27 results on '"Gürşimşek, Ayşe Işık"'
Search Results
2. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Akran Zorbalığına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
- Author
-
Özgöker, Sevim, primary and Gürşimşek, Ayşe Işık, primary
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Ana Sınıf ve İlkokul Birinci Sınıf Öğretmenlerinin Okul Öncesi Dönemde Yürütülen Okuma Yazmaya Hazırlık Çalışmaları ile İlgili Görüşleri
- Author
-
MİNİFOĞLU, Şüküfe and GÜRŞİMŞEK, Ayşe Işık
- Subjects
Eğitim, Bilimsel Disiplinler ,Okula Hazırbulunuşluk ,Okul Öncesi Eğitim ,Okuma Yazmaya Hazırlık ,Temel Eğitim ,Early Literacy ,Early Childhood Education ,Primary Education ,School Readiness ,Education, Scientific Disciplines - Abstract
Purpose:When literacy preparation activities in the pre-school period are planned in a way that will enable children to gain skills that will support their adaptation to primary education, it facilitates the transition of children to primary education and contributes to their readiness. In order for children to make a harmonious transition between the two levels, it is important to understand the views and expectations of pre-primary and primary school first grade teachers regarding literacy preparation. Through this study, which was carried out for the first time in the Turkish Republic of Northern Cyprus, the evaluation of the literacy preparation studies included in the TRNC Pre-School Education Program created in 2016 within the scope of the Basic Education Development Project by the kindergarten and primary school first grade teachers was examined. Within the scope of the study, the opinions of two different teacher groups on the contribution of literacy preparation activities applied in preschool education to the readiness of the child for primary education were tried to be determined in a multi-faceted way.Method and Materials: The study group of the research is the teachers who provide education in Nicosia, Girne, Famagusta and İskele districts in the 2019 - 2020 academic year. 29 kindergarten teachers and 26 primary school first grade teachers who voluntarily agreed to participate in the study from 28 official schools working in public schools affiliated to the Ministry of National Education and Culture of the Turkish Republic of Northern Cyprus. In the collection and analysis of the data of the research, case study design was used within the scope of qualitative study. The audio recordings obtained from the interviews with the teachers were analyzed and basic categories were formed and grouped as themes.Result: According to the results of the research, both groups of teachers stated that the main purpose of these studies was to "support primary school preparation and adaptation to school", while they came to the fore with different understandings about the methods of achieving this. While it was emphasized by the majority of preschool teachers that the TRNC 2016 Preschool Education Program contributed positively to the achievements of children and that teachers could plan more freely, primary school teachers emphasized the disconnection between levels. Both groups of teachers emphasized the necessity of cooperation between teachers in the transition process and its importance in terms of program integration and facilitating the adaptation of the child., Amaç: Okul öncesi dönemde okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, çocukların ilköğretime uyumunu destekleyecek becerileri kazandıracak biçimde planlandığında, çocukların ilköğretime geçişini kolaylaştırmakta ve hazırbulunuşluğuna katkı sağlamaktadır. Çocukların iki kademe arasında uyumlu geçiş yapabilmeleri için, okul öncesi ve ilköğretim birinci sınıf öğretmenlerinin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarına ilişkin görüşlerinin ve beklentilerinin anlaşılması önemlidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilk kez gerçekleştirilen bu çalışma yoluyla Temel Eğitimi Geliştirme Projesi kapsamında 2016 yılında oluşturulan KKTC Okul Öncesi Eğitim Programı’nda yer verilen okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının, ana sınıf ve ilkokul birinci sınıf öğretmenlerince değerlendirilmesi incelenmiştir. Çalışma kapsamında okul öncesi eğitiminde uygulanan okuma yazmaya hazırlık etkinliklerinin, çocuğun ilköğretime hazırbulunuşluğuna katkısı konusunda iki farklı öğretmen grubunun görüşleri çok yönlü olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Yöntem ve Araçlar: Araştırmanın çalışma grubu 2019 - 2020 eğitim ve öğretim yılında Lefkoşa, Girne, Gazimağusa ve İskele ilçelerinde eğitim veren, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı devlet okullarında görev yapan 28 resmi okuldan çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 29 ana sınıf öğretmeni ve 26 ilkokul birinci sınıf öğretmenidir. Araştırmanın verilerinin toplanmasında ve çözümlenmesinde nitel çalışma kapsamında durum çalışması deseni kullanılmıştır. Öğretmenler ile yapılan görüşmelerden elde edilen ses kayıtları çözümlenerek temel kategoriler oluşturulmuş ve temalar şeklinde gruplanmıştır.Sonuçlar: Araştırma sonuçlarına göre, her iki öğretmen grubu da bu çalışmaların temel amacının “ilkokula hazırlık ve okula uyumunu desteklemek” olduğunu belirtirken, bunu gerçekleştirme yöntemleri konusunda farklı anlayışla öne çıkmıştır. KKTC 2016 Okul Öncesi Eğitim Programının, çocukların kazanımlarına olumlu katkısı olduğu ve öğretmenlerin daha özgür biçimde planlama yapabildikleri okul öncesi öğretmenlerinin önemli bir kısmınca vurgulanırken, ilkokul öğretmenleri kademeler arasında kopukluğa vurgu yapmışlardır. Her iki öğretmen grubu, geçiş sürecinde öğretmenler arası işbirliğinin gerekliliğini, bunun program entegrasyonu ve çocuğun uyumunu kolaylaştırma açısından önemi vurgulanmıştır.
- Published
- 2022
4. 3-6 Yaş Çocuklarının Cinsel Eğitiminin Gerekliliği İle İlgili Ebeveyn Görüşlerinin İncelenmesi
- Author
-
İŞLER, Seher, primary and GÜRŞİMŞEK, Ayşe İşık, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
5. OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK ALGILARININ İNCELENMESİ.
- Author
-
PEKÖZ, Çağrı, KÜLCÜ, Burhan, and GÜRŞİMŞEK, Ayşe Işık
- Abstract
Copyright of Turkish Journal of Social Research / Turkiye Sosyal Arastirmalar Dergisi is the property of Turkish Journal of Social Research and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
6. Okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin biliş üstü farkındalık düzeyleri ile problem çözme becerilerinin incelenmesi
- Author
-
Gürşimşek, Ayşe Işık, Yoleri, Sibel, and Çetingöz, Duygu
- Published
- 2012
7. Okullarda UygulamaÇalışmalarının Yürütülmesi Sürecinde Verimlilik Açısından Gerekli Görülen Koşullar ve Gerçekleşme Düzeylerine İlişkin Algılar
- Author
-
Hamurcu, Hülya and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Published
- 1999
8. Preschool Teacher Candidates' Pupil Control Ideology and Educational Beliefs.
- Author
-
GÜRŞİMŞEK, Ayşe Işık
- Subjects
PRESCHOOL teachers ,PUPIL Control Ideology Form ,BELIEF & doubt ,MODERNITY ,CLASSROOM management ,TEACHER education - Abstract
Copyright of Education & Science / Egitim ve Bilim is the property of Turkish Education Association and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
9. Okul Öncesi Eğitim Programı Kapsamında Öğretmenlerin Çocuğu Tanıma ve Değerlendirme Amacıyla Gerçekleştirdikleri Uygulamaların İncelenmesi
- Author
-
Kara, Sevinç and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim ,Tanıma ve değerlendirme teknikleri ,İlköğretim ,Çocuğu tanıma ve değerlendirme ,Okul Öncesi Eğitim Programı ,Okul Öncesi Öğretmenleri ,Alternatif değerlendirme - Abstract
The TRNC MEB Preschool Education Program, which was prepared in 2016 within the scope of the Basic Education Development Project (TEPGP), started to be implemented in the 2016-2017 academic year. A series of methods and techniques are proposed for child recognition and assessment practices, which is one of the basic elements of the pre-school education program that aims to support the holistic development of the child with a child-centered approach, and teachers are expected to realize them. The aim of this study is to examine the level of knowing and using the methods and techniques applied by a group of teachers working in pre-school classrooms of 42 public schools affiliated to the Ministry of National Education in Gazimağusa, Lefkoşa, Girne, Güzelyurt, Lefke and İskele districts of the TRNC; is to determine the situations of using the child recognition and assessment tools in the education program, according to what they decide on the practices, the difficulties they face, and their suggestions for the practices to be more effective. The study group of the research consists of 66 preschool teachers who work in the official preschool education institutions affiliated to the TRNC Ministry of National Education in Gazimağusa, Lefkoşa, Girne, Güzelyurt and Iskele in the 2020-2021 academic year and agree to participate in the study. The case study design was used in the qualitative study in collecting and analyzing the data of this research. Interviews with teachers were analyzed and grouped in basic categories and themes and are interpreted. As a result of the research, almost all of the teachers working in the official preschool education institutions in the TRNC found themselves competent in recognizing and evaluating the child. It was concluded that they knew and used majority of the forms within the scope of the program, that they mostly used the applications for the purpose of determining and reporting the development levels of the children, they experienced a series of difficulties in the planning and implementation process. A significant portion of the teachers stated that the 2016 Preschool Education Program made a positive differentiation in the child recognition and evaluation practices. Keywords: Recognition and Evaluation of the Child, Preschool Education, Preschool Education Program, Alternative Evaluation, Recognition and Evaluation Techniques ÖZ: Temel Eğitimi Geliştirme Projesi (TEPGP) kapsamında 2016 yılında hazırlanan KKTC MEB Okul Öncesi Eğitim Programı 2016-2017 öğretim yılında uygulanmaya başlanmıştır. Çocuk merkezli bir anlayışla çocuğun bütüncül gelişimini desteklemeyi hedefleyen okul öncesi eğitim programının temel unsurlarından biri olan çocuğu tanıma ve değerlendirme uygulamaları için bir dizi yöntem ve teknik önerilmekte ve öğretmenlerin bunları gerçekleştirmesi beklenmektedir. Okul Öncesi Eğitim Programı’nın farklı öğelerine yönelik farklı çalışmalar bulunmakla birlikte çocuğu tanıma ve değerlendirme uygulamalarına yönelik öğretmenlerin nasıl bir planlama ve yürütme süreci düzenledikleri doğrultusunda her hangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmanın amacı, KKTC’nin Gazimağusa, Lefkoşa, Girne, Güzelyurt, Lefke ve İskele ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 42 resmi okulun okul öncesi sınıflarında görev yapan bir grup öğretmenin çocuğu tanıma ve değerlendirme amacıyla uyguladıkları yöntem ve teknikleri bilme ve kullanma düzeylerini, eğitim programında yer alan çocuğu tanıma ve değerlendirme araçlarını kullanma durumlarını, uygulamalara neye göre karar verdiklerini, karşılaştıkları güçlükleri ve uygulamaların daha etkin olması yönündeki önerilerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubu 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Gazimağusa, Lefkoşa, Girne, Güzelyurt ve İskele bölgesindeki KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı resmi okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 66 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Bu araştırmanın verilerinin toplanması ve çözümlenmesinde nitel çalışması kapsamında durum çalışması deseni kullanılmıştır. Öğretmenlerle yapılan görüşme kayıtları çözümlenerek temel kategoriler ve temalar şeklinde gruplanmış ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda KKTC’deki resmi okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin tamamına yakınının kendisini çocuğu tanıma ve değerlendirme uygulamaları konusunda yeterli bulduğu; uygulamalara yönelik program kapsamında yer alan formları büyük oranda bildikleri ve kullandıkları, uygulamaları çoğunlukla çocukların gelişim düzeylerini belirleme ve raporlaştırma amaçlı yaptıkları, uygulamaları planlama ve yürütme sürecinde bir dizi güçlükler yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin önemli bir bölümü 2016 Okul Öncesi Eğitim Programı’nın çocuğu tanıma ve değerlendirme uygulamalarında olumlu yönde bir farklılaşma gerçekleştirdiğini belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Çocuğu tanıma ve değerlendirme, Okul öncesi eğitim, Okul Öncesi Eğitim Programı, Alternatif değerlendirme, Tanıma ve değerlendirme teknikleri Okul Öncesi Eğitim - Yüksek Lisans Tezi. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü. Tez (Yüksek Lisans) - Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2021. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2021
10. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Akran Zorbalığına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
- Author
-
Özgöker, Sevim and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim--Öğretmenler--Akran Zorbalığı ,Peer Bullying ,Okul Öncesi Eğitim ,Akran İlişkileri ,İlköğretim ,Preschool Education ,Bullying Behavior ,Teachers’ Views ,Akran Zorbalığı ,Zorbalık Davranışı ,Peer Relations ,Öğretmen Görüşleri - Abstract
öz:Akran zorbalığı, 2000’li yılların ilk çeyreğinden başlayarak günümüze kadar artan oranlarda ilgi gösterilen ve araştırılan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Fiziksel, sözel, duygusal olarak gerçekleştirilen ve zorbalık, saldırganlık, şiddet gibi çeşitli biçimlerde tanımlanan bu eylemlerin varlığı tarih boyu devam etmiş ve günümüze kadar uzanmıştır. Akran zorbalığı, akran ilişkilerinde yaygın olarak görülmeye başlanmış fakat uzun bir süre boyunca büyümenin doğası olarak kabul edilmiştir. Yaklaşık otuz yıldır yapılan araştırmalar ışığında akran zorbalığının yıkıcı etkileri net ve çarpıcı bir sonuç ortaya sunmuştur. Arkadaşlık ilişkilerinin oluşumunda ve çocuğun benlik algısının gelişiminde önemli bir dönem olması nedeniyle, okul öncesi dönemde çocuklarda zorbalık davranışlarının incelenmesi ve bu bağlamda öğretmenlerin görüşlerine göre akran zorbalığının tanımı, nedeni, ortaya çıkış biçimi, etkileri, zorbalık davranışları ile başa çıkma konusunda zorluk çektikleri durumları saptamak ve kullandıkları stratejileri belirlemek büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma; okul öncesi öğretmenlerinin akran zorbalığına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme formu ve nitel araştırma desenlerinden ‘durum çalışması’ kullanılmıştır. Bu araştırmada nitel veri toplama yöntemlerinden görüşme tekniği uygulanmıştır. Çalışmanın verileri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Gazimağusa, Lefkoşa ve Girne ilçelerine bağlı resmi ve özel 19 kurumda görev yapan 63 okul öncesi öğretmeninden toplanmıştır. Görüşmelerde elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmanın sonucunda, öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun akran zorbalığını tanımlarken “fiziksel zarar verme” kavramı üzerinde durdukları görülmüştür. Okul öncesi öğretmenlerinin sınıflarında en çok fiziksel zorbalık, en az ise sözel zorbalık türü ile karşılaştıkları görülmüştür. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun zorbalık davranışları ile baş etme konusunda daha önce herhangi bir eğitim almamadıklarını ifade etmeleri dikkat çeken bulgular arasındadır. Ayrıca okul öncesi öğretmenlerinin zorbalık davranışlarını önleme konusunda uyguladıkları yöntemlere bakıldığında, çoğunlukla “konuşma, empati kurma” ve “ödül – ceza” yöntemleri kullandıkaları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Öğretmen Görüşleri, Akran İlişkileri, Zorbalık Davranışı, Akran Zorbalığı Peer bullying comes across as a subject of increasing interest and research from the first quarter of the 2000s to the present day. Physical, verbal, emotionally performed and defined in various forms such as bullying, aggression, violence, the existence of these actions has continued throughout history and has continued to the present day. Peer bullying has started to be more common in peer relationships but has been accepted as the nature of growth for a long time. In the light of nearly three decades of research, the devastating effects of peer bullying have produced a clear and striking result. Since it is an important period in the formation of friendship relationships and the development of the child's self-perception, the examination of bullying behaviors in children in preschool period and in this context, according to the opinions of the teachers, the definition of peer bullying, its cause, the way it emerged, its effects, it is very important to identify situations where they have difficulty coping with bullying behaviors and to identify the strategies they use. This study was conducted to determine the views of preschool teachers regarding peer bullying. In the research, semi-structured interview form and consensual qualitative research patterns 'situation study' were used in the research. In this research, interview technique was applied from qualitative data collection method. The data of the study were collected from 63 pre-school teachers working in 19 official and private institutions in the districts of Famagusta, Nicosia and Kyrenia in the Turkish Republic of Northern Cyprus. The data obtained in the interviews were analyzed by content analysis method. As a result of the research, it was observed that the vast majority of teachers focused the concept of "physical harm" when describing peer bullying. It has been observed that pre-school teachers encounter the mostly forms of physical bullying and at least verbal bullying in their classrooms. It is noteworthy that the majority of teachers stated that they had not received any training on coping with bullying behavior before. Furthermore, when observing the methods used by preschool teachers to prevent bullying behavior, it was often that they used "speech, empathy" and "reward - punishment" methods. Keywords: Preschool Education, Teachers’ Views, Peer Relations, Bullying Behavior, Peer Bullying Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2020. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2020
11. Ailelerin ve Öğretmenlerin Okul Öncesi Dönemde Değer Eğitimine İlişkin Görüşleri
- Author
-
Kubat, Burcu and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim--Değer Eğitimi ,Okul Öncesi Eğitim ,Universal Values ,Evrensel Değerler ,İlköğretim ,Aile Görüşleri ,Family Views ,Değer Eğitimi ,Values Education ,Teacher Opinions ,Öğretmen Görüşleri - Abstract
Transferring the basic universal values to future generations is provided through education. The family transfers the values and culture of the society to the children first, then the schools in the following periods. In these processes, parents and teachers have great responsibilities. It is important for children to be aware of universal and cultural values starting from an early age and apply them in their lives. In order to present a healthy value education to children, it is necessary to know the competencies of parents and teachers regarding value education and their beliefs on the values that should be transported to the child. This study was carried out with the aim of determining the beliefs of parents and teachers about value education during preschool period. The participants of the study; consist of 152 families and 50 preschool teachers who have children in the 4-5 age group attending the pre-primary education institution affiliated to the Ministry of Education and Culture in the Famagusta district of the Turkish Republic of Northern Cyprus. Simple random sampling method was used in the research. In the research, "Teacher Socio-Demographic Information Form" and "Family Socio-Demographic Information Form" prepared by the researcher were used to determine the socio-demographic characteristics of the participants and their views on value education. "Rank Order of Parental Values" developed by Kohn (1977) revised by Schaefer and Edgerton (1985), and adapted to Turkish by Gürşimşek (2009) was used to determine the rankings of families and teachers regarding values. The opinions and ratings of families and teachers about values were determined by percentage analysis and T-Test and ANOVA statistics were used in order to determine the relationships between the study variables and values. The results of the study determine that the vast majority of participants stated that the value education should be provided to the child with a family-teacher cooperation. It was observed that values of respect, cooperation and love are the values that families consider most important. It is stated that the values that teachers most care about are respect, love and kindness. When results of Parental Values Scale, is examined, it is seen that the scores of parents and teachers are equal in social sub-dimension. While the scores of parents in the compliance sub-dimension are lower than the scores of the teachers, the scores of the self-management sub-dimension are the opposite of this. Keywords: Universal Values, Values Education, Teacher Opinions, Family Views ÖZ: Evrensel ve kültürel değerleri gelecek nesillere aktarmak temel olarak eğitim yoluyla sağlanmaktadır. Toplumun değerlerini ve kültürünü çocuklara ilk olarak aile daha sonraki dönemlerde ise okullar aktarmaktadır. Bu süreçlerde aile ve öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Çocukların küçük yaşlardan başlayarak, evrensel ve kültürel değerler konusunda farkındalık kazanmaları ve bunları yaşamlarında uygulamaları önemlidir. Sağlıklı bir değer eğitiminin çocuklara sunulması için öncelikle ailelerin ve öğretmenlerin değer eğitimi konusunda yeterlikleri ile çocuğa kazandırılması gereken değerlere ilişkin değerlendirmelerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışma ailelerin ve öğretmenlerin okul öncesi dönemde değer eğitimine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın katılımcılarını; KKTC Gazimağusa ilçesi Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı bulunan okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 4 ve 5 yaş grubunda çocuğu olan 152 aile ve 50 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada basit seçkisiz örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmada katılımcıların sosyo-demografik özelliklerini ve değer eğitimine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan ve ‘‘Aile Sosyo-Demografik Bilgi Formu’’ ve ‘‘Öğretmen Sosyo-Demografik Bilgi Formu’’ kullanılmıştır. Aileler ve öğretmenlerin değerlere ilişkin sıralamalarının belirlenmesi amacıyla Kohn (1977) tarafından geliştirilip Schaefer ve Edgerton (1985) tarafından yeniden düzenlenen Gürşimşek (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Ebeveyn Değerlerini Derecelendirme Ölçeği” (Rank Order of Parental Values) kullanılmıştır. Çalışmada ailelerin ve öğretmenlerin değerlere yönelik görüşleri ve derecelendirmelerinde yüzdelik analizi, çeşitli değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla T-Testi ve ANOVA istatistikleri uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara bakıldığında, katılımcıların büyük çoğunluğu değer eğitiminin çocuğa aile-öğretmen iş birliği içerisinde kazandırılmasının gerekliliği belirtilmiştir. Ailelerin en fazla önemli gördükleri değerlerin başında saygı, iş birliği ve sevgi değerlerinin geldiği görülmüştür. Öğretmenlerin en çok önemsediklerin değerlerin ise, saygı, sevgi ve nezaket olduğu belirtilmiştir. Gürşimşek (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Ebeveyn Değerlerini Derecelendirme Ölçeği’ne bakıldığında, sosyal alt boyutunda anne-babalar ve öğretmenlerin puanlarının eşit olduğu görülmektedir. Uyma alt boyutunda anne-babaların puanları, öğretmenlerin puanlarına göre daha düşük olduğu görülürken, öz-yönetim alt boyutun puanlarında bu durumun tam tersi olduğu görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Evrensel Değerler, Değer Eğitimi, Öğretmen Görüşleri, Aile Görüşleri Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2020. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2020
12. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Okuma Yazma Becerilerine Yönelik Yaptıkları Etkinliklere İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Salime, Korkmazhan and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Eğitim programı ,Pre-school education ,Okul Öncesi Eğitim ,İlköğretim ,Literacy skill ,Education program ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,Okuma-yazma becerisi ,Okuma yazmaya hazırlık ,Preparation for literacy - Abstract
All the activites that children do related to early literacy during preschool period are important phenomena which affect their later academic success. In preschool years, teachers do various activities such as phonetic awareness, visual perception, vocabulary, listening and writing awareness with the aim of developing children’s literacy and promoting their school readiness. A new pre-school education program has been implemented to 2016-2017 academic year at TRNC. One of the six learning areas which takes place in this programme is Language, Communication And Reading- Writing Preparation Learning Area. Pre-school teachers are expected to plan activities related to reading- writing readiness according to the outputs and indicators in this area. Since 2016-2017 academic year, in which the program is put on implementation no evaluation study has taken place about pre-school teachers’ application about early literacy activities in the classroms. The aim of this study is to identify the pre-school theachers’ knowledge and ability level within preparing early literacy activities, their recommendations about children’s readiness levels and the environment arrangements to support literacy abilities of the children attending the state and private schools of Famagusta, TRNC. The working group of this research is 50 pre-schoool teachers who accepted to participate in this research, who are employee of 16 state and private school running under TRNC Ministry of Education and Culture. In this qualitative study, for collecting and analysing the data content analysis technique has been used. The recordings of teachers’ interviews have been analysed and they were grouped and interpreted as main categories and themes. As the result of the study, it has been understood that most of the pre-school teachers in TRNC see themselves sufficient in early literacy work and the activities related to phonetic awareness, visual perception, vocabulary, listening, writing awareness and writing abilities are carried out in a similar practices in all the institutions. It has been also found that teachers imply the importance of individual differences among children due to school readiness and literacy abilities, and also that teachers are insufficient about the arrangements they do in the classroom environment for supporting literacy. ÖZ: Çocuğun okul öncesi dönemde okuma yazmaya hazırlık çalışmalarıyla ilgili gerçekleştirdiği tüm etkinlikler ilerideki dönemlerde akademik başarısını etkileyen önemli bir olgudur. Okul öncesi dönemde öğretmenler, okuma yazmaya hazırlık kapsamında ses bilgisi farkındalık, görsel algı, kelime dağarcığı, dinleme, yazı farkındalığı olarak tanımlanan çeşitli etkinlikler yapmaktadır. Yapılan bu çalışmalarla çocukların ilköğretime hazırbulunuşluklarına ve okuma-yazma becerilerinin kazanılmasına destek olunmaktadır. Kıbrıs’ta hazırlanan yeni Okul Öncesi Eğitim Programı 2016-2017 öğretim yılından itibaren uygulanmaya konulmuştur. Bu programda yer verilen altı öğrenme alanından biri de Dil, İletişim ve Okuma-Yazmaya Hazırlık Öğrenme Alanı’dır. Okul öncesi sınıflarında öğretmenlerin bu alandaki çıktıları ve göstergeleri kullanarak okuma yazmaya hazırlık çalışmaları kapsamında etkinlikler planlamaları ve uygulamaları beklenmektedir. 2016-2017 öğretim yılında uygulamaya koyulmasından beri, okul öncesi öğretmenlerinin yeni program doğrultusunda okuma-yazmaya hazırlık çalışmalarını nasıl yürüttükleri konusunda her hangi bir değerlendirme çalışması yapılmamıştır. Bu çalışmanın amacı, KKTC’nin Gazimağusa kazasında devlet ve özel kurumlarda görev yapmakta olan bir grup okul öncesi öğretmeninin, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarıyla ilgili bilgi ve beceri düzeylerini, okuma yazmaya hazırlık kapsamında uygulamakta oldukları etkinlikleri, çocukların hazırbulunuşuklarıyla ilgili önerilerini ve sınıflarda okuma yazmayı desteklemek için gerçekleştirdikleri çevre düzenlemelerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubu 2017-2018 eğitim- öğretim yılında Gazimağusa bölgesinde KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığ’ına bağlı, 16 devlet ve özel okul öncesi kurumunda görev yapmakta olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 50 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Bu araştırmanın verilerinin toplanması ve çözümlenmesinde nitel çalışma kapsamında durum çalışması deseni kullanılmıştır. Öğretmenlerle yapılan görüşmelerden elde edilen ses kayıtları çözümlenerek, temel kategoriler ve temalar şeklinde gruplanmış ve yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda, KKTC’deki okul öncesi kurumlarındaki öğretmenlerin yarıdan fazlasının kendisini bu konuda yeterli olarak algıladığı; okuma yazmaya hazırlık çalışmaları olarak ses bilgisel farkındalık, görsel algı, kelime dağarcığı, dinleme, yazı farkındalığı ve yazma becerilerini desteklemeye yönelik etkinliklerin her kurumda benzer çalışmalar yoluyla uygulandığı sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin; okuma yazmaya hazırbulunuşluk çalışmalarının yürütülmesinde bireysel farklılıkların önemini vurguladıkları, sınıflarında çevre düzenlemesi olarak gerçekleştirdikleri düzenlemelerin sınırlı kaldığı bulgusuna ulaşılmıştır. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2019. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2019
13. Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Mesleki Kaygılarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
- Author
-
Berber, Melis Sonay and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim ,Teacher Competence ,İlköğretim ,Okul Öncesi Eğitim--Öğretmen Adayları ,Preschool Education ,Professional Anxiety ,Teacher Candidates ,Öğretmen Adayları ,Mesleki Kaygı ,Öğretmen Yeterliği - Abstract
The biggest problem of today's societies is related with education. The most important role in planning the teaching and gaining the desired behaviors in the students is the teacher’s. During their university education, prospective teachers have a wide range of responsibilities. It is expected that these people who have chosen teaching profession will acquire all the knowledge and skills required by the profession as a result of their university education. In the 21st century education approach; they are expected to have a sense of responsibility, to raise individuals who are aware of the social, economic, cultural and belief systems of the society in which they live, to develop themselves continuously and to innovate and to look at events through a holistic perspective through critical and creative thinking in a globalizing and digitalizing world. Such responsibilities cause anxiety on prospective teachers. These concerns have a negative impact on prospective teachers' professional competencies and lead to a decrease in their motivation. The aim of this study was to ensure that prospective teachers' preoccupation concerns were identified and to shed light on necessary measures. In the research conducted, variables that are thought to be related with the professional anxiety of prospective teachers; gender, nationality, grade level, type of high school graduation, general success average, university preference order, economic level, the status of seeing the appropriate teaching profession for themselves, beliefs of being successful teachers in the future, belief in the application of the education received in the profession and the feeling of being successful in the profession variables were examined. In order to collect data; The Personal Information Form developed by the researcher and the Teacher Candidate Anxiety Scale adapted to Turkish by Saban, Korkmaz and Akbaşlı (2004) were used. 226 prospective teachers from the 2nd, 3rd and 4th grades of Preschool Education Program of Eastern Mediterranean University Faculty of Education in Famagusta, Turkish Republic of Northern Cyprus participated in the study The results for the professional anxiety levels of teacher candidates demonstrated that; there was no statistically significant difference in terms of gender, nationality, type of high school, general achievement averages, order of choice of university and economic level. It was determined that teacher-centered students' self-centered and student-centered, scores did not differ in terms of grade levels, while Task-Centered Anxiety differed. In addition, it was concluded that there was no statistically significant difference in the other dimensions, where the beliefs about the contribution of the education received at the university to the practice differed significantly only in terms of Student-Centered Anxiety. Also; it was found that there were significant differences in the self-centered, task-centered and student-centered concerns of the prospective teachers in terms of their perception of teaching profession, belief in being a successful teacher in the future, and anxiety about whether they were successful in the profession. Keywords: Professional Anxiety, Preschool Education, Teacher Candidates, Teacher Competence ÖZ: Günümüz toplumlarının en büyük sorunu eğitimle ilgilidir. Öğretimi planlayan ve öğrencilerde istendik davranışları kazandırmada en büyük rol öğretmenlere düşmektedir. Hizmet öncesinde üniversitelerde öğrenim gören öğretmen adaylarının çok çeşitli sorumlulukları bulunmaktadır. Öğretmenlik mesleğini seçen bu kişilerin, aldıkları eğitim sonucunda mesleğin gerektirdiği tüm bilgi ve becerileri kazanmış olmaları beklenmektedir. 21. yüzyılın eğitim anlayışında öğretmenlerden; sorumluluk bilincine sahip olmaları, içinde yaşadıkları toplumun sosyal, ekonomik, kültürel ve inanç sistemleri konusunda farkındalık kazanmış bireyler yetiştirmeleri, yeniliklere açık olup sürekli kendilerini geliştirmeleri, küreselleşen ve dijitalleşen dünyada eleştirel ve yaratıcı düşünme yoluyla olaylara bütüncül bakış açısıyla bakabilmeleri beklenmektedir. Bu gibi sorumluluklar öğretmen adayları üzerinde kaygıya neden olmaktadır. Bu kaygılar öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerini olumsuz etkilemekte ve motivasyonlarının azalmasına neden olmaktadır. Bu çalışma; öğretmen adaylarının mesleğe yönelik kaygılarının hizmet öncesi aşamada belirlenmesini sağlamak ve gerekli önlemlerin alınmasına ışık tutmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının mesleki kaygıları ile ilişkili olabileceği düşünülen; cinsiyet, uyruk, sınıf düzeyi, mezun olunan lise türü, genel başarı ortalamaları, üniversite tercih sırası, ekonomik düzeyleri, öğretmenlik mesleğini kendilerine uygun görme durumları, gelecekte başarılı öğretmen olma inançları, üniversitede alınan eğitimin mesleğe uygulama inancı ve meslekte başarılı olup olamama konusunda hissedilen kaygı değişkenleri ele alınarak incelenmiştir. Bu araştırmada veri toplanması amacıyla; araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu ile Saban, Korkmaz ve Akbaşlı (2004) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Öğretmen Adayı Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazimağusa’da bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Programı’nın 2. 3. ve 4. sınıflarında öğrenim gören 226 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarının mesleki kaygı düzeylerinde; cinsiyet, uyruk, lise türü, genel başarı ortalamaları, üniversiteyi tercih sırası ve ekonomik düzeyleri açısından istatiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Öğretmen adaylarının Ben Merkezli (BMK) ve Öğrenci Merkezli (ÖMK) puanları sınıf düzeyleri açısından farklılaşmazken, Görev Merkezli Kaygılarının (GMK) farklılaştığı belirlenmiştir. Ayrıca üniversitede alınan eğitimin mesleği uygulamaya katkısına ilişkin inançlarına göre sadece Öğrenci Merkezli Kaygı (ÖMK) açısından anlamlı düzeyde farklılaştığı diğer boyutlarda istatiksel açıdan anlamlı farklılığın olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra; öğretmenlik mesleğini kendilerine uygun görme, gelecekte başarılı bir öğretmen olma inançlarına göre ve meslekte başarılı olup olmama konusunda hissedilen kaygıya yönelik değişkenler açısından öğretmen adaylarının Ben Merkezli, Görev Merkezli ve Öğrenci Merkezli kaygılarında anlamlı farklılaşmalar olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Mesleki Kaygı, Okul Öncesi Eğitim, Öğretmen Adayları, Öğretmen Yeterliği Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2019. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2019
14. 3-6 Yaş Arasında Çocuğu Olan Babaların Eğitime Katılım Düzeylerini Etkileyen Etmenlerin Belirlenmesi
- Author
-
Güven, Gizem and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim ,Participation of Fathers in Education ,Child Development ,Family Participation ,School - Family Cooperation ,İlköğretim ,Çocuk Gelişimi ,Preschool Education ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim--Babalar ,Babaların Eğitime Katılımı ,Okul-Aile İşbirliği ,Aile Katılımı - Abstract
ÖZ: Aile katılımı, çocuğun eğitim sürecinden en verimli biçimde faydalanması için okul öncesi eğitimde önemli bir yere sahiptir. Burada öğretmene ve ebeveynlere büyük bir iş düşmektedir. Ancak öğretmenlerce düzenlenen aile katılım etkinliklerine annelerin daha fazla katılım sağladığı, babaların katılımının daha düşük düzeyde gerçekleştiği görülmektedir. Aile katılım programlarının düzenlenmesi ve yürütülmesi araştırıldığında; anne ve baba bir “paydaş” olarak amaçlanmış olsa da baba katılımını sağlayacak öğelerin yeterli olmadığı görülmektedir. Babaların aile katılım etkinliklerine katılımlarını etkileyen etkenlerin bilinmesi ve engelleyen koşulların ortadan kaldırılması yoluyla babaların eğitime katılımı teşvik edilmelidir. Bu çalışmada 3-6 yaş arasında çocuğu olan babaların çocuklarının eğitimine katılımını etkileyen etmenlerin araştırılması hedeflenmiştir. Okul öncesi eğitim alan 3-6 yaş arası çocuğu olan babaların eğitime katılım düzeylerinin ve katılımla ilişkili değişkenlerin belirlenmesi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu tür bir araştırmanın temel gerekçesi, babaların çocuklarının gelişimi üzerinde etkilerine vurgu yapmak ve babaları eğitim sürecinin daha aktif bir öğesi kılmanın önündeki engelleri belirleyerek çözüm önerileri iletmektir. Çalışmanın örneklemini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazimağusa kazasında, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına bağlı, 8 devlet ve 7 özel anaokulunda 3-6 yaş arası çocukları olan toplam 231 baba oluşturmaktadır. Çalışmada verileri toplama amacı ile orijinal olarak Fantuzzo, Tighe ve Childs tarafından (2000) geliştirilmiş, Gürşimşek (2003) tarafından Türkçe’ye uyarlanmış 21 maddeden ve 3 alt ölçekten oluşan 5’li likert türü ‘Aile Katılım Ölçeği (AKO)’ kullanılmıştır. iv Katılımcı babaların sosyodemografik özelliklerini belirlemek amacı ile araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Kişisel Bilgi Formu’ kullanılmıştır. Çalışmanın verileri Eylül-Aralık 2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda, katılımcı babaların çocukları ile yaptıkları etkinlikler arasında en fazla oyun oynamanın ön plana çıktığı; aile katılım etkinliklerine katılmalarını engelleyen temel etmenler arasında ise mesai saatlerinin uygun olmaması ve yeterli zaman bulamamanın temel gerekçe olarak belirtildiği görülmüştür. Ayrıca babanın yaşının, eğitim durumunun, mesleğinin, okulda düzenlenen aile etkinliklerine katılma durumunun, çocukları ile aktif olarak geçirdikleri zamanın, çocuklarının eğitimine katkılarını yeterli bulma durumlarının, çocuklarının eğitimine katılımın çocuğun gelişimi üzerindeki görüşlerinin, okulda düzenlenen etkinliklerin babaların gereksinimlerini karşılama durumuna ilişkin değerlendirmelerinin, babaların eğitime katılım düzeyleri açısından anlamlı farklılaşma yarattığı belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar tartışılarak önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Aile Katılımı, Babaların Eğitime Katılımı, Okul-Aile İşbirliği, Çocuk Gelişimi Family participation is significant in preschool education so that the child can benefit most efficiently during the development process. There is a great deal of work related with the teachers and parents, but it is determined that mothers are more involved in family activities organized by teachers but fathers’ participation is lower. When the structuring and implementation of family participation programs are examined, it is clear that the family is targeted as a stakeholder, but it is also observed that the arrangements that will allow the participation of fathers are not included enough in the regulations. This study aims to investigate the factors affecting the participation of fathers in the education of their children with the argumant that by knowing the factors affecting the participation of fathers in family participation activities and eliminating the conditions that prevents them their cooperation with schools will enhance. The main aim of this study is to determine the level of participation of the fathers with 3-6 year old children who have pre-school education and the determination of the variables related with their participation. The main reason for such research is to emphasize the effects of fathers on the development of their children and to identify the obstacles preventing the fathers to become a more active element of the education process and convey solutions. The sample of the study consisted of a total of 231 fathers with children from 3-6 years in 8 state and 7 private kindergartens under the Ministry of Education and Culture of the Turkish Republic of Northern Cyprus in Famagusta. The data was collaected by, Family Participation Scale originally developed by Fantuzzo, Tighe and Childs (2000), adapted into Turkish by Gürşimşek (2003), a 5-point Likert-scale consisting of 21 items and 3 sub-scales. Personal Information Form developed by the investigator was used to to collect data about socio-demographic variables. Date of the study was collected during September-December 2018. As a result of the findings obtained, the most important activities of the participant fathers with their children are playing games and it was observed that the main factors that prevented them from attending family participation activities were the lack of adequate working hours and not enough time. In addition, the father's age, education, profession, the status of participating in family activities in the school, the time spent actively with children, their belief about effect of their participation on the development of children, their belief about the level school activities are organized occurding to fathers needs are significantly related to fathers participation to educational activities. Results ara discussed and suggestions are given accordingly. Keywords: Preschool Education, Family Participation, Participation of Fathers in Education, School - Family Cooperation, Child Development Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2019. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2019
15. Okul Öncesi Öğretmenlerinin KKTC Okul Öncesi Eğitim Programı’na İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi
- Author
-
Karaca, Yonca and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
TEPGP ,Preschool Education Program ,Okul Öncesi Eğitim ,Teacher Opinion ,İlköğretim ,Okul Öncesi Eğitim--Öğretmen Adayları ,Okul Öncesi Eğitim Programı ,EEPDP ,Okul Öncesi Öğretmenleri ,Preschool Teachers ,Pre-school Education ,Öğretmen Görüşleri - Abstract
Education has started informally since the existence of humanity and formal education environments have been evolved over time. The perspectives that differed from the past to the present since the existence of the formal education environment have changed according to the needs of the society or the epoch. From the beginning of formal education, the knowledge, skills and qualifications that are required to be provided to individuals are presented to individuals within the framework of the education programmes determined by countries/societies. The teacher who is the implementer of the training programmes; Who were the information giver and teacher in the past, is now a guide for educating individuals by teaching them how to reach to the right information and raise individuals who have the ability to transform what they have learned. In order to determine whether the educational programmes that determine the aims of the education have achieved their goals, it is of great importance to determine the strengths and weaknesses of the program by obtaining the opinions of the teachers who are the implementers of the education programs. This research is aimed to determine the understandings of teachers about TRNC Ministry of National Education Preschool Education Programme 2016 (MNE PEP 2016) through a perspective of developmental and learning areas of the child. Thus, teachers' opinions about planning and practice phases of the MNE PEP 2016 collected from teachers, who are working in preschool classes in public schools of the MNE and Culture. The research was conducted with the quantitative research method in the screening model. The data of the study was collected using a questionnaire in 2017-2018 academic year with 160 teachers from the pre-school and kindergarten classrooms and branch teachers connected to the MNE, who accepted to participate in the study. In general, the results of the research showed that teachers responded highly to the planning and implementation of the MNE PEP 2016. Teachers stated that they could not plan and implement the elements of the programme and that this was not caused by MNE PEP 2016 . Teachers' ability to evaluate MNE PEP 2016 items is lower than planning and implementation, but in the whole picture the majority of teachers stated that they can evaluate the programme. In addition, the results of the research indicated that teachers had the most struggle, in using the forums which included students' recognition, monitoring and evaluation. This situation contradicts the results in the planning, implementation and evaluation dimension of the training program. The findings of the study were discussed in line with the factors related to the effectiveness of the program and suggestions were made. Keywords: Preschool Education Program, Pre-school Education, Preschool Teachers, EEPDP, Teacher Opinion ÖZ: Eğitim insanlığın var oluşundan itibaren informal olarak başlamış, zaman içerisinde formal eğitim ortamları oluşturulmuştur. Formal eğitim ortamları; geçmişten günümüze kadar, toplumların insan yetiştirmeye yönelik farklılaşan bakış açıları ile içinde yaşanan toplumun ve çağın gereksinimleri doğrultusunda değişiklikler göstermiştir. Formal eğitim yoluyla bireylere kazandırılması istenen bilgi; beceri ve yeterlikler ülkelerin/toplumların belirledikleri eğitim programları çerçevesinde bireylere sunulmaktadır. Eğitim programlarının uygulayıcısı olan öğretmen; geçmişte bilgiyi aktaran ve öğreten konumundayken günümüzde öğrenciye doğru bilgiye nasıl ulaşacağı hakkında yol gösteren ve öğrendiği bilgileri dönüştürme becerisine sahip bireylerin yetiştirilmesinde rehber rolünü üstlenmektedir. Eğitimin genel ve özel amaçları doğrultusunda yapılandırılan eğitim programlarının, amaçlara ulaşılmasında ne ölçüde etkili olduğunu belirlemek için, eğitim programlarının uygulayıcısı olan öğretmenlerin görüşlerini incelemek, programların güçlü ve zayıf yönlerini saptamak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda bu araştırma Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı devlet okullarında okul öncesi sınıflarında görev yapan öğretmenlerin KKTC MEB 2016 Okul Öncesi Eğitim Programı’nın ne denli anlaşılır olduğu, çocuğun gelişim ve öğrenme alanlarını dikkate alarak, program öğelerini planlanma ve uygulanma durumları ile değerlendirme boyutlarını yapabilme durumları hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde nicel araştırma yöntemi ile yapılmıştır. Araştırma verileri KKTC genelinde 2017-2018 eğitim-öğretim yılında anket aracılığyla MEB’e bağlı okul öncesi ve anasınıflarında görev yapan sınıf ve branş ögretmenlerinden araştırmaya katılmayı kabul eden 160 öğretmenle gerçekleştirilmiştir. Genel olarak araştırma sonuçlarına bakıldığında öğretmenlerin MEB 2016 OÖEP öğelerini planlanma ve uygulama durumlarına yüksek oranda olumlu yanıt verdikleri tesbit edilmiştir. Programın öğelerini planlayamadığını ve uygulayamadığını belirten öğretmenler, bu durumun MEB 2016 OÖEP’den kaynaklı olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Öğretmenlerin MEB 2016 OÖEP öğelerini değerlendirebilmeyi yapabilme durumları ise planlama ve uygulamaya oranla daha düşük çıktığı, fakat büyük bir çoğunluğun yapabildiği yönündedir. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenler en fazla güçlüğü; öğrenciyi tanıma, izleme ve değerlendirme boyutunda yer verilen forumları kullanma konusunda yaşadıklarını belirtmişlerdir. Elde edilen bu bulgu; eğitim programının planlama, uygulama ve değerlendirme boyutu ile ilgili diğer bulgularla çelişir niteliktedir ve üzerinde dikkatle durulması gerekmektedir. Çalışmadan elde edilen bulgular, programın etkililiğine ilişkin öğeler doğrultusunda tartışılarak öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim Programı, Okul Öncesi Eğitim, Okul Öncesi Öğretmenleri, TEPGP, Öğretmen Görüşleri Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2019. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2019
16. Anne-Baba Tutumlarının 5-6 Yaş Çocukların Sosyal Problem Çözme Becerisi ile Olan İlişkisinin İncelenmesi
- Author
-
Çiftci, Yıldız and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
social problem solving ,Okul Öncesi Eğitim ,Preschool period ,İlköğretim ,social competence ,Okul öncesi dönem ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,anne-baba tutumları ,sosyal yeterlik ,sosyal problem çözme ,parent attitudes - Abstract
ÖZ. Okul öncesi dönemde sosyal ilişkilerinin artmasıyla birlikte çocuklar akran ilişkilerinde ve çevresindeki diğer kişilerle etkileşim kurarken güçlüklerle karşılaşırlar ve bazı baş etme stratejileri deneyerek sosyal problem çözme becerilerini geliştirirler. Anne babalarının farklı baş etme yollarını model alan çocuğun kendi yaşamındaki sosyal problemlerle baş etme sürecinde yetkinleşmesi büyük önem taşır. Problemlerini etkili bir şekilde çözebilen çocuklar; akademik yaşantılarında başarılı olma ve çevreleriyle yakın ilişkiler kurabilmeyi daha iyi başarabildiklerinden mutlu bireyler olarak yetişeceklerdir. Okul öncesi dönemi kapsayan yaşlar davranışların şekillenmesi açısından önemlidir. Çocuklarda prososyal davranışların gelişmesi için ortam hazırlamak ve desteklemekle birlikte toplumda empati kurabilen, sosyal problem çözme becerisi gelişmiş bireyler yetişir. Bu bağlamda erken yaşlarda prososyal davranışların desteklenmesi ileriki yaşlarda davranış biçimlerinin zeminini oluşturması açısından çok önemlidir. Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmesi açısından son derece önemli bir işlevi olan sosyal problem çözme becerisinin hangi değişkenlerle ilişkili olduğunun belirlenmesi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Ayrıca çocukların ilk temel alışkanlıklarını edindikleri aile ortamında anne-babaların çocuk yetiştirme tutumlarını da problem çözme becerisinin kazanılmasında önemli etkileri olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle çalışmanın bir diğer amacı da, anne-baba tutumlarının, çocukların sosyal problem çözme becerileriyle olan ilişkisini incelemektir. Araştırma ilişkisel tarama modeli kullanılarak yapılmış nicel bir çalışmadır. Çalışma grubu; 2015-2016 eğitim-öğretim yılında KKTC Girne İlçesi’ndeki 52 devlet anasınıfına devam edem 46 5 yaş, 54 6 yaş toplam 100 5-6 yaş grubu çocuğu ve aileleridir. Kişisel Bilgi Formu ve Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) okullar aracılığıyla ailelere gönderilmiş ve çalışmaya katılmayı kabul ederek ilgili formları doldurup gönderen ailelerin çocuklarına Wally Sosyal Problem Çözme Ölçeği araştırmacı tarafından okullarda uygulanmıştır. Toplam olarak okullarda ailelere gönderilmek üzere 600 form dağıtılmış ve geri dönen 100 ebeveynin çocukları ile çalışmaya devam edilmiştir. Ailelerden geri dönen 100 Kişisel Bilgi Formunu 75 anne (%75) ve 25 baba (%25) yanıtlamıştır. Araştırmanın bulgularına göre, çocukların sosyal problem çözme becerilerinin orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocukların sosyal problem çözme becerilerinin; cinsiyet, yaş, ebeveynin yaşı, anne-baba eğitim durumu, aylık gelir, ailedeki çocuk sayısı, anne-babanın anlaşma düzeyi ve algıladıkları sosyal destek açısından farklılaşmadığı görülmüştür. Ebeveyn tutumları değerlendirildiğinde demokratik tutumun yaygın olduğu bunu koruyucu tutumun izlediği, otoriter ve izin verici tutumun daha düşük düzeyde görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır. Okul öncesi eğitimde olan 5-6 yaş çocuklarının sosyal problem çözme beceri düzeyleri ile ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının ilişkisine bakıldığında ise sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Anahtar kelimeler: Okul öncesi dönem, sosyal problem çözme, sosyal yeterlik, anne-baba tutumları. As a socio-cultural entity, people are trying to adapt to the environment from birth with the increase in social relations in the pre-school period, children face difficulties in interacting with peers and other people around them, and they develop social problem solving skills by trying out some coping strategies. It is of utmost importance that the child modeling the different ways of coping with the parents is competent in the process of coping with the social problems in his/her life. Children who can solve their problems effectively; will grow up as happy individuals because they will be able to succeed in their academic life and achieve better relations with their environment. During pre-school years, which has a large effect on shaping of behaviors, social problem-solving ability to prepare and support the development of prosocial behaviors in children is of great importance in terms of development of empathic adults in society. The main purpose of this study is to determine variables related with social problem solving skills in children, which has a very important function for healthy growth and development of children. It is also thought that parenting attitudes of parents in the family environment where children get their first basic habits can also have important effects on the problem solving skills. For this reason, another aim is to examine the relationship between parental attitudes and the ability of children to solve social problems. The research was conducted using quantitative research methodology and relational survey method. The sample of the study consists of 46, 5 years old and 54 6 years old totally 100 children, who are studying in 52 state classrooms in Girne District of TRNC during 2015-2016 academic year and their families. The Personal Information Form and the Parent Attitude Scale (ETÖ) were sent to families through schools and the Wally Social Problem Solving Scale was administered by the researcher to the children of the families who filled in and submitted the forms by agreeing to participate in the study. In total, 600 forms were distributed to families in schools, and 100 parents returned to work with their children. 75 mothers (%75) and 25 fathers (%25) from 100 parents filled out the personal information form. According to the findings of the research, it is concluded that children are in the middle level of solving the social problem. The social problem solving scores of children didn’t differentiate according to; gender, age, age of the parent, parent education level, monthly income, children in the family, parents agreement about child rearing and perceived social support. When the data on the attitudes of parents were analyzed, it was seen that the majority of the families showed a democratic attitute towards their children and custodion rearing followed it; authoritative and permissive child rearing were seen of a lower level. The results were not statistically significant when the social problem solving skill levels of 5-6 year old children attending preschool education were compared with the parenting attitudes of parents. Keywords: Preschool period, social problem solving, social competence, parent attitude Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
17. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Mezuniyet Sonrası Mesleki Gelişimlerinin İncelenmesi
- Author
-
Debeş, Ersin and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
professional competency ,pre-school teachers ,Okul Öncesi Eğitim ,Mesleki gelişim ,öğretmen yetiştirme ,İlköğretim ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,okul öncesi öğretmenleri ,Professional development ,mesleki yeterlik ,teacher education - Abstract
Pre-school stage is crucial as it establishes the foundation of a child’s life. Thus, the education received at this stage becomes equally important which in turn, places a great responsibility on pre-school teachers. It is essential for pre-school teachers to develop their competencies and follow professional innovations. Having up-to-date knowledge and skills will enable offering contemporary education meeting the needs of the current global conditions. This study explored the professional development of pre-school teacher following their undergraduate graduations. The population of the study is all students who completed the Pre-School Teaching program in the education faculties of all universities in TRNC. The sample consists of 153 individuals who completed the Pre-School Teaching program at the Eastern Mediterranean University since 2009. This study adopts a quantitatie research design and made use of the Alumni Questionnaire designed and implemented previously by the Eastern Mediterranean University Alumni Communication and Career Research Directorate. SPSS (Statistical Packages for the Social Sciences) 22.0 was used for the analysis of the collected data. The findings of the study showed that 79% of the graduates do not pursue a postgraduate professional program and 69.3% of the graduates start working as pre-school teachers. Participants also stated that they are able to find jobs within the 0-3 months of their graduation. While 34% of the participants stated that they are satisfied with their income, 32.7% expressed their dissatisfaction regarding financial incomes. In general terms, the findings of the study show that majority of the participants are satisfied with the education they received during at undergraduate level; however, 34% of them were happy with the foreign language communication skills they gained at university whereas, 34.6% of them were not happy with that skill. Lastly, the participants stated that if given the chance, they would choose the same program again and would encourage others to receive the same knowledge and skills by studying in the same Pre-School Teaching program. ÖZ: Okul öncesi dönem çok önemli olup çocuğun yaşamının temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu dönemlerde verilecek olan eğitimin önemi de oldukça artmaktadır. Bu sebeple okul öncesi öğretmenlerine de önemli görevler düşmektedir. Okul öncesi öğretmenlerin kendilerini en iyi şekilde geliştirmeleri ve mesleki yenilikleri takip etmeleri büyük önem taşımaktadır. Yeniliklere uygun bilgi ve beceri birikimlerinin yapılması öğrenim görmekte olan öğrencilere çağdaş ve çağın gereksinimlerine göre en uygun eğitimin verilmesini sağlayacaktır. Bu araştırmada da okul öncesi öğretmenlerinin, mezuniyet sonrası mesleki gelişimleri incelenmiştir. Araştırmanın evrenini, KKTC’de Eğitim Fakültesinde Okul Öncesi Öğretmenliği programında okuyup mezun olan tüm bireyler oluşturmaktadır. Araştırmanın Örneklemini ise, okul öncesi öğretmenliği programından mezun olan 153 birey oluşturmaktadır. Araştırmada nicel bir çalışma yöntemi ve daha önce Doğu Akdeniz Üniversitesi Mezunlarla İletişim ve Kariyer Araştırma Müdürlüğü tarafından Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Programı mezunlarına uygulanan anket formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS (Statistical Packages for the Social Sciences) 22 kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına bakıldığında Okul Öncesi Öğretmenliği Programı mezunlarının %79’unun mezun olduktan sonra lisansüstü bir programa devam etmedikleri görülmüş olup, mezunların %69.3’ünün okul öncesi öğretmeni olduğu sonucu elde edilmiştir. Ayrıca katılımcıların mezun olduktan 0-3 ay içerisinde ilk işlerini buldukları sonucuna varılmıştır. Katılımcı mezunların %34’ü maaşlarından memnunken %32.7’si maaşlarından memnun olmadıklarını belirtmişlerdir. Çalışmanın sonucuna genel olarak bakıldığında mezunların üniversiteden almış oldukları eğitimden memnun oldukları fakat yabancı bir dilde iletişim konusunda %34’ünün memnun %34.6’sının memnun olmadığı görülmüştür. Son olarak mezunların okudukları bölümü tekrardan tercih etme durumları olsaydı yine aynı lisans programında eğitim almayı istediklerini, ayni ilgi ve beceriye sahip öğrencileri mezun oldukları Okul Öncesi Öğretmenliği Programında eğitim almaları konusunda teşvik edeceklerini de belirtmişlerdir. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
18. Okul Öncesi Eğitim Kurumlarına Devam Eden Çocukların Duygusal Öz Düzenleme Becerileriyle Sosyal Uyumlarının İncelenmesi
- Author
-
Gündoğdu, Esra Gül and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Duygu Düzenleme ,Okul Öncesi Eğitim ,Sosyal Uyum ,İlköğretim ,Emotion Regulation ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,Akran İlişkileri Sosyal Gelişim ,Peer Relationship ,Social Development ,Behavioral Traits ,Davranışsal Tepkiler ,Pre-school Education ,Social Cohesion - Abstract
The aim of this research is to identify the relationship between preschool children’s emotional self-regulation skills and their social cohesion. Simple random method was used in this study to select 151 children, all of whom was born in 2011, attending kindergardens of the Ministry of Education in Famagusta, Nicosia, Kyrenia and Morphou in Turkish Republic of Nothern Cyprus during 2016-2017 academic year. Marmara Social and Emotional Adaptation Scale (MSEA), Emotion Regulation Checklist (ERC) and Demographic Information Form were used during data collection of this research which carried on as the relational model which is one of the descriptive method. Kruskal Wallis H Test and Mann Whitney U Test were used to analyse the data and the relationship between variable were assessed by employing Spearman correlation coefficients method. The results of the data analysis indicated a statistically significant difference only in MSEA - the subscale of appropriate behavior for social life’s requirements; while girls’s scores were higher in subscales of both Marmara Social and Emotional Adaptation Scale and Emotion Regulation Checklist. A significative difference in MSEA- the subscale of appropriate behavior for social life’s needs and in ERC - the Variability/ Negativity subscale according to their father’s job was determined. On the contrary, it was obtained that there was no a meaningful difference in subscale scores of MSEA and ERC according to the birth order of the children, the education status of their mother and father and also their mother’s job. The results of the study indicated that there was a significant relation between all the subscales of ERC (Variability/ Negativity, Emotion Regulation) and the subscales of MSEA (appropriate behavior for social life’s needs, social response, interaction with peers and positive approach to social environment). ÖZ: Bu araĢtırmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarının duygusal öz düzenleme beceri düzeyleri ile sosyal uyum arasındaki iliĢkiyi tespit etmektir. AraĢtırmanın örneklemi, basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilmiĢtir. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Gazimağusa Ġlçesi’nde, LefkoĢa Ġlçesi’nde, Girne Ġlçesi’nde ve Güzelyurt Ġlçesi’nde bulunan 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı anaokullarına devam eden 2011 doğumlu 151 çocuk oluĢturmaktadır. Betimsel araĢtırma yöntemlerinden iliĢkisel tarama modelinde yürütülen araĢtırmanın veri toplama aĢamasında; Marmara Sosyal Duygusal Uyum Ölçeği (MASDU), Duygu Düzenleme Ölçeği (DDÖ) ve Demografik Bilgi Formu kullanılmıĢtır. Veri analizi yapılırken Kruskal Wallis-H Testi, Mann Whitney U Testi ve değiĢkenler arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amacıyla ise Spearman korelasyon katsayıları kullanılmıĢtır. GerçekleĢtirilen veri analizi sonucunda, Marmara Sosyal Duygusal Uyum Ölçeği alt boyutlarında ve Duygu Düzenleme alt boyutlarının tümünde kız çocukların puanlarının daha yüksek olduğu görülürken, sadece MASDU-Sosyal YaĢamın Gereklerine Uygun Davranma alt boyunda istatistiksel olarak anlamlı farklılaĢma olduğu bulunmuĢtur. Çocukların MASDU alt boyutları ile DDÖ alt boyutlarından aldıkları puanlar da; çocukların doğum sırasına göre, annenin öğrenim durumuna göre, babanın öğrenim durumuna göre, anne mesleğine göre anlamlı bir farklılıklar görülmezken, babaların mesleğine göre MASDU-Sosyal YaĢamın Gereklerine Uygun Davranma boyutunda ve DDÖ-DeğiĢkenlik/Olumsuzluk alt boyunda anlamlı farklılaĢma olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Elde edilen bulgular; okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukların DDÖ boyutları (DeğiĢkenlik/Olumsuzluk, Duygu Düzenleme) ile MASDU alt boyutları (Sosyal YaĢamın Gereklerine Uygun Davranma, Sosyal Duruma Uygun Tepki Verme, Akranlarla EtkileĢim ve Sosyal Çevreye Pozitif YaklaĢma) arasında anlamlı bir iliĢki olduğunu göstermektedir. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
19. Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Çocuğu Olan Ebeveynlerin Kurum Seçiminde Göz Önüne Aldığı Etmenler ve Bu Etmenlerin Okul Öncesi Eğitim Kurumları Tarafından Karşılanma Durumunun İncelenmesi
- Author
-
Çelebi, Ayşe and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Seçimi ,Okul Öncesi Eğitim ,Ebeveyn ,Parent ,Pre-School Education Institutions ,Quality in Education ,İlköğretim ,School Choice ,Eğitimde Kalite ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,Pre-School Education ,Okul Öncesi Eğitim Kurumları - Abstract
In this research, the factors taken into account by parents while choosing their pre-school education institution and the acceptance situation of these factors by the pre-school education institutions have been analyzed. The general purpose of the study is to determine what those factors that the parents take into consideration are and what can be done in order to make the education more qualified and the pre-school education more widespread, by appointing the acceptance situation of the institutions. In the study, the opinions of 345 mothers and 94 fathers (439 parents in total) from public schools of TRNC’s five cities, regarding the factors affecting the pre-school education institution choice have been compiled and commented. As data collection tool a questionnaire form, which has been created by the researcher based on the analyses of various studies in the body of literature, is used in consequence of evaluation of expert opinion. Furthermore, a Personal Information Form is also used in order to specify the demographical characteristics of the participants. As a result of the study, it is determined that there are some deficiencies between the main viewpoint of pre-school education and the factors affecting parents with children attending to public pre-school institutions by the process of choosing these institutions, such as physical structure of the institution, administrators, teachers and assisting personnel, program features and family-school cooperation. Furthermore, it is also observed that the parents have evaluated these pre-school education institutions where their children are attending moderately with regard to the institutions' ability of meeting these specified factors. ÖZ: Bu araştırmada, ebeveynlerin okul öncesi eğitim kurum seçiminde göz önüne aldıkları etmenler ve bu etmenlerin okul öncesi eğitim kurumları tarafından karşılanma durumu incelenmiştir. Bu çalışmadaki genel amaç, ebeveynlerin göz önüne aldıkları etmenlerin neler olduğunu belirlemek ve kurumların bunları karşılama durumunu saptayarak, eğitimin daha nitelikli hale getirilebilmesi için ve okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması açısından neler yapılabileceğini belirlemektir. Çalışmada, KKTC’nin beş ilçesindeki devlet okullarında, 345 anne ve 94 baba olmak üzere toplam 439 ebeveynin okul öncesi eğitim kurumlarının seçiminde etkili olan etmenler konusundaki görüşleri derlenerek yorumlanmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından alan yazındaki çeşitli çalışmaların incelenmesi ile oluşturulan ve uzman görüşüne dayalı değerlendirme sonucunda uygulanan bir anket formu kullanılmıştır. Ayrıca, katılımcıların demografik özelliklerini belirlemek amacıyla bir Kişisel Bilgi Formu uygulanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, devlete bağlı okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukları olan ebeveynlerin, okul öncesi eğitim kurumlarının seçiminde kurumun fiziksel yapı; yönetici, öğretmen ve yardımcı personel, program ve aile-okul işbirliği özelliklerine ilişkin göz önüne aldıkları unsurlarda, okul öncesi eğitimin temel mantığı açısından bazı eksiklikler bulunduğu saptanmıştır. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarının devam ettiği okul öncesi eğitim kurumlarını; belirtilen özellikleri karşılayabilme açısından orta düzeyde değerlendirdikleri görülmüştür. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
20. Okul Öncesi Çocuğu Olan Farklı Sosyoekonomik Düzeylerde Ailelerin Çocuklarının Sosyal Uyum Becerilerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Dalmış, Aydanur and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Social Skills ,Social Adaptation ,Okul Öncesi Eğitim ,Sosyal Beceri ,Family Environment ,Sosyal Uyum ,Aile Ortamı ,İlköğretim ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,Pre-School Period ,Okul Öncesi Dönem - Abstract
The main aim of this research is to evaluate the ways in which pre-school children’s social adaptations and competences change in terms of various variables and at what form and level these differences occur . Within this framework, it has been examined whether the social adaptation and skill of children differ according to various variables. Sample of this research is consist of 274 families which are still continuing pre-school education and live in different regions of TRNC. Data of this research is gathered by social adjustment and competence scale which is improved by Işık and Kandır (2007) and demographic information form prepared by the investigator. Mann-Whitney U test and by Kruskal-Wallis H test is used to analize data obtained by data collection tools used in the research. As a result of the analysis of the data, the children's social skills and adjustment scores differed due to children's school status and number of sibling; parental education level, parent-child age, family income level did not lead to a significant difference in children's social skills scores. The findings were discussed in relation with the literature and suggestions related to the subject were made. ÖZ: Bu araştırmanın temel amacı, okul öncesi çocuğu olan farklı sosyoekonomik düzeylerde ki ailelerin çocuklarının sosyal uyum becerilerinin çeşitli değişkenler açısından ne yönde ve hangi biçimlerde değiştiğinin değerlendirilmesidir. Bu amaç çerçevesinde çocukların sosyal uyum becerilerinin çeşitli değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini KKTC’nin farklı bölgelerinde yaşayan, anaokulu eğitimine devam etmekte olan çocuklar ve 274 aile oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Işık ve Kandır (2007) tarafından geliştirilen Sosyal Uyum ve Beceri Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu yoluyla toplanmıştır. Araştırmadaki kullanılan veri toplama araçları doğrultusunda oluşturulan sonuçlar Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis H testi ile analiz edilmiştir. Verilerin analizi sonucunda, çocukların sosyal beceri ve uyum puanlarının; çocukların okul durumu ve kardeş sayılarına göre farklılaştığı, anne-baba yaşı, anne-baba eğitim durumu, ailenin gelir düzeyi gibi değişkenlerin ise çocukların sosyal becerileri puanlarında anlamlı bir farklılaşmaya yol açmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bulgular alan yazında tartışılarak konuyla ilgili önerilerde bulunulmuştur. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
21. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çokkültürlü Eğitim Tutumları ve Kültürel Zekâlarının İncelenmesi
- Author
-
Peköz, Çağrı and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Kültürel zekâ ,Okul Öncesi Eğitim ,çokkültürlü eğitim ,İlköğretim ,pre-school education ,çokkültürlü eğitime yönelik tutum ,multicultural education ,Çocuk Gelişimi--Eğitim ve Öğretim ,Cultural intelligence ,attitudes towards multicultural education - Abstract
Nowadays, there are migrations depending on various migration patterns and these immigrations make changes in the social structure of the countries. These new social structures consist of different ethnic, religious, racial and social identities. Due to this diversity in society, various features like gender, sexual orientation, religion, disabilities, skin colour etc. can cause discrimination and prejudice. Societies with cultural diversity have emphasized multiculturalism and organized their education according to multicultural education in order to prevent this phenomenon and coexist in harmony. Discrimination and prejudice develops at preschool period and monocultural education have negative effects on culturally diverse children. Thus, this context constitutes the problem aspect of the research. Turkish Republic of Northern Cyprus is one of the countries receiving immigration according to the different patterns. Despite of this fact, no arrangements have been made regarding multicultural education. This study focused on the teacher dimension of this problem situation and it is aimed to understand the variables related to the attitudes of the preschool teachers towards cultural intelligence and multicultural education and to see whether there is a relation between these two variables. In this scope of this research, the sociodemographic form, which is developed by the researcher, Cultural Intelligence Scale which is developed by Ang, Dyne, Koh, Ng, Templer, Tay and Chandrasekar (2007) and adapted to Turkish by İlyas and Çetin (2014) and The Teacher Multicultural Attitude Scale, developed by Ponterotto, Baluch, Greig and Rivera (1998) and adapted to Turkish by Yazıcı, Başol and Toprak (2009) is used. 203 preschool teachers and preschool branch teachers working in preschool classes participated in the research. It was found that attitudes towards cultural intelligence and multicultural education did not differ according to gender, age, seniority year, teaching status in a country where multicultural education was adopted, division of graduated university and alma mater. In addition to these findings of the research, there are differences between the metacognition sub-dimension of cultural intelligence and having different students from diverse cultures, cultural sub-dimension of cultural intelligence and attitudes toward multicultural education with education level, metacognition, motivation and behaviour sub-dimensions and total cultural intelligence and attitudes toward multicultural education with having a friend from diverse culture, cognition subdimension of cultural intelligence with having a student who can come from different culture and cannot speak Turkish. There was also a meaningful relationship between cultural intelligence and attitude scores for multicultural education. ÖZ: Günümüzde çeşitli göç desenlerine bağlı olarak göçler olmakta ve meydana gelen bu göçler ile ülkelerin toplum yapıları değişmektedir. Oluşan bu yeni toplum yapıları farklı etnik, dinsel, ırksal ve sosyal kimlikler içermekte, bu çeşitliliğin içerisinde toplumda cinsiyet, cinsel yönelim, dinsel yönelim, engel durumu, ten rengi gibi olgular neticesinde ayrımcılık ve ön yargı meydana gelebilmektedir. Bu durumun üstesinden gelip, bir arada uyum içinde yaşanması adına kültürel çeşitliliğin olduğu toplumlar çokkültürlülüğü benimsemiş ve eğitimlerini çokkültürlü eğitime göre düzenlemişlerdir. Okul öncesi dönemde ise ayrımcılık ve ön yargı gelişmekte; farklı kültürden çocukların tek kültüre hitap eden eğitim sistemi içerisinde gelişimleri ise bu kapsamda olumsuz etkilenmektedir. Anılan bu bağlam araştırmanın problem durumunu oluşturmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) de farklı desenlere bağlı olarak göç alan ülkelerden biri olmasına rağmen çokkültürlü eğitim ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Yapılan araştırmada bu problem durumunun öğretmen boyutu ele alınmış ve okul öncesi öğretmenlerinin kültürel zekâları ile çokkültürlü eğitime yönelik tutumları ile ilişkili değişkenlerin anlaşılması ve bu iki değişken arasında ilişki olup olmadığının ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında araştırmada veri toplanması amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen sosyo-demografik form, Ang, Dyne, Koh, Ng, Templer, Tay ve Chandrasekar (2007) tarafından geliştirilip İlhan ve Çetin (2014) tarafından Türkçeye uyarlanan Kültürel Zekâ Ölçeği ve Ponterotto, Baluch, Greig ve Rivera (1998) tarafından geliştirilip Yazıcı, Başol ve Toprak (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Öğretmenlerin Çokkültürlü Eğitim Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öncesi sınıflarında görev yapan 203 adet okul öncesi öğretmeni ve okul öncesi branş öğretmeni katılmıştır. Araştırmanın verileri KKTC genelinde, ilkokul bünyesinde bulunan okulöncesi sınıflarında ve bağımsız okul öncesi okullarında görev yapan öğretmenlerden toplanmıştır. Yapılan araştırmada kültürel zekâ ve çokkültürlü eğitime yönelik tutumların cinsiyet, yaş, kıdem yılı, çokkültürlü eğitimin benimsendiği bir ülkede öğretmenlik yapma durumu, mezun olunan üniversite ve üniversitede mezun olunan bölüme göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Araştırmanın bu bulgularına ek olarak, kültürel zekânın davranış alt boyutu ve çokkültürlü eğitime yönelik tutumların eğitim düzeyine göre, kültürel zekâ üst biliş, motivasyon davranış ve toplam puanları ile çokkültürlü eğitime yönelik tutumların farklı kültürden arkadaşa sahip olma durumuna göre, kültürel zekâ biliş alt boyut puanlarının farklı kültürden gelip Türkçe konuşamayan öğrenciye sahip olma durumuna göre farklılaştığı bulunmuştur. Ayrıca kültürel zekâ ile çokkültürlü eğitime yönelik tutum puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2018. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2018
22. Anne-Babaların Çocuk Yetiştirme Tutumları ile 5-6 Yaş Aralığındaki Çocukların Özgüven Düzeyinin İncelenmesi
- Author
-
Çakırlı, Nermin and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Okul Öncesi Eğitim ,Self-reliance ,Çocuk Gelişimi ,Eğitim ve Öğretim ,parents attitudes ,çocuk yetiştirme stilleri ,early childhood ,Özgüven ,erken çocukluk ,anne-baba tutumu ,parenting style - Abstract
This research which provides a comperative analysis of child rearing attitudes and chlid’s self-reliance level that they are between ages 5-6 designed with description and relational model. The research’s study group consist of 120 volunteer parents and their children whose children attended preschool education institution selected by random sampling method in Northern Cyprus during 2016-2017 academic year. In this study Personal Information Form developed by researcher, Parents Attitude Scale (PAS) developed by Karabulut Demir and Şendil (2008) and DeMoulin Self Perception Scale for Children developed by Donald Demoulin and it adapted into Turkish by Kuru Turaşlı (2006) were used as data collection tools. The data is evaluated by SPSS 18statistical analysis program, t-test, ANOVA and correlation analysis were used as data analysis techniques. Analysis of statistical methods were carried out accordingly and .01 and .05were accepted as significance level for analysis. According to this findings, there is a significant relationship between children’s self-reliance and their gender and their parents perception of social support. On the other hand no significant relationship was seen between parents’ parentin attitudes and their child’s gender, number of children, and their perception of social support. Hovewer, there is significant relationship between parental attitudes and their educational level, working status, their specify parents attitudes, perception of efficiency and their aggreement with spouse about child reliance. Keywords: Self-reliance, parents attitudes, parenting style,early childhood Öz: Anne-babaların çocuk yetiştirme tutumları ile 5-6 yaş grubundaki çocukların özgüven düzeyinin karşılaştırmalı olarak incelendiği bu çalışma betimsel ve ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında seçkisiz küme örnekleme yöntemi ile seçilen ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 120 anne-baba ve çocukları oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ve örneklemi oluşturan katılımcılar hakkında demografik bilgileri içeren Kişisel Bilgi Formu, anne-babaların ebeveyn tutumlarını ölçmek üzere Karabulut Demir ve Şendil tarafından geliştirilen (2008) Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) ve 5-6 yaş grubundaki çocukların özgüven düzeyini ölçmek amacı ile Donald Demoulin tarafından geliştirilen (2000) ve Türkçeye uyarlaması Turaşlı (2006) tarafından yapılan DeMoulin Çocuklar İçin Benlik Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 18 programından yararlanılarak, t-testi, ANOVA ve korelasyon teknikleri kullanılmıştır. Kullanılan istatistiksel yöntemlerin çözümlenmesindeki anlamlılık .01 ve .05 üzerinde kabul edilmiştir. Araştırma sonucunda; çocukların özgüven düzeyleri ve cinsiyet değişkeni ile ebeveynlerin sosyal çevrelerinden gördüğü destek durumları arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca anne-babaların çocuk yetiştirme tutumlarının, çocuklarının cinsiyeti, çocuk sayısı ve sosyal çevrelerinden gördüğü destek durumu ile arasında anlamlı bir ilişki olmadığı, fakat ebeveynlerin öğrenim durumları, çalışma durumları, kendi belirttikleri çocuk yetiştirme yaklaşımları, çocuk yetiştirme yeterlilik algıları ve çocuk yetiştirme konusunda eşleri ile anlaşma durumları arasında anlamlı sonuç bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Özgüven, anne-baba tutumu, çocuk yetiştirme stilleri, erken çocuklu Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2017. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2017
23. Okul Öncesi Dönem Çocuğu Olan Ebeveynlerin Cinsel Gelişime ve Cinsel Eğitime Yönelik Bilgi Düzeylerinin ve Tutumlarının İncelenmesi
- Author
-
İşler, Seher and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Çocuk Gelişimi-Cinsellik-Eğitim ve Öğretim ,Okul Öncesi Eğitim ,Cinsel Eğitime Yönelik Ebeveyn Tutumları ,Okul Öncesi Eğitimi ,Cinsel Eğitim ,Sexual Development ,İlköğretim ,Cinsel Gelişim ,Cinsellik ,Sexual Education ,Pre-School Education ,Sexuality ,Attitudes of Parents for Sexual Education - Abstract
The main aim of this study is to introduce the parents’, whose child is continuing pre-school education, knowledge in relation to sexual development and education of children and their attitudes towards sexual education during pre-school ages, in relation with different variables. The study also aimes to meet the knowledge of the parents’ in relation to children’s sexual education requirements and change the negative attitudes if needed in order to lead further educational programs. 293 mothers and 107 fathers, whose children are studying at pre-school, were selected as the participants of this study from various regions of T.R.N.C. The data of the study were collected by the instrument named as “Parental Sexual Education Information Scale” and “Parental Sex Education Attitude Scale” which was developed by the researcher. Factor analysis and reliability analysis is applied to the instruments to determine realibility and validity of the research instruments. According to the research questions, variance analysis, t-test, regression analysis were applied to the data and the percentages of the information scale were analysed as well. According to the results, the parents think that they are not sufficient enough to give sexual education; sexual education needs to be given by an expert or parents; parents do not talk with their children about sexuality; parents think that sexual education also needs to be given during pre-school education; they also think that their children should be given the correct and relevant information about sexual education to support their development and to protect themselves from sexual abuse. When the independent variables were analysed it is also found that the level of knowledge about sexual development and education and the attitudes of parents were varied significantly. Moreover, it is revealed that their level of knowledge and attitudes were parallel to each other and they reflect to each other. The results of the study were discussed with the direction of the relevant field and also it was proposed some suggestions for the pre-school education and further studies. Keywords: Sexuality, Sexual Education, Sexual Development, Attitudes of Parents for Sexual Education, Pre-School Education ÖZ: Bu araştırmanın temel amacı, okulöncesi dönem çocuğu olan ebeveynlerin cinsel eğitim ve cinsel gelişime yönelik bilgi düzeylerinin ve çocuklarının cinsel eğitimine ilişkin tutumlarının bazı değişkenler açısından ne yönde olduğunu ortaya koymaktır. Böylece ileriki araştırmalara, ebeveynlerin çocuklarının cinsel eğitimlerine ilişkin bilgi gerekinimlerinin karşılanmasına ve varsa olumsuz tutumlarının değiştirilmesine yönelik eğitim programlarına öncülük etmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini KKTC’nin farklı bölgelerinde yaşayan, çocukları okulöncesi eğitime devam eden 293 anne ve 107 baba oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri araştırmacı tarafından geliştirilen Ebeveyn Cinsel Eğitim Bilgi Ölçeği ve Ebeveyn Cinsel Eğitim Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Çalışmada kullanılan ölçme araçlarının geçerliğini ve güvenirliğini belirlemek amacıyla faktör analizi ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın amaç soruları doğrultusunda, elde edilen verilere varyans analizi, t-testi, ve regresyon analizi uygulanmış, bilgi testine verilen yanıtların yüzdelikleri hesaplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda; ebeveynlerin cinsel eğitim verme konusunda kendilerini yeterli bulmadıkları, cinsel eğitimi ilk olarak uzman kişilerin ve/veya anne babaların vermesi gerektiğini, çocuklarıyla cinsellik konularında konuşma yapmadıklarını, cinsel eğitimin okul öncesi kurumlarında da verilmesi gerektiğini belirtikleri, cinsel eğitimin çocukların gelişimlerinin desteklenmesi, cinsellik konularında doğru bilgiler edinmesi ve cinsel istismardan korunabilmeleri için gerekli olduğu yönünde görüşe sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Ebeveynlerin, çocuklarının cinsiyetleri dışında incelenen bağımsız değişkenlere göre cinsel eğitime ilişkin bilgi düzeylerinde ve cinsel eğitime yönelik tutumlarında anlamlı farklılaşmanın olduğu saptanmıştır. Araştırmanın bir vi diğer bulgusu ise ebeveynlerin çocuklarının cinsel eğitimlerine ilişkin bilgi düzeyleri ile onların cinsel eğitimine ilişkin tutumları arasında anlamlı ilişkinin olduğu ve bilgi düzlerinin tutumlarına yansıdığıdır. Elde edilen bulgular ilgili alanyazın doğrultusunda tartışılmış ve konuyla ilgili cinsel eğitime ve ileriki araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Cinsellik, Cinsel Eğitim, Cinsel Gelişim, Cinsel Eğitime Yönelik Ebeveyn Tutumları, Okul Öncesi Eğitimi Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2017. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2017
24. Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Çocuk İstismarı ve İhmali Konusundaki Bilgi Düzeylerinin ve Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Konusundaki Görüşlerinin İncelenmesi
- Author
-
Kaya, Merve and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Öğretmen adayları ,Öğretmen Bilgi Düzeyi ,Okul Öncesi Eğitim ,Çocuğa kötü muamele ,Çocuk istismarı ve ihmali ,İlköğretim ,Okul öncesi dönem ,Erken çocukluk - Abstract
The aim of this research is to evaluate the knowledge levels of candidate preschool teachers about child abuse and child neglect and their opinions about the prevention of these issues. This is a survey research. The research has a target universe of 366 students in preschool teaching department of Eastern Mediterranean University in TRNC (KKTC); 115 students from 1st grade, 91 from 2nd grade, 85 from 3rd grade and 75 from 4th grade with a sample of 240 teacher candidates. Data is collected through questionnaire forms and the collected data is statistically analyzed by using SPSS software, version IBM SPSS 22. Scale devoloped by Karaman Kepenekçi is applied as data collection instrument. Findings reveals that knowledge and reaction tendency of the teacher candidates regarding child abuse and neglect do not differ according to the following: if the candidate is ever exposed to child abuse and neglect or not, if the candidate is ever educated for child abuse or neglect, type of high school graduated from, type of family, mother attitude, father attitude; but differ according to grade level and the place where the candidate has spent the longest time ofhis/her life. Knowledge levels and opinions of the teacher candidates show diference according to their child abuse and neglect-related educational status within the abuse sub-dimension. Also knowledge level increases with the increasing grade. High schools which the candidates graduated makes a significant difference in the knowledge levels and opinions in causal explanation sub-dimension. Another fact is that the scores of the candidates who indicated that they have enough knowledge about child abuse and neglect differ significantly from the candidates that indicated limites knowledge about these concepts. With the evaluation of the findings, teacher candidates should know more about child abuse and neglect, take responsibility and increase their level of awareness in this regard. In order to let this happen, various precautions to be taken are suggested. Keywords: Child abuse and neglect, Preschool period, Teacher candidates, Early Childhood, Teacher knowledge ÖZ: Bu araştırma, okul öncesi öğretmen adaylarının çocuk istismarı ve ihmali konusundaki bilgi düzeyleri ile bu durumun önlenmesi konusundaki görüşlerinin değerlendirilmesini amaç edinmektedir. Araştırma tarama niteliğindedir. Araştırmanın hedef evreni, 2016-2017 Eğitim Öğretim yılında KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi okul öncesi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 1.sınıf 115 öğrenci, 2.sınıf 91 öğrenci, 3.sınıf 85 öğrenci ve 4.sınıf 75 öğrencidir. Böylece araştırmanın evrenini, 366 öğretmen adayı oluşturmaktadır. 240 öğretmen adayı da çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Öğretmen adaylarından elde edilmiş olan verilerin istatiksel analizi, SPSS paket programı IBM SPSS 22. versiyonu ile yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak Karaman Kepenekçi tarafından geliştirilen ölçek kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular öğretmen adaylarının istismar ve ihmale ilişkin bilgileri ve tepki eğilimlerinin cinsiyet, istismara ve ihmale maruz kalma durumu, istismar ve ihmal ile ilgili eğitim alma durumu, mezun olunan lise türü, aile tipi, algılanan anne tutumu, algılanan baba tutumu, bilgi düzeyi açısından farklılaşmadığını ancak sınıf düzeyi ve yaşamlarını en uzun süre geçirdikleri yere göre farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Öğretmen adaylarının istismar ve ihmale ilişkin bilgi düzeyleri ve görüşleri, istismar ve ihmal konusunda eğitim alma durumuna dayalı istismar alt boyutunda farklılaşmalara yol açmaktadır. Sınıf düzeyi arttıkça öğretmen adaylarının bilgi düzeylerinin de arttığı gözlenmektedir. Öğretmen adaylarının istismar ve ihmale ilişkin bilgi düzeyleri ve görüşleri, nedensel açıklamalar alt boyutunda mezun oldukları lise türüne göre farklılaşma göstermektedir. İstismar ve ihmal konusunda az bilgili olduğunu belirten öğretmen adaylarının puanları ile bu konuda çok bilgili olduğunu belirten öğretmen adaylarının istismar ve ihmal ile ilgili bilgi puanları arasında farklılaşma görülmektedir. Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, öğretmen adaylarının istismar ve ihmal konularında daha fazla bilgilenmeleri, sorumluluk üstlenmeleri ve farkındalık düzeylerinin arttırılması gerekmektedir. Bunun gerçekleşmesi için alınması gereken önlemlerle ilgili olarak çeşitli öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Çocuk istismarı ve ihmali, Okul öncesi dönem, Öğretmen adayları, Erken çocukluk, Öğretmen Bilgi Düzeyi Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2017. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2017
25. Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Öz Düzenleme Becerileri İle Ebeveynlerin Çocuk Yetiştirme Stilleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
- Author
-
Dağgül, Hatice Cemre and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
okul öncesi dönem ,Okul Öncesi ,Çocuk Gelişimi ,Eğitim ve Öğretim ,Self-regulation ,pre-schools ,ebeveynlerin çocuk yetiştirme stilleri ,Öz düzenleme ,parenting styles of parents - Abstract
Due to the rapidly increasing importance of training scientific studies, early childhood education has gained momentum in the world. In early childhood period, the cognitive, language, psychomotor, social and emotional characteristics of the environment (school, parents, etc.) which children have is supported and improved. Depending on the area of development in terms of quality of education and factors affecting these skills requirement arises. In recent years as a result of this requirement, self-regulation is one of the issues that extensive studies are carried on related with children’s mental, emotional and behavioral regulation skills as planning, controlling, blocking, forwarding, editing themselves and which is found closely related with primary school readiness skills, math skills and also affects the academic and social competencies of children such as friendship relations. This study aimed to investigate the relationship between self-regulation skills of children in some preschool education institutions and parents' parenting styles in Northern Cyprus, in Kyrenia and Nicosia district. Within the purpose of the study, "Is there a relationship between self-regulation skills of early school children and parents' parenting styles?" was developed as a research question. Depending on the basic research question, different data collection tools were used to obtain data from 122 children and 122 parents. In this study, the results of the data analysis made in relation with socio-demographic variables. It was pointed out that children's selfregulation skills differ according to gender of children's. The educational level of the parents, their efficacy in coping with the problems which they face during growing a child and their perception of compliance levels of were found to be significantly associated with parents’ parenting styles. No correlation was found between children's self-regulation skills and the parents' parenting styles. These research results were discussed in relation to other studies in the literature and it included recommendations at the end of the study. This study is the first research regarding self-regulation skills of children in Northern Cyprus. Therefore, it is considered to shed light on more comprehensive studies on self-regulation skills and parent attitudes of children in Northern Cyprus, public pre-schools which will be held in educational institutions and the in-service training courses prepared for teachers and family education. Keywords: Self-regulation, parenting styles of parents, pre-schools. Öz: Dünyada okul öncesi eğitime verilen önemin hızla artmasına bağlı olarak bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar da ivme kazanmıştır. Okul öncesi dönemde çocukların sahip oldukları bilişsel, dil, psikomotor, sosyal ve duygusal özellikleri çevre (okul, ebeveyn, vs.) tarafından desteklenebilir ve geliştirilebilirdir. Eğitimin niteliği açısından gelişim alanlarına bağlı olarak çocukların kazanabilecekleri becerileri ve bu becerilerini etkileyen unsurları inceleme gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Bu gereksinim sonucunda son yıllarda üzerinde yoğun çalışmalar yapılan konulardan biri olan öz düzenleme; çocukların zihinsel, duygusal ve davranışsal olarak kendilerini planlama, kontrol etme, engelleme, yönlendirme, düzenleme gibi becerilerini içermekte ve ilkokula hazırbulunuşluk, matematik yeteneği, arkadaşlık ilişkileri gibi akademik ve sosyal yetkinlikleri de etkilemektedir. Bu araştırmada Kıbrıs’ın Lefkoşa ve Girne İlçesi’nde bulunan bazı okul öncesi eğitim kurumlarındaki çocukların öz düzenleme becerileri ile ebeveynlerin çocuk yetiştirme stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda “Okul öncesi dönem çocuklarının öz düzenleme becerileri ile ebeveynlerin çocuk yetiştirme stilleri arasında ilişki var mıdır?” şeklinde bir araştırma sorusu geliştirilmiştir. Temel araştırma sorusuna bağlı olarak 122 çocuk ve 122 ebeveynden farklı veri toplama araçları kullanılarak araştırmanın verileri elde edilmiştir. Bu çalışmada sosyodemografik değişkenlerle de ilişkilendirerek yapılan veri analizleri sonucunda; çocukların öz düzenleme becerilerinin cinsiyetlerine göre farklılaştığı saptanmıştır. Ebeveyn tutumlarının ise ebeveynlerin eğitim durumlarıyla, çocuk yetiştirme konusunda karşılaştıkları problemlerle baş etme yeterlilik algılarıyla ve ebeveynlerin birbirleriyle uyum düzeyleri algılarıyla ilişkili olduğu görülmüştür. Çocukların öz düzenleme becerileri ve ebeveynlerin çocuk yetiştirme stilleri arasında ise ilişki bulunmamıştır. Bu araştırma sonuçları, alanyazındaki diğer çalışmalarla ilişkilendirilerek tartışılmış ve çalışmanın sonunda önerilere yer verilmiştir. Bu çalışma, Kuzey Kıbrıs’ta çocukların öz düzenleme becerileriyle ilgili olarak yapılan ilk araştırmadır. Bu nedenle, Kıbrıs’taki çocukların öz düzenleme becerileri ve ebeveyn tutumlarıyla ilgili yapılacak daha kapsamlı çalışmalara, kamusal okul öncesi eğitim kurumlarında düzenlenecek olan aile eğitimlerine ve öğretmenlere yönelik hazırlanan hizmet içi eğitim kurslarına ışık tutacağı düşünülmektedir. Anahtar sözcükler: Öz düzenleme, ebeveynlerin çocuk yetiştirme stilleri, okul öncesi dönem Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2016. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2016
26. K.K.T.C.’de Kanser Tedavisi Gören Farklı Yaş Grubu Çocukların Hastane Ortamında Oyun Odası Gereksinimlerinin Belirlenmesi: Aile, Çocuk, Sağlık Personelinin Görüşleri
- Author
-
Okta, Kemal and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Çocuk Hastalıkları ,oyunla tedavi ,Kanser Tedavisi ,Hastahaneler ,Erken çocukluk dönemi ,Özel Mekanlar ,oyun ,Kanser ,Kıbrıs (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 1983-) ,play room ,Onkoloji ,treatment with play ,Kıbrıs, Kuzey ,hasta çocuk ,İlköğretim ,Hastane ,Hasta Çocuklar ,süregen hastalık ,Oyun Odaları ,sick child ,Early childhood period ,play ,chronic illness ,oyun odası - Abstract
Healthy children have the opportunity to "play" wherever they can and it is the "right" of sick children to be provided with similar opportunities who are treated due to chronic, oncologic or terminal diseases. This study aims to investigate the perceptions of children, families and health staff regarding the need of children, who are being treated for cancer in the Paediatric Oncology Unit of Lefkoşa State Hospital, Turkish Republic of Northern Cyprus, for a play room in the hospital setting. To fulfil this aim, the formulated research question is as follows: "What are the perceptions of children, parents and health staff regarding the need of children from different age groups for a play room who are being treated for cancer in TRNC?" Based on this question, perceptions from 32 children, 32 parents and 2 health staff have been collected. Semi-structured interview forms with open-ended questions were used for parents and health staff; and story-completion through letter writing form was used for children. The results revealed many weak points in the current Paediatric Oncology Unit according to children, parents and health staff; and they are mostly caused by problems such as inadequate building, insufficient medications and lack of doctors. Additionally, the children, parent and health staff opinions showed a mutual agreement on the need for a play room in the current Paediatric Oncology Unit and a future play room can have both psychological and physical contributions to the treatment of children. Moreover, participants pointed out issues such as vivid colours, variety of books and toys, a teacher to be recruited as staff regarding the qualities, equipment and staff of a future play room. Suggestions for future studies are given at the end of the study. Keywords: early childhood period, sick child, treatment with play, play, play room, chronic illness Çocukların gelişim evrelerine göre oyunun işlevi değişiklik gösterse de, her yaş grubundaki çocuğun gelişiminde oyunun önemi ve etkisi inkar edilemez. Sağlıklı çocukların evlerinde, okullarında, parklarda ve bahçelerde yaşayabilme özgürlüğüne sahip oldukları "oyun" imkanlarının hastane ortamında yatarak tedavi gören kronik, onkolojik veya ölümcül hastalığa sahip çocuklar için de hastane ortamında sağlanması bir gereksinim olmaktan öte bir ―hak‖ olarak değerlendirilmelidir. Bu çalışma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefkoşa Devlet Hastanesi Pediatrik Onkoloji Servisi‘nde kanser tedavisi gören çocukların oyun odasına ihtiyaçlarına ilişkin çocukların, ailelerinin ve sağlık personelinin görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda geliştirilen araştırma sorusu şu şekildedir: "K.K.T.C‘de kanser tedavisi gören farklı yaş grubu çocuklarının hastane ortamında oyun odası gereksinimlerine ilişkin çocuk, anne-baba ve sağlık personelinin görüşleri nelerdir?" Temel araştırma sorusuna bağlı olarak 32 çocuk, 32 ebeveyn ve 2 sağlık personelinden farklı veri toplama araçlarıyla görüşler toplanmıştır. Ebeveyn ve sağlık personeli için açık uçlu sorular içeren yarı- yapılandırılmış görüşme formu kullanılırken çocuklar için ise mektup yoluyla hikaye tamamlama formu kullanılmıştır. Yapılan betimsel analizi sonucunda çocuk, ebeveyn ve sağlık personeli‘nin görüşlerine göre mevcut Pediatrik Onkoloji Servisi‘nde birçok eksik olduğu ve bu eksikliklerin en başında bina yetersizliği, ilaç yetersizliği ve doktor yetersizliği gibi konuların geldiği görülmüştür. Ayrıca, çocuk, ebeveyn ve sağlık personeli görüşlerinden, mevcut Pediatrik Onkoloji Servisi‘nde oyun odasına ihtiyaç duyulduğu konusunda hem fikir oldukları ve kurulacak bir oyun odasının çocukların tedavilerine hem psikolojik hem de fiziksel katkı sağlayacağını düşündükleri anlaşılmıştır. Ayrıca, kurulacak bir oyun odasının nitelikleri, donanımı ve içerisinde bulunacak görevli kişilere ilişkin olarak tüm katılımcı grupları; canlı renkler kullanılması, kitap ve oyuncak çeşitliliği, görevli olacak öğretmen gibi konulara dikkat çekmişlerdir. Böyle bir oyun odasının ebeveynlere de destek olacağı belirtilmiştir. Gelecek çalışmalar için öneriler de çalışmanın sonunda verilmiştir. Anahtar sözcükler: erken çocukluk dönemi, hasta çocuk, oyunla tedavi, oyun, oyun odası, süregen hastalık Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2016. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2016
27. Okulöncesi Dönem Çocuklarının Cinsiyet Rollerine İlişkin Algılarının İncelenmesi
- Author
-
Bayramoğlu, Latife and Gürşimşek, Ayşe Işık
- Subjects
Çocuk Eğitimi - Cinsellik ,Okulöncesi eğitim, erken çocukluk dönemi cinsel gelişimi, toplumsal cinsiyet, cinsiyete dayalı kalıpyargılar ,İlköğretim ,Çocukluk - Cinsel Gelişim ,Preschool education, gender development in early childhood, gender, gender stereotypes ,Aile Yapısı ve Çocuk ,Çocuk Gelişimi - Cinsiyet Rolleri - Abstract
ÖZ : Bu araştırmanın amacı, yaşamın ilk yılları olan okul öncesi dönemde, KKTC’de eğitim gören 5-6 yaş grubundaki çocuklarda cinsiyet özelliklerine ilişkin algıların ve kalıpyargıların varlığının ve ortaya çıkış biçimlerinin analiz edilmesidir. Bu bağlamda Gazimağusa ilçesinde yer alan Alasya Vakıf Anaokulu öğrencileri ile çalışılmış, akademik ve duygusal alandaki kalıpyargılar araştırmada iki aşamalı olarak irdelenmiştir. İlk aşamada Alasya Vakıf Anaokulu öğrencilerinden amaçsal örnekleme yöntemiyle seçilmiş olan 100 öğrenciden karikatüre edilerek hazırlanmış kız ve erkek resimlerini göstererek akademik kalıpyargıları içeren sayı ve çizgi çalışmaları ile ilgili sorular sorulup görüşler alınmış ve verdikleri cevaplar cinsiyet özelliklerine göre değerlendirilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında aynı okula devam eden 205 öğrenciye araştırmacı tarafından hazırlanmış olan senaryolar okunmuş, öğrencilerden senaryodaki kahramanların üzüntü ve kızgınlık duygularına ilişkin tahminde bulunarak tahmin ettikleri duyguyu resimlendirmeleri istenmiştir. Daha sonra bu çizimler hangi duyguların çizdirildiğinden habersiz olan juriye sunularak, yansıtılan duygunun ne olduğunu değerlendirilmeleri istenmiştir. Hedef duygu çizimleri dışındaki resimler elenerek, kalan resimler farklı kişilerden oluşturulmuş jüriye tekrar sunulmuş ve resimlerdeki duyguların yansıtılma güçlülüğünü değerlendirilmeleri istenmiştir. Her iki araştırma da SPSS 18.0 programı ile analiz edilmiş, t-testi ve ki-kare analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları 5 yaş çocuklarında cinsiyete dayalı yerleşik kalıpyargıların var olduğunu göstermektedir. Araştırma bulgularında, matematik alanının erkeklere ait olduğu, erkeklerin bu alanda daha başarılı olacağı inancının hakim olduğu görülmekte ayrıca kızların kendilerine duyduğu güvenin erkeklerin kızlara duyduğu güvenden daha az olduğu görülmektedir. Çizilen resimlerin analizi sonucunda ise her iki cinsiyet tarafından üzüntü duygusunun daha çok kızlara yakıştırıldığı görülmekte, kızgınlık duygusuna dair belirgin bir farklılaşma ortaya çıkmamıştır. Anahtar Kelimeler: Okulöncesi eğitim, erken çocukluk dönemi cinsel gelişimi, toplumsal cinsiyet, cinsiyete dayalı kalıpyargılar The purpose of this study is to analyze how young children in age group of 5 and 6 constructed idealized images of masculinity and femininity on which they modeled their behavior. This study draws on data gathered through participant observation witth young children in preschool. 2 different experiments have been conducted to analyze children’s gender role development. The experiments conducted in Alasya Vakıf Preschool on Famaagusta district. 100 students have been picked using purposive sampling method. In the first experiment, researcher distributed cartoons eith gender stereotypes to the children and asked their interpretation. In addition, researcher analyzed how younng children responded coursework with academis prejudice. In the second experiment, they were asked to draw the emotion felt by a character (either male or female) after being told a scenario eliciting sadness or scenario eliciting anger. Their drawings have then proceeded to the external jury and researcher asked jury to interpret emotions depicted iin drawings. After eliminating drawings which depicts emotions outside our focus group were presented to the different jury for a second evaluation. Author performed SPSS 18.0 chi square and t-test to analyze data obtained from experiments. It was found, children in age group of 5 conform gender role stereotypes. Results of study have demonstrated that majority of participants believe that men have great ability that women in math )Moreover, it has been observed that girls have lower self-esteem than boys) Furthermore, emotions such as sadness and fear associated more with girls. However, there is no such disparity on emotion of anger due to gender. Keywords: Preschool education, gender development in early childhood, gender, gender stereotypes Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne Okul Öncesi Eğitim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2015. Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ayşe Işık Gürşimşek.
- Published
- 2015
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.