Search

Bu çalışmada, filaman sarım yöntemi ile üretilen karbon elyaf epoksi borulara bor nitrür (BN) nanopartikül takviye edilerek ve borular farklı sürelerde hidrotermal yaşlandırmaya maruz bırakılarak bu boruların ısıl iletkenliğindeki değişim incelenmiştir. Hidrotermal yaşlandırma işlemi 80C sıcaklığında saf su içerisinde yaşlandırma süresi bir, iki, üç ve dört hafta olarak gerçekleştirilmiştir. Hidrotermal yaşlandırma işlemine maruz bırakılmış numunelerin ısı iletim katsayıları deneysel olarak ölçülmüştür. Böylelikle nanopartikül takviyesinin, yaşlandırma işleminin ve yaşlandırma süresinin boruların ısıl iletkenlikleri üzerinde yarattığı etki tespit edilmiştir. Deneysel çalışmalar neticesinde; nanopartikül takviyesinin, hidrotermal yaşlandırma işleminin ve yaşlandırma süresinin numunelerin ısıl iletkenlik katsayılarına önemli miktarda etkide bulunduğu tespit edilmiştir. Yaşlandırılmamış numunelerde BN nanopartikül takviyesinin, boruların ısı iletim katsayılarını arttırdığı gözlenmiştir. Yaşlandırılmış takviyesiz karbon elyaf epoksi boruların ısı iletim katsayılarının, yaşlandırılmamış karbon elyaf epoksi boruların ısı iletim katsayılarına göre yaşlandırma süresine bağlı olarak ilk iki haftada arttığı, üçüncü haftadan sonra değişimin çok az olduğu deneysel çalışmalardan elde edilmiştir. Ancak yaşlandırılmış BN nanopartikül takviyeli karbon elyaf epoksi boruların ısı iletim katsayılarının, yaşlandırılma süresine bağlı olarak değişimi takviyesiz numuneden farklı bir durum ortaya koymuştur. Yaşlandırılmış BN nanopartikül takviyeli karbon elyaf epoksi boruların ısı iletim katsayıları, yaşlandırılmamış takviyeli numuneye göre birinci hafta azalmış, ikinci hafta artmış, üçüncü haftadan sonra yaşlandırılmamış takviyeli numune ile benzer değişim göstermiştir. In this study, boron nitride (BN) nanoparticle was added to the carbon fiber epoxy pipes produced by filament winding method and non-reinforced and BN nanoparticle reinforced carbon fiber epoxy pipes were exposed hydrothermal aging process in different times. The hydrothermal aging process was realized in the pure water at temperature of 80 °C. The hydrothermal aging time was determined to be one, two, three and four weeks. The thermal conductivity coefficent of the samples subjected to hydrothermal aging was measured experimentally. Thus, the effect of the aging process and the aging time on the thermal conductivity of pipes was determined. As a result of experimental studies; it was determined that the nanoparticle supplementation, hydrothermal aging process, and the aging time influenced the thermal conductivity coefficient of the samples. BN nanoparticle supplementation in non-aged samples was observed to increase the thermal conductivity coefficient of the pipes. It was obtained from experimental studies that the thermal conductivity coefficient of aged non-reinforced carbon fiber epoxy pipes depending on the aging time increased in the first two weeks and from third week onward, the thermal conductivity coefficient of aged non-reinforced carbon fiber epoxy pipes was almost unchanged compared the thermal conductivity of non-aged non-reinforced carbon fiber epoxy pipes. However, the change in the thermal conductivity coefficient of aged BN nanoparticle reinforced carbon fiber epoxy pipes depending on the aging time revealed a different situation than the non-reinforced samples. The thermal conductivity coefficient of aged BN nanoparticle carbon fiber epoxy pipes decreased in the first week, increased in the second week, and showed similar variation with the non-aged sample after the third week compared to the non-aged samples. 63

En önemli biyomedikal görüntüleme yöntemlerinden biri olan bilgisayarlı tomografinin (BT) geliştirilmesi ile özellikle kemik gibi sert dokuların üç boyutlu (3B) olarak görüntülenmesi ve incelenmesi mümkün hale gelmiştir. X-ışını ile oluşturulan iki boyutlu izdüşüm(röntgen) görüntüleri geriçatım algoritmasına tabi tutulmakta ve 3B görüntüleri elde edilmektedir. Ancak günümüzdeki çoğu BT teknolojisinde geriçatım algoritması kapalı kod halinde gelmektedir. Bu çalışmada Bilgisayarlı Tomografi (BT) tekniği için 3 boyutlu görüntüleme yapabilen bir geriçatım (reconstruction) algoritması ve elde edilen 3 boyutlu sonucun katı modelini oluşturan bir yöntem geliştirilmiştir. Böylece BT taraması yapılan herhangi bir numunenin veya dokunun 3 boyutlu yazıcıdan birebir çıktısını alabilmek mümkün hale gelmiştir. Buna göre kemik implantı başta olmak üzere, orijinal numune verileri kullanılarak doku/organ kopyalanması için geliştirilebilir bir çalışma ortaya koyulmuştur. Ayrıca numune olarak kullanılan, osteoporoz hastalığının oluşmasında önemli bir rolü olan bir boşluklu yapıya sahip trabeküler kemiğin yoğunluk ölçümü literatürden farklı bir yöntemle yapılmıştır. With the development of computed tomography (CT), which is one of the most important biomedical imaging methods, it has become possible to visualize and examine the hard tissues such as bones in three dimensions (3D).Two-dimensional projection (rontgen) images generated by X-ray are subjected to the reconstruction algorithm and 3D images are obtained.However, in most of today's CT technology, the reconstruction algorithm is closed code.In this study, a reconstruction algorithm which can perform 3D imaging for computed tomography (CT) technique and a method which constitute the solid model of the obtained 3D result have been developed.Thus, it is possible to get the exact output of any sample or tissue from a 3D scan. Accordingly, an improved study has been carried out for tissue / organ transcription using original sample data, in particular the bone implant. In addition, The intensity of trabecular bone, which has an important role in the formation of osteoporosis, was calculated. 60

Enerji, günümüz yaşam koşullarında en temel ihtiyaçlardan biri haline gelmiştir. Enerji ihtiyacının büyük bölümü fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Fakat fosil yakıtların tükenmekte olması ve çevreye karşı olumsuz etkilerinin bulunması yeni enerji kaynakları arayışına sebep olmuştur. Fosil yakıtlara alternatif olarak ortaya çıkan güneş enerjisi; çevresel ve ekonomik açıdan olumlu etkilerinden dolayı birçok alanda tercih edilmektedir ve gün geçtikçe güneş enerjisi üzerine yapılan çalışmalar hız kazanmaktadır. Güneş kulesi sistemleri, güneş enerjisinden ısı üretimi yoluyla elektrik enerjisi elde edilen sistemlerdir. Bu çalışmada; 300'den fazla güneşli gün gören, güneş ışınım potansiyeli oldukça yüksek olan ve 1. kuşakta yer alan Mersin ilinin Mut ilçesi için 10 MW kapasiteli güneş kulesi santrali kurulumu teknik performansı ve maliyeti incelenerek, enerji ve ekserji analizi yapılmıştır. METEONORM firmasından alınan güneş radyasyon verileri (TMY3) verileri SAM (System Advisor Model) programına yüklenerek teknik performans sonuçlarına ulaşılmıştır. 33,4° E 36,7° N koordinatlarında bulunan Mersin ilinin Mut ilçesinde 2015 yılına ait meteorolojik veriler kullanılarak 10 MW kapasiteli güneş kulesi sistemi tasarlanmıştır. Yılda 24.272 MWh enerji elde edilebilecek sistem $60764252,76 değerine mal olması gerektiği hesaplanmıştır. Sistem için yapılan termodinamiğin birinci ve ikinci kanun analizlerine göre sistemin enerji verimi %44,32; ekserji verimi ise %42,75 olarak hesaplanmıştır. Energy is one of the important need to live. Most of the energy demands are supplied by fossil fuels. However, the depletion of fossil fuels and their negative effects on the environment have caused to search new energy sources. Solar energy is an alternativefuels instead of fossil fuels. Due to its positive effects on environment and economic impacts, it is preferred in many areas and the studies on solar energy are increasing day by day. In the solar power tower system, the electriccal energy is generated by using heat obtained from solar energy. In present study, the solar power tower system with 10 MW capacity was designed in SAM (System Advisor Model) program for Mut district of Mersin province. This location with the coordinates of 33.4 ° E 36.7 ° N was selected particularly since Mut district of Mersin province has sunny days more than 300 days per year and high potantial solar radiation. The technical performance and cost of the installation of solar power tower system were investigated and the energy-exergy analyses were carried out. The solar radiation datas for Mut district of Mersin were received as TMY3 format from METEONORM company in order to use in SAM program. The technical performance results and cost of the installation of solar power tower system were obtained from the SAM program. The cost of the solar power tower system with 10 MW capacity was calculated as $ 60764252.76 by the SAM program. Then, the energy and exergy analyses of the system were performed. The analyses based on the first and second laws of the thermodynamic showed that the energy efficiency was determined as 44,32% while the energy efficiency was calculated as 42.75%. 53