Search

Çalışmanın temel amacı; Kavram olarak “Megayat” ın tanımı, günümüz megayatlarındaki lüksün gelişimi ile beraber lüksü ve mekanı en çarpıcı şekilde ifade etmenin yolu olan ‘yapay aydınlatma’yı, megayat düzleminde değerlendirmek, sürecini özetlemek ve ihtiyaçlarını belirlemektir. Araştırmanın kapsadığı dönem, yakın geçmiş ve günümüze aittir. Giriş bölümünün ardından ikinci bölümde, öncelikle denizel mimari ve yaşam algısını oluşturmak adına insanoğlunun tarih boyunca denize olan yaklaşımı, bir gezinti teknesi olarak gelişen ‘yat’ kavramı, yatın iç-dış mekanları ve tasarım süreci konuları anlatılmıştır. Üçüncü bölümde, yat sınıfının en lüksü olan megayat ve tarihçesine değinilmiştir. Megayatın ve lüks kavramıyla olan ilişkisi anlatılmıştır. Son olarak megayatlarda lüksün en önemli sunu yöntemi olan aydınlatma tanımlarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, analitik bir yaklaşımla tasarım süreci ve lüks kaygıları tanımlanan megayatların, aydınlatma tasarımı; en lüks kısımları olan misafir yaşam alanları, gece seyiri ve acil durum kondüsyonları, teknik alan aydınlatmaları başlıklarında incelenmiştir. Aydınlatma yöntemleri, tasarım ve projelendirme süreci anlatılmıştır. Beşinci bölümde, detaylı bir şekilde incelenmiş olan iç ve dış mekan aydınlatma çalışmalarına ilave olarak, karşılaştırmalı örnekler ve alternatif yerleşim çalışmaları sunulmuş, karasal ve denizel mimaride mekanı anlatmanın en güçlü yöntemi olan yapay aydınlatmanın kullanıcı üzerinde mekanı algılamaya yönelik etkileri (fizyolojik ve psikolojik) incelenmiştir. Sonuç bölümündeyse, tasarım aşamasından teslim sürecine kadar sistemsel olarak incelenmiş olan ‘Megayatlarda Aydınlatma Tasarımı’ sürecinin kronolojik bir özeti oluşturulmuş, günümüzde ve gelecekte ihtiyaç duyduğu yaklaşımlar, bütünleyici şekilde tanımlanmış ve araştırmanın sunduğu veriler ışığında, kapsayıcı bir vargıya ulaştırılmıştır., The main purpose of this thesis is to describe the basic concept of luxurious livinig in the megayachts; which is mainly based on the artificial lighting by defining this discipline by all means, such as its benefits and contributions to the luxuriousness of megayacht life, the different usages of lighting in a yacht and pointing out the possible different approaches to the subject. Since it is a very fast changing technology based subject, the work is based on the near past and today of “lighting in megayachts”. While giving the main concepts of the subject in the Introduction, the second part of the thesis is based on giving an insight of the human’s approach to sealife throughout history and the occurance of “yacht” concept, as a pleasure vessel rather than a transportation vessel by also outlining the interior and exterior design concepts that have taken shape in the pleasure yachts. The third part describes the concept of megayachts with the description of the history of megayachts and the relation of them with the concept of luxury. The role and the importance of the lighting in the luxurious megayachts are deeply explored and explained with all components, with many examples and definitions as well. The fourth part describes the design process analytically, the concerns of luxurious megayacht design issues, the differences of guest living areas, technical areas; the night ride and emergency conditions of lighting by also describing the design, project planning and installation phases of the subject. The fifth part compares the importance of lighting in understanding the architectural space in land and sea both psycohologically and physically while also comparing the interior and exterior lighting in yachts in detail; with multiple comparative plans. In the conclusion part, a chronological summary is prepared on all the subjects covered so far from the design to final installation phases of the “Lighting Design in Megayachts”. The problems and the different approaches that will be needed in the future of lighting design in megayachts are described in detail, while an overall conclusion to the subject is reached with the help of all the concepts and facts that have been pointed out in the thesis.

İnsanlar, ilk çağ başlangıcından günümüze kadar yaşamlarının devamını sağlayabilmek için, besin ve içecek tüketimine her zaman ihtiyaç duymuşlardır. Zamanla yaşam koşullarının gelişmesi, insanların gereksinimlerinin artmasıyla birlikte mutfak kavramı oluşarak şekillenmiş ve insanların ihtiyaçlarını karşılayacak alanı ortaya çıkarmıştır. İlkel dönemde mutfak mekân kurgusu dışarıdaki ateş ve içerideki depolamadan ibaret iken, ilerleyen süreçte bu yaklaşım ateşin ocak haline gelip mekânın içine alınması ve mekâna farklı fonksiyonlarında yüklenmesiyle gelişmiştir. Mutfak zamanla kendi sınırları içerisinde kullanıcılara çeşitli faaliyetlere olanak veren, gün içerisinde çoğu zamanlarının bu alanda geçirdikleri mekân haline dönüşmüştür. Sürekli gelişme gösteren mutfak, kullanıcıların yeme, içme ve depolama ihtiyaçlarını karşılarken, 20.yy ve 21.yy’da tasarımcılar göz zevkine hitap eden, aynı zamanda estetik, fonksiyonellik, işlevsellik ve ergonomi ile oluşan mutfakları kullanıcılara sunmaya başlamış, kullanıcılar bu sayede mutfaktan daha fazla verim almaya başlamışlardır. Zamanla teknoloji mutfakla birleşerek akıllı mutfaklar ve mutfak ekipmanları ortaya çıkmıştır. Akıllı mutfaklar kullanıcıların hayat kalitesini yükseltmek için bu mutfaklara öncelik tanımalarını sağlayacak çeşitli düzenekleri kapsamaktadır. Bu araştırmada, insan hayatının çoğu zamanının geçirdiği, yeme içme gibi başlıca gereksinimlerin karşılandığı mutfak alanının gelişim evreleri, tasarım kriterleri, mutfak ihtiyaçlarının günümüz yaşantısına gelene kadar nasıl dönüşüm gösterdiği gözlemlenmiştir. Sonrasında akıllı mutfaklarla entegre olan mutfak alanları yıl bazında incelenerek gelecek mutfakların ön görüsü ile bir akıllı mutfak tasarlanıp 3d şeklinde modellenip anlatılarak araştırma ele alınmıştır. Sonuç kısmında araştırmaya katılan mutfakların özellikleri ve gelişim süreçleri gözlemlenerek oluşturulan mutfağın genel değerlendirmesi yapılmaktadır. Teknolojinin mutfak tasarımında etkin rol oynamasının yanı sıra kullanıcı için ayrılan mekân, donatı işlevselliği ve malzemenin dayanıklılık özelliğinin de önemli olduğu çalışmayla açığa çıkmıştır., People have always needed food and beverage consumption in order to ensure the continuation of their lives from the beginning of the first century to the present. With the development of living conditions and the increase in people's needs, the concept of kitchen has been formed and shaped , revealing the area that would meet the needs of people. During the primitive times, the kitchen setup consisted of the fire outside and the storage inside. This approach developed in the following process by turning the fire into a furnace and taking it into the place and loading it into the place with different functions. The kitchen, which allows various activities, has gradually turned into a place where users spend most of their time during the day. Meeting the eating, drinking and storage needs of the users, The ever-developing kitchen has started to offer products that has both functionality and ergonomics without compromising the aesthetics in the 20th and 21st centuries. Smart kitchens include various mechanisms that enable users to prioritize these kitchens in order to improve their quality of life. In this research, it has been observed what the development stages there are in the kitchen area -which is where most of the human life is spent and the comsumption needs are fulfilled- the design criteria, and how the kitchen needs have transformed until today's life. Afterwards, the kitchen areas integrated with smart kitchens have been examined on a yearly basis, and a smart kitchen has been designed with the foresight of future kitchens. It has been modeled, explained in 3d and the research has been discussed. In the conclusion part, a general evaluation of the kitchen is made by observing the characteristics and development processes of the kitchens participating in the research in addition to the active role the technology plays in kitchen design, the space reserved for the user, the functionality of the equipment and the durability of the material are also important.

Konut değişen dönüşen ve gelişen bir yapıdır. Mimarlığın tartıştığı ve yüzleştiği tüm düzen ve yapı öğelerini yeniden değerlendirmeye almaktadır. Bu değerlendirmenin oluşmasını sağlayacak olgu zamandır. Zaman değişimi gözleyebilecek tek olgudur. Konut değerlendirmesi, bulunduğu zamanı kapsayan ve içinde barındırdığı insan yaşamının, yansımasını karşılayan tartışmalar bulundurmaktadır. Evin tarihsel süreci neolitik çağdan başlayıp günümüze kadar gelen bir kronolojik çizelge sunmaktadır. Konuta etki eden sosyo-ekonomik, kültürel etkiler haricinde 21.yüzyıl konut anlayışı teknolojiden beslenmektedir. Nesnelerin internete erişimi yapay zekâ, akıllı ev sistemleri gibi birçok başlık konuta dahil olmuştur. Akıllı evler kullanıcısına konfor sunan, güvenlik ve yaşam kolaylığı bakımından tercih edilecek sistemler barındırmaktadır. Bu tezde evin yapısal özelliklerinin esnekliği bağlamında değerlendirme yapılarak, tarihsel sürecin, bu faktörü hangi bağlamlarda değiştirip dönüştürdüğü incelenmektedir. Ardından akıllı ev ve akıllı ev sistemlerini açıklayarak tüm bu bilgiler ile yakın gelecekte beklenilen, öngörülen bir ev modeli tanıtılacaktır.Anahtar Sözcükler: Ev, Akıllı Ev, Akıllı Ev Sistemleri, Teknoloji, Tasarım. The housing is a transforming and developing building. Re-evaluates all the elements of order and structure that architecture has discussed and confronted. Time is the case that will lead to this evaluation. Time is the only phenomenon that can observe chang. The housing assessment contains discussions that cover the reflection of the human life in which it is located and the time it is located. The historical process of the house presents a chronological chart from the Neolithic to the present. Apart from the socio-economic and cultural influences affecting the housing, 21st century housing understanding is fed by technology. Access to the Internet of objects has been included in the housing such as artificial intelligence, smart home systems. Smart homes are equipped with systems that offer comfort to the user and that are preferred in terms of security and ease of life. In this thesis, in the context of the flexibility of the structural features of the house, it is examined in which contexts the historical process changes and transforms this factor. Then, by explaining the smart home and smart home systems, a predicted home model will be introduced with all this information in the near future.Keywords: Home, Smart Home, Smart Home Systems, Technology, Design. 135

On iki bin yıl öncesi insanoğlunun yaşamını incelerken Göbeklitepe'nin keşfedilmesiyle gizemli bir yaşamın kapısı aralanmaktadır. Göbeklitepe'nin mekân stilini incelerken din sosyolojisi ve dini sembolizmlerin insanoğlunun yaşamında nasıl bir etki oluşturduğu ve sonucu dinler tarihini nasıl etkilendiği araştırılmıştır. Sanat tarihi oluşumunun yer aldığı ilkel dönemde yaşamını sürdüren arkaik insanın düşünce dünyasındaki büyüyü bize göstermektedir. Neolotik çağın aslında düşünülenin aksine insanoğlunun ilkel olmadığı aklın, doğanın ve inancın gücü anlaşılmaktadır. Göbeklitepe inançların başlangıcı, toplanma alanı ve dini ritüellerin gerçekleştirildiği bir mabet olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bunun yanı sıra ölülerin ziyaret etmek amacıyla kullanılan dairesel formlu bir mekân olarak bilinmektedir. Çalışmanın sonunda Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık kapmasında ibadet mekânlarının oluşumu ile Göbeklitepe ile bağlantısı ortaya konulmaktadır. İbadet mekânlarındaki belirli sembolik değerlerin ilk inanışın temeline dayandığı düşünülmektedir. İnanış temeline dayandığı üzerine bir kanı ortaya koyulmaktadır. Bu kapsamda yapılan araştırma sonucunda semavi dinler ile Göbeklitepe arasında ki temel bağ kurulmuştur., The main purpose of this study is that while researching the life of human beings twelve thousand years ago, the door to a mysterious life is opened with the discovery of Göbeklitepe. While researching the spatial style of Göbeklitepe, it has been investigated how the sociology of religion and religious symbolisms have an impact on the life of human beings and how they affect the history of religions. It shows us the magic in the world of thought of the archaic man who lived in the primitive period of art history formation. It is understood that the Neolithic age is not primitive in human beings, contrary to what is thought, the power of reason, nature and belief. It is concluded that Göbeklitepe was the beginning of beliefs, a gathering area and a temple where religious rituals were performed. In addition, it is known as a circular shaped place used to visit the dead. At the end of the study, the formation of places of worship in the conquest of Judaism, Christianity and Islam and its connection with Göbeklitepe are revealed. Certain symbolic values in places of worship are thought to be based on the first belief. A belief is put forward that it is based on belief. As a result of the research carried out in this context, the basic connection between the heavenly religions and Göbeklitepe has been established.

Renkler, ilk insanlar ile birlikte, hatta Dünya' nın varoluşundan beri hayatın içerisindedir. Evde, okulda, işyerinde ve eğlence mekanlarında her zaman renklere maruz kalınmaktadır. İnsanlar farkında olmasa da aslında renklerin insanların psikolojileri üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri vardır.Yaşantının sürdürüldüğü mekanlarda zaman geçirilirken, bazen insanlar sıkılıp, daralıp mekanı terk etmek isterler, bazen de mekanda zamanın nasıl geçtiğini anlayamazlar. İşte bu duygulara kapılmanın ilk nedenlerinden biri mekandaki renk tercihleridir, bu yüzden renk tercihleri yapılırken dikkat edilmesi gerekmektedir. Renklerin etkileri günümüzde önem kazanan bir konudur ve artık renk tercihleri yapılırken dikkat edilmektedir. Doğru renk tercihleri insanların yaşamlarını sürdürdüğü mekanlarda, kişilerin daha olumlu, daha mutlu ve daha huzurlu olmasını sağlamaktadır. Bu tez çalışmasında renklerin mekanlardaki etkileri ve renklerin kültürel farklılıkları ve sebepleri incelenmiştir. İlk olarak rengin oluşumu, tarihi, renk bilimi ve oluşumu üzerine yazılan kuramlar araştırılmıştır. Ardından rengin ilk olarak algılandığı yer olan göz organının yapısı incelenmiş ve görme olayı ile birlikte ışığın önemi ve etkisi incelenmiştir. Görme olayı ile birlikte, görüntü beyne aktarıldığı için insan psikolojisi ana hatlarıyla anlatılmış ve renklerin psikolojik anlamları, insan üzerindeki etkileri ve karakter üzerine etkileri incelenmiştir. Son olarak renk-mekan ilişkisi incelenmiş, renklerin mekanlardaki etkisi ve kültürel farklılıkları ve sebepleri araştırılmıştır., Colours have been in life since the existence of Earth, even with the first humans. They are always exposed to colours at home, at school, at work and at venues of entertainment. Although people are not aware, in fact colours have positive or negative effects on people's psychologies. People some times get bored and want to leave the space or they cannot understand how time passes at living quarters. One of the first reason for these feelings is the preference of colours at the spaces therefore, attention should be paid for the preferences. The effects of colours become more of an issue at the present time and attention is paid when making colour preferences. The correct colour preferences make people more positive, happier and more peaceful at living quarters. In this thesis, the effects of colors on spaces and the cultural differences of colors and the reason of them has been studied. First of all, the theories written on colour formation, history, chromatics are researched and then, the structure of eye organ, where the color is first perceived, the importance and effect of light has been studied along with the occurence of vision. Since the image transferred to the brain with the visual occurence, the human psychology is explained in general terms and the pyschological meaning of colours, their effects on human and the charecter are examined. Finally, the relationship between colour and space has been studied, the effects of colours on spaces, cultural differences and reasons have been researched.

İlk defa tasarım yapılması aşamasında, bu tezde anlatıldığı üzere tasarlanmış ürünleri görerek, önceden bir fikir yürütebilmesi için bir kaynak olmasını hedeflemektedir. Tezin içerisinde geminin bütün bölümleri, üretim ve tasarım aşamaları anlatıldığından, tasarlanacak mahallerin içeresinde neler olduğu ve tasarım aşamasında ne gibi sorunlarla karşılaşıldığına değinilmektedir. Tezin 2. bölümünde, tüm balıkçı gemilerinin türleri ve hedefledikleri balık türlerinin tanımlamalarına yer verilmiştir. Tezin 3. bölümünde, trol gemilerinin tasarım aşamalarının anlatımına yer verilmiştir. Tezin 4. bölümünde, donduruculu trol gemisi örneklemi üzerinden, tüm mahallerin tanımlamalarına ve üretim aşamalarına yer verilmiştir. Tezin 5. Bölümünde, donduruculu trol gemisi tipolojisindeki 3 geminin genel planlarını karşılaştırarak mekân kurgusu incelenmiştir. Tezin son bölümünde, değinilen bilgiler ışığında konunun özeti ve tasarımı karşılaştırılan gemilerin, yeni tasarımlara etkisine yer verilmiştir., For the first time during the design phase, it sees the products designed as described in this thesis and aims to be a resource for carrying out an idea in advance. Since all parts of the ship, production and design stages are explained in the thesis, what is going on inside the spaces to be designed and what problems are encountered during the design stage are mentioned. 2nd chapter, the types of all fishing vessels and their definition of fish species are given. 3rd chapter, the design stages of trawler ships are explained. 4th chapter, the freezer trawler sample included the description of all spaces and production stages. 5th chapter, the general plans of the three ships in the typology of freezing trawls were determined and the space design was examined. In the last part of the thesis, in the light of the mentioned information, the summary and design of the subject are compared and the effect of the ships on the new designs is given.

“Mimaride Suyun Tasarım Ögesi Olarak Kullanımı ve Örnekleri Üzerinden İncelenmesi”, başlıklı bu çalışma, Maltepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Anabilim Dalı’na yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Bu araştırmada, suyun yaşamsal kaynak özelliğinin yanı sıra farklı bir perspektiften bakılarak mimariye yansıması incelenmiş ve aynı zamanda insanlar üzerindeki etkileri, mimaride kullanımı, peyzaj mimarisinde ve heykel sanatındaki yeri, dış mekân ve iç mekânda suyun kullanım özelliği örnekleri ile araştırılmış, mimari mekânlarda su ögeleri örneklerine yer verilmiştir. Birinci ve ikinci bölümde; doğanın ve yaşamın ana kaynağı olan suyun önemi araştırılmış, araştırmanın amacı, kapsamı ve yöntemi verilmiş, suyun fiziksel dönüşümü ve mimariye yansıyan özellikleriyle iglolar ve Japon tapınağı örnekleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde; suyun mimaride kullanımının insanlar üzerindeki etkileri, suyun görsel kullanımı Gestalt Yaklaşımı ile ilişkilendirilmiş ve işitsel özelliği ile insan psikolojisindeki yeri incelenmiştir. Dördüncü bölümde, suyun tasarım ögesi olarak kullanımı; çevre, mekân ve mimarlığın tanımı üzerinden irdelenmiş, suyun tasarımda değişen işlevi tarihsel süreç ve medeniyetler bağlamında incelenmiş, suyun peyzaj mimarlığı ve heykel sanatındaki kullanımı örnekleri ile araştırılmıştır. Beşinci bölümde; mimari bir öge olarak suyun iç ve dış mekânda kullanım özellikleri verilmiş, mimari mekânlarda tasarlanan su ögesine ve farklı ülkelerden örneklere yer verilmiştir., This study titled “The Use of Water as a Design Element in Architecture and Examination of its Examples”, was prepared as a master's thesis in Maltepe University, Institute of Science and Technology, Faculty of Architecture, Department of Architecture. In this study, the reflection of water to the architecture from a different perspective as well as its vital source characteristics were examined and its effects on human beings, its use in architecture, its place in landscape architecture and sculpture art, the use of water element in outdoor and indoor spaces were investigated with examples. In addition, examples of water element in architectural spaces were included in the research. In the first and second part, the importance of water, which is the main source of nature and life, was investigated and then the purpose, scope and method of the research were given. In the same section, the igloos and Japanese temple samples are examined with their characteristics reflected in the architecture and physical transformation of water. In the third section, effects of water use in architecture have been investigated. In this context, the visual use of water is associated with Gestalt Approach and its auditory properties and its place in human psychology are examined. In the fourth section, the use of water as a design element in architecture has been examined through the definition of environment, space and architecture. The changing function of water in design and its historical process are examined in the context of civilizations, and the use of water in landscape architecture and sculpture art is investigated with examples. Finally, in the fifth chapter, the aspects of these features used in interior and exterior spaces are supported by tables and schemes and examples of water elements designed in architectural spaces in different countries are given.

Bu çalışma, küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin her geçen gün artacağı ve su seviyesinin yükseleceği gibi olumsuz sonuçların görüleceği ve kıyı yaşam alanlarının sular altında kalacağını göstermektedir. Bu olumsuzluklar yüzer yapı ve yüzer şehir tasarım önerileri ortaya çıkarmaktadır. Günümüzde küçük ölçekli yüzer yapı uygulamaları olsa da yüzer şehirler henüz tasarım aşamasında bulunmaktadır. Gelecekte, yükselen su seviyelerine karşı yeni yaşam alanlarının oluşturulması için, yüzer şehir uygulamalarının da görüleceği tahmin edilmektedir. Birinci bölümde, insan, doğa ve diğer canlılar için su kaynaklarının vazgeçilmez bir doğal kaynak maddesi olduğu anlatılmıştır. Eski medeniyetlerin su boylarına yerleşmelerinin nedenleri ve su kaynaklarına verdiği değerlere yer verilmiştir. Genel olarak tarım ve endüstriyel alanlarda kullanılan su kaynaklarının kötü yönde kullanımı ele alınmıştır. İkinci bölümde, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin olumsuz sonuçları araştırılmıştır. Yeraltı su kaynakları ve kutuplarda görülen olumsuz etkiler sonucu yükselen su seviyesinin, kıyı kesimlerde kentsel yaşamın günümüzde ve gelecekte hangi yönde etkileneceği incelenmiştir. Üçüncü bölümde, afetlerin insan yaşamına ve çevresine etkileri araştırılmıştır. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin şiddetinin artmasında öncü olduğu doğal afetlerin sonucunda yoğun nüfuslu şehirler ve insan sağlığı üzerindeki etkileri incelenmiştir. İklim değişikliğinin sebep olduğu, su seviyelerindeki artışlar ve sel olayları sonucu, yüzer yapıların araştırılmasına yönelik faktörler ve doğal afet senaryolarına önlem amaçlı tasarlanan su üstü yapılar, örnekleriyle birlikte ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, günümüzde dahi uygulanan ve konsept aşamasında olan yüzer yapı tasarımları incelenmiştir. Su üstünde yaşamın geçmiş dönemlere kadar uzandığı görülmüştür. Aynı zamanda günümüzde yapımı tamamlanmış yüzer yapıların çeşitli alanlarda uygulamaları araştırılmıştır. Gelecekte kaçınılmaz olan küresel ısınma ve artan su seviyelerine karşı, kıyı bölgelerdeki şehirler için, yeni yaşam alanları sağlamak amacıyla, yüzen şehir konsept tasarım önerileri incelenmiştir., In this study, think that the effects of global warming and climate impacts will increase the next day and the water level will rise and the nature habitats will be inundated. These disadvantages reveal floating building and floating city design proposals. Even though a small floating structure was built at sunrise, the floating cities were not designed yet. It is estimated that floating city practices will also be seen in the future in order to open new habitats against rising water levels. In the first chapter, cleaning, water resources for human beings, nature and other living things have been described as an indispensable natural resource substance. The reasons of the settlements of ancient civilizations and their values according to water resources are included. Use of agricultural and industrial products in general Poor use of water resources. In the second chapter, the environmental consequences of regional, global warming and climate change were investigated. The number of underground water resources and poles, the rising water level outward, urban life in the coastal area and the central area of the present day were investigated. In the third chapter, the effects of disasters on human life and environment are investigated. As a result of the natural disasters that global warming and climate change lead to increase in severity, its effects on densely populated cities and human health were examined. As a result of the increase in water levels and floods caused by climate change, factors for investigating floating structures and surface structures designed to prevent natural disaster scenarios are discussed with examples. In the fourth chapter, floating structure designs which are still in use and which are in concept stage are examined. It has been observed that life on water goes back to past periods. At the same time, the applications of the completed floating structures in various fields were investigated. Floating city concept design proposals have been examined in order to provide new living spaces for coastal cities against the inevitable global warming and rising water levels in the future.