dişlerin pozisyonu ve klinik bulguları gruplandırılarak ki-kare testi ve SPSS istatistik paket programı, CHAID karar ağaçları ve SPSS clementine programı kullanılarak analizler yapıldı. Anlam aralığı olarak p=0.05 kabul edildi. Diş numarası klinik durum ilişkisi incelendiğinde, çekim kararı verilen dişler arasında en çok asemptomatik 48 n=23 numaralı dişlerin çekildiği, pericoronitis tanısı ile en çok 38 n=15 numaralı dişin çekildiği görülmüştür. Asemptomatik dişlerin %39.4 n=71 , pericoronitisli dişlerin %15 n=27 ve ortodontik sebeple ise %8.3 n=20 oranında çekim kararı verildiği izlendi. En az çekim kararı ise %3.3 n=6 TME ağrısı nedeni ile verildi. Pearson Chi-Square p=0.048 SPSS Celementine ve CHAID karar ağaçları analizine göre.; dişin klinik durumu hedef faktör olduğunda; tüm gruplamalarda asemptomatik dişlere birinci sırada çekim kararı verildiği görüldü. Sağlık harcamaları bütün dünya ülkelerinde sosyal güvenlik sistemini zorlayan boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. Bütün içerisinde belki de küçük bir paya sahip olan üçüncü molar cerrahisini değerlendirirken ve bir dişin çekimine karar verirken konuyu bir de bu açıdan değerlendirmek doğru olacaktır. Operasyonlu veya operasyonsuz seçeneklerin temelinde düzenli aktif kontrollerin hastanın belli zaman aralıklarında klinik ve radyolojik muayeneleri yattığı unutulmamalıdır.
23. Diş çekimi sonrası gelişen alveolit olgularında fibrinolitik bakteri oranının PZR analizi ile belirlenmesi
- Author
-
Akbulut, Funda Gökçe, Üçok, Cahit, and Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Dentistry ,Alveolitis ,Polymerase chain reaction - Abstract
Diş çekimi sonrası en sık karşılaşılan komplikasyonlardan biri olan alveolar osteitis;çekim soketinde yara iyileşmesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur.Alveolit olgularında bakterilerin rolü birçok çalışmada gösterilmiştir. Ağız boşluğundaalveolite neden olabilen fibrinolitik aktiviteye sahip mikroorganizmalar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı diş çekimi sonrası alveolit ön tanısı ile başvuran hastaların çekimsoketlerinden alınan örneklerin Polimeraz Zincir Reaksiyonu ile incelenip T. denticola ve P.gingivalis oranlarının belirlenmesidir. Bu iki bakterinin varlığı ve alveolit olguları ile ilişkilerikarşılaştırılmıştır. Ayrıca alveolit nedenleri arasında sayılan diğer parametreler dedeğerlendirilmiştir. 56 hastadan alınan 50 adet örnek DNA ekstraksiyonun ardından T. denticola ve P.gingivalis için özgün primerler kullanılarak PZR ile incelendi. PZR ile incelenen 50 adet örneğin 38 tanesinde (%76) T. denticola DNA'sı; 16 tanesinde(%32) ise P. gingivalis DNA'sı saptandı. Bu sonuçlar dikkate alındığında T. denticola ve P.gingivalis bakteri türlerinin soketlerde büyük oranda bulunması ile alveolit oluşummekanizmasıyla ilişkilendirilebileceği sonucu elde edilmiştir. P. gingivalis DNA'sı saptanantüm örneklerde T. denticola da pozitif bulunmuş ve bu iki bakteri arasındaki sinerji ortayakoyulmuştur. Alveolit'in en sık alt çenede ve en sık alt üçüncü molar diş çekimi sonrası meydana geldiğibelirlenmiştir. Ayrıca anterior diş çekimlerinde alveolit'e rastlanmamıştır. En sık 50 yaş veüzeri hastalarda alveolit görülmüştür ve çocuk hastalarda alveolit görülmemiştir. Alveolit ile ilişkisi olan diğer parametreler de değerlendirilmiş ve hastaların postoperatifuyarılara uymadığı, ağız hijyenine dikkat etmediği sonucuna varılmıştır. Alveolar osteitis, one of the most common complications after tooth extraction; It is acondition that occurs due to disruption of wound healing in the extraction socket.In the oral cavity; There are microorganisms with fibrinolytic activity that can cause alveolarosteitis. The aim of this study is to determine the ratio of T. denticola and P. gingivalis by PCRof the samples taken from extraction sockets of patients presenting with pre-diagnosis ofalveolitis after tooth extraction. In addition, other parameters among the causes of alveolitiswere evaluated. DNA was extracted from samples which were further analysed using the primers that arespecific for T. denticola and P. gingivalis and then examined by PCR.T. denticola DNA was found in 38 (76%) of 50 samples examined by PCR; P. gingivalis DNAwas detected in 16 (32%) of them. According to these results; It was found that T. denticolaand P. gingivalis bacteria species can be associated with alveolite formation due to their highpresence in the extraction sockets. T. denticola was also positive in all samples with P.gingivalis DNA and the synergy between these two bacteria was revealed. Alveolitis wasfound to occur most frequently in the lower jaw and most often after the third molar toothextraction. In addition; alveolitis wasn't occurred during anterior tooth extraction. Alveolitisoccurred most frequently in patients aged 50 years and older and no alveolitis was observedin pediatric patients. Other parameters associated with alveolitis were evaluated and it was concluded thatpatients did not comply with postoperative warnings and did not pay attention to oral hygiene. 110
- Published
- 2019
24. Miyofasiyal ağrı-disfonksiyon sendromu ile durumluk-sürekli kaygının ilişkisinin tedavi öncesi ve sonrası değerlendirilmesi
- Author
-
Kati, Şakir, Üçok, Cahit, and Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Treatment ,Situational Incessant Worry Inventory ,Diş Hekimliği ,Myofascial pain syndromes ,Dentistry ,Scales ,Anxiety ,Anxiety disorders - Abstract
Çiğneme sisteminde meydana gelen rahatsızlıkları tanımlamak ve tedavi metodları geliştirmek için, yıllar içerisinde değişik araştırmalar yapılmıştır. Bell tarafından tanımlanan ve Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) tarafından kabul edilerek günümüzde kullanılan 'Temporomandibular Rahatsızlıklar' terimi, çiğneme sisteminin tüm fonksiyonel rahatsızlıklarını ifade eder.Temporomandibular eklem hastalıkları eklem patolojisinden yada çiğneme kaslarına ait patolojilerden kaynaklanabilir. Çiğneme kaslarına ait TME hastalıkları içinde en sıklıkla karşılaşılanı miyofasiyal ağrı sendromu (MAS) dur. Temporomandibular eklem düzensizliklerinin etiyolojisinde ve tedavisinde psikolojik faktörlerin önemi bilinmektedir. Mevcut çalışmalar, TMD ile çeşitli psikiyatrik hastalar, anksiyete, depresyon ve kişilik bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklar arasında bir ilişkinin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. MAS, TME hastalıkları içinde psikiyatrik yanı en çok çalışılan alt gruptur. Araştırmamızda miyofasiyal ağrı sendromu tanısı almış 60 hastaya, tedavi öncesi ve tedavi uygulandıktan 2 ay sonrasında durumluk-sürekli kaygı envanteri isimli form doldurtulmuştur. Çalışmamızda kendi hastalarımızdan elde edilen, miyofasiyal ağrı-disfonksiyon sendromu tedavisi öncesi ve tedaviden 2 ay sonrasındaki durumluk-sürekli kaygı puanları ile Öner ve arkadaşlarının tespit ettikleri, benzer özelliklere sahip örneklem gruplarından elde edilen kaygı düzeyleri arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı araştırılmıştır. Sonuç olarak çalışmamızda;•Tedaviden sonraki durumluk ve sürekli kaygı durumlarının, tedaviden önceye göre daha az olduğunu,•En büyük kaygının tedavi öncesi sürekli kaygı olduğunu,•En az kaygının tedavi sonrası durumluk kaygı olduğunu,•Sürekli kaygının durumluk kaygıya göre tedavi öncesinde de sonrasında da fazla olduğu görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Depresyon, Durumluk-sürekli kaygı, Miyofasiyal ağrı-disfonksiyon sendromu (MAS). Various studies have been conducted to describe disorders of mastication system and to develop treatment methods for them. Defined by Bell and accepted by American Dental Association (ADA) for clinical use, the term `temporomandibular disorders` encompasses all functional disorders of the mastication system. Temporomandibular joint (TMJ) disorders can originate from pathologies of joints or of muscles of mastication. The most common TMJ disorder originating from muscles of mastication is the myofascial pain syndrome (MPS). Psychological factors are known to have an important role in the etiology and management of temporomandibular joint disorders. Available studies have established a clear association between TMD and various psychiatric disorders and psychological disorders such as anxiety, depression, and personality disorders. MPS is a TMJ disorder subgroup whose psychiatric aspect has been most extensively studied. In our study, 60 patients diagnosed with myofascial pain syndrome were asked to complete a form named state-continuous anxiety inventory before and 2 months after treatment.Our study aimed to analyze the statistical significance of the difference between state-continuous anxiety scores of our own study subjects before and 2 months after myofascial pain-dysfunction syndrome treatment and the anxiety levels of sampling groups with similar properties determined by Öner et al.In conclusion, our study demonstrated that•State and continuous anxiety levels measured after the treatment were lower than those measured before the treatment,•The most intensive anxiety was continuous anxiety before the treatment,•The least intensive anxiety was state anxiety after the treatment, Continuous anxiety was more intense than state anxiety both before and after the treatment.Key Words: Depression, Myofascial pain-dysfunction syndrome (MPS), State-continuous anxiety. 176
- Published
- 2016
25. Comparison of the serum c-reactive protein levels before and after extraction of infective and non-infective third molar teeth
- Author
-
Kalkan, Seda Deniz, Üçok, Cahit, and Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Molar-third ,Diş Hekimliği ,C reactive protein ,stomatognathic system ,Tooth extraction ,Dentistry ,Tooth-impacted ,Toothache ,Infection ,Molar ,Abscess - Abstract
Bu çalışmada Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Kliniği?ne 3. molar diş mevcudiyeti nedeniyle başvurmuş olan hastalarda diş çekimi öncesi ve sonrası serum c-reaktif protein seviyelerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Çalışmaya yarı gömülü 3. molar dişi olan hastalar dahil edilmiştir. Hastalar ağrılı ve ağrısız olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Her iki grupta da çekim öncesi ve sonrası olmak üzere hastalardan kan örneği alınarak serum c-reaktif protein seviyeleri belirlendi. Serum c-reaktif protein değerlerinin istatistiksel hesaplamaları yapıldı. Gruplar, kendi içlerinde ve birbirleriyle kıyaslandı.Sonuç olarak; ağrılı veya ağrısız yarı gömülü 3. molar dişleri olan hastaların, enfeksiyon işareti olan serum c-reaktif protein değerleri normal değerlerden yüksek bulunmuştur.Anahtar Kelimeler: ağrı, c-reaktif protein, diş çekimi, enfeksiyon, 3. molar diş, yarı gömülü. This study covered the patients who referred to Ankara University Faculty of Dentistry Oral and Maxillofacial Surgery Clinic with third molar teeth. It was aimed to evaluate c-reactive protein levels before and after teeth extraction.The patients who has half erupted teeth are included to this study. The patients divided into two groups, including painless and painful patients. In both groups, before and after tooth extraction, taking a blood sample from patients, including serum c-reactive protein levels were determined. Serum c-reactive protein values statistical calculations were made. Groups, within itself and with each other were compared. As a result; painful or painless half-erupted 3. molar teeth of patients, serum c-reactive protein values were higher than normal values.Key Words: c-reactive protein, extraction, half erupted, infection, third molar tooth, tooth pain. 80
- Published
- 2013
26. Farklı yüzey özelliklerine sahip implantlarda Basıc Fıbroblast Growth Factor'ün implant çevresindeki sert doku iyileşmesine etkisinin mekanik testler ile değerlendirilmesi
- Author
-
Kartal, Yasemin, Üçok, Cahit, and Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Osseointegration ,Dentistry ,Implantation - Abstract
Dental implantlar ile tedavi yönteminin klasik öğretisi, osseointegrasyonun oluşmasıiçin, cerrahi sonrası belli bir süre beklenmesi zorunluluğudur. Ancak geliştirilenyüzey özellikleri ve lokal biyomateryal uygulaması ile bu süre kısaltılmayaçalışılmaktadır.Çalışmamızda hedeflenen; lokal bFGF uygulamasının farklı yüzey özelliğinesahip implantlarda, 1 ve 3 aylık takiplerinde osseointegrasyon açısından farklılıkbulunup bulunmadığının tespit edilmesidir. Değerlendirme rezonans frekans analizive çıkarma tork testi ile yapılmıştır.Çalışmada 6 aylık, ortalama 2,5-3 kilogram ağırlığında 14 adet Yeni Zelandacinsi erişkin erkek tavşan kullanılmıştır. Genel anestezi sağlandıktan sonratavşanların bilateral tibialarına ikişer adet implant yerleştirilmiştir. Her bir tibiayafarklı yüzey özellikli iki implant (SLActive®, Osseosped®) yerleştirilmiştir.Deneklerin bir tibiasına; implant kaviteleri hazırlanmış, lokal bFGF uygulanmış veardından implantlar yerleştirilmiştir. Diğer tibialarına da kaviteler hazırlandıktanhemen sonra kontrol amaçlı implantlar yerleştirilmiştir. İmplantlar yerleştirildiktensonra ilk RFA sonuçları kaydedilmiştir. Tavşanlar 1. ay ve 3. ay sonundadeğerlendirilmek üzere yedişerli iki gruba ayrılmıştır. Takip süreleri sonundaimplantlar açılmış, RFA ve çıkarma tork testleri uygulanmıştır.Sonuçta; lokal bFGF uygulamasının özellikle 1 aylık deney gruplarındabelirgin olarak osseintegrasyonu arttırıcı etkisi olduğu görülmüştür. Hem kontrolhem deney gruplarında hidrofilik yüzeye sahip implantlar daha yüksek RFA veçıkarma tork değerleri göstermiştir Classical doctrine of dental implant treatment is the neccessity of a certain waitingperiod for osseointegration. Constitution of several surface characteristics andapplication of local biomaterials may help to shorten this period.This study is designed to evaluate the effects of local bFGF application onosseointegration in implants with different surface characteristics. The assesment ismade by resonance frequency analysis and reverse torque tests after 1 and 3 monthsof follow-up.Fourteen, New Zealand adult white rabbit males, 6 months old and weighing2,5-3 kg were used in the study. Two implants (SLActive®, Osseosped®), each withdifferent surface characteristics were inserted into bilateral tibia of each rabbit undergeneral anesthesia. In one tibia, implants were inserted into local bFGF appliedcavities. In other tibias, implants were inserted into cavities without bFGF ascontrols. Initial RFA results were recorded just after implant insertion. Rabbits arethan randomly divided into two groups each with 7 rabbits for evaluation either at 1or 3 months periods. At the end of the ceratin evaluation period, RFA and reversetorque tests are performed.The results of the study showed that local bFGF application significantlyaugmented osseointegration particularly in 1 month evaluation group. RFA andreverse torque values were found to be significantly higher in implants withhydrophilic surfaces in both control and study groups. 104
- Published
- 2009
27. Ortognatik cerrahi geçiren erişkin hastalarda postoperatif analjezide intraoperatif diklofenak-sodyum ile tramadolun karşılaştırılması
- Author
-
Tüzüner, Ayşegül Mine, Üçok, Cahit, and Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Dentistry - Abstract
61 ÖZET Ortögnatik Cerrahi Geçiren Erişkin Hastalarda Postoperatif Analjezide İntraoperatif Diklefenak-Sodyum ile Tramadol'un Karşılaştırılması Bu çalışmada amaç, bimaksüler osteotomi gerçekleştirilen hastalarda preemptif tramadol ve diklofenak sodyum uygulamasının postoperatif analjezik etkinliklerinin ağrı skorlarına (VAS, VS) ve HKA yöntemi ile opioid tüketimine etkilerini kontrol grubu ile karşılaştırmaktır. Çalışmaya Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalında maksillada Lefort-I ve mandibulada Sagital Split Ramus Osteotomisinin beraber gerçekleştirildiği, bimaksüler osteotomi operasyonu gerçekleştirilen toplam 36 hasta dahil edildi. Hastaya preemptif olarak, İ.M. 50 mg tramadol (n=12), İ.M. 75 mg diklofenak sodyum (n=12) ve serum fizyolojik (n=12) uygulaması yapılmıştır. Üç grup arasında sistolik kan basıncı, kalp hızı, postoperatif ağrı skorları (VAS, VS), postoperatif komplikasyonlar ve HKA (İ.V.) yöntemi ile opioid tüketimi karşılaştınlmıştır. Sonuçlarımız, bimaksüler osteotomi uygulanan ortögnatik cerrahi hastalarında preemptif tramadol ve diklofenak uygulamasının birbirlerine alternatif postoperatif etkin analjezi yöntemleri olduğunu ve plaseboya göre daha etkili analjezi sağladığım göstermiştir. Her iki tedavi uygulaması da postoperatif İ.V. HKA ile opioid tüketimini azaltabilmektedir. Tramadol ve diklofenak analjezilerinin etkinlik ve yan etki açısından farkı bulunmamıştır. Anahtar Sözcükler: Bimaksüler osteotomi, preemptif analjezi, diklofenak sodyum, tramadol, Hasta Kontrollü Analjezi (HKA). 62 SUMMARY Comparison of Intraoperative Diclofenac Sodium and Tramadol in Postoperative Analgesia of Adult Patients Having Orthognatic Surgery The aim of this study is to compare the postoperative analgesic affect of preemptive use of tramadol and diclofenac sodium to postoperative pain scores (VAS, VS) and opioid consupmtion with PCA, with the control group in patients receiving bimaxillary osteotomy. In this study 36 patients which received both Lefort I Osteotomy in maxilla and Sagital Split Ramus Osteotomy in mandible as bimaxillery osteotomy in the Department of Oral and Maxillofacial Surgery, Faculty of Dentistry, University of Ankara. Patients received preemptive 50 mg tramadol I.M (n=12)., 75 mg diclofenac sodium I.M. (n=12) and saline solution (n=12). Systolic blood pressure, heart rate, postoperative pain intensity (VAS, VS),postoperative complications and postoperative opioid consumption with PCA (I.V.) are compared between the three groups. Our results showed preemptive use of tramadol and diclofenac are effective postoperative analgesia techniques in bimaxiller osteotomy receiving orthognatic surgery patients when compared to the placebo group. Both treatment methods can decrease the postoperative opioid consumption with PCA (I.V.). There were no difference between diclofenac and tramadol in postoperative complications. Key words: Bimaxillary osteotomy, preemptive analgesia, diclofenac sodium, tramadol, Patient Control Analgesia (PCA). 83
- Published
- 2006
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.