25 results on '"ŞAHİN, ZELİHA"'
Search Results
2. Developments in the Oilseed Markets and Trend Analysis of Turkish Rapeseed Market
- Author
-
KÜÇÜK, Nihat, primary, AYDOĞDU, Mustafa Hakkı, additional, and ŞAHİN, Zeliha, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. Türkiye’deki Manda Varlığı ile Süt Üretim Miktarlarındaki Değişimlerin Son Dönemlerinin Analizi
- Author
-
Hakkı AYDOGDU, Mustafa, primary and ŞAHİN, Zeliha, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Türkiye’nin Küçükbaş Hayvan Varlığı ile Süt Üretimindeki Gelişmelerin Son Dönemlerindeki Trend Analizi
- Author
-
SEVİNÇ, Gönül, primary, ŞAHİN, Zeliha, additional, and AYDOĞDU, Mustafa Hakkı, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Bitki Paraziti Nematodlarla Mücadelede Biyoteknolojik Yaklaşımlar
- Author
-
ŞAHİN, Zeliha, primary and SAGLAM ALTİNKOY, Didem, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
6. Are You Happy to Be a Farmer? Understanding Indicators Related to Agricultural Production and Influencing Factors: GAP-Şanlıurfa, Turkey
- Author
-
Aydoğdu, Mustafa Hakkı, primary, Cançelik, Mehmet, additional, Sevinç, Mehmet Reşit, additional, Çullu, Mehmet Ali, additional, Yenigün, Kasım, additional, Küçük, Nihat, additional, Karlı, Bahri, additional, Ökten, Şevket, additional, Beyazgül, Uğur, additional, Doğan, Hatice Parlakçı, additional, Sevinç, Gönül, additional, Şahin, Zeliha, additional, Mutlu, Nusret, additional, Kaya, Celal, additional, Yenikale, Ayla, additional, and Yenikale, Akif, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
7. Is Drought Caused by Fate? Analysis of Farmers’ Perception and Its Influencing Factors in the Irrigation Areas of GAP-Şanlıurfa, Turkey
- Author
-
Aydoğdu, Mustafa Hakkı, primary, Cançelik, Mehmet, additional, Sevinç, Mehmet Reşit, additional, Çullu, Mehmet Ali, additional, Yenigün, Kasım, additional, Küçük, Nihat, additional, Karlı, Bahri, additional, Ökten, Şevket, additional, Beyazgül, Uğur, additional, Doğan, Hatice Parlakçı, additional, Şahin, Zeliha, additional, Mutlu, Nusret, additional, Kaya, Celal, additional, Yenikale, Ayla, additional, and Yenikale, Akif, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
8. The Role of PET/CT in the Evaluation of Tumour Response to Immunotherapy
- Author
-
Yıldız, Akın, primary, Şahin, Zeliha, additional, and Forouz, Aria, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
9. Determination of the Frequency of Eat Addiction and its Affecting Factors in People Who Applicable to Trabzon Fatih Healthy Life Center Healthy Nutrition Consultancy
- Author
-
Şahin, Zeliha Şebnem, Şahin, Tahir Kemal, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı Anabilim Dalı
- Subjects
Obezite ,Yeme Bağımlılığı ,Yale Yeme bağımlılığı Ölçeği ,Obesity ,Eating Addiction ,Yale Food Addiction Scale - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Bu çalışma Trabzon’a bağlı Ortahisar ilçesinde bulunan Fatih Sağlıklı Hayat Merkezi Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı’na başvuranlar yetişkinlerde yeme bağımlılığı sıklığı ve etkileyen faktörleri bulmak amacıyla yapılmıştır. Kesitsel türdeki bu çalışma, Fatih Sağlıklı Hayat Merkezi Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı’na başvuran 18-65 yaş arası yetişkinlerden, çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 181 kişiyle yapılmıştır. Çalışmada veri toplama formu olarak; literatür taranarak oluşturulan sosyodemografik veri formu ve Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği (YYBÖ) kullanılmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak analiz edilmiştir. İstatistiksel anlamlılık için P, This study was conducted to find out the frequency of food addiction and the affecting factors in adults who applied to Fatih Healthy Life Center Healthy Nutrition Consultancy in the Ortahisar district of Trabzon. This cross-sectional study was conducted with 181 adults between the ages of 18-65, who applied to Fatih Healthy Life Center Healthy Nutrition Consultancy, who voluntarily agreed to participate in the study. As a data collection form in the study; sociodemographic data form created by reviewing the literature and Yale Food Addiction Scale (YFAS) were used. The obtained data were transferred to the computer and analyzed. For statistical significance, P
- Published
- 2021
10. HİSTOLOJİ Hücre, Doku, Sistemler, Teknikler, Moleküller, Laboratuvar, Klinik Yönleriyle Yaklaşımlar
- Author
-
KORKUSUZ, PETEK, TÜRKGELDİ, ENGİN, YILDIZ, ŞULE, AVCI, BERRİN, GÖKALP, SEVTAP, CINCIK, MEHMET, EKİZ YILMAZ, TUĞBA, SEÇKİN, İSMAİL, SOLAKOĞLU, SEYHUN, ERDOĞAN, ASLI, ÖZTÜRK, FERAL, ARBAK, SERAP, TÜRKÖZ ULUER, ELGİN, ÖZBİLGİN, MAHMUT KEMAL, GÜRSES, KADRİ MURAT, TOSUN, MURAT, SARIBAŞ, GÜLİSTAN SANEM, ÖZOĞUL, CANDAN, ŞAHİN, ZELİHA, HAYIRLI, EMİNE NAZLI, EVİRGEN, OYA, AKOKAY, PINAR, CİLAKER MIÇILI, SERAP, ŞAHİNTÜRK, VAROL, ERGÜR, BEKİR UĞUR, ŞİMŞEK, FATMA, ÇİL, NAZLI, METE, GÜLÇİN, SEYMEN, CEMİLE MERVE, ELMAS, ÇİĞDEM, BİLGİÇ, ELİF, TUFAN, AHMET ÇEVİK, ELBE, HÜLYA, KIZILAY ÖZFİDAN, GÜLNUR, ERSOY, ONUR, DEMİRTAŞ, SELİM, CENGİZ, NUREDDİN, DELEN, ÖZLEM, UZUN GÖREN, DUYGU, UZ, YEŞİM HÜLYA, KARTAL YANDIM, MELİS, SEVAL ÇELİK, YASEMİN, KAHYA, MEHMET CEMAL, KOCAASLAN ATLI, SİBEL, DEMİR, AYŞE BANU, HAYRAN, HATİCE MÜRVET, İNAN, VİSSUN SEVİNÇ, AKYOL BAHÇECİ, SELEN, KURUŞ, MELTEM, GÜL, MEHMET, KILIÇ, KUBİLAY DOĞAN, GÖKHAN, AYLİN, TOMRUK, CANBERK, CAN, ALP, ÜNSAL, EVRİM, KUŞPINAR, GÖKTAN, KELEŞ, İPEK, IŞIKLAR, AYCAN, BALABAN, BAŞAK, İREZ, TÜLAY, ATA, MUSTAFA BARIŞ, YAĞMUR, HANDE, ERGİN, KEMAL, UYANIKGİL, YİĞİT, ÇAVUŞOĞLU, TÜRKER, GİZER, MERVE, BOYACIOĞLU, ÖZGE, NAKKAŞ, HİLAL, and ERBİL, GÜVEN
- Published
- 2020
11. The analysis of the recent periods of wheat market in Turkey
- Author
-
Cançelik, Mehmet, primary, Şahin, Zeliha, additional, Sevinç, Mehmet Reşit, additional, Küçük, Nihat, additional, and Aydoğdu, Mustafa Hakkı, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
12. The analysis of the recent periods of oat market in Turkey
- Author
-
Şahin, Zeliha, primary, Aydoğdu, Mustafa Hakkı, additional, Sevinç, Gönül, additional, and Küçük, Nihat, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
13. Determination of Farmers’ Willingness to Pay for Sustainable Agricultural Land Use in the GAP-Harran Plain of Turkey
- Author
-
Aydoğdu, Mustafa Hakkı, primary, Sevinç, Mehmet Reşit, additional, Cançelik, Mehmet, additional, Doğan, Hatice Parlakçı, additional, and Şahin, Zeliha, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
14. Effect of experimental varicocele on the expressions of notch 1, 2, and 3 in rat testes: An immunohistochemical study
- Author
-
Sahin, Zeliha, Bayram, Zubeyde, Celik-Ozenci, Ciler, Akkoyunlu, Gokhan, Seval, Yasemin, Erdogru, Tibet, Ustunel, Ismail, Baykara, Mehmet, and Demir, Ramazan
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
15. YAĞLI TOHUM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER VE TÜRKİYE KOLZA PİYASASI TREND ANALİZİ.
- Author
-
KÜÇÜK, Nihat, AYDOĞDU, Mustafa Hakkı, and ŞAHİN, Zeliha
- Subjects
VEGETABLE oils ,BALANCE of trade ,INTERNATIONAL trade ,RAPESEED ,TREND analysis - Abstract
Copyright of Firat University Journal of Social Sciences / Firat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi is the property of Firat University, Social Sciences Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
16. Tagetes patula L. (Asterales: asteraceae)' nın gümüş nanopartiküllü su ekstraktının Sitophilus granarius (L.) (Coleoptera: Curculionidae) karşı laboratuvar koşullarında etkinliğinin belirlenmesi
- Author
-
Şahin, Zeliha, Sağlam Altınköy, Hayriye Didem, and Tarımsal Biyoteknoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Biyoteknoloji ,Biotechnology - Abstract
Bu çalışma ile Tagetes patula L. (Asterales: Asteraceae)'nın gümüş nanopartiküllü su ekstraktı, depolarda önemli bir zararlı olan Sitophilus granarius (L.) (Coleoptera: Curculionidae) ergin evresine karşı kontak, davranış ve mide zehiri etkileri bakımından laboratuvar koşullarında araştırılmıştır.Yürütülen bu çalışmada, T. patula gümüş nanopartiküllü su ekstraktı, S. granarius ergin evresi üzerinde toksik olduğu belirlenmiştir. %100 dozunda 3. gün sonunda %62,92'lik bir ölüm oranı tespit edilmiştir. LD50 değeri ise 49,937 µl/ergin olarak hesaplanmıştır. Bitki ekstraktının davranışa etkisi seçenek testi ile değerlendirilmiştir. %100 dozunda en düşük ağırlık kaybı (%15,56) ve en yüksek ölüm oranı (%61,67) tespit edilmiştir. Mide zehiri etkisinde beslenmeye etki %23,33 ve buna bağlı ölüm oranı ise %57,61 olarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda; T. patula'nın gümüş nanopartiküllü su ekstraktının S. granarius ergin evresi mücadelesinde kullanılma potansiyeline sahip biyopestisit olabileceği bu çalışma ile tespit edilmiştir. Ekim, 2019, 37 Sayfa.Anahtar Kelimeler: Sitophilus granarius, Tagetes patula, gümüş nanopartikül, etki, bitki ekstraktı In this study, Tagetes patula L. (Asterales: Asteraceae)'s silver nanoparticles water extract was determined in terms of contact effects, behavioral effects, and stomach poison effects against Sitophilus granarius (l.) (Coleoptera: Curculionidae) ın laboratory conditions.T. patula was shown a toxic effect on S. granarius. 3rd day after application, mortality was found 62,92 at 100% doses. LD50 value was calculated 49,937 µl/adult insect. The effect of behavior was evaluated by choice test. The lowest weight loss on grain (15,56%) and the highest mortality (61,67%) on insects were found at 100% doses. Stomach poison by antifeedant effect was found 23,33% and mortality due to the antifeedant effect was found 57,61%. As a result, It was determined in this study that T. patula's silver nanoparticles water extract could be a biopesticide with the potential to be used against S. granarius.October, 2019, 37 PagesKeywords: Sitophilus granarius, Tagetes patula, silver nanoparticles, effect, plant extract 50
- Published
- 2019
17. Şanlıurfa ilinde pamuk üretiminin ekonomik analizi
- Author
-
Şahin, Zeliha, Akbay, Cuma, and Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Agriculture - Abstract
Stratejik öneme sahip olan pamuk üretiminin ülke ekonomisine katkısı oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı Şanlıurfa ilindeki pamuk üreticilerinin üretim ve pazarlama süreçlerini analiz etmektir. Araştırmanın ana materyalini 2017 yılında Şanlıurfa ilinde oransal örnekleme yöntemine göre belirlenmiş 165 üretici ile yüz yüze yapılan anketlerden elde edilen veriler oluşturmaktadır.Elde edilen bulgulara göre; araştırma alanında ortalama pamuk ekim alanı 159,23 da, ortalama verim 535,72 kg olarak bulunmuştur. İşletmelerin çoğunluğu pazarlama kanalı olarak fabrikaları ve toptancı/tüccarları tercih etmektedir. Üretim masrafları toplamının %72,82'sini değişken masraflar, %27,18'sini sabit masraflar oluşturmuştur. Üretim masraflarının sırasıyla; %17,83'ünü hasat masrafı, %13,13'ünü gübreleme masrafı, %11,48'ini sulama masrafı, %10,92'sini çapalama masrafları oluşturmaktadır. Araştırma alanında; 1 kg pamuk maliyeti 2,42 TL olarak hesaplanmıştır. Pamuğun ortalama satış fiyatı, destekler dâhil 3,00 TL/kg'dır. Araştırma alanındaki üreticiler; pamuğun bölgede yaygın yetiştirilmesi, verilen destekler, iklim koşullarının pamuk tarımına uygunluğu, makine kullanımına uygunluk ve sulama imkânları, aile işgücünü kullanıma elverişliliğinden dolayı pamuk üretimini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Araştırma alanındaki pamuk işletmelerin en önemli sorunları; girdi maliyetini çok yüksek olduğu ve devletin sağladığı prim desteklenmesi ile kara geçtikleri, hastalık ve zararlılarla mücadelenin maliyeti artırması, pazarlama kanallarına olan memnuniyetsizlik, yetersiz kooperatifleşme ve ürünlerinin ucuza satılması olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir tarım acısından pamuk üretiminde; girdi maliyetlerinin düşürülmesi, pamuk ürün teşvik pirim ve desteklemelerin artırılması, pamuk satış fiyatının artırılması ve pazarlaması için pamukta kaliteli ürün elde etmek için gerekli eğitimlerin verilmesi, kooperatif sayısının artırılması büyük önem taşımaktadır. The contribution of the production of the strategically important cotton plant to the national economy is very important. The aim of this study is to analyze the production and marketing processes of cotton producers in Şanlıurfa. The main material of the research is the data obtained from face-to-face surveys conducted with 165 producers determined according to the proportional sampling method in 2017 in Şanlıurfa.According to the findings; the average cotton cultivation area in the research area was 159.23 and the average yield was found as 535,72 kg. Most of the enterprises prefer factories and wholesalers / traders as marketing channels. 72, 82% of the total production costs were variable and 27,18% were fixed costs. Production costs are as follows; 17,83% of the harvest costs, 13,13% of the cost of fertilization, 11,48% of the cost of irrigation, 10.92% of the hoeing costs. In the research field; Cost of 1 kg cotton was calculated as 2,42 TL. The average selling price of cotton, including supports, is 3,00 TL / kg.Manufacturers in the field of research; stated that they prefer cotton production due to the widespread cultivation of cotton in the region, the supports given, the suitability of the climatic conditions to cotton farming, the suitability for the use of machinery, irrigation opportunities, and the availability of family labor.The most important problems of cotton enterprises in the field of research are; input costs are very high and the state provided the premium support by the profit, the fight against diseases and pests increased cost, dissatisfaction with the marketing channels, inadequate co-operation and the sale of products were determined as. Cotton production in terms of sustainable agriculture; lowering input costs, increasing cotton product incentives and supports, increasing the sales price and marketing of cotton, providing the necessary training to obtain quality products in cotton, and increasing the number of cooperatives are of great importance. 65
- Published
- 2019
18. The impact of motor speech disorder in primary school children on self-confidence of students: 50. Yıl secondary school and dilkonmer sample
- Author
-
Şahin, Zeliha, Çapak, İbrahim, and Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Speech disorders ,Psikoloji ,Self confidence ,Primary school students ,Secondary school students ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology ,Language problems - Abstract
Dil ve konuşma, günlük yaşantıda önemli bir yer tutan ve bireylerarası iletişimin gerçekleştirilmesi için kullanılan araçlardandır. Kimi durumlarda dil ve konuşmanın kullanımında aksaklıklar ortaya çıkar. Çeşitli tür ve boyutlarda olan bu aksaklıklar, bireyin ve çevresindekilerin günlük yaşantılarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bireyin sosyal ve akademik gelişiminde oynadığı rol düşünülürse, iletişimin bireyin yaşantısında ne denli önemli sonuçlar doğuracağı kestirilebilir. Bu nedenle, iletişimin herhangi bir nedenle ve herhangi bir boyutta aksaması, gerek birey gerekse o bireyin çevresi için önemli olumsuzluklar oluşturmaktadır. `Konuşma özrü`, `konuşma bozuklukları`, `dil ve konuşma bozuklukları` vb. terimlerle ifade edilen bireylerarası iletişimde karşılaşılan olumsuz durumlar, `gecikmiş konuşma`, `dil gelişiminde gecikme`, `kekemelik`, `afazi`, `genizsi konuşma`, `artikülasyon bozukluğu`, `ses bozukluğu`, `afoni` vb. terimlerle de türlendirilmektedir.Bu çalışmada genel olarak konuşma ve dil bozukluklarının ilkokul öğrencilerinin özgüvenleri üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. İlkokul öğrencilerinde dil ve konuşma bozukluklarının öğrencilerin özgüvenleri üzerine etkilerinin incelendiği bu çalışma İstanbul ili Sultangazi ilçesindeki 50. Yıl Ortaokulu ile Bahçelievler ilçesi Dilkonmer'de eğitim gören 100 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda genel olarak dil ve konuşma bozukluğu olan öğrencilerin dil ve konuşma bozukluğu olmayan öğrencilere göre daha düşük özgüven algısına sahip oldukları bulunmuştur. Language and speech is one of the means that is used to provide interpersonal communication and that occupies an important place in daily life. Malfunctions come up in the usage of language and speech at times. These malfunctions that can be in different types and extents can affect daily lives of individuals and those around them. When thinking of its role in social and academic development of the individual, it can be predicted that communication can contribute important results in individual's life. Hence, that communication is hindered because of any reasons in any extent causes significant negativities for both the individual and his environment. Negative situations -also called as `inarticulation`, `speech disorders`, `language and speech disorders`, etc.- seen in interpersonal communication are also diversified by the terms `delayed speech`, `delay in language development`, `stammering`, `aphasia`, `twang`, `articulation disorder`, `voice disorder`, `aphonia`, etc. In this study, it is broadly aimed at analyzing the impact of motor speech disorder in primary school children on self-confidence of students This study in which the impact of motor speech disorder in primary school children on self-confidence of students is analyzed was performed with 100 students studying at Dilkonmer in Bahçelievler county and 50. Yıl Secondary School in Sultangazi county, İstanbul. At the end of the research, it was generally found that students with language and speech disorder had lower self-confidence than those who were not with. 81
- Published
- 2016
19. Tarsus ve Çevresinde Bulunan Çatalburun Köpeklerin genetik yapısının mtDNA-PCR analiz yöntemiyle belirlenmesi
- Author
-
Şahin, Zeliha Tuğçe, Ergene, Remziye Serap, and Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Biology ,Biyoloji - Abstract
Evcil köpek dünyada morfolojik olarak en çok çeşitlenme gösteren memeli türüdür. Dünyada 400 civarında köpek ırkı bulunmaktadır. Çatalburun ve Kangal ırkları ülkemize özgü köpek ırklarıdır. Bu çalışmada sadece Tarsus bölgesinde 200 bireylik küçük bir popülasyon olarak bulunan Çatalburun ırkının genetik yapıları analiz edilmeye çalışılmıştır. Filogenetik çalışmalarda mitokondri DNA'sı, türlerin coğrafi dağılımına göre farklılıklar göstermesi, genomik DNA'ya oranla daha hızlı evrimleşmesi, rekombinasyon olmayışı ve maternal kalıtılması gibi özelliklerinden dolayı sıklıkla tercih edilen belirteçlerden birisidir. Bu çalışmada, Çatalburun (n=10), Kangal (n=10), ve Pointer (n=8) köpek ırklarının mitokondriyal DNA çeşitlilikleri, ırklar arası farklılıkların ortaya konulması amacıyla mitokondriyal DNA kontrol bölgesinin (D-loop) 698 nükleotidlik kısmına dizi analizi uygulanmıştır. Köpeklerden alınan kan örneklerine; sırasıyla DNA izolasyonu, D-loop bölgesinin Polimeraz Zincir Reaksiyonu ve dizi analizi uygulanmıştır. Bu çalışma Çatalburun, Pointer ve Kangal köpeklerinin mtDNA kontrol bölgesi I dizilerine dayalı farklı genetik yapıya sahip farklı populasyonlar olduklarını göstermiştir. Kangal köpeklerinde görülen D haplogrubunun Çatalburun ve Pointer köpeklerinde görülmemesi Kangal köpekleri ile bu iki ırkın farklı maternal kökene sahip olduklarını göstermiştir. The domestic dog is the most morphologically diverse mammal in the world. There are 400 different dog breeds on earth. Among these breeds, the Çatalburun and Kangal breeds are the ones that specific to Turkey. The present study aims to analyse the genetic structure of the Çatalburun dogs. In the present size of the population consists of 200 dogs that are living in Tarsus district. The geographic distribution of species differ on their mitochondrial DNA which evolves faster than genomic DNA, does not recombination, is inherited maternally. Therefore, the mitochondrial DNA is often used as an marker in phylogenetic studies. In the present study, the 698 nucleotide parts of the mitochondrial DNA control region (D-loop) of Çatalburun (n=10), Kangal (n=10), and Pointer (n=8) dogs were sequence analysed to determine the breed differences between them. The DNA isolation processes for the blood samples of dogs was carried out. The polymerase chain reaction of the D-loop region sequence analysing was performed. This analysis indicated that Çatalburun, Pointer and Kangal have diversed genetical structure accoring to their mtDNA control region I sequence. The observed D haplogroup of the Kangal dogs showed that Catalburun and Pointer dogs share different maternal lineages with the Kangal. 73
- Published
- 2015
20. Meme ve akciğer kanserli hastalarada evreleme amacıyla yapılan F-18 FDG PET-BT ile Tc-99m MDP SPECT-BT kemik sintigrafisinin kemik lezyonlarının tespitinde karşılaştırmalı değerlendirilmesi
- Author
-
Şahin, Zeliha, Başoğlu, Tarık, and Nükleer Tıp Anabilim Dalı
- Subjects
Lung neoplasms ,Radionuclide imaging ,Neoplasms ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Neoplasm staging ,Bone neoplasms ,Radiology and Nuclear Medicine ,Breast neoplasms ,Positron-emission tomography ,Tomography - Abstract
Amaç: Kanser hastalarında kemik metastazlarının varlığı ileri evre hastalığın bir göstergesidir. Tüm kanser türlerinde görülebilmekle birlikte en sık prostat, akciğer ve meme kanserinde görülür. İskelet sistemi en sık metastaz olan 3. organ sistemidir. Kemik metastazlarının tespiti kullanılan metoda göre farklılık gösterir. Bu çalışmada meme ve akciğer kanserinde kemik metastazlarının tespitinde kullanılan Tc-99m MDP kemik sintigrafisi, SPECT/BT ve F-18 FDG PET/BT görüntüleme modalitelerinin uyum ve farklılıklarının araştırılması amaçlandı.Gereç ve yöntem: Meme ve akciğer kanseri tanısı almış, Tc- 99m MDP tüm vücut statik kemik sintigrafisi, Tc- 99m MDP SPECT/BT ve FDG PET/BT (en fazla 1 ay arayla) tetkikleri yapılmış 50 hasta bu çalışmaya dahil edildi. Hastalara 43'ü kadın, 7'si erkekti; yaş aralığı 33 ? 84; ortalama yaş 59,92±12.27 idi. Olguların %82'sini ( 41 hasta) meme kanseri, %18'ini ( 9 hasta) akciğer kanseri oluşturdu. Tüm hastalara Siemens Symbia True Point SPECT/ BT cihazı ile tüm vücut kemik sintigrafisi uygulandı. Gerektiğinde ek statik görüntüler alındı. Takiben kuşkulu tutulum alanlarından bölgesel SPECT/BT görüntüleme yapıldı. PET/BT çalışması Siemens Biograph True Point PET/BT cihazı ile verteksten uyluk 1/3 proksimaline kadar olan vücut bölümlerinin kontrastsız BT ve takiben PET görüntüleri elde edildi. Görüntüleme her bir yatak pozisyonu 3 dk. olacak şekilde ortalama 7-8 pozisyonda alındı.Bulgular: İncelenen hastalarda tüm vücut statik görüntülemede toplam 181, bölgesel SPECT/BT`de toplam 345, PET/BT'de toplam 621 lezyon saptandı. Tüm vücut statik tarama görüntülerinde lezyonların %48'i malign ve %29'u kuşkulu olarak ; SPECT/BT görüntülerinde ise %79'u malign, %8'i kuşkulu olarak yorumlandı. PET/BT'de %96 oranında malign, %1 oranında kuşkulu lezyon tespit edildi. SPECT/BT'de lezyonların %75'ini blastik, %6'sını litik, %17'sini mikst lezyonlar oluşturdu. PET/BT'de izlenen FDG(+) blastik, litik ve mikst lezyon oranları sırasıyla % 32, %17 ve %10 idi. Ayrıca PET/BT'de %10 FDG (+),BT (-) ve %18 oranında FDG (-),BT (+) olan lezyon tespit edildi. Meme kanseri hastalarında SPECT/BT'de lezyonların %76'sı blastik, %7'si litik ve %17'si mikst karakterde iken PET/BT'de %35'i blastik, %28'i litik, %10'u mikst yapıda idi. PET/BT'de izlenen FDG(-),BT(+) toplam 112 lezyonun tamamının meme kanseri metastazları olduğu dikkat çekti. Toplam hasta popülâsyonunun %18'ini oluşturan akciğer kanseri hastalarında SPECT'BT'de tespit edilen lezyonların %71'i blastik, %29'u mikst karakterde iken hiç litik lezyon tespit edilmedi. PET/BT'de ise akciğer kanserli hastalarda tespit edilen lezyonların %35.8'ini litik lezyonlar oluştururken %13.5'ni blastik, %14'ünü ise mikst lezyonlar oluşturdu ve % 36.7 oranında BT (-),FDG (+) lezyon saptandı.PET/BT taramasında, SPECT/BT bölgeleri dışında toplam 192 lezyon saptandı. Bu lezyonlar PET/BT saptanan tüm lezyonların % 44.2'si oluşturmakta idi. Bunların %45.8'inin litik lezyonlar olduğu ve toplam litik lezyonların %50.2'sini oluşturduğu görüldü. Bu bulgular dikkate alınarak kemik metastazlarının tespitinde düşük mAs değerleri ile aksial iskeleti kapsayan iki bölgeden rutin SPECT/BT görüntülemesi yapılmasının daha başarılı sonuç verebileceği düşünüldü.Sonuç: Blastik lezyonların gösterilmesinde SPECT/BT'nin PET/BT'ye; litik lezyonların gösterilmesinde ise PET/BT'nin SPECT/BT'ye oranla daha başarılı olduğu; meme ve akciğer kanseri gibi kemik metastazlarının çeşitlilik gösterdiği kanser türlerinde PET/BT ve kemik sintigrafisinin (planar ve SPECT) birbirini tamamlayıcı tetkikler olarak birlikte kullanılması gerektiği sonucuna varıldı. Objective: The existence of osseous metastases in cancer is an indication of an advanced disease. Besides being able to be seen in all kinds of cancer, it is mostly seen in prostate, lung and breast cancers. The skeleton system is the third sphere being metastases. The detection of osseous metastases is variable depending on the methods used. In this study compatibility and differences of Tc -99m MDP bone scintigraphy, SPECT/CT and F-18 FDG PET/CT monitoring modalities, used in the detection of osseous metastases in breast and lung cancer, are aimed to be examined.Material and Method: 50 patients who were diagnosed to have breast and lung cancer and whose whole-body Tc- 99m MDP bone scintigraphy, SPECT/CT and FDG PET/CT observations was done (time interval between the imaging modalities was not more than 1 month) were included in this study. 43 of the patients were female and 7 of them were male; age range was 33 ? 84; average age was 59,92±12.27. Breast cancer composed 82% of the cases (41 patients) while lung cancer composed 18% of the cases (9 patients). The whole body bone scintigraphy was applied to all patients by Siemens Symbia True Point SPECT/CT device and when needed additional static images were taken. Afterwards, regional SPECT/CT monitoring was applied to suspicious involvement areas. PET/CT study was achieved by Siemens Biograph True Point PET/CT device and was applied to body parts from vertex to thigh 1/3 proximal, following this unenhanced CT and then PET presentations were achieved. Monitoring was taken in 7-8 positions averagely in which each bed position was 3 minutes.Results:181 lesions in whole body static monitoring of all patients, 345 regional lesions in SPECT/CT and 621 lesions in PET/CT were detected. In whole body static monitoring 48% of the lesions was malign and 29% of them was suspicious whereas in SPECT/CT monitoring 79% of the lesions was malign and %8 of them was suspicious. However in PET/CT 96% malign, %1 suspicious lesions were detected. In SPECT/CT, 75% of the lesions was composed of blastic lesions, 6% was composed of lytic lesions and 17% of the lesions was composed of mixed lesions. The rates of FDG (+) blastic, lytic and mixed lesions monitored in PET/CT were 32%, 17% and %10 respectively. Moreover in PET/CT 10% FDG (+), CT (-) and 18% FDG (-), CT (+) lesions were detected. While in SPECT/CT of patients with breast cancer 76% of the lesions was blastic, 7% of them lytic and 17% of them was mixed character, blastic, lytic and mixed lesions monitored in PET/CT were 35%, 28% and 10% respectively. Almost all of the 112 FDG (-), CT (+) lesions monitored in PET/CT were detected in patients with breast cancer. Lung cancer composed %18 of the all patients and 71% of the lesions detected in SPECT/CT was blastic and 29% of them was mixed, no lytic lesion was detected at all. However in PET/CT, while the 35.8% of the lesions detected in patients with lung cancer consisted of lytic lesions, 13.5% of them consisted of blastic, 14% of them consisted of mixed lesions and %36.7 CT(-), FDG (+) lesion was detected.In the PET/CT evaluation of areas that SPECT/CT wasn?t taken, 192 lesions were detected. This was the 44.2% of the total PET/CT lesions. It?s detected that 45.8% of them was lytic lesions and that they compose 50.2% of the total lytic lesions. Taking into account of these findings, it?s thought that in the detection of osseous metastases, with using low mAs values and routine SPECT/CT monitoring in two areas will result in taking more successful outcomes.Conclusion: It is concluded that in monitoring blastic lesions SPECT/CT is more successful than PET/CT and in monitoring lytic lesions PET/CT is more successful than SPECT/CT; and that in cancer types such as breast and lung cancer, in which osseous metastases vary, PET/CT and bone scintigraphy (planar with SPECT images) should be used together. 135
- Published
- 2012
21. The investigation of the role of Desert Hedgehog signalling pathway in abnormal spermatogenesis and in the formation of testicular cancer
- Author
-
Şahin, Zeliha, Histoloji ve Embriyoloji, İsmail Üstünel, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Üstünel, İsmail, Loveland, Kate, and Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Desert Hedgehog sinyal yolağı, spermatogenez, testiküler gelişim, in situ hibridizasyon ,Histology and Embryology ,Histoloji ve Embriyoloji ,Spermatogenesis - Abstract
Hedgehog (Hh) sinyal yolağı, birçok dokunun gelişimi sırasında düzenleyici olarak rol oynamakta ve bazı kanser türlerinde ekspresyonları artmaktadır. Hh sinyalinin, çeşitli kanser türlerinin oluşumunda katkı sağladığı kabul edilmesine rağmen, bu yolağın testis gelişimindeki rolü, yetişkin testisinde spermatogoniyal kök hücrelerdeki ekspresyonu ve spermatogenezdeki rolü henüz bilinmemektedir. Embriyonik gelişim sırasında, olgunlaşmasını normal olarak tamamlayamayan germ hücrelerinin, yetişkinlik döneminde testis kanseri ile ilişkilendirilmesinden dolayı, bu tez çalışmasında Hh'ların, normal gelişmekte olan testiste ve testis gelişiminin hasara uğradığı durumlarda, yetişkin testisindeki spermatogoniyal kök hücrelerde ve normal yetişkin spermatogenezindeki rolleri sorgulandı. Bu amaçla, Desert Hedgehog sinyal yolağının anormal spermatogenez ve testiküler kanser oluşumundaki rolü, in situ hibridizasyon, immünohistokimya, tübül damla kültürü ve qRT-PCR yöntemleriyle araştırıldı.Çalışmamızın sonuçları, spermatogenezin ilk dalgasında, Hh sinyal yolağının, erken embriyonik germ hücrelerinde aktivite gösterdiğini, doğum sonrası dönemdeki germ hücrelerinde sinyal aktivitesinin kaybolduğunu ve yetişkinlik döneminde, spermatogenezle beraber, Hh sinyalinin tekrar aktifleştiğini gösterdi. Radyasyona maruz kalan yetişkin sıçan testisi modeli kullanarak yaptığımız analizler sonucunda, Hh sinyal yolağının, yalnızca embriyonik dönemdeki testiküler kök hücrelerde değil ancak, yetişkin sıçan testisindeki farklılaşmamış spermatogoniyal kök hücrelerde de aktivite gösterdiği bulundu. İlginç olarak, hormonal çevrenin değişmesiyle birlikte, kök hücrelerin bir sonraki aşamaya farklılaşmasıyla Hh sinyalinin de aktivitesini yitirdiği gözlendi.Dibütilfitalat maruziyeti veya aktivin beta-A geninin knock-out edilmesiyle, embriyonik testis gelişiminin hasara uğradığı durumlarda, Hh sinyalinin ekspresyon şiddetinin de değiştiği gözlendi. Bu durum, anormal germ hücre gelişiminde, Hh sinyal yolağının da katkı sağlayabileceğini gösterebilir.Seminifer tübül damla kültürü yöntemiyle, Hh sinyal yolağı aktivitesinin, Hh inhibitörü olan Cyclopamine ile inhibe edilmesinin ardından, postnatal 1 günlük testiste, SCYP3 ve Stra8 gibi mayoz ilişkili genlerin up-regüle olduğu bulundu.Kemirgen testis dokularında, germ hücre gelişiminin özel aşamalarında rol oynadığı gösterilen Hh sinyal yolağının, insan testiküler kanserli dokularında da aktivite gösterdiği anlaşıldı.Bu tez çalışmasında bildirilen, Hh'ların gelişim farklı aşamasındaki testiküler hücrelerdeki ekspresyonlarıyla ilgili bilgiler, Hh sinyalinin, spermatogenezin özel basamaklarında aktif olduğunu ve çok sıkı bir şekilde denetlenerek, spermiogenezle kapandığını göstermektedir. Testis gelişim ve fonksiyonu sırasında bu derece kritik olan ve sıkı bir şekilde denetlenen Hh sinyal yolağında meydana gelebilecek herhangi bir hasarın, anormal spermatogenezle sonuçlanabileceği ve dahası testisküler kanser oluşumuna katkı sağlayabileceği söylenebilir.Anahtar Kelimeler: Desert Hedgehog sinyal yolağı, spermatogenez, testiküler gelişim, in situ hibridizasyon. Hedgehog (Hh) signalling regulates many aspects of normal development and is upregulated in some cancers. Although the contribution of Hedgehog signalling to cancers is widely accepted, its importance for testis development, spermatogonial stem cells, a unique pluripotent cell type sustained through adulthood, and its roles in spermatogenesis are unknown. Because it is hypothesised that the germ cells which couldn?t mature properly during embriyonic life are associated with testicular cancer in adult life, this thesis aimed to clarify the contribution of Hedgehog signalling in abnormal spermatogenesis and testicular cancer by using in situ hybridisation, immunohistochemistry, tubule drop culture and qRT-PCR techniques..The results of our study showed that during the first wave of spermatogenesis, Hh signaling pathway is active in germ cells, disapearing at birth and reactivating with spermatogenesis in adults. The results from irradiated rat testis model showed that Hh signalling is not only active in embryonic spermatogonial stem cells but also in adult stem cells in the testis. These findings provide the first indication that Hh signalling is active in resting stem cells and are turned off when stem cells mature.When embryonic testis development is disturbed by using DBP exposure and Activin ? -A knock-out models, we observed that the activity of Hh signalling has been changed. This suggests the possible contribution of Hh signalling in abnormal germ cell development.By using a hanging drop culture system on postnatal day 1 mouse seminiferous cords with or without Cyclopamine, (an inhibitor of the Hh signalling pathway), we showed that the genes associated with meiotic divisions such as Stra8 and SCYP3 are upregulated.As well as the expression sites of Hh signalling in murine testis shown in this study, we also understand that Hh signalling is active in testicular cancer patients samples.This thesis provides fresh information regarding Hh signalling which demonstrated that Hh pathway component expression is highly regulated in the testis, indicating that Hh signals function at discrete stages of spermatogenesis. The data presented in this thesis provide a new understanding of how Hh signalling is regulated in vivo and demonstrate its potential contribution to male fertility and infertility. As our understanding of the number of cancers associated with Hh signalling increases, understanding the mechanisms by which Hh signal transduction is regulated is essential for identifying potential target drugs and developing new treatments.Key Words: Desert Hedgehog signalling pathway, spermatogenesis, testicular development, in situ hybridization. 119
- Published
- 2010
22. Varikosel oluşturulmuş sıçan testisinde IL-1a ve IL-1b dağılımları: İmmunohistokimyasal ve elektron mikroskobik bir çalışma
- Author
-
Şahin, Zeliha, Üstünel, İsmail, and Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Morphology ,Morfoloji - Abstract
ÖZET Sitokin ailesi üyelerinden birisi olan interlökinler, immün ve inflamatuvar yanıtların kontrolünde görev yapan önemli düzenleyicilerdir. Bu immün düzenleyicilerin düzeyleri, çeşitli patolojik veya akut-kronik inflamasyon sırasında değişebilmektedir. IL-l'in iki izoformu İL- la ve İL- ip, aktive olmuş monositler ve makrofajlar yanında diğer hücre tipleri tarafından da üretilmektedir. Bunların immun yanıt esnasında çoğunlukla pro-inflammatuvar veya immün stimülan olarak birçok etkileri vardır. Testiste, hormonal değişiklikler ve inflamatuvar stimülasyonlar IL- lcc ve İL- ip ekspresyonunun düzeyini etkiler. Testiste IL-1 salmışım düzenleyen hücre içi faktörler henüz tam aydınlatılamamış olmasına rağmen, hücre içinde oluşan herhangi bir hasarın bu faktörlerden birisi olması muhtemeldir. Bu çalışmada, normal ve deneysel varikosel oluşturulmuş testis dokusunda bu interlökinlerin düzeyleri, hücresel dağılımları ve sonuçta oluşan ullrastrüktürel değişiklikler, immunohistokimyasal, ultrastrüktürel ve western blot yöntemleriyle araştırılması amaçlandı. Çalışmada, Akdeniz Üniversitesi `Deney Hayvanları Ünitesi` 'nden temin edilen Rattus norvergicus (Wistar) ırkı toplam 24 adet erkek sıçan kullanıldı. Tüm sıçanlar standart laboratuar koşullarında standart diyet ve musluk suyu ile beslendi. 18 haftalık ve yetişkin olan sıçanlara sham (yalancı-operasyon) operasyonu uygulandı ve bu sıçanlar kontrol grubunu oluşturdu (n:6). 7 haftalık ve ağırlıkları 160-170 gr arasında olan sıçanlarda ise renal vende kısmi ligasyon ile deneysel varikosel modeli oluşturuldu (n:18). Deneysel varikosel modelinin indüklenmesinden sonra sıçanlar, 9 hafta (n:6), 1 1 hafta (n:6) ve 13 hafta (n:6) sonunda diseke edildi. Uygulanan teknikler sonucu elde ettiğimiz sham operasyonlu ve varikosel ile indüklenmiş olan testis doku örneklerinde, ışık ve elektron mikroskobik düzeylerde İL- la ve IL-ip'nm immunohistokimyasal dağılımları ve hücre içerisindeki yerleşimlerine ilişkin bulgulara göre; İL- la ve EL-ip'mn sham gruplarında da eksprese olduğu, 9 haftalık varikosel grubunda bu ekspresyonun anlamlı bir şekilde değişmediği ancak 11 ve 13 haftalık varikosel gruplarında ekspresyon düzeylerinin varikosel süresiyle paralellik gösteren anlamlı artış gösterdiği görüldü. Sonuç olarak, varikosel patolojisinde interlökinlerin bu aşın artışı, varikosel olgularında görülen testiküler fonksiyonsuzluğun bir nedeni olabileceği söylenebilir. Anahtar kelimeler: interlökin-1, testis, varikosel, immünohistokimya, western blot, elektron mikroskobi, immunogold, sıçan iv ABSTRACT Interleukins are the members of Cytokine family and are the important regulators of immune and inflammatory responses. The level of these immune regulators would be changed during various pathological or acut-chronic inflammations. Two isotypes of Interleukin 1 which are IL-la and IL-ip, produced by activated monocytes and macrophages and other cell types. They have many effects by inflammatory or immune stimulaten in response to immune system. In testis, hormonal changes and inflammatory stimulations have changed the expression levels of IL-la and EL-ip. In testis, the cellular mechanism which regulates the production of IL-1 has not been identified yet, but the damage in cell could be the reason of these factors. In this study, we aimed to investigate the expression of IL-la and IL-ip proteins and the effect of varicocele on these expressions in normal and varicocele induced rat testes by immunohistochemical, ultrastructurel and western blot techniques. In study, Male Rattus norvegicus (Wistar) rats were obtained from Akdeniz University Laboratories and totally 24 animals were used. All rats were allowed free access to standard rat laboratory diet and tap water. The adult animals (18- weeks- old) were used for control group (n:6)and underwent a sham operation (pseudo- operation). 7- weeks-old and weighed 160-170 g animals were used for experimental groups and underwent partial ligation of renal vein (n:18). A minimum of six animals were sampled at each of the following time points: 9 weeks (n:6), 1 1 weeks (n:6), 13 weeks (n:6). After the application of techniques in specimens of sham operated and varicocele induced rat testis, EL- la and IL-ip levels according to the immunohistochemical distrubitions and localization in the cell; IL-la and EL-lp expressed both in sham groups and in 9 week old varicocele group however the expression level increased by the progression of varicocele significantly in 1 1 and 13 week old varicocele groups In the end, the increase of interleukins in varicocele pathology may be the cause of testicular dysfunction which could be seen in varicocele pathologies. Key words: interleukin- 1, testis, varicocele, immunohistochemistry, western blot, electron microscopy, immunogold, rat 66
- Published
- 2004
23. Kılık-kıyafet devrimi ve propaganda
- Author
-
Şahin, Zeliha, Küçükkurt, Mehmet, and Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
- Subjects
History of Turkish Revolution ,Attire revolution ,Public Relations ,Halkla İlişkiler ,Propaganda ,Revolutions ,Türk İnkılap Tarihi ,Atatürk - Abstract
ÖZET M.Kemal topyekün bir batılılaşmadan yana olduğu için devletin yapısına ve felsefesine ilişkin bir dizi devrimlerin hemen arkasından kılık-kıyafet alanında da devrim yapmayı gerekli görmüştür. M.Kemal'in kılık-kıyafet (şapka) devrimi sırasında başarılı bir propaganda fa aliyeti yürüttüğü görülür. M.Kemal halkın fes, sarık, şalvar, çakşır, göynek, çarık vb. giymekten vazgeçip şapka, gömlek, kravat, yelek, pantalon vb. giymelerini istediği için tutum değiştirme faaliyetinin kaynağı konumundadır. Tutum değişikliği önerisinde eğer hedef yüksek prestije sahip bir kişi ise değişiklik önerisi daha kolay kabul görür. M.Kemal'in askeri zaferleri O'na yüksek prestij sağlamıştı. Yine M. Kemal'in mantıklı, gerçekçi, samimi bir kişiliğe sahip olması da halk üzerinde güven duygusu oluşturmuştu. Ayrıca dili de insanları ikna etmede başarıyla kullanabiliyordu. Hedefin tutumunu değiştirmesinde kaynağın prestiji etkili olduğu gibi propagandacının tutumu ile hedef kitlenin tutumu arasındaki farkın büyüklüğü ve hedefin sözkonusu tutumuna ne kadar bağlı olduğu da önemlidir. 1925 yılı itibariyle şapka ve batılı kılık-kıyafetleri giymek halkın büyük çoğunluğu tarafından güç kabul edilebilir bir tutum değişikliği önerisi olmakla birlikte yine de bu tutum önerisine karşı toplumdaki tepkiler üç şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle dini değerlerine bağlı olan kesim batılı kılık-kıyafetleri giymeyi dine ay kırı buldukları için reddetmişlerdir. Diğer grup yeniliklere açık olan, toplumun gerisinde kalmayı istemeyen kesim özellikle M. Kemal'in yüksek prestij sahibi bir kişi olmasından da etkilenerek batılı kılık-kıyafetleri giymeyi benimsemişlerdir. Üçüncü grupta ise M.Kemal'in yakın arkadaşları ve bir grup alafranga yer alırlar ki, bunlar zaten zaman zaman batılı kıyafetleri giymekte olduklarından bunları kolayca benimsemişlerdir. M.Kemal'in propagandasını etkin kılan bir özellik de hedef kitleyi karşıt propagandaya karşı aydınlatmasıdır. M.Kemal Kastamonu seyahati boyunca halkı etkileyici konuşmalar yaparak onları duygusal olarak etkilemiştir. Bazen de onları çağdaş yenilikleri benimseme konusunda mantıklı olmaya davet ederek ussal yönden etkilemiştir.M.Kemal'in propagandasını başarılı kılan bir diğer etken iletişimde tekrar olgusudur. Anadolu basınını kurarak bundan azami ölçüde faydalanmıştır. Yazılı basın, şapka konusunda M. Kemal'in Kastamonu seyahatinden önce kamuoyu oluşturma çalışmalarına başlamış ve sonrasında da devam etmiştir. İletişim ortamının olumlu olması da M. Kemal'in propagandasını başarılı kılan diğer etkendir. M.Kemal şapka ve batılı kıyafetlerin nisbi avantajlarını öne çıkartarak onların kabul edilmesini sağlamıştır. İlk olarak şapkanın orijin açısından nisbi avantajını ortaya koymuştur. M.Kemal'e göre eski tarz kıyafetler Osmanlı'yı hatırlatıyordu. Ama batılı kıyafetler modern bir Türkiye için gerekliydi. İkinci olarak M.Kemal şapka ve batılı kılık-kıyafetin gözlenebilirlik açısından nisbi avantajlarını ortaya koymuştur.Göstererek ispat etmek insanları iknada en inandırıcı yol olduğu için M.Kemal şapkası ve batılı tarz kıyafetiyle Kastamonu halkının karşısına çıkarak bunları tanıtmıştır. Üçüncü olarak ise M.Kemal bu kıyafetlerin uygunluk açısından nisbi avantajlarını ortaya koymuştur. M.Kemal'in tutum önerisi ile kendi tutumu arasında çok fazla bir farkın olduğu muhafazakar insanlar için yeni tarz kıyafetleri giymenin inanç ve değer sistemlerine ay kırı olduğu, M.Kemal'in tutum önerisi ile kendi tutumu arasında orta derecede ve çok az derecede bir farkın olduğu hedef kitleler için yeni tarz kıyafetleri giymenin inanç, değer sistemlerine uygun olduğu tesbit edilmiştir. Şapka ve batılı kıyafetlerin pahalı olmaları ve az bulunur olmaları ise bu kıyafetlerin dezavantajını oluşturduğu görülmüştür. M.Kemal'in başarılı propaganda faaliyetlerinin temel nedeni yüksek prestiji ve dili ustalıkla kullanmasıdır. M.Kemal'in başarılı propaganda faaliyetleri sonucunda - kırsal kesimdeki in sanlar ve büyük kentlerde dini kaygılarla batılı kıyafeti giymeyi reddeden insanlar dışında - büyük kent halklarının çoğunun batılı kılık-kıyafete uygun giyinmeye başladıkları görülür. SUMMARY Mustafa Kemal was in favour of a totally westernization so he had seen necessary to make reforms in dress field just after a series of reforms connected with the structure and philosophy of the state. It has been seen that Mustafa Kemal had executed a successful propaganda during the (hat) reform. Mustafa Kemal is the source of the manner differentiation just because he had wanted the people to wear shirt, necktie, vest, trousers etc. whereas wearing fez, turban, shalwar, etc. In manner differentiation suggestion if the target is a high prestige person, differentiation suggestions are accepted more easily. The war victories of Mustafa Kemal have given him a high prestige. Again Mustafa Kemal had created a reliable effect on the people by his logical, realist, sincere personality peculiarities. His language using in convincing the people is also a reason of his success. As the effect of the prestige of the source on the differentiation of the source; it is also important the size of the difference between the manner of propagandist and and the manner of target and how he is connected the manner of the source. By the time 1925, wearing hat and some western dresses were difficulty accepted manner differentiation by the massive of the people. However we can see the existence of three different groups in the society. Particularly the religious group had refused the western dresses just because they had seen these dresses irreligious. Another group had accepted wearing the western dresses because they were open to reforms, who do not want to back of the society and, they had been effected from the prestige of Mustafa Kemai. In the third group there are close friends of Mustafa Kemal and the people who lives in western styles. They were wearing western dresses time to time so they accepted easily wearing western dresses. One of the peculiarities which makes effective the propaganda of Mustafa Kemal was that he had not only given his own messages to target population but also given against thoughts and by this warned the people. Mustafa Kemal have effected the people during Kastamonu Visit by giving sensitive speeches. And sometimes he have used effective and discrete communication masterly to ask the people to behave intelligently in accepting the contemporary newness.Another effect that makes the propaganda of Mustafa Kemal successful is the repeat in communication phenomenon. He benefited from Anatolian press which organized by him. Press began the public opinion works before his Kastamonu Visit and continued afterward. Another effect that makes propaganda of Mustafa Kemal is that the communication situation was positive. While introducing the hat and Western dresses, Mustafa Kemal has fronted their some proportional advantages and provided their acceptance. He has put firstly hat's proportional advantages according to its origin. According to Mustafa Kemal old style dresses were remembering the Ottomans. But Western dresses are necessary for a modern Türkiye. Secondly he has put observational proportional advantages of hat and dresses.Proof by showing is the most confidential way in convincing people. So Mustafa Kemal has showed himself by hat and Western dresses in front of Kastamonu people and introduced them. And thirdly he has put proportional advantages of hat and Western dresses according to their appropriateness. According to theese, it was proved that: Wearing hat and Western dresses is against the value and belief systems of the conservative people whose manners and Mustafa Kemal's manner suggestion are different; Wearing hat and Western dresses is appropriate to value and belief systems of the target people whose manners and Mustafa Kemal's manner suggestion are middle different; And wearing hat and Western dresses is appropriate to value and belief systems of target people whose manners and Mustafa Kemal's manner suggestion are very little different. It was seen that being expensive and unusual are disadvantages of hat and western dresses. The basic reason of successful propaganda works of Mustafa Kemal during the dress reforms is that he has a high prestige and was using the language masterly. As a conclusion of Mustafa Kemal's successful propaganda works, generally most of the urban and metropolitan people accepted wearing hat and Western dresses; but rural people refused wearing of them just because of their religious believes. 156
- Published
- 1997
24. Immunohistochemical distribution patterns of collagen type II, chondroitin 4-sulfate, laminin and fibronectin in human nasal septal cartilage
- Author
-
Üstünel, İsmail, primary, Çaylį, Sevil, additional, Güney, Kenan, additional, Çelik-Özenci, Çiler, additional, Tanrįöver, Gamze, additional, Şahin, Zeliha, additional, Balkan, Esor, additional, and Demir, Ramazan, additional
- Published
- 2003
- Full Text
- View/download PDF
25. Let's Learn Together.
- Author
-
ŞAHİN, Zeliha
- Subjects
FOREIGN language education ,CURRICULUM ,ENVIRONMENTAL education ,INFORMATION & communication technologies - Abstract
Language: English, Age range: From 6 to 11, Subjects: Design and Technology, Environmental Education, Primary School Subjects, Partner Countries: Greece, Turkey, Italy, Poland and Spain. The basic ideas of this project are; to create a real connection and friendship between the partner students while learning a foreign language, to give the opportunity to use ICT tools, to join European Codeweek 2015, to get an hour of Code certificate both for teachers and students, to integrate the project into our curriculum, to have an idea about other countries' culture, lifestyle, kitchen, historical places in all over the Europe. The project main aims are: to encourage pupils to learn to know each other, each other's cities and countries and hopefully, become friends, to develop our pupils' abilities to communicate in a foreign language, to share information and connect virtually, to enhance our pupils' ICT skills, coding skills and facilities, to enhance our pupils' understanding and knowledge of different European countries and cultures. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.