Search

Gökova Bay MPAs (southern Aegean Sea, Turkey) include six different no-take zones (NTZs: Akyaka, Çamlı, Akbük, Boncuk-Karaca, İngiliz Limanı, Bördübet), in four of which shore angling is permitted (Akyaka, Çamlı, Akbük, Boncuk-Karaca). This study determined the total catch and size of fish caught in the Akyaka MPA during recreational fishing. In total, fish representing 22 species belonging to 10 families were caught and most of them were smaller than their length at first maturity. The projection showed that the total catch weight reached significant values for recreational angling in the Akyaka MPA. The results of this study indicate that recreational angling may pose a threat to both MPAs and no-take zones, causing them to deviate from their primary conservation goal due to the harvesting of juveniles by recreational anglers.

To enrich spatio-temporal information on the distribution of alien, cryptogenic, and neonative species in the Mediterranean and the Black Sea, a collective effort by 173 marine scientists was made to provide unpublished records and make them open access to the scientific community. Through this effort, we collected and harmonized a dataset of 12,649 records. It includes 247 taxa, of which 217 are Animalia, 25 Plantae and 5 Chromista, from 23 countries surrounding the Mediterranean and the Black Sea. Chordata was the most abundant taxonomic group, followed by Arthropoda, Mollusca, and Annelida. In terms of species records, Siganus luridus, Siganus rivulatus, Saurida lessepsianus, Pterois miles, Upeneus moluccensis, Charybdis (Archias) longicollis, and Caulerpa cylindracea were the most numerous. The temporal distribution of the records ranges from 1973 to 2022, with 44% of the records in 2020–2021. Lethrinus borbonicus is reported for the first time in the Mediterranean Sea, while Pomatoschistus quagga, Caulerpa cylindracea, Grateloupia turuturu, and Misophria pallida are first records for the Black Sea; Kapraunia schneideri is recorded for the second time in the Mediterranean and for the first time in Israel; Prionospio depauperata and Pseudonereis anomala are reported for the first time from the Sea of Marmara. Many first country records are also included, namely: Amathia verticillata (Montenegro), Ampithoe valida (Italy), Antithamnion amphigeneum (Greece), Clavelina oblonga (Tunisia and Slovenia), Dendostrea cf. folium (Syria), Epinephelus fasciatus (Tunisia), Ganonema farinosum (Montenegro), Macrorhynchia philippina (Tunisia), Marenzelleria neglecta (Romania), Paratapes textilis (Tunisia), and Botrylloides diegensis (Tunisia)., peer-reviewed

Bu çalışmada doğal ortamdan yakalanan iki dil balığı (Solea solea Linnaeus, 1758) bireyinde bulunan anomalilere yer verilmiştir. Bireyler, önemli dil balığı avlak sahalarından biri olan Türkiye’nin güneybatısında yer alan Güllük Körfezi’nden tesadüfi olarak (Haziran 2014, Aralık 2015) 80 mm ağ göz genişliğine sahip fanyalı uzatma ağları ile yakalanmıştır. Dişi dil balığı bireyinde yanal çizgi anomalisi görülmektedir. İncelemelere göre yanal çizgi sıra dışı bir şekle sahiptir (labirent gibi, çatallı). Diğer erkek birey ise kaudal yüzgeç anomalisine sahiptir. Bu bireyin kaudal yüzgecinin olmaması, büyük bir vücuda sahip olması nedeniyle beslenme gibi aktivitelerinin yanı sıra yüzme yeteneğini etkilenmediğini düşündürmüştür. Bu çalışma literatüre doğal balık stoklarında nadir görülen anomaliler ile ilgili katkı yapmaktadır., This study presents two anomalies that was found in two wild common sole (Solea solea Linnaeus, 1758) specimens. Specimens were captured with 80 mm stretched mesh size trammel net incidentally (in June 2014 and in December 2015) from Güllük Bay, southwest of Turkey where is one of the important common sole fishery areas. Female common sole specimen has lateral line anomaly. According to observations, the lateral line has unordinary shape – labyrinth like, furcate. Other sample, male specimen, has caudal fin anomaly. The specimen has large body size and hence, it was thought that having no caudal fin did not affect its swimming ability besides activities like feeding. The present study contributes to literature about rare anomalies in wild fish stocks.

Bu araştırmada, Aşağı Sakarya Nehri balıkçılarının sosyo-ekonomik yapısı incelenmiştir. Bu çalışma, Haziran 2017 - Mayıs 2018 tarihleri arasında yürütülmüştür. Elde edilen sonuçlara göre avcılıkta kullanılan teknelerin boyları 3.0-5.0 metre arasında değişiklik göstermekte ve %71.0’lik oran ile de 3.6-4.0 metre boy uzunluğundaki tekneler çoğunluğu oluşturmaktadır. Balıkçı teknelerinin %91,3’lük kısmı ahşap malzemeden yapılmıştır. Balıkçı yaşlarının 36-64 arasında değiştiği, %42’sinin 50-59 yaşları arasında olduğu tespit edilmiştir. Aşağı Sakarya Nehri’ndeki balıkçıların eğitim durumları incelendiğinde %91.3’ünün ilköğretim ve %8.7’sinin lise mezunu olduğu tespit edilmiştir. Aşağı Sakarya Nehri’ndeki balıkçıların %65.2’si çiftçilikle uğraşmakta iken %21.7’sinin emekli olduğu belirlenmiştir. Balıkçıların mesleği seçme nedenleri arasında ilk sırada %59.4’lük oranla aile bütçesine katkı gelmektedir. Sonuç olarak Türkiye nehirleri balıkçılığı araştırılarak bir yönetim modeli oluşturulmalıdır., In this study, it was investigated that the socio-economic structure of fishermen in the Lower Sakarya River. This study was conducted between June 2017 - May 2018. According to the results, the length of the boats used in fishing varies between 3.0-5.0 meters and the majority (with a ratio of 71.0%) of the boats with a length of 3.6-4.0 meters. 91.3% of the fishing boats are made of wooden. The age of fishermen ranged between 36-64 and 42% of fisherman were between 50-59. When the educational status of the fishermen in the Lower Sakarya River is examined, it was found that 91.3% of them are primary and 8.7% are high school graduates. In the Lower Sakarya River, 65.2% of the fishermen are engaged in farming, while 21.7% are retired. "Contribution to the family budget" was the first reason with a ratio of 59.4% of the fishermen why they choose the profession. As a result, Turkish rivers fishing should be investigated and a management model should be established.

WOS: 000487337400013 This study analyzed the interaction between the small-scale fishers and the Mediterranean Monk Seal (MIMS) in an important Peninsula and two important marine protected areas on the southwest coast of Turkey. The survey was carried out from January 2014 to December in 2015 in the Mugla Province. Small-scale fishers in the study sites were interviewed to assess the interactions between small-scale fishers and the MMSs including total economic loss of fishers from MMSs, the number of MMS sightings, the reactions of the seals and the fishers during the sightings, fishers' perceptions on the MMS, and demographic and socio-economic profiles of the fishers. Small-scale fishers from Bodrum appeared to be the group that suffered the most among the locations with an annual loss of $1465.4 in contrast with Datca fishers with the lowest annual loss ($397.6). The annual loss in Fethiye-Gocek ($860.4) was almost double the loss of Bozburun fishers ($492.4). Harvesting costs varied from $6.7 kg-1 in Bodrum to $14.5 kg-1 in Fethiye-Gocek, whereas it was $11.8 kg-1( )in Datca and $8.8 kg-1 in Bozburun. In conclusion, small-scale fishers should be subsidized to cover their economic losses caused by MMSs. Furthermore, re-regulating and minimizing the relation between fishing areas and MMS habitats, and raising the awareness of the fishers about the MMS can be essential in minimizing the negative interactions. We also recommend the use of economic indicators such as DPUE rather than absolute values to better understand and illustrate the negative economic impacts of MMSs. Mugla Sitki Kocman UniversityMugla Sitki Kocman University [13/105] This paper is the one of the outputs of the Scientific Research Project "NO: 13/105" funded by Mugla Sitki Kocman University. The authors are very thankful to all small-scale fishers who answered the questions sincerely and patiently.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunda çeşitli bilimsel çalışmalar bulunmasına rağmen, su ürünlerimühendisliği ve donanımlı dalış konularında kapsamlı bir araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’dealetli dalış yapan su ürünleri mühendislerinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tutum ve davranışları, güvenlikfarkındalıkları, iş kazası ve meslek hastalıkları deneyimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmadaki verilerHaziran-Eylül 2017 tarihleri arasında Ege bölgesinde faaliyet gösteren yetiştiricilik sektörleri ile bu bölgedekiüniversitelerde görev yapan ve işi gereği donanımlı dalışlar gerçekleştiren 123 adet su ürünleri mühendisi ile yüzyüze anket yolu ile toplanmıştır. Elde edilen sonuçlar katılımcıların %48,8’inin sigara ve %78’inin alkolkullandığını göstermektedir. Katılımcıların %75,6’sı meslek hastalığı tanımını bilmektedir. Buna ek olarak%4,9’unda eklem hastalıkları (romatizma, menüsküs vb.), göz bozukluğu problemlerinin mevcut olduğu ve%4,9’unun kronik sinüzit ve işitme kaybı rahatsızlıklarına sahip oldukları tespit edilmiştir. Elde edilensonuçlarda %53,7’sinin çalıştığı kurum tarafından donanımlı dalış ve mesleklerindeki karşılaşılabilecek risklerleilgili düzenli olarak eğitime alındığı belirlenmiştir. Anket çalışmasında aletli dalışın ne kadar tehlikeli olduğusorusunu katılımcıların %7,3’ü tehlikesiz, %75,6’sı tehlikeli, %17,1’i ise çok tehlikeli olarakdeğerlendirmişlerdir. Katılımcıların %7,3’ü dalıştan önce, %19,5’i dalış esnasında ve %9,8’i dalış sonrasındakaza geçirmiştir. Yapılan çalışmada iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen en önemli risk etmenlerinin fiziksel veergonomik risk etmenleri olduğu değerlendirilmiştir. Çalışmanın önemli sonuçlarından biri donanımlı dalış içinmesleki yeterliliklerin denetlenmemesi ve işletmelerin bu konudaki farkındalıklarının oldukça düşük olduğudur.Türkiye için önemi büyük olan su ürünleri sektöründeki iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin koşulların iyileştirilmesisektörün güvenle büyüyebilmesi için çok önemlidir.

Bu çalışmada, Aşağı Sakarya Nehri’nde kullanılan geleneksel bir paraketa takımı incelenmiştir. Paraketa takımının teknik özellikleri ve kullanım şekli belirlenmiştir. Aşağı Sakarya Nehri’nde yaklaşık balıkçıların %25-30’u bu yöntemi kullanmaktadır. Balıkçılar 30-40 adet yemlenmiş kancaya sahip paraketa takımını, nehrin iki kıyısı arasına (30-60 m) konumlandırarak kullanmaktadırlar. Balıkçılar özellikle Silurus glanis olmak üzere nispeten büyük balıkları hedeflemektedirler. Ancak Esox lucius ve bazı Cyprinidae türleri de yakalanmaktadır. Günlük ortalama toplam av 5-10 kg ve yakalanan S. glanis bireylerinin ağırlıkları 1-20 kg arasındadır. Sürdürülebilirliğin sağlanması için bu geleneksel yöntemin birim çabaya düşen av miktarı ve üreyen biyokütlenin izlenmesi gerekmektedir., In this study, a traditional longline set used in the lower Sakarya River was investigated. Technical characteristics and usage of the longline set were determined. Approximately 25-30% of the fishermen in the lower Sakarya River use this method. Fishermen use the longline set with 30-40 baited hooks by positioning them between the two banks of the river (30-60 m). Fishermen target relatively big individuals, especially, Silurus glanis. However, Esox lucius and some Cyprinidae species are also caught. The average daily catch is between 5-10 kg and captured S. glanis individuals are between 1-20 kg. To ensure sustainability, catch per unit efforts of this traditional method, and spawning stock biomass should be monitored.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunda çeşitli bilimsel çalışmalar bulunmasına rağmen, su ürünleri mühendisliği ve donanımlı dalış konularında kapsamlı bir araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de aletli dalış yapan su ürünleri mühendislerinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tutum ve davranışları, güvenlik farkındalıkları, iş kazası ve meslek hastalıkları deneyimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmadaki veriler Haziran-Eylül 2017 tarihleri arasında Ege bölgesinde faaliyet gösteren yetiştiricilik sektörleri ile bu bölgedeki üniversitelerde görev yapan ve işi gereği donanımlı dalışlar gerçekleştiren 123 adet su ürünleri mühendisi ile yüz yüze anket yolu ile toplanmıştır. Elde edilen sonuçlar katılımcıların %48,8’inin sigara ve %78’inin alkol kullandığını göstermektedir. Katılımcıların %75,6’sı meslek hastalığı tanımını bilmektedir. Buna ek olarak %4,9’unda eklem hastalıkları (romatizma, menüsküs vb.), göz bozukluğu problemlerinin mevcut olduğu ve %4,9’unun kronik sinüzit ve işitme kaybı rahatsızlıklarına sahip oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda %53,7’sinin çalıştığı kurum tarafından donanımlı dalış ve mesleklerindeki karşılaşılabilecek risklerle ilgili düzenli olarak eğitime alındığı belirlenmiştir. Anket çalışmasında aletli dalışın ne kadar tehlikeli olduğu sorusunu katılımcıların %7,3’ü tehlikesiz, %75,6’sı tehlikeli, %17,1’i ise çok tehlikeli olarak değerlendirmişlerdir. Katılımcıların %7,3’ü dalıştan önce, %19,5’i dalış esnasında ve %9,8’i dalış sonrasında kaza geçirmiştir. Yapılan çalışmada iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen en önemli risk etmenlerinin fiziksel ve ergonomik risk etmenleri olduğu değerlendirilmiştir. Çalışmanın önemli sonuçlarından biri donanımlı dalış için mesleki yeterliliklerin denetlenmemesi ve işletmelerin bu konudaki farkındalıklarının oldukça düşük olduğudur. Türkiye için önemi büyük olan su ürünleri sektöründeki iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin koşulların iyileştirilmesi sektörün güvenle büyüyebilmesi için çok önemlidir., There are various scientific studies on occupational health and safety in Turkey. However, there is no comprehensive research on fishery engineering and scuba-diving. In this study, attitudes and behaviors of fishery engineers who perform scuba-diving, on security, security awareness, accidents at work and occupational diseases were aimed to determine. Study was conducted between June and September 2017. A total of 123 aquaculture engineers and academicians joined work. Results showed that 48.8% of the participants were smokers and 78% were alcohol consumers. 75.6% of the participants know the definition of occupational disease. In addition, 4.9% of patients had joint diseases (rheumatism, meniscus, etc.), Eye disorders and 4.9% of them had chronic sinusitis and hearing loss. It was determined that 53.7% of them were regularly trained about the scuba-diving related occupational risks. While 7.3% of respondents found their job to be dangerless, 75.6% and 17.1% of them reported the occupation to be dangerous and very dangerous, respectively. 7.3% of the participants had an accident before diving, 19.5% during diving and 9.8% after diving. The most important risk factors affecting occupational health and safety were physical and ergonomic risk factors. Another result of the study is that the professional competencies for the scuba-diving have not been controlled and the awareness of the enterprises on this subject was quite low. Improving conditions related to occupational health and safety in the fisheries sector, which is of great importance for Turkey is very crucial for the safe growth of the fisheries and aquaculture sector.

Bu çalışmanın amacı Aşağı Sakarya Nehri’nde yaşayan gümüşi havuz balığı (Carassius gibelio Bloch, 1792)’nın üreme döneminin belirlenmesidir. Balık örnekleri 26-36-44 mm göz açıklığına sahip uzatma ağları, pinter ve eloktroşoker yardımı ile aylık olarak toplanmıştır. Çalışmada 179 adet gümüşi havuz balığı incelenmiş olup, total boy dağılımı 9,3-32,4 cm, ağırlık dağılımları ise 13,76-592,75 g arasında olduğu tespit edilmiştir. Aylık ortalama GSI değerlerine göre Aşağı Sakarya Nehri’nde yaşayan C. gibelio’nun üreme faaliyetlerini Şubat-Mayıs ayları arasında gerçekleştirdiği görülmüştür., The aim of this study is to determine the reproduction period of the Prussian carp (Carassius gibelio Bloch, 1792) living in the Lower Sakarya River. Fish samples were monthly collected by using trammel net in 26-36-44 mm mesh sized, fykenet and electro shocker. In the study, a total of 179 Prussian carp were examined and the total size distribution was found to be between 9.3 and 32.4 cm and the weight distribution was between 13.76 and 592.75 g. According to its monthly average GSI values, C. gibelio living in the Lower Sakarya River performed reproductive activities between February and May.

Güllük Bay is one of the most important common sole fishery areas in Turkey. In this study, it was aimed to determine the total (Z), natural (M) and fishing (Fcurr) mortalities and current exploitation rate (E). We obtained samples from small-scale commercial fishermen between October 2013 and November 2015. Z, M, Fcurr and E were estimated as 0.97.yr-1, 0.31.yr-1, 0.66.yr-1 and 0.68.yr-1, respectively. According to reference points, we found Fcurr and E to be high and these values are thought to be associated with high fishing pressure on common sole stocks. Limiting of the panel numbers, additional closure seasons, scientific monitoring, considering other commercial species, and education of fishermen should be implemented in order to decrease fishing pressure for the sustainable common sole fishery.

European seabass and common sole are commercially important species for worldwide fisheries. A European sea bass, Dicentrarchus labrax, specimen (TL 45.3 cm and W 1203.21 g) and a common sole, Solea solea, (TL 26.2 cm and W 180.52 g) were caught off the coast of Boğaziçi, located in Güllük Bay, Muğla, Turkey by a trammel net in December 2013 and in October 2015, respectively. In European sea bass inside the abdominal cavity, abnormally, both new and unabsorbed gonad tissues were observed, together. Although unabsorbed gonad had a membrane, it was surrounded by a new membrane. Unabsorbed and dark colored gonads were found atrophic and new gonad membrane were coated old gonad tissue and egg production were found in normal. In common sole, when the ovaries should be placed in eyeless and eyed side, eyeless side of ovary was in eyed side of abdominal cavity. In this case, it was found that there was no side-separation in ovaries. Industrial and domestic pollution may cause serious environmental problems which are closely related to anomalies in aquatic organisms. On the other hand, genetic characteristics of organisms may be another factor of this kind of abnormalities.

This study, which aims to increase public awareness about freshwater pollution by use of local instances, was carried out in April 2018 at Alaca Creek on the basis of 3 sampling points. Litter – the majority of which is from domestic sources – were collected by hand using the large plastic bags to bring them together while classifying the waste under some particular classes: Plastic, metal, paper (paper/wood/fabric) and glass. During the litter collection period, only water body and littoral zone were cleaned out. Sampling points on the creek were chosen to represent litter outputs of pre-urban, mid urban and post-urban areas. Percentages of materials were determined for each litter material as; plastic %79.1, metal %3.65, glass %7.29, and paper %9.96. Litter densities of three sampling points were standardized according to 1000 m2; plastic 1231 item/1000 m2 – 182 kg/1000 m2, metal 61 item/1000 m2 – 18 kg/1000 m2, glass 107 item/1000 m2 – 24 kg/1000 m2, and paper 148 item/1000 m2 – 11 kg/1000 m2. As results of this preliminary/short-term assessment study, it can be easily said that plastic litter is the predominant type of waste among all others, and the second sampling point – urban area – is the most polluted site by all types of litters mentioned. To increase awareness about environmental pollution, especially water pollution, local governments such as Alaca Municipality will be informed at an institutional level in order to protect and maintain the health of Alaca Creek.

Bu çalışma, aşağı Sakarya Nehri havzasında (Türkiye) yakalanan güneşlevreğinin (Lepomis gibbosus) ilkreferansıdır. Veriler, Nisan 2017 ve Temmuz 2017 tarihleri arasında yapılanörneklemelerden elde edilmiştir. L.gibbosus, Türkiye'nin sadece iki bölgesinde bulunmakta olup, hızla yayılımgöstermektedir ve bu nedenle, bu türün doğal ekosistemler üzerindeki etkileriniizlemek önemlidir., This paper is the first reference of pumpkinseed (Lepomisgibbosus) in the lower Sakarya River basin (Turkey). The data were obtainedfrom samplings carried out between April 2017 and July 2017. L. gibbosusis currently found in only two regions of Turkey, its introduced range isexpanding rapidly, and for this reason it is important to monitor the impactsof this introduced species on natural ecosystems.

0000-0003-2288-5084 WOS: 000370437500012 Occurrence of malpigmentation, including hypomelanosis and ambicoloration, and morphological abnormality were described in Solea solea caught from the Gulluk Bay (South West of Turkey). A single specimen of S. solea was reported showing in the blind side a 60% of the coloration found in the ocular side, which was slightly hypomelanistic.

0000-0003-2288-5084; WOS: 000388017000009 The present paper includes report of the three alien decapod crustaceans collected from surveys performed on Gokova Bay, Turkey, southern Aegean Sea. Two of which, alien penaeid shrimps, Farfantepenaeus aztecus and Trachysalambria curvirostris, are here reported for the first time while a xanthid species, Atergatis roseus, is reported for the second time from the Turkish coast of the Aegean Sea. The findings show that their distributions are expanding northwards, along the Anatolian coasts of the Aegean Sea, approaching the colonization of the whole south basin. Scientific and Technological Research Council of TurkeyTurkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [TOVAG-2130263]; Scientific and Technological Research Council of TurkeyTurkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [TOVAG-2130263] This study was supported by The Scientific and Technological Research Council of Turkey (TOVAG-2130263). The authors would like to thank the fishermen Akyaka Fisheries Cooperative for providing the specimens. Finally, we would like to thank the anonymous referees for valuable comments and contributions.

Çalışmada Güllük Körfezi'nde avlanan dil balığına (Solea solea) ait popülasyon parametrelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tez örneklemeleriEkim 2013-Kasım 2015 tarihleri arasında Türkiye'nin güneybatısında bulunan Güllük Körfezi'nde gerçekleştirilmiştir.Örneklemeler süresince farklı ağ göz boylarına sahip fanyalı ağlar kullanılmıştır. Güllük Körfezi'nde 80 ve 90 mm ve Boğaziçi lagününde 52, 56 ve 64 mm ağ göz boyuna sahip ağlar ile örnekleme yapılmıştır.Küçük boylu bireylere ulaşabilmek için ise ığrıp kullanılmıştır.Toplamda 2165 bireyden total boy ve bu bireylerin 1136 adedinden hem boy hem de ağırlık değerleri kayıt altına alınmıştır. Lmin ve Lmaks değerleri 2,9–42,1 cm arasında değişmekte olup vonBertalanffy büyüme eşitliğine göre tüm bireyler için Lt=44,2(1-üs-0,21(t+0,03)), dişiler için Lt=31,9(1-üs-0,23(t+0,03)) ve erkek bireyler için Lt=27,6(1-üs-0,19(t+0,26)) olarak hesaplanmıştır.Buna göre tüm popülasyon için yaşlar 0–9 yıl, dişiler için 1–8 yıl ve erkekler için 1–7 yıl arasında değişmektedir. Erkek ve dişi oranı 1,14:1 olarak bulunmuştur. İlk üreme boyu (Lm) dişi bireyler için 15,4 cm ve tüm bireyler için L50değeri 17,3 cm olarak belirlenmiştir. Tüm çalışma bölgesi için (Güllük Körfezi ve Boğaziçi lagünü) ölüm ve sömürülme oranları sırası ile Z= 0,97 yıl-1, M= 0,31 yıl-1, Fcurr= 0,66 yıl-1 ve E= 0,68 yıl-1 olarak hesaplanmıştır. Güllük Körfezinde bu değerler Z= 0,72 yıl-1, M= 0,31 yıl-1, Fcurr= 0,41 yıl-1 ve E= 0,52 yıl-1 ve Boğaziçi lagününde Z= 0,88 yıl-1, M= 0,31 yıl-1, Fcurr= 0,57 yıl-1 ve E= 0,65 yıl-1 olarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda tüm bölge için farklı referans noktaları belirlenmiştir. Buna göre referans noktaları her iki bölge için E0,1(Fmsy)=0,42 yıl-1,E0,5=0,30yıl-1, Emaks(Fmey)=0,50 yıl-1, Eopt=0,50 yıl-1, Fopt=0,15 yıl-1, Flim=0,21 yıl-1, Güllük Körfezi; E0,1(Fmsy)=0,57 yıl-1,E0,5=0,35yıl-1,Emaks(Fmey)=0,66 yıl-1, Eopt=0,50 yıl-1, Fopt=0,15 yıl-1, Flim=0,21 yıl-1ve Boğaziçi lagün alanı; E0,1(Fmsy)=0,56 yıl-1,E0,5=0,35yıl-1,Emaks(Fmey)=0,67 yıl-1, Eopt=0,50 yıl-1, Fopt=0,15 yıl-1, Flim=0,21 yıl-1olarak tahmin edilmiştir. Mevcut sömürülme katsayısı (E) ve balıkçılık ölümü katsayısı (F) diğer referans noktalarına göre kıyaslandığında dil balığı stoku üzerinde aşırı bir av baskısının olduğunu göstermektedir. Yasak dönemin uzatılması ve ağ posta sayılarında sınırlama getirilmesi yönünde bir düzenleme yapılması dil balığı stokları üzerindeki baskıyı azaltabilir. It was aimed to determine the population parameters of common sole (Solea solea) in Güllük Bay small-scale fishery. Study was conducted between October 2013 and November 2015 in Güllük Bay, Turkey. During samplings, trammel nets were used with different mesh sizes. Trammel nets with mesh sizes 80 and 90 mm were used in Güllük Bay and 52, 56 and 64 mm mesh sizes were used in Boğaziçi Lagoon. Beach seine was used to reach the smallest length groups. Total lengths were obtained from 2165 individuals and both total length and total weights were obtained from 1136 individuals. Lmin ve Lmax values differ between 2.9–42.1 cm. Growth was best described by the von Bertalanffy growth model for all individuals Lt=44,2(1-exp-0,21(t+0,03)), females Lt=31,9(1-exp-0,23(t+0,03)) and males Lt=27,6(1-exp-0,19(t+0,26)). Ages varies between 0–9 years for whole population, 1–8 years for females and 1–7 years for males. Sex ratio was found as 1.14:1 males to females. Length at first maturity (Lm) and length at %50 maturity (L50) were found as 15.4 cm and 17.3 cm, respectively. Total, natural, fishing mortailities and exploitation rates were estimated. Z= 0,97 year-1, M= 0,31 year-1, Fcurr= 0,66 year-1 ve E= 0,68 year-1 for entire area, Z= 0,72 year-1, M= 0,31 year-1, Fcurr= 0,41 year-1 ve E= 0,52 year-1 for Güllük bay and Z= 0,88 year-1, M= 0,31 year-1, Fcurr= 0,57 year-1 ve E= 0,65 year-1for Boğaziçi Lagoon. In accordance with these results, different reference points were calculated. E0,1(Fmsy)=0,42year-1,E0,5=0,30year-1, Emaks(Fmey)=0,50year-1, Eopt=0,50year-1, Fopt=0,15 year-1, Flim=0,21 year-1 for entire area, E0,1(Fmsy)=0,57year-1,E0,5=0,35year-1,Emaks(Fmey)=0,66year-1, Eopt=0,50year-1, Fopt=0,15 year-1, Flim=0,21 year-1 for Güllük Bay and E0,1(Fmsy)=0,56year-1,E0,5=0,35year-1,Emaks(Fmey)=0,67year-1, Eopt=0,50year-1, Fopt=0,15 year-1, Flim=0,21 year-1 for Boğaziçi Lagoon. Comparison of current exploitation rate (E) and fishing mortality (F) with reference points was showed that there is an overfishing on common sole stocks. In this regard, extended banned season and limitation to fishing net lengths could reduce fishing pressure on common sole stocks. 185

Lessepsian fish species have become of really high economic interest and take native commercial species' places in Gökova Bay, Turkey. This study determines the length-weight relationships of commercial indigenous and Lessepsian fishes in Gökova bay. A total of 3105 individuals comprising of five families and six species of fishes were collected using longline and trammel nets from June 2014 to May 2015. In longline, Nemipterus randalli and Pagellus erythrinus showed negative allometry, Saurida lessepsianus and Sparus aurata showed isometric growth. In trammel net, Nemipterus randalli, Pagellus erythrinus and Siganus rivulatus showed negative allometry, Saurida lessepsianus showed positive allometry, and Sardinella aurita showed isometric growth. This study is a contribution to fisheries management of Gökova Bay, Turkey.

Bu çalışma, Türkiye’nin önemli av sahalarındanbirisi olan Güllük Körfezi’nde kullanılan dil fanyalı uzatma ağlarınınseçicilik parametrelerinin tespit edilmesini amaçlamıştır. Örneklemeler, ağ gözboyu 80 ve 90 mm olan fanyalı dil ağları ile Kasım 2013 - Aralık 2015 tarihleriarasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma süresince toplam 1209 adet bireyyakalanmıştır. Seçicilik parametrelerinin belirlenmesinde SELECT yöntemikullanılmıştır. Kullanılan fanyalı ağ verileri için en iyi uyumu bi-modal modelvermiştir. Bi-modal modele göre optimumyakalama boyları 80 ve 90 mm’lik ağlar için sırası ile 23,20 ve 27,02 cm olarakbulunmuştur. Ayrıca 80 ve 90 mm ağ göz boyuna sahip dil uzatma ağlarına ait ilkyakalama boyları (Lc) sırası ile 20,37 ve 24,11 cm ve birim çabadaki av miktarı(CPUE) 2,94 ve 1,43 kg/1000m olarak hesaplanmıştır. CPUE değerlerinden deanlaşılacağı gibi av baskısı büyük boylu bireyleri etkilemektedir. Bu durum,üreyen stok biyokütlesinin her yıl azalması ve ayrıca doğal ve balıkçılıktankaynaklanan ölümler de düşünüldüğünde neslin devamını sağlayacak küçük boylubireylerin gelecek dönemlerde çok az sayıda olacağı anlamına gelmektedir.Ticari avcılığı düzenleyen tebliğde dil balığı için asgari boy sınırı 20cm’dir. İlk yakalama boyunun bu sınıra çok yakın olması nedeni ile ağ gözboylarının düzenlenmesine ihtiyaç duyulmamıştır. Ancak kullanılan ağ postasayılarında ciddi düzenlemeler yapılmalıdır., This study was aimed to determine that the selectivityparameters of sole trammel nets which are used in Güllük Bay where is one ofthe important fishing grounds in Turkey. Samplings were realized betweenNovember 2013 – December 2015 with trammel nets stretched mesh size with 80 and90 mm. Totally 1209 samples were caught. SELECT method was used to determinethe selectivity parameters. Bi-modal was the best fitted our data. Optimumlengths for 80 and 90 mm trammel nets were found as 23 and 27,02 cm,respectively. Also, for 80 and 90 mm trammel nets, length at first capturevalues (Lc) were estimated as 20,37 and 21,11 cm and CPUE values werecalculated as 2,94 and 1,43 kg/1000m, respectively. As it seen from CPUEvalues, fishing pressure effects large-sized individuals. This situation meansdecreasing in spawning stock biomass and number of small-sized individuals thatprovide continuance of generations, will be less than now when considerednatural and fishery mortalities. In commercial fishery laws, size limitationfor common sole is 20 cm. Length at first capture values are too close tolimitation. So, there is no need for any application toward mesh sizeregulation but on number of trammel net panels, a serious regulation is needed.

Yapay resifler tasarlanan ya da var olan materyallerin deniz zeminine çeşitli amaç ve yöntemlerle yerleştirilerek oluşturulan yapılardır. Yapay resifler bu yönleriyle insan hayatına ticari, sosyal ve bilimsel yardımcılar olarak hizmet etmektedirler. Bu sebeplerden dolayı bu yapılar dünyaca benimsenmeye başlanmış ve çoğu ülkede faydalarının farkına vardıkları için bu çalışmaları uygulamış ve hala uygulamaya devam etmektedir.Yapay resifler, hassas ekosistemlerin korunması, yasak bölgelerde yapılan trol avcılığı gibi yasadışı av faaliyetlerinin engellenmesi, bölgede bulunan canlıların barınmalarını, üremelerini ve beslenmelerini sağlayarak canlı çeşitliliğini ve miktarını arttırmak amacıyla kullanılmaktadırlar. Ayrıca ahtapot, kalamar gibi farklı türlere özgü yapay alanlar sağlanarak sportif balıkçılığı geliştirmek, küçük ölçekli balıkçılıkta kullanılan uzatma ağı, paraketa, bırakma oltası, el oltası avcılık yöntemlerinin verimini arttırmak ta yapay resifler kullanılabilmektedir.Deniz biyolojisi, kimyasal ve biyolojik oşinografi konularında bilimsel araştırma imkânı sağlamak ve bu bölgelerde gittikçe artan canlı türlerinin oluşturduğu biyolojik çeşitliliğin birebir veya görsel olarak insanlara aktarmak konusunda yapay resifler dalış turizmi amacıyla kullanılmaktadır. Yüzen yapay resifler uzatma ağı, paraketa, gırgır gibi ticari balıkçılığı desteklemekte avcılık faaliyetlerini sürekli ve dengeli gelişimini sağlamakta önemli roller oynamaktadırlar.Bu çalışma dünyaca ünlü Bodrum beldesindeki ?Karaada Yapay Resif Bölgesi?nde yapılmıştır. Çalışmada doğal ve yapay resif bölgeleri arasındaki farkı anlamak ve yapay resif bölgelerinin ne kadar etkili olduğunu öğrenebilmek amacıyla ilk dalış yapay, ikinci dalış ise doğal resiflere yapıldıktan sonra dalıcılara dalış anketi uygulanmıştır. Ankete yerli ve yabancı olmak üzere toplam 156 turizm amaçlı dalan kişi katılmış, bölge ile ilgili görüşleri ve önerileri alınmıştır. Anket sonuçlarına göre Bodrum Karaada yapay resif bölgesinde yapılan uygulamaların turizm amaçlı dalışlar için uygun olduğu bulunmuştur. Ayrıca resiflerin en önemli görsel öğeleri olan balık faunasından her iki yapay resif alanında 12 familyaya ait 22 tür tüm dalışlar boyunca tespit edilmiştir. Aynı günlerde yapılan doğal resif dalışlarında ise 11 familyaya ait 31 tür tespit edilmiştir. Yapay resif alanı görsellik ve canlı yoğunluğunun artmasında çok büyük önem teşkil etmekte olup en az doğal resif bölgelerindeki tür çeşitliliğine yakın sayıda canlıyı üzerine çekmektedir.Bodrum'da uygulanan bu yapay resif alanı, anketler ve dalış sırasındaki gözlemler ile tespit edilen bulgular doğrultusunda hem ekolojik hem de sosyo-ekonomik olarak bölgeyi canlandırdığı görülmüştür. Artificial reefs, have designed or have already existed materials, are being placed with various methods and aims to seafloor. Artificial reefs with these points, help to human life as commercial, social, and scientific assistants. For these reasons, these products have started to adopt from all over the world and for many countries have realised their benefits, they did these labourings and stil do them.Artificial reefs, are used for like to protect sensitive ecosystems, to prevent prohibited zones from trawling, with provide feeding, reproduction and sheltering to aquatic species in their region, they increase species vary and density. Moreover, artificial reefs uses for provide regions for different species like octopus and squid, they build up efficiency of fisheries techniques like sportive fishing, gillnets which use in regional fishing, longline, deep seated line, fishingline.Artificial reefs uses for aim of diving tourism to provide possibility for scientific studies marine biology, chemical and biologic oceanography and in these regions, biologic diversity which composed from species, transfer to people as face to face or visual. Fish aggregating devices have major roles to build up on commercial fishing like gillnets fishing, longline, purseseining, continuance and provide balance of develope to fishing activities.This study had been examined in Bodrum region in ?Karaada Artificial Reef Site? which is well-known place by all over the world. In this study, a diving survey applied to divers after first diving is to artificial, second is to natural reefs, for understand the differences between artificial and natural reef sites and aimed to learn the efficiency of artificial reef sites. 158 local and foreign diver had been joined the survey and their opinions had been taken about reef sites. According to survey results, reef applications of Bodrum Karaada Artificial Reef Sites has been found benefical for diving tourism. Furtermore, concerning about fish fauna which is the most important visual components for reefs, 12 family and 22 species have been found in both reef sites. At the same times, 11 family and 31 species have been detected on natural reef regions. Artificial reef sites has a major importance to increase visuality and species density and this regions have species diversity like natural regions.According to survey and visual cencus methods data during diving, this reef region which is applied in Bodrum, has been seen boost the region?s ecology and socio-economic conditions. 78

This study was conducted between March 2019 and February 2020 in Güllük Bay, southern Aegean Sea. The aim of the study was to determine the fishing mortality rates besides, commercial and discard ratio of Aegean Sea trawl fishery. Samples were obtained from a commercial trawl ship in every month in open season. Length–weight relationships (LWRs) of some discard species, fishing mortality rates of targeted species (Mullus barbatus barbatus (Linnaeus, 1758), Pagellus erythrinus (Linnaeus, 1758)) and discard ratio were determined. Totally, 113 discard species were captured and discard ratios by weight were varied between 36.9% and 63.3% and mean discard ratio was 50.8%. According to minimum landing size (MLS) of targeted species M.barbatus barbatus and P.erythrinus, 82.6% of M.barbatus barbatus and 97.7% P.erythrinus were below MLS in discard. Current fishing mortality (F) of M.barbatus barbatus and P.erythrinus are seriously higher than Fopt and Flim reference points Current exploitation rates (E) of M.barbatus barbatus and P.erythrinus is higher than optimum exploitation rate. Fishing mortality of targeted species should be decreased around safety limits to ensure sustainability. In order to minimize the discard ratio, technical regulations such as using larger mesh sizes are needed to decrease in fishing mortality. Seasonal closure dates for trawl fishery are different in Aegean (15 April-31 August) and Mediterranean (15 April-15 September). This 15 days gap in Mediterranean causes fleet (Mediterranean trawlers) shift to Aegean trawl areas. Therefore, seasonal closure dates should be organized to prevent fishing pressure on Aegean trawl fishing areas. Stock related and discard reduction studies on trawl fishery are needed in Aegean Sea

This study presents the maximum size record of Siganus rivulatus for the Aegean Sea with some additional biological information. The biggest individual of S. rivulatus was caught in Akbuk Bight, Gokova Bay (Southern Aegean Sea) at 15 m depth with trammel nets on 29.01.2018. Specimenof marbled spinefoot was 27.1 cm in total length and 414.8 g in total weight. The specimen was female with a gonad weight of 2.43 g and it was determined to be 9 years old. The total length of the mentioned individual is the longest for Aegean Sea among the reported studies so far and weight measurement displays the maximum value not only for Turkey but also for European waters. © 2021 The Author(s)., Ege Üniversitesi, Funding: This study was supported by Ege University Scientific

Some biological aspects of marbled spinefoot (Siganus rivulatus) were determined from a southern Aegean Sea small-scale fishery. A total of 721 individuals were captured (335 females, 279 males and 87 immature) and sex ratio was found to be 1:1.27, female to male. Total lengths and ages of individuals ranged between 9.0-26.1 cm and 1-9 years. Asymptotic length (L?), growth coefficient (K) and the theoretical age at zero length (t0) were estimated to be 27.7 cm, K = 0.162 y-1 and t0 =-1.87 y. Length at maturity value was determined as 16.6 cm for females and 16.84 cm for males. Although S. rivulatus is one of the target species for small-scale and recreational fishery in the Turkish coast of the southern Aegean Sea, especially in Gökova Bay, official landing data is lacking for Turkey. Results of the present study are of crucial importance for further fisheries management of this invasive species. Copyright © 2020 Marine Biological Association of the United Kingdom., Ege Ãœniversitesi, This study is supported by Ege University Scientific Research Projects Coordination Unit. Project Number: 2016/SÜF/014.

WOS: 000507309200009 In this report, a very intriguing (although isolated) occurrence record of blackbar hogfish, Bodianus speciosus (Bowdich, 1825), is being made, at a significant distance from its known range. This record could be a useful addition to our understanding of alien species and their appearance in new areas, especially considering its relatively large size. The specimen was captured by spearfishing on a rocky bottom at the depth of 11 m in Horozgedigi Bay (Aegean Sea, Turkey, Aliaga, 38 degrees 44'57.5 '' N, 26 degrees 53'47.3 '' E). Standard length (SL), fork length (FL), total length (TL), total net weight (W), age, and stomach content were analysed. The specimen was a 4-year-old female and, measuring 267 mm TL and weighing 354.95 g. Examination of the stomach content indicated that the specimen was feeding on Mollusca and Crustacea. Based on our knowledge on the biology and distribution of the species, the best explanation for its presence in the eastern Mediterranean is translocation, presumably as an aquarium release, which is known, important introduction vector to the Mediterranean Sea.

An occurrence of a red cornetfish Fistularia petimba here reported for the first time from the Aegean Sea. On 19 October 2019 four specimens from the Gökova Bay and on 17 November 2019 one specimen from the Güllük Bay, were collected using different fishing gears in the Aegean Sea. This finding shows that F. petimba is rapidly expanding northwards, from the Levantine Sea to the Aegean Sea., Bu çalışmada, kırmızı külah balığı (Fistularia petimba)’nın Ege Denizi’ndeki ilk kaydı rapor edilmiştir. 19 Ekim 2019 tarihinde Gökova Körfezinden dört adet ve 17 Kasım 2019 tarihinde Güllük Körfezi’nden bir adet birey, farklı balık ağları ile elde edilmiştir. Bu bulgular, F. petimba’nın Levantin Denizi’nden Ege Denizi’ne, yani Kuzey’e doğru hızlı bir şekilde yayılmaya başladığını göstermektedir.

0000-0003-4599-6780 WOS: 000546985200003 In this study, a total of 1283 samples of five fish species belonging to two families, Cyprinidae and Leuciscidae, were collected from the Lower Sakarya River between June 2017 and May 2018 in or- der to determine some growth parameters.The samples were collected monthly with trammel net, fykenets, and electro shocker. The age of the fish was determined from the scales. The von Berta- lanffy's growth model was calculated Lt = 92.18(1-e(-0.054(t+0.040))) for A. brama , Lt = 69.40(1-e(-0.040(t+0.030))) for B. bjoerkna , Lt = 51.09(1-e(-0.114(t+0.024))) for C. gibelio , Lt = 48.11(1-e(-0.088(t+0.023))) for R. rutilus and Lt = 41.74(1-e(-0.104(t+0.035))) for V. vimba . The phi-prime growth performance index (Phi') value was computed as 2.628, 2.268, 2.474, 2.307 and 2.260 for A. brama, B. bjoerkna, C. gibelio, R. rutilus and V. vimba , respectively. This study provides basic information on some growth parameters of five fish species living in the Lower Sakarya River. The results of this study are useful for fishery managements and stock assessment in the Sakarya River. Mugla Sitki Kocman University, Scientific Research Project OfficeMugla Sitki Kocman University [17/073] This study was funded by Mugla Sitki Kocman University, Scientific Research Project Office with Project number 17/073.