1. Sömürge Yönetimlerinin Ruanda’da Yol Açtığı İnsanlık Krizi
- Author
-
Kadir Özköse
- Subjects
Tutsis ,Hutus ,Colonialism ,Internal Conflict ,Yeniden Yapılanma ,Afrika ,Almanya ,African Studies ,Bildiri Metni ,Belgium ,Hutular ,Germany ,Genocide ,Belçika ,Sömürgecilik ,Soykırım ,Rwanda ,Siyaset Bilimi - Uluslararası İlişkiler ,Afrika Çalışmaları ,Independence ,İç Çatışma ,Ruanda ,Africa ,Reconstruction ,Bağımsızlık ,Tutsiler - Abstract
Günümüz Ruanda Cumhuriyeti gerek bulunduğu coğrafya gerekse tarihi dokusu bakımından stratejik konuma sahip bir ülkedir. İnişli çıkışlı yapısı ile zorlu bir süreç yaşanmıştır. Uganda, Tanzanya, Burundi ve Kongo Demokratik Cumhuriyetine komşu bir ülke olarak Doğu Afrika’nın çalkantılı bir noktasında bulunarak çatışmaların, kavgaların ve sorunların yaşandığı bir yapıya sahip olmuştur. Coğrafi yükseltileri kadar tarih boyunca insanlık krizleri de yükseldikçe yükselmiştir. Batılı güçlerin bölgede sömürgelerini oluşturana kadar Ruanda oldukça sakin ve huzurlu bir ülke olmuştur. Ülke topraklarını önce Almanlar, daha sonra Belçikalılar sömürgeleştirmiştir. Almanlar da Belçikalılar da ülkede varlıklarını devam ettirmek adına ülke halklarını kamplaştırmışlar, etnik yapıya dayalı bir toplum modeli oluşturmuşlar ve kitleleri birbiriyle çatışmaya itmişlerdir. Konuyu dört dönem özelinde ele almaya çalışacağız: Alman sömürgesi ve Belçika sömürgesi döneminde etnik çatışma zeminin hazırlanması, bağımsızlık dönemindeki resmi uygulamaların ülkede ayrışma ve toplumsal bozulmaya yol açması, 1994 yılında gerçekleşen soykırımla acı sonucun yaşanması. Yaşanan trajediler, modern dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırımlar, Ruanda’da tetiklenen etnik çatışmalar üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken hususlardır. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla kendi kendine yetmesi gereken ülkenin makus tarihi hakkında yeniden değerlendirme yapmamız gerekmektedir. İncelememizde Ruanda’da da yaşanan insanlık dramının perde arkasına dikkat çekmeye çalışacağız. Ülkede 1450-1890 yılları arasında Gisaka Krallığı hakimiyet sürmüştür. Geçmişe ait bu 540 yıllık dönemde Ruanda toprakları genelde sakin bir konuma sahip olup çatışmalardan uzak, farklı kabile ve aşiretlerin birlikte yaşadıkları bir coğrafyadır. Bu tarihlerde Ruanda kendi kendine yeten bir coğrafya olarak dikkat çekmektedir. Farklı kabilelerin geçiş alanı ve ikamet sahası olarak görülen Ruanda topraklarında birlikte yaşama ruhu bilinen bir özelliktir. Diğer Afrika halkları gibi Ruanda topraklarında yaşayan kitleler arasında da kimi bölgesel sorunlar yaşanmakla birlikte kitlesel çatışma ve kamplaşmaya rastlanmamaktadır. Halklar arasında sosyal ilişkiler ve ticari aktiviteler güçlü bir şekilde sürdürülmüştür. Sömürge dönemi ve sonrasında ise bu huzurlu ve geleneksel yapı bozulmuştur. Bildirimizde bozulan bu toplumsal dokunun değişim sürecini ele almaya çalışacağız., Today's Republic of Rwanda is a country with a strategic location in terms of both its geography and historical texture. It has been a difficult process with its bumpy structure. Being a neighboring country to Uganda, Tanzania, Burundi, and the Democratic Republic of Congo, it has been in a turbulent point in East Africa and has had a structure where conflicts, fights, and problems are experienced. Throughout history, as well as geographical elevations, human crises have increased as they rose. Rwanda was a very calm and peaceful country until the Western powers established their colonies in the region. The territory of the country was colonized first by the Germans, then by the Belgians. In order to maintain their existence in the country, the Germans and the Belgians divided the peoples of the country, created a social model based on ethnic structure, and pushed the masses to conflict with each other. We will try to deal with the subject in four terms: Preparing the ground for ethnic conflict during the German and Belgian colonies, the official practices during the independence period leading to disintegration and social deterioration in the country, and the painful result of the genocide that took place in 1994. Experienced tragedies, genocides that took place before the eyes of the modern world, and ethnic conflicts triggered in Rwanda are issues that need to be carefully considered. We need to re-evaluate the wicked history of the country, which should be self-sufficient with its underground and surface resources. In our review, we will try to draw attention to the behind-the-scenes of the human drama experienced in Rwanda. The Kingdom of Gisaka ruled the country between 1450 and 1890. In these 540 years of the past, the lands of Rwanda generally have a quiet location and are geography where different tribes and tribes live together, away from conflicts. On these dates, Rwanda draws attention as self-sufficient geography. The spirit of coexistence in the territory of Rwanda, which is seen as the transition area and residence of different tribes, is a well-known feature. Although there are some regional problems among the masses living in Rwanda, as with other African peoples, mass conflict and polarization are not encountered. Social relations and commercial activities between peoples were maintained strongly. During and after the colonial period, this peaceful and traditional structure was destroyed. In our paper, we will try to deal with the process of change in this deteriorated social fabric.
- Published
- 2022