Osmanlı Devleti’ndeki finansal sistem, İslam hukuku çerçevesinde şekillenirken, özellikle klasik dönemde yerel düzeyde kalmış, Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra ise merkezî bir hal kazanarak kurumsallaşma sürecine girmiştir. Klasik dönemde finansal araçlara vereceğimiz örneklerin başında orta sandıkları, avarız vakıfları, para vakıfları gelmektedir. 15. yüzyılın ilk çeyreğinde kurulan, kişinin menkûl malını vakfederek hayır amaçlı kullanılmasını sağlayan para vakıfları, bölgesel finans araçlarından biridir. Para vakıfları ile bölge halkının nakit ihtiyacı karşılanırken, ekonomik olarak hareketlenme de hedeflenmiştir. Söz konusu finans kaynaklarının devamı ise eytam sandıklarıdır. Toplumdaki yetim çocukların malları ile oluşturulan eytam sandıkları, para vakıfları geleneğinin devamı şeklinde, nakit para ihtiyacı olan kişilere bir banka işlevi görerek borç para vermişlerdir. Eytam sandıklarının yapılanma tarihi tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte Osmanlı Devleti’nde ailesini kaybetmiş çocukların sosyo-ekonomik haklarını korumak amacıyla kurulmuştur. Eytam sandıkları, yetim çocukların ebeveynlerinden kendilerine intikal eden malları fon olarak alıp işleten yapılar idi. Hem yetim paralarını işletme hem de bölgesel finans kaynağı ile kredi imkânı amacı taşıyan sandıklar, zaman içerisinde kötü niyetli çalışanlar ve vasilerin hilelerine maruz kalınca, 1850 yılından sonra merkezden kontrol edilmek istenmiştir. Bu maksatla 1851 yılında sandıkları denetlemek amacıyla Eytam Nezareti kurulmuştur. Eytam sandıklarının sermayesi, vefat eden anne babanın çocuklarına bıraktıkları her türlü para, mücevherat, vakıf gelirleri, ev, bağ, bahçe, tarla, çiftlik gibi vb. akarlardan oluşmuştur. Nakit para ve mücevherat, sandıklara devredilmiştir ve belli nemalar ile nakit para talebinde bulunan kişilere, gösterecekleri teminat karşılığında borç para verilmiştir. Bedestenlerde muhafaza edilen sandıkların Eytam Nezareti binasına nakledilmesi istense de eski gelenek devam ettirilmiş ve bedestenlerde muhafaza edilmiştir. Öncelikle esnaf, tüccar, kuyumcu olmak üzere pek çok kişi ihtiyaçları çerçevesinde eytam sandıklarından nakit para talebinde bulunmuşlardır. 1851 yılından önce dağınık halde bulunan ve kuralsız çalışan sandıklar, bu tarihten itibaren belli kurallar ve sınırlamalar ile faaliyet göstermiştir. 1851 Eytam Nizamnamesi’nin kuralına göre herkese borç veren sandıklar, bundan böyle çalışanlarına ve yetimlerin vasilerine borç vermemiştir. Bu sınırlama 1906 yılına kadar devam etmiş olmakla beraber, bu tarihten sonra da yine belli kural ve sınırlamalar ile borç para vermişlerdir. Yetim çocuk reşit yaşa geldiğini ispat ettikten sonra sandıkta biriken paralar, çocuğa kadı huzurunda teslim edilip hesabı kapatılmıştır. Bizler bugün, borçların kaleme alındığı hesap defterlerinden hangi bölgede ne kadar sandık olduğu ve ne şekilde çalıştıklarına dair bilgiler elde edebilmekteyiz. Üsküdar şer’iyye sicillerinde yer alan eytam sandıkları muhasebe kayıtlarının incelenmesiyle oluşan yetim mallarının finansal kullanımına dair bu çalışma, eytam sandıklarının oluşumu ve işleyişi hakkında bilgiler sunmaktadır. 1850-1856 yılına ait Üsküdar eytam sandıklarının borç kayıtları incelendiğinde, sandıkların nizamname kurallarına değil, para vakıflarındaki vakfiyelerin kuralları ve usullerine göre hareket ettiği tespit edilmiştir. Kanaatimizce bir finansal araç olarak değerlendirilebilecek Üsküdar eytam sandıkları, nizamname kurallarına uyum sağlamakta gecikmiş, para vakıfları kurallarını terk edememiştir. Sandıklardan para talep eden ve borç alan kişiler, vade süreleri ayrıca nema oranları gibi hususlarda 1851 Eytam Nizamnamesi ve Eytam Sandıkları Nizamnamesi kurallarından bağımsız hareket etmişlerdir. Söz konusu hususların somut örnekler ve istatistiksel verilerle aktarıldığı bu çalışma, Üsküdar yetimlerinin sandıklarında yapılan muameleleri göstermeyi hedeflemektedir. Kanaatimizce özellikle Eytam Nezareti’nin kurulduğu ilk yıllarda, farklı bölgelerde de para vakıflarını devam ettiren eytam sandıkları mevcuttur. Bu husus müstakil çalışma konusudur. Zamanla taşrada faaliyet gösteren eytam sandıkları, nizamname kurallarının dışına çıkabilmiştir.