Search

Günümüzde hızla gelişen teknoloji ile birlikte elektrikli araç teknolojisi de büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleme sonucunda elektrikli araçlar hayatımızın önemli bir parçası olmuştur. Ancak bu araçlarda gidilebilecek mesafe ve şarj etme sorunları ortaya çıkmıştır. Elektrikli araçlarda uzun ve yavaş şarj sorunu üretici ve kullanıcıların ortak problemi olmuştur. Bu problemi en aza indirmek için çeşitli şarj etme yöntemleri ve bu araçları şarj eden farklı istasyon tipleri ortaya çıkmıştır. Şarj etme yöntemleri ve şarj istasyon tipleri değerlendirilirken uygulama prensibi ve şarj etme süreleri dikkate alınmıştır. Bu çalışmada şarj etme yöntemleri Mod1, Mod2 ve Mod3; şarj istasyon tipleri ise AC Şarj, DC Şarj ve Kablosuz Şarj olarak değerlendirilecektir.

Renewable energysources (RESs) as distributed generation (DG) have an important place ondistribution networks (DNs) in recent years. RESs are being used for voltagestability, low power losses and low energy cost. Two way energy transmission ispossible after the development of smart distribution girds and differentelectricity tariffs can be applied for customers at different times of day. PVmodules are growing rapidly for residential applications and PV modulesapplications are becoming widespread together with technological improvements.Because of the raw material continuity problem of PV modules, energy storagesystems (ESSs) can be used at residential PV applications. In this paper,economical effect of the residential PV system for customer is investigated andESS is used with PV system for more efficient PV usage. The charge/dischargetiming of ESS has been set to obtain a minimum electricity bill for one home.Then we used distribution network to analyse the impact of the residential PVapplication. For this purpose, it was accepted that 25 per cent of homes atdistribution network have residential PV and ESS (RPVESS)., Dağıtık üretim olarak yenilenebilir enerji kaynakları, son yıllardadağıtım şebekelerinde önemli bir yere sahiptir. Yenilenebilir enerjikaynakları; gerilim kararlılığı, düşük güç kaybı ve düşük enerji maliyeti içinkullanılmaya başlanmıştır. Akıllı dağıtım şebekelerinin geliştirilmesindensonra iki yönlü enerji aktarımı ve müşteriler için günün farklı saatlerindefarklı elektrik tarifeleri uygulanabilir hale gelmiştir. PV modüller konut uygulamalarıiçin hızla büyümekte ve PV modül uygulamaları teknolojik gelişmelerle birlikteyaygınlaşmaktadır. PV modüllerin hammadde sürekliliği sorunu nedeniyle, konutPV uygulamalarında enerji depolama sistemleri kullanılabilir. Bu çalışmada,müşteriler için konut PV sisteminin ekonomik etkisi araştırılmış ve daha etkinPV kullanımı için PV sistemi ile birlikte enerji depolama sistemi kullanılmıştır.Enerji depolama sisteminin şarj / deşarj zamanlaması, bir ev için elektrikfaturası minimum olarak ayarlanacak şekilde belirlenmiştir. Daha sonra konut PVuygulamasının etkisini analiz etmek için dağıtım şebekesi kullanılmıştır. Buamaçla, dağıtım şebekesindeki evlerin yüzde 25'inin konut PV ve Enerji DepolamaSistemi’ne (RPVESS) sahip olduğu kabul edilmiştir.

Axial flux motorsare one of the promising motor types in the literature due to the advantageousspecifications. They provide crucial advantages against the radial flux motorsin contrast to moving torque by the volume and the weight. Since the motorsthat have sinusoidal back emf have lower torque ripples, the adduction of backEMF waveform to the sinusoidal by applying the stepping and shifting on therotor magnets and the mitigation of the torque ripples is researched in thispaper. Shifting and stepping method is applied to the rotor magnet in the 3Danalysis to realize that. Moreover, to get the best results, the optimuminitial position is determined before the back emf and moving torque analysis.While analyzing, the optimum value of the moment is found in contrast to thedifferent initial positions. In addition to that, mean torque values versusinitial positions is illustrated as a rectangular plot., Eksenel akılı sürekli mıknatıslımotorlar avantajlı özellikleri bakımından literatürde öne çıkan motortürlerinden birisidir. Radyal akılı motorlara göre hacim veya ağırlık başınamoment açısından önemli avantajlar ortaya koymaktadır. Bu makalede ise sinüszıt EMK dalga şekli olan motorların daha az moment dalgalanmasına sahip olmasınedeniyle, eksenel akılı sürekli mıknatıslı motora ait zıt EMK dalga şeklininsinüse yaklaştırılması ve buna bağlı olarak moment dalgalanmasının azaltılmasıaraştırılmıştır. Bunu gerçekleştirebilmek için eksenel akılı sürekli mıknatıslımotorun rotorunda bulunan mıknatıslara adım ve kayma açısı uygulanarak üçboyutlu analiz yapılmıştır. Ayrıca zıt EMK ve moment analizinden önce, en doğrusonucu elde edebilmek için, rotor konumunun en iyi pozisyonu belirlenmiştir.Analiz yapılırken çeşitli başlangıç değerlerine bağlı olarak ortaya çıkan eniyi moment değeri bulunmuştur. Bununla beraber de ortalama momentin başlangıçpozisyonuna bağlı olarak değişimi de grafiksel olarak gösterilmiştir.

WOS: 000368517800007, In this study, two dimensional model of a single-coil reluctance launcher was constructed via Maxwell software which uses Finite Elements Method as a solver. The effects of projectile parameters on muzzle velocity were examined with the constructed model. Projectile parameters were determined when the muzzle velocity is at its highest value. The studied projectile parameters are the material, diameter and the length of the projectile. Analysis of the reluctance launcher was carried out for each parameter. As a result of the analysis it was determined that the velocity of the projectile increases as the relative magnetic permeability of the material increases. Higher velocities are obtained when the diameter of the projectile is the half of the muzzle diameter and the length of the projectile is equal to or a bit longer than the length of the coil. The highest velocity was obtained with the 8 cm length, 3 mm diameter projectile constructed from 1050 material. The highest velocity is 19.76 m/sec. The tube-type projectile was also studied with in this study. In contrast to the past studies, It was determined that the velocity of the projectile increases when it is tube type. The obtained velocity value is 22.08 m/sec. in this case. 250 V DC voltage is applied to the model.

Bu çalışmada, Sonlu Elemanlar Analizi ile çözüm yapabilen Ansys Maxwell yazılımı kullanılarak bir sargılı relüktans fırlatıcının modeli oluşturulmuş ve oluşturulan modeldeki parametreler değiştirilerek çıkış hızı en yüksek olan sistem belirlenmiştir. 3 farklı malzemeden imal edilmiş (AISI1020, AISI1050 ve AISI12L14), 2-6 mm çapında, 2-10 cm uzunluğundaki mermilerin fırlatılması analiz edilmiştir. Analiz sonucunda merminin yapıldığı malzemenin geçirgenliğinin, merminin uzunluğunun ve merminin çapının, merminin namlu çıkış hızı üzerindeki etkileri belirlenmiştir. Gerçekleştirilen modelde fırlatma gerilimi DC 250 volttur.

Bu çalışmada elektrikli araçlar için en uygun motorlardan birisi olan eksenel akılı sürekli mıknatıslı fırçasız dc motorların tasarımı için gereken aşamalardan bahsedilmiştir. Bu motor türünün diğer motor türlerine göre neden daha avantajlı olduğu incelenmiş, hâlihazırda literatürde yapılan çalışmalar ve temel tasarım özellikleri üzerinde durulmuştur. Eksenel akılı sürekli mıknatıslı fırçasız dc motorun diğer motorlar içerisindeki yeri ve bu motorun tasarımını yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Eksenel akılı sürekli mıknatıslı fırçasız dc motor tasarımı temel başlıklar halinde incelenerek, tasarım çalışmaları için bir yol haritası çıkarılmıştır. Fiziksel gereksinimlerin belirlenmesinden, prototip oluşturuluncaya kadar olan süreç adım adım açıklanmıştır., In this paper, it’s mentioned about the design model for the one of the most appropriate motor for electric vehicles which is called as axial flux permanent magnet brushless dc motor. It is clarified why that kind of motor is favoured instead of others and discoursed the basic design specs by taking account of the literature studies.The position of axial flux permanent magnet brushless dc motor in the electric machinery is showed and the regarding points of designing these kind of motors are pointed out. The road map of designing aspects are extracted step by step, from the determining of physcical parameters to building of a prototype.

In this paper, a new method based on adaptive neuro-fuzzy inference system (ANFIS) to estimate the phase inductance of linear switched reluctance motors (LSRMs) is presented. The ANFIS has the advantages of expert knowledge of fuzzy inference system and learning capability of neural networks. A hybrid learning algorithm, which combines the back-propagation (BP) algorithm and the least square method (LSM), is used to identify the parameters of ANFIS. The translator position and the phase current of the three-phase LSRM are used to estimate the phase inductance. The phase inductance results estimated by ANFIS are in very good agreement with the results of finite element analysis (FEA).Key Words: Linear Switched Reluctance Motor, ANFIS, Inductance. &nbsp

This paper presents the analysis of a linear switched reluctance motor (LSRM) which is a model increased power density structure. The new structure has double sided configuration and provides a high push/pull force for many applications with low cost. The characteristics of the LSRM are obtained by using finite element analysis (FEA) and analytical calculations to evaluate the model., Sunulan çalışma, lineer anahtarlamalı relüktans motorun (LARM) güç yoğunluğuna artırılmış modelinin analizini sunmaktadır. Yeni model, çift yanlı bir konfigürasyona sahip olup birçok uygulama için düşük maliyetle birlikte yüksek itme/çekme kuvveti sağlamaktadır. Modelin değerlendirilebilmesi için LARM karakteristikleri sonlu elemanlar analizi (SEA) ve analitiksel hesaplamalar ile elde edilmiştir.

1X1- Ö2ET Bir gaz ortamı DC elektrik alan boşalmasına maruz bırakıldığın da iyonize olur. İyonize olayını kolaylaştırmak amacı ile gaz ortamı düşük basınçlara getirilir. Bununla birlikte, yüksek ba sınçlarda da iyonize olayını gerçekleştirmek mümkündür. iyonize olmuş gaz ortamına genellikle plazma adı verilir. Gaz plazmasında alçak frekanstaki dalgaların soğuru İması, deneysel olarak çalışıldığında plazma ortamındaki elektron yoğunluğu ve sıcaklığının bilinmesi gerekir. Bu yüzden plazma ortamında elek tron yoğunluğu ve sıcaklığının ölçülmesi ilk basamak olarak önem taşımaktadır. Bu gaye için, bu çalışmada nitrojen gazından olu şan plazma ortamının elektron yoğunluğu ve sıcaklığı Langmuir probu yardımıyla ölçülmüştür. Vakum basıncı 60 mm-Hg sabit basıncında tutulmuş ve boşalma potansiyeli 2200 Volt DC seçil miştir, ölçümler, sabit ve değişken iyonizasyon akımlarında, plazma içinde değişik noktalarda yapılmıştır. Deneyler sırasında ölçüm hatalarını minimum seviyede tutabilmek için gerekli önlem ler alınmıştır. Bunlara ilave olarak deney düzeneği tasarlanmış ve imal edilmiştir. ABSTRACT Ionisation process takes place when the gas is subjected to D.C. discharges. In order to increase the degree of ionisation, ionising medium is kept at vacuum conditions. Alternatively, this can be achieved at high pressures. Ionising medium is, in general, called plasma. To investigate the absorption process in the plasma, electron temperature and pressure should be predicted or measured initially. In the present study, measurement of electron temperature and density is carried out using a Langmuii - probe. Vacuum pressure was kept as low as 60 mm-Hg while D.C. potential is selected as 2200 V. The measurement is repeated at different ionising currents and at different probe positions. In order to keep the measurement error minimal the necessary cautions are taken. For this purpose an experimental apparatus is designed. 100

Bir gaz ortamı, B.C. elektrik alan boşalmasına maruz kaldı ğında iyonize olur. İyonize olayını kolaylaştırmak amacıyla gaz ortamı düşük basınçlara getirilir. Bununla birlikte yük sek basınçlarda da iyonize olayını gerçekleştirmek mümkündür. İyonize olmuş gaz ortamına genellikle plazma adı verilir. Gaz plazmasında alçak frekanstaki dalgaların soğurulması, deney sel olarak çalışıldığında plazma ortamındaki elektron yoğun luğu ve sıcaklığının bilinmesi' gerekir. Böylece plazma orta mında elektron yoğunluğu ve sıcaklığının ölçülmesi ilk basa mak olarak önem taşımaktadır. Bu gaye için, bu çalışmada, ar gon gazında oluşan plazma ortamının elektron yoğunluğu Lang- muir prob aracılığı ile ölçülmüştür. Vakum basıncı 110mm-Hg_ ;560mm-Hg basıncı arasında tutulmuş ve boşalma potansiyeli 2500-4500 V.D.C. arasında seçilmiştir. Deneyler sırasında öl çüm hatalarını mi'numum seviyede tutabilmek için gerekli ön lemler alınmıştır. Bunlara ilave olarak deney düzeneği tasar lanmış ve imal edilmiştir.ABSTRACT The ionization takes place during the discharge of a D.C. field in a gas medium. To increase the degree of ionization vacuum conti'tons are needed. However, the ionisation can also be ob tained at high pressures. The ionised gas medium is generally called as plasma. When the absorption of the low frequency of the incident wave due to the plasma is examined experimentally, the electron number density and temperature must be known Initially. In the present study, the measurement of the electron number density in the argon plasma is measured using a Langmuir probe. The vacuum pressure is varied in the range between 110mm-Hg - 360mm-Hg while the discharge potential is selected in between 2500-4500 V.D.C.. The care is taken to minimise the measurement errors. In addi tion, the design of the experimental set up is completed. 90

Because of the many disadvantages of classical energy production systems as production and transmission cost, air pollution, raw material problem (natural gas, coal etc.), reliability etc., the integration of Renewable Energy Sources (RESs) to distribution network is one of the most important goals for new energy strategies. Photovoltaic (PV) Arrays as RES is widely used at distribution networks nowadays. DC voltage is produced with PV arrays based on solar irradiation and temperature. Because of the solar irradiation PV arrays cannot produce power all day. Therefore Energy Storage Systems (ESSs) is an important part for RESs. Energy can be stored with ESSs and can be used at the peak time. In this way the peak power and energy cost can be decreased with usage of ESS with PV arrays. In this work, total load power, power losses and energy coast are analysed at 30 bus distribution network (DN) for the integration of RESs and ESSs, and optimum usage of ESS for producers is examined.&nbsp