Search

Çalışmada örgütsel adaletin nepotizm ve iş tatmini arasındaki ilişki düzeyinde aracılık rolünün belirlenmesi hedeflenmektedir. Araştırma, Trabzon ilinde faaliyet gösteren çay fabrikaları çalışanları üzerinde yapılmıştır. 359 adet katılımcı üzerinde yapılan araştırma için IBM lisanslı SPSS Statistics 23.0 programından yardım alınmıştır. Ölçeklerin geçerlilik ve güvenilirlik analizleri başta olmak üzere korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Bulgulara ulaşırken katılımcıların demografik özelliklerinde anlamlı bir farklılık olup olmadığını incelemeye yönelik t testi yapılmıştır. Araştırmaya göre, nepotizmin örgütsel adalet ve iş tatmini üzerinde doğrudan etkisi olduğu, örgütsel adaletin iş tatmini üzerinde doğrudan etkisi olduğu tespit edilmiştir. İlaveten; nepotizmin iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel adaletin ‘tam aracı’ değişken olduğu neticesine varılmıştır. Örgüt çalışanlarının nepotizm uygulamalarına maruz kalmaları beraberinde örgütsel adaletin olumsuz düzeyde algılanıp seyir göstermesine sebebiyet verirken, bireylerin iş tatmin boyutlarını da negatif anlamda etkilediği sonucuna erişilmektedir. Yapılan çalışma örgüt verimliliği, sağlığı ve devamlılığı için örgütlere yardımcı katkı niteliği taşımakla beraber, sadece Trabzon ilinde yapılması ise araştırmanın kısıtlılığı ile ifade edilmektedir., The aim of the research is to determine the role of organizational justice as an intermediary at the level of relationship between nepotism and job satisfaction. The research was carried out on the employees of tea factories operating in Trabzon province. IBM-licensed SPSS Statistics 23.0 program was assisted in the research on 359 participants. Correlation and regression analyses were performed, especially validity and reliability analyses of scales. In the findings, a t-test was performed to examine whether there was a significant difference in the demographic characteristics of the participants. According to the research; nepotism has been found to have a direct impact on organizational justice and job satisfaction, and organizational justice has a direct impact on job satisfaction. In addition; it has been concluded that the 'full means' of organizational justice is variable in the effect of nepotism on job satisfaction. In other news, it is concluded that the exposure of the employees of the organization to nepotism practices leads to a negative perception of organizational justice and course, while negatively affecting the job satisfaction dimensions of individuals. The study is an auxiliary contribution to organizations for organizational efficiency, health and continuity, and is expressed only in Trabzon province with the limitations of research.

Aus dem Inhalt: Themenschwerpunkt: Pandemie und Menschenrechte - Prozeduralisierung gegen Diskriminierung? Menschen mit Behinderungen, das Bundesverfassungsgericht und das ‚Triage-Problem‘ in der Pandemie - Aus der Krise lernen – grund- und menschenrechtliche Erwägungen der Corona-Schutzmaßnahmen als Vorbild für einen ambitionierten Klimaschutz - Die Impfpflicht-Debatte auf dem philosophischen Prüfstand Bericht über die Tätigkeit des Menschenrechtsausschusses der Vereinten Nationen im Jahre 2021 – Teil II: Individualbeschwerden, MenschenRechtsMagazin : MRM ; Informationen, Meinungen, Analysen; 27.2022/2

Doğal kaynaklar hükümetler tarafından nasıl ele alındıklarına bağlı olarak, çatışma tekrarı riskini artırarak ya da uzun süreli barışa katkıda bulunarak çatışma sonrası toplumları şekillendirmeye devam etmektedir. Bu tez, doğal kaynakların çatışma sonrası ülkeler üzerindeki etkilerini inceleyen iki farklı literatürü dikkate alarak, ana araştırma sorusunu "Doğal kaynaklar Kolombiya barış sürecini nasıl etkilemektedir?" olarak belirlemiştir. Doğal kaynaklar, Kolombiya'da çatışma tekrarı riskini artırır mı? Yoksa sürdürülebilir barış için aracılar mı? Bu tez, çalışma alanı olarak Twitter'a odaklanarak, Kolombiya'daki doğal kaynaklara ilişkin halkın görüşlerini içeren aşağıdan yukarıya bir yaklaşım benimsemektedir. Bu doğrultuda, barış anlaşmasının onaylanmasından başlayarak Kolombiya'daki ilk resmi Covid-19 vakasının ilanına kadar; zaman serisi, nicel metin ve duygu analizi yöntemlerini kullanarak, yasadışı mahsullerin, değerli taşların, ormanların ve toprakla ilgili konuların Kolombiyalıların bakış açısından barış sürecindeki etkilerini araştırmayı amaçlamaktadır. Bu dört kesime ilişkin analizlerden elde edilen sonuçlara göre, barış sürecinde yasadışı ürün ekimi ilgili konular ön plandadır. Nicel metin analizi sonuçları, hükümet ve politikacılarla ilgili kelimelerin yanı sıra protestolarla ilgili kelimeleri ve çevresel kaygıları ortaya çıkarmaktadır. Duygu analizi sonuçlarında ise; madencilik ve ormansızlaşma üzerine olan tweetlerde olumsuz duygular olumlu duyguları geride bırakırken, koka ve kırsal ile ilgili olumlu duygular olumsuz olanları çok az bir farkla aşmaktadır. Sonuç olarak Kolombiya; çevre, yerli ve yerel halkların geçim kaynakları, sosyal liderlerin durumu ve şiddet konusundaki şikayetler dahil olmak üzere doğal kaynaklarla ilgili sorunlar açısından olası çatışmalara açık görünmektedir. Bu koşullar altında, etkin ve adil doğal kaynak yönetimine dayalı sürdürülebilir barış inşası uzun vadede ulaşılması gereken bir hedef olmaya devam etmektedir. Anahtar Sözcükler: Doğal kaynaklar, Kolombiya, Kolombiya barış süreci, iç savaş, çatışma tekrarı, sürdürülebilir barış, çevresel barış inşası, çatışma sonrası toplumlar, Twitter, programlamalı sosyal bilimler, zaman serisi analizi, nicel metin analizi, duygu analizi. Natural resources, depending on how governments handle them, continue to shape post-conflict societies increasing the risk of conflict recurrence or contributing to long-lasting peace. This thesis, considering two different kinds of literature examining the effects of natural resources on post-conflict countries, determined its main research question as "How do natural resources affect the Colombian peace process?" Do natural resources increase the risk of conflict recurrence in Colombia? Or are they mediators for sustainable peace? This thesis embraces a bottom-up approach that includes public views over natural resources in Colombia, focusing on Twitter as its workspace. In line with this, from the ratification of the peace agreement until the declaration of the first official Covid-19 case in Colombia; using time series, quantitative text, and sentiment analysis methods, it aims to investigate the impacts of illegal crops, gemstones, forests, and land-related issues on the peace process from the perspective of Colombians. According to the results obtained from the analyzes of these four segments, issues related to illegal crop cultivation are at the forefront in the peace process. Quantitative text analysis results reveal words related to government and politicians, as well as words related to protests and environmental concerns. In the sentiment analysis results, in tweets about mining and deforestation, negative emotions leave behind positive emotions, while positive emotions about coca and rural slightly exceed negative ones. Consequently, Colombia seems to be open to likely conflicts in terms of natural resources-related problems, including the environment, indigenous and local peoples' livelihoods, the situation of social leaders, and grievances on the issue of violence. Under these circumstances, building sustainable peace based on effective and fair natural resource management remains to be attained as an objective in the long term. Keywords: Natural resources, Colombia, Colombian peace process, civil war, conflict recurrence, sustainable peace, environmental peacebuilding, post-conflict societies, Twitter, computational social science, time series analysis, quantitative text analysis, sentiment analysis. Los recursos naturales, dependiendo de cómo los manejen los gobiernos, continúan dando forma a las sociedades postconflicto, lo que aumenta el riesgo de que se repita el conflicto o contribuye a una paz duradera. Esta tesis, considerando dos tipos diferentes de literatura que examina los efectos de los recursos naturales en países en posconflicto, determinó su principal pregunta de investigación como "¿Cómo afectan los recursos naturales al proceso de paz colombiano?" ¿Los recursos naturales aumentan el riesgo de que se repita el conflicto en Colombia? ¿O son mediadores de una paz sostenible? Esta tesis adopta un enfoque de abajo hacia arriba que incluye opiniones públicas sobre los recursos naturales en Colombia, centrándose en Twitter como su espacio de trabajo. En línea con esto, desde la ratificación del acuerdo de paz hasta la declaración del primer caso oficial de Covid19 en Colombia; utilizando series de tiempo, texto cuantitativo y métodos de análisis de sentimientos, tiene como objetivo investigar los impactos de los cultivos ilícitos, las piedras preciosas, los bosques y los problemas relacionados con la tierra en el proceso de paz desde la perspectiva de los colombianos. De acuerdo con los resultados obtenidos de los análisis de estos cuatro segmentos, los temas relacionados con el cultivo ilegal de cultivos están en la vanguardia del proceso de paz. Los resultados del análisis de texto cuantitativo revelan palabras relacionadas con el gobierno y los políticos, así como palabras relacionadas con protestas y preocupaciones ambientales. En los resultados del análisis de sentimiento; las emociones negativas dejan atrás a las emociones positivas en los tweets sobre minería y deforestación, mientras que las emociones positivas acerca de la coca y las zonas rurales superan ligeramente a las negativas. En consecuencia, Colombia parece estar abierta a posibles conflictos en términos de problemas relacionados con los recursos naturales, incluido el medio ambiente, los medios de vida de los pueblos indígenas y locales, la situación de los líderes sociales y los agravios por el tema de la violencia. En estas circunstancias, la construcción de una paz sostenible basada en una gestión eficaz y justa de los recursos naturales sigue siendo un objetivo a largo plazo. Palabras clave: recursos naturales, Colombia, proceso de paz colombiano, guerra civil, recurrencia del conflicto, paz sostenible, construcción de paz ambiental, sociedades postconflicto, Twitter, ciencias sociales computacionales, análisis de series de tiempo, análisis cuantitativo de textos, análisis de sentimientos.

Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipteki bu çalışma, hemşirelerin pozitif psikolojik sermaye düzeyleri ölçümlenerek, örgüt içinde sergiledikleri seslilik ve sessizlik davranışlarıyla ilişkisini incelemek amacıyla gerçekleştirildi. Veriler Eylül-Kasım 2019 tarihlerinde, İstanbul'daki iki üniversite hastanesinde çalışan 341 hemşireden Tanıtıcı Bilgi Formu, Psikolojik Sermaye Ölçeği, İşgören Sesliliği Ölçeği ve Örgütsel Sessizlik Ölçeği kullanılarak toplandı. Çalışmada etik kurul onayı, kurum izinleri ve hemşirelerin bilgilendirilmiş gönüllü onamları alındı. Verilerin analizinde psikometrik, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı analizler kullanıldı. Araştırma sonucunda Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği puan ortalaması 3,97±,49; İşgören Sesliliği Ölçeği puan ortalaması 4,07±,58 ve Örgütsel Sessizlik Ölçeği puan ortalaması 2,85±,59 olarak bulundu. Hemşirelerin pozitif psikolojik sermaye ölçümleriyle işgören sesliliği arasında pozitif yönlü, zayıf ve çok ileri derecede anlamlı ilişki olduğu (r=,272; p,05). Hemşirelerin pozitif psikolojik sermaye ölçümleri üzerinde sadece pozisyonları ve mesleki deneyimlerinin istatistiksel olarak anlamlı fark oluşturduğu (p,05). Bu bulgular doğrultusunda hemşirelerin pozitif psikolojik sermaye düzeyleri arttığında, örgütün yararına olan fikir, düşünce ve bilgilerini paylaşma eğilimlerinde de artış olacağı söylenebilir. Diğer yandan pozitif psikolojik sermayesi yüksek olan hemşireler bireysel nedenlerle daha az sessiz kalmayı tercih ederken, tam tersine ilişkileri korumak adına daha fazla sessiz kalmayı tercih edebilmektedir. In this descriptive and correlational study, it was conducted to measure the positive psychological capital levels of nurses and to examine the relationship between their voice and silence behavior in the organization. The data were collect from 341 nurses working at two University Hospitals in Istanbul in September-November 2019. The introductory information form was collected using the Psychological Capital Scale, Employee Voice Scale and Organizational Silence Scale. In this study, Ethics Committee approval, institution permits and informed consents of the nurses were obtained. Psychometric, descriptive, and correlative analyzes were used in the data analysis. As a result of the study, the Positive Psychological Capital Scale mean scores was 3.97±.49; Employee Voice Scale score average was 4.07±.58 and Organizational Silence Scale mean scores was 2.85±.59. There was a positive, weak and very significant relationship between the positive psychological capital measurements of the nurses and their employee voice (r=.272; p.05). The positive psychological capital measurements of the nurses, only their positions and professional experience made statistically significant difference (p.05). In line with these findings, when the level of positive psychological capital of nurses increases, it can be said that there will also be an increase in the tendency to share ideas, thoughts and knowledge that are beneficial to the organization. On the other hand, while nurses with high positive psychological capital prefer to remain less quiet for individual reasons, on the contrary, they may prefer to remain quieter to maintain relationships. 105