15 results on '"KARAMEŞE, Şeyma"'
Search Results
2. Coğrafya Neden Önemlidir? Kent Merkezli Sosyal Hareketlerin Yerel ve Küresel Özellikleri
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. THE GOVERNANCE OF MIGRATION AND URBAN WITH MULTILEVEL ACTORS
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
Çok Boyutlu Yönetişim ,Göç ,Kent ,Şehir Diplomasisi ,Sivil Toplum Kuruluşları ,Social ,Sosyal ,Multilevel Governance ,Migration ,Urban ,City Diplomacy ,NGOs - Abstract
Kentler, göç yoluyla nüfusun hızla arttığı cazibe merkezleri haline gelmektedir. Toplumsal farklılıkların ve kültürel değişimin ele alındığı kentsel bağlam, nasıl yönetileceği tartışmalarından bağımsız değildir. Farklılıkların ve değişkenliğin mekânı olan şehirlerin tek yönlü bir yönetişim anlayışıyla ele alınamayacağı açıktır ve bir sorun olarak halihazirda tartışılmaktadır. Bu bağlamda, ev sahibi ülkenin yerel halkı ile beraber göçmenlerini de içine alan kentsel politika süreci çok katmanlı bir bakış açısını zorunlu kılmaktadır. Bu makalede öncelikle sosyolojik bir bakış açısıyla çoklu göç yönetimini gerektiren faktörler gözden geçirilecek, ardından bu yönetim biçiminin çeşitli yönleri derinlemesine incelenecektir. Çalışmanın en önemli farkı ve katkısı olan son bölümde ise mevcut teorik çerçeve olarak ele alınınan çok aktörlü şehir yönetiminin yarattığı zorluklar gözden geçirilecek ve kent/göç çalışmalarında hangi yönlerin irdelenmesi gerektiği açıklanacaktır. Bu inceleme çok boyutlu şehir yönetiminin katkılarına ek olarak, üreteceği olası problemleri ele alarak gelecekteki çalışmalara katkıda bulunur. Bu noktada, şehir diplomasisinin etki alanı, merkezi otoriteden bağımsızlığın etkileri ve nihayetinde sivil toplum kuruluşlarının şehir yönetimindeki rolleri vurgulanacaktır. Sonuç olarak çalışma çoklu aktörlerin sadece ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde de aktif fonksiyonları olduğunu bulgu alarak sunmaktadır., Cities are centres of attraction where the population increases rapidly through migration. The urban context, in which social differences and cultural change are addressed, is not independent of governance discussions. It is undeniable that cities, being diverse entities, cannot be handled with a unified governmental strategy. In this respect, the host country's urban policymaking, which incorporates immigrants, introduces multilevel governance. To comprehend this, the factors that create the multiple migration governance from a sociological viewpoint will be reviewed first, followed by an in-depth examination of the numerous aspects of this management form. The challenges generated by the present theoretical framework will be reviewed in the last section, which is the most significant difference and contribution of the study. This part opens space to further researches and questions to clarify urban governance and migration. The role of civil society and NGOs, as well as city diplomacy and independence from central authority, will be highlighted.As a result, the study presents the findings that multiple actors have active functions not only at the national level but also at the international level.
- Published
- 2022
4. THE GOVERNANCE OF MIGRATION AND URBAN WITH MULTILEVEL ACTORS
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Alman Gündelik Hayatında Kültür ve Mekan Müzakereleri: Tübingendeki Türk Öğrenciler Örneği
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. KENTSEL BAĞLAMDA GÖÇMEN GENÇLERİN MEKANLARINI KESİŞİMSEL YAKLAŞIMLAŞIMLA SOSYOLOJİK AÇIDAN ANLAMAK
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
7. Projecting Migration over the Next Twenty Years and Beyond
- Author
-
KORKUSUZ, MEHMET REFİK and Ayyıldız Karameşe, Şeyma
- Published
- 2022
8. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜLTECİLERİ’NİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE TÜRKİYE'DEN BEKLEDİKLERİ YASAL DÜZENLEMELER
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
9. THE EXPECTATIONS OF LEGAL REGULATIONS FROM THE UNITED NATIONS AND TURKIYE IN TERMS OF CLIMATE CHANGE REFUGEES
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
Social ,Göç,İklimsel Değişim,İklim Mültecileri,Türkiye ,Migration,Climate Change,Climate Refugees,Turkey ,Sosyal - Abstract
Dünyada kitlesel yerinden edilmenin nedenleri sadece savaşlar değil, aynı zamanda kıtlık, kuraklık, sel ve iklim krizlerinden kaynaklanan hava kirliliğidir. Bu değişimler ve yerinden edilmeler kendi mültecilerini yaratmakta olmasına rağmen mültecilerin hukuki statüleri hala net değildir. İklim değişikliği mültecilerinin tanımı, maruz kaldıkları şiddetli iklim koşulları sebebiyle evlerinden veya ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan kimseler olsa da (Berchin, Valduga, Garcia ve Guerra, 2017), iklim mültecileri kavramı, mültecilerin hukuki statüsü’ne ilişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki mülteci tanımına dahil değildir (Scott, 2014). Ancak günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin Ocak 2020'de aldığı kararla bu kişilerin hukuki statüleri, Kiribati Cumhuriyeti'nden Ioane Teitiota ve eşinin reddedilen başvurusu ile birlikte yeniden tartışılmaya başlandı. Komite, "güçlü ulusal ve uluslararası çabalar olmaksızın, iklim değişikliğinin alıcı devletlerdeki etkilerinin, kişileri sözleşmenin 6. veya 7. maddeleri kapsamındaki haklarının ihlaline maruz bırakabileceğine ve böylece gönderen devletlerin geri göndermeme yükümlülüklerini tetikleyebileceğine" karar vererek insanların iklim krizinden çıkarılmasının artık uluslararası mekanizmaların bir sorunu olduğunu göstermiştir. Üstelik bu karar, devletlerin geri göndermeme ilkelerinin yeniden tanımlanmasını sağlamaktadır. Çevre felaketlerinin artan etkisi, coğrafi konumu ve jeopolitik önemi nedeniyle Türkiye'yi de etkileyecek; şüphesiz yakında Türkiye bu tür başvurularla karşılaşabilecektir. Türkiye, BM İnsan Hakları Komitesi'ne bireysel başvuru hakkını tanıdığı için, doğrudan değilse de bu yönde başvurulara karşı önlem alması ve AY (m.90) Uluslararası hukuk kurallarının AY’ a aykırılığının ileri sürülememesi gerçeği doğrultusunda, gereken adımları atmalıdır. Fakat, öncelikli olarak iklim mültecileri konusunda Birleşmiş Milletler’ in ciddi bir hazırlığı olmadığı söylenebilir. Bununla birlikte, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin etkisiyle, önümüzdeki 20 yılda kuraklık ve göçün etkisi altına girebileceği konusundaki güçlü ihtimali de göz önüne alınarak, Türkiye, 6458 Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na “iklim göçmenleri” tanımı eklenmeli ve onların en temel hakları olan eğitim, sağlık ve çalışma hakları tartışılmalıdır. En azından Birleşmiş Milletler' in ve Türkiye’nin bu konuda ortaklaşa düzenleme hedeflemesi ve bunun sağlık, eğitim, barınma, çalışma koşullarını içermesi gereken çok yönlü bir çalışma yapması gerekmektedir., The reasons for mass displacement in the world are not only wars but also famine, drought, flood, and air pollution due to climate crises. These changes and displacements create its own refugees; however, the legal status of climate refugees is being discussed and not clear still. Although the definition of climate change refugees is any person who, despite the circumstances they are exposed to, has had to leave their homes or countries due to the effects of severe climate events (Berchin, Valduga, Garcia & Guerra, 2017), still the concept of environmental refugees is not covered by the definition of refugee under the 1951 Geneva Convention on the Legal Status of Refugees (Scott, 2014). However, nowadays with the decision of United Nations Human Rights Committee on January, 2020 the legal status of these people started to be discussed despite the rejected application of Ioane Teitiota and his wife from the Republic of Kiribati. By applying New Zealand in 2013, he claimed that his and his family’s lives at risk because of the rising sea levels. This judgement -which is the first of its kind- opens the door to future protection claims for people whose lives and wellbeing have been threatened due to climate changes. The Committee by ruling that “without robust national and international efforts, the effects of climate change in receiving states may expose individuals to a violation of their rights under articles 6 or 7 of the Covenant, thereby triggering the non-refoulement obligations of sending states” has shown that the displacement of people from the climate crisis is now an issue of international mechanisms. Moreover, this decision creates re-definition of the non-refoulement principles of the states.The growing influence of environmental disasters will also affect Turkey because of its geographic location and no doubt it will face with such applications soon. Turkey, to recognize the right of individual petition to the UN Human Rights Committee should take measures in directly against the applications and Constitution (Article 90) in line with the fact that it cannot be claimed that the rules of international law are contrary to the Constitution, the necessary steps should be taken. Thus, it can be said that the United Nations agency has no serious preparations. However, Turkey who would be under effect of migration and drought within the surrounding countries should add the definition “climate migrants” into 6458 Foreigners and International Protection Law. Therefore, the preparation and adoption of new definition as climate migrants with their vital rights in terms of working, education and health need to be discussed. At least, both the United Nations and Turkey should make comprehensive study and regulations together in this regard.
- Published
- 2021
10. UNDERSTANDING INTERSECTED PLACES OF MIGRANT YOUTHS IN URBAN CONTEXT FROM SOCIOLOGICAL PERSPECTIVE.
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
- *
ADULTS , *EVERYDAY life , *IMMIGRANTS , *PUBLIC spaces - Abstract
This research mainly examines the importance of the intersected places that are crucial in the daily life of young migrants from a sociological perspective. This group is different from other migrant groups because they are both in transition from childhood to adulthood and the changes in the routine of the host country. As a theoretical discussion, this paper examines intertwined places in their daily life and looks at their migration experiences by adding a spatiality perspective. To cover all dimensions and understand better youth experiences, which are underestimated in migration studies, youth migrant identity will be examined by focusing mainly on four different intersected places that are education (training centers or universities), home, workplace, and street/ public space. Their encounters there and their various experiences of them by combining with their backgrounds produce translocational positionalities in their everyday life. As a result, different from other researches, by examining the interconnected dynamics of many locations, this study helps to comprehend the experiences of young migrants from a holistic viewpoint. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
11. Cultural and Spatial Negotiation in German Everyday Life: The Case of Turkish Students in Tubingen.
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
EVERYDAY life ,CULTURE ,SOCIALIZATION ,ETHNICITY - Abstract
Copyright of Ictimaiyat is the property of Ictimaiyat and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
12. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜLTECİLERİ'NİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE TÜRKİYE'DEN BEKLEDİKLERİ YASAL DÜZENLEMELER.
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
- *
LEGAL status of refugees , *ENVIRONMENTAL refugees , *ENVIRONMENTAL disasters , *FAMINES , *CIVIL rights , *DROUGHTS , *INTERNATIONAL law , *REFUGEES - Abstract
The reasons for mass displacement in the world are not only wars but also famine, drought, flood, and air pollution due to climate crises. These changes and displacements create its own refugees; however, the legal status of climate refugees is being discussed and not clear still. Although the definition of climate change refugees is any person who, despite the circumstances they are exposed to, has had to leave their homes or countries due to the effects of severe climate events (Berchin, Valduga, Garcia & Guerra, 2017), still the concept of environmental refugees is not covered by the definition of refugee under the 1951 Geneva Convention on the Legal Status of Refugees (Scott, 2014). However, nowadays with the decision of United Nations Human Rights Committee on January, 2020 the legal status of these people started to be discussed despite the rejected application of Ioane Teitiota and his wife from the Republic of Kiribati. By applying New Zealand in 2013, he claimed that his and his family's lives at risk because of the rising sea levels. This judgement-which is the first of its kind-opens the door to future protection claims for people whose lives and wellbeing have been threatened due to climate changes. The Committee by ruling that "without robust national and international efforts, the effects of climate change in receiving states may expose individuals to a violation of their rights under articles 6 or 7 of the Covenant, thereby triggering the non-refoulement obligations of sending states" has shown that the displacement of people from the climate crisis is now an issue of international mechanisms. Moreover, this decision creates re-definition of the nonrefoulement principles of the states. The growing influence of environmental disasters will also affect Turkey because of its geographic location and no doubt it will face with such applications soon. Turkey, to recognize the right of individual petition to the UN Human Rights Committee should take measures in directly against the applications and Constitution (Article 90) in line with the fact that it cannot be claimed that the rules of international law are contrary to the Constitution, the necessary steps should be taken. Thus, it can be said that the United Nations agency has no serious preparations. However, Turkey who would be under effect of migration and drought within the surrounding countries should add the definition "climate migrants" into 6458 Foreigners and International Protection Law. Therefore, the preparation and adoption of new definition as climate migrants with their vital rights in terms of working, education and health need to be discussed. At least, both the United Nations and Turkey should make comprehensive study and regulations together in this regard. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
13. Alman Gündelik Hayatı İçinde Dini Pratiklerin Anlamı: Türkiye Kökenli Öğrenciler Örneği
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma
- Subjects
Everyday Life Sociology,Tactic,Strategy,Religion,Migration ,Social ,Gündelik Hayat Sosyolojisi,Taktik,Strateji,Din,Göç ,Sosyal - Abstract
Because of its long historical background, labour migration from Turkey toGermany has many implications within everyday life. With its huge potential migrationis transforming both residents and migrants at the same time. Religion has an importantfunction in this transformation because it is embedded in all sphere of life. In thisstudy, different from other researches, it is focused on migration and religion with theperspective of everyday life sociology. This is because everyday life sociology makes easyto recognize the routines in and of social relations and practices. In doing so, it both givesimportance to the ordinary and sees ordinary as a category of analysis. Religion as tacticand resistance mechanism of ordinary people- Turkish origin pupils- against the strategyof German education system stands at the center. The article finds that both within theschool and outside of the school, religion has a crucial function for the continuity ofTurkish identity. Students define themselves together with cultural and religious codes.These two codes could not be separated and the interpretation of these codes bothdifferent from as in Turkey and Germany., Türkiye’den Almanya’ya doğru gerçekleşen işçi göçünün uzun tarihsel geçmişibugün gündelik hayatın içinde birçok etkisi olan bir sürece yol açmıştır. Göç kendiiçinde taşıdığı geniş potansiyelle hem yerli halkı hem de göçmenleri eş zamanlıdönüştürmektedir. Din bu dönüşümde hayati bir fonksiyona sahiptir, çünkü hayatın heralanıyla ilişkilidir. Bu çalışma diğer çalışmalardan farklı olarak göçe ve dine gündelikhayat sosyolojisi perspektifinde bakmaktadır. Gündelik hayat sosyolojisi sosyal ilişkilerikendi rutini içinde ve dışında anlayarak sıradan insanı araştırmanın merkezi yaparakgörünenin ardında görünmeyeni anlamaya çalışır. Bu noktada din gündelik hayattasıradan insanın taktik ve direniş biçimi olarak Alman eğitim sisteminin stratejilerinekarşı merkeze oturmaktadır. Makalede hem okul içinde hem de okul dışında dinin Türkkimliğinin devamını sağlayan kritik bir rolü olduğu tespit edilmiştir. Öğrenciler kendilerinihem kültürel hem de dini kodlarla tanımlamakta ve bu iki kodlamanın birbirindenayrılamayacak kadar içiçe oldukları anlaşılmaktadır.
- Published
- 2018
14. Tactics and everyday resistance of Turkish origin pupils in German schools
- Author
-
Karameşe, Şeyma, Yücesoy, Eda, and Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Emigrants ,Eğitim ve Öğretim ,Resistance ,Activities of daily living ,Education ,Sociology ,Turks ,Daily life ,Germany ,Abroad ,Education and Training ,Turkish diaspora ,Education establishments ,Sosyoloji - Abstract
Bu çalışma, Almanya'da öğrenim gören Türk kökenli çocukların gündelik hayatlarında, eğitim sistemine ve onun aktardığı değerlere karşı hangi taktikleri, direniş biçimlerini geliştirdiklerini anlamaya yöneliktir. Göçmen kökenli bireyleri klasik göç teorilerinde olduğu gibi, pasif birer aktör olarak konumlandırmak yerine, onları, iktidarın stratejilerine karşı direnen aktif bireyler olarak görmektedir. Gündelik hayatın içinde direniş yöntemleri bularak, egemenle baş eden bu bireyler zeki, aynı zamanda, egemenin mekanında sürekli eylem halindedir. Bu noktada, gözetim mekanizmaları, okul seviyelerine gore ayrıştırma ve eğitim politikaları iktidarın stratejileri olarak tartışılırken, buna karşı rutinleşmiş ve verili mekanda sürdürülen direniş biçimleri ortaya konmuştur. Çalışma Tübingen eğitim bölgesinde, 20 farklı ortaöğretim öğrencisiyle, derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tez iktidarın mekanında, varlıklarını sürdürebilmek ve kendilerine o mekanda alan açmak için direnişin zayıf tarafından üretildiğini iddia eder. Bu direniş, yeni kültürel formlarla mümkün olmaktadır. Bu sebeple, sınırlar ve karşıtlıklar üzerinden değil; aktörün hem parçası hem de üreticisi olduğu melez kültürle konunun irdelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. The aim of this study is analyzing concepts of tactics and micro-resistance practices in everyday life of Turkish origin pupils in German schools. Instead of seeing migrant people as passive individuals under dominant culture unlike migration theories, this thesis tries try to conceptualize Turkish origin students as active, resister actors against dominant power. So, tactics and practices of ordinary people stand at the center as main concepts in this research. We accept these students as clever individuals resisting German education system. Turkish origin students who are not creators of power mechanisms in German schools, create tactics to maintain their forms of living and these tactics can be considered as temporary acquisitions against hegemony of German education system, dominant culture and their strategies. In that sense, surveillance, education policies, school types will be discussed as strategies of dominant power. Against these strategies, routinized resistance and spatial resistance will be analyzed by the data gathered from field study. In- depth interview has been carried out in Tubingen region. It has been conducted with different age groups from secondary school pupils to improve the research under different categories. This thesis claims that these tactical resistances are created against power for the continuity of existence and opening sphere to live in the space of power with new forms of cultural capital. Instead of discussing problem over boundaries, it should be discussed with agents of new hybrid culture. 139
- Published
- 2017
15. KENTLEŞME VE "KENTSEL TOPLUM" KAVRAMLARI BAĞLAMINDA KENT YAŞAMINDA SURİYELİLER: MANİSA ÖRNEĞİ
- Author
-
KARAMEŞE, Şeyma, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.