Search

Bu araştırmada konsantre yem ağırlıklı klasik besi ile korunga kuru otu ağırlıklı besi karşılaştırılması amacıyla Kan-gal Akkaraman ırkı erkek kuzu besi performansları, yem tüketim ve yemden yararlanma özellikleri incelendi. Araştırma-da toplam 48 baş Akkaraman erkek kuzu kullanılmış ve besi 56 gün sürdürüldü. Deneme grupları Kontrol, % 10 çiçek-lenme (10Ç), %50 çiçeklenme (50Ç) ve tohum bağlama (MB) döneminde biçilen korunga ile yapılmış olup; besi başı ve besi sonu canlı ağırlıkları belirlendi. Besi sonu ve başı canlı ağırlıkları bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark oluşmadı (P>0.05). Günlük canlı ağırlık artışları gruplar (Kontrol, 10Ç, 50Ç ve MB) en yüksek grup 10Ç bulundu. Ancak, günlük canlı ağırlık artışı bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark oluştu (P, In this study, fattening performances, feed consumption and feed efficiency characteristics of Kangal Akka-raman male lambs were investigated in order to compare the classical fattening with concentrated feed and the fatten-ing with sainfoin roughage. In the study, a total of 48 Akkaraman male lambs were used and the fattening lasted 56 days. Experimental groups were made with sainfoin harvested at the control, 10% flowering (10Ç), 50% flowering (50Ç) and seedpod (MB) periods; Live weights at the beginning and end of fattening were determined. There was no statistically significant difference between the groups in terms of body weights at the end and the beginning of fattening (P>0.05). The highest daily body weight gains in groups (Control, 10Ç, 50Ç and MB) were found in group 10Ç. Howev-er, there was a statistically significant difference between the groups in terms of daily live weight gain (P

This study was aimed to determine the effectiveness in diet which content of soybean meal, corn and wheat glutens of rats on serum total cholesterol, triglycerides, low density lipoproteins (LDL), high density lipoproteins (HDL) and very low density lipoproteins (VLDL). In this study, a total of 24 male rats were used which were 20 days old aged. In the study, groups were designed in 3 groups (8 animals in each group); The Group1 which used of soybean meal as a protein source in diet, the Group2 which used of corn gluten as a protein source in diet and the Group3 which used of wheat gluten as a protein source in diet as respectively. Sera were taken from the animals at the end of the experiment and analyses were performed. In this study, the levels of serum cholesterol and HDL were decreased significantly in the Group2. Furthermore, the levels of serum triglycerides and VLDL were significantly increased in the Group3, while the level of serum LDL was found similarly in all groups. As a conclusion, it is point out that the wheat and corn gluten in dietary may partially affect the lipid profile of the male rats., Bu çalışmada ratların rasyonunaprotein kaynağı olarak katılan soya küspesi, mısır ve buğday glütenlerinin total kolesterol, trigliserit, düşük dansiteli lipoprotein (LDL), yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) ve çok düşük dansiteli lipoprotein (VLDL) seviyeleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Araştırmada 20 günlük toplam 24 adet erkek rat kullanıldı ve üç grup (her grupta 8 rat) oluşturuldu. Grup1’de rasyonda protein kaynağı olarak yüksek oranda soya küspesi, Grup2’de rasyonda protein kaynağı olarak yüksek oranda mısır glüteni ve Grup3’te rasyonda protein kaynağı olarak yüksek oranda buğday glüteni kullanıldı. Çalışmanın sonunda hayvanlardan kan serumları alındı ve analizleri yapıldı. Çalışmada serum kolesterol ve HDL seviyelerinin Grup2’de önemli oranda azaldığı tespit edildi.Bununla birlikte serum trigliserit ve VLDL seviyelerinin Grup3’te önemli oranda arttığı, serum LDL seviyesinin ise tüm gruplarda azaldığı belirlendi. Sonuç olarak rasyona katılan mısır ve buğday glütenlerinin erkek ratlarda lipid profilini kısmen etkilediği söylenebilir.

Araştırmanın örneklemini, 2016 yılında Burdur İli Bucak İlçesinde ikamet eden ve ağır engelli kişiye bakım hizmeti veren 216 kişi oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve dinî Başa Çıkma Ölçeği kullanılmıştır. Microsoft Excel ofis programına girilerek anketin düzenlenmesi ve gereken değerlerin sayısallaştırılması gerçekleştirilmiştir. Daha sonra sayısal veriler SPSS 15.0 for Windows paket programına aktarılarak analiz edilmiştir.Araştırmaya katılanların dinî başa çıkma durumlarının cinsiyet, yaş, ikamet ettikleri yer, medeni durum ve eğitim durumuna göre farklılık göstermediği; ekonomik durum, öznel dindarlık algısı ve algılanan dinî bilgi düzeyine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.Dini başa çıkma alt faktörlerinin ise cinsiyet durumuna göre anlamlı farklılık göstermediği; yaş, ikamet edilen yer, medeni durum, eğitim durumu, ekonomik durum, öznel dindarlık algısı ve algılanan dinî bilgi seviyesine göre ise farklılaştığı tespit edilmiştir.Dini başa çıkma alt faktörleri ile değişkenler arası ilişkiler ise şu şekildedir: Yaşla manevi hoşnutsuzluk alt boyutu arasında anlamlı fakat negatif yönde bir ilişki bulunmaktadır. Yaşanılan yerle Allah'a yönelme, dinî istikamet arayışı ve dinî yalvarma faktörleri arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Medeni hâl ile hayra yorma alt boyutu arasında negatif yönlü ilişki bulunmaktadır. Eğitim durumu ile manevî hoşnutsuzluk arasında pozitif yönde; Allah'a yönelme arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Ekonomik durumla manevî hoşnutsuzluk arasında pozitif yönde; Allah'a yönelme ve iyi davranışlarda bulunma arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Öznel dindarlık algısı ile Allah'a yönelme ve kendini sorgulama arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Dinî bilgi düzeyi ile Allah'a yönelme, kendini sorgulama ve hayra yorma alt faktörleri arasında negatif yönde bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.Araştırmada, bireylerin yaşadıkları zorluklar karşısında dinî başa çıkmayı etkin bir şekilde kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. The sample of the study consists of 216 participants who live in Bucak district in 2016 and Home Care handicapped persons Personal form and religious coping scale were used as data collection tools. Microsoft Excel Office programme was used to record the data and the values were tranformed into numerical assets. Then the data were analyzed by SPSS 15.0 for Windows package programme. Religious coping conditions did not differ according to gender, age, residential, marital status and level of education; on the other hand these conditions may differ according to socio economic status, individual religious perception and perceived level of religious awareness. While the sub factors of religious coping did not differ according to gender, they differed according to age, residential, marital status, level of education, socio economic status, individual religious perception and perceived level of religious awareness.The relations between sub factors of religious coping and variables are as follow; there is a significant but negative relation between age and moral dissatisfaction. There is a negative relation between residential and heading towards Allah, searching the right religious direction, praying factors. There is a negative relation between marital status and being optimist. There is a positive relation between level of education and moral dissatisfaction and also a negative relation with heading towards Allah. There is a positive relation between socio economic status and moral dissatisfaction, a negative relation with heading towards Allah and behaving with good manner. There is a positive relation between individual religious perception and heading towards Allah, calling into question. And also there is negative relation between level of religious knowledge and heading towards Allah; again a negative relation between calling into question and being optimist.As a result, participants often use religious coping strategies to struggle with the problems. 143

Yüksek lisans tezi olarak sunulan bu çalışmada; sabit kalınlıkta dairesel plakların Yapay Sinir Ağları ile Analizi gerçekleştirilmiştir. Dairesel plaklar ile ilgili teknik terimler, kabuller ve genel bilgiler verilerek analiz yöntemleri üzerinde durulmuştur. Öngerilmeli dairesel plak çözümü için x ve y doğrultuda yerleştirilen öngerilme toronlarının plak üzerinde meydana getirdiği radyal ve teğetsel gerilmelerin hesabı yapılmıştır.Dairesel plak içinde meydana gelen iç kuvvetlerinin hesabında Yapay Sinir Ağları (YSA)?nın uygulanabilmesi için çok sayıda veri üretilmiştir. Bu veriler için Sonlu Elemanlar Programı olan SAP2000 ile plaklar teorisinde elde edilen formüller kullanılmıştır. Elde edilen verileri Yapay Sinir Ağlarının eğitiminde kullanılmak üzere C#.NET programlama dili ile görsel ara yüze sahip olan bir eğitim yazılımı programı kullanılmıştır.Bu çalışmanın sonucunda Yapay Sinir Ağları?nın basit mesnetli dairesel plakların çeşitli yük etkisi altında sehim, dönme, gerilme, radyal ve teğetsel sonuç tasarım momentlerini ihmal edilebilecek hata oranları ile analizini yaptığı gözlenmiştir. Literatürde Öngerilmeli Betondan Dairesel Plakların Yapay Sinir Ağları ile analizine rastlanmamıştır.Anahtar Kelimeler: Dairesel Plaklar, Öngerilmeli Beton, Yapay Sinir Ağları, Sonlu Elemanlar Yöntemi. In this study, submitted as master thesis; the analysis of circular plates with prestressed concerete with artificial neural network application is studied. Technical terms, assumptions, basic information about circular plates are emphasized. To solve prestressed circular plates, radial and shear stress calculation, happens because of prestressed thoron positioned in x and y directions in plates, is studied.A lot of data is generated during the calculation of inner stress occurs in circular plates to be able to execute artificial neural network. To get this data, SAP2000 being a finite element program and formulas obtained from plates theory. To be able to use the data in the artificial neural network training, C#.NET and an another training software are used.At the end of the study, it shows that artificial neural network perform the analysis with some error rate, that can ignore the result design momentum of defluxion, inflexion, tension, radial and shear. The analysis of circular plates made from prestressed concrete is not been detected in the literature. Key Words: Circular plates, Prestressed Concrete, Artificial Neural Network, Finite Element Method. 192

Amaç. Bu çalışmada kuzu rasyonlarına katılan Yucca schidigera tozunun besi performansı, bazı rumen ve kan parametreleri, immun sistem ile karaciğer dokusunda antioksidan metabolizma üzerine etkileri araştırıldı.Materyal ve Metot. Araştırma, bazal rasyon verilen kontrol grubu, bazal rasyon + 100 ppm Yucca schidigera tozu verilen Saponin I grubu ve bazal rasyon + 200 ppm Yucca schidigera tozu verilen Saponin II grubu olmak üzere 3 grup şeklinde yürütüldü. Besi süresince hayvanların performans parametreleri, denemenin sonunda ise alınan kan numunelerinde metabolik ve immun sistem parametreleri (Brucella melitensis) ile karaciğer dokusunda antioksidan parametrelerin ölçümü yapıldı.Bulgular. Çalışmada grupların besi performans parametreleri arasında farklılık bulunmadı (p>0.05). Saponin I grubunun rumen pH'sı Kontrol grubuna göre sadece yem verildikten sonraki 2. saatte yüksek bulunurken (p0.05). While level of rumen pH of Saponin I group was higher than other groups for second hour after feeding (p

Şimşek, Nejdet (Balikesir Author), Araştırmada, yumurta tavuğu rasyonlarında NRC (National Research Council) (1994) tarafından yumurta tavukları için önerilen düzeyde ve bu düzeyin %66'sı ile %33'ü oranlarında inorganik ve organik bakır (Cu), çinko (Zn) ve mangan (Mn) kullanılmasının, intestinal sistem morfolojisi üzerine etkileri ve tavukların intestinal sistem morfolojisi ile biyoyararlanılabilirlik arasındaki muhtemel ilişki değerlendirilmiştir. Çalışmada, yetiştirme 45 haftalık yaşta toplam 336 adet kahverengi yumurtacı (Lohmann kahverengi) ticari tavuklar, her grupta 56 adet olacak şekilde, 6 gruba ayrıldı. Birinci grup %100 organik rasyon, 2. grup %100 inorganik rasyon, 3. grup %66 organik rasyon, 4. grup %66 inorganik rasyon, 5. grup %33 organik rasyon, 6. grup ise %33 inorganik rasyon içeren yemlerle 5 hafta süresince beslendi. Çalışma sonunda, her gruptan rastgele 6 hayvan kesilerek histokimyasal ve histometrik oiarak incelendi. Çalışma sonuçları, organik ve inorganik besleme intestinal sistem kadeh (goblet) hücresi sayısını ve kript derinliğini artırırken bu beslemenin ince bağırsaklarda villus uzunluğunu azalttığını göstermektedir., In the present study, hens were fed with recommended ratio by NCR (National Research Council) and 66% and 33% ratio of organic and inorganic copper (Cu), zinc (Zn) and manganese (Mn) sources, to evaluate the effect on small intestinal system morphology and possible relationship between the small intestine and bioavailability in the laying hens feeding. We used the 45 weeks old 336 brown (Lohmann Brown) laying hens and the hens were divided into six groups, each organic and inorganic three replicates groups of 56 chicks; 1st group fed with 100% organic dietary supplement, 2nd group fed with 100% inorganic dietary supplement, 3"' group fed with 66% organic dietary supplement, 4,f1 group fed with 66% inorganic dietary supplement, 5th group fed with 33% organic dietary supplement and 6,h group fed with 33% inorganic dietary supplement for five weeks. The results suggest that both the organic and inorganic sources increased the intestinal system goblet cells number and crypt depth, whereas these feeding decreased the villus height in chicken small intestinal system.

Tibial dyschondroplasia (TD) deteriorates the welfare of broiler chickens and causes economic loss. The present study was aimed at the investigation of the effect of TD on metabolic parameters and the demonstration of the aetiology of this disorder. For this purpose, blood serum mineral, lipid, protein, glucose, uric acid and enzyme levels, and histopathological alterations in the tissues of the tibiotarsal joint were determined. Ten broiler chickens suffering from TD and 10 healthy broiler chickens, all which were of the Ross 308 breed, constituted the material of the study. Analyses showed that calcium, phosphorus and free fatty acid blood serum levels were lower, whilst triglyceride, cholesterol, low density lipoproteins (LDL), very low density lipoproteins (VLDL) rates and uric acid and creatinine levels were higher in animals suffering from tibial dyschondroplasia, compared to healthy animals (P, Tibial diskondoplazi (TD) piliçlerin refahını bozmakta ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu çalışma TD’nin metabolik parametrelere etkisini ve etiyolojisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu nedenle hayvanların kan serumlarında mineral, lipit, protein, glikoz, ürik asit ve enzim değerleri ve tibiotarsal eklem dokusundaki histopatolojik değişimler tespit edilmiştir. Araştırmada10 adet TD’li ve 10 adet sağlıklı broiler (Ross 308) kullanılmıştır. Tibial diskondoplazili hayvanların kan serumlarındaki kalsiyum, fosfor seviyesi ve serbest yağ asitleri oranı sağlıklı hayvanlardan düşük; tigliserit, kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) oranları, ürik asit ve kreatinin miktarları ise yüksek bulunmuştur (P

Hayvan beslemede performans artırıcı olarak kullanılan antibiyotik ve hormon gibi yem katkı maddelerinin yasaklanması, bitkilerde bulunan fitokimyasal maddelere ilgiyi artırmıştır. Bu amaçla, birçok bitkinin ya kendisi yada ekstraktı kullanılmaktadır. Bitki ekstraktları, beşeri hekimlikte antikanserojenik, antikolesterol ve antihipertansif gibi özelliklerinden, hayvan beslemede ise aromatik, antioksidan, antimikrobiyal, antiparaziter ve immun sistemi uyarıcı gibi etkilerinden yararlanmak için yoğun olarak tercih edilmektedir. Bu derlemede, genellikle Yucca schidigera ve Quillaja saponaria’dan elde edilen saponin kaynaklarının antioksidan, antimikrobiyal, antiparaziter, immun sistemi uyarıcı ve antikolesterol gibi etkilerini içeren çalışmalar detaylı olarak incelenmiş ve hayvan beslemede kullanım imkanları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.