25 results on '"İbrahim Sezer"'
Search Results
2. G-20 ÜLKELERİ ARASINDA İŞSİZLİK YAKINSAMASININ FOURIER PANEL BİRİM KOK TESTİ İLE İNCELENMESİ
- Author
-
DEMİRALP, Ahmet, primary and BELLİLER, İbrahim Sezer, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. KARADENİZ'DE ALTERNATİF BİR TURİZM ÖNERİSİ: KRUVAZİYER TURİZMİ
- Author
-
İbrahim SEZER
- Abstract
Bu çalışmanın amacı; Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki limanlarının kruvaziyer turizmi açısından potansiyellerinin ortaya konulması ve mevcut potansiyelin geliştirilmesine yönelik öngörülerin sunulmasıdır. Bu çalışma hem nicel hem de nitel verilerin kullanıldığı bir saha araştırmasıdır. Veri toplama yöntemlerinden gezi- gözlem yönteminden yararlanılmış, Trabzon, Samsun gibi limanlarda saha etütleri gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra çalışma konusuyla ilgili literatür taraması yapılmış, ulusal ve uluslararası istatistiklere ulaşılmıştır. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki limanlarının değerlendirilecek düzeyde kruvaziyer turizmi potansiyeline sahip olduğu, ancak gerek Rusya-Ukrayna krizi gibi uluslararası sorunlar gerekse ülkemizdeki terör olayları ve benzeri sorunlar ile altyapı yetersizlikleri nedeniyle bu potansiyelin istenilen ölçüde değerlendirilemediği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Karadeniz’in kruvaziyer turları için güvenli ortam hâline getirilmesi, ülkemizin Karadeniz kıyısındaki limanlarda ve kentlerde kruvaziyer turizminin gerektirdiği teknik özellikler, işletme özellikleri ve şehirsel niteliklerin geliştirilmesi, tanıtım, markalaşma ve pazarlama hususlarında gerekli çabaların sarf edilmesi ve kruvaziyer turlarının bölgeye çekilmesi neticesinde yakın zamanda bölgenin kruvaziyer turizminde çok daha ileri aşamalara erişebileceği kanısındayız.
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Fourier Cointegration Relationship Between ISE100 Index And Policy Interest
- Author
-
DEMİRALP, Ahmet, primary and BELLİLER, İbrahim Sezer, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
5. Granger Nedensellik Sınamasında Yeni Yaklaşımlar
- Author
-
Akyüz, Hayriye Esra; Bitlis Eren Üniversitesi, Belliler, İbrahim Sezer; Harran Üniversitesi, Demiralp, Ahmet; Harran Üniversitesi, Ürkmez, Emre; Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Günay, Samet; Orta Doğu Amerikan Üniversitesi, Durgun, Funda; Dicle Üniversitesi, Sezen, Serhat; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Kırcı Altınkeski, Buket; Bağımsız Araştırmacı, Çemrek, Fatih; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Çevik, Emrah İsmail; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Kırcı Altınkeski, Buket; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Akyüz, Hayriye Esra; Bitlis Eren Üniversitesi, Belliler, İbrahim Sezer; Harran Üniversitesi, Demiralp, Ahmet; Harran Üniversitesi, Ürkmez, Emre; Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Günay, Samet; Orta Doğu Amerikan Üniversitesi, Durgun, Funda; Dicle Üniversitesi, Sezen, Serhat; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Kırcı Altınkeski, Buket; Bağımsız Araştırmacı, Çemrek, Fatih; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Çevik, Emrah İsmail; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, and Kırcı Altınkeski, Buket; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
- Abstract
The concept of causality, developed by Wiener (1956) and Granger (1996), has been a cornerstone for examining the dynamic relationships between time series. Since the Granger causality relationship helps researchers to formulate a suitable model and obtain better predictions for the variables, it has attracted attention in the literature and the Granger causality test has been employed in many studies. In this study, current methods used in Granger causality tests are included. In this context, in the relevant sections, the regime-dependent causality test proposed by Krolzig (1996), the lag-augmented VAR-based causality test developed by Toda and Yamamoto (1996), the causality test in variance proposed by Hong (2001), the frequency domain test developed by Breitung and Candelon (2006), the asymmetric causality test developed by Hatemi-J (2012), and Fourier Granger causality test proposed by Enders and Jones (2016) are discussed theoretically and empirically. We would like to thank all the chapter authors who contributed to the book., Wiener (1956) ve Granger (1996) tarafından geliştirilen nedensellik kavramı zaman serileri arasındaki dinamik ilişkileri incelemek için temel bir dayanak noktası olmuştur. Değişkenler arasındaki Granger nedensellik ilişkisi, araştırmacıların uygun bir model formüle etmesine ve ilgilendikleri değişkenler için daha iyi tahmin değerleri elde etmesine olanak tanıdığından, literatürde oldukça fazla ilgi görmüş ve çok sayıda çalışmada Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Bu çalışmada Granger nedensellik sınmalarında kullanılan güncel yöntemlere yer verilmiştir. Bu bağlamda, ilgili bölümlerde Krolzig (1996) tarafından önerilen rejimlere bağlı nedensellik testi, Toda ve Yamamoto (1996) tarafından geliştirilen gecikmesi arttırılmış VAR model dayanan nedensellik testi, Hong (2001) tarafından önerilen varyansta nedensellik testi Breitung ve Candelon (2006) tarafından geliştirilen frekans alanında nedensellik testi, Hatemi-J (2012) tarafından geliştirilen asimetrik nedensellik testi ve Enders ve Jones (2016) tarafından önerilen Fourier Granger nedensellik testi teorik ve ampirik açıdan ele alınmıştır. Kitabın ortaya çıkmasında katkı sağlayan tüm bölüm yazarlarına şükranlarımızı sunarız.
- Published
- 2023
6. SEÇİLMİŞ AVRUPA ÜLKELERİNDE KİŞİ BAŞI ENERJİ TÜKETİMİ YAKINSAMASI: RALS TESTİNDEN KANITLAR.
- Author
-
BELLİLER, İbrahim Sezer and DEMİRALP, Ahmet
- Subjects
- *
ENERGY consumption - Abstract
The focus of developing economies in recent years has shifted from the growth of per capita national income to sustainability. A sustainable economy is now possible with a sustainable environment. Therefore, energy utilization rates of countries have become a very important issue with the sustainability framework. In this study, the energy consumption convergence of the 10 European countries with the highest per capita energy consumption is analyzed using the data set covering the period between 1965 and 2022. Conventional unit root tests and many recent unit root tests with extended residuals are used to detect energy convergence. Conventional unit root tests did not provide sufficient evidence for convergence, and the classical unit root tests were found to be very weak in rejecting the null hypothesis. When the residuals obtained from the classical unit root tests are analyzed, it is found that the residuals of many countries are not normally distributed. Therefore, RALS-type unit root tests with extended residuals were applied to the data sets. Although no convergence was detected for any country because of classical unit root tests, it was found that some European countries showed convergence behavior in the results of RALS-type unit root tests. Since the data set covers 58 years, it is known that many economic fluctuations have been experienced in this long period. For this reason, the most recent RALS type unit root test, which considers structural breaks, was applied to the data sets. No convergence was detected in the classical unit root tests, and because of the unbroken RALS-type unit root tests, it was found that three countries converged to the group average. As a result of the latest RALS-type unit root test with breaks found that 7 out of 10 selected European countries (Germany, Belgium, France, Netherlands, Italy, Romania, and Greece) converged to the group average. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
7. Tüketici Güven Endeksi, Politika Faizi ve BİST100 Endeksi Arasında Fourier Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği
- Author
-
İbrahim Sezer Belliler and Ahmet Demiralp
- Abstract
Bu çalışmada Türkiye’de tüketici güven endeksi, politika faizi ve BİST100 endeksi arasındaki kısa dönem nedensellik ilişkisi araştırılmıştır. 2011:01-2023:01 dönemleri arasında aylık veriler kullanılarak Enders ve Jones (2016) Fourier Granger Nedensellik analizi ile Nazlıoğlu vd. (2016) Fourier Toda-Yamamoto Nedensellik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Fourier Granger Nedensellik analizinin ön şartı olarak değişkenlerin durağanlığı ADF birim kök testi ile incelemiştir. Yapılan analizler neticesinde tüketici güven endeksinden politika faizine ve BİST100’den tüketici güven endeksine doğru tek yönlü kısa dönem nedensellik ilişkisi bulunmuştur.
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
8. Granger Nedensellik Sınamasında Yeni Yaklaşımlar
- Author
-
Hayriye Esra Akyüz, İbrahim Sezer Belliler, Ahmet Demiralp, Emre Ürkmez, Samet Günay, Funda Durgun, Serhat Sezen, Buket Kırcı Altınkeski, and Fatih Çemrek
- Abstract
Wiener (1956) ve Granger (1996) tarafından geliştirilen nedensellik kavramı zaman serileri arasındaki dinamik ilişkileri incelemek için temel bir dayanak noktası olmuştur. Değişkenler arasındaki Granger nedensellik ilişkisi, araştırmacıların uygun bir model formüle etmesine ve ilgilendikleri değişkenler için daha iyi tahmin değerleri elde etmesine olanak tanıdığından, literatürde oldukça fazla ilgi görmüş ve çok sayıda çalışmada Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Bu çalışmada Granger nedensellik sınmalarında kullanılan güncel yöntemlere yer verilmiştir. Bu bağlamda, ilgili bölümlerde Krolzig (1996) tarafından önerilen rejimlere bağlı nedensellik testi, Toda ve Yamamoto (1996) tarafından geliştirilen gecikmesi arttırılmış VAR model dayanan nedensellik testi, Hong (2001) tarafından önerilen varyansta nedensellik testi Breitung ve Candelon (2006) tarafından geliştirilen frekans alanında nedensellik testi, Hatemi-J (2012) tarafından geliştirilen asimetrik nedensellik testi ve Enders ve Jones (2016) tarafından önerilen Fourier Granger nedensellik testi teorik ve ampirik açıdan ele alınmıştır. Kitabın ortaya çıkmasında katkı sağlayan tüm bölüm yazarlarına şükranlarımızı sunarız.
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
9. TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK HİSTERİSİ: DOĞRUSAL OLMAYAN BİRİM KÖK TESTİNDEN KANITLAR
- Author
-
BELLİLER, İbrahim Sezer, primary and DEMİRALP, Ahmet, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
10. BİST100 ENDEKSİ İLE POLİTİKA FAİZİ ARASINDAKİ FOURİER EŞBÜTÜNLEŞME İLİŞKİSİ.
- Author
-
DEMİRALP, Ahmet and BELLİLER, İbrahim Sezer
- Subjects
- *
INTEREST rates , *TIME series analysis , *STOCK prices , *ECONOMICS literature , *PRICE indexes - Abstract
The relationship between the interestrate and stock pricesis a frequently discussed topic in the economics literature. Estimating the direction and size of the interaction between two different investment instruments is very important for economic decision units. Central banks of developing countries such as Turkey attach great importance to maintaining the optimal balance between stock returns and interest rates. This subject, which was first investigated with linear econometric time series analysis, then started to be investigated with current nonlinear techniques. The use of non-linear techniques by the economic reality is important to determine the relationship between the variables in a healthy way. In this study, the Central Bank weighted average funding cost is used for policy interest rate, and Ise100 price index data is used for the stock price. The study was carried out using monthly data between the years 2011-2023. The relationship between stock prices and interest rate Banerjee et al. (2017) Fourier ADL cointegration test was used. First of all, it was determined that both variables were I(1), and then the cointegration relationship was tested. According to the study's findings, a long-term cointegration relationship was determined between the interest rate and the Ise100 index. Based on the cointegration relationship found, the long-term coefficients were estimated with the FMOLS model. In this context, it has been determined that the 1% increase in the interest variable causes a decrease of approximately 55 points in the BIST100 index. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
11. Rekreasyonel ve Etkinlik (Festival) Amaçlı Kullanımların Korunan Alanlara Etkileri: Aymaç Tabiat Parkı Örneği
- Author
-
İbrahim SEZER
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
12. KAR FESTİVALLERİNİN KIŞ TURİZMİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: DOĞU KARADENİZ ÖRNEĞİ
- Author
-
İbrahim Sezer
- Subjects
Kar,Festival,Doğu Karadeniz,Turizm ,Coğrafya ,Geography ,General Medicine ,Snow,Festival,Eastern Black Sea,Tourism - Abstract
Winter tourism is one type of tourism that is developing ever-increasingly in the world and in our country. Winter tourism events such as snow festivals are organized for the development of winter tourism. Activities such as snow festivals, which have increased in our country in recent years, contribute to the revitalization of winter tourism activities, increasing the number of tourists and branding the destinations. In addition, snow festivals draw attention as activities that have significant effects on the development of tourism activities in the winter period, when the mobility in tourism decreases compared to other seasons and likewise in the spread of tourism throughout the year. Snow festivals have been increasing in recent years in the Eastern Black Sea region, which we have chosen as a research area. It is expected that the snow festivals, which are expected to make the above-mentioned positive contributions, to contribute to tourism activities which are concentrated only in the summer season to be carried out in the winter season especially in the highlands in the region and for the tourism pressure possible to spread over a longer period of time and field and that for the plateaus that were previously abandoned in the winter season to continue to be alive in this season as well. The main purpose of our study is to evaluate the effects of snow festivals on winter tourism in the Eastern Black Sea Region. Case study (case study) among the qualitative research methods was used in the research. In our researches, it is understood that the increasing number of snow festivals in the Eastern Black Sea Region contribute to the revival of winter tourism, however, due to some deficiencies in some fields such as infrastructure, organization, access, promotion, etc.; the current potential cannot be exploited at the desired level. We believe that by eliminating all these shortcomings, the real potential of snow festivals can be revealed and it can make a significant contribution to the development of winter tourism in the region., Kış turizmi, dünyada ve ülkemizde giderek artan düzeyde gelişme gösteren turizm türlerinden birisidir. Kış turizminin geliştirilmesi için kar festivalleri gibi kış turizmi etkinlikleri düzenlenmektedir. Son yıllarda ülkemizde de artış gösteren kar festivalleri gibi etkinlikler, kış turizmi faaliyetlerinin canlandırılmasına, turist sayısının artmasına ve destinasyonların markalaştırılmasına katkı sağlamaktadırlar. Ayrıca kar festivalleri diğer mevsimlere göre turizmde hareketliliğin azaldığı kış döneminde turizm aktivitelerinin geliştirilmesinde ve turizmin bütün yıla yayılmasında oldukça önemli etkileri olan faaliyetler olarak dikkat çekmektedirler. Araştırma sahası olarak seçtiğimiz Doğu Karadeniz’de de son yıllarda kar festivalleri giderek çoğalmaktadır. Yukarıda ifade edilen olumlu katkıları yapması beklenen kar festivallerinin özellikle bölgedeki yaylalarda sadece yaz mevsimine yoğunlaşmış turizm faaliyetlerinin kış döneminde de gerçekleştirilmesine, turizm baskısının daha uzun bir zamana ve sahaya yayılmasının olanaklı hale getirilmesine, önceleri kış mevsiminde terkedilen yaylaların, bu mevsimde de canlılığını sürdürmesine katkı sağlaması beklenmektedir. İşte çalışmamızdaki başlıca amaç, kar festivallerinin Doğu Karadeniz’deki kış turizmine olan etkilerinin değerlendirilmesidir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay (durum çalışması) kullanılmıştır. Yaptığımız araştırmalarda Doğu Karadeniz’de sayıları her geçen gün artan kar festivallerinin kış turizminin canlandırılmasına katkılar sağladığı bununla birlikte bazı altyapı, organizasyon, erişim, tanıtım vb. konulardaki yetersizliklerden dolayı mevcut potansiyelin istenilen düzeyde değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Bütün bu eksikliklerin peyderpey giderilmesiyle kar festivallerinin gerçek potansiyelinin ortaya çıkabileceği ve bölgede kış turizminin gelişmesine önemli katkılar yapabileceği kanısındayız.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
13. Genel Beşeri ve Ekonomik Coğrafya
- Author
-
Serhat Zaman, Mehmet Ünlü, Ünsal Bekdemir, Yahya Kadıoğlu, Derya Ağbaba, Aynur Aydın, Hakan Koç, Ramazan Sever, Namık Tanfer Altaş, Bülent Aksoy, Okan Yaşar, Gülpınar Akbulut Özpay, and İbrahim Sezer
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
14. Determination Price Volatility of Bitcoin with Autoregressive Conditional Heteroscedasticiy Models
- Author
-
İbrahim Sezer Belliler and Zerife Yildirim
- Subjects
Psychiatry and Mental health ,Autoregressive model ,Bitcoin,Cryptocurrency,Volatility,Symmetric and Asymmetric ARCH Models ,Bitcoin,Kriptopara,Oynaklık,Simetrik ve Asimetrik ARCH Modelleri ,Business Finance ,Economics ,Econometrics ,İşletme Finans ,Volatility (finance) - Abstract
Amaç: Bu araştırmanın amacı, ilk çıkış yılı olan 2009’dan günümüze finansal piyasalarda yeni bir fenomen haline gelen, sanal para veya kripto para olarak tanımlanabilen bitcoinin, finansal bir yatırım aracı olarak görülmesi yönündeki fiyat hareketlerinin analiz edilmesidir. Tasarım/Yöntem: Çalışmada, Otoregresif Koşullu Değişen Varyans modellemeleri ile oynaklık, getiri davranışı ve finansal bir yatırım aracı olarak güvenilirliği incelenmektedir. Bu kapsamda simetrik ve asimetrik etkili ARCH modellemeleri kullanılmıştır. Bulgular: Analizler sonucunda; simetrik ve asimetrik etkili ARCH modellemeleri ile incelenen bitcoin getiri serisi için ilk dönemde asimetrik etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca half-life ölçütüne göre bitcoin getiri serisinde meydana gelen şoklar her dönemde 30 günden daha fazla oynaklık kalıcılığı etkisine maruz kaldığı tespit edilmiştir. Dönemler itibariyle incelenen bitcoinin ilk yıllarında daha yüksek oynaklığa sahip olduğu tespit edilmiştir. Sınırlılıklar: Günümüzde finansal piyasalarda yeni bir fenomen haline gelen, sanal para veya kripto para olarak tanımlanabilen bitcoinin oynaklığı analiz edilmiştir. Özgünlük/Değer: Aslında piyasada ticareti yapılan çok sayıda sanal para veya diğer adıyla kripto para bulunmaktadır. Ancak birçok sanal para biriminin arasında en çok bilineni ve piyasa hacmi en fazla olanı olarak bitcoin karşımıza çıkmaktadır. Finansal bir yatırım aracı olarak görülmeye başlanan bitcoin’in fiyat hareketlerinin analiz edilmesi güvenilirlik çerçevesinde büyük öneme sahiptir. Bu yönden yapılan inceleme araştırmanın özgün değerini oluşturmaktadır., Purpose: The purpose of this research is to analyze the price movements of bitcoin, which has become a new phenomenon in financial markets since 2009, the first year of its release, and can be defined as virtual money or crypto money, to be seen as a financial investment tool. Design/Methodology: In the study, volatility, return behavior and reliability as a financial investment tool are examined with autoregressive Conditional Variable Variance modeling. In this context, symmetrical and asymmetrical ARCH models were used. Findings: As a result of the analysis; it has been found that it has an asymmetric effect in the first period for the bitcoin return series examined with symmetric and asymmetric ARCH models. In addition, it has been determined that shocks occurring in the bitcoin return series according to the half-life criteria are exposed to the volatility effect for more than 30 days in each period. It has been determined that bitcoin, which is examined by periods, has higher volatility in its first years. Limitations: The volatility of bitcoin, which has become a new phenomenon in financial markets today, can be defined as virtual money or crypto money, has been analyzed. Originality/Value: In fact, there are many virtual currencies or cryptocurrencies traded in the market. However, among many virtual currencies, bitcoin is the most known and the most market volume. Analyzing the price movements of bitcoin, which has started to be seen as a financial investment tool, is of great importance in the framework of reliability. The examination made in this respect constitutes the original value of the research.
- Published
- 2020
15. MİTOLOJİK VE EFSANEVİ UNSURLARIN TURİSTİK ÇEKİCİLİK ÜZERİNE ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: GİRESUN ADASI ÖRNEĞİ
- Author
-
İbrahim Sezer
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
16. Determination Price Volatility of Bitcoin with Autoregressive Conditional Heteroscedasticiy Models
- Author
-
BELLİLER, İbrahim Sezer, primary and YİLDİRİM, Zerife, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
17. Kuzalan Şelalesi Tabiat Parkı'nın Coğrafi Özellikleri İle Ekoturizm Ve Rekreasyo
- Author
-
İbrahim Sezer
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
18. Değerli madenlerin finansal kriz dönemlerindeki oynaklığının otoregresif koşullu değişen varyans modelleri ile incelenmesi
- Author
-
Belliler, İbrahim Sezer, Emeç, Hamdi, and Ekonometri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Volatility ,Precious metals ,Ekonometri ,Financial crisis ,Econometrics ,Autoregressive conditional heteroscedastic approach - Abstract
Değerli maden olarak kabul edilen altın, gümüş, platin ve paladyumun kullanım alanları ve finansal piyasalardaki yeri ve önemi birbirinden oldukça farklıdır. Özelikle günümüz koşullarında küresel ölçekte yaşanan ekonomik, siyasi ve politik istikrarsızlık, riskten korunma amacıyla değerli madenlere yönelik yatırımları arttırmıştır. Bu çalışmanın amacı değerli madenlerin fiyatlarında meydana gelen oynaklığı, Otoregresif Koşullu Değişen Varyans modelleri ile inceleyip değerli madenlerin kriz dönemlerindeki davranışlarını belirlemek ve elde edilen bulgular çerçevesinde değerli madenlerden oluşturulacak portföyün özelliklerini açıklamaktır. Çalışmanın ilk bölümünde değerli madenler, bireysel olarak ele alınmış değerli madenlerin arz talep karakteristikleri, kullanım alanları, finansal piyasalardaki yatırım araçları ve getiri performansları hem küresel hem yerel ölçekte incelenmiştir. İkinci bölümde durağanlık kavramı, birim kök testleri, ARIMA ve Otoregresif Koşullu Değişen Varyans modellerinin kuramsal çerçevesi incelenmiştir. Üçüncü bölümde, değerli madenlerin 02.04.1990-02.02.2017 yılları arasında günlük kapanış fiyatları alınarak veri seti oluşturulmuştur. Değerli madenlerin oynaklığı Otoregresif ve Genelleştirilmiş Otoregresif Koşullu Değişen Varyans (ARCH)-(GARCH) tipi modeller yardımı ile belirlenmiştir. Veri seti 1997 Asya krizi ve 2008 Küresel Krizi içerdiğinden dolayı ilgili tarihlerde değerli madenlerin oynaklık kırılmaları kukla değişken yardımı ile belirlenmeye çalışılmıştır. 2008 Küresel krizinde altın, gümüş ve paladyum getiri serilerinde oynaklık kırılmasının meydana geldiği bulunmuştur. Portföy ayrıştırması ve yatırımcının riskinin en aza indirebilmesi için birbiri ile zıt ilişkili değerli madenler tespit edilmeye çalışılmış, bu bağlamda altın ve gümüş madeninin birbiri ile paralel oynaklık davranışları sergilediği gözlemlenmiştir. Birbiri ile daha az ilşkili olan altın-platin ya da paladyum-gümüş gibi yatırım araçlarını aynı portföyde konumlandırması yatırımcıya risk ayrıştırması açısından avantaj sağlayabileceği tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Değerli Madenler, Oynaklık, Değerli Maden Oynaklığı, Ardışık Koşullu Değişen Varyans Modelleri. Being accepted as precious metals, gold, silver, platinum and palladium are quite different each other with regard to their usage areas, the place and importance of financial markets. Especially under today's conditions, economic, political and geopolitical instability being experienced on the global scale, increased precious metals investments. Purpose of this study, analyze volatility of precious metals with the aim of Otoregressive Conditional Heteroskedasticty models and determine volatility behavior of precious metals and explain properties of precious metals' portfolios. First chapter of this study, precious metals took individually and examined supply and demand characteristics, usage areas and return performances on the both local and global scale. Second chapter, studied of theoretical framework of stationarity concept, unit root tests, ARIMA and Autoregressive Conditional Heteroskedasticity models. Third chapter, precious metals' data set constructed in the period of 02.04.1990 and 02.02.2017 with daily closing prices. Volatility of precious metals determined with the help of Autoregressive and Generalized Autoregressive Conditional Heteroscedasticity (ARCH)- (GARCH) typed models. Due to data set contained 1997 Asian Crisis and 2007 Global Crisis, volalilty breaks were tried to determine with the method of dummy variable. Volatility breake was found in gold, silver and palladium return series in 2008 Global Crisis. Due to portfolio diversification and risk minimalization, tried to find negatively correlated precious metals, in this manner gold and silver were observed that same volatility behaviour. Putting on same portfolio of precious metals, provide some advantages that gold - platinum or palladium - silver which have poorly correlated with each other. Keywords: Precious metals, Volatility, Volatility of Precious Metals, Autoregressive Conditional Heteroskedasticity 125
- Published
- 2018
19. A NATURE CONSERVATION AREA TOURISM İN THE CLAMPS: DİLEK PENİNSULA-BÜYÜK MENDERES DELTA NATIONAL PARK TURİZMİN KISKACINDA BİR DOĞA KORUMA ALANI: DİLEK YARIMADASI-BÜYÜK MENDERES DELTASI MİLLİ PARKI
- Author
-
Ünsal BEKDEMİR, Süleyman ELMACI, and İbrahim SEZER
- Subjects
Sustainable Biological Diversity. Milli park ,lcsh:Social Sciences ,lcsh:H ,lcsh:History (General) and history of Europe ,lcsh:D ,National Park ,Effect of Tourism ,Turizm etkisi ,Sürdürülebilirlik Biyolojik çeşitlilik - Abstract
Dilek Peninsula- The National Park of Büyük Menderes Delta are among the areas of great importance in terms of flora and fauna diversity in our country. This area has increasingly been under the influence of tourism becuase of its natural, historical, and cultural touristic attractions and such places of high tourism potential as Kuşadası, Didim, and Selçuk, which are located nearby the area. This is a case that will cause a number of gradually-increasing adversities on the touristic sources of the National Park to arrise today and in future.In order for the the touristic potential of the National Park to gain a sustainable characteristic, what measures should be taken is of great importance with respect to any effort to decrease the number of issues which this area has faced today and will also certainly face in the future to a minimum level. This study aims to identify what should and/or can be done to conserve the National Park with its untouched characteristics for future generations. Dilek yarımadası-Büyük Menderes deltası milli parkı, Ülkemizin flora ve fauna çeşitliliği açısından önemli alanlarındandır. Bünyesindeki doğal, tarihi ve kültürel turistik çekicilikler ve yakın çevresinde yer alan Kuşadası, Didim ve Selçuk gibi turizm potansiyeli yüksek yerler nedeniyle gittikçe artan düzeyde turizmin etkisinde kalmaktadır. Bu durum milli parkın turistik kaynakları üzerinde günümüzde ve gelecekte aratarak devam eden olumsuz gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Milli parkın turistik potansiyelinin sürdürülebilir nitelik kazanabilmesi için günümüzde karşılaştığı ve gelecekte ise kaçınılmaz olarak karşılaşacağı sorunların en aza indirilmesi çabasında yapılması gerekenler oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, milli parkın bozulmamış özellikleriyle geleceğe taşınması için neler yapılabileceğinin belirlenmesidir.
- Published
- 2010
20. COĞRAFİ KOŞULLAR VE DAĞILIŞI YÖNÜYLE GİRESUN İLİNDE SERACILIK FAALİYETLERİNİN UYGULAMA VE GELİŞTİRİLEBİLME POTANSİYELİ
- Author
-
Zafer Başkaya and Ibrahim Sezer
- Subjects
Toxicology ,education.field_of_study ,Horticulture ,Geography ,Giresun,Greenhouse,Vegetables,Production ,Giresun,Sera,Sebze,Üretim ,Black sea region ,Population ,Context (language use) ,Greenhouse production ,Greenhouse cultivation ,education - Abstract
Today, greenhouse production appears to be a growing production method in vegetable and fruit production. The advantages such as enabling isolation of agricultural production against natural factors, allowing a controlled production process, enabling agricultural products to grow in a longer period outside of the normal growing conditions, increasing the efficiency got per unit area and contribution to demand of agricultural products caused by the increasing population have great affect. This activity has shown a significant progress in the Black Sea Region of our country because of understanding the value of greenhouse cultivation and growing interest in green housing. In this context, greenhouse cultivation is in a worth considering improving trend in Giresun Province which is our study area. In fact, 715.5 tones product was obtained from 187 greenhouse cultivation areas as of 2012 (products such as cucumber mainly and tomatoes, lettuce, peppers and beans). In addition, studies for the cultivation of trees and ornamental plants are in progress. As a result of our research, Giresun Province has a developable potential for the greenhouse cultivation. If the greenhouse cultivation is supported and developed, we believe that this industry will contribute especially family of farmers in rural areas of Giresun as an important source of living., ÖZETGünümüzde seracılık faaliyetleri, sebze ve meyve üretiminde giderek artan bir üretim yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunda tarımsal üretimin doğal faktörlere karşı nispeten izole edilmesine imkan tanıması, mümkün olduğu kadar kontrol edilebilir bir üretim sürecine olanak sağlaması, ürünlerin normal yetişme koşullarının dışında ve daha uzun süre boyunca yetişmesine imkan sağlaması, birim alandan alınan verimi artırması ve artan nüfusun etkisiyle oluşan tarımsal ürün talebinin karşılanmasına katkı sağlaması gibi avantajların olmasının etkisi büyüktür.Ülkemizde seracılığın değerinin anlaşılmaya başlaması ve seracılığa duyulan ilginin artmasıyla Karadeniz Bölgesi’nde bu faaliyet önemli ilerlemeler göstermiştir. Bu bağlamda inceleme alanımız olan Giresun ili de dikkate değer bir gelişme trendi içerisindedir. Nitekim 2012 yılı itibariyle 187 da sera alanından 715,5 ton (başta hıyar olmak üzere domates, marul, biber ve fasulye gibi ürünler) ürün elde edilmiştir. Ayrıca seralarda fidan ve süs bitkileri yetiştiriciliği için de çalışmalar sürdürülmektedir. Yaptığımız araştırmalar neticesinde, Giresun ilinde seracılığın geliştirilebilir bir potansiyele sahip olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Seracılığın desteklenerek, geliştirildiği takdirde Giresun’da önemli bir geçim kaynağı olarak özellikle kırsal kesimdeki çiftçi ailelerine katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.Anahtar Kelimeler: Giresun, Sera, Sebze, ÜretimABSTRACTToday, greenhouse production appears to be a growing production method in vegetable and fruit production. The advantages such as enabling isolation of agricultural production against natural factors, allowing a controlled production process, enabling agricultural products to grow in a longer period outside of the normal growing conditions, increasing the efficiency got per unit area and contribution to demand of agricultural products caused by the increasing population have great affect.This activity has shown a significant progress in the Black Sea Region of our country because of understanding the value of greenhouse cultivation and growing interest in green housing. In this context, greenhouse cultivation is in a worth considering improving trend in Giresun Province which is our study area. In fact, 715.5 tones product was obtained from 187 greenhouse cultivation areas as of 2012 (products such as cucumber mainly and tomatoes, lettuce, peppers and beans). In addition, studies for the cultivation of trees and ornamental plants are in progress. As a result of our research, Giresun Province has a developable potential for the greenhouse cultivation. If the greenhouse cultivation is supported and developed, we believe that this industry will contribute especially family of farmers in rural areas of Giresun as an important source of living.Keywords: Giresun, Greenhouse, Vegetables, Production.
- Published
- 2014
21. Destination Attracting Great Deal of Attention with Cruise Tourism: Port of Kuşadası
- Author
-
İbrahim Sezer
- Subjects
Kruvaziyer Turizmi,destinasyon,Kuşadası limanı,alternatif turizm ,Area Studies ,media_common.quotation_subject ,Alan Çalışmaları ,Art ,tourism of Cruise,destination,harbor of Kuşadası,alternative tourism ,Humanities ,media_common - Abstract
Kruvaziyer turizmi, günümüzde dünyada en çok ilgi gören turizm aktivitelerinden birisidir. Kruvaziyer turizmi açısından dünya çapında ilgi gören çok sayıda destinasyonun bulunduğu Akdeniz Havzası’nda konumlanmış olan ülkemiz, söz konusu turizm türü bakımından dikkat çekici destinasyonlara sahiptir. Bunların başında da çok sayıda doğal ve kültürel çekicilikle büyük bir potansiyele sahip olan Kuşadası gelmektedir. 2013 yılı itibariyle Kuşadası Limanı, kruvaziyer gemi sayısı bakımından ülkemizde ilk sırada gelmektedir. Nitekim 2013 yılı itibariyle Kuşadası Limanı’na 428 kruvaziyer gemi demirlemiş ve bunlarla birlikte 577 685 kruvaziyer yolcu gelmiştir. Bütün bu potansiyeline rağmen Kuşadası, Akdeniz Havzası’ndaki rakip destinasyonlar arasında istenilen düzeye erişememiştir. Tanıtım, kentsel peyzaj ve alışveriş ortamları gibi birçok hususta gerekli düzenlemeler gerçekleştirildiğinde, Kuşadası’nın kruvaziyer turizminde çok daha üst sıralara tırmanabileceği anlaşılmaktadır., Today, cruise tourism is one of most coveted tourism activities in the world. Our country that has been located on the Mediterranean Basin where a large number of world-wide popular destinations can be seen in terms of cruiser tourism has many destinations may draw attention in terms of this type of tourism. You can find Kuşadası early in the list of these destinations where has a great potential with many natural and cultural appeal hosting. Kuşadası Harbor ranks the first in number of cruise ships as of 2013. In fact, 428 cruise ships and 577 685 passengers visited the Kuşadası Harbor as of 2013. Despite all this potential, Kuşadası couldn't reach the desired level among the competing destinations in the Mediterranean Basin. It is Understood that if the necessary regulations are made in many isssues such as introduction, urban landscape and shopping, Kuşadası can climb the ranks in cruiser tourism.
- Published
- 2014
22. YEDİ DEĞİRMENLER VE MAĞARASI TABİAT PARKI’NIN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ İLE EKOTURİZM OLANAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
- Author
-
İbrahim Sezer and Ünsal Bekdemir
- Abstract
Ozet Insan etkisinin dogal ortamlarda iyiden iyiye hissedildigi ve doganin insan baskisina artan duzeyde maruz kaldigi gunumuz dunyasinda, doga korumanin ve dogaya sahip cikmanin onemi giderek artmaktadir. Dogaya verilen degerin ve onu gelecek nesillere aktarmanin en somut ornekleri, millipark, tabiat parki, tabiat koruma alani, tabiat aniti ve sit alani gibi koruma altina alinmis alanlardir. Gunumuzde hakim olan koruma anlayisi, insan etkisinin en aza indirildigi, surdurulebilirlik ilkesinin dikkate alindigi koruma-kullanma dengesinin gozetildigi koruma yaklasimidir. Bu baglamda koruma altina alinan bu ortamlar, surdurulebilir turizm anlayisi cercevesinde ekoturizm faaliyetlerine acilmaktadir. Koruyarak kullanma anlayisinin turizmdeki karsiligi olan ekoturizm aktiviteleri icin, inceleme alanimizin da icerisinde bulundugu Dogu Karadeniz Bolumunde yer alan Giresun ili, degerlendirilebilecek duzeyde korunmus dogal ortam icermektedir. Nitekim il sinirlari icerisinde 4 tabiat parki, 9 dogal sit alani, 33 anit agac ve 10 avlak sahasi bulunmaktadir. Bu kapsamda Espiye ilce merkezinin 33 km guneyinde, Avluca Koyu ve Yenikoy arasindaki Karadona Deresi’nin bati kenarinda yer alan, icinden kaynagin ciktigi magara ve bu suyla calisan yedi degirmenin oldugu alan, “Yedi Degirmenler ve Magarasi Tabiat Parki” adiyla tabiat parki olarak ilan edilmistir. Soz konusu tabiat parki; hem magara ortami, sarkit, dikit ve traverten olusumlari, kaynak suyu, zengin bitki ortusu ve yabani hayvan varligiyla hem de bir asirdan beri kullanilan yedi degirmen, yoresel ozellige sahip kulturel cekiciliklerle dikkate deger bir ekoturizm potansiyeline sahiptir. Yaptigimiz saha arastirmalarina gore bu cevrede; magara turizmi, doga yuruyusu, foto safari, at safari, bisiklet safari, yaban hayati gozlemciligi gibi bircok ekoturizm aktivitesinin yapilabilecegi kanisindayiz. Soz konusu tabiat parki, sahip oldugu ekoturizm potansiyeliyle, gerekli turistik altyapi ve erisim olanaklari olusturulup, etkili bir sekilde tanitim yapilarak, en onemlisi de koruma-kullanma dengesi dikkate alinarak surdurulebilir bir sekilde degerlendirilebildigi takdirde cazip bir ekoturizm sahasi olabilir. Anahtar Kelimeler : Tabiat Parki, Ekoturizm, Potansiyel, Yedi Degirmen, Magara.
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
23. Characterization of Metallic W-Seals for Inner to Outer Shroud Sealing in Industrial Gas Turbines
- Author
-
Neelesh Sarawate, Ryan Ziegler, Chris Wolfe, Ibrahim Sezer, and Raymond Chupp
- Subjects
Gas turbines ,Engineering ,business.industry ,Nozzle ,Industrial gas ,Mechanical engineering ,Stiffness ,Turbomachinery ,medicine ,Shroud ,Power output ,medicine.symptom ,business ,Leakage (electronics) - Abstract
Sealing and clearance control are two of the most cost effective methods to reach desired goals of efficiency, power output, operational life and emission levels in turbomachinery. Metallic seals such as W seals are widely used in gas turbines to seal axial gaps between adjacent static components such as shrouds and nozzles. Often the seals are characterized in a laboratory controlled environment, and the test results are used in modeling the secondary flows. However in real operating conditions, the static components can shift relative to each other creating misalignments that result in non-uniform sealing surfaces. One such application includes sealing between the stage 1 outer and inner shrouds. The inner shrouds are often stacked with axial misalignments relative to the neighboring shrouds due to manufacturing and assembly tolerances. Characterizing the effect of shroud misalignments on the W seal leakage is reported in this article. A comprehensive test matrix is conducted to characterize W seal leakage for four different magnitudes of shroud offsets, three types of seals having varying stiffness, and two compression levels. It is observed that the W seal leakage is fairly insensitive to the compression levels and the type of seal at zero misalignments. The seal leakage increases substantially with misalignments up to four times than for a perfectly aligned condition. The seal behavior also changes with increasing offsets. The seal exhibits typical properties of a positively loaded member for small misalignments, however, the behavior resembles a loose seal for larger misalignments. For a positively loaded seal, the effective clearance of the seal increases with pressure differential, whereas in case of a loose seal, the effective clearance decreases with increasing pressure differential. The effect of misalignments must be considered when modeling the seal in the engine flow models using a weighted average of the effective clearance.Copyright © 2012 by ASME
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
24. Ağaçbaşı Tabiat Parkı ve Yakın Çevresinin Coğrafi Özellikleri İle Ekoturizm Olan
- Author
-
İbrahim Sezer
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
25. DOĞU KARADENİZ’DE GELİŞME POTANSİYELİ YÜKSEK BİR YAYLA TURİZM MERKEZİ: KULAKKAYA YAYLASI
- Author
-
İbrahim Sezer
- Abstract
Yayla sahalari, barindirdiklari dogal ve beseri turistik kaynaklari nedeniyle insanlarin ilgi ve begenisine mazhar olmaktadirlar. Nitekim yaylalar sadece temiz havasi, sifali sulari, kendilerine has iklimi ve bitki ortusuyle degil ayni zamanda yayla yasaminin en guzel orneklerinin yansidigi kulturel cekicilikleriyle de dikkati cekmektedirler. Son donemlerde klasik turizmin siradanligindan ve kalabalikligindan sikilip, sakinlik ve sessizlik arayan, bu amacla alternatif turizm turlerine yonelen insanlar icin yayla sahalari, onemli cazibe kaynaklaridir. Bu baglamda gelismeye baslayan yayla turizmi, alternatif turizm turleri icerisinde her gecen gun daha da on plana cikmaktadir. Ulkemizde de son yillarda iyice adindan soz ettiren yayla turizmi aktiviteleri icin, Dogu Karadeniz Bolumu’nde, inceleme alanimizin da icerisinde bulundugu Giresun ili, degerlendirilebilecek duzeyde turizm potansiyeline sahiptir. Giresun ili, 3 yayla turizm merkezi ve yayla turizminin gelistirilmesine elverisli bircok yayla sahasini barindirmaktadir. Bu baglamda Dereli ilcesi Yavuzkemal Beldesi’ne bagli Kulakkaya Yaylasi, barindirdigi dogal ve beseri turistik kaynak potansiyeli dikkate alinarak 1991 yilinda Bakanlar Kurulu karariyla turizm merkezi olarak ilan edilmistir. Kulakkaya Yaylasi, basta dogal guzellikleri (sira disi dogasi, zengin bitki ortusu, tertemiz sulari ve havasi vb.) olmak uzere, Karadeniz yayla kulturune has cekicilikleriyle (yoresel yemekler, geleneksel meskenler, el sanatlari, yoresel muzik, oyunlar vb.) gelistirilebilecek bir turizm varligina sahiptir. Bu cevrede doga yuruyusu, atli doga yuruyusu, foto safari, jeep safari, bisiklet safari, botanik turizmi, yaban hayati gozlemciligi gibi bircok turistik aktivite yapilabilir. Bunun yani sira dag turizmi, kis turizmi, saglik turizmi, kultur turizmi gibi turizm turleri acisindan da uygun kosullara sahiptir. Iste bu yuksek turizm potansiyeline sahip olan Kulakkaya Yaylasi, gerekli turistik altyapi, konaklama ve erisim olanaklarinin gelistirilmesiyle, etkili tanitimlarla ve hepsinden onemlisi koruma-kullanma dengesinin gozetildigi uzun vadeli surdurulebilir planlamalarla yayla turizminde markalasma yolunda onemli asamalar kat edebilecektir.
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.