41 results on '"Ceylan, Servet"'
Search Results
2. EFFECT OF INFLATION UNCERTAINTY ON CREDIT VOLUME
- Author
-
ERKAN, Seray, primary and CEYLAN, Servet, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİN KREDİ HACMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
- Author
-
ERKAN, Seray and CEYLAN, Servet
- Subjects
Enflasyon Belirsizliği,kredi hacmi,bankacılık sektörü,asimetrik bilgi,ADRL ,Economics ,Inflation uncertanity,Credit volume,Banking Sector,Asymetric İnformation,ARDL ,İktisat - Abstract
Ekonomide enflasyon yüksekliği kadar enflasyon belirsizliği de diğer bütün sektörlerde olduğu gibi bankacılık sektörünü olumsuz etkilemektedir. Enflasyon belirsizliğinin kredi piyasasında risk oluşturmakta ve piyasa aksaklığı yaratarak kredi hacmini düşürmektedir. Çalışmada Türkiye ekonomisinde enflasyon belirsizliğinin banka kredi hacmi üzerindeki olası etkisini araştırılmıştır. Bu amaçla ARDL yöntemine dayalı sınır testi kullanılarak enflasyon belirsizliği ile kredi hacmi arasındaki uzun dönem ilişki incelenmiştir. Elde edilen bulgular, iki değişken arasında uzun dönemli ilişki olduğunu ve Türkiye ekonomisinde enflasyon belirsizliğinin kredi hacmini olumsuz etkilediğini göstermiştir.
- Published
- 2020
4. The Relationship Between Consumer Confidence Index and Gdp
- Author
-
Yaşar, Gonca, Ceylan, Servet, and Başka Kurum
- Subjects
Tüketici Güven Endeksi ,ARDL ,Consumption ,Öncü Gösterge ,Toda-Yamamoto Nedensellik Testi ,Leading Indicator ,Tüketim ,Toda- Yamamoto Causality Test ,Consumer Confidence Index - Abstract
Beklentilerin ekonomik ajanların tüketim, tasarruf, yatırım gibi kararlar almasında ve iktisat politikalarının şekillenmesinde önemli etkileri olduğu kabul edilmektedir. Tüketicilerin güveninin ölçülmesinde beklentilerin yönünün bilinmesi önemli bir role sahiptir. Tüketici güven endeksi, tüketicilerin ekonomiye ve mali durumlarına ilişkin bugünkü ve gelecekteki beklentilerini anketler yoluyla ölçmektedir. Ekonomiye duyulan güvenin ve beklentilerin, bireylerin tüketim kararlarında etkili olması tüketim harcamaları kanalıyla GSYH’nın değişimine neden olmaktadır. Günümüzde ise iktisat politikaları uygulanırken ekonominin gelecek durumu ile ilgili bilgiler içeren ve öncü göstergeler olarak adlandırılan göstergelere sıklıkla başvurulmaktadır. . Tüketicilerin beklentilerin yönünü göstermesi nedeniyle bu niteliğe sahip olan göstergelerden biri de tüketici güven endeksidir. Tüketici güven endeksi sadece tüketimin gelecek değerleri hakkında değil GSYH’nın da gelecek dönem değerleri hakkında bilgiler taşıyabilmektedir. Çalışmada tüketici güven endeksinin GSYH açısından öncü niteliğine sahip olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla GSYH ile tüketici güven endeksi arasındaki uzun ve kısa dönem ilişkiler 2004:1 ile 2019:3 dönemine ait üç aylık veriler kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen bulgular tüketici güven endeksi ile GSYH arasında uzun dönem ilişkinin varlığını, kısa dönemde ise tüketici güven endeksinden GSYH’ya tek yönlü nedensel bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu bulgular tüketici güven endeksinin gayrisafi yurtiçi hasılanın gelecek dönem değerlerini belirlemede öncü gösterge olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadır., It is accepted that expectations is affacted from economic agents’ consumption, saving and investment decisions. It is important to trust on economy that expectations’ way. The knowledge of expectations’ way is a crucial role on measurment of consumer’s confidence. The consumer confidence index measures the consumer today and future expectations’ via surveys. This result affects consumers’ consumption decisions via consumption expenditures changing GDP. Economic indicators includes information about economys’ today and future situation. As economy policy is applicated using leading indicators that shows economy’s future situation. Leading indicators that provides information about the future state of the economy are frequently used in economic policy applications. One of these variables is the consumer confidence index, as it shows the direction of the consumers’ expectations. Consumer confidence index can inform about not only future values of consumption but also future values of GDP. In the study, it was investigated whether the consumer confidence index has a leading indicator in terms of GDP. For this purpose, long and short term relationships between GDP and consumer confidence index between 2004:1 and 2019:3 for three months datas are examined. The results showed that there is a long-term relationship between the consumer confidence index and GDP, and there is a one-way causal relationship from the consumer confidence index to GDP in the short term. The results also say that consumer confidence index is used as a leading indicator for GDP’s future values determination.
- Published
- 2020
5. DIŞA AÇIKLIK VE ÇEVRESEL KİRLİLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ
- Author
-
YILMAZ ŞAHİN, Burcu, primary, ORMAN, Halit Levent, additional, and CEYLAN, Servet, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
6. Dışa Açıklık Ve Çevresel Kirlilik İlişkisi: Türkiye Örneği
- Author
-
Orman, Halit Levent, Ceylan, Servet, Şahin, Burcu Yılmaz, and Belirlenecek
- Subjects
Tarih ,Arkeoloji ,Eğitim ,Özel ,Beşeri Bilimler ,Antropoloji ,Edebi Teori ve Eleştiri ,Dil ve Dil Bilim ,Etik ,Tiyatro ,İktisat ,Hukuk ,Psikoloji ,Coğrafya ,İşletme ,Aile Çalışmaları ,İş ,Sosyoloji ,Kültürel Çalışmalar - Abstract
Ticari dışa açıklık olarak bilinen ve dış ticaret hacminin genişlemesi ile ülkelere belirli avantajlar sağlayanuluslararası ticaret kavramı, küreselleşmenin bir sonucu olarak, küresel rekabeti de beraberinde getirmiştir.Özellikle gelişmekte olan ülke (GOÜ)’ler, gelişmiş ülke (GÜ)’lerin gelir seviyelerine ulaşabilmek için, kirlilikyaratan üretim yapılarını daha çok tercih etmektedir. Ancak kirli endüstrileri tercih eden firmalar, yüksek gelirseviyelerine ulaşabilmek uğruna sosyal maliyeti yüksek üretim yapılarına dönüşmüştür. Çalışmada gelişmekteolan bir ülke olarak ele alınan Türkiye örneği için, dışa açıklık kavramının çevresel kirlilik ile ilişkisinin yönüve derecesi incelenmiştir. Bu amaçla 1980-2016 yılları arasındaki veri setini içeren zaman serisi analizindeARDL modeli kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre Çevresel Kuznets Eğrisi ile ifade edilenTers U biçimindeki fonksiyonun genel özelliklerini taşıyan Türkiye örneği için, dışa açıklık kavramı çevreüzerinde olumsuz etki yaratma sürecine devam etmektedir. The concept of international trade, which is known as the trade openness and also which offers certainadvantages to the countries with the expansion of the foreign trade volume, has brought along globalcompetition as a result of globalization. Especially developing countries prefer the polluting productionstructures in order to reach the income levels of developed countries. However, companies that prefer dirtyindustries, had abuse production structures which include of social costs, for the purpose of reach high incomelevels. The Case of Turkey is taken as an example for developing countries in this study. The direction anddegree of relationship between openness and the environmental pollution concepts was examined. For thispurpose, ARDL model was used in the time series analysis including the data set between 1980 and 2016.According to the results, Turkey has the general characteristics of the Inverse U-shaped function, known as theEnvironmental Kuznets Curve but The concept of openness, continues to create a negative impact on theenvironment.
- Published
- 2019
7. ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİN KREDİ HACMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ.
- Author
-
ERKAN, Seray and CEYLAN, Servet
- Subjects
- *
BOND market , *BANK loans , *CREDIT risk , *PRICE inflation , *UNCERTAINTY - Abstract
Inflation uncertainty as well as the inflation rate affects the banking sector negatively as in all other sectors. Inflation uncertainty poses a risk in the credit market and reduces the credit volume by creating market disruption. This study investigates the potential impact of inflation uncertainty on the volume of bank loans in Turkey's economy. For this purpose, the long-term relationship between inflation uncertainty and credit volume was analyzed using the limit test based on the ARDL method. The findings showed that there are long-term relationships between two variables that negatively affect the credit volume in Turkey's economy and inflation uncertainty. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
8. Inflaton-Private Saving Relationship: The Turkish Case
- Author
-
CEYLAN, Servet
- Subjects
İşletme ,Tasarruf,Enflasyon,Yapısal kırılma,Mundel-Tobin etkisi ,Management - Abstract
Daha hızlı büyüme çabaları günümüz ekonomileri için öncelikli amaç niteliğindedir. Hiç kuşkusuz hızlı büyüme için daha fazla kaynağa ihtiyaç vardır. Özel tasarrufların artırılması kaynak sağlamada güvenilir yollardan biri olabilir. Gelirin tüketilmeyen kısmını oluşturan tasarruflar, politika uygulamalarından kısa vadede fazla etkilenmese de uzun vadede değişebilmektedir. Bu değişimi sağlayan faktörlerden biri de enflasyon oranıdır. Çalışmada enflasyon oranının özel ulusal tasarruflar üzerindeki etkisi 1985-2014 yılları arasında araştırılmıştır. Yapısal kırılma etkilerinin dikkate alındığı analizden elde edilen bulgular 2000 yıllar öncesi ve sonrasında enflasyon tasarruf ilişkisinin değiştiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bulgular uzun dönemde tasarrufların artırılmasında enflasyon politikasının önemli olduğunu vurgulamaktadır.
- Published
- 2018
9. DIŞ TİCARET VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ İLİŞKİSİ: PANEL VERİ ANALİZİ
- Author
-
ORMAN, Halit Levent, primary, CEYLAN, Servet, additional, and YILMAZ ŞAHİN, Burcu, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
10. Çekirdek Enflasyon Ölçütlerinin Karşılaştırılması: Türkiye Uygulaması
- Author
-
Ceylan, Servet, Şahin, Burcu Yılmaz, and Belirlenecek
- Abstract
Enflasyon hedeflemesi rejimini benimseyen ülkelerde çekirdek enflasyonun para politikasının şekillenmesinde önde gelen göstergelerdendir. 2002 yılından beri enflasyon hedeflemesi rejimini kullanan Türkiye'de, dışlama yöntemiyle dokuz çekirdek enflasyon göstergesi TÜİK tarafından hesaplanmakta ve yayınlanmaktadır. Çalışmada bu ölçülerden hangisinin daha iyi niteliklere sahip olduğu değerlendirilmiştir. Bu amaçla, uzun dönem ilişkileri araştırmak amacıyla Engle-Granger Koentegrasyon Testi ve sınır testi yaklaşımı, kısa dönem ilişkileri incelemek amacıyla Granger nedensellik testi ve hata düzeltme modeli 2003:12015:3 dönemi aylık verileri vasıtasıyla araştırılmıştır. Bulgular, Türkiye'de çekirdek enflasyon ölçütlerinden D1 ve D2 çekirdek enflasyon ölçüsünün enflasyonu tahmin edebilme performansının diğerlerine göre daha iyi olduğunu göstermektedir It is obvious that core inflation is a main indicator in monetary policy application in countries which adopted inflation targeting regime. Nine core inflation indicators calculated and published via exclusion method by TÜİK in Turkey where inflation targeting regime has been applied since 2005.In the study the core inflation indicator which has better properties than the others has been evaluated. For this purpose, the Engle-Granger co-integration test and Bound Test were used to search long run relationship and error correction model and Granger causality test is used to search short run relation by employing monthly data from the period of 2003:1 to 2015:3. The findings show that D1 and D2 core inflation indicator is the best indicator to predict inflation among the all core inflation indicators in Turkey
- Published
- 2017
11. Tüketici Güven Endeksi İle Gayri Safi Yurt İçi Hasıla İlişkisi.
- Author
-
YAŞAR, Gonca and CEYLAN, Servet
- Subjects
CONSUMER Confidence Index ,CONSUMER confidence ,ECONOMIC indicators ,ECONOMIC policy ,GROSS domestic product ,SAVINGS - Abstract
Copyright of Selcuk University Social Sciences Institute Journal is the property of Selcuk University Social Sciences Institute Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
12. KAMU BÜYÜKLÜĞÜ DIŞA AÇIKLIK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ
- Author
-
YILMAZ ŞAHİN, Burcu, primary and CEYLAN, Servet, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
13. ÇEKİRDEK ENFLASYON ÖLÇÜTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: TÜRKİYE UYGULAMASI
- Author
-
CEYLAN, Servet and ŞAHİN, Burcu Yilmaz
- Subjects
Çekirdek Enflasyon,Dışlama Yöntemi,Koentegrasyon,ARDL - Abstract
Enflasyon hedeflemesi rejimini benimseyen ülkelerde çekirdek enflasyonun para politikasının şekillenmesinde önde gelen göstergelerdendir. 2002 yılından beri enflasyon hedeflemesi rejimini kullanan Türkiye’de, dışlama yöntemiyle dokuz çekirdek enflasyon göstergesi TÜİK tarafından hesaplanmakta ve yayınlanmaktadır. Çalışmada bu ölçülerden hangisinin daha iyi niteliklere sahip olduğu değerlendirilmiştir. Bu amaçla, uzun dönem ilişkileri araştırmak amacıyla Engle-Granger Koentegrasyon Testi ve sınır testi yaklaşımı, kısa dönem ilişkileri incelemek amacıyla Granger nedensellik testi ve hata düzeltme modeli 2003:1-2015:3 dönemi aylık verileri vasıtasıyla araştırılmıştır. Bulgular, Türkiye’de çekirdek enflasyon ölçütlerinden D1 ve D2 çekirdek enflasyon ölçüsünün enflasyonu tahmin edebilme performansının diğerlerine göre daha iyi olduğunu göstermektedir.
- Published
- 2016
14. İşsizliğin Azaltılmasında Kamu Kesimi Büyüklüğünün Rolü
- Author
-
DURKAYA, Mehmet, CEYLAN, Servet, and Belirlenecek
- Subjects
Goverment size,Unemployment,Abrams curve,Economic growth,Co-integration ,Kamu kesimi büyüklüğü,İşsizlik,Abrams eğrisi,Ekonomoik büyüme,Eş-bütünleşme ,İşletme Finans ,İktisat - Abstract
Çalışmada, Türkiye’de kamu kesimi büyüklüğü ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. 2002-2014 dönemi üçer aylık verilerin yer aldığı araştırmada uzun dönem ilişkiler için sınır testi, kısa dönem ilişkiler için Toda-Yamamoto nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, kamu büyüklüğü, reel gayri safi yurt içi hasıla ile işsizlik arasında uzun dönemli ters yönlü bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Ancak uzun dönem denkleminde kamu kesimi büyüklüğü katsayısı istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. Kısa dönemde ise işsizlik oranından kamu kesimi büyüklüğüne ve reel gayri safi yurtiçi hasıladan işsizlik oranına doğru tek yönlü nedensel ilişki tespit edilmiştir., In this study, the relationship between the goverment size and the unemployment rate in Turkey has been investigated. We have used 2002-2014 quarterly data and Bound test was implemented for the determination of the long run relationship and Toda-Yamamoto causality test was used for the establishment of the short run relationship. The findings indicate that there was an inverse long run relationship between unemployment, real gross domestic product and goverment size. However, the goverment size coefficient has been statistically insignificant in the long run equation. In the short run, the bilateral causal relationship from the unemployment rate to the goverment size and from the reel gross domestic product to the unemployment rate was determined.
- Published
- 2016
15. Türkiye'de kredi kullanımı-ekonomik büyüme ilişkisi
- Author
-
Ceylan, Servet, Durkaya, Mehmet, Fakülteler, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, and Ceylan, Servet
- Subjects
Finansal Gelişme ,Eş-bütünleşim ,Ekonomik Büyüme ,Nedensellik ,Kredi - Abstract
Krediler ve reel ekonomi arasındaki etkileşim daha çok finansal gelişme-ekonomik büyüme bağlamında ele alınmaktadır. Finansal gelişme ekonomik büyüme ilişkisi, genellikle finansal piyasaların gelişmişlik farklılıklarını, arz-talep yanlı yaklaşımları ve kredi tayınlamasını içeren modellere göre açıklanmaktadır. Söz konusu iki değişken arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen ampirik çalışmalar, ilişkinin yönü konusunda ortak bir sonucun oluşmadığını göstermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de yurtiçi kredi hacmi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiler araştırılmıştır. 1998-2008 dönemi üç aylık zaman serilerini içeren analizde Granger nedensellik testi ve hata düzeltme modeli kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, ekonomik büyümeden kredilere doğru tek yönlü nedensel bir ilişkiyi göstermektedir. The interaction between credits and real economy has mostly been dealt with in the context of financial development-economic growth. Financial development-economic growth relationship has generally been explained by the models including development discrepancies of financial markets, supply-demand side approaches and credit restriction. Empirical researches investigating causality relationships between two variables show no consensus about the direction of the causality. In this study, causality relationships between domestic credit and economic growth have been investigated in Turkey. Granger Causality and Error Correction Model have been used in this analysis including for the period 1998-2008 quarterly time series data. The findings of the study show that there is a bi-directional causality relationship from economic growth to credits.
- Published
- 2010
16. The Role of Tax Revenue Components in Financing Public Expenditures and Fiscal Illusion
- Author
-
DURKAYA, Mehmet and CEYLAN, Servet
- Subjects
ComputingMilieux_GENERAL ,Social ,Anahtar Sözcükler: Vergi gelirleri,kamu harcamaları,mali aldanma,Johansen ko-entegrasyon,granger nedensellik,hata düzeltme modeli ,ComputingMilieux_LEGALASPECTSOFCOMPUTING ,Keywords: Tax revenues,government expenditures,tax illusion,Johansen co-integration,Granger causality,Error correction model ,Sosyal - Abstract
Many studies regarding the relations between tax revenues and public expenditures in Turkey conclude that total tax revenues have been utilized to finance public expenditures. Additional to existing literature, this study investigates the relations between tax revenue components and public expenditures, and searches the evidence of tax illusion. This study utilizes the Johansen co-integration test to search long-run relations and the error correction model and Granger causality test to search short-run relations by employing yearly Turkish data for the period of 1975 to 2004. The empirical findings imply that there is one way causality running from public expenditures to indirect tax revenues, and no causality between direct tax revenues and public expenditures. In addition, findings indicating consumption tax revenues are mainly used to finance public expenditures show that tax illusion exists in the Turkish economy., Türkiye ekonomisi için vergi gelirleri ve kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen birçok çalışmada, kamu harcamalarının finansmanında toplam vergi gelirlerinin kullanıldığı ileri sürülmüştür. Bu çalışmada mevcut literatüre ilave olarak, vergi gelirlerinin alt bileşenleri ile kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkiler incelenmiş ve mali aldanmanın olup olmadığı araştırılmıştır. Türkiye ekonomisi için 1975-2004 dönemi yıllık zaman serisi verilerinin kullanıldığı analizde, uzun dönem ilişkileri belirlemek için Johansen ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri incelemek için hata düzeltme modeli ve Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, kamu harcamalarından dolaylı vergi gelirlerine doğru tek yönlü nedensel bir ilişkinin olduğunu, dolaysız vergiler ile kamu harcamaları arasında ise her hangi bir nedensel ilişkinin olmadığını göstermiştir. Ayrıca, kamu harcamalarının finansmanında daha çok harcama vergilerinin kullanıldığını gösteren bu çalışma, Türkiye ekonomisinde mali aldanmanın geçerli olduğunu göstermektedir.
- Published
- 2014
17. TÜRKİYE’DE KREDİ KULLANIMI - EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ
- Author
-
CEYLAN, Servet and DURKAYA, Mehmet
- Subjects
Kredi,Finansal Gelişme,Ekonomik Büyüme,Nedensellik,Eş-bütünleşim - Abstract
Krediler ve reel ekonomi arasındaki etkileşim daha çok finansal gelişme-ekonomik büyüme bağlamında ele alınmaktadır. Finansal gelişmeekonomik büyüme ilişkisi, genellikle finansal piyasaların gelişmişlik farklılıklarını, arz-talep yanlı yaklaşımları ve kredi tayınlamasını içeren modellere göre açıklanmaktadır. Söz konusu iki değişken arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen ampirik çalışmalar, ilişkinin yönü konusunda ortak bir sonucun oluşmadığını göstermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de yurtiçi kredi hacmi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiler araştırılmıştır. 1998-2008 dönemi üç aylık zaman serilerini içeren analizde Granger nedensellik testi ve hata düzeltme modeli kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, ekonomik büyümeden kredilere doğru tek yönlü nedensel bir ilişkiyi göstermektedir.
- Published
- 2011
18. The relationship between external debt and economic growth: An asymmetric co-integration analysis
- Author
-
Ceylan, Servet, Durkaya, Mehmet, and Belirlenecek
- Subjects
time series ,economic growth ,external debt stock ,asymmetry - Abstract
WOS: 000290059000004 The relationship between external debt and economic growth: An asymmetric co-integration analysis In most developing economies, debt stocks tend to increase and borrowing isn't always used to finance the productive investments. So, in the long-term economic analysis, there may be non-linear debt-growth relationship. In this study long-term relationship between external debt and economic growth for Turkish economy was investigated in this context. In the analysis, TAR and M-TAR co-integration models which allow asymmetric adaptation are used in addition to linear Engle Granger co-integration method. The findings can be summarized as follows: Firstly external debt and economic growth are co-integrated in all methods in Turkish economy. Secondly, TAR model has better results than others. Finally relationship between external debt and economic growth is asymmetric in the long term.
- Published
- 2011
19. TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN ALTERNATİF ÇEKİRDEK ENFLASYON ÖLÇÜTLERİ
- Author
-
CEYLAN, Servet
- Subjects
Çekirdek Enflasyon,Dışlama Yöntemi,Edgeworth Endeki ve Sınırlı Etkili Tahmin Ediciler - Abstract
Literatürde bir çok alternatif çekirdek enflasyon ölçüm yöntemi vardır. Bu durum politika uygulamaları için kullanılacak çekirdek enflasyon ölçütü yada ölçütleri için bir seçim yapılması ihtiyacını doğurmaktadır. Ülkemizde de, TC. Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesini benimseme planları çerçevesinde, uygun bir çekirdek enflasyon ölçütünün yada ölçütlerinin belirlenmesi ihtiyacı doğmuştur. Çalışmada, Türkiye ekonomisi için istatistiksel yöntemler vasıtasıyla elde edilen çekirdek enflasyon ölçütleri karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma, dört kriter açısından yapılmıştır; (1) sapmasızlık, (2) değişkenlik, (3) dışsallık ve (4) geçici değişimlerin dışlanma başarıları. Bulgular dışlama yöntemiyle elde edilen çekirdek enflasyon ölçütlerinin daha başarılı olduğunu göstermiştir.
- Published
- 2010
20. İşsizlik ve ekonomik büyüme ilişkisinde asimetri
- Author
-
Ceylan, Servet, Yılmaz Şahin, Burcu, and Belirlenecek
- Subjects
M-TAR Model ,M-TAR Modeli ,Okun’s Law ,Asimetri ,Okun Kanunu ,Ko-Entegrasyon ,TAR Modeli ,Co-İntegration ,Asymmetry ,TAR Model - Abstract
Okun kanununun geçerliliğini araştıran ampirik çalışmaların çoğu işsizlikteki değişim ile reel çıktı büyümesi arasında simetrik bir ilişkinin olduğunu varsaymaktadır. Oysa reel çıktı büyümesinin işsizlik üzerindeki etkisi büyümenin daralma ve genişleme dönemlerinde farklı olabilir. Okun kanununda asimetriyi ifade eden bu önerme son dönem çalışmalarda doğrulanmaktadır. Çalışmada, Türkiye ekonomisi için Okun ilişkisinin simetrik olup olmadığı 1950-2007 dönemi yıllık zaman serisi verileri kullanılarak araştırılmıştır. Asimetrik ilişkiyi test etmek amacıyla, TAR ve M-TAR modellerini içeren ko-entegresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, Türkiye ekonomisinde Okun kanunun uzun dönemde geçerli ve ilişkinin asimetrik olduğunu göstermiştir. Most of the empirical papers researching the validity of Okun’s law have been assumed a symmetric relationship between change of unemployment and real output growth. However, the effect of real output growth on unemployment may be different in growth cycles expansion and contraction periods. This assumption which assumes a asymmetry in Okun’s law has been verified in the recent studies. In the study, whether Okun’s relationship is symmetric or not has been investigated for Turkish economy in the period 1950-2007 using annual time series data. Co-integration analyses including TAR and M-TAR models have been used to test the asymmetric relationship. The findings of the study have shown that Okun’s law is valid in the long run and this relationship is asymmetric for the Turkish economy.
- Published
- 2010
21. Kamu harcamalarının finansmanında vergi bileşenlerinin rolü ve mali aldanma
- Author
-
Durkaya, Mehmet, Ceylan, Servet, Fakülteler, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, and Durkaya, Mehmet
- Subjects
Johansen Ko-Entegrasyon ,Kamu Harcamaları ,Granger Nedensellik ,Hata Düzeltme Modeli ,Vergi Gelirleri ,Mali Aldanma - Abstract
Türkiye ekonomisi için vergi gelirleri ve kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen birçok çalışmada, kamu harcamalarının finansmanında toplam vergi gelirlerinin kullanıldığı ileri sürülmüştür. Bu çalışmada mevcut literatüre ilave olarak, vergi gelirlerinin alt bileşenleri ile kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkiler incelenmiş ve mali aldanmanın olup olmadığı araştırılmıştır. Türkiye ekonomisi için 1975-2004 dönemi yıllık zaman serisi verilerinin kullanıldığı analizde, uzun dönem ilişkileri belirlemek için Johansen ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri incelemek için hata düzeltme modeli ve Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, kamu harcamalarından dolaylı vergi gelirlerine doğru tek yönlü nedensel bir ilişkinin olduğunu, dolaysız vergiler ile kamu harcamaları arasında ise her hangi bir nedensel ilişkinin olmadığını göstermiştir. Ayrıca, kamu harcamalarının finansmanında daha çok harcama vergilerinin kullanıldığını gösteren bu çalışma, Türkiye ekonomisinde mali aldanmanın geçerli olduğunu göstermektedir. Many studies regarding the relations between tax revenues and public expenditures in Turkey conclude that total tax revenues have been utilized to finance public expenditures. Additional to existing literature, this study investigates the relations between tax revenue components and public expenditures, and searches the evidence of tax illusion. This study utilizes the Johansen co-integration test to search long-run relations and the error correction model and Granger causality test to search short-run relations by employing yearly Turkish data for the period of 1975 to 2004. The empirical findings imply that there is one way causality running from public expenditures to indirect tax revenues, and no causality between direct tax revenues and public expenditures. In addition, findings indicating consumption tax revenues are mainly used to finance public expenditures show that tax illusion exists in the Turkish economy.
- Published
- 2007
22. Çekirdek enflasyon: Kavram, literatür ve uygulama
- Author
-
Ceylan, Servet, Yamak, Rahmi, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
02. Özet Günümüzde, bir çok merkez bankası enflasyonu kontrol altına almak amacıyla daha etkin politikalar uygulamaktadır. Bu politikaların orijininde ise enflasyon hedeflemesi yer almaktadır. Enflasyon hedeflemesindeki ana düşünce para politikasının sayısal bir enflasyon oranına göre yönlendirilmesidir. Eğer öngörülen enflasyon oranı hedeflenen oranın altında (üstünde) ise, merkez bankasının genişletici (daraltıcı) para politikası uygulaması olasıdır. Dolayısıyla, enflasyon hedeflemesi, para politikası uygulaması ve değerlendirmesi için güvenilir bir enflasyon ölçüsüne ihtiyaç duymaktadır. Ancak genel enflasyon oranı bazı nedenlerden dolayı hatalar taşımaktadır. Bu hatalardan bir tanesi gürültü ya da geçici etkiler olarak ifade edilen ve genellikle etkisi geçici olan arz şoklarının enflasyon ölçümünde yer almasından kaynaklanmaktadır. Bu hataların giderilmesine yönelik ve enflasyonun trend değerini ya da daha kalıcı kısmını ifade eden bir enflasyon ölçüsünün son dönemlerde sıklıkla kullanıldığını görmekteyiz. Çekirdek enflasyon olarak ifade edilen bu ölçü, literatürde çok farklı tekniklerin kullanılmasıyla elde edilmekte, ancak bu farklı teknikler genel olarak enflasyonu geçici etkileyen arz şoklarının etkilerini gidermeye çalışmaktadır. Bu çalışma; literatürdeki çekirdek enflasyon yaklaşımlarının tanıtılmasını, Türkiye ekonomisi için alternatif çekirdek enflasyon ölçülerinin elde edilmesini ve elde edilen ölçüler arasında en iyi performans gösterenin belirlenmesini amaçlamıştır. Çalışmada istatistiksel yöntemler vasıtasıyla on üç çekirdek enflasyon ölçüsü elde edilmiştir. Elde edilen ölçüler arasında en iyi olanın tespit edilmesi amacıyla istatistiksel ve ekonometrik yöntemler kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, dışlama ölçülerinin daha başarılı sonuçlar verdiğini göstermiştir. Dışlama ölçüleri içerisinde ise gıda ve enerji fiyatlarının dışlandığı ölçünün daha başarılı olduğu tespit edilmiştir. 03. Summary Nowadays, many central banks have applied more efficient policies to control the inflation. Inflation targeting regimes have been in the origin of these policies. The main idea of inflation targetting is that monetary policy is directed acording to a numerical inflation target. If the future path of inflation is over (below) the target, central bank should apply a tight(expansionary) monetary policiy. So, inflation targetting needs credible inflation measure for evaluation and aplication of monetary policy. However, headline inflation has some problems to do this. One of them is known noise related to supply shocks whose effect on inflation is temporary. Over last decade, it is used a measure of inflation,`core inflation`, which is expressed as trend rate or more durable part of headline inflation to remove noise from inflation. In the literature, there are many alternatives to the measure core inflation. But all of them aim to remove supply shocks from headline inflation and to give more durable part of it. This paper aims to explore different interpretions of core inflation, to calculate alternative measures of core inflation for Turkish economy and to determine the best measure among them. In this study, it has been computed thirteen core inflation measures according to statistical approach. It has been used statistical and econometric methods to determine the best one among them. Acording the findings, excluding approach is given the more succesful results. Among the excluding approach, excluding food and oil price measures which is called traditional approach, has showed best performance. VIII 140
- Published
- 2005
23. Politika etkisizliği hipotezinin sektörel analizi: Türkiye örneği
- Author
-
Ceylan, Servet, Yamak, Rahmi, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Turkish economy ,Economics ,Rational expectations ,Sectoral analysis ,Ekonomi ,Policy ineffectiveness hypothesis ,Barro method - Abstract
02. Özet Rasyonel Beklentiler teorisinin ortaya çıkmasıyla birlikte makro iktisat teorisinde büyük bir değişim meydana gelmiştir. Özellikle Yeni Klasik makro ekonomik görüşün oluşmasında önemli bir yeri olan Rasyonel Beklentiler teorisi, bu görüşle birlikte geçerliliğini ve önemini günümüze kadar sürdürmüştür. Bu yaklaşımın ortaya koyduğu hipotezlerden en önemlisi Lucas(1972), Sargent ve Wallece (1975) tarafından geliştirilen politika etkisizliği hipotezidir. Bu hipoteze göre sistematik toplam talep politikalarının ekonomideki reel değişkenler üzerinde etkisi yoktur. Reel etki yalnızca şok politikalarla sağlanabilir. Hipotez ilk kez Barro tarafından ABD ekonomisi için 1977 de test edilmiş ve elde edilen bulgular hipotezi destekler biçimde olmuştur. Politika etkisizliği hipotezini test eden çalışmalar literatürde çok geniş olmasına rağmen, hipotezinin reddi yada kabul edilmesi konusunda net bir sonuç ortaya koyulamamıştır. Bu durum çalışmaların, yönteme, kullanılan toplam talep politikası aracına, veri setine ve ülkeye göre farlı sonuçlar vermesinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye ekonomisi için politika etkisizliği hipotezinin geçerli olup olmadığım bulmak ve elde edilen bulgular sayesinde ne tür toplam talep politikasının Türkiye ekonomisinde uygulanabilir olduğunu incelemektir. Bu amaçla, hipotezin geçerliliği 1950 1996 dönemi imalat sanayi ve dokuz alt sektöründe Barro 'nun iki aşamalı test tekniği vasıtasıyla test edilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular Türkiye ekonomisinde politika etkisizliği hipotezinin geçerli olmadığım göstermektedir. Elde edilen bulgulardan Türkiye ekonomisinde reel üretimin artırılması işsizliğin azaltılması gibi temel sorunlar için sistematik toplam talep politikalarının uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. VI 03. Summary In macroeconomics theory, a great change has been observed by the development of the Rational expectations theory. Especially, Rational expectations theory which has an important role for New Classical economics has saved its importance and validity up to nowdays. The most important hypothesis argued in this approach is policy irrelavance hypothesis developed by Lucas(1972), Sargent and Wallace(1975), According to this hypothesis, there is no effect of systematic aggregate demand policies on the real variables. Reel effect can only be obtained by unexpected policies. The hypothesis was first tested in 1977 by Barro for the USA. The findings obtained in Barro (1977) have supported the validity of the hypothesis. Although there are many studies which have examined the validity of the hypothesis in literature, there is no definite result on the validity of this hypothesis. This result comes from the fact that existing studies differed from each other in terms of methodology, data, instrument of aggregate demand policy and country. The purpose of this study is to test the irrelevance hypothesis for the Turkish economy and to determine what kind of demand policy can be applied. For this purpose, the validity of the hypothesis was tested for manufacturing sector with nine sub-sectors and for the period of 1950-1996 by using Barro's two step procedure. The findings of the study don't support the validity of the policy irrelavence hypothesis for the case of Turkey. Expected demand policies do have effect on the real varibles such as output, employment and unemployment. VII 84
- Published
- 2001
24. Dış borç ekonomik büyüme ilişkisi: asimetrik ko-entegrasyon analizi
- Author
-
DURKAYA, Mehmet, primary and CEYLAN, Servet, additional
- Published
- 2011
- Full Text
- View/download PDF
25. İşsizlik ve Ekonomik Büyüme İlişkisinde Asimetri
- Author
-
CEYLAN, Servet, primary and ŞAHİN, Burcu Yılmaz, additional
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
26. DOES THE PUBLIC INDEBTMENT CROWD OUT THE PUBLIC INVESTMENT?
- Author
-
DURKAYA, Mehmet, primary, CEYLAN, Servet, additional, and BEKEN, Oktay, additional
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
27. Dışlama Yöntemi ve Türkiye'de Çekirdek Enflasyon
- Author
-
Ceylan, Servet, primary
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
28. English Title Not Available [Turkish Title: P-STAR MODELI: DENGE FIYAT ACIGI ENFLASYON ILISKISI]
- Author
-
YAMAK, Rahmi, primary and CEYLAN, Servet, additional
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
29. Tüketici Güven Endeksi ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla İlişkisi
- Author
-
YAŞAR, Gonca and CEYLAN, Servet
- Subjects
Tüketim,Tüketici Güveni,Öncü Gösterge,ARDL,Toda-Yamamoto Nedensellik Testi ,Consumption,Consumer Confidence Index,Leading Indicator,ARDL,Toda- Yamamoto Causality Test - Abstract
Son yıllarda hızlanan tüketim ve tüketime dayalı hızlı büyüme sonucu küresel ölçekte bir ekonomik kriz oluşmuştur. Yaşanan küresel ekonomik krizden çabuk toparlanmama da tüketim düşüklüğünün de etkisi bulunmaktadır. Tüketimin düşük olmasında ise tüketicilerin iyimser veya kötümser beklentilere sahip olmasının da etkisi vardır. Günümüzde beklentilerin ekonomik ajanların tüketim, tasarruf, yatırım gibi kararlar almasında ve iktisat politikasının şekillenmesinde önemli etkileri olduğu kabul edilmektedir. Beklentilerin yönünde ise ekonomiye duyulan güven önem arz etmektedir. Tüketicilerin güvenin ölçülmesinde beklentilerin yönünün bilinmesi önemli bir role sahiptir. Tüketici güven endeksi, tüketicilerin ekonomiye ve mali durumlarına ilişkin bugünkü ve gelecekteki beklentilerini anketler yoluyla ölçmektedir. Ekonomiye duyulan güvenin ve beklentilerin, bireylerin tüketim kararlarında etkili olması tüketim harcamaları kanalıyla GSYH’nın değişimine neden olmaktadır. Tüketici güveni, tüketim, GSYH vb makroekonomik değişkenlerden etkilendiği gibi savaş, kriz vb. çevresel ve psikolojik faktörlerden de etkilenmektedir. Herhangi bir nedenle oluşan olumsuz/olumlu tüketici güveni ekonominin yavaşlamasında/hızlanmasında etkili olabileceği gibi tersini de söylemek mümkündür. Ekonominin durumunu gösteren pek çok ekonomik gösterge bulunmaktadır. Ekonomik göstergeleri takip etmek ve bu göstergelerle ilgili yorumlarda bulunmak iktisadi politika yapıcıların, üreticilerin ve tüketicilerin doğru kararlar almasında etkili olmaktadır. Ekonomik göstergeler ekonominin bugünkü ve gelecekteki seyri ile ilgili bilgileri içermektedir. Günümüzde ise iktisat politikaları uygulanırken ekonominin gelecek durumu ile ilgili bilgiler içeren ve öncü göstergeler olarak adlandırılan göstergelere sıklıkla başvurulmaktadır. Tüketicilerin beklentilerin yönünü göstermesi nedeniyle bu niteliğe sahip olan göstergelerden biri de tüketici güven endeksidir. Tüketici güven endeksi sadece tüketimin gelecek değerleri hakkında değil GSYİH’nın da gelecek dönem değerleri hakkında bilgiler taşıyabilmektedir. Çalışmada tüketici güven endeksinin GSYİH açısından öncü niteliğine sahip olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla GSYİH ile tüketici güven endeksi arasındaki uzun ve kısa dönem ilişkiler incelenmiştir. Elde edilen bulgular tüketici güven endeksi ile GSYİH arasında uzun dönem ilişkinin varlığını, kısa dönemde ise tüketici güven endeksinden GSYİH’ya tek yönlü nedensel bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu bulgular tüketici güven endeksinin gayrisafi yurtiçi hasılanın gelecek dönem değerlerini belirlemede öncü gösterge olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadır., It is accepted that expectations is affacted from economic agents’ consumption, saving and investment decisions. It is important to trust on economy that expectations’ way. The knowledge of expectations’ way is a crucial role on measurment of consumer’s confidence. The consumer confidence index measures the consumer today and future expectations’ via surveys. This result affects consumers’ consumption decisions via consumption expenditures changing GDP. Economic indicators includes information about economys’ today and future situation. As economy policy is applicated using leading indicators that shows economy’s future situation. Leading indicators that provides information about the future state of the economy are frequently used in economic policy applications. One of these variables is the consumer confidence index, as it shows the direction of the consumers’ expectations. Consumer confidence index can inform about not only future values of consumption but also future values of GDP. In the study, it was investigated whether the consumer confidence index has a leading indicator in terms of GDP. For this purpose, long and short term relationships between GDP and consumer confidence index between 2004:1 and 2019:3 for three months datas are examined. The results showed that there is a long-term relationship between the consumer confidence index and GDP, and there is a one-way causal relationship from the consumer confidence index to GDP in the short term. The results also say that consumer confidence index is used as a leading indicator for GDP’s future values determination
30. External Debt Stock and Human Capital Relationship: An Application in terms of Investment in Education and Health
- Author
-
CEYLAN, Servet and DURKAYA, Mehmet
- Subjects
Economic Growth,External Debt,Human Capital,Co-integration,Bound Test ,Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme,Dış Borç,Beşeri Sermaye,Ko-entegrasyon,Sınır Testi - Abstract
In the study, the long run relationships between external debt and public investments in education and health are investigated. In the analysis, including annual time series data for the period 1989-2014, bound test based on ARDL model has been used to determine the long run relationships. The findings have shown that there is a positive long run relationship between external debt and public investments in education and health., Çalışmada, dış borç stoku ile kamunun eğitim ve sağlık yatırımları arasındaki uzun dönemli ilişkiler incelenmiştir. 1989-2014 dönemi yıllık zaman serilerini içeren analizde uzun dönem ilişkileri tespit etmek için ARDL modeline dayalı sınır testi kullanılmıştır. Bulgular, Türkiye ekonomisinde dış borç ile kamu sağlık yatırımları ve dış borç ile kamu eğitim yatırımları arasında uzun dönemli pozitif yönlü ilişkinin olduğunu göstermiştir.
31. The Relatıonshıp Between Energy Consumptıon And Carbob Emıssıons
- Author
-
Dede , Ömer Emin, Ceylan, Servet, İktisat Anabilim Dalı, Servet Ceylan, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ekonomik büyüme ,Energy ,Karbon Yoğunluğu ,Ekonomik Analiz ,Economics ,Environmental economics ,Enerji ,Türkiye ,Energy consumption ,Carbon dioxide ,Carbondioxide emission ,Economic effect ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Enerji Yoğunluğu ,Energy economy ,Economic growth - Abstract
Bu tez çalışmasında, birim GDP üretmek için tüketilen enerji miktarı (enerji yoğunluğu) ile yine birim GDP üretimi nedeniyle salınan CO2 miktarı (karbon yoğunluğu) arasındaki uzun dönemli ilişki, Türkiye için 1985-2015 dönemi yıllık veri seti kullanılarak, iki aşamalı Engle-Granger koentegrasyon (eş-bütünleşme) sınaması ve Hata Düzeltme Modeli çerçevesinde araştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda Engle-Granger koentegrasyon analizi göstermiştir ki, enerji yoğunluğu ile karbon yoğunluğu değişkenleri arasında uzun dönemli ve pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Hata düzeltme modeli analizi ise, enerji tüketiminden CO2 salımına doğru, tek yönlü Granger nedensellik bulunduğunu göstermektedir. Sonuçlara göre, enerji yoğunluğu azaldığında, karbon yoğunluğu da azalmaktadır. Birim GDP üretimi, daha az enerji tüketilerek gerçekleştirildiğinde, aynı ekonomik büyüme seviyesinde daha az CO2 salımı yapılmaktadır. Üretim süreçlerinde daha çevreci teknolojilerin kullanılması veya ekonominin temel üretim faaliyet türünün ağırlıklı olarak imalat sektöründen, hizmetler sektörüne kayması gibi etmenler, üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarını azaltır. Başka bir ifadeyle, ekonomik büyümenin daha az enerji tüketimi ile sağlanması, daha az CO2 salımı yapılması anlamına gelmektedir. In this thesis study, the long-term relationship between the amount of energy consumed per unit of GDP (energy intensity) and the amount of CO2 emission per unit of GDP (carbon intensity) was investigated in the framework of two-step Engle-Granger co-integration test and Error Correction Model by using annual data set of 1985-2015 period for Turkey. The analysis results of Engle-Granger co-integration showed that there is a long-term and positive relationship between energy intensity and carbon intensity variables. Also, unidirectional Granger causality from energy consumption to carbon emission was determined according to the error correction model analysis. Hereunder, while the energy intensity is reduced, the carbon intensity decreases. When per unit of GDP production is carried out with the less energy consumption, the less CO2 is released at the same economic growth level. Factors such as the use of more environment-friendly technologies in production processes or the shift of the main production activity from the manufacturing sector to the services sector, reduce the amount of energy needed for production. In other words, economic growth by using less energy consumption means less CO2 emissions. 71
- Published
- 2019
32. Bütçe dengesi ve özel tasarruflar arasındaki ilişki
- Author
-
Kaymaz, Kübra, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
Bütçe Dengesi ve Özel Tasarruflar Arasındaki İlişki, Yüksek Lisans Tezi, Giresun, 2019Kamu açıkları finanse edilirken borçlanmaya gidilmesi özel kesimde servet artışı olacağı şeklinde algılanır. Ricardocu Denklik Yaklaşımına göre vergilerdeki değişim sonucunda bütçe açığı oluşur. Bütçe açığını finanse etmek için borçlanmaya gidilmesi, gelecek dönemde borçların ödenebilmesi için vergi artışına neden olur. Bu nedenle bütçe dengesi ve özel tasarruflar arasında bir ilişki olabileceği tartışılır. Yaklaşımında bütçe açıkları ve cari açık arasında bir ilişki olmadığı öne sürülmüştür. Keynesyen yaklaşıma göreyse Ricardocu Denklik Yaklaşımının tersine bütçe açıklarının cari açığa neden olduğu varsayılmıştır. Çalışmada, bütçe dengesi ve özel tasarruflar arasındaki ilişki 1985-2016 yılları arasındaki verilerle, ARDL yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular bütçe dengesi ve özel tasarruflar arasında uzun dönemli bir ilişki olduğunu, kamu tasarrufu arttığında özel tasarrufların azaldığını göstermiştir. Dolayısıyla Ricardocu Denklik Teoreminin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Sözcükler:Bütçe Dengesi, Özel Tasarruf, Ricardocu Denklik, ARDL Sınır Testi, Toda-Yamamoto Nedensellik Testi Relationship Between Budget Balance and Private Savings, Master Thesis, Giresun, 2019Borrowing while financing public deficits is perceived as an increase in wealth in the private sector. According to the Ricardian Equivalence Approach, budget deficit occurs as a result of the change in taxes. Borrowing to finance the budget deficit causes an increase in taxation in order to pay the debts in the future. Therefore, it is argued that there may be a relationship between budget balance and private savings. In his approach, there is no relation between budget deficits and current account deficit. According to the Keynesian approach, contrary to the Ricardian Equivalence Approach, budget deficits are assumed to cause the current account deficit. In this study, the relationship between budget balance and private savings was analyzed by using ARDL method with data between 1985-2016. The findings show that there is a long-term relationship between budget balance and private savings and private savings decrease when public savings increase. Therefore, it is concluded that Ricardian Equivalence Theorem is valid.Keywords:Budget Balance, Private Savings, Ricardian Equivalence, ARDL Boundary Test, Toda-Yamamoto Causality Test 78
- Published
- 2019
33. Türkiye'nin enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerji yaklaşımı
- Author
-
Kavuran, Mediha Nazan, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Energy ,Enerji - Abstract
Ülke ekonomilerinin belirleyici en önemli unsurlardan biri enerjidir. Ülkede mevcut enerjinin yetersizliği enerjide dışa bağımlı bir politika yürütülmesine neden olmaktadır. Fosil yakıtların enerji piyasalarında hâkim güç olmaları onlara olan bağımlılığında giderek artmasına sebep olmaktadır. Fosil yakıtlar hem maliyetli hem de çevresel olarak zararları göz ardı edilemez. Fosil yakıtlar açısından ülkemiz maalesef yeterli kaynağa sahip değildir. Ancak yenilenebilir enerji potansiyeli yüksektir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilen teknolojiler ile aktif olarak kullanılması enerjide dışa bağımlılığı azaltacağı gibi dış ticaret açığımızı düşürecek hatta dışarıya enerji satabilecek konuma gelmemizi sağlayabilecektir. Yenilenebilir enerjinin de kullanılmasında önemli olan hususlar doğaya, insana ve çevreye zarar vermeyen kendi döngüsü içerisinde sürekliliğini kaybetmeyen sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesidir. Bu çalışmada Türkiye'deki enerji kaynaklarının neler olduğu ve sürdürülebilir enerjinin uygulanabilmesinin ülkeye katkılarına değinerek uygulanabilecek önerileri sunmaya çalışılmıştır. One of the most significant elements of nations' economic situations is energy. The shortage of existent energy resources in the country causes a foreign dependent policy in terms of energy. Being dominant in energy market, fossil fuel dependency has been increasing gradually. There is no denying the fact that fossil fuels are harmful in that they are both costly and damaging for environment. Our country does not have sufficient fossil fuel resources. However, renewable energy potential is high. The active use of renewable energy resources with the help of advanced technology may reduce dependency on foreign markets and trade deficit and it can even enable the county to reach the position of selling energy to foreign countries. The important factors of using renewable energy sources are that they neither harm to the nature, human-beings and environment or lose its sustainability in its own cycle. In this study, the types of energy resources in Turkey, the contributions of sustainable energy use to the country and recommendations regarding their use have been examined. 99
- Published
- 2019
34. The relationship between trade openness and government size
- Author
-
Akçay, Tülin, Ceylan, Servet, İktisat Anabilim Dalı, Servet Ceylan, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Economics ,Kamu Büyüklüğü ,Telafi Hipotezi ,Ekonomi ,Dışa Açıklık - Abstract
Günümüzde dış ticaretteki hızlı gelişme ülkelerin dış şoklarla daha fazla karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Bu durumdaki ülkeler dış şokların etkisinden korunmak amacıyla kamu harcamalarını kullanabilmektedir. Literatürde Telafi Hipotezi olarak ifade edilen yaklaşımın yanında alternatiflerde mevcuttur. Bu alternatiflerden biri dış ticaretin özel sektörü güçlendirdiği yaklaşımını içermekte, bir diğeri ise dış ticaretin sanayisizleşmeye neden olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye ekonomisi 1980'li yıllardan sonra dış ticarette hızlı bir gelişim göstermiştir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi dış ticaretten kaynaklı dış şoklardan daha fazla etkilenir bir yapıya dönüşmüştür.Çalışmada Türkiye ekonomisi için dışa açıklık ile kamu büyüklüğü ilişkinin varlığı incelenmiştir. 1983-2017 dönemi yıllık zaman serileri vasıtasıyla yapılan analizde uzun dönemli ilişkiyi açıklamak için ARDL Sınır Testi kullanılmıştır. Kısa dönemli ilişkiyi açıklamak için Toda -Yamamato Nedensellik Testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular iki değişken arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını, nedensellik testleri sonuçları ise kamu büyüklüğünden dış açıklığa doğru tek yönlü ilişkinin varlığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla çalışmada Telafi Hipotezi, Etkinlik Hipotezi ve Sanayisizleşme Hipotezi lehine bir bulgu elde edilememiştir. Nowadays, the rapid growth of foreign trade causes countries to face more external shocks. The countries in this situation can use public expenditures to protect them from the effects of external shocks. In the literature there are alternatives to the approach described as the Compensation Hypothesis. One of these alternatives includes the approach that foreign trade has strengthened the private sector, while the other one suggests that foreign trade leads to de-industrialization. Turkey's economy has shown a rapid growth in foreign trade after the 1980s. Therefore, more affected by external shocks originating from the foreign trade of Turkey's economy has been transformed into a structure.Working in the presence of the public regarding size and openness for Turkey's economy was examined. The ARDL Bound Test was used to explain the long-term relationship between the years 1983-2017 and the time series analysis. Toda-Yamamato Causality Test was used to explain the short term relationship. Findings revealed the existence of long-term relationship between two variables, and the results of causality tests revealed the existence of a one-way relationship from public size to external openness. Therefore, there was no finding in favor of Compensation Hypothesis, Efficiency Hypothesis and Deindustrialization Hypothesis. 81
- Published
- 2019
35. Giresun Üniversitesi öğrencilerinin tüketim eğilimlerinin araştırılması
- Author
-
Akbaba, Sinan, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
Bu araştırma ile ekonomik göstergelerle Giresun Üniversitesindekiöğrencilerin bölge ekonomisine olan etkilerinin ortaya konulması ve üniversiteöğrencilerinin tüketim harcamalarının analizinin yapılması amaçlanmıştır.Tüketicilerin tüketim alışkanlıkları ve kararları çeşitli faktörler tarafındanetkilenmektedir. Bu faktörler tüketici profiline göre değişiklik gösterebilmektedir.Yapılan araştırma ile birlikte Giresun Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin tüketimtercihlerini ne şekilde gerçekleştirdikleri incelenmiştir. Yaş, cinsiyet, okuduğu bölümve yer, ailenin yaşadığı bölge ve gelir düzeyi belirlenmiştir. Bu faktörlerinin serbestpiyasa koşullarında öğrencilerin tüketim eğilimini ne şekilde etkilediği incelenmiştir.Tüketim tercihlerinde nelere dikkat ettikleri, tüketici sepetindeki gruplar örnekalınarak hazırlanan anket sorularına verilen cevaplar ile belirlenmiştir. Böylelikleöğrencilerin bölge ekonomisi için önemi araştırılmıştır.Yapılan değerlendirmeler neticesinde ailelerin gelir durumları öğrencilerintüketim harcamalarını doğrudan etkilediği tespit edilmiştir.* Ailelerin gelir düzeyi ile öğrencilerin barınma için yaptıkları harcamalararasında pozitif yönde anlamlı bir doğrusal ilişki mevcuttur.*Aile gelir düzeyi ile öğrencinin son bir yılda bir işte çalışma durumuarasında pozitif yönde anlamlı bir doğrusal ilişki mevcuttur.*Öğrenci ailesinin gelir düzeyi ile öğrencilerin aylık bireysel harcamalarıarasında pozitif yönde anlamlı bir doğrusal ilişki mevcuttur.*Öğrencilerin geldikleri bölge ve Giresun'daki konaklamaları arasında nasılbir ilişki olduğu incelendiğinde negatif yönlü bir bağlantı olduğu görülmektedir.Buna bağlı olarak aynı Bölgede okusalar da farklı illerde olmasından ötürü sonuçnegatif yönlü çıkmıştır. Öğrencilerim tüketim harcamalarında öncelikleri barınma ilegıda ve içecek olarak görülmektedir.Anahtar Kelimeler: TÜFE, Tüketim Eğilimi, Harcama Alışkanlıkları The aim of this study is to investigate the effects of students at GiresunUniversity on the regional economy and to analyze the consumption expenditures ofuniversity students with economic indicators.Consumption habits and consumption decisions may be influenced by variousfactors. These factors also may change according to the consumer profile. In thisstudy, age, gender, department and place of study, region and income level of thefamily were used in order to determine consumption decisions.The effects of thesefactors on students' consumption tendency in free market conditions were examined.The survey method was used to clarify consumption preferences. However, , theimportance of students for the regional economy was also investigated.As a result of the analyze, income levels of the families directly affect theconsumption expenditures of the students. These are;* There is a positive linear relationship between income level of families andstudents' expenditures for housing.* There is a positive linear relationship between family income level andemployment status of students in the last year.* There is a positive linear relationship between the income level of thestudent family and the monthly individual expenditures of the students.* When the relationship between students' accommodation and theiraccommodation in Giresun is examined, the results showed that there is a negativeconnectiondue to they were in different provinces even they studied in the same region.Finally the results showed that priority in consumption expenditures ofstudents consists of basic needs such as shelter, food and beverage.Keywords: CPI, Consumption Tendency, Spending Habits 82
- Published
- 2019
36. KAMU BÜYÜKLÜĞÜ DIŞA AÇIKLIK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ
- Author
-
Burcu Yilmaz Şahin, Servet Ceylan, Fakülteler, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, and Ceylan, Servet
- Subjects
021110 strategic, defence & security studies ,Engle-Granger Koentegrasyon ,Social ,Kamu Büyüklüğü,Dışa Açıklık,Engle-Granger Koentegrasyon,Hata Düzeltme Modeli ,Hata Düzeltme Modeli ,05 social sciences ,050602 political science & public administration ,0211 other engineering and technologies ,Kamu Büyüklüğü ,02 engineering and technology ,Dışa Açıklık ,Sosyal ,0506 political science - Abstract
Dışa açıklığın makroekonomik değişkenlere ve ekonomik büyümeye etkisi yıllardırtartışılmaktadır. Dışa açıklık yeni ekonomik faaliyetlere ve uzun dönemde üretimin sektörelbileşiminde değişikliğe neden olabilmektedir. Bunlar, üretim yapısında ve kamu harcamalarınıntoplam harcamalar içindeki payında bir değişiklik olabilir. Küreselleşme ve serbest ticaret, kamuharcamaları ve büyümesini etkilemekte fakat bu etkinin yönü tartışılmaktadır. Kamu büyüklüğü vedışa açıklık arasındaki ilişkiye ilişkin literatürde üç temel hipotez vardır. Bu hipotezler telafihipotezi, etkinlik hipotezi ve sanayisizleşme (deindustrialization) hipotezidir. Telafi hipotezine göre,kamu büyüklüğü ve dışa açıklık arasında pozitif bir ilişki, etkinlik hipotezine göre negatif bir ilişkivardır. Sanayisizleşme hipotezine göre ise kamu büyüklüğü ve dışa açıklık arasında nedensellikilişkisi yoktur. Bu çalışmada, kamu büyüklüğü ve dışa açıklık ilişkisi, 1998:1-2016:4 döneminikapsayan üç aylık verilerle Türkiye ekonomisi için tahmin edilmiştir. Değişkenler arasındakiilişkiler Engle-Granger Koentegrasyon ve Hata Düzeltme Modeli kullanılarak araştırılmıştır.Ekonometrik analizler, Türkiye ekonomisinde, kamu büyüklüğü ile dışa açıklık arasında uzundönemli ilişki ve kısa dönemde de çift yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu göstermiştir. for years. Openness can lead to changes in new economic activities and in the sectoralcomposition of long-term production. These may be a change in the share of production and publicexpenditure within total expenditures. Globalization and free trade affect public spending andgrowth, but the direction of this effect is being debated. There are three basic hypotheses in theliterature on the relationship between government size and openness. These hypotheses are thecompensation hypothesis, the efficiency hypothesis and the deindustrialization hypothesis.According to the compensation hypothesis, there is a positive relationship between government sizeand openness, and a negative relation in efficiency hypothesis. According to the hypothesis ofdeindustrialization, there is no causality relation between government size and openness.In thisstudy, the relationship between government size and openness has been estimated by utilizingquarterly data for the Turkish economy over the period 1998:1- 2016:4. Relationships betweenvariables have been investigated by employing Engle-Granger Cointegration and Vector ErrorCorrection Model analyses. Econometric analyses indicate that there are long run relationshipbetween variables, and two-way causality relation in Turkish economy
- Published
- 2017
37. Türkiye'de devlet ve tarım ilişkisi
- Author
-
Akbulut, Mustafa Umut, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
State policies ,Economics ,Agriculture ,Agricultural sector ,Agricultural policies ,Ekonomi ,Agricultural support policies ,State administration ,State - Abstract
Bu tezin amacı, Türkiye'deki devlet ve tarım ilişkisini Cumhuriyet'ten günümüze uygulanan tarım politikaları açısından ele almak ve bunun bir örneği olarak tarım destekleme politikaları açısından tarım politikalarının ekonomi içerisindeki yerini incelemektir. Bu çerçevede bu çalışma, tarım politikalarının gelişimini tarihi süreç içinde tarihsel dönemlere ayrılarak incelemekte, bu dönemler içinde ne tür tarımsal destekleme politikalarından yararlanıldığını araştırmakta ve Türkiye tarım politikasının yapısını, tarım politikalarının mevcut durumunu, tarım ve devlet ilişkisini ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu çalışma, çeşitli uluslararası ekonomik kuruluşlar tarafından teşvik edilen tarımsal destekleme politikalarının Türk tarım politikaları ile uyumunu incelemektedir. Bu araştırma sonucunda, Türkiye'de kaliteyi ve verimi artırmaya yönelik uygulanan tarım politikalarının ülkede yaşanan gelişmelerden önemli ölçüde etkilendiği ve buna bağlı olarak da tarım politikalarının başarı oranının değişkenlik gösterdiği tespit edilmiştir. Bu aynı zamanda, Türkiye tarım sektörünün hem dünya ile rekabet edebilir hem de pazar entegrasyonu zayıf yapısını ortaya çıkarmıştır. Tarımın iyileştirilmesi; iç ve dış dinamikler, beklenti ve tahminlerle ilgili alınacak tedbirler, atılacak adımlar ve yapısal sorunların çözülmesi ve modern üretim teknikleri ile yakından ilişkilidir. Yakın geçmişte uygulamaya konulan tarım politikalarının irdelenmesi tarımın geleceğinin öngörülmesinde yardımcı olacaktır.Anahtar Sözcükler: Tarım Sektörü, Tarım ve Devlet İlişkisi, Tarımın Tarihi, Tarım Politikaları, Tarım Destekleme Politikaları This thesis aims to explore the relationship between state and agriculture from the perspective of agricultural policies implemented from the foundation of the Republic of Turkey up to today. In this regard, in order to exemplify this relationship, this thesis also aims to examine the role of agricultural policies in economy from the perspective of agricultural support policies. Hence, this thesis reveals the evolution of agricultural policies according to historical periods, investigates what agricultural support policies have been applied within these periods, and looks at the structure of Turkish agriculture, the current situation of agricultural policies, and the relationship between state and agriculture. At the end of the research, it has been concluded that agricultural policies which aim for high quality and productivity are significantly affected by the developments in the country and in turn affect the success of agricultural policies. It has also found out that Turkish structure shows a dual structure, with one part of it being competitive to the world agriculture sector and another part being weakly integrated to the market. The future of agriculture is closely related to measures and steps to be taken in relation to the internal and external dynamics, expectations and projections, solutions found to structural problems, and modern production techniques. A close study of recently applied agricultural policies will shed light on the future of agriculture.Key Words: Agriculture Sector, the Relationship between Agriculture and State, the History of Agriculture, Agricultural Policies, Agricultural Support Policies 116
- Published
- 2015
38. Economics and mathematics
- Author
-
Yaşar, Gonca, Ceylan, Servet, İktisat Anabilim Dalı, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Matematik ,Matematiksel İktisat ,Economics ,Ekonomy teaching ,Neo Klasik İktisat ,Economy ,Post Otistik İktisat ,Ekonomi ,İktisat Eğitimi ,Mathematics - Abstract
Sosyal bir bilim olan iktisat başlangıcından bu yana diğer bilimler ile ilişki içerisindedir. İktisadın ilişki içinde olduğu bilim dallarından biri de matematiktir. Sosyal bir bilim olan iktisat ile bir doğa bilimi olan matematiğin bir araya gelmesi çeşitli tartışmaları tetiklemiştir.Bu tartışmaların büyük bir çoğunluğu teorik boyuttadır. Bu araştırmada iktisat biliminin matematik bilimi ile olan ilişkisi teorik olarak da incelenmiştir. Bu bağlamda iktisat biliminde matematiği ve matematiksel yöntemleri savunan görüşler ile savunmayan görüşlere yer verilmiştir. Ayrıca araştırma kapsamında seçilen iktisat ders kitaplarında yer alan iktisadi konu ve analizlerde matematiğin hangi alanlarının ve konularının nasıl ele alındığı da incelenmiştir. Günümüzde dünyanın çeşitli yerlerinde iktisat lisans eğitimi veren birçok üniversite mevcuttur. İktisat bilimi ile olan ilişkisi nedeniyle matematiğin ve matematiksel yöntemlerin öğretimine yönelik her üniversite farklı duruş sergilemektedir. Araştırmada dünyanın çeşitli yerlerinde iktisat lisans eğitimi yapan üniversitelerin öğrencilere sundukları dersler incelenmiştir. Bu kapsamda iktisatta matematik yoğunluk endeksi (İMYE) oluşturulmuştur. Bu endeks sonuçlarına göre Türkiye'deki üniversitelerin iktisat lisans programlarındaki toplam ders sayısı ortalamasının ve matematiksel tabanlı ders sayısı ortalamasının, yurt dışında yer alan üniversitelerin iktisat lisans programları ortalamalarından yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Buna rağmen; Türkiye'deki üniversitelerin iktisat lisans programlarının ortalama İMYE değerlerinin görece olarak, yurt dışında yer alan üniversitelerin iktisat lisans programlarının ortalama İMYE değerlerinden düşük olduğu sonucuna varılmıştır.Anahtar Kelimeler: Matematik, Matematiksel İktisat, İktisat Eğitimi,Post Otistik İktisat, Neo Klasik İktisat Economics which is a social science has lots of relations with the other sciences. Mathematics is one of these sciences. Many arguments were triggered by economics as a social science combined with mathematics as a natural science.Most of these arguments were based on a theoretical side. In this study the relation between economics and mathematics was also investigated from theoretical perspective. Since, this study includes the thoughts which defend the mathematical methods in economics and the thoughts against the mathematical methods in economics. This study also includes how mathematical methods are used in the chosen economics course books. There are lots of universities that have BA programs of Economics from all around the world. Every university stands disparate than each other by the mean of the education of mathematics and mathematical methods in economics. Thus, index of mathematics density in economics (IMDE) was created. These results showed that the averages of universities in Turkey are greater than the averages of universities on abroad either mathematical based courses or total courses. Even though these results, average values of IMDEs for abroad universities are greater than average values of IMDEs for Turkish universities.Keywords: Mathematics, Mathematical Economics, Education of Economics,Post Autistic Economics, Neo Classic Economics 101
- Published
- 2014
39. Türkiye'de dış borç ve ekonomik büyüme ilişkisi: 1980-2010 dönemi üzerine bir araştırma
- Author
-
Özer, Songül, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Turkish economy ,Error correction model ,Cointegration ,Economics ,External borrowing ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Unit root tests ,Debts ,Economic growth - Abstract
Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hedefledikleri ekonomik büyüme ve kalkınmaya ulaşmaları oldukça önemli bir durumdur. Ancak büyüme ve kalkınma için gerekli olan ulusal tasarrufların yetersizliği bu ülkeleri dış finansman sağlamaya zorlamaktadır. Kullanılan dış finansman kaynaklarından biri de dış borçlardır. Dış borçlar, ülke kaynaklarına ek bir kaynak niteliğindedir. Sağlanan bu ek kaynaklar ülkedeki sermaye birikimini arttıracaktır. Artan sermaye miktarı aracılığıyla da yatırımlar, ekonomik büyüme ve ülke refahı artmış olacaktır. Bu kriterden hareketle, çalışmada Türkiye ekonomisindeki dış borç ve ekonomik büyüme ilişkisi 1980-2010 dönemi yıllık zaman serilerini içeren ekonometrik metotlarla incelenmiştir. Uygulamada kullanılan değişkenlerin durağanlıkları ADF testi ile ölçülmüştür. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkileri analiz etmek için Engle-Granger ko-entegresyon testi, kısa dönem ilişkiler için Hata Düzeltme Modeli kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, iki değişken arasında karşılıklı (iki yönlü) nedensel bir ilişkinin olduğu yönündedir. Ayrıca, çalışmada iki değişken arasında pozitif bir ilişki tespit edildiği için, dış borcun ekonomik büyümeyi arttırdığı sonucuna varılmıştır.Anahtar Sözcükler: Dış Borçlanma, Ekonomik Büyüme, ADF Birim Kök Testi,Eş-Bütünleşme, Hata Düzeltme Modeli. The achievement of targeted economic growth of undeveloped and developing countries is a crucial situation. However, lack of national saving which is required economic growth forces these countries to get external finance. One of these financial resources is external dept. External dept is an additional resources in addition to country own resources. These provided resources will increased capital deposit, the investments, the economic growth and the country welfare will increase. Based on tih criterion, the relationship between external debt and economic growth in Turkish economy between 1980 and 2010 has been examined using econometric methods. The stableness of variables in the application has been measured with ADF test. To analyze the long term and short term relationship between the variables at the same level stabilizes Engle-Granger co-integration test and error correction model have been used respectively. The obtained findings showed that there is a mutual two ways causative relationship between variables. Also, in this study, since there is a positive relationship between two variables, it has been inferred that external debt increases the economic growth.Key Words: External Debt, Economic Growth, ADF Unit Root Test, Co-integration,Error Correction Model. 126
- Published
- 2014
40. Türkiye İçin Denge Döviz Kuru Tahmini
- Author
-
Şahin, Burcu Yılmaz, Ceylan, Servet, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
ERER Modeli ,Johansen Eşbütünleşme Testi ,Hodrick Prescott Filtresi ,Denge Döviz Kuru - Abstract
Döviz kuru, son yıllarda ülkeler arasındaki ticaret ilişkilerinin artması ve dünyanın giderek tek pazar haline dönüşmesi ile birlikte rekabeti belirleyen önemli bir değişken durumuna gelmiştir. 1973'te Bretton Woods sisteminin sona ermesiyle döviz kurlarında değişkenlik artmış ve denge döviz kurunun belirlenmesi önem kazanmıştır. Denge döviz kuru ekonominin iç ve dış dengesi ile uyumlu kur düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada Türkiye için denge döviz kuru ERER yaklaşımıyla tahmin edilmiştir. Çalışmada, 1998:1- 2009:4 dönemi, reel döviz kuru, kamu tüketimi, dışa açıklık, gayri safi yurtiçi hâsıla, yurtiçi kredi, yat ırımlar ve d ış ticaret haddi verileri kullanılmıştır.
- Published
- 2010
41. Türkiye için denge döviz kuru tahmini
- Author
-
Yilmaz Şahin, Burcu, Ceylan, Servet, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Ekonomi - Abstract
Döviz kuru, son yıllarda ülkeler arasındaki ticaret ilişkilerinin artması ve dünyanın giderek tek pazar haline dönüşmesi ile birlikte rekabeti belirleyen önemli bir değişken durumuna gelmiştir. 1973'te Bretton Woods sisteminin sona ermesiyle döviz kurlarında değişkenlik artmış ve denge döviz kurunun belirlenmesi önem kazanmıştır. Denge döviz kuru ekonominin iç ve dış dengesi ile uyumlu kur düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada Türkiye için denge döviz kuru ERER yaklaşımıyla tahmin edilmiştir. Çalışmada, 1998:1- 2009:4 dönemi, reel döviz kuru, kamu tüketimi, dışa açıklık, gayri safi yurtiçi hâsıla, yurtiçi kredi, yatırımlar ve dış ticaret haddi verileri kullanılmıştır. Exchange rate has become an important variable in determining competitive situation as soon as the increase in trade relations between countries and the world has transformed into a single market in recent years. After the end of Bretton Woods system at 1973, volatility in exchange rate increased and determination of the equilibrium exchange rate gained in importance. Equilibrium exchange rate is defined, which exchange rate level of concerted with internal and external balance. In this study estimated equilibrium exchange rate for Turkey with ERER approach by considering data from 1998:1-2009:4. The variables which used are, real exchange rate, government consumption, openness, gross domestic product, domectic credit, terms of trade and invesment. 79
- Published
- 2010
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.