8 results on '"EKİCİ, Hilal"'
Search Results
2. Açıklayıcı faktör analizi yardımı ile öğrencilerin akademik başarısını ölçmeye yönelik ölçek geliştirme denemesi
- Author
-
Ekici, Hilal, Bircan, Hüdaverdi, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
İşletme ,Business Administration - Abstract
Üniversite öğrencilerinin eğitim başarısını ölçmek için sınıf geçme durumu veya not ortalaması gibi değişkenlerle değerlendirmek sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Bir öğrencinin başarısını sadece aldığı not ile değerlendirmek dar bir çerçeve ile bakmak olarak nitelendirilebilir. Çünkü öğrencilerin başarılarını coğrafi, ruhsal, fiziksel, akademik nedenler, yaşadığı çevre, sosyal ve maddi olanaklar gibi birçok faktörler etkileyebilir.Yapılan bu çalışma kapsamında üniversite öğrencilerinin başarılarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Sivas Cumhuriyet Üniversitesi – İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri üzerinde bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu anket çalışması İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde bulunan bölümlerdeki 411 öğrenciye rassal olarak uygulanmıştır. Elde edilen veriler ise, SPSS (Statistical Package for Social Sciense) paket programı ile değerlendirilmiştir ve verilere faktör analizi uygulanmıştır. 27 maddelik taslak ölçeğin; madde analizi değerlerine, madde yük değerlerine ve eşkökenlilik değerlerine bakılarak 8 madde ölçekten çıkarılmıştır. Döndürme sonrası binişik olan 2 madde daha çıkarılarak ölçek 17 maddeye düşmüştür ve çalışması soncunda 5 faktörlü ölçek elde edilmiştir. Ölçeğe ait açıklanan toplam varyans % 55,827 olarak, maddelerin faktör yük değerleri ise 0,444 ile 0,782 arasında olduğu görülmüştür. Faktörlerde yer alan ifadeler dikkate alındığında; Faktör 1: Ders ile İlgili Etmenler, Faktör 2: Akademik Etmenler, Faktör 3: Teknolojik Etmenler, Faktör 4: Psiko-Sosyal Etmenler, Faktör 5: Ekonomik Etmenler şeklinde isimlendirilmesine karar verilmiştir.Faktör Analizi sonuçlarına göre öğrencilerin başarılarını etkiyen faktörler bakıldığında cinsiyet, öğrenim türü, bölüm, sınıf, aile ve kendi gelir düzeyi, ikamet durumu, TV ve internette vakit geçirme süreleri, alttan dersi olup olmadığı durumlarına göre farklılık olduğu görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Başarı, Üniversite Öğrencileri, Başarıyı Etkileyen Faktörler, Faktör Analizi Evaluation with several variables like promotion status or grade average for measuring the educational achievements of undergraduate students, may not give healthy results. Evaluation of a student by just grade can be described as look with a narrow frame. Because, several factors like geographical, psychological, physical, monetary, academic reasons, living environments, social and monetary, may affect the achievements of students. It is aimed that to determine the factors affecting the success of undergraduate students within the scope of this study. In accordance with this aim, a survey study on the students of Sivas Cumhuriyet University Faculity of Economics and Administrative Sciences is realized. This survey study is randomly applied on the students in departments of Faculity of Economics and Administrative Sciences, and the result is reached that number of examples is 411. The obtained data is evaluated with SPSS (Statistical Package for Social Sciense) software and factorial analysis is applied to this data. 8 items are removed of the sketch scale with 27 items according to its Item analysis values, item load values and co-origin values. After the rotation, 2 comorbid items are removed so the scale is reduced to 17 items and result of the study, the scale with 5 factors is obtained. They were measured that the explained total variance that belongs to the scale is 55,827%, factor load values of the items are between 0,444 and 0,782. Considering the expressions in the factors, it is decided to entitle the factors as Factor 1: Factors Related to the Course, Factor 2: Academical Factors, Factor 3: Technological Factors, Factor 4: Psychosocial and Economical Factors, Factor 5: Economical Factors.As the results of the factor analysis, considering the factors that affect the achievements of students, it is concluded that there are differences according to gender, type of education, department, class, family and own income rate, residence status, spend time on Internet or watching TV, failed course situations.Key Words: Achievement, Undergraduate Students, Factors That Affecting the Achievements, Factor Analysis 133
- Published
- 2019
3. Kliniğimizde Bir Yılda Takip Edilen Deri Yumuşak Doku Enfeksiyonlarının Değerlendirilmesi.
- Author
-
Ekici, Hilal, Eren, Esma Eryılmaz, and Çelik, İlhami
- Abstract
Giriş: Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları (DYDE) selülit gibi sınırlı bir enfeksiyondan sistemik toksisite ile seyreden farklı klinik tablolarda görülebilir. Antimikrobiyal tedaviye yanıt verebilen veya acil cerrahi girişim gerektirebilen durumları ayırt etmede yol gösteren bulgulara dikkat etmesi ve gecikmeden tanı koyulması gerekmektedir. Gereç ve Yöntem: Toplum kökenli DYDE olan hastaların demografik, epidemiyolojik özellikleri ve etiyolojik etkenlerinin ve cerrahi tedavi ve/veya medikal tedavi sonuçlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bulgular: Kliniğimizde DYDE tanısı ile takip edilen ve kriterlere uyan 99 hasta incelenmiştir. Hastaların %51,5'i kadın, %48,5'i erkekti. Tüm hastaların yaş ortalaması 61,9±14,5 yıl (20-95 yıl) idi. Hastaların %90,9'unda selülit tanısı mevcuttu ve %38,3'ü hafif, %59,5'i orta şiddette seyretmişti. Amoksisilin-klavulonik asit %23,8 ile en sık başvuru öncesi kullanılan antibiyotikti. Başvuru öncesi antibiyotik kullanım süresi ortalama 6,9±6,6 gün (1-30 gün) bulundu. Alt ekstremite %71,7 ile en sık enfeksiyon bölgesiydi. En sık 10-20 cm (%38,4) arasındaki lezyonlar saptanmış olup bunu 20-30 cm (%26,3) arasındaki lezyonlar izlemiştir. En sık saptanan ek hastalıklar, %45,5 diabetes mellitus ve %37,4 hipertansiyon idi. Tablo 1'de komplikasyon durumuna göre komorbiditeler sunulmuştur. Selülitle takipli hastaların %8,8'inde lenfödem bulunmaktaydı. Lokal muayene bulgusu olarak en fazla ısı artışı (%98), şişlik (%87,9) ve hiperemi (%98) saptandı. Alınan kültürlerin %31,8'i yara sürüntüsü, %56,8 apse aspirat idi. Kültür sonuçlarının %11'inde bakteri üremesi mevcuttu (Şekil 1). Yüzeyel USG'de %43,4'ünde selülit, %7,1'inde apse saptanmıştır. En sık başlanan ampirik antibiyotik %54,5 ile ampisilin/sulbaktam idi. Hastaların %39,4'ünde ampirik antibiyotik tedavisi yetersiz bulundu. Tedavi değişikliği nedenleri arasında tedaviye yanıtsızlık ilk sırada iken, kültür sonucuna göre değişim 2. sırada yer almıştır. Hastalara uygulanan parenteral tedavi süresi ortalama 13 gündü. Hastalardan 20'sine debridman yapılmıştır. Hiçbir hastaya ampütasyon yapılmamıştır. Hastaların %90,9'u iyileşmiş, 5 hastada derin doku kaybı gelişmiştir. Çalışmaya alınan 2 hasta deri greftini kabul etmeyerek derin doku kaybı ile tabucu olmuştur. Sadece bir olguda osteomiyelit gelişmiştir. Sonuç: DYDE, yayılımına göre prevalansı yüksek bakteriyel enfeksiyonlar arasında olup, önemli derecede tanı ve tedavi zorlukları ile karşımıza çıkmaktadır. Hastaneye şiddetli enfeksiyonla başvuran veya ampirik antibiyotik tedavisine rağmen enfeksiyonu ilerleyen hastalar daha agresif bir şekilde tedavi edilmeli ve tedavi stratejisi, uygun Gramboyama, kültür ve ilaç duyarlılık analizinin sonuçlarına dayanmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
4. Meningoensefalit ile Karışan Nöro-Behçet Olgu Sunumu.
- Author
-
Ekici, Hilal, Kanat, Azade, Sağlam, Hande, Toker, Ayşin Kılınç, Dursun, Zehra Beştepe, Eren, Esma Eryılmaz, and Çelik, İlhami
- Abstract
Giriş: Behçet hastalığında, santral sinir sistemi (SSS) tutulumu parankimal veya non-parankimal olabilmektedir. Nörolojik tutulum farklı kliniklerle karşımıza çıkabilmektedir. Burada öncesinde Behçet hastalığı tanısı olmayan ve SSS enfeksiyonu ön tanısı ile takip edilen bir olgu sunulmuştur. Olgu: Bilinen ek hastalığı olmayan hasta bir gün önce başlayan baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma bozukluğu ile başvurdu. Tekrarlayan oral aft mevcuttu, genital aft yoktu. Fizik muayenesinde şuur açık, konuşmada yavaşlama, bilateral üst ekstremitede dismetri, ataksik yürüyüş mevcuttu. Meningeal irritasyon bulguları yoktu. Ateş 37,2 °C idi. Beyaz küre 20,100/mm3, C reaktif protein: 16 mg/dl idi. Diffüzyon manyetik rezonans (MR) görüntüleme normal olan hastaya lomber ponksiyon yapıldı. Beyin omurilik sıvısı (BOS) incelemesinde 37 lökosit/mm3, 25 lenfosit/mm3, protein: 30 mg/dl, glukoz: 51 mg/dl (eş zamanlı kan glukozu: 79 mg/dl), direkt bakıda 30 lökosit saptandı. Ehrlich-Ziehl-Neelsen ve Gram-boyamada özellik yoktu. Hastaya meningoensefalit ön tanısı ile asiklovir 2,25 gr/gün ve seftriakson 4 gr/gün başlandı. Sağ üst ekstremitede 4/5 kuvvet kaybı, uyuşukluk gelişti. Antiviral ve antibakteriyel tedaviye yanıt alınamayan hastaya ailesinde daha önce tüberküloz araştırılması yapılması üzerine diğer tedaviler kesilerek anti-tüberküloz tedavi ve deksametazon 32 mg/gün başlandı. Kraniyal MR'de bilateral beyin sapı ve kapsulada hiperintens lezyon mevcuttu, sinüziti olan hastaya meropenem 6 gr/gün ve moksifloksasin 400 mg/gün başlandı. Sağ kolda 3/5 kuvvet kaybı devam ederken sağ bacakta 1-2/5 güç kaybı ve sağda hipoestezi gelişmesi üzerine çekilen MR'de beyin sapı anteriorunda, ponsta mezensefalonda ve solda talamusta bilateral globus pallidus düzeyinde, hiperintens, kontrastlanmayan alanlar izlendi ve difüzyon kısıtlanması saptanmadı. BOS kültüründe üreme olmadı. Paterji negatif ve üveit yoktu. Diğer tetkiklerinde ANAIFA ++, RF negatif, ANA profili negatif, ACA IgG ve IgM: negatif, anti-B2GP negatif, lupus negatif olması üzerine Nöro-Behçet ön tanısı ile romatoloji tarafından metilprednizolon 60 mg/gün başlandı. On gün sonra kraniyal MR'de (Şekil 1) pons anteriorunda bilateral serebral pedinkülde ve posteriorda internal kapsül boyunca korona radiataya uzanan yaygın hiperintens, kontrastlanmayan lezyonlar saptandı, mevcut lezyonda belirgin progresyon saptanmadı. BOS tüberküloz tetkikinde üreme olmayan hastanın anti-tüberküloz tedavisi kesilerek taburcu edildi. Dış merkezde deri lezyonları gelişen hastaya Nöro-Behçet tanısıyla azatioprin eklenmiştir. Sonuç: Behçet hastalığının nörolojik tutulumlarla seyredebilen ve ülkemizde sık görülen bir hastalıktır. Bu nedenle meningoensefalit tablosu ile gelen ve ampirik tedaviye yanıt vermeyen hastalarda akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
5. Otitis Media Sonrası Gelişen S. pneumoniae Beyin Apsesi Olgu Sunumu.
- Author
-
Ekici, Hilal, Şimşek, Mert, Kefkir, Ayşenur, Eren, Esma Eryılmaz, Toker, Ayşin Kılınç, and Çelik, İlhami
- Abstract
Giriş: Akut ve kronik otitis media intratemporal ve intrakraniyal komplikasyonlara yol açabilir. Otojenik beyin apsesi, akut orta kulak iltihabının ikinci en sık görülen intrakraniyal komplikasyonudur (%0,5). Genellikle ampirik antibiyotiklere duyarlı olan Streptococcus pneumoniae, otojenik beyin apsesinden en sık izole edilen bakteridir. Burada, yetersiz antibiyoterapi alan ve kulak lavajı ile pnömokok beyin apsesi gelişen olgu sunulmaktadır. Olgu: Altmış dokuz yaşında kadın hasta acil servise ateş, konuşma ve hareket bozukluğu ile getirilmiştir. Bilinen kronik hastalığı, düzenli ilaç kullanımı ve pnömokok aşısı olmayan hastanın, sağ kulakta ağrı şikayeti ile 6 ay önce başvurusu mevcuttu. Aynı gün kulak burun boğaz (KBB) polikliğinde orta kulak iltihabı tespit edilerek sağ kulağa yıkama işlemi yapılmıştır. Sefuroksim aksetil reçete edilen hasta 1 tablet kullanmış. Evde ateşinin 38 °C olması ve mevcut şikayetleri ile acil servise getirilmiştir. Hastanın özgeçmişinde 4 yıldır bel fıtığı nedeniyle aralıklı gabapentin kullanımı mevcuttur. Travma öyküsü ve rinore/otore mevcut değildi. Fizik muayenesinde 38,1 °C ateş, genel durumu orta kötü, ajitasyonu mevcuttu. Glaskow Koma skalası: 9 olan hastada ajitasyon mevcuttu. Ense sertliği pozitif diğer sistemik muayenesinde patolojik bulgu yoktu. Laboratuvar bulgularında C-reaktif protein: 311 PCT: 11,7 lökositoz ve KCFT yüksekliği mevcuttu. Hastada mevcut bulgularla SSS enfeksiyonu düşünüldü. Papil ödemi olmayan hastaya lomber ponksiyon yapıldı. Beyin omurilik sıvısı (BOS) beyaz küre: 5,113 103/µl, BOS mikroprotein: 474 mg/dl, BOS glukoz: 1 mg/dl (eş zamanlı kan şekeri: 195 mg/dl) BOS laktat: 14,4 mmol/l saptandı. Hastaya ampirik olarak seftriakson 4 gr/gün, vankomisin 2 gr/gün başlandı. BOS Gram-boyamada bol PNL, Gram-pozitif diplokok ve Gram-pozitif kümeli kok görüldü. BOS kültüründe S. pneumoniae üredi. Penisilin MİK: <0,016 µg/ml olması üzerine vankomisin tedavisi kesildi. Çekilen beyin bilgisayarlı tomografide sağ temporal fossada hava dansitesi içeren lezyon ve sağ mastoidit sinüslerde havalanma kaybı izlendi. Kontrastlı kraniyal manyetik rezonans sonrası tekrar değerlendirilerek 24x15 mm beyin apsesi saptandı. Beyin cerrahisi tarafından operasyon önerilmedi. KBB tarafından kulak tüpü takılarak akıntıdan kültür alındı. Kulak kültüründe de S. pneumoniae üredi. Kontrol görüntülemeleri yapılan hasta, tedavisi tamamlanarak şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Orta kulak enfeksiyonlarında antibiyoterapi ile enfeksiyonun kontrol altına alınmadığı olgularda kulak lavajı ile beyin apsesi ve menenjit gelişebileceği akılda tutulmalıdır. Öncelikle primer enfeksiyon için yeterli tedavi verilip sonrasında işlem yapılmalıdır. S. pneumoniae'da penisilin direnci göz önüne alınarak ampirik antibiyotik tedavisi düzenlenmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
6. Sepsis Etkeni Olan Escherichia coli Suşlarının Antibiyotik Duyarlılığının Pandemi Öncesi ve Pandemi Süreci ile Karşılaştırılması.
- Author
-
Fırat, Emine Arman, Dursun, Zehra Beştepe, Ekici, Hilal, and Çelik, İlhami
- Abstract
Copyright of Mediterranean Journal of Infection, Microbes & Antimicrobials is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
7. Kırım krizi ve uluslararası aktörlerin krize yaklaşımları
- Author
-
Ekici, Hilal, Aktaş, Hayati, and Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı
- Subjects
Crimean ,Military intervention ,Conflict ,International Relations ,Uluslararası İlişkiler ,European Union ,International relations ,Ukraine ,International policy ,Russia ,Crisis ,North Atlantic Treaty Organisation - Abstract
Bölgesel krizler, Soğuk Savaşın bitmesinin ardından Amerika'nın liderliğine soyunduğu tek kutuplu sistemde uluslararası aktörlerin yeni çatışma alanları olmuştur. Bu çatışmalar devletlerarasında doğrudan savaş niteliğinde olmayıp, ya bir devletin ekonomik veya diplomatik yaptırım uygulamasıyla gerçekleşmekte ya da bir uluslararası örgütün şemsiyesi altında verilen mücadeleler olmaktadır. Çalışmamızda da yerelliğinden sıyrılıp bölgeselleşen hatta uluslararası sistemi tümüyle etkileyen Kırım krizi değerlendirilmiştir. Kırım'ın uluslararası aktörler için önemi, aktörlerin neden ve nasıl bu sürece dahil oldukları, kriz sırasında ve sonrasındaki tutumları, uygulamaya koyabildikleri yaptırımları ayrıntılı olarak anlatılmaya çalışılmıştır. Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünün savunulması çerçevesinde bireysel çıkarların düşünülerek uluslararası aktörlerce uygulanabilen ve uygulanamayan yaptırım kararları, genel olarak sürece bakış açıları anlatılmıştır. Krizin baş aktörü Rusya, Ukrayna'daki kaostan yararlanıp, uluslararası hukuku ihlal ederek kendi toprağı olduğunu düşündüğü Kırım'ın ilhak sürecini başlatmıştır. Bu süreç Kırım'ın referanduma gitmesi yoluyla başlatıldığı için, Rusya bu durumun Kırım'ın kendi kararı olduğunu savunarak başlattığı ilhak sürecini bitirmek isterken, hemen hemen tüm uluslararası aktörlerin büyük tepkileriyle karşılaşmıştır. Başta ABD, NATO, AB olmak üzere birçok uluslararası aktör Rusya'ya karşı sert söylemlerde bulunmuş, bazı ekonomik yaptırımlar uygulamaya koymuşlardır.NATO, AB, BM ise çeşitli toplantılar yaparak Rusya'ya karşı yaptırım kararları almışlar, Kırım'daki referandumu tanımayacaklarını ve ilhakı yasal bulmadıklarını ifade etmişlerdir. Tüm aktörlerin ortak paydası bu ilhakın tanınmaması olmuş fakat Rusya'yı durdurmak adına hiçbir örgüt, hiçbir devlet askeri bir operasyona girişememiştir.Anahtar Sözcükler: Kırım krizi, Uluslararası aktör, Rusya, Batı, ABD. Regional crises have been new conflict areas of international agents in the monopole system where United States plays first chair following the cold war. These conflicts are non-belligerent; they are either economic or diplomatic sanctions of a government or struggles that are made under an international organization. Crimean crisis, which regionalized and even completely affected the international system, is evaluated in our study.The importance of Crimea for international agents, why and how these agents got involved in this process, their attitude during and after the crisis, the sanctions they managed to apply are tried to be explained in detail. Taking self-interests into consideration within the scope of defending Ukraine's sovereignty and territorial integrity, applied or not, all the sanction decisions of international agents and their general overviews are expressed. The leading agent of the crisis, Russia took the advantage of the chaos in Ukraine and by violating the international laws, started the annexation of Crimea, which it thought as its own land. Since this process began through Crimea's holding a referendum, by arguing that this was Crimea's own decision, Russia wanted to end this annexation process which it started. During this process, Russia met with reaction of almost all international agents. Many international agents, notably USA, NATO and EU reacted too strongly and applied economic sanctions. NATO, EU and UN on the other hand held several meetings and took sanction decisions. They stated that they would derecognize the referendum in Crimea and the annexation was not legal. The common ground of all agents has been derecognizing this annexation but none of the organizations nor states attempted to start a military operation to stop Russia.Key Words: Crimea crisis, International actor, Russia, West, USA. 154
- Published
- 2015
8. Akla Gelmeyen Enfeksiyon Odağı: Pre-retrosternal Apse.
- Author
-
Ekici, Hilal, Korkmaz, Ömer, Özdemir, Duygu Çerçioğlu, Sırakaya, Hatice Aslan, Sipahioğlu, Hilal, and Çelik, İlhami
- Abstract
Giriş: Künt travmalı hastalarda seyrek görülen sternum fraktürleri komplikasyonları içinde sternum çevresi ve mediastinal apseler ile sternum osteomiyelitleri görülebilmektedir. Sternum mediastinum enfeksiyonlarında stafilokok suşları %75 oranı ile en sık görülen mikroorganizmalardır, çoğunlukla polimikrobiyal olabilir ve kültürlerin %23 kadarında mikroorganizma üremeyebilir. Olgumuzda deplase sternum fraktürü olan hastada metisiline dirençli Staphylococcus aureus’nin (MRSA) neden olduğu pre-retrosternal apse ve ampiyem olgusu sunulacaktır. Olgu: Elli beş yaşında, erkek, bilinen KOAH tanılı, 6 yıl önce nefrektomi olan hasta; kolonya içmesi sonucu üç gündür olan görme bulanıklığı ve şuur bozukluğu ile acil servise başvurdu. Yoğun bakımda takip altına alınan hastaya etil alkol enfüzyonu başlandı. Yatışının dördüncü gününde sol kol damar yolu girişinde kızarıklık, ısı artışı, ödem ve püy gelişi olması üzerine damar yolu çekilerek hasta tarafımıza danışıldı. Ampirik piperasilintazobaktam tedavisi başlandı, alerji gelişti. Alınan yara kültüründe MRSA üreyen hastaya teikoplanin başlandı; yine alerji gelişti ve linezolid tedavisine geçildi. C-reaktif protein (CRP) düzeyleri yüksek seyreden (505 mg/dl) hasta muhtemel enfeksiyon odakları açından araştırıldı. Hasta yatışının dokuzuncu gününde göğüs ön yüzde kızarıklık ve şişlik olması üzerine sorgulandı. Çekilen toraks BT’de deplase sternum fraktürü ve sternum ön ve arkasında apse görüldü; yatışında çekilen BT’de non-deplase sternum fraktürü olduğu ve başvurusundan iki gün önce sternuma künt travmaya maruz kaldığı öğrenildi. Apse girişimsel olarak drene edildi. Takibinde tekrar apse gelişmesi üzerine göğüs cerrahisi tarafından opere edildi, ampiyem görülerek yıkama yapılıp, tüp torakostomi ve pernöz dren takıldı. Operasyonda alınan yara kültüründe ve kan kültüründe de MRSA üremeleri oldu. Damar yolu girişindeki akıntı kültüründeki MRSA ile aynı antibiyograma sahipti. Hastaya ekokardiyografi yapıldı, vejetasyon saptanmadı. Hasta antibiyoterapi devam ederken kendi isteği ile taburcu edildi. Moksifloksasin ile taburcu edilen hasta polikliniğe ayaktan başvurmuş, hastanın CRP değeri 18,4 mg/dl’ye gerilemiştir. Görüntülemede apse görünümü saptanmamıştır. Sonuç: Olgumuzda damar yolu girişinde yumuşak doku enfeksiyon etkeni olan MRSA bakteriyemisine bağlı deplase fraktürlü sternum çevresinde apseler ve ampiyem geliştiği düşünülmüştür. Yoğun bakımda takip edilen hastalarda odak açısıdan alışılagelmiş yerlerin dışında daha geniş bir bakış açısı ile bakmak ve anamnez verebildiğinde hastalardan detaylı anamnez almak önemlidir. Hastalar ilk değerlendirmede akla gelmeyen odaklar açısından irdelenmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.