Search

An aerodynamic circumstance of wind pressure surrounding the long-span bridge allocates many theoretical and experimental research to this topic. Determination of the materials and optimal cross-sectional shape of bridge decks that affected a dynamic behavior of long span bridge deck is still included in current research issues and works to be continued in this path. These include the Lack of sufficient awareness of wind forces, stemming from complex nature, and the unpredictability of the wind nature. In this study, in addition to recognizing the aerodynamic behavior of the flutter, the acting pressure forces on the bridge deck are investigated. The geometrical shape of decks, wind velocity, and flutter conditions are adopted as design variables that affected the dynamic forces exerted on bridge decks. A common type of geometric sections of the long-span bridge deck and effective aerodynamic phenomena are examined. The hollow box steel suspended deck and double cells box girder linked via upper flanges and cells linked via the top and bottom flanges are adopted for Computational Fluid Dynamic (CFD) approach. Thus, aerodynamic instability and turbulent torsional flutter flows, as well as a trail of shedding vortices around the bridge decks, are investigated. By changing some geometrical parameters of commonly used bridge sections, the optimal cross-section in terms of turbulence created above and below the deck section is examined and an optimal cross-sectional shape variable is proposed. The shape variable and section dimensions adopted for CFD-Simulations are similar to the dimensions and materials used in previous laboratory specimens of wind tunnels to be able to interpret the results and possibly verify them with the result of the current study.

Introduction: Susceptibility weighted imaging can be used to study intracranial venous blood arteries based on the paramagnetic sensitivity of blood discharged by oxygen (SWI). Significant hypotensive drainage channels have been discovered in the ischemic tissue of the brain, which have been recognized by SWI. The compliance or non-compliance between the variation in venous drainage of ischemic brain tissue by SWI and diffusion limitation. Material and methods: This cross-sectional study was conducted in 2019 on 20 patients (15 men and 5 females) who were assigned to the Ghaem Hospital MRI Institute in Rasht, Iran. Results: Infarction has been detected in a total of 20 vascular regions. The caliber of the sulcal and intramedullary veins, on the other hand, was increased in 80 percent and 65 percent of the infarcted regions, respectively. In 45 percent of the vascular regions, a match between SWI and diffusion-weighted magnetic resonance imaging (DWI) was detected, mismatch was detected in two; follow-up revealed infarct progression. Conclusions: Significant data on critically perfused cerebral cortex with possibility of infarction growth was focused on in elevated SWI investigations, contributing to SWI as a worthy MR implies that could be attached as complementary protocols to neuroimaging techniques for acute ischemia, according to the findings of this study.

Background: Irritable bowel syndrome (IBS) is gastrointestinal functional disorder which is multifactorial with unknown etiology. There are several modalities for treatment of it. Acupuncture is increasingly used in numerous diseases, also in gastrointestinal disorders like IBS. The purpose of the study was to assess the effects of catgut embedding acupuncture in improving of IBS. Materials and Methods: A randomized double blind sham control clinical trial was designed. A total of 60 IBS patients assigned to three separated groups. The first group received clofac as drug only group (DO). The second one received catgut embedding acupuncture in special point (AP) and the last group received sham acupuncture (SA). Symptoms, pain, depression and anxiety assessed before and after two weeks at the end of study. Results: There was statistically significant difference between AP and SA and DO in constipation and bloating. Differences that were statistically significant favored acupuncture on pain (F = 6.409, P = 0.003), and depression (F = 6.735, P = 0.002) as the other outcomes. The average (standard deviation (SD)) of weight loss was 2 kg (0.88) in acupuncture group. Conclusion: Our finding showed a significant positive associated between acupuncture and IBS. Catgut embedding acupuncture is a new method which can eliminated IBS symptoms and can use as alternative therapeutic method for improvement of IBS.

Şiddetli yer hareketlerinden dolayı bina çerçevelerinde meydana gelen hasar tahminlerinde, hareket sırasında oluşan, katlar arası yer değiştirmelerin yüksek değerlerinden ötürü kolonlarda meydana gelen yapısal hasarlarla ilişkili olan davranışı düzeltici parametrelerin doğru bir şekilde tanımlanması gereklidir. Ayrıca, yer hareketleri esnasında yapı sistemlerindeki yüksek oranlarda katlar arası yer değiştirme sonucunda meydana gelen yapısal hasarlar dikkate alındığında, katlar arası yer değiştirme taleplerinin daha gerçekçi tahmini, çerçeve yapıların sismik değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Katlar arası yer değiştirme spektrumunu hesaplamak için kullanılan mevcut yaklaşımlar elastik aralıklarda geçerli olmaktadır, dolayısıyla yapısal sistemlerin akma ötesi davranışlarının yol açtığı, tahmin ötesi yer değiştirme taleplerini kapsamamaktadır. Bu tezde, elastik ötesi limitlerdeki davranışa tepki veren kayma-tipi çerçevelerde tanımlanmış azami katlar arası yer değiştirme talep spektrumlarının tahmin edilmesi için basit bir yöntem açıklanmış ve akma ötesi histeresis azalma davranışları sonucu ile değişen sismik talepler tanımlanmıştır. Daha sonra, elastik spektrum ile elastik sınır ötesi spektrum arasındaki azalma parametrelerine bağlı olan katsayı değerleri çıkarılmıştır. Böylece, hysteresis azalma özelliklerinin spectrum ordinatlar uzerindeki etkileri parametrik olarak incelenebilmektedir. Bu katsayılar doğrusal sistemlerdeki yer değiştirme taleplerine göre tanımlanmıştır.Kapalı form katlar arası yer değiştirme spektrumu, elastik aralıklarda önerilen spektrum ordinatlarını doğrulamak üzere referans spektrum olarak ele alınmıştır. Kapalı form katlar arası yer değiştirme spektrumu, dalga yayılma teorisi ve sürekli kesme kiriş modeli kullanılarak türetilmiştir. Katlar arası yer değiştirme spektrumunun önerilen yöntemle türetilmesi için, basit kayma-çerçeve serileri kesme kiriş modeline uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır ve kolon rijitliğini ve kat kütle özelliklerini sistematik olarak değiştirerek, geniş bir titreşim süresi aralığında (0.3 – 2.4 s) elde edilmiştir. Bu çerçeveler, ele alınan yer hareketlerine maruz kaldıklarında, dinamik tepkileri, elastik ve/veya elastik olmayan bölgelerde `zaman tanım alanında davranış analiz yöntemi` kullanılarak hesaplanmıştır.Yuvarlatılmış histeresis modeli, yapısal elemanların doğrusal olmayan davranış etkilerini doğrusal olmayan zaman tanım alanı hesaplamalarına dahil edilmesi için kullanılmıştır. Bu da modeli kontrol eden parametrelerin anlamlı büyüklük varyasyonları ile gerçekleşmiştir. Böylece farklı türdeki histeretik azalma özellikleri (yani rijitlik azalması; mukavemet azalması ve histeresis daralma) tüm kat kolonlarının iki ucundaki dönme yayları kullanılarak modellenmiştir. Bu model klasik diferansiyel tabanlı Bouc-Wen formülasyonundan yola çıkılarak geliştirilmiştir. Analiz edilen binaya özgü yapı bileşenlerinin çevrimsel kuvvet-deformasyon özelliklerinin deney sonuçlarına ulaşılması, yukarıda bahsi geçen azaltıcı parametrelerin en iyi şekilde açıklanmasını sağlamaktadır.Parametrik model tanımlama çalışmaları, modelin kontrol parametreleri ve tepkisel histeresis döngüleri arasındaki ilişkiyi netleştirmek ve modelin kontrol parametrelerine geniş kapsamlı bir dizi sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tüm parametreler fiziksel olarak anlamlı olmakta ve istenen histeresis döngü modelini formüle etmek için kullanılabilmektedir. Döngüsel yükleme testlerinden çıkartılan tahmini parametre değerlerinin şiddetli çevrimsel yüklere maruz betonarme kolonların gerçekçi histeresis azalma özelliklerini yansıttığı varsayılmaktadır.Katlar arası yer değiştirme talepleri dalga yayılımı çözümü aracılığıyla elde edilmiştir. Değerlendirmelerde 105,000'in üzerinde zaman tanım alanlı davranış hesaplaması, elastik olan ve olmayan tüm alanlarda, hata istatistiklerini hesaplamak için kullanılmıştır. Çok sayıda tekrarlanan ve çok fazla zaman alan bu hesaplamalar elle yapılamayacağı için, işlemi otomatik olarak uygulayan bir program hazırlanmıştır. Elastik ve elastik olmayan spektrum koordinatları arasındaki farklardan elde edilen tam değişim oranlarına uygulanan en küçük kareler regresyon analizi sonucunda verileri temsil eden en ideal eğriler üretilmeye çalışılmıştır. Modifikasyon katsayıları, titreşim periyodu ve sisteme bağımlı bazı diğer değişkenler dikkate alınarak önerilmiştir. Çalışmadaki kayıt verilerinin oluşturulmasında, yapılar için aşırı sismik taleplere yol açan, yakın saha deprem kayıtları kullanılmıştır. Seçilen yer hareketi sayısı, istatistiki sonuçların güvenilirliğini arttırmaktadır. Bu yöntem, zayıf veya sünek olmayan özeliklere sahip varolan binaların hızlı onarım değerlendirmesinde yararlı olabilmektedir. In assessing the damage originating from strong ground motions in building frames, it is necessary to identify properly the post-yield hysteresis degrading behavior of structural components that are well correlated with structural response and in turn, with damage. Likewise, structural damage during the ground motion is due to excessive interstory drift ratio; hence more realistic estimation of interstory drift demands has a significant role in the seismic evaluation of frame buildings.Existing approaches used to calculate the drift spectrum are valid in elastic ranges and cannot count for overestimated drift demands due to the post-yielding behavior of structural systems. A simple procedure to estimate the spectra of maximum interstory drift demands in shear-type frames that respond in post-elastic limits is described in this thesis, and the effect of hysteresis deterioration properties on seismic demands is clarified. Afterwards, the modification factors are proposed to incorporate the hysteresis degradation effects parametrically. These factors are defined with respect to the corresponding elastic drift demands.The closed-form drift spectrum is adopted as reference spectrum to validate the proposed spectrum ordinates in elastic ranges. The closed-form drift spectrum is derived based on the continuous shear-beam model and wave propagation theory. To derive the drift spectrum though the proposed method, series of simple shear frames are designed to be consistent with the continuous shear-beam models thereafter by systematic variation of their column stiffness and story mass properties, a reasonable period range (0.3-2.4 s) is obtained. When these frames are subjected to the ground motions considered, their dynamic responses are computed by time history response analysis method, and this is performed in both elastic and inelastic ranges.A smooth hysteretic model is adopted to incorporate the nonlinearity of structural members into the nonlinear time history calculations by meaningful magnitude variations of the control parameters. In this way the different types of hysteresis degrading properties (i.e. stiffness decay, strength deterioration and hystereis pinching) are modeled by considering the rotational springs at both ends of each column for all stories. This model is extended based on the classical differential Bouc-Wen model. Access to experimental results of the cyclic force-deformation characteristics of components typical to the structure being analyzed provides the best means of specifying the above degrading parameters.The parametric identification study is carried out to clarify the relationship between control parameters and the response hysteresis loops as well as provide a comprehensive range of the basic parameters. This is used to formulate a model for the desired hysteresis loop where all its parameters are physically meaningful. It is assumed that these quantities are collected from the cyclic loading tests, which reflects the realistic hysteresis decay characteristics of RC columns when exposed to severe cyclic loadings.The drift demands gained through the wave propagation solution, and the results of 105,000 response history analyses in both elastic and inelastic ranges are used for calculating the error statistics. Such massive numbers of repeated processes are very exhausting to conduct manually, and this is the underlying factor in the development of a code to perform these time-consuming processes automatically. The least squared regression analysis is conducted on the intact differences between both elastic and inelastic spectrum ordinates to get the smooth variation functions. The modification coefficients are proposed as the function of vibration period and some other system dependent variables. In the dataset of records, a substantial number of near-fault ground motions are involved, which make large seismic demands to the structures. Such a number of selected records are an indication of the reliability of statistical results. This method could apply to the rapid seismic evaluation of the existing poor-detailed, non-ductile buildings. 242