Tip 1 diyabetin görülme sıklığı yaş, cinsiyet, etnik köken, coğrafi bölge, mevsim gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir. Son yıllardaki çalışmalar tip 1 diyabetin epidemiyolojik özelliklerinde değişiklikler olduğunu, görülme sıklığının arttığını, diyabetin daha erken yaşlarda ortaya çıktığını göstermektedir. Bu çalışmada son yirmi yılda hastanemizde tip 1 diyabet tanısı ile izlenen çocuk ve adölesanların epidemiyolojik özelliklerinin değerlendirilmesi ve iki farklı zaman aralığındaki verilerin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Ünitesi'nde Ocak 1990-Aralık 2010 arasında tip 1 diyabet tanısı ile izlenen 354 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar 1990-2000 (birinci grup) ve 2000-2010 (ikinci grup) arasında tanı alanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastaların doğum tarihi, yaş, cinsiyet, geldiği bölge, tanı anındaki mevsim, eşlik eden enfeksiyon öyküsü, başvuru yakınması, semptomların süresi, başvuru anındaki klinik ve laboratuvar bulguları, ailede diyabet ve akrabalık öyküleri kaydedildi. Hastaların ortalama tanı yaşı 7,66±4,13 yıldı, 1990-2000 ile 2000-2010 grupları arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Tüm hastalardaki tanı yaşı dağılımına bakıldığında en sık 4-6 yaş grubunda tanı konulduğu, tanı yaşının 1990-2010 arasında 10-12 yaş grubunda, 2000-2010 arasında 4-6 yaş grubunda zirve yaptığı, gruplar arasında anlamlı fark saptanmadığı görüldü (p=0,48). Hastaların 181'i kız, 173'ü erkekti, tip 1 diyabet görülme sıklığı açısından cinsiyete göre fark saptanmadı. Hastaların %33'ü kış, %28'i sonbahar, %19,5'i ilkbahar, %19,5'i yaz mevsiminde tanı almıştı ve %32,2'sinin tanı anında enfeksiyonu vardı. Başvuru anında hastaların %50,8'inde ketoasidoz, %36,2'sinde ketozis, %13'ünde ise sadece hiperglisemi mevcuttu ve 1990-2000 ile 2000-2010 arasında başvuru bulguları açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Ketoasidoz sıklığı açısından yaş grupları arasında (beş yaş altı, 5-10 yaş, 10 yaş üzeri) fark yoktu. Kızlardaki DKA sıklığı erkeklere göre anlamlı derecede yüksek saptandı (p=0,008). Çalışmamızdaki olguların ailesindeki akrabalık oranı %15,5 bulundu. Tüm hastalar incelendiğinde %13,2'sinin ailesinde tip 1 diyabetli birey vardı. Diyabet otoantikorları açısından değerlendirilen hastaların %29,6'sının bir antikoru pozitif, %38'inin iki antikoru pozitif, %25,4'ünün üç antikoru pozitif, %7'sinin ise üç otoantikoru da negatif saptandı. Eşlik eden otoimmün tiroid hastalığı açısından bakıldığında 31 hastaya (%11,8) otoimmün tiroidit tanısı konuldu. Çalışmamızda tip 1 diyabete eşlik eden Çölyak hastalığı oranı %5,8 olarak saptandı. Sonuç olarak; bu çalışmada dünyadaki diğer çalışmalara benzer şekilde son yirmi yılda tip 1 diyabetin daha küçük yaşlarda ortaya çıktığı, tanı yaşının altı yaş altı ve puberte olmak üzere iki yaş grubunda zirve yaptığı, hastaların en çok kış ve sonbahar aylarında tanı aldığı saptandı. Merkezimize başvuran olguların yaklaşık yarısında tanı anında ketoasidoz olduğu ve son yirmi yılda DKA ile başvuru sıklığında azalma olmadığı görüldü. Bu çalışma merkezimize başvuran olguları içermekte olup ülkemizdeki tip 1 diyabet epidemiyolojisi hakkında yeterli bilgi sahibi olmak için ülke çapında yapılacak geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. The incidence of type 1 diabetes shows variation in terms of factors such as age, gender, etnicity, geographic region, and seasonality. Last studies shows that epidemiological features of type 1 diabetes is changing, incidence is increasing, and it is diagnosed in earlier ages. The aim of our study is to evaluate epidemiological features of the children and adolescents diagnosed with type 1 diabetes that followed in our hospital since last twenty years and to compare the data of two different time periods. The study population was consisted of 354 diabetic patients that followed in Hacettepe University İhsan Dogramacı Children?s Hospital between 1990 and 2010. The patients were seperated into two groups that are diagnosed between 1990 and 2000 (first group), 2000 and 2010 (second group) years. The date of birth, age, gender, geographic region, seasonality at onset, infections, complaints, duration of symptomes, clinical and laboratory findings at onset, family history of diabetes and consanguinity between parents of patients were recorded. The mean age at diagnosis was 7,66±4,13 years and the significant difference was not determined between time periods of 1990-2000 and 2000-2010. When all patients were evaluated with respect to the distribution of age at diagnosis, the most frequently diagnosed group was observed between 4 and 6 years, age of diagnosis was showed a peak between 10 and 12 years in the first group, in the second group peak was between 4 and 6 years. There was no difference in the distribution of age at onset between the groups (p=0,48). There was no significiant difference in the incidence of type 1 diabetes in terms of sexes ( 181 girls, 173 boys). Patients were diagnosed mostly in winter (%33) and autumn (%28) seasons and 32,2 percent of patients was associated with infections. At time of diagnosis, 50,8 percent of patients had ketoacidosis (DKA), 36,2 percent of patients had ketosis, and 13 percent of patients had only hyperglicemia and there was no important difference in laboratory findings at onset between 1990-2000 and 2000-2010 time periods. Also, there was no difference between age groups (younger than 5 years, 5-10 years, and older than 10 years) in terms of the incidence of DKA. Frequency of DKA was significantly higher in girls (p=0,008). The consanguinity between parents of patients was founded as 15,5 percent in our study. When all patients were investigated, 13,2 percent of their relatives had type 1 diabetes. Autoantibodies were detected 29,6 percent of the patients had one antibody positive, 38 percent of them had two antibodies positive, 25,4 percent of them had three antibodies positive, and antibodies were negative in 7 percent of the patients. Thirty one patients (11,8%) were diagnosed as autoimmune thyroiditis. The prevalance of Celiac disease associated with type 1 diabetes was founded 5,8 percent in our study. In conclusion, we have found that similar to other studies in the last twenty years around the world, type 1 diabetes was emerged at earlier ages, the distribution of age at diagnosis showed two peaks in two age groups such as younger than six years and puberty, and the frequency of diagnosis showed seasonal variations with the highest frequency occuring in winter and autumn in our study. Approximately half of the patients had ketoacidosis at diagnosis followed in our hospital and there wasn?t any decrease in the frequency of ketoacidosis in last twenty years. This study includes only the patients that followed in our center, we need large population-based studies to obtain information about the epidemiology of type 1 diabetes in our country. 75