36 results on '"Bulut, Erkan"'
Search Results
2. Evaluation of cycloplegic and noncycloplegic performance of spot vision screener in detection of amblyopia risk factors using 2021 AAPOS guidelines
- Author
-
Bulut, Erkan, Dayi, Ozlem, Celik, Yusuf, Bulut, Hatice, and Başar, Emel
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Impact of obesity on peripapillary choroidal thickness, macular choroidal thickness, and lamina cribrosa morphology
- Author
-
Koprubasi, Sumeyra and Bulut, Erkan
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Analysis of trending topics in glaucoma articles from an altmetric perspective
- Author
-
Bulut, Erkan, Celebi, Ali Riza Cenk, Dokur, Mehmet, and Dayi, Ozlem
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
5. Evaluation of the Most Cited Articles on Strabismus From a New Perspective Using Bibliometric Analysis.
- Author
-
Bulut, Erkan, Başar, Emel, Köprübaşı, Sümeyra, and Dokur, Mehmet
- Subjects
STRABISMUS ,BIBLIOMETRICS ,OPHTHALMOLOGISTS ,PUBLICATIONS - Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
6. The Ideas and Opinions of ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi (1830-1902) about Human Acts
- Author
-
BULUT, Erkan
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Kelâm ,Abdülhamit Harpûtî ,İnsan fiilleri ,Kudret ,Kesb ,Kalām ,ʿAbd al-Hamīd al-Harputi ,Human Deeds ,Power ,Kasb - Abstract
Bu makale Harputlu Abdülhamid Hamdi Efendi’nin insan fiilleri konusundaki görüşlerini tespit etmek ve değerlendirmek amacıyla yazılmıştır. İslam düşünce tarihinde Müslüman âlimlerin zihinlerini en fazla meşgul eden konulardan birisi kuşkusuz bir problematik olarak “insanın fiillerindeki özgürlüğü”dür. Allah’ın mutlak iradesi karşısında insan iradesinin mahiyeti, fiillerindeki rolü ve buna bağlı olarak ortaya çıkan problemler İslâm düşüncesi tarihinde mezhepler arasında polemik konusu olmuştur. Halk-u ef’âli’l-ibâd bağlamında ele alınan bu tartışmaların ortaya çıkmasında dış etkilerin yanı sıra devrin idaresinin yapmış olduğu uygulamaların da etkisi olduğu kuşkusuzdur. Bu hadiseler ifrat ve tefrit olarak nitelendirebileceğimiz Kaderiyye ve Cebriyye fırkalarının ortaya çıkmasının zeminini hazırlamıştır. Kaderiyye fırkası insanın fiillerinden sorumlu tutulabilmesi için özgür olması gerektiğini, dolayısıyla kendi fiillerini kendisinin yarattığını savunmuş; buna karşın Cebriyye, Allah’ın mutlak iradesi karşısında insanın irade ve kudretini mecâzî olarak kabul etmiş, gerçek anlamda insana hiçbir fiilin nisbet edilemeyeceğini söyleyerek onu tamamen iradesiz bir varlık olarak tasavvur etmiştir. Ehl-i sünnetin temsilcileri sayılan Eş’arîyye ve Mâtürîdiyye ekolleri ise her ne kadar detaylarda farklı görüşlere sahip olsalar da yaratmanın Allah’a ait; kesbin ise kullara ait olduğu düşüncesini geliştirerek orta yolu bulmaya çalışmışlardır. Bu önemli konu kelâm ilminin temel meselelerinden birisi olup üzerinde birçok eser kaleme alınmıştır. Bu mesele ile ilgilenenlerden birisi de Osmanlı’nın son dönem âlimlerinden birisi olan Harput’lu Abdülhamid Hamdi Efendi’dir. Abdulhamid Hamdi el-Harpûtî, insan fiilleri meselesini es-Simṭu’l-ʿabkarî fî şerḥ-i ʿikdi’l-cevherî fi’l-farḳ beyne kesbî’l-Mâtürîdî ve’l-Eşʿari (Mâtürîdî ve Eş‘arî’nin kesb teorisi arasındaki fark konusunda yazılmış olan ʿikdi’l-cevherî’yi şerh etme maksadıyla dizilmiş şahane inciler) adlı eserinde tartışmıştır. Söz konusu eser Nakşibendiyye tarikatı sûfîlerinden Hâlid el-Bağdâdî’nin (ö. 1242/1827) Risâletü’l-ʿiḳdi’l-cevherî adlı eserinin şerhidir. Bu makalede söz konusu eser içerisinde sadece Abdülhamid Efendi’nin görüşleri seçilmiş, eserdeki metnin sahibi Hâlid el-Bağdâdî’nin fikirlerine ise temas edilmemiştir. Eser insan fiilleriyle bağlantılı olan birçok kelâmî meseleyi de içermektedir. Ancak bu meselelerden sadece insan fiilleriyle direkt bağlantılı olan görüşler ele alınmıştır. Abdülhamid Efendi şerhinde ana metne bağlı kalarak konuları incelemeye çalışmış; bununla birlikte metnin sahibine katılmadığı yerlerde bunu dile getirmekten ve yeri geldikçe eleştirmekten de geri durmamıştır. İslâm filozoflarına yönelik özellikle Gazzâlî (ö. 505/1111) tarafından yapılan ithamların haksız olduğunu, zîrâ onların bütün fiillerin yaratıcısının Allah Teâlâ olduğuna dair inançlarını koruduklarını belirterek tevhîdî bir düşünceye sahip olduklarını ifade etmiştir. Şu kadar var ki onların meseleyi determinist bir anlayışla ele aldıklarını bunun gerekçesinin de akıllar nazariyesine olan bağlılıkları olduğunu dile getiren Abdülhamid Efendi, böylece Gazzâlî’nin onlar hakkındaki eleştirilerine de katılmadığını belirtmiştir. Mâtürîdî mezhebi mensubu olan Abdülhamid Efendi’nin zaman zaman Eş’arî görüşleri eleştirmesi ve Mâtürîdî görüşleri öne çıkarması, onun mezhebini temsilin etkisinde kaldığını gösteren kanıtlardır. Eserinde Eş’arîlerin kesb teorisini derli toplu bir şekilde net olarak ortaya koyamadığı gibi Eş‘arîlik ile Mâtüridîliğin konuyla ilgili görüşlerini mukayese ederken verdiği bilgilerde birbiriyle çelişen hususlara rastlamak mümkündür. Öte yandan Abdülhamid Efendi’nin konuyla ilgili oluşmuş literatürün etkisinden kurtulamadığı, tekrara düştüğü ve yeni bir şeyler söylemekte oldukça çekinceli davrandığı söylenebilir.Sonuç itibariyle insan fiilleri meselesinde Cebriyye’nin ifrat, Mu‘tezile’nin ise tefrit tarafını temsil ettiğini söyleyen Abdülhamîd Efendi, Eş’arî ve Mâtürîdî anlayışı orta çizgiyi temsil eden mezhepler olarak değerlendirmiştir. Eş’arî ve Mâtürîdî ekollerin insan fiilleri konusunda cebr ve tefvîz arasında orta yol tutmalarını doğru bir tavır olarak görmüştür. Zaman zaman Eş‘arîliğin görüşlerini eleştirmiş olsa da bu meselede Eş‘arî ve Mâtürîdî mezheplerini selef çizgisinin bir devamı olarak nitelendirmiştir., This article was written to discuss and evaluate ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi’s views of human deeds. Undoubtedly, “the freedom of man in his deeds” is one of the debatable issues that has preoccupied the minds of Muslim scholars throughout the history of Islamic thought. The nature of human freewill, as opposed to the absolute will of Allah, its role in human actions, and the problems arising from this have been a matter for intense debate between madhabs in the history of Islamic thought. There is no doubt that the practices of the rulers at the time, along with some outside influences, also had an impact on the emergence of this debate, which is considered based on Halku afʿali'l-ʿibad. Such factors prepared the grounds for the emergence of the Qadariyyah and Jabriyyah sects, which can be considered as ifrad and tafrid. The Qadariyyah sect maintained that humans should be free in order for them to be held responsible for their deeds, and therefore humans themselves create their own deeds. In contrast, the Jabriyyah sect claimed that human will and power should be understood in a metaphorical sense, unlike God's absolute will. Moreover, by saying that no action can truly be attributed to man, it envisioned man as a being with no willpower at all. The Qadariyyah sect argued that in order to be held responsible for his actions, man must be free and must be able to create his own actions, whereas Jabriyyah viewed the will and power of man, as opposed to God's absolute will, in a metaphorical sense. Being considered as representatives of Ahl al-Sunna, the Ashʿarīyyah and Māturīdīyyah schools, although having different views regarding details, tried to adopt a moderate path by offering the idea that it is only Allah who has the power to create and that kasb belongs to His servants. This critical issue is one of the basic issues of kalām, and many works have been composed to address it. One of those interested in this issue is ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi, a scholar who lived in the late Ottoman Period. ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi addressed the issue of human actions in his work entitled al-Simṭ al-ʿabqarī fī sharḥ al-ʿiqd al-jawharī fī l-farq bayna kasbay al-Māturīdī wa-l-Ashʿarī (Fabulous pearls, composed as a commentary on al-ʿIqd al-jawharī, written about the difference between the theory of kasb in Māturīdīyyah and Ashʿarīyyah). This work is the commentary of Risalat al-ʿIqd jawhari by Khālid al-Baghdādī, one of the sufis of the Naqshbandi sect (d. 1242/1827). In the present study, only the opinions of ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi provided in the afore-mentioned work were addressed while the those of Khālid al-Baghdādī, the author of the work, were not discussed. The work also includes many Kalāmi issues related to human deeds. However, only the views that are directly related to human deeds were addressed in the present study.ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi discussed the issues by adhering to the main text in his commentary, yet he did not refrain from expressing his disagreement with the author of the text and from criticizing him whenever needed. He noted that al-Ghazālī’s accusations (d. 505/1111) against Islamic philosophers are unfair because these philosophers adhere to a monotheistic belief, and they maintain their belief that the creator of all deeds is Allah Taʿala Himself. However, al-Harputi stated that these scholars adopted a deterministic approach which resulted from their devotion to the theory of reason, thereby noting that he did not agree with al-Ghazālī’s criticisms about them.Being a member of the Māturīdī madhab, ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi sometimes criticized Ashʿarī views while highlighting his Māturīdī views; this presents the evidence that he was influenced by the representation of his madhab. In his work, it is possible to come across conflicts regarding the information he provided when comparing the views of Ashʿarīyyah and Māturīdīyyah on the issue, and he failed to present a coherent theory of kasb in Ashʿarīsm in plain words. Moreover, it can be said ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi repeated himself as he failed to get rid of the influence of the literature on the issue, and he was rather hesitant to say something new.In conclusion, noting that the Jabriyyah represented the ifrad while the Muʿtazila represented the tafrid side in the issue of human deeds, ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi evaluated the Ashʿarī and Māturīdī understanding as sects representing the center line. He considered it as a correct attitude for these schools to take a middle path between jabr and tafwid in terms of human deeds. Although he sometimes criticized the views of Ashʿarīsm, he described the Ashʿarī and Māturīdī madhabs as the extensions of the Salafist tradition in this issue.
- Published
- 2022
7. The relationship between citation-based metrics and Twitter in the area of age related macular degeneration research: Altmetric and bibliometric study
- Author
-
Koprubasi, Sumeyra, primary, Bulut, Erkan, additional, and Celebi, Ali Riza Cenk, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
8. MU‘CİZENİN İMKÂN VE DELÂLETİ: BÂKİLLÂNÎ ÖRNEĞİ
- Author
-
BULUT, Erkan, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
9. Harput'lu Abdülhamit Hamdi Efendi (1830-1902) ve İnsan Fiilleri Meselesine İlişkin Fikirleri
- Author
-
BULUT, Erkan, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
10. Clinical Relevance of Choroidal Thickness in Obese and Healthy Children: A Machine Learning Study.
- Author
-
Bulut, Erkan, Köprübaşı, Sümeyra, Dayi, Özlem, and Bulut, Hatice
- Subjects
- *
OBESITY complications , *SUPPORT vector machines , *STATISTICS , *OPTICAL tomography , *MACHINE learning , *RISK assessment , *COMPARATIVE studies , *UVEAL diseases , *LONGITUDINAL method , *ALGORITHMS , *DISEASE risk factors , *CHILDREN - Abstract
Objectives: To analyze the effect of macular choroidal thickness (MCT) and peripapillary choroidal thickness (PPCT) on the classification of obese and healthy children by comparing the performance of the random forest (RF), support vector machine (SVM), and multilayer perceptrons (MLP) algorithms. Materials and Methods: Fifty-nine obese children and 35 healthy children aged 6 to 15 years were studied in this prospective comparative study using optical coherence tomography. MCT and PPCT were measured at distances of 500 µm, 1,000 µm, and 1,500 µm from the fovea and optic disc. Three different feature selection algorithms were used to determine the most prominent features of all extracted features. The classification efficiency of the extracted features was analyzed using the RF, SVM, and MLP algorithms, demonstrating their efficacy for distinguishing obese from healthy children. The precision and reliability of measurements were assessed using kappa analysis. Results: The correlation feature selection algorithm produced the most successful classification results among the different feature selection methods. The most prominent features for distinguishing the obese and healthy groups from each other were PPCT temporal 500 µm, PPCT temporal 1,500 µm, PPCT nasal 1,500 µm, PPCT inferior 1,500 µm, and subfoveal MCT. The classification rates for the RF, SVM, and MLP algorithms were 98.6%, 96.8%, and 89%, respectively. Conclusion: Obesity has an effect on the choroidal thicknesses of children, particularly in the subfoveal region and the outer semi-circle at 1,500 µm from the optic disc head. Both the RF and SVM algorithms are effective and accurate at classifying obese and healthy children. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
11. Comparison of Mu'tazila and Philosophers' Views on Allah's Attributes
- Author
-
BULUT, Erkan
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Kelâm,Tevhid,İslâm Filozofları,Mu‘tezile,Allah’ın Sıfatları ,Theology,Tawhid,Islamic Philosophers,Mu,Attributes of Allah - Abstract
Allah'ın sıfatları meselesi, İslam düşüncesinin önemli iki ekolü, kelamcılar ve İslam filozofları arasında yoğun tartışma ve fikir ayrılıklarına sahne olmasının yanında İslâm kelâmı’nda çeşitli mezheplerin ortaya çıkmasının da gerekçesini oluşturmuştur. İslâm filozofları, Allah’ın sıfatları konusunda Ehl-i sünnet kelâmcıları ile farklı düşüncelere sahiptirler. Ancak Mu‘tezilî kelamcılarla önemli ölçüde benzerlik göstermektedirler. İslâm filozofları Yunan felsefesinden aktardıkları birçok meseleyi İslâmî bir tarzda sunmaya çalışırken, Mu‘tezilî kelamcılara nisbetle oldukça rahat davranmışlardır. Mu‘tezile ve İslâm filozofları sıfatlar meselesinde bazı hususlarda ittifak halinde iken bazı konularda ise farklı düşünmektedirler. İslâm filozofları Grek felsefesine ait metafizikle ilgili metinlere vâkıf olmalarının sonucunda Kur’an’a ters düşmeyecek fakat kendi oluşturdukları sistemleriyle de çelişmeyecek tutarlı bir Allah tasavvuru ortaya koymaya çalışmışlardır. Mu‘tezile âlimleri metafizikle ilgili felsefi bilgilere henüz hayatta bile olmayan Fârâbî ve İbn Sînâ’dan daha önce vâkıf olmuşlardır. Ebü’l-Hüzeyl el-Allâf ve aynı jenerasyonun Mu’tezilî âlimleri sıfatlar konusuna filozofların yaklaşımlarında bir metot birlikteliği gördükleri için felsefi bilgileri öğrenmişler ve yöntem olarak ondan faydalanmaya çalışmışlardır. Onların sıfatlar meselesinde tenzih ilkesini esas almaları zât-ı bârinin tenzihi sıfatlarını kabullenmelerine ama sübûtî sıfatları nefyetmelerine sebep olmuştur. Sübûtî ya da zâtî sıfatlar, filozoflar tarafından zait sıfatlar olarak görülmesi nedeniyle reddedildiği gibi Mu‘tezilî âlimleri tarafından da aynı gerekçelerle kabul edilmemiştir. Bu hususta her iki ekol ittifak halindedirler. Filozoflar tenzihçi bir yaklaşımla Allah’ın bütün zâti sıfatlarını ilim sıfatı içerisinde eritirken, Mu‘tezile âlimleri de benzer bir yaklaşımla Allah’ın bütün sıfatlarını ilim ve kudret sıfatına indirgemişlerdir. Bu makalede Meşşâî felsefenin sistematize edilmesinde önemli role sahip olan Fârâbî (ö. 339/950) ve İbn Sînâ’nın (ö. 428/1037) fikirleri ekseninde konu ele alınmıştır. İslâm filozofları ve başta Ebü’l-Hüzeyl el-Allâf ve Ebu Hâşim el-Cübbâî olmak üzere Mu‘tezile âlimlerinin Allah’ın sıfatları konusundaki düşünceleri ele alınarak her iki zümrenin görüşlerinin mukayesesi yapılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Mu‘tezile’nin sıfatlar konusundaki fikirlerinin özgün olup olmadığı meselesine Mu‘tezile’nin ve İslâm felsefesinin tarihsel gelişimi de dikkate alınarak cevap aranmaya çalışılmıştır., The issue of the attributes of Allah, besides being the scene of intense debates and disagreements between two important schools of Islamic thought, theologians and Islamic philosophers, also formed the reason for the emergence of various sects in Islamic theology. Islamic philosophers have different opinions with Ahl as-sunnat theologians about the attributes of Allah. However, they show significant similarities with Mu'tazilite theologians. While the Islamic philosophers tried to present many of the issues they transferred from Greek philosophy in an Islamic way, they were quite comfortable compared to the Mu'tazilite theologians. While the Mu'tazila and Islamic philosophers are in agreement on some issues on the issue of adjectives, they think differently on some issues. As a result of their knowledge of the texts related to metaphysics belonging to Greek philosophy, Islamic philosophers tried to put forward a consistent vision of God that would not contradict the Qur'an but would not contradict their own systems. Mu'tazila scholars had knowledge of metaphysics in philosophical knowledge before Fârâbî and İbn Sînâ, who were not even alive yet. Ebü'l-Huzeyl al-Allaf and the Mu'tazilite scholars of the same generation learned philosophical knowledge and tried to benefit from it as a method, as they saw a method unity in the approaches of philosophers to the subject of adjectives. Their taking the principle of tanzih as a basis in the issue of adjectives caused them to accept the tanzihi adjectives of the zât-ı bari, but to reject the substantive adjectives. Subuti or substantive adjectives were rejected by philosophers because they were regarded as essential adjectives, and they were not accepted by Mu'tazilite scholars for the same reasons. Both schools are in agreement on this issue. While philosophers melted all of God's essential attributes into the attribute of knowledge with a pure approach, Mu'tazila scholars, with a similar approach, reduced all of God's attributes to knowledge and power. In this article, the subject is discussed in the axis of the ideas of Fârâbî (d. 339/950) and Avicenna (d. 428/1037), who have an important role in the systematization of Peripatetic philosophy. It has been tried to compare the views of both groups by considering the thoughts of Islamic philosophers and Mu'tazila scholars, especially Ebü'l-Hüzayl al-Allaf and Ebu Hâşim el-Cübbai, on the attributes of Allah. In this context, it has been tried to find an answer to the question of whether Mu'tazila's ideas on adjectives are original or not, taking into account the historical development of Mu'tazila and Islamic philosophy.
- Published
- 2022
12. Artificial intelligence based detection of age-related macular degeneration using optical coherence tomography with unique image preprocessing
- Author
-
Celebi, Ali Riza Cenk, primary, Bulut, Erkan, additional, and Sezer, Aysun, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
13. Assessing the Relationship Between Traditional Citation-based Metrics and New Metrics (Altmetrics / Dimensions / Number of Tweets) in COVID-19 & Eye Research
- Author
-
Celebi, Ali Riza Cenk, primary, Bulut, Erkan, additional, Koprubasi, Sumeyra, additional, and Dokur, Mehmet, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
14. The Effect of Biomectic Parameters, Age and Gender on the Performance of Spot Vision Screener in Children: Prospective Clinical Study
- Author
-
BULUT, Erkan, primary and DAYI, Özlem, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
15. Artificial intelligence based detection of age-related macular degeneration using optical coherence tomography with unique image preprocessing.
- Author
-
Celebi, Ali Riza Cenk, Bulut, Erkan, and Sezer, Aysun
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
16. Harputlu Abdülhamit Hamdi Efendi'nin (1830-1902) İnsan Fiilleri Meselesine İlişkin Fikirleri ve Değerlendirilmesi.
- Author
-
BULUT, Erkan
- Abstract
This article was written to discuss and evaluate ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi’s views of human deeds. Undoubtedly, “the freedom of man in his deeds” is one of the debatable issues that has preoccupied the minds of Muslim scholars throughout the history of Islamic thought. The nature of human freewill, as opposed to the absolute will of Allah, its role in human actions, and the problems arising from this have been a matter for intense debate between madhabs in the history of Islamic thought. There is no doubt that the practices of the rulers at the time, along with some outside influences, also had an impact on the emergence of this debate, which is considered based on Halku afʿali'l-ʿibad. Such factors prepared the grounds for the emergence of the Qadariyyah and Jabriyyah sects, which can be considered as ifrad and tafrid. The Qadariyyah sect maintained that humans should be free in order for them to be held responsible for their deeds, and therefore humans themselves create their own deeds. In contrast, the Jabriyyah sect claimed that human will and power should be understood in a metaphorical sense, unlike God's absolute will. Moreover, by saying that no action can truly be attributed to man, it envisioned man as a being with no willpower at all. The Qadariyyah sect argued that in order to be held responsible for his actions, man must be free and must be able to create his own actions, whereas Jabriyyah viewed the will and power of man, as opposed to God's absolute will, in a metaphorical sense. Being considered as representatives of Ahl al-Sunna, the Ashʿarīyyah and Māturīdīyyah schools, although having different views regarding details, tried to adopt a moderate path by offering the idea that it is only Allah who has the power to create and that kasb belongs to His servants. This critical issue is one of the basic issues of kalām, and many works have been composed to address it. One of those interested in this issue is ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi, a scholar who lived in the late Ottoman Period. ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi addressed the issue of human actions in his work entitled al-Simṭ al-ʿabqarī fī sharḥ al-ʿiqd al-jawharī fī l-farq bayna kasbay al-Māturīdī wa-l-Ashʿarī (Fabulous pearls, composed as a commentary on al-ʿIqd al-jawharī, written about the difference between the theory of kasb in Māturīdīyyah and Ashʿarīyyah). This work is the commentary of Risalat al-ʿIqd jawhari by Khālid al Baghdādī, one of the sufis of the Naqshbandi sect (d. 1242/1827). In the present study, only the opinions of ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi provided in the afore-mentioned work were addressed while the those of Khālid al-Baghdādī, the author of the work, were not discussed. The work also includes many Kalāmi issues related to human deeds. However, only the views that are directly related to human deeds were addressed in the present study. ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi discussed the issues by adhering to the main text in his commentary, yet he did not refrain from expressing his disagreement with the author of the text and from criticizing him whenever needed. He noted that al-Ghazālī’s accusations (d. 505/1111) against Islamic philosophers are unfair because these philosophers adhere to a monotheistic belief, and they maintain their belief that the creator of all deeds is Allah Taʿala Himself. However, al-Harputi stated that these scholars adopted a deterministic approach which resulted from their devotion to the theory of reason, thereby noting that he did not agree with al-Ghazālī’s criticisms about them. Being a member of the Māturīdī madhab, ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi sometimes criticized Ashʿarī views while highlighting his Māturīdī views; this presents the evidence that he was influenced by the representation of his madhab. In his work, it is possible to come across conflicts regarding the information he provided when comparing the views of Ashʿarīyyah and Māturīdīyyah on the issue, and he failed to present a coherent theory of kasb in Ashʿarīsm in plain words. Moreover, it can be said ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi repeated himself as he failed to get rid of the influence of the literature on the issue, and he was rather hesitant to say something new. In conclusion, noting that the Jabriyyah represented the ifrad while the Muʿtazila represented the tafrid side in the issue of human deeds, ʿAbd al-Hamīd Hamdī al-Harputi evaluated the Ashʿarī and Māturīdī understanding as sects representing the center line. He considered it as a correct attitude for these schools to take a middle path between jabr and tafwid in terms of human deeds. Although he sometimes criticized the views of Ashʿarīsm, he described the Ashʿarī and Māturīdī madhabs as the extensions of the Salafist tradition in this issue. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
17. Classification of Obese and Healthy Children Based on Machine Learning Algorithms using Choroidal Thickness Features
- Author
-
Bulut, Erkan, primary, Koprubasi, Sumeyra, additional, Dayi, Ozlem, additional, and Bulut, Hatice, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
18. New Age Borders Obtained from Spot Photoscreener by Using Multivariate Cluster Analysis.
- Author
-
Bulut, Erkan, Çelik, Yusuf, Dayı, Özlem, and Bulut, Hatice
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
19. Ijma in Ahl al-Sunnah Kalam
- Author
-
BULUT, Erkan and [Bulut, Erkan] Cumhuriyet Univ, Ilahiyat Fak, Arap Dili Belagati Anabilim Dali, Sivas, Turkey -- [Bulut, Erkan] Cumhuriyet Univ, Fac Theol, Dept Arab Language & Rhetor, Sivas, Turkey
- Subjects
Religion ,Kalām,Ahl al-Sunnah,Ijmā,Ijtihad,Istidlāl ,Din Bilimi ,Ijtihad ,Kelâm,Ehl-i Sünnet,İcmâ,İctihad,İstidlâl ,Ahl al-Sunnah ,Kalam ,Istidlal ,Ijma - Abstract
WOS: 000454256100020, Ijma is ranked as the third shariah evidence after the Qur'an and Sunnah in the science of Usul. Shafi was the first one who made Usul which had been known and used by the Islamic scholars, into a written document and who ascertained that Ijma was the third of the shariah evidences. Kalam is one of the sciences in which Ijma evidence is used. The scholars of Kalam used this evidence as far as the science of Usul made it possible. They always used it without changing any basics of religious beliefs and acceptances. That the aqidah of Ahl al-Sunnah has been supported with Ijma which is regarded as one of naqly evidences, played an important role in eliminating suspicions which were tried to be aroused in momins' mind. In this article, the function and importance of Ijma evidence, which is one of the primary sources of the science of Usul, in the science of Kalam and Aqidah of Ahl al-Sunnah has been studied. Summary: What the Qur'an demands from us is to emphasize the spirit of unity among ummah and to keep out the factors that could trigger separation and division. Indeed, Allah emphasizes in the following verses in the Qur'an on the protection of the unitary structure of the ummah: "And hold firmly to the rope of Allah all together and do not become divided" (Al a-Imran 3/103) and "And do not be like the ones who became divided and differed after the clear proofs had come to them" (Al al-Imran 3/105). Allah has commanded the Ulul 'Azm Prophets to hold the religion upright and to avoid division. (al-Shura 42/13). The command of holding the religion upright and not to be divided in this religion means to certify what needs to be confirmed in the religion of Allah and to obey those that must be obeyed. This is also the proclamation of the principle of religion that all the prophets have consensus over. Ahl al-Sunnah understanding of Islam is identical to the understanding of the Prophet and his companions. For this reason, Ahl al-Sunna is the school that represents the main backbone of Islam. In Ahl al-Sunna, in many subjects, be it usuli / primary or furu'i / secondary, there has been ijma. These ijmas are Sahaba ijmas and deductive ijmas that come from mutakallimun (theologians) ijtihads. Therefore, ijma and ijtihad are closely connected to each other. Ijma is supported by ijtihad and ijtihad is also the source of ijma. Thus, the issue is no longer just a pure ijtihad; it turns out to be a degree that gives a solid knowledge after it has risen to some degree just after the nass/texts. Ahl al-Sunnah theologians are talking about two kinds of ijma. The first is "ijma tasdiqi" (approval consensus) which is the consensus based on Sahaba Ijma. These are the ijmas that occur on the principles called darurat al-diniyya (necessities of the religion), and accepted as solid proofs in religion. Issues such as the principles of faith, obligation of prayer and the fasting are the subjects that are determined by the solid/definite ijma. Such ijmas are valid approvals on existing provisions. These ijmas based on solid nass (verses and hadiths). Such ijmas do not give any new information. The existing information is strengthened by the alliance of Muslims. In these areas, ijtihad cannot be done and Muslims do not need ijtihad on these issues. There is an consensus of Ahl al-Sunnah scholars about the unfaithfulness of the one who denies one or more of the principles which are accepted as the main obligatory principles in Islam. The other is the "deductive ijma which the ijtihads have roles over. This kind of ijmas, are formed as a result of mujtahids' consensus over the same opinion on the issue of theological secondary issues. The issues related to the secondary theological issues which were open to the ijtihads and the different results obtained on matters are not accepted as the cause of takfir. However, depending on the subject he/she can be a sinner. Istidlali/deductive ijmas are not considered as an independent proofs in 'Ilm al-Kalam, rather a supportive ones and are considered as textual evidences. Since, texts that are accepted as sources give supposed information. In this regard, the Ahl al-Sunnah scholars accepted other members of the sect who have in secondary theological issues opposed the ijma of the salaf / predecessor as Ahl al-Qibla, but named them as Ahl al-Bid'a (innovator in religion) because of their opposition to Salaf's Ijmas. Moreover, the scholars of the Ahl al-Sunnah did not see them appropriate to participate in the Ijmas, which could occur between the generations that come after Sahabas/companions. Not all disputes have been criticized in Islam. It is a blessing for the ummah to claim different opinions on the issues subject to ijtihad. Since the ummah, in this way, will bring new solutions to emerging issues and as a result, Islam will have a mechanism to produce a dynamic solution. This can only be possible through ijtihad. Dispute is to propose different views on a subject. If this view is not in the actual matters that could harm the unity of the Ummah, rather in the case of ijtihadi issues, this conflict could turn to be mercy. The reason why the methodists evaluate the ijma within the scope of the authorized evidence is that because they think it is essential that the ijma be based on a proof. From this point of view, the alliances that occurred in mental matters were not considered as ijma. The theologians always tried to support their claims with nass/textual proofs. When the ijma is realized, whether known or not, they have stated that there is certainly a religious proof behind it. Because, the provisions that were reached through ijma, cannot be against the provisions of the Prophet. Many issues in Islamic Belief and Kalam works are supported by the mental and textual evidences as well as by deductive ijma. However, many of the claims of Ijmas in these works reflect the inter-sect ijmas of the Ahl al-Sunnah. The sects outside the Ahl al-Sunnah were excluded. This attitude is, above all, the aim of ensuring the integrity within the sect, and trying to protect the Ahl al-Sunnah belief. Since the ijma evidence has a function that prevents all kinds of arbitrary and divisive thoughts and turns the supposed knowledge into the qat'i/certain one, it raises the provision to the next level just after the nass, rather than merely being a ijtihadi provision. In the case of the forerunner of the Ahl al-Sunnah, the Maturides and Ash'arites have not differed in in understanding of ijma in terms of methodology. Although they have different views on the definition and content of the ijma, they have a common understanding of alliances of Mujtahids on the same view. The mutakallims (theologians) of Maturidi and Ash'ari schools have used the proof of ijma as supportive evidence in the cases related to Kalam. al-Ash'ari not only adopted the proof of ijma but also used it in practice in. He did not make any distinction in proof of ijma as practical, theological, methodological or sub-divisional; he used it freely in every field. Maturidi and Ash'ari scholars decided that the ijma could occur in religious matters and that there would be evidence when it was formed; In the case of mental issues, they have required the knowledge to be based on solid information. In the case of ijma in purely mental issues, they have disputed over the issue. While some Ahl al-Sunnah scholars stated that since purely mental matters were certain knowledge and therefore don't need ijma, they also ruled that because the mujtahids could get this knowledge from religious texts, therefore ijma could occur in mental matters as well.
- Published
- 2018
20. Clinical Characterictics and Treatments Modalities of Patients with COVID-19 İnfection During the Early Phase of the Epidemic: A Single-Center from Turkey.
- Author
-
Borcak, Deniz, Balta, Musa, Bulut, Erkan, Ozalp, Şerife, Çelik, Yusuf, Güler, Tuncay, Güllü, Mehmet Akif, and Dokur, Mehmet
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
21. Dirofilaria repens is a rare cause of red eye: A case report
- Author
-
Bulut, Erkan, primary, Gul, Adem, additional, Dokur, Mehmet, additional, and Eroglu, Fadime, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
22. Evaluation of Eyelid Tumor Cases at Our Clinic
- Author
-
Zırtıloğlu, Sibel, primary, Alıkma, Mustafa Suat, additional, and Bulut, Erkan, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
23. Çocuklarda Biyometrik Parametreler ile Yaş ve Cinsiyetin Spot Vision Fototarama Cihazı Performansı Üzerindeki Etkisi: Prospektif Klinik Çalışma.
- Author
-
BULUT, Erkan and DAYI, Özlem
- Abstract
Copyright of Türkiye Klinikleri Journal of Ophthalmology is the property of Turkiye Klinikleri and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
24. Antalya merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımı
- Author
-
Bulut, Erkan, 1983- author 124862, Süleyman Demirel Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Coğrafya Anabilim Dalı. 45392 issuing body, and 124908 Kervankıran, İsmail. thesis advisor
- Subjects
Süleyman Demirel Üniversitesi - Abstract
Bu çalışma "Antalya Merkez İlçelerinde Sürdürülebilir Turizm ve Yerel Halkın Turizmin Etkilerine Yaklaşımını" incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Antalya ili merkez ilçeleri oluşturmaktadır. Bu beş ilçede toplam 464 farklı kişiye anket uygulanmıştır. Çalışmada kullanılan anket formları iki farklı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, ankete katılanların cinsiyet, yaş aralığı, meslek, gelir, eğitim ve medeni durumu gibi demografik bilgilere ilaveten katılımcıların kaç yıldır Antalya ilinde yaşadıkları ilişkin bilgiler yer almaktadır. Anket formunun ikinci bölümünde ise, katılımcıların Antalya merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımının belirlenmesine yönelik olarak geliştirilen ifadeler yer almaktadır. Bireylerin Antalya merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımının etkilerine ilişkin görüşlerinin cinsiyet, yaş grubu ve eğitim durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskall-Wallis testi ile sınanmıştır. Bireylerin anket formunun ikinci bölümünde yer alan ifadelere katılımlarına ilişkin verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla Kolmogorov-Smirnov testi uygulanmıştır. Anket formlarından elde edilen verilerin analizi, Bilgisayar üzerinde istatistik programı yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Analizler bilgisayar ortamında paket program yardımıyla ve 0.05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Antalya halkının turist profiline yönelik beklentilerinin nitelikli turist gelmesi yönünde olduğu, Antalya'da kontrolsüz turizm büyümesinin çevresel sorunlara neden olduğu, turizm faaliyetlerinin halkın yaşam standartlarını artırdığı, Antalya'da turizm mevcut turizm politikalarının doğal kaynakların sürdürebilirliğini destekler nitelikte olmadığı analiz sonuçlarına bakılarak ifade edilebilir. Anahtar Kelimeler: Antalya Merkez İlçeleri, Sürdürülebilirlik, Turizm, Yerel halk., This study was performed with aim of inspecting "sustainable tourism in central districts of Antalya and people approach to effects of tourism" Local people in district of Antalya create phase of study district of Antalya consists of Muratpaşa, Konyaaltı, Kepez, Aksu, Döşemealtı these 5 districts totally 464 inquiries were applied. Inquiries used in study consist of 2 parts. In first part, data of people joining to inquiry like questions like how long people have lived in Antalya besides their sex, gap of age, occupation and material status. In second part of inquiry whether participant's view for sustainable tourism in central districts of Antalya and people approach to effects of tourism changes according to their sex, gap of age, and status of education is tested by test of Kruskall-wallis. Individual's analysis's of data obtained from inquiry forms is made real with help of computer in statistic programed. Analysis was tested with help of computer and on the setting of computer and on the level of 0.05 meaningfulness. Antalya people's expectatıon for tourism profile is qualified tourist's coming, tourism's growing without control of tourism increase people's life standard, In Antalya, present tourism policies don't support natural source's sustainability can be understood by looking results of analysis's. Keywords: Central Districts, Sustainability, Tourism, Local people., Tez (Yüksek Lisans) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı, 2015., Kaynakça var.
- Published
- 2019
25. Kelâm ilminde icmâ delili
- Author
-
Bulut, Erkan, Öge, Sinan, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Consultation ,Din ,Islamic theology ,Ijma ,Judicial decisions ,Islam ,Alliance - Abstract
İcmâ, İslâm dininin teşri kaynaklarından Kur'an ve sünnetten sonra üçüncü sırada yer alan nakli yönü ağır basan şer'i delildir. Genel kanaate göre Hz. Peygamber'in ahirete irtihalinden sonra ortaya çıkmış ve İmam-ı Şafiî tarafından usûlün temel kaynakları içerisine dâhil edilerek sistematize edilmiş, vahyin kaynağı olan Kur'an ve sünnetten çeşitli nasslar ile de temellendirilmeye çalışılmıştır. İlimlerin ayrışmasından sonra İslami ilimler Şafiî'nin yazılı metin haline getirdiği bu usûlden yararlanmaya devam etmiştir. Bunlardan birisi de kelâm ilmidir. Kelâm ilmi hedefine ulaşmak için aklî deliller bağlamında kendisine hizmet edebilecek birçok vesileyi konusu içerisine dâhil etmiştir. Öte yandan kelâm ilmi, İslam kanunlarına göre bir bakış açısı geliştirdiğinden nakli deliller ile de istidlâlde bulunmuştur. Bu nakli delillerden birisi de icmâdır. Akâid ve kelâm bahisleri usûl ilminin ana kaynaklarından birisi olan icmâ delili ile desteklenmiştir.Bu çalışmada şer'i delillerden icmâın mütekellimler tarafından hangi kategoride ele alındığı ve kelâm ilminde nasıl kullanıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda icmâın temeli olarak ictihad konusu da ele alınmış; Akâid ve kelâmda ictihadın alanı ve hükmü tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla üzerinde icmâ oluşan kelâmi meselelere çeşitli örnekler verilmiştir. Ijma is a religious evidence which comes thirdly after Islam's law sources of Qoran and Sunna and the narration side of which is dominant. According to general opinion, it appeared after the death of The Prophet and was taken into the basic sources of methodology and was systematised by Imam Shafi. It was founded with some referances from Qoran and Sunna.After the sciences differantiated from each other, Islamic sciences went on using the methodology written in text by Imam Shafi. One of these sciences is Kalam. To reach its aim, Kalam took many means within the border of mental evidences and which would help it, into its field. Besides that, because of developing a wiew point in accordance with Islamic laws, Kalam used narrative evidences too. One of them is ijma. The sobjects of aqaid and kalam were supported with ijma which is one of the basic sources of methodology. In this study, it is determined, which category the religious evidence of ijma was classified by motekellims in and how it was used in Kalam. In this point of wiew, the subject of ijtihad was evaluated as the basic of ijma; the field and rule of ijtihad in aqaid and kalam was determined. For this purpose, some examples from kalamic problems, on which there is ijma, were given. 314
- Published
- 2018
26. EVALUATION OF PLASMA D-DIMER LEVELS IN PATIENTS WITH PRIMARY OPEN-ANGLE GLAUCOMA
- Author
-
Koro, Atakan, Aral, Hale, Pınar Sultan, N Usta, Bulut, Erkan, and Keşekler, Kübra
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
27. Antalya ili turizminin gelişimini ve etkilerini yerel halk nasıl değerlendirmektedir?
- Author
-
Kervankiran, İsmail and Bulut, Erkan
- Subjects
TourismAntalyaLocal peopleSustainability ,TurizmAntalya - Abstract
National and international tourism demands are constantly increasing in the province of Antalya, which is among the most important tourist attraction centers of Turkey with regard to its sea, climate, history, and cultural values. This study aims at determining how local people approach impacts of tourism in the central districts of Antalya. The local people living in the central districts of Antalya (Konyaaltı, Muratpaşa, Kepez, Aksu and Döşemealtı) constitute the population of the study. In the study first a survey was conducted of 464 people in these five districts, and then the answers of the respondents were analyzed by SPSS 20.00 with 0.05 significance level. Frequency analysis, Mann-Whitney U test, and Kruskall-Wallis analysis were carried out to evaluate the results. As the results of the analysis revealed, the expectations of local people from tourist profile are towards having qualified tourists, the uncontrolled tourism developments cause environmental problems, tourism activities increase the living standards of the society, and the current tourism policies do not support the sustainability of natural resources in the province of Antalya., Sahip olduğu denizi, iklimi, tarihi ve kültürel değerleri bakımından Türkiye’nin en önemli turistik çekim merkezlerinden biri olan Antalya ilinde yerli ve yabancı turist talebi sürekli artmaktadır. Bu çalışmada, Antalya merkez ilçelerinde yaşayan yerel halkın turizmin etkilerine yönelik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Antalya ili merkez ilçelerinde (Konyaaltı, Muratpaşa, Kepez, Aksu ve Döşemealtı) yaşayan yerel halk oluşturmaktadır. Bu amaçla beş ilçede toplam 464 kişiye uygulanan anketin istatistiksel analizlere uygun olduğu görülmüştür. Analizler bilgisayar ortamında ve SPSS 20.00 programı yardımıyla ve 0.05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi, frekans analizleri, Mann-Whitney U testi ve Kruskall-Wallis analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına bakılarak; yerel halkın turist profiline yönelik beklentilerinin nitelikli turist gelmesi yönünde olduğu, Antalya’da kontrolsüz turizm büyümesinin çevresel sorunlara neden olduğu, turizm faaliyetlerinin halkın yaşam standartlarını artırdığı, mevcut turizm politikalarının doğal kaynakların sürdürebilirliğini destekler nitelikte olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
- Published
- 2015
28. Antalya Merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımı
- Author
-
Bulut, Erkan, Kervankıran, İsmail, and Coğrafya Anabilim Dalı
- Subjects
Turizm ,Local initiatives ,Tourism centers ,Coğrafya ,Geography ,Sustainability ,Sustainable tourism ,Antalya ,Tourism ,Local services - Abstract
Bu çalışma `Antalya Merkez İlçelerinde Sürdürülebilir Turizm ve Yerel Halkın Turizmin Etkilerine Yaklaşımını` incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Antalya ili merkez ilçeleri oluşturmaktadır. Bu beş ilçede toplam 464 farklı kişiye anket uygulanmıştır. Çalışmada kullanılan anket formları iki farklı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, ankete katılanların cinsiyet, yaş aralığı, meslek, gelir, eğitim ve medeni durumu gibi demografik bilgilere ilaveten katılımcıların kaç yıldır Antalya ilinde yaşadıkları ilişkin bilgiler yer almaktadır. Anket formunun ikinci bölümünde ise, katılımcıların Antalya merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımının belirlenmesine yönelik olarak geliştirilen ifadeler yer almaktadır. Bireylerin Antalya merkez ilçelerinde sürdürülebilir turizm ve yerel halkın turizmin etkilerine yaklaşımının etkilerine ilişkin görüşlerinin cinsiyet, yaş grubu ve eğitim durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskall-Wallis testi ile sınanmıştır. Bireylerin anket formunun ikinci bölümünde yer alan ifadelere katılımlarına ilişkin verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla Kolmogorov-Smirnov testi uygulanmıştır. Anket formlarından elde edilen verilerin analizi, Bilgisayar üzerinde istatistik programı yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Analizler bilgisayar ortamında paket program yardımıyla ve 0.05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Antalya halkının turist profiline yönelik beklentilerinin nitelikli turist gelmesi yönünde olduğu, Antalya'da kontrolsüz turizm büyümesinin çevresel sorunlara neden olduğu, turizm faaliyetlerinin halkın yaşam standartlarını artırdığı, Antalya'da turizm mevcut turizm politikalarının doğal kaynakların sürdürebilirliğini destekler nitelikte olmadığı analiz sonuçlarına bakılarak ifade edilebilir.Anahtar Kelimeler: Antalya Merkez İlçeleri, Sürdürülebilirlik, Turizm, Yerel halk. This study was performed with aim of inspecting `sustainable tourism in central districts of Antalya and people approach to effects of tourism` Local people in district of Antalya create phase of study district of Antalya consists of Muratpaşa, Konyaaltı, Kepez, Aksu, Döşemealtı these 5 districts totally 464 inquiries were applied. Inquiries used in study consist of 2 parts. In first part, data of people joining to inquiry like questions like how long people have lived in Antalya besides their sex, gap of age, occupation and material status.In second part of inquiry whether participant's view for sustainable tourism in central districts of Antalya and people approach to effects of tourism changes according to their sex, gap of age, and status of education is tested by test of Kruskall-wallis. Individual's analysis's of data obtained from inquiry forms is made real with help of computer in statistic programed. Analysis was tested with help of computer and on the setting of computer and on the level of 0.05 meaningfulness. Antalya people's expectatıon for tourism profile is qualified tourist's coming, tourism's growing without control of tourism increase people's life standard, In Antalya, present tourism policies don't support natural source's sustainability can be understood by looking results of analysis's.Keywords: Central Districts, Sustainability, Tourism, Local people. 276
- Published
- 2015
29. Ehl-i Sünnet Kelâmı'nda İcmâ.
- Author
-
Bulut, Erkan
- Abstract
Copyright of Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi / Cumhuriyet Theology Journal is the property of Cumhuriyet Universitesi, Ilahiyat Fakultesi / Cumhuriyet University, Faculty of Theology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
30. Pazarlama iletişiminde yeni yaklaşımlar kapsamında sosyal medya uygulamaları ve etkili kampanya örnekleri
- Author
-
Bulut, Erkan, Rengin Küçükerdoğan, Küçükerdoğan, Gül Rengin, and Sanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı
- Subjects
Siyasal iletişim ,Social media ,Internet ,Sosyal medya ,Political communication ,Pazarlama iletişimi ,İletişim Bilimleri ,Marketing communication ,İnternet ,Communication Sciences - Abstract
Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ve sosyal medya araçlarının yaygınlaşması, yaşamın her alanında olduğu gibi pazarlama alanında da yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu kapsamda pazarlama kavramı, pazarlama karmaları, pazarlama anlayışları ve bilgi teknolojilerinin pazarlamayı ne şekilde etkilediği incelenmiştir.Web 2.0 olarak adlandırılan bir dizi teknolojik gelişme, sosyal medya kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sosyal medya, geniş kitlelere internet içeriği oluşturma ve diğer kullanıcılar ve işletmelerle iletişim kurabilme olanığı tanımaktadır. Bu çalışmanın amacı pazarlama kavramını tarihsel süreci içerisinde değerlendirerek, sosyal medya kavramını ve sosyal medyanın pazarlama iletişiminde ne gibi yeniliklere neden olduğunu araştırmaktır.Bu çerçevede, sosyal medyanın siyasal pazarlama kapsamında kullanımı ve etkili kampanya örneği olarak Barack Obama'nın Kasım 2008 ABD başkanlık seçimlerinde yürüttüğü sosyal medya kampanyası incelenmiş; sosyal medya araçlarının siyasal pazarlama amacıyla kullanımı ve etkileri değerlendirilmiştir.Çalışma, sosyal medyanın işletme bakış açısıyla ürün pazarlamasında yarattığı yenilikleri incelerken, siyasal pazarlama kapsamında sunduğu kazanımları da ortaya koymaya çalışmaktadır. Improvements in information technology and increased use of social media tools have resulted in development of new approaches in every area of life, including marketing. This study examines the concept of marketing, marketing mixes, marketing approaches and the impact of information technologies on marketing within this context.A set of technological developments called Web 2.0 has resulted in emergence of a new concept: social media. Social media allows large masses to create web contents and communicate with other users and enterprises. The aim of this study is to assess the concept of marketing within its historical process and analyze the social media concept and the innovations introduced by social media to marketing communication.To this aim, the social media campaign run by Barack Obama for US presidential election held in November, 2008 is examined as an example of an effective campaign and the use of social media in political marketing; and the use of social media tools in political marketing and the related outcomes are evaluated.The study concentrates on the reforms created in product marketing through business perspective of social media, with an aim to introduce the gains produced in the area of political marketing. 118
- Published
- 2012
31. Hz.Peygamber'in itikadi sapmaları düzeltmesi
- Author
-
Bulut, Erkan, Toprak, Süleyman, and Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Hz. Muhammed ,Koran ,Beliefs ,Tevhid ,Din ,Deviation ,Swearword ,Islam ,Şirk - Abstract
Peygamberlerin en önemli görevi insanların akidelerinidüzeltmektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) ilahi mesajı insanlara tebliğ etmeyebaşladığında içinde yaşadığı toplum her türlü kurum ve kuruluşlarıyladejenerasyona uğramış ve Hz. İbrahim (a.s.)'den miras kalan sahih tevhidakidesinden sapmıştı. Cahiliyye toplumunun tevhid akidesinden sapmalarınıntemelinde uluhiyyet konusundaki çarpık düşünce sistemi yatıyordu. Bu nedenleHz. Peygamber (s.a.v.) insanların itikadını düzeltirken uluhiyyet üzerinde çokdurmuştur. Bunun yanı sıra İslam'ın diğer önemli itikadi prensipleri olannübüvvet ve ahiret konusundaki yanlışları da tashih etmiştir. Hz. Peygamber(s.a.v.) bunları yaparken insanların doğru düşünmelerini sağlayacak ifrat vetefrit yollarını tıkayan birtakım ölçü ve kriterler ortaya koymuştur.Hz. Peygamber (s.a.v.) cahiliyyeye ait ne varsa hepsine müdahaleetmiş, İslam itikadına uygun olanlara dokunmamış, şirk olan veya şirkegötürücü özellikte olanları ya tevhide uygun şekilde düzeltmiş ya da tamamenortadan kaldırmıştır. Böylece Hz. Peygamber (s.a.v.) zaman zaman insanlartarafından gasp edilen uluhiyyet, rububiyyet ve ubudiyet hakkının sadeceAllah'a ait olduğunu belirterek insanlığı sağlam inanç mefkuresi etrafındatoplamayı başarmıştır.Bu çalışmada Hz. Peygamber (s.a.v.)'in tevhid akidesini yayışı,kendi döneminde ortaya çıkan itikadi sapmaları düzeltmesi ve toplumdaki batılgelenek ve töreleri iptal edip ortadan kaldırması konuları ele alınmıştır.Araştırma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde uluhiyyetile ilgili sapmalar, ikinci bölümde nübüvvet ile ilgili sapmalar, üçüncü ve sonbölümde ise ahiret ile ilgili sapmalar ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bunlarıdüzeltmesi konuları incelenmiştir.Anahtar Kelimeler : Tevhid, Küfür, Şirk, İtikat, Mesaj, Düzeltme,Sapma, Peygamber The most important duty of the prophets is correcting humanbeingsbeliefs. When prophet Mohammad (peace be upon him) began to convey theholy message to the people and the society in which he has living haddegenerated with its all foundations and organizations and deviated from thetrue belief, the heritage of prophet Abraham. On the basis of the deviation of thecahiliya society from monotheism was lying their distorted thoughts about thedivine power. Therefore prophet Mohammad (peace be upon him) focused ondivinity while correcting people?s belief, and in addition, he rectified thewrongneese about prophecy and the hereafter which both form very importanttheological principles. While doing these, he put forward some measures andcriteria making people think truly and stuffing the ways of abusing andexcessing.Prophet Mohammad intervened in all things that belonged to cahiliya;while not touching the ones proper the Islam, he either corrected the onesleading to idoltry in a way suitable to he unity of Allah or remowed themcompletely. So making clear that the right of divine power, lordness andworship sometimes seized by humanbeings belonged to Allah, he succeedeol ingathering people around a sound faith.In this study we took up the subjects about the Prophet?s spreading outthe faith of the unity of Allah, his correcting the dogmatic deviations arisingduring his time and his abolishing and removing some false traditians andcustoms prevailing then.This study consists of three parts. In the first part the deviations relatedto divine power, in the second part the deviations related to prophecy, and in thethird and last part the deviations related to the herafter and the prophet?scorrecting all of them are examined.Key Words : Tawhid, Abuse, İdolatry, Belief, Message, Patch,Deviation, Prophet 181
- Published
- 2010
32. Futures piyasalarda risk yönetimi
- Author
-
Bulut, Erkan, Kaylav, Şevki, Ekonometri Anabilim Dalı, and Ekonometri Anabilim Dalı Yöneylem Araştırması Bilim Dalı
- Subjects
Risk ,Economics ,Bankacılık ,Options markets ,Futures markets ,Futures stock exchanges ,Banking ,Value at risk ,Yöneylem Araştırması ,Risk management ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Risk Yönetimi ,Future contracts - Abstract
Anahtar Kelimeler: Futures Piyasalar, Risk YönetimiÖZETFUTURES PİYASALARDA RİSK YÖNETİMİMali piyasalardaki fiyat riski ve değişkenliğini önleme çabaları sonucunda piyasa işlemleri ile ilgili olarak risk yönetimi kavramı ortaya çıkmıştır. Ülke ekonomisinde mali ve diğer kurumların söz konusu riskleri önleme çabalarına paralel olarak piyasalarda yeni mali ürün ve enstrümanlar görülmeye başlanmıştır. Yeni ürünler içerisinde futures, forward, swap ve opsiyon işlemleri olarak adlandırılan vadeli işlemler kontratları büyük bir yer tutmaktadır. Tez çalışmamın ana temasını yukarıda zikredilen Futures Piyasalar oluşturmaktadır. Dünya üzerinde giderek yaygınlaşan ve yaygınlaştıkça daha karmaşık bir yapı kazanan futures işlemlerin risk yönetimi ana husus olarak irdelenecektir. Çünkü vadeli işlem piyasaları, bünyesinde taşıdığı özellikler ile kullanıcılarına büyük kolaylıklar sağlayarak günümüzün en fazla rağbet edilen finans ve risk aktarma araçlarının başında gelmektedir. Ekonomik kararları alan merkez ve piyasa güçlerinin en çok bilmek istedikleri konu olan gelecekteki fiyat konusu, vadeli işlem piyasalarının uygulandığı alanlarda otoritelere bir fikir vermektedir. Serbest piyasada bugünkü fiyatı belirlemede gösterilen başarı gelecek fiyatlarının belirlenmesinde gösterilememektedir. Vadeli işlem piyasalarının devreye girmesi piyasada yaşanan bu belirsizliği bir nebze olsun giderebilecektir. Keywords: Futures Markets, Risk ManagementABSTRACTRISK MANAGEMENT IN FUTURES MARKETSAs a result of prevention efforts in price risk and volatility in financial markets, with regard to market operations the concept of risk management has emerged. In parallel to the efforts to prevent the risk of financial and other institutions in the economy of the country, new financial products and instruments has begun to be seen in the markets. Futures contracts called as futures, forward, swap and option transactions, have a great place in new products.The main theme of my thesis has been constituted by Futures Markets mentioned above. The risk management of futures transactions which is becoming increasingly common and widespread on the world ,whereupon winning more complex structure, will be examined as the main issue.Because futures market, move within the facilities by providing great convenience to users, comes at the head of today’s most popular finance and risk transfer vehicles. Future price issue , which is wanted to known mostly by the center and market forces field of economic decisions, give an idea to authority in the fields futures market is applied. The sucess is shown to determine current price in free market, is not shown in the determination of future prices. Engaged in futures markets will be able to go get a little bit this uncertainty in the market place.
- Published
- 2009
33. Bakır (Cu) ve çelik (St-37) plaklarının TIG (Tungsten Inert Gas) kaynağı yöntemiyle kaynaklanabilirliği
- Author
-
Bulut, Erkan Bahadır, Ceyhun, Vural, and Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
TIG Welding, copper (Cu), steel (St-37) ,Makina Mühendisliği A.B.D ,Tig kaynağı, Bakır (Cu), Çelik (St-37) - Abstract
Bu çalışmada Bakır (Cu) ve Çelik (St-37) plakalar WCrMo9Si tel Lincoln bileşimindeki kaynak teliyle birleştirilmiştir. Plakalara TIG (Tungsten Inert Gas) kaynağı uygulanmış, koruyucu gaz olarak ta Argon (Ar) gazı kullanılmıştır. Malzemelerin kaynaklanabilirliği araştırılmış ve parametrelerin mekanik özellik, mikroyapı ve sertlik üzerindeki etkileri incelenmiştir. Kaynak işlemini yapmak için kullandığımız malzemeler (Cu ve st37) birbirinden farklı malzemeler oldukları için birleşme çizgisinin iki yanındaki farklılık ve bundan kaynaklanan bağlantı şekillerinin oluşmasındaki sebeplere de inilmiştir. Çalışmanın tüm sonuçları dikkate alınarak dikkat edilmesi gereken kurallar ortaya konmuş ve öneriler sunulmuştur.
- Published
- 2008
34. Candida pelliculosa endophthalmitis after cataract surgery: a case report
- Author
-
Esgin, Haluk, primary, Bulut, Erkan, additional, and Örüm, Çaglar, additional
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
35. Neural network topology optimization with genetic algorithms using indirect encoding
- Author
-
Bulut, Erkan, Akın, Hüseyin Levent, and Diğer
- Subjects
Optimization ,Artificial neural networks ,Back propagation networks ,Genetic algorithms ,Computer Engineering and Computer Science and Control ,Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol - Abstract
ÖZET YAPAY SİNİR AĞLARI YAPILARININ GENETİK ALGORİTMALARLA DOLAYLI KODLANARAK ENİYİLENMESİ Yapay sinir ağları, yapılan bilindiğinde öğrenme yordamları ile öğrenilebilirler. Yapay sinir ağlarının boyutları ve karmaşıklığı performansını büyük ölçüde etkiler. Sinir ağının yapısı probleme bağlı olduğundan en uygun ağ yapısını bulmak kolay değildir. Bu çalışmada sunulan genetik sistem bu problemi otomatik çözmeye yöneliktir. Birim-grup modellemesi ve genetik yordamlar bu genetik sistemin iki ana parçasıdır. Sinir ağının yapısı birim-grup modeli ile betimlenmiştir. Bu yapı üzerinde uygun olan genetik algoritma işlemleri uygulanmıştır. Kurulan genetik sistem ikili ve gerçek değerli problemler üzerinde denenmiştir. ABSTRACT NEURAL NETWORK TOPOLOGY OPTIMIZATION WITH GENETIC ALGORITHMS USING INDIRECT ENCODING Neural networks can be trained with learning algorithms once their topology is known. The size and the complexity of the neural network greatly influence its performance. Since the topology of the neural networks is problem dependent it is not easy to construct the optimal neural network. The genetic system presented in this study is an approach to solve this problem automatically. The genetic algorithm and the unit-cluster model are the two main parts of this genetic system. The structure of the neural network is represented by the unit-cluster model. Suitable genetic algorithm operators are applied on them. The success of the implemented genetic system is tested on the binary and real valued problem sets. 66
- Published
- 2001
36. The Relationship Between Anthropometric Z-Score Measurements and Ocular Structures in Turkish Children.
- Author
-
Bulut E, Sakallioğlu AK, Dayi Ö, and Alacamli G
- Subjects
- Child, Humans, Refraction, Ocular, Cornea, Body Mass Index, Anthropometry, Biometry, Myopia
- Abstract
Objective (Aim): This study explores the contact between anthropometric Z-score values and ocular parameters in children. Recent studies investigated the relationship, and contact between anthropometric measurements and ocular parameters in children, and height, weight, body mass index, and percentile curves are mostly used as anthropometric data. However, today, different scoring systems such as "Z-score" classify anthropometric values. Methods: Height and body mass index Z-scores were calculated for 725 children. Biometric and refractive measurements of all children were noted. For different reference values, those with a Z-score below the negative value of the reference were defined as a low Z-score, those between the negative and positive value of the reference were defined as a normal Z-score, those with a Z-score greater than the positive value of the reference were defined as a high Z-score. The mean ocular measurement results in the low, normal, and high Z-score groups were compared, and they were pointed to reach the reference value in both negative and positive sides which created the foremost critical contrast between the groups. Results: For a value of "-1" and "+1.5" in the height Z-score, from low to normal and from there to high Z-score group, axial length, and average corneal radius increased, and average corneal power decreased significantly. Anterior chamber depth increased from normal to high Z-score group, but no critical distinction was made between low and normal Z-score groups. Moreover, no critical distinction was observed in spherical equivalent refraction, central corneal thickness for height, and all values of body mass index. Conclusion: Considering a Z-score value of "-1" and "+1.5" as a reference value in children and anticipating the changes that may happen in the ocular structures of children at both ends of the Z-score, it may be useful to understand the effect of body development on ocular development more. Abbreviations: AL = Axial Length, ACD = Anterior Chamber Depth, BMI = Body Mass Index, NCHS = The United States National Center for Health Statistics, WHO = World Health Organization, NFHS 2 = National Family Health Survey 2, SER = Spherical Equivalent Refraction, CR = Average Corneal Radius, CP = Average Corneal Power, CCT = Central Corneal Thickness, HFAsZ = Height for Age Z-Score, BMIsZ = BMI for Age Z-Score, L = Low Z-score, N = Normal Z-score, H = High Z-score., (#x00A9; The Authors.Romanian Society of Ophthalmology.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.