Search

Bu çalışmada testis torsiyonlu hastalarda ortalama trombosithacminin (MPV) klinik öneminin araştırılması amaçlanmıştır. Bu retrospektifçalışmada iki çalışma grubu analiz edildi. Grup 1; skrotal eksplorasyon iletestis torsiyonu tanısı konulan 31 hastadan oluşmaktaydı. Grup 2; kontrol grubuolarak belirlendi. Kontrol grubuna; üroloji polikliniğine rutin kontrolamacıyla başvuran ve tamamen sağlıklı 38 erkek hasta dahil edildi. Grup 1 ve 2arasındaki MPVdeğerleri istatiksel olarak karşılaştırıldı. Çalışmaya alınan 69hastanın yaş ortalaması 10,87±8,99 yıl idi. Grup 1 ve 2 için MPV değerlerisırası ile 8,33±1,08 ve 9,7±1,49 olarak hesaplandı. Grup 1’de hesaplanan MPVdeğerleri Grup 2 ile karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı olarakdüşük olarakizlendi (p, The aim of thisstudy is to examine the clinical importance of mean platelet volume (MPV) inpatients with testicular torsion. In this retrospective study, two study groupswere analyzed. Group I consisted of 31 patients diagnosed with testiculartorsion following scrotal exploration. Group II was determined as controlgroup. A total of 38 healthy male patients visited the urology clinic for their routine controls were included in the study. MPVvalues between Groups I and II were compared statistically. The mean age of the69 patients included in the study was 10.87±8.99 years. MPV values werecalculated as 8.33±1.08 and 9.7±1.49 for Group I and II, respectively. MPVvalues in Group I were statistically lower than that in Group II (p

AimCT has an important place in diagnosing SARS-CoV-2 due to the RT-PCR test's high false-negative rate and the faster evaluation of CT, although the RT-PCR test is the gold standard. This study aims to understand chest CT features and distributions in patients with SARS-CoV-2 proven by RT-PCR.Materials and MethodsThis study is retrospective and includes one hundred adult patients with confirmed SARS-CoV-2 infection who admitted to the hospital. The Chest CT findings of these patients were retrospectively recorded. Radiological Society of North America reporting guidelines for SARS-CoV-2 pneumonia was referenced to classify chest CT findings.Results In SARS-CoV-2 patients confirmed by RT-PCR, the mean age of 79 pneumonia patients (54.0216.99) was higher than age of patients without pneumonia (42.4717.78). Prevalences of ground-glass opacity, consolidation, posterior dominance, bilaterality, peripheral distribution, multifocality, vascular enlargement, pleural effusion, lymphadenopathy, tree-in-bud pattern, halo sign and reverse halo sign were 74.68%, 3.79%, 17.72%, 43.03%, 70.88%, 84.81%, 84.81%, 12.65%, 2.53%, 1.26%, 2.53%, 8.86%, and 3.79%, respectively.ConclusionThis study's findings indicate that common chest CT findings in SARS-CoV-2 pneumonia are ground glass opacities with multifocal, multilobar, peripheral and bilateral involvement. No significant result was shown in favor of posterior or lower lobe dominance. According to the present study, SARS-CoV-2 patients are more likely to get pneumonia as they get older., AmaçSARS-CoV-2’nin tanısında; altın standartın RT-PCR testi olmasına ragmen, RT-PCR testinin yüksek yalancı negatiflik oranı ve BT!nin daha hızlı sonuç vermesi nedeniyle, BT de önemli bir yere sahiptir.Bu çalışmanın amacı RT-PCR ile kanıtlanmış SARS-CoV-2 hastalarında toraks BT özelliklerinin ve dağılımının değerlendirilmesidir.Gereç ve YöntemBu çalışmaya hastaneye başvuran, SARS-CoV-2 tanısı RT-PCR ile doğrulanan, 100 yetişkin hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların toraks BT bulguları retrospektif olarak kaydedilmiştir. BT bulguları, Kuzey Amerika Radyoloji Topluluğu tarafından SARS-CoV-2 için yayınlanan klavuza göre değerlendirilmiştir. BulgularRT-PCR ile doğrulanan 100 SARS-CoV-2 hastasının, 79’unda pnömoni mevcut olup yaş ortalaması (54.0216.99) iken pnömoni bulgusu olmayan 21 hastanın yaş ortalaması (42.4717.78) olarak bulunmuştur. Buzlu cam dansitesi, konsolidasyon, posterior ağırlıklı tutulum, bilateral tutulum, periferik dağılım, multifokalite, vasküler genişleme, plevral efüzyon, lenfadenopati, tomurcuk ağaç paterni, halo işareti ve ters halo işareti prevalansları sırasıyla % 74,68,% 3,79,% 17,72, % 43.03,% 70.88,% 84.81,% 84.81,% 12.65,% 2.53,% 1.26,% 2.53,% 8.86 ve % 3.79 olarak bulundu.Sonuç SARS-CoV-2 pnömonisinde sık görülen göğüs BT bulguları multifokal, multilobar, periferik ve bilateral tutulumlu buzlu cam opasiteleridir. Posterior ya da alt lob hakimiyeti lehine anlamlı sonuç gösterilememiştir. Bu çalışmaya göre, SARS-CoV-2 hastalarının yaşlandıkça pnömoni olma olasılığı artmaktadır.

Türkiye’de yıllar geçtikçe artannüfus ile beraber hastanelere ve özelliklede acillere başvuran hasta sayısıartmaktadır. Tatil dönemlerinde polikliniklerinkapalı olması ile beraber acil servislere olan başvurular artmaktadır. Bu tatildönemlerinde ayaktan başvuruların yanı sıra dış merkezlerden ve 112 ile olan başvurulardada artış olmaktadır. Bu çalışmanın amacı uzun tatildönemlerinin acil servis yoğunluğuna etkisini göstermek ve olası önlemleritartışmaktır.

Penil fraktür; rijit ereksiyon sırasında korpuskavernozumu saran tunika albugineanın yırtılmasından kaynaklanmaktadır.Penilfraktürün sebepleri arasında şiddetli cinsel ilişki, sert penil mastürbasyon,erekte penisin zorla manipülasyonları gibi birçok etmenbulunmaktadır.Konservatif yaklaşımlar yerini günümüzde etkin sonuçlarıylacerrahi metotlara bırakmıştır.Bu yazıda acil kliniğine başvuran penil fraktürolgusu sunularak uygulanan erken cerrahi girişimin kısa ve uzun dönem sonuçlarıgüncel literatür bilgileri eşliğinde tartışılmıştır., Penilefracture is the disruption of the tunica albuginea with rupture of the corpuscavernosum. Among the reasons for penile fracture are forced penilemanipulation, severe sexual intercourse and many other factors have beenpresented. Todayconservative treatment is preferred to surgical procedures. Inthis articlea case of penile fracture who was admitted to emergency departmentare presented; the short and longterm results of the early surgery arediscussed according to the recent literature.

Perikardit,perikardın enfeksiyöz, üremi, malignite, cerrahi, otoimmün hastalıklar vetravma gibi çesitli patolojik etkenlere karşı verdiği inflamatuar bir yanıttır.Perikardit nedenleri arasında en sık; idiyopatik/virüsler (%78), malignite(%7), tüberküloz (%5), diğer bakteriyel enfeksiyonlar (%4) ve kollajen dokuhastalıkları (%3) gösterilmektedir. Miyokardiyal inflamasyon veya epikardiyalhasarlanmanın derecesine bağlı elektrokardiyografi (EKG)’sinde farklı ST ve Tdalga değisiklikleri olustuğuna inanılmaktadır. Bu makalede göğüs ağrısışikayeti ile gelen, yaygın ST elevasyonu nedeni ile miyokard infarktüsü öntanısıyla sevkedilen akut perikardit vakasını sizlerle paylaşmak istedik., Acutepericarditis is an inflammatory response to various pathological factors suchas pericardial infectious, uremia, malignancy, surgery, autoimmune diseases andtrauma. The most common causes of pericarditis are; idiopathic / viruses (78%),malignancy (7%), tuberculosis (5%), other bacterial infections (4%) andcollagen tissue diseases (3%). Depending on the degree of myocardialinflammation or epicardial damage, different ST and T wave changes are believedto occur in electrocardiography (ECG). In this article, we wanted to share withyou the case of acute pericarditis presented with pre-diagnosis of myocardialinfarction with diffuse ST elevation associated with chest pain complaints.

Pneumomediastinum is defined as the presence of air in mediastinum. Pneumomediastinum can sometimes occur after surgery. Pneumomediastinum seen after dental procedures is rare. We presented the case of subcutaneous emphysema developed in the neck and upper chest after tooth extraction and discussed the possible mechanisms of pneumomediastinum.

ÖZET Amaç: Afet ve kazalara bağlı pek çok insan sakat kalmakta veya hayatını yitirmektedir. Afet ve kaza durumlarında yapılacak olan ilk müdahaleler hayati tehlikelerin önlenmesinde ve hayatın kurtarılmasında önemli bir etkendir. İtfaiye çalışanları acil tıp sisteminin önemli bir ekibi olarak afet ve kaza durumlarında aktif olarak görev almaktadır. Bu çalışmanın amacı Tokat ilinde görev alan itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerini belirlemektir. Material ve Metod: Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın evrenini 10.11.2018-16.01.2019 tarihleri arasında Tokat ilinde görev alan itfaiye çalışanlarından oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından literature uygun olarak hazırlanan anket soruları yüzyüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Anket sorularının cevapları değerlendirilirken doğru olarak kabul edilen cevaplar için 1 ‘bir’ puan, yanlış cevaplar için 0 ‘sıfır’ puan verilerek en düşük 0 ‘sıfır’ en yüksek 30 ‘otuz’ puan üzerinden değerlendirilmiştir. Araştırmada toplanan veriler SPSS for Windows 22.00 istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan itfaiyecilerin tamamı erkeklerden oluşmaktadır. İtfaiye çalışanlarının yaş ortalamaları 41,68 ± 8,73 olarak bulunmuştur. Çalışmaya dahil olanların %44,6’sı en az lise mezunudur. %27,3’ü son bir yıl içerisinde ilk yardım eğitimi aldığı %10,1’inin ise daha önce eğitim almadığı görülmektedir. Katılımcıların temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerini belirlemek için sorulan sorulardan 30 puan üzerindenen düşük 5 en yüksek 24 puan aldıkları görülmektedir. Katılımcıların puan ortalaması 16,49 ± 4,11 olarak bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerinin incelendiği çalışmada puan ortalamaları 30 puan üzerinden 16,49 ± 4,1 olarak bulunmuştur. Afet ve kaza durumlarında aktif olarak görev alan itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım eğitimlerinin düzenli aralıklarla tekrar edilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: İtfaiyeci, Temel Yaşam Desteği, İlk Yardım, Bilgi Düzeyi

Amaç:Acil tıp hemşireleri; henüz tanı almamış acil tıbbi girişim ihtiyacı olan her yaş grubundaki hasta/yaralı kişiye uygun hemşirelik bakımını mümkün olan en kısa sürede uygulayan sağlık profesyonelidir. Yapılan araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin acil tıp hemşireliğine ilişkin bakış açılarını metaforlar aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Acil tıp hemşireliğinin nasıl algılandığının ortaya koyulması yaşanan problemlerin saptanmasına, mesleğin daha iyi analiz edilmesine ve acil tıp hemşireliğinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.Materyal ve Metod: Araştırmanın evrenini Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümünde 2018-1019 eğitim-öğretim döneminde öğrenim gören birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örnekleminde 200 öğrenci yer almaktadır. Bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan metafor (mecaz) yöntemi ile desenlenmiş olup tanımlayıcı bir çalışma niteliğindedir. Araştırmaya katılanlar amaçlı örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Çalışma verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilmiş iki bölümden oluşan yarı yapılandırılmış anket formu ile elde edilmiştir. Yarı yapılandırılmış anket formunun birinci bölümünde, katılımcılar ile ilgili kişisel verilerin tespitine yönelik maddeler yer almaktadır. İkinci bölümünde ise, `Acil tıp hemşireliği.....…gibidir. Çünkü…….` ifadesine yer verilmiştir. Çalışma verilerinin analiz edilmesi ve yorumlanmasında içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Öğrencilerin üretmiş oldukları metafor ve gerekçeleri çalışmada temel veri kaynağı olarak kullanılmıştır.Bulgular: Araştırmanın bulgularına göre, katılımcılar `acil tıp hemşireliği` kavramı ile ilgili 182 anlamlı metafor üretmiştir. En sık tekrar edilen meteforlar karınca(f=13), arı(f=11), Hızır (f=8), anne(f=8) ve cankurtaran(f=7) metaforları olmuştur. Üretilen metaforlar ortak özellikleri bakımından incelenerek 5 farklı kavramsal kategori altında sınıflandırılmıştır. Bu kategoriler; bulundurması gereken özellikler bakımından acil tıp hemşireliği(f=59), olumsuz yönleri ve zorlukları açısından acil tıp hemşireliği(f=39), önemi açısından acil tıp hemşireliği(f=33), işleyiş ve çalışma ortamı açısından acil tıp hemşireliği(f=20), sosyal destek sağlayıcı olarak acil tıp hemşireliği(f=31)'dir. Öğrencilerin üretmiş olduğu metaforların çoğunlukla ''bulundurması gereken özellikler bakımından acil tıp hemşireliği'' kategorisinde toplandığı görülmüştür. En fazla metafor bulunduran ikinci kategori ise ''olumsuz yönleri ve zorlukları açısından acil tıp hemşireliği'' kategorisidir. Birinci sınıf öğrencilerinin görüşleri ''olumsuz yönleri ve zorlukları açısından acil tıp hemşireliği'' kategorisi üzerinde, ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin görüşleri ''bulundurması gereken özellikler bakımından acil tıp hemşireliği'' kategorisi üzerinde, dördüncü sınıf öğrencilerinin görüşleri ise ''önemi açısından acil tıp hemşireliği'' kategorisi üzerinde yoğunlaşmıştır. Araştırma kapsamı içinde olan (n=182) öğrencilerin büyük çoğunluğu ''mezuniyet sonrasında acil serviste çalışmak ister misiniz'' sorusuna ''evet (%=73,1)'' cevabını vermiştir.Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin üretmiş olduğu metaforların acil tıp hemşiresinde bulunması gereken özellikler, acil tıp hemşiresinin temel görevleri ve acil tıp hemşireliğinin mesleki zorluğu üzerine yoğunlaştığı görülmüştür. Kavramsal kategoriler katılımcıların cinsiyeti bakımından incelendiğinde anlamlı bir fark görülmemiştir. Kavramsal kategorilerin dağılımının öğrencilerin eğitim gördüğü sınıf seviyesine göre farklılık gösterdiği görülmüştür. Sonuç olarak; hemşirelik öğrencileri acil hemşireliğinin zor ve yorucu bir meslek olduğunu düşünmesine rağmen acil tıp hemşireliğine karşı bakış açılarının olumlu olduğu görülmüştür. Objective: Emergency medicine nurses are healthcare professionals who provide appropriate nursing care to patients/injured people of all age groups who have not been diagnosed yet and are in urgent need of medical intervention. The aim of this study is to reveal the nursing students' perspectives on emergency medicine nursing through metaphors. Determining how emergency medicine nursing is perceived will contribute to the identification of problems, a better analysis of the profession, and the development of emergency medicine nursing.Material and Method: The study population consists of first-, second-, third-, and fourth-years students studying at the Nursing Department of Gaziosmanpaşa University, Faculty of Health Sciences in the 2018-1019 academic year. The sample of the study involves 200 students. This is descriptive research designed with the method of metaphor analysis, one of the qualitative research methods. The participants were selected via the method of purposeful sampling. The study data were obtained by a semi-structured questionnaire consisting of two parts developed by the researchers. The first part of the semi-structured questionnaire contains questions meant to record the participants' personal data. In the second part, statements like `Emergency medicine nursing is like... Because...` are given. The content analysis technique was used to analyze and interpret the study data. The main data source in the study were the metaphors produced by the students and their reasons.Results: The participants produced 182 meaningful metaphors related to the concept of `emergency medicine nursing`. The most frequently repeated metaphors were ant (f = 13), bee (f = 11), Khidr (f = 8), mother (f = 8), and lifeguard (f = 7). The metaphors produced were examined in terms of their common characteristics and classified under six different conceptual categories. These categories are as follows: emergency medicine nursing in terms of the features to be possessed (f = 59), emergency medicine nursing in terms of its negative aspects and difficulties (f = 39), emergency medicine nursing in terms of its importance (f = 33), emergency medicine nursing in terms of functioning and the working environment (f = 20), and emergency medicine nursing as a means of social support (f = 31). The metaphors produced by the students were mostly gathered in the category of `emergency medicine nursing in terms of the features to be possessed`. The `emergency medicine nursing in terms of its negative aspects and difficulties` category ranked second. The views of the first-year students focused on the `emergency medicine nursing in terms of its negative aspects and difficulties` category; the second and third-year students on the `emergency medicine nursing in terms of the features to be possessed` category; the fourth-year students on the `emergency medicine nursing in terms of its importance` category. When asked `Would you like to work in the emergency room after graduation?`, the majority of students (n = 182) included in the research answered, `Yes` (= 73.1%).Conclusion: We observed that the metaphors produced by the nursing students focused on the characteristics of emergency medicine nurses, the basic duties of emergency medicine nurses, and the professional difficulties of emergency medicine nursing. The examination of the conceptual categories revealed no significant difference in terms of the gender of the participants. We noticed that the distribution of the conceptual categories differed according to the class level of the students. In conclusion, although nursing students think that emergency nursing is a difficult and tiring profession, their perspectives towards emergency nursing have been found to be positive. 93

Amaç: Afet ve kazalara bağlı pek çok insan sakat kalmakta veya hayatını yitirmektedir. Afet ve kaza durumlarında yapılacak olan ilk müdahaleler hayati tehlikelerin önlenmesinde ve hayatın kurtarılmasında önemli bir etkendir. İtfaiye çalışanları acil tıp sisteminin önemli bir ekibi olarak afet ve kaza durumlarında aktif olarak görev almaktadır. Bu çalışmanın amacı Tokat ilinde görev alan itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerini belirlemektir.Material ve Metod: Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın evrenini 10.11.2018-16.01.2019 tarihleri arasında Tokat ilinde görev alan itfaiye çalışanlarından oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından literature uygun olarak hazırlanan anket soruları yüzyüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Anket sorularının cevapları değerlendirilirken doğru olarak kabul edilen cevaplar için 1 'bir' puan, yanlış cevaplar için 0 'sıfır' puan verilerek en düşük 0 'sıfır' en yüksek 30 'otuz' puan üzerinden değerlendirilmiştir. Araştırmada toplanan veriler SPSS for Windows 22.00 istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan itfaiyecilerin tamamı erkeklerden oluşmaktadır. İtfaiye çalışanlarının yaş ortalamaları 41,68 ± 8,73 olarak bulunmuştur. Çalışmaya dahil olanların %44,6'sı en az lise mezunudur. %27,3'ü son bir yıl içerisinde ilk yardım eğitimi aldığı %10,1'inin ise daha önce eğitim almadığı görülmektedir. Katılımcıların temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerini belirlemek için sorulan sorulardan 30 puan üzerindenen düşük 5 en yüksek 24 puan aldıkları görülmektedir. Katılımcıların puan ortalaması 16,49 ± 4,11 olarak bulunmuştur.Sonuç: Sonuç olarak itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım bilgi düzeylerinin incelendiği çalışmada puan ortalamaları 30 puan üzerinden 16,49 ± 4,1 olarak bulunmuştur. Afet ve kaza durumlarında aktif olarak görev alan itfaiye çalışanlarının temel yaşam desteği ve ilk yardım eğitimlerinin düzenli aralıklarla tekrar edilmesi gerekmektedir.Anahtar Kelimeler: İtfaiyeci, Temel Yaşam Desteği, İlk Yardım, Bilgi Düzeyi Aim: Many people had been disabled or died because of disasters and accidents. In itialinterventions in disaster and accident situations are an important factor in preventing life-threatening and saving lives. Firefighters, as an important team of the emergency medical system, are actively involved in disaster and accident situations. The aim of this study is determine the basic life support and first aid knowledge levels of the fire brigade workers in Tokat.Material and Method: The population of this descriptive study was consisted of fire brigade workers in Tokat between 10.11.2018 and 16.01.2019. The questionnaires was prepared by the researchers in accordance with the literature were applied by face to face interview method. While evaluating the answers of the questionnaire questions, it is given that 30 points, where each correct answer was given 1 point and incorrect answer was given 0 point Analyses were made through the SPSS for Windows 22.00 statistical package on the computer.Results: All fire fighters were men who participated in the study. It was found that the fire brigade workers average age of 41,68 ± 8,73. 44,6% of the participants were at least high school graduates. It is seen that 27,3% received first aid training in the last year and 10,1% did not receive any training before. It was seen that the participants were given the lowest 5 points and the highest 24 points out of 30 from the questions asked to determine their basic life support and first aid knowledge level. The mean score of the participants was 16,49 ± 4,11.Conclusion: As a result, the basic life support and first aid knowledge levels of the fire brigade workers were examined and the mean score 16,49 ± 4,1 out of 30 points. Basic life support and first aid training of the fire brigade employees actively involved in disaster and accident situation sshould be repeated at regular intervals.Key Words: Fire Fighters, Basic Life Support, First Aid, Level of Knowledge 111