21 results on '"Aydınlar"'
Search Results
2. Düzeltme: Çağdaş Sosyal Teoride Antonio Gramsci.
- Author
-
TAZEFİDAN, Kenan and PORSUK, Semra
- Abstract
Copyright of Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi is the property of Afyon Kocatepe University (AKU) Sosyal Bilimler Enstitusu and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
3. Çağdaş Sosyal Teoride Antonio Gramsci.
- Author
-
TAZEFİDAN, Kenan and PORSUK, Semra
- Abstract
Copyright of Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi is the property of Afyon Kocatepe University (AKU) Sosyal Bilimler Enstitusu and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. KİMLİK OLUŞUMU SÜRECİNDE ÖRGÜT VE ÖRGÜTLENMENİN YERİ.
- Author
-
AKGÜN, Sibel
- Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
5. Antonio Gramsci's contributions to political theory and marxist thought
- Author
-
Ayaz, İsmail, Pınarcıoğlu, Nihal Şirin, and Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı
- Subjects
Hegemony ,Civil Society ,İdeoloji ,Sivil Toplum ,Devlet ,Hegemonya ,Siyasal Toplum ,Political Society ,Aydınlar ,Ideology ,Intellectuals ,State - Abstract
Yirminci yüzyılın en önemli ve özgün Marksist teorisyenlerinden biri olan İtalyan düşünür Antonio Gramsci, Avrupa’da da Marksizm’in öncü ismidir. Gramsci, Batı Avrupa siyasal düşünce tarihi içinde gelişen birçok kavramı eleştirel bir perspektifle yeniden ele almış ve yeni kavramlar ortaya atmıştır. Marksizm’in eksik kalan yönlerini tespit ederek bu eksiklikleri belli bir sistem içerisinde geliştirmeye çalışmıştır. Kapitalist sistemi analiz ederek hegemonya, sivil toplum, devlet, tarihsel blok gibi kavramlar bağlamında Marksist düşünceye yaptığı katkılar ile Marksist bir siyaset teorisine öncülük etmiş ve genel olarak siyaset teorisine farklılık getirmiştir. Bu çalışma, Marksizm’in dogmalarını reddederek zamanın ruhuna uygun bir düşünce ve eylem pratiği geliştirme isteğinde olan Gramsci’nin siyaset teorisini ve Marksist düşünceye katkılarını ağırlıklı olarak hegemonya kavramı bağlamında anlamaya ve çözümlemeye odaklanmaktadır. Bu noktada öncelikle Gramsci’nin hayatı, düşünsel gelişimi ve felsefesi ele alınmış, sonrasında tarihsel koşullar tarafından belirlenmiş bir tarihsel blokun sürekliliği bağlamında hegemonya ve devletin işlevine odaklanılmıştır., Italian thinker Antonio Gramsci, one of the most important and original Marxist theorists of the twentieth century, is the pioneer of Marxism in Europe. Gramsci reconsidered many concepts that developed in the history of Western European political thought with a critical perspective and introduced new concepts. By identifying the deficiencies of Marxism, he tried to improve these deficiencies within a certain system. By analyzing the capitalist system, he pioneered a Marxist political theory with his contributions to Marxist thought in the context of concepts such as hegemony, civil society, state, historical bloc, and brought a difference to political theory in general. This study focuses on understanding and analyzing Gramsci's political theory and his contributions to Marxist thought, who wanted to develop a practice of thought and action in line with the spirit of the time by rejecting the dogmas of Marxism. At this point, first of all, Gramsci's life, intellectual development and philosophy were discussed, and then hegemony and the function of the state were focused on in the context of the continuity of a historical bloc determined by historical conditions.
- Published
- 2022
6. YOLLARIN KAVŞAĞINDA DURAN BIR SOSYAL BILIMCI: EROL GÜNGÖR VE DIN SOSYOLOJINE KATKILARI.
- Author
-
AMMAN, Mehmet Tayfun and HİRA, İsmail
- Abstract
Erol Güngör is a prosperous social scientist who scrutinizes significant works as well as in his own field of study, on macro issues such as history, civilization, social change, modernization, language, art, ethics, ideology and religion, especially within a polarized intellectual scene, from a nationalist point of view. This paper tries to provide a brief description of the point of view and the way Güngör employs in elaborating the social issues in general and underlines his contribution to the sociology of religion in particular. In spite of the fact that Güngör was not officially a “sociologist of religion”, his significant works, İslâm'ın Bugünkü Meseleleri (The Contemporary Problems of Islam) and İslâm Tasavvufunun Meseleleri (The Problems of Islamic Mysticism/ Sufism) enable us to count Güngör among those contributing the sociology of religion. Given the social and political circumstances Güngör lived, his evaluations and considerations about religion are seen notably original and significant. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2017
7. TARIK BUĞRA’NIN FİKİR YAZILARINDA POLİTİKA VE POLİTİZASYON ÜZERİNE DÜŞÜNCELER.
- Author
-
AYDIN, Yahya
- Abstract
The outstanding writer of Turkish literature, Tarık Buğra wrote important works like tale, drama, travel writing and interview. He took a step literature World with his tale named "Oğlumuz” and he had extended reader with his new works and he became an author that people of different section followed him. Tarık Buğra, who has been known as a novelist and a short-story writer, is a author who has worth considering in terms of his intellectual figure. He had four books which collected essays from his writings on different newspapers and magazines about matters of his period and its solutions. With these writings, we consider that they address contemporary, our work is aim to identify Tarık Buğra's assessment about art-literature, language, politicians and intellectuals concerning politics and politicizing concepts. In according to Tarık Buğra, Turkish society has been politicized. The politicians are the main reason for this. Also, our art and literature has been politicized, but the solution is still in them. Tarık Buğra thinks that Turkish is an instrument to politics and he generally charges bad politicians and etiquette intellectuals for the polarization in our country. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
8. HAZİNEYİ BEKLEYEN EJDER: TÜRKÇE VE CEMİL MERİÇ.
- Author
-
AYDIN, Yahya
- Abstract
Copyright of Journal of International Social Research is the property of Journal of International Social Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
9. İkinci Meşrutiyet Döneminde Eğitim Sorunu ve Osmanlı Aydınları
- Author
-
Ebubekir Keklik
- Subjects
osmanlı ,lcsh:Natural history (General) ,i̇kinci meşrutiyet dönemi ,lcsh:History ,lcsh:QH1-278.5 ,lcsh:BR140-1510 ,aydınlar ,lcsh:History (General) ,eğitim ,mektep ,lcsh:D1-2009 - Abstract
Özet İkinci Meşrutiyetin ilanı Osmanlı düşünce hayatına büyük canlılık getirmiştir. Özellikle II. Abdülhamid döneminde üzerinde konuşulamayan, tartışılamayan konular, en azından İttihad ve Terakki’nin mutlak iktidar yıllarına kadar, serbestlik içerisinde tartışılabilmiştir. II. Abdülhamid dönemi eğitim alanında önemli gelişmeler yaşanan bir devirdir; fakat eğitim meselesi de diğer pek çok mesele gibi yeterince tartışılamayan konulardandı. Ancak meşrutiyetin ilanıyla hem modern eğitim düzeninin gelişimi yeni bir ivme kazandı hem de eğitim sorunu yeniden ele alındı. Bu dönemde aynı zamanda modern eğitim-öğretim kurumlarındaki niceliksel büyüme de devam etti. XIX. yüzyılda başlayan, kitlesel eğitimin ülkeyi kurtaracak temel dayanaklardan biri olduğu düşüncesi İkinci Meşrutiyet döneminin eğitim anlayışına da damga vurmuştur. Batmakta olan imparatorluğu bir eğitim ordusunun kurtaracağı düşüncesi bu dönem aydınlarının çoğunun ortak düşüncesidir. Bu sebeple öğretmenlik mesleği ayrı bir önem kazanmıştır. İmparatorluğu kurtaracak eğitimli nesillerin, idealist bir öğretmen ordusu tarafından yetiştirileceği düşüncesi bir inanca dönüşmüştür. Özellikle Balkan savaşlarında alınan ağır mağlubiyet Osmanlı aydınlarının eğitim meselesine daha bir ciddiyetle eğilmelerine yol açmıştır. Balkan savaşlarının taassup sebebiyle kaybedildiği düşüncesi, küçük Balkan ülkelerinin savaşı ordularıyla değil, öğretmenleriyle kazandığı söylemi bir slogana dönüşmüştür. Bir “maarif ordusu” teşekkül etmedikçe imparatorluğun bütünlüğünü hatta varlığını sürdüremeyeceği kanaati dönemin belirgin özellikleri arasındadır. Bu dönem eğitim derneklerinin ve eğitime dair yayınların büyük artış gösterdiği bir zaman dilimi olmuştur. Neredeyse eli kalem tutan her Osmanlının eğitime dair bir şeyler yazdığını görmek mümkündür. Eğitimin önemi konusunda aralarında fikir birliği vardır; aralarındaki farklılık nasıl bir eğitim sorusuna verdikleri cevapların çeşitliliğindedir. Bu makale söz konusu çeşitliliği ele almakta, son dönem Osmanlı/Türk aydınlarının eğitim görüşlerini incelemektedir.
- Published
- 2020
10. KIRGIZİSTAN SSC'DE TOTALİTER SİSTEM VE AYDINLARA YÖNELİK TASFİYELER.
- Author
-
KARA, Füsun
- Abstract
In this article, discussed totalitarian in the Kyrgyzstan Soviet Socialist Republic and purify to national elites. Having the oldest history in Turkish nations the name of Kyrgyz takes place in historical contexts. Kyrgyz take place in history registers of China in 203-201 BC. The invasion of Kyrgyzstan was completely invaded by Russian Empire in the year 1876. Kyrgyzstan became an important area of Russian colonial policy. So many important events happened in Turkish world in the year 1917. Bolşhevik Revolution ended the tsarist rule in Kyrgyzstan but it didn't bring independence to Kyrgyzs. Kyrgyzstan was renamed as kyrgyzstan Kara Kyrgyz Autonomous Region when Soviet regime took the control is Kyrgyzstan in 1919. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
11. Intellectual and modernization problem the views of Ziya Gökalp and Cemil Meriç
- Author
-
Olağ Ercan, Songül and Erdoğan, Türkan
- Subjects
Ziya Gokalp ,Ziya Gökalp ,Cemil Meric ,Aydınlar ,Modernleşme ,Intellectuals ,Cemil Meriç ,Modernization - Abstract
Bu çalışma Ziya Gökalp ve Cemil Meriç’in aydın ve modernleşme meselesine ilişkin görüşlerini konu almaktadır. Çalışmada aydın ve modernleşme meselesi ele alınırken, toplumu oluşturan sosyal ve siyasal yapıların farklılık arz edebilmesinden ötürü çalışma boyunca incelenen konuların sağlıklı değerlendirilebilmesi amacıyla sosyal hadiselerin yaşandığı çağın koşulları göz önüne alınmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde Ziya Gökalp ve Cemil Meriç’in hayatları, Türk düşünce tarihinde ve Türk edebiyatındaki yerleri ve son olarak bilim ve sosyolojiye katkıları değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonraki bölümünde bu iki düşünürün aydın ve modernleşme meselesine bakış açıları karşılaştırmalı bir şekilde ele alınarak ilerlenilmiştir. Doğu ve Batı ekseninde aydın ve modernleşme meselesine açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Aydın meselesinin Türk düşüncesinde, bilim dünyasında ve kültür hayatındaki serüveni anlatılmaya çalışılmıştır. Buna ilaveten modernleşme bağlamında birbiri ile girift halde olan Doğu-Batı, dil, din, kültür ve medeniyet kavramları ana hatları ile ele alınmıştır. Çalışma nitel bir araştırma özelliğinde olup Ziya Gökalp ve Cemil Meriç’in aydın ve modernleşme ile ilgili görüşlerinin karşılaştırmalı analizi için; kaynakların taranmasında doküman analizi, kodlama ve betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Analizler sonucunda elde edilen bulgulara göre çalışmada; aydın ve modernleşme meselesinin siyasal hayat, dil, din gibi birçok toplumsal kurumu etkilediği ve bu kurumları belli bir dönüşüm içerisine de sürüklediği anlaşılmıştır. Bu sebeple çalışma boyunca tüm başlıklar ayrı ayrı ele alınsa da birbiri ile sarmal halde incelenmiştir. Son olarak çalışmada modernleşen dünyada aydının; yaşadığı çağın koşullarını iyi analiz eden, toplumun ilerlemesi için katkı sağlayan ve aynı zamanda halkına yabancılaşmayan bir kimlik çizmesi gerektiği konusunda her iki düşünürün ortak bir kanaat gösterdiği tespit edilmiştir. This study focuses on Ziya Gokalp and Cemil Meric's views on the themes of intellectuality and modernization. While addressing such issues, the present study tries to gain an insight into the conditions in which the social events took place in order to evaluate them properly, since the social and political structures that make up the society may differ. The opening section of this study addresses the lives of Ziya Gokalp and Cemil Meric, their place in Turkish intellectual history and Turkish literature, and their contribution to science and sociology. The following section comparatively deals with the standpoints of these two thinkers on intellectuality and modernization, attempting to clarify these issues along the East and West axis. This section also elaborates and tries to shed light on the journey of intellectuality in Turkish thought history, world of science and cultural life. In addition, the concepts such as East-West, language, religion, culture and civilization, which are all intricate with each other in the context of modernization, are outlined. This qualitative study comparatively analyzes Ziya Gokalp and Cemil Meric's views on intellectuality and modernization through document analysis, coding, and descriptive analysis method. The findings obtained as a result of the analyses suggest that intellectuality and modernization affect multiple social institutions, such as political life, language, and religion, driving these institutions into a certain transformation. Accordingly, although all the headings are covered separately throughout the study, they are investigated in spiral form. Subsequently, it is argued that both thinkers share a common ground in that the intellectual in the modernizing world should be able to adopt an identity which finely analyzes the conditions of the age they live in and contributes to the improvement of the society, while not becoming alienated to its people at the same time.
- Published
- 2020
12. Çanakkale Mahşeri ve Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu Romanlarında Çanakkale Savaşları'na Gönüllü Katılan Aydınlar
- Author
-
TAŞTAN, Zeki
- Subjects
Çanakkale Savaşları ,Çanakkale Mahşeri ,Uzun Beyaz Bulut Gelibolu ,Mehmet Niyazi ,Buket Uzuner ,Aydınlar ,Çanakkale Battles ,Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu ,Intellectuals - Abstract
Çanakkale Battles occupy an İnıportant place in Near Age Turkish History. During these Battles, thousands of people and soldiers lost their lifers, considerable members of w hi ch were intellectuals. The battles have been handled in many stories, novels, poems and plays. Mehmet Niyazi in his Çanakkale Mahşeri and Buket Uzuner in her Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu treat the same subject. The focus in both novels is on the intellectual fıgures who joins the army voluntarily. In Çanakkale Mahşeri the intellectuals are mostly doctors and teachers and in Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu they are lawyers. Although with no military background, they fıght as brave and skillfully as the other soldiers., Çanakkale Muharebeleri, yakın çağ Türk tarihinin en önemli olaylarından birisidir. Türkler bu savaşta birçok kayıp vermişlerdir. Bunlar içinde gönüllü aydınlar önemli bir yer teşkil eder. Bu önemli savaş, edebiyatımızda şiir, hikaye, tiyatro ve romanlara da konu olmuştur. Mehmet Niyazi'nin Çanakkale Mahşeri ve Buket Uzuner'in Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu romanları da Çanakkale Savaşları'nı konu alırlar. Bu romanlarda gönüllü aydınlar dikkat çeker. Mehmet Niyazi'nin Çanakkale Mahşeri'nde tıbbiyeli ve medreseli gönüllüler; Buket Uzuner'in Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu'sunda hukukçular öne çıkarlar. Her iki romanda da gönüllü aydınlar, farklı eğitim aldıkları halde savaşta diğer askerler gibi canla başla çarpışırlar.
- Published
- 2014
13. Religious inclination of Kosovian intellectuals
- Author
-
Gashi, Feim, Mehmedoğlu, Ali Ulvi, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din Sosyolojisi Bilim Dalı, Arslantürk, Zeki, Akyüz, Vecdi, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Kosova ,Din ,Kosovo ,Din Anlayışı ,Religious sociology ,Understanding of religion ,Aydınlar ,Intellectuals - Abstract
ÖZETAydınların din anlayışıyla ilgili olarak Balkanlarda gerçekleştirilen daha önceki araştırmaların çok sınırlı sayıda olduğu ve içerik itibariyle de oldukça genel oldukları görülmektedir. Aydınlarla ilgili daha önce yapmış olan bu çalışmalar önemini korumakla birlikte, güncellenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Aynı zamanda çalışmamızda uygulanmış olan araştırma yöntemi de daha önceki çalışmalarda kullanılmamıştır. Araştırmamız, bütün bu gerekçeleri göz önünde bulundurularak Kosova Cumhuriyeti'nde yapılacak benzer araştırmalara başlangıç olması amaçlanarak gerçekleştirilmiştir.Kosovalı Aydınların Din Anlayışı başlığını taşıyan bu tezde, Kosovalı aydınların din anlayışı tespit ve tahlil edilmiştir. Aynı zamanda aydınların din anlayışlarını benzerlik ve farklılıkları karşılaştırmalı bir biçimde ele alınarak ortaya konulmuştur.Sonuç olarak, araştırmada elde edilen bulgular çerçevesinde, Kosovalı aydınların din anlayışının genel itibariyle olumlu olduğu, farklılıklardan ziyade benzerliklerin daha ön planda olduğu anlaşılmıştır. Aydınlara göre Kosova'nın bağımsızlık kazanmasıyla ve yeni bir anayasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte inanç ve düşünce özgürlüğü, laiklik ve din ilişkisi, toplum ve din ilişkisi, din eğitimi, örtünme gibi konularda komünizm dönemine nazaran daha müspet bir yöne doğru ilerleme kaydedilmektedir. Ancak bu hâlâ yeterli değildir. Kosova Batıyı model almış olsa da, din konusunda istenilen hassasiyet henüz gösterilmemektedir. Bu alanlarla ilgili olarak yapılacak daha pek çok şey vardır.Yapmış olduğumuz bu araştırma, Kosova Cumhuriyeti'nde bu alanda atılmış ilk adımlardan biridir. Bu araştırmanın bundan sonra bu alanda yapılacak çalışmalara az da olsa ışık tutacağını umut ediyoruz. AbstractIf we looked over former research which have been carried out in Balkans area on intellectual understanding of religion are limited and are common from the point of view of content. Furthermore these research or investigations about intellectuals need to update from the present point of view to protect its importance. In the same time, we implement the same methods of investigation like we apply before. Taking consideration all of these realities, and also intending to become a model or pioneer for next researches which will be performed in Republic of Kosovo we decided to carry out this research.In this thesis which is called Religious Inclination of Kosovian Intellectuals, we establish and analyses the religious inclination of Muslim (intellectuels) who live in Kosovo and we tried to explain and clarify the similarities and differences in these inclinations with using comparative method.In conclusion, we must say and assert that Kosovian Intellectuals are in positive thrift about religious inclination and religious life; then we must say that Kosovian Intellectuals have similarity thoughts on the religious tendency and the religious life, and we can say that in their thought about matter which have been mentioned the similarities are too many than differences. According to the intellectuals, after declaration of independence of Kosovo, and approval of new constitution, many advancements have been realized in terms of such issues compared to communism period: Freedom of faith, and freedom of thinking and expression, the relationship between secularism and religion, positive inclination of society towards religion, religious education However, these positive changes are not sufficient. Obviously, that there is not present required progress even Kosovo is following the western model. There must do more progress upon this particular field and discussable topics.The research which we realized is one of the first steps about this topic in Republic of Kosovo. We hope that this modest research might encourage and guide the future researches. 409
- Published
- 2013
14. The influence of Turkish intellectuals on the socio-cultural change of Cepuclican period (The case of Ismail Hakki Tonguc)
- Author
-
Uludağ Üniversitesi. and Çelik, Hacer
- Subjects
Socio- cultural change ,Ismail Hakki Tonguc ,Köy Enstitüleri ,Sosyo- kültürel değişim ,Aydınlar ,Village Institutions ,Intellectuals ,İsmail Hakkı Tonguç - Abstract
Köy Enstitüleri, Cumhuriyet’in modernleşme ve eğitim politikalarının en özgün örneklerindendir. Cumhuriyet projesinin ve onun felsefesinin toplumla buluşması ve mesleki ve niteliksel anlamda eğitimli yurttaşlar yetiştirilmesi konusunda önemli katkıları olan Köy Enstitülerine ilişkin birçok inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Çoğunlukla kapatılması bir hata olarak görülen köy enstitülerine, ilgili dönemde birçok aydın, fikirleri ve projeleri ile katkıda bulunmuştur. Bu aydınlardan biri de, bu çalışmada incelediğimiz gibi İsmail Hakkı Tonguçtur. Village Institutions is one of the most distinctive representative of modernization and education of the Republic of Turkey. There are many observations and assessments about the Village Institutions, which provided great contribution for educating the citizens qualitatively and quantitatively. They also helped the government meet the Republic's targets and philosophy together with Turkey's people. Along this period many intellectuals contributed to the Village Institutions, whose abolishment was accepted as a mistake, by means of their opinions and projects. One of these intellectuals is İsmail Hakkı Tonguç, as is indicated in this study.
- Published
- 2010
15. Jewish intellectuals in Turkey
- Author
-
Çoban, Melih, Çağdaş, Tülin, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı, and Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Türkiye ,Siyasal Bilimler ,Turkey ,Political Science ,Jews ,Yahudiler ,Yahudilik ,Aydınlar ,Intellectuals - Abstract
Anahtar Kelimeler : Aydınlar, Yahudiler, TürkiyeÖZETTÜRKİYE’DE YAHUDİ AYDINLARI Avrupa’da ulus devletlerin kurulmaya başlamasıyla beraber gözlenen bir olgu modern anlamda aydınların ortaya çıkmasıdır. Aydınlar içinde yaşadıkları toplumu temsil edici, yönlendirici ve değişen sosyal ve siyasi koşullara adapte olmalarını kolaylaştırıcı işlevler üstlenmektedir. Bu çalışmada aydınların söz konusu işlevleri Türkiye Yahudi cemaatine mensup aydınlar model alınarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’deki Yahudi aydınlarının cemaatlerine yönelik faaliyetleri, bu faaliyetleri şekillendiren toplumsal ve siyasi etkenler dahilinde incelenmiştir. Bu çalışma sözkonusu aydınların yazılı eserlerine ve günümüzde Yahudi cemaatinin önde gelen aydınlarıyla yapılmış olan görüşmelere dayanan niteliksel bir çalışmadır. Bu çalışmada elde edilen bulguları şu şekilde özetlemek mümkündür. Türkiye’de modern anlamda aydınların ortaya çıkışı Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine tekabül etmektedir. Bu dönemdeki söz konusu aydın kitlenin içinde yer alan birinci kuşak Yahudi aydınlarının en temel amaçları cemaatlerinin, iç ve dış siyasi gelişmelere bağlı olarak çöküşün eşiğinde olan imparatorlukta sosyal ve ekonomik varlıklarını sürdürebilmeleri olmuştur. Osmanlı Devleti’nin sona ermesinin ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönemlerinde uygulanan ulusal burjuvazi yaratma ve azınlıklara yönelik Türkleştirme politikaları Yahudi cemaatini olumsuz etkilemiştir. Bu süreçte Yahudi aydınları yaptıkları çalışmalarla ait oldukları cemaati Türkleşmeye yönlendirirken bir yandan da Yahudilerin yeni ulus-devlette toplum ve resmi makamlar nezdinde sosyal kabul görmesi amacıyla çeşitli temalar kullanmışlardır. Söz konusu temalar Yahudilerin tarih boyunca Türklere sadık kaldığı, Türklere minnet borçlu olduğu ve çeşitli açılardan Türklere faydalı olduklarıdır. Bu temalar özellikle seksenli yıllardan itibaren cemaatin ikinci kuşak aydınları tarafından da kullanılmaya başlamış ve buna ilaveten cemaat yönetimi ve aydınları Türkiye yararına dış politika alanında lobi çalışmalarına başlamışlardır. Dünyada antisemitizmin yükselişte olduğu bu dönemde bu çalışmalar sayesinde Yahudi cemaatine topluluk dışından gelebilecek tepkilerin önüne geçilmesi ve cemaatin iktisadi ve sosyal varlığını sorunsuz biçimde sürdürebilmesi hedeflenmiştir. Aynı dönemde cemaat içinde bu stratejiyi eleştiren bir başka aydın grubu ortaya çıkmıştır. Birinci kuşak aydınların geleneklerini sürdüren aydınlar ve onları eleştiren grup arasındaki çekişme halen sürekliliğini korumaktadır. Keywords : Intellectuals, Jews, TurkeyABSTRACTJEWISH INTELLECTUALS IN TURKEY A phenomenon observed within the rise of nation-states in Europe is the emergence of intellectuals in a modern sense. Intellectuals undertake functions whereby they represent and guide the societies they live within and enable the adaptation of these societies to the changing social and political conditions. In this study, these functions of intellectuals have been attempted to be analysed by taking the Jewish intellectuals in Turkey as a model. In this context, the activities of Jewish intellectuals in Turkey towards their community have been examined within the political and social factors which shape them. This is a quantitative study based on the literary works by these intellectuals and interviews held with the leading intellectuals of today’s Turkish Jewish community. It is possible to summarize the findings of this study as follows. The emergence of intellectuals in Turkey in a modern sense dates back to the latest decades of the Ottoman Empire. The ultimate aim of the first generation Jewish intellectuals who were a part of this intellectual group, was the social and economic survival of the Jewish community within the empire which was at the edge of a downfall due to political developments at the internal and external levels. The policies of building a national bourgeoisie and Turkification of minorities which were employed in the early decades of the Turkish Republic founded after the collapse of the Ottoman Empire, had negative effects on the Jewish community. In this process Jewish intellectuals, while orienting their community towards Turkification, also used certain themes in order to acquire a social acceptance for the Jewish community in the eyes of the general public and the authorities of the new nation-state. These themes are namely that Jews have been loyal to the Turks throughout history, that Jews owe a graditude towards the Turks; and that Jews proved to be useful for the Turks in certain aspects. These themes have been re-used by the second generation intellectuals of the Jewish community especially after the 1980’s and in addition to that, community leadership and intellectuals have initiated lobby activities in favor of Turkey in the arena of foreign politics. By means of such initiatives in this period which marked the rise of antisemitism throughout the world, it’s been aimed to overcome possible reactions towards the Jewish community by the outer group and to ensure the social and economic existence of the community. In the same period, another group of intellectuals within the Jewish community critical of this strategy has emerged. The conflict between the intellectuals who carry on the traditions of the first generation intellectuals and this critical group has been continuing.
- Published
- 2009
16. Intellectuals in Yakup Kadri Karaosmanoğlu's Ankara novel
- Author
-
Bağcı, Rıza
- Subjects
Türkiye ,Milli Mücadele ,National struggle ,Turkey ,Ankara romanı ,Ankara novel ,Ankara ,Yakup Kadri Karaosmanoğlu ,Aydınlar ,Intellectuals - Abstract
URL: http://sefad.selcuk.edu.tr/sefad/article/view/437, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1934 yılında yayımladığı Ankara romanı, üç bölümden meydana gelir. Yakup Kadri birinci bölümde, Millı Mücadele yıllarındaki Ankara'yı anlatır. Bu Ankara, vatanını çok seven, ülkesi ve milleti için her türlü fedak~rlığı yapan, destansı kahramanlıklar gösteren aydınlarla doludur. Fakat ikinci Ankara'da durum değişir. Romanın ikinci bölümünde, Cumhuriyet'in ilanından sonraki ikinci Ankara'da, Milli Mücadele'nin idealist aydınlarının bir kısmının, nasıl yozlaştığı anlatılır. Yabancı şirket temsilcilerinden komisyon alan, arsa spekülasyonu yapan, çağdaşlaşmayı sadece batılı giyim-kuşam ve eğlence tarzından ibaret gören bu aydınlarla, geniş halk kitleleri arasındaki uçurum ortaya konur. Romanın üçüncü bölümünde ise, Cumhuriyet'in ilanının on dördüncü yılından sonraki, yani 1937'den sonraki Ankara ve Türkiye anlatılır. Bu bölümdeki Ankara ve Türkiye, Yakup Kadri'nin kendi ifadesiyle, o zamanlar hayal ettiği, her şeyin tekrar düzeldiği, bütün problemlerin çözüldUğü ütopik Ankara ve Türkiye'dir. Bu makalede, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Ankara romanında anlablan bu üç dönemin aydınları, incelemektedir., Yakup Kadri Karaosmanoğlu's Ankara novel, which was published in 1934, consists of lhree parts. In the first part, Yakup Kadri narrates about Ankara in the years of National Struggle. During the National Struggle, this Ankara is full of heroic inteltectuals who are fond of their own country, and ready to make a sacrifice of their own life for their natlon and land without hesitation. On the other hand, in the second part, the situation has changed dramatically. in this part, the writer stories the dramatical changes and corruptions in some of the idealist intellectulas of Struggle time, after the declaration of the Republic of Turkey. Here, the gap between the masses and those intellectulas who take roles between natives and foreigners as brokers, who speculate land selling processes as hagglers, who think that in order one to be a westemer should be wear like them and have fun like a westemer is presented ironically by the writer. [n the third part, Ankara and Turkey Is presented in the time after the fourteenth-year of the Republic, that is the time after 1937. This part's Ankara and Turkey, as is mentloned by himself as a dream, is a utopian city and country where everything has been ameliorated one more time, and ali problems have been solved again.
- Published
- 2008
17. Historical Block/Hegemony/Intellectuals/Concept of Crisis
- Author
-
Dural, A. Baran
- Subjects
intellectuals ,concept of crisis ,Historical block ,hegemonya ,hegemony ,dikotomi ,bunalım süreçleri ,aydınlar ,Antonio Gramsci ,dichotomy ,Tarihsel blok - Abstract
DergiPark: 326454 trakyasobed Antonio Gramsci, an Italian thinker, philosopher and politician has become a very important figure in theorethical discussions from 1980’s uptil now. We here Gramsci’s name especially in debates on discussions about “Euro-left” or “New Left” policies. Today, mainly theoreticians of “New-Left” wing, legitimate their critics on Ortodox Marxism by taking Gramsci as their referance points. There are many different explanations on Gramsci’s works but the terms “hegemony” and “historical block” seem to be the best way of undertanding the thinker. Gramsci who has begun to be taken as a basic referance on discussions about “civil society” in Turkey as well after 1985, stil expalins many of the conflicts collapsing our modern social politics’ terminology.. ellikle Althusser, Rosa Luxemburg ve Frankfurt Okulu kaynaklı çalışmalarda Antonio Gramsci’nin isminden sıklıkla söz edildiği bilinmektedir. Avrupa Solu’nun, kendisini Gramsci üzerinden meşrulaştırmaya çalıştığı söylenebilir. Daha sonra gündeme gelen radikal demokrasi tartışmalarında da Gramsci sıklıkla tartışılan bir kaynak olmayı sürdürdü. Düşünürün görüşlerine ilişkin sayısız kuramlaştırma biçimleri gözleniyorsa da, Gramsci’nin daha çok hegemonya ve tarihsel blok üzerinden okunup/irdelendiği bilinmektedir. 1985’lerde ülkemizde oluşan sol-liberal akımların referans göstermesiyle Türkiye’de de izlenmeye başlanan Gramsci, sivil toplum konusundaki çözümlemeleriyle sol literatürün önemli bir düşünürü olduğunu ortaya koydu
- Published
- 2007
18. THE INTELLIGENTSIA AND THE PEOPLE IN THE NOVEL OF 'WHILE WAITING IN THE RAIN'
- Author
-
ÖRGEN, Ertan
- Subjects
Waiting for the rain,the intelligentsia and the people ,Intelligentsia ,Yağmur Beklerken ,Halk ,Tarık Buğra ,Yağmur Beklerken,Aydın,Halk ,Public ,Aydınlar - Abstract
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/231, Tarık Buğra, politik roman türündeki Yağmur Beklerken adlı romanında, ‘fırkacılık’ ve ‘kuraklık’ ekseninde aydın ve halk ilişkisine eğilir. Romanın kahramanı Rahmi, bir aydın olarak fırkacılığın insan ilişkilerini düşmanlığa çevirmesini önlemek ister. Rahmi Türk romanında kendi toplumsal gerçeklerine sağlıklı bakabilen bir kişi olarak aydın kategorisinde önemli bir karakterdir., Tarık Buğra mentioned about the relationship between the intelligentsia and the people in the point of “partisanship and drought “ in the novel of “while waiting in the rain “ which is regarded as political novel.Rahmi, the hero of the novel wants to prevent the relationship of partisanship process becoming hostility as an intellectual.Rahmi,as a person who examines the his own social facts perfectly,is a distinguished one in the intellectual community in the Turkish novel.
- Published
- 2003
19. Türkiye’nin aydınlanma sürecinde bir kültür devrimi millet mektepleri
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Tarih Anabilim Dalı. and Yüceer, Saime
- Subjects
Cumhuriyet ,Mustafa Kemal Paşa ,Türkiye’nin aydınlanma süreci ,Çağdaş eğitim ,Millet mektepleri ,Bir kültür devrimi ,Aydınlar ,Geleneksel eğitim - Abstract
Osmanlı Devleti’nin geriye gidiş sürecini başlatan etkenlerden biri de eğitimin çağın koşullarına entegre edilememesiydi. Skolâstik düşüncenin egemen olduğu eğitim kurumları bilgi üretememekteydi. Bu geriliği gidermek için eğitim alanında önemli girişimler Tanzimat Döneminde gerçekleştirildi. İmparatorluk çağdaş eğitim kurumlarına kavuştu. Bunun yanında geleneksel eğitim kurumları da varlığını sürdürdü. Ancak bu dönemde oluşturulan çağdaş eğitim kurumları, İmparatorluğun geneline yaygınlaştırılamadığı gibi devletin yetişmiş insan gücüne olan ihtiyacını da karşılayacak boyutlarda değildi. Yine de eğitim alanında gerçekleştirilen yenilikler, Osmanlı modernizasyonunda başarılı sonuçların elde edildiği bir alan oldu. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere devleti yok olma noktasından kurtaran ve tam bağımsız saygın bir devlet konumuna getiren kadroyu, söz konusu edilen çağdaş eğitim kurumlarında yetişen insanlar oluşturdu. Bu kısmî iyileştirmeler, daha geniş boyutlara ulaştırılamadı. Diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da radikal değişimler Cumhuriyet döneminde gerçekleştirildi. Mustafa Kemal daha 1918’de eğitim alanında saptadığı hedefi: “Halkı eğiterek bilgili kılmak, ve aydınları halk seviyesine indirmekten ziyade, bütün halkı eğitimde aydın olarak yetiştirmek gerekir.”1 diyerek ortaya koymaktaydı. Bu düsturdan hareketle eğitim sorununa Kurtuluş Savaşı yıllarından itibaren çözümler aranmaya başlanıldı. Ama köklü değişimler, Cumhuriyetin ilanından sonra yaşandı. Bu bağlamda en radikal değişim, Tanzimat Döneminden itibaren tartışılmaya başlanan İkinci Meşrutiyet Döneminde daha da canlanan Lâtin esasına dayalı Türk alfabesinin 1 Kasım 1928’de kabul edilmesiyle gerçekleştirildi. İşte bu makalede incelenecek olan Millet Mektepleri, Harf Devriminin uygulama alanını oluşturan bir boyutudur.
- Published
- 2002
20. Intellectual type in the novels of Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Author
-
Satı, Gülümay, Çılgın, Alev Sınar, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Sınar, Alev, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı/Yeni Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı.
- Subjects
Roman ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Karaosmanoğlu, Yakup Kadri ,Aydınlar ,Intellectuals ,Novel - Abstract
163
- Published
- 2001
21. Arménie [Kurdistan]. Demeure du Cheikh de Tello près Séert / [mission] Grenard ; [photogr.] Grenard ? ; [photogr. reprod. par] Molteni [pour la conférence donnée par] Grenard
- Author
-
Grenard, Fernand (1866-1942). Chef de la mission. Photographe présumé. Auteur de la conférence, Molteni. Photographe, Grenard, Fernand (1866-1942). Chef de la mission. Photographe présumé. Auteur de la conférence, and Molteni. Photographe
- Abstract
Appartient à l’ensemble documentaire : PhoVerre2
- Published
- 1902
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.