22 results on '"PINARBAŞI, Mehmet"'
Search Results
2. Ranking of sectors in organized industrial zones according to Natech risk criteria: An application for Gaziantep province in Türkiye
- Author
-
Guven, Emel, Pinarbasi, Mehmet, Mehmet Alakas, Hacı, and Eren, Tamer
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Harvest optimization for sustainable agriculture: The case of tea harvest scheduling
- Author
-
Sarımehmet, Bedirhan, Pınarbaşı, Mehmet, Alakaş, Hacı Mehmet, and Eren, Tamer
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Railway Security Personnel Scheduling Problem Considering Personnel Preferences
- Author
-
GENÇER, Muhammed Abdullah, primary, ALAKAŞ, Hacı Mehmet, additional, PINARBAŞI, Mehmet, additional, and EREN, Tamer, additional
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
5. MATHEMATİCAL MODEL SUGGESTİON FOR TEA HARVEST SCHEDULİNG
- Author
-
SARIMEHMET, Bedirhan, primary, ALAKAŞ, Hacı Mehmet, additional, PINARBAŞI, Mehmet, additional, and EREN, Tamer, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
6. A green model for the catering industry under demand uncertainty
- Author
-
Sel, Çağrı, Pınarbaşı, Mehmet, Soysal, Mehmet, and Çimen, Mustafa
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
7. ÇAY HASADI ÇİZELGELEME İÇİN MATEMATİKSEL MODEL ÖNERİSİ.
- Author
-
SARIMEHMET, Bedirhan, ALAKAŞ, Hacı Mehmet, PINARBAŞI, Mehmet, and EREN, Tamer
- Subjects
SUSTAINABLE agriculture ,HARVESTING ,GOAL programming ,AGRICULTURE ,FACTORY location ,TEA plantations ,PLANTATIONS - Abstract
Copyright of SDU Journal of Engineering Sciences & Design / Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi is the property of Journal of Engineering Sciences & Design and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
8. Ergonomik Personel Görev Çizelgeleme Problemi: Çok Amaçlı Bir Kısıt Programlama Modeli ve Vaka Çalışması
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet
- Subjects
Personnel task scheduling problem,Constraint Programming,Ergonomic,REBA,Medium voltage fuses ,Endüstri Mühendisliği ,Personel görev çizelgeleme problemi,Kısıt programlama,Ergonomi,REBA,Orta gerilim sigorta ,Industrial Engineering - Abstract
Personel görev çizelgeleme problemi (PGÇP) firma amaçlarını ve teknolojik kısıtlarını dikkate alarak firma personellerine görev atanması problemidir. Ergonomik faktörler görevin yerine getirilmesi esnasında personeller üzerindeki yükün değerlendirilmesi için dikkate alınırlar. Personel verimliliğini artırmak isteyen işletmeler ergonomik risklerin azaltılması yönünde kararlar almaya zorlanmaktadır. Bunun yanı sıra personel giderleri üretim maliyetleri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Gerek işçilik maliyetlerini düşürmek gerekse personel üretkenliğini artırmak için ergonomik risk faktörleri göz önünde bulundurularak PGÇP çözülmek zorundadır. Bu çalışmada ergonomik personel görev çizelgeleme problemi (EPGÇP) için bir kısıt programlama (KP) modeli önerilmiştir. Personel ergonomik risk skorlarının belirlenmesinde REBA metodu kullanılmıştır. Modelin amaç fonksiyonu, amaç programlama tabanlı olarak belirlenen ergonomik risk skorlarından sapmaların en küçüklenmesidir. Önerilen modelin performansı orta gerilim sigorta üretimi yapan bir firmadan alınan gerçek veriler ile değerlendirilmiştir. Sayısal test sonuçları literatürde PGÇP için çözüm önerisi sunan çalışmalar ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar önerilen KP modelinin problemin çözümünde etkin ve verimli olduğunu göstermiştir., Personnel task scheduling problem (PTSP) is the problem of assigning tasks to personnel, taking into account firm objectives and technological constraints. Ergonomic factors are taken into account to assess the ergonomic risks on personnel while performing the task. Firms that want to increase personnel productivity are forced to make decisions to reduce ergonomic risks. In addition, personnel costs have an important place in production costs. To reduce labor costs and increase personnel productivity, PTSP has to solve by considering ergonomic risk factors. In this study, a constraint programming (CP) model is proposed for the ergonomic personnel task scheduling problem (EPTSP). REBA method is used to determine personnel ergonomic risk scores. The objective function of the model is to minimize the deviations from the ergonomic risk scores determined based on goal programming. The performance of the proposed model has been evaluated with real data obtained from a company that produces medium voltage fuses. Numerical results were compared with the results of studies in the literature that proposed a solution for PTSP. The results showed that the proposed CP model is effective and efficient in solving the problem.
- Published
- 2022
9. Uygulamalı Eğitim Modeli İçin Firma Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi ve Bir Sanayi Üniversitesinde Vaka Çalışması
- Author
-
ÇİFTÇİ, Sema, primary, PINARBAŞI, Mehmet, additional, and ALAKAŞ, Hacı Mehmet, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
10. Assembly line balancing type-1 problem with assignment restrictions: A constraint programming modeling approach
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet and ALAKAŞ, Hacı Mehmet
- Subjects
Assembly line balancing,Type-1 problem,Assignment restrictions,Constraint programming,Mixed-integer programming ,Engineering ,Montaj hattı dengeleme,Tip-1 problemi,Atama kısıtları,Kısıt programlama,Karışık tamsayılı programlama ,Mühendislik - Abstract
Montaj hattı dengeleme problemi (MHDP) çevrim zamanı/istasyon sayısı ve görevler arasındaki öncelik ilişkileri gibi bazı kısıtlar içerir. Ancak, teknolojik ve organizasyonel kısıtlamalardan dolayı, uyumlu görevler, uyumsuz görevler, istasyon ve kaynak kısıtları gibi bazı diğer kısıtlar ile gerçek hayat üretim sistemlerinde karşılaşılabilmektedir. Bu çalışmada, bu kısıtların MHDP üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Bu amaçla, bir kısıt programlama (KP) modeli önerilmiştir. Modelin amacı verilen bir çevrim zamanı değeri için istasyon sayısının en küçüklenmesidir (Tip-1 problemi). Önerilen KP modelinin karışık tamsayılı programlama (KTP) ve ABSALOM yaklaşımına göre kesinleştirilmiş optimal çözüm sayısı, optimal çözüm sayısı, iyi çözüm sayısı, optimal çözüm ile ulaşılan çözüm arasındaki görece fark ve ortalama toplam çözüm zamanı gibi performans ölçütleri açısından çözüm kalitesi araştırılmıştır. Ayrıca, önerilen yaklaşım literatürde yer alan problem örnekleri ile test edilmiştir ve modeller arasındaki karşılaştırmalı sonuçlar rapor edilmiştir. Sayısal deneyler, atama kısıtlarının problemin karmaşıklığını artırmasına rağmen, KP'nin MHDP'nin çözümünde etkin ve kaliteli bir çözüm yöntemi olduğunu göstermiştir., The assembly line balancing problem (ALBP) contains some constraints which are cycle time/number of stations and precedence relations between tasks. However, due to the technological and organizational limitations, several other restrictions, such as linked tasks, incompatible tasks, station, and resource constraints, can be encountered in real production systems. In this study, we evaluate the effect of these restrictions on ALBP. For this purpose, a Constraint Programming (CP) model is proposed. The objective of the model is to minimize the number of stations for given cycle time (Type-1 problem). We investigate the solution quality of the proposed CP model according to the mixed-integer programming (MIP) and ABSALOM in terms of the several performance measurements such as the number of proofing optimal solution, number of the optimal solution, number of the best solution, relative gap between the solution with the optimal solution and average total solution time. Furthermore, the proposed approach is tested on the literature test instances, and the comparison results between models are reported. Although assignment restrictions increase the complexity of the problem, numerical experiments demonstrate that CP is an effective and high-quality solution method in solving ALBP.
- Published
- 2020
11. Ergonomic personnel-task scheduling problem: A medium voltage insurance production application
- Author
-
ALAKAŞ, Hacı Mehmet, PINARBAŞI, Mehmet, SÖNMEZ, İsmet, and YÜKSEL, Ahmet
- Subjects
Endüstri Mühendisliği ,Ergonomics,REBA,Personnel Scheduling,Goal Programming ,ComputingMilieux_THECOMPUTINGPROFESSION ,Industrial Engineering - Abstract
Companies tend to use their labor force more effectively and balanced with the effect of increasing labor costs. Companies want to use their personnel as efficiently as possible to minimize costs. Ergonomics is a crucial method proposed to increase the productivity of employees. Therefore, ergonomically regulating the working conditions of workers is more than a necessity for companies. The problem of assigning workers to the tasks is defined as ergonomic personnel scheduling problems according to the objectives such as reducing the ergonomic risk of the worker, reducing the cycle time, and considering the technological constraints of the tasks. In this study, the ergonomic personnel scheduling problem for a medium voltage fuse manufacturing company is discussed. According to the firm's data, it is aimed to balance the ergonomic risks of the workers. REBA method was used to measure the ergonomic risks of tasks, and the goal programming method was used to solve the problem. With the proposed model, in addition to more effective and efficient use of the firm's workforce, ergonomic personnel scheduling has ensured that the ergonomic risks of the tasks assigned to the workers are as equal as possible
- Published
- 2020
12. An Excel Solver Model For Personnel Task Scheduling Problem: Application Of Medium Voltage Fuse Production
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet, primary and ALAKAŞ, Hacı Mehmet, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
13. Atama kısıtlı tip-1 montaj hattı dengeleme problemi: Bir kısıt programlama modeli yaklaşımı.
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet and ALAKAŞ, Hacı Mehmet
- Subjects
- *
ASSEMBLY line balancing , *CONSTRAINT programming , *TASKS , *ASSIGNMENT problems (Programming) - Abstract
The assembly line balancing problem (ALBP) contains some constraints which are cycle time/number of stations and precedence relations between tasks. However, due to the technological and organizational limitations, several other restrictions, such as linked tasks, incompatible tasks, station, and resource constraints, can be encountered in real production systems. In this study, we evaluate the effect of these restrictions on ALBP. For this purpose, a Constraint Programming (CP) model is proposed. The objective of the model is to minimize the number of stations for given cycle time (Type-1 problem). We investigate the solution quality of the proposed CP model according to the mixedinteger programming (MIP) and ABSALOM in terms of the several performance measurements such as the number of proofing optimal solution, number of the optimal solution, number of the best solution, relative gap between the solution with the optimal solution and average total solution time. Furthermore, the proposed approach is tested on the literature test instances, and the comparison results between models are reported. Although assignment restrictions increase the complexity of the problem, numerical experiments demonstrate that CP is an effective and high-quality solution method in solving ALBP. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
14. Deneysel spinal kord yaralanmasında levetirasetam ve manyetik alanın tedavi edici etkilerinin incelenmesi
- Author
-
Pinarbaşi, Mehmet Melih, Bozkurt Girit, Özlem, and Biyofizik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Neurons ,Levetiracetam ,Magnetic fields ,Wounds and injuries ,Biophysics ,Spinal cord injuries ,Biyofizik ,Magnetic field therapy ,Methylprednisolone ,Spectrum analysis - Abstract
Spinal kord yaralanması meydana gelen nörolojik defisit nedeniyle bireye bakmakla yükümlü ailelerin ve bireylerin yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Tedavide pek çok yaklaşım önerilmiş olmasına rağmen klinikte sadece metilprednizolon kullanılmaktadır. Yakın zamanda antiepileptikler ve manyetik alanın nörorejeneratif özelliklere sahip olduğu ileri sürülmüştür. Bu çalışmada deneysel spinal kord hasarında kombine manyetik alan ve yeni nesil bir antiepileptik olan levetirasetam tedavisinin etkinliğinin araştırılması amaçlanmıştır.Yetişkin Wistar sıçanları laminektomi, travma, metilprednizolon, levetirasetam (LEV), manyetik alan (MA) ve kombine levetirasetam ve manyetik alan (LEVMA) tedavi grupları olmak üzere altı gruba ayrıldı. Spinal kord travması T10 düzeyinde oluşturularak metilprednizolon 30 mg/kg dozunda i.p. olarak, levetirasetam 100 mg/kg dozunda gavajla verildi. 50 Hz 1 mT düşük frekanslı manyetik alan selenoidde 30 dakika boyunca uygulandı. Sıçanların fonksiyonel davranışları BBB skorları kullanılarak değerlendirildi. Tedavilerin uygulandığı 21 gün sonunda çıkarılan spinal kordlardan 12 μm kalınlıkta kesitler soğutmalı mikrotom ile alınarak Fourier Transform Infrared (FTIR) görüntüleme yapıldı. BBB skorları LEV, MA ve kombine LEVMA tedavilerinin sıçanların davranışsal işlevlerinde düzelmeye yol açtığını, ancak düzelmenin metilprednizolon tedavisi kadar etkin olmadığını göstermiştir. FTIR görüntüleme sonuçları, spinal kord yaralanmasının lipit yıkımında artıma, ester içeren lipitlerde bir azalmayla birlikte fosfat içeren lipit miktarında bir artışa neden olduğunu ortaya koymuştur. Metilprednizolon tedavisi ve kombine LEVMA tedavisi ise lipit içeriğindeki bu değişimi engellemiştir. Spinal kord yaralanması, daha kısa lipit açil zincir içeriğine neden olurken, metilprednizon ve kombine LEVMA tedavisi, laminektomi grubunda olduğu gibi daha uzun lipit asil zincir içeriğine neden olmuştur. Benzer şekilde spinal kord yaralanması, lipitlerde etil grubunun miktarında bir azalmaya neden olurken metilprednizolon ve kombine LEVMA tedavisi etil grubu miktarında artışa neden olmuştur. Laminektomi grubuna kıyasla, tüm diğer gruplarda lipit/protein oranı yüksek olmakla birlikte en belirgin artışın LEV grubunda olduğu gözlenmiştir. Laminektomi harici gruplarda, özellikle tek başına uygulanan MA ve LEV tedavi gruplarında doymamış lipit içeriğinin azaldığı, fakat kombine LEVMA tedavisinin lipit peroksidasyonunun önleyerek doymamış lipit içeriğinde daha küçük bir azalmaya neden olduğu görülmüştür. Çalışma sonuçları kombine LEVMA tedavisinin spinal kord travmasında lipit yapısındaki hasar kaynaklı değişiklikleri düzeltmede, oksidatif stresi engellemede, lipit kompozisyonunu düzenlemede yani ikincil hasarı önlemede etkili olabileceğini ve ileriki araştırmalarla umut vaat eden bir tedavi alternatifi olabileceğini göstermiştir. Spinal cord injury (SCI) produces neurological deficits, and thus significantly affect the lifestyle of the subjects as well as their families. Although many approaches have been proposed for treatment, only methylprednizolone is used routinely in the clinics. Recently, antiepileptics and magnetic field have been proposed to possess neuroregenerative properties. This study aims to investigate the efficiency of combined magnetic field and a new generation antiepileptic levetiracetam treatment in experimental spinal cord injury. Adult Wistar rats were divided into six groups, namely laminectomy, trauma, methylprednizolone, levetiracetam (LEV), magnetic field (MF), and combined levetiracetam and magnetic field (LEVMF) treatment groups. Spinal cord contusion injury was generated at T10 level, afterwards methylprednisolone was administered i.p. at a single 30 mg/kg dose and levetiracetam was administered by oral gavage at a 100 mg/kg dose. Low frequency 50 Hz 1 mT magnetic field was applied in a selenoid for 30 min/day. Functional behaviour of rats were assessed using BBB scores. At the end of 21 day treatment period, spinal cords were dissected. 12 μm thick spinal cord sections were obtained by a cryotome and placed onto BaF2 windows for Fourier transform infrared (FTIR) imaging studies. BBB scores revealed that levetiracetam, magnetic field and combined magnetic field and levetiracetam treatments led to an improvement in the behavioural functions of the rats, but not as prominent as methylprednizolone treatment. The results of FTIR analysis revealed that SCI led to an increase in the amount of lipid degredation with an increase in content of phosphate containing lipids with a decrease in ester containing lipids. Methylprednizolone and the combined LEVMF treatment restored this alterations in lipid composition. SCI resulted in an increase in the content of shorter lipid acyl chains, whereas methylprednisolone and the combined LEVMF treatment led to an increase in the content of longer lipid acyl chains as in that of laminectomy group. Similarly, SCI resulted in a decrease of the ethyl group amount in lipids and methylprednizolone and combine LEVMF treatment led to an increase in ethyl group amount. Compared to the laminectomy group, the lipid to protein ratio increased in the remaining groups, where the mst prominent increase was in LEV group. In all the groups except laminectomy, especially in MA and LEV treatment groups, there was a decrease in the content of unsaturated lipids, however the combined LEVMF treatment led to a slight decrease in unsaturated content preventing lipid peroxidation.The results of this study implicated that the combined strategy of LEVMF treatment was efficient in prevention of the secondary injury by restoring the SCI-induced alterations in lipid structure and composition as well as preventing oxidative stress in spinal cords, and warrants further investigations. 127
- Published
- 2018
15. Taşlıcalı Yahya Bey divanında savaş unsurları
- Author
-
Pinarbaşi, Mehmet, Fidan, Gülşah Gaye, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Divans ,Türk Dili ve Edebiyatı ,16. century ,Poem ,Turkish Language and Literature ,War ,Divan literature ,Court poem ,Taşlıcalı Yahya Bey - Abstract
Evrensel bir terim olarak edebi eserlerde yer bulan savaş kavramını sanatkârlar farklı şekillerde kullanmışlardır. Sanatkârların yararlandıkları şekillerden bir tanesi de savaşlarda kullanılan savaş aletlerinin edebi eserlere yansıtılmasıdır. Savaş kültürüne ait kavramların edebî eserlerdeki yansımalarını görmek edebiyatımız için önemli veriler sağlamaktadır.Çalışmanın konusu olan divânın sahibi Taşlıcalı Yahya Bey, 16. Yüzyıl Osmanlı şiirinin önde gelen temsilcilerindendir. Kılıç ve kalem erbabı olarak tanınan Yahyâ Bey; bu asrın en başarılı mesnevi sanatkârıdır. Aynı zamanda devrinin birinci sınıf Divân şâirleri arasında gösterilen şair, mesleği sayesinde pek çok devlet büyüğünün hizmetinde savaşlara katılmış. Osmanlı coğrafyasının değişik bölgelerini görme fırsatını yakalamıştır. Onun şiirlerinde savaş meydanlarının, kurulan hayale zemin oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca şair, savaş aletleri başta olmak üzere savaşa ait pek çok unsuru çeşitli anlam ilgileriyle anlatım ögesi olarak şiirlerinde kullanmaktadır. Bu çalışmada önce Taşlıcalı Yahya Bey'in yaşadığı dönem olan 16.yy. edebiyatı hakkında bilgiler verilmiştir. Sonra hayatı ve eserleri ile ilgili ifadelerle aktarılmıştır. Bunları yapmaktaki amaç şairin hayatının ve yaşadığı devrin şartlarının bilinmesinin divandaki şiirlerin daha rahat anlaşılmasına katkı sağlamasıdır. Giriş bölümünden sonra çalışmanın ana konusu olan savaş kavramı incelenmiştir. Bu kavramlar alfabetik sıra ile beyitlerden örnekler de verilerek açıklanmıştır. Taşlıcalı Yahyâ'nın, şiirlerinde geçen Osmanlı savaş kültürüne ait ögeler incelenmiştir ve bu ögelerin şairin şiir sanatındaki yeri belirginleştirilmeye çalışılmıştır.Çalışmanın son kısmında ise sonuç ve yararlanılan eserlerin isimleri verilmiştir. Son olarak da dönemle ilgili savaş görsellerine yer verilmiştir. War is a universal term. From the concept of war found in literary works as a universal term, artisans have benefited in different forms. One of the shapes of artisans is the reflection of the war apparatus used in wars in literary works. Seeing the reflections of war cultural concepts in literary works provides important data for our literature.Taşlıcalı Yahya Bey, the owner of the divan who is the subject of his work, is one of the leading representatives of 16th century Ottoman poetry. Yahyah Bey, known as the sword and pen writer; the most successful masnavi artisan of this century is also shown among the first class Divan poets of the devrin. Thanks to his profession, many states have joined wars in the service of his great age. The poet has had the opportunity to see different parts of the Ottoman geography. In his poems, battlefields seem to have formed the basis for the dreams that have been established. In addition, many elements of the war, especially the war instruments, are used in poetry as a matter of expression with various meanings.In this study, the first period of 16th century Yahya Bey, who lived with Taşlıcalı. has been given information about the literature. Then he was passed on his life and his works.Our aim in doing these things is to examine the poet's life and the conditions of the devrin which he lived together while examining the poems of the divisions. Because when analyzing some couplets it is really necessary to know this information.After the introduction, the concept of war, which is the main subject of study, has been examined. These concepts are explained in alphabetical order by giving examples from couplets. In this study, Taşlıcalı Yahyâ's poems belonging to the Ottoman war culture in his poems were studied and tried to clarify the place of the poet's poetry art.In the last part of the work, the results of how the work was done and the names of the works used were given. Finally, the battlefields of the period were included. 205
- Published
- 2018
16. Hizmet Kalitesinin Servqual Metodu İle Ölçümü ve Sonuçların Yapısal Esitlik Modelleri İle Analizi: Ögretmen Evi Uygulaması
- Author
-
ERSÖZ, Süleyman, PINARBAŞI, Mehmet, TÜRKER, A. Kürşat, and YÜZÜKIRMIZI, Mustafa
- Subjects
Hizmet kalitesi,Servqual,Yapısal Esitlik Modelleri,SPSS,AMOS ,Service Quality,Servqual,Structural Equation Models,SPSS,AMOS - Abstract
Önemi giderek artan hizmet isletmeleri basarılı olmak ve çetin rekabet ortamında ayakta kalabilmek için kaliteli hizmet anlayısına dönmek zorunda kalmaktadır. Kalitesizligin getirecegi yok olma durumu isletmeleri hizmet kalitelerini ölçmeye yönlendirmektedir. Bu çalısmada ögretmen evlerinin hizmet kalitesinin ölçümü ve sonuçların analiz edilmesi için bir model tasarlanmıstır. Hizmet kalitesi ölçüm yöntemi olarak kullanım alanı en yaygın olan SERVQUAL yönteminden, sonuçları destekleyici ve kalitenin düsük oldugu noktalarda yöneticilere yol gösterici olması için de Yapısal Esitlik Modellerinden faydalanılmıstır. Anketlerle toplanan veriler faktör analizleri, güvenilirlik analizleri, anova analizleri ve regresyon analizleri ile test edilmis ve olumlu sonuçlar alınmıstır. Analizlerde SPSS 12.0 ve MS. Office 2007 programları ile Yapısal Esitlik Modeli analizinde AMOS 16 programından faydalanılmıstır., Service management which has a growing importance is obliged to return to quality as a vision to succeed and stay in acompetitive environment. Hence, companies are measuring their quality of service in an increasingly manner. In this study, a model has been designed to determine the quality-of-service in teacher lodges. SERVQUAL which is the common method in the way of measuring service quality is utilized and low Structural Equation Modeling is used to guide the directors. Data, collected by surveys, have been tested with factor analysis, reliability analysis, analysis of variance and regression analysis. We have observed encouraging results with this analysis. The analyses are run on SPSS 12.0, MS Office 2007 and AMOS which is a Structural Equation Models software.
- Published
- 2017
17. Montaj hatlarının dengelenmesinde kısıt programlama ve kuyruk ağları yaklaşımları
- Author
-
Pinarbaşi, Mehmet, Toklu, Bilal, Yüzükırmızı, Mustafa, and Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Endüstri ve Endüstri Mühendisliği ,Industrial and Industrial Engineering ,Approximate decomposition method - Abstract
Bu tez çalışmasında, deterministik ve stokastik montaj hattı dengeleme problemleri için yeni çözüm önerileri sunulmuştur. Deterministik hatlarda görev süreleri belirli sabitler olarak ifade edilirken stokastik hatlarda görev süreleri belirli bir olasılık dağılımı ile ifade edilirler. Tez çalışmasında ilk olarak, özellikle Tip-2 problemlerinde ortaya çıkan atama kısıtlarını da dikkate alan bir kısıt programlama modeli önerilmiş ve model çözülmüştür. Bu modelde amaç fonksiyonu verilen bir istasyon sayısı ile çevrim zamanının en küçüklenmesidir. İkinci olarak montaj hatlarında ortaya çıkan değişkenlik ele alınmıştır. Stokastik montaj hattı dengeleme problemi için doğrusal olmayan yeni bir model önerilmiştir. Önerilen modelde görev süresi değişkenliğinin yanı sıra istasyonlara iş parçalarının geliş süreci ve istasyonlardan çıkış süreci değişkenliği de dikkate alınmıştır. Bu hatların performans değerlendirmesinde kuyruk modellerinin uygulanabilirliği teorik önermelerle kanıtlanmış ve açık kuyruk ağlarına dayalı yeni bir model önerilmiştir. Modelin amaç fonksiyonu istasyon kullanım oranlarını eşitlemek için kullanılan düzgünlük indeksinin en küçüklenmesidir. Önerilen modelin çözümü için iki aşamalı bir çözüm prosedürü geliştirilmiştir. Prosedürün ilk aşamasında kısıt programlama kullanılarak montaj hattı için uygun hat tasarımı alternatifleri üretilirken ikinci aşamasında bu uygun hat tasarımları için kuyruk ağları kullanılarak performans değerlendirmesi yapılmıştır. Hat performansı çeşitli sistem parametrelerinin değişimi ile değerlendirilmiş ve çeşitli çıkarımlarda bulunulmuştur. Üçüncü olarak, özellikle büyük boyutlu problemlerin çözümünde kullanılmak üzere ayrıştırma metoduna dayalı yeni bir stokastik model önerilmiştir. Amaç fonksiyonu hattaki toplam ortalama iş sayısının en küçüklenmesidir. Modelin çözümü için kısıt programlama ve kuyruk ağlarının entegre edildiği bir yaklaşım kullanılmış ve model çözümleri simülasyon sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Önerilen modelin etkinliği test problemleri üzerinde incelenmiştir. Hat performansının ve dengesinin değişkenlikten nasıl etkilendiği istasyon süresi, bekleme süresi ve toplam ortalama iş sayısı açısından tartışılmıştır. Kısıt programlanın montaj hattı dengelemede etkin bir alternatif modelleme tekniği olduğu aynı zamanda stokastik montaj hattı dengeleme problemleri için kuyruk ağı yaklaşımlarının performans değerlendirmede etkin yaklaşımlar olduğu gösterilmiştir. In this study, new solution approaches for deterministic and stochastic assembly line balancing problems are presented. Stochastic assembly lines have task times distributed by certain probability functions while the task times are certain constants in deterministic lines. In this thesis, firstly, a constraint programming model is proposed for balancing problem with assignment restrictions which arise from type-2 problem. The objective function of the model is to minimize the cycle time for a given number of stations. Secondly, variation in the assembly line is studied. A new non-linear model is proposed for stochastic assembly line balancing problem. Arrival and departure processes variations are considered together in the proposed model aside from the task time variation. Applicability of queueing networks in performance evaluation of the stochastic assembly line is proven with theoretical propositions. A stochastic optimization model for balancing an assembly line is proposed based on the open queueing networks. Objective function of the model is smoothness index in order to equalize the station utilizations. A two-stage solution procedure is developed to solve the model. In the first stage of the procedure, feasible task assignments are generated using constraint programming, and performance evaluation is performed via open queueing network approach in the second stage. Line performances are evaluated with changing several parameters and some remarks are reported with regard to these evaluations. Third, a decomposition based model is proposed for solving especially large size problems. Total mean number of jobs in the line is the objective function in this model. Integrated constraint programming and queueing network approach is used to solve the model and the solutions are compared with simulation results. The effectiveness of the proposed model is established on the test problems. How the line performance and balance are affected by changing the variation is discussed in terms of the station workload, waiting time and total mean number of jobs in the line. It is shown that not only constraint programming is an efficient alternative modeling technique for solving assembly balancing problems, but also queueing network approaches are efficient method in the performance evaluation of the stochastic assembly lines. 167
- Published
- 2015
18. ESNEK İMALAT SİSTEMLERİ İÇİN TASARIM SÜRECİ MODELİ VE TAI UYGULAMASI
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet and YÜZÜKIRMIZI, Mustafa
- Subjects
Esnek İmalat Sistemleri,Tasarım Süreci,Simülasyon,Kuyruk Ağları - Abstract
Bu çalışmada Esnek İmalat Sistemlerinin (EİS) tasarımında kullanılmak üzere sistematik bir tasarım sürecimodeli önerilmektedir. EİS tasarımı çok maliyetli ve karmaşık olmaktadır. Bundan dolayı sistem henüz tasarımaşamasında iken yapılacak teknik analizlerin tam ve doğru yapılması önem arz etmektedir. Bu aşamada önerilenmodelde bir yapısal tasarım tekniği olan Fonksiyonel Modellemede Bütünleşik Tanımlama (IntegrationDefinition for Function Modeling (IDEF)) diyagramları kullanılmıştır. Önerilen tasarım süreci havacılıksektöründe faaliyet gösteren TAI (Turkish Aerospace Industries)’da uygulanmıştır. Sürecin performansısimülasyon ve kuyruk ağı teknikleri kullanılarak test edilmiştir. Performans analizinde işlem süreleri, işlemcisayıları, rota bilgisi ve taşıyıcı sayıları test parametreleri olarak belirlenirken, çevrim zamanları ve makinekullanım oranları performans parametreleri olarak belirlenmiştir.
- Published
- 2013
19. William James'in pragmatik doğruluk teorisi
- Author
-
Pinarbaşi, Mehmet, Yalın, Salih, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,James, William ,Pragmatism ,Accuracy - Abstract
Felsefe tarihinde, Tekabüliyet, Tutarlılık ve Pragmatik olmak üzere başlıca üç doğruluk teorisi olduğunu görürüz. James, pragmatik doğruluk teorisini diğer iki teoriye alternatif olarak geliştirmiştir. Bu teori, hem doğrunun mahiyeti ile ilgili geleneksel problemi çözmek, hem de pragmatik metodun sonu gelmez metafizik tartışmaları sona erdirmedeki etkisini göstermek için tasarlanmıştır. Bu teori, bir filozof olarak James'in felsefeye en önemli katkısını ve pragmatizm anlayışının merkezini oluşturur.Aşağı yukarı, her üç teoriyi benimseyenler de, en azından sağduyu seviyesinde bir fikrin realiteyle uyuşması halinde doğru olduğunu kabul ederler. Tekabüliyet teorisine göre ?gerçeklikle uyuşma?, ?olgulara tekabül etme? anlamındadır. Tutarlılık teorisine göre ise bir fikrin doğruluğu, ait olduğu sistem içerisindeki diğer fikirlerle ilişkisi ile belirlenir.James hem Tekabüliyet hem de Tutarlılık teorisine karşı çıkar. Çünkü her iki teoriye göre de hakikatin ?önceden mevcut? olduğu, ?eşyayı öncelediği? kabul edilir. James, hakikatin, insandan bağımsız olan gerçeklikle fikirler arasında olduğunu iddia etmenin anlamsız olduğunu vurgular. James'e göre yargıların bağlamından bağımsız doğruluğu yoktur ve bu yargılar, tecrübi zeminde oluşturulur ve doğrulanır. James'e göre, doğru insan yapımıdır ve fikirlere ait bir niteliktir.James'in pragmatik doğruluk teorisine göre bir fikir, doğru olabilmesi için; ?kullanışlı?, ?diğer tecrübelerle uyumlu?, ?işe yarar?, ?uygulanabilir?, ?tatmin-ikna edici? ve ?doğrulanmaya elverişli? olması gerekir.Anahtar Kelimeler: Doğruluk, Pragmatizm, William James, Pragmatik Doğruluk Teorisi In the history of philosophy we find that there have been three major theories of truth: the correspondence, the coherence and the pragmatic. James develops his pragmatic theory of truth as an alternative to the other two. It is designed both to resolve the traditional problem of the nature of truth as well as to show the effectiveness of the pragmatic method as a way of settling metaphysical disputes which might otherwise be interminable. This theory represents James?s most important contribution as a philosopher to philosophy and lies at the heart of his pragmatism.At the very least, proponents of all three theories would concur on the common-sense level that an idea is true if it agrees with reality. On the correspondence theory ?agreement with reality? means ?correspondence with the facts?. On the coherence theory the truth of an idea is determined by its relation to other ideas in the system.James rejects both the correspondence and coherence theories. Because, on both theories truth is conceived to exist, as he puts it, ?ante rem,? literally ?prior to things.? James emphasize that it is meaningless to postulate a standing truth between ideas and reality which obtains independently of its being known by human subjects. According to James, there is no such thing as truth outside the context of judgments of truth, and these judgments are made and justified on the basis of experience. According to James the true is manmade and the feature of ideas.According to pragmatic theory of truth James?s is the idea to be true it must be ?useful?, ?adaptive with other experience?, ?serviceable?, ?workable?, ?satisfying? or ?expedient?.Key Words: Truth, Pragmatism, William James, Pragmatic Theory of Truth. 95
- Published
- 2011
20. Design process of flexible manufacturing systems and performance evaluation with queueing networks models
- Author
-
Pinarbaşi, Mehmet, Yüzükırmızı, Mustafa, Kırıkkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı, KKÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı, and Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Esnek imalat sistemleri ,Flexible manufacturing systems ,Endüstri ve Endüstri Mühendisliği ,Industrial and Industrial Engineering ,Mühendislik Bilimleri ,Performans değerlendirme ,Tasarım süreci ,Queueing networks ,Performance evaluation ,Design process ,Engineering Sciences ,YL-FBE/686 ,Simulation ,Kuyruk ağları ,Simülasyon - Abstract
YÖK Tez ID: 343326 Bu çalışmada Esnek İmalat Sistemleri (EİS) incelenerek, tasarım süreci ve kuyruk ağları ile modellerinin oluşturulması ve performans analizi çalışmaları yapılmıştır. EİS için Integration Definition for Function Modeling (IDEF) diyagramları kullanılarak tasarım modelleri sunulmuştur. Bu modeller detaylı olarak incelenmiş, EİS tasarımı için gerekli parametreler araştırılarak, girdi, çıktı, kontrol ve mekanizma faktörleri tespit edilmiştir.Daha sonra, IDEF diyagramlarında belirlenen parametrelerden EİS tasarım sürecine etki eden faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu faktörler Operating Characteristic (OC) eğrileri kullanılarak değerlendirilmiştir. OC eğrileri iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkinin incelenmesini sağlayan bir karar destek sistemi olarak kullanılmıştır. Çalışmada Kırıkkale Üniversitesi CIM (Computer Integrated Manufacturing) laboratuarının simülasyon modeli oluşturulmuş, doğrulandıktan sonra, OC eğrileri ile tespit edilen parametreler ile test edilmiştir. EİS tasarım süreci üzerinde etkili olan bekleme yeri kapasiteleri, konveyör hızı ve işlem zamanlarının olasılık dağılımları faktörlerinin etkileri izlenmiştir.Kuyruk ağları ile analitik performans değerlendirmesi hakkında bilgiler verilmiştir. EİS sistemlerinin kuyruk ağları ile performans ölçümü için Ortalama Değer Analizi (ODA) algoritmaları kullanılmış, çeşitli kuyruk ağları topolojileri incelenmiş ve bu topolojilere ait algoritmaların yer aldığı bir yazılım geliştirilmiştir. Yazılım tek sınıflı blokesiz ve blokeli, çok sınıflı blokesiz sistemler için performans değerlendirmesi yapmaktadır.Simülasyon kullanılarak kuyruk ağı algoritmaları test edilmiştir. Müşteri/ürün sayıları, işlem oranları ve işlem zamanları dağılımları incelenerek ODA algoritmaları değerlendirilmiştir. Simülasyon modeli sonuçları ile kuyruk ağı sonuçlarının %5 izafi fark değerini aşmadığı tespit edilmiştir. Bu durum kuyruk modellerinin esnek imalat sistemlerinin performans ölçümü için etkin bir araç olduğunu göstermiştir.Çalışmalar otomotiv ve uçak endüstrisinde faaliyet gösteren iki firmadan elde edilen bilgilerle desteklenmiştir. Otomotiv firması EİS hücresi ile Kırıkkale Üniversitesi Bilgisayarla Bütünleşik İmalat laboratuarı simülasyon modelleri ve kuyruk ağları ile analiz edilmiştir. Uygulama ve vaka çalışması olarak, Turkish Aerospace Industries (TAI) yeni kurulması planlanan bir EİS hücresi için tasarım süreci, parametrelerin belirlenmesi ve optimizasyonu çalışmaları yürütülmüştür. TAI sistemi için bir EİS modeli önerilmiş, bu sistemin simülasyon modeli oluşturulmuştur. Önerilen sisteme ait kuyruk modeli ortaya konulmuştur. Simülasyon modeli ve kuyruk ağı modeli sonuçları karşılaştırılarak performans değerlendirmesi yapılmıştır. Sonuç olarak EİS'in TAI'deki mevcut duruma nazaran daha iyi bir üretim sistemi tercihi olacağı öngörülmüştür.Anahtar kelimeler: Esnek ?malat Sistemleri, Kuyruk Ağları, Performans Değerlendirme, Simülasyon, Tasarım Süreci In this study, the design process of Flexible Manufacturing Systems (FMS) and performance analysis with queueing network models has been studied. Design models for FMS have been presented using the Integration Definition for Function Modeling (IDEF) diagrams. These models have been analyzed in detail. Also parameters that are necessary for the FMS design are examined and input, output, control and mechanism factors are determined.The factors affecting on the FMS design process have been determined considering IDEF diagrams parameters. These factors have been determined by using OC curves. OC curves have been used as a decision support system that investigates interactions of between two or more variables. In this thesis, simulation model of Kırıkkale University Computer Integrated Manufacturing Laboratory has been created and the model has been verified, then analyzed with parameters determined with OC curves. The parameters effective on FMS design process such as buffer capacities, conveyor velocity and probability distributions of process times are analyzed.Also, information about analytical performance evaluation with queueing networks has been given. Mean Value Analysis (MVA) algorithms have been used for the performance measurements of the FMS systems with Queueing Networks (QN). Different types of QN topologies have been analyzed and software has been developed which includes algorithms for these topologies. Software makes performance evaluation for single-class networks with blocking and unblocking and also multi-class networks with unblocking systems.QN algorithms are tested with simulation. Number of customers/products, service rates and distributions of process times are examined and then MVA algorithms are evaluated. It has been observed that simulation model and queuing network model results did not exceed %5 relative difference value. This results show QN models is an effective tool for performance evaluation of FMS.Studies have been supported by the information obtained from two firms which are operating in automotive and aircraft industries. Automotive firm FMS cell and Kırıkkale University Computer Integrated Manufacturing Laboratory are analyzed with simulation models and queueing networks. In this thesis, design process, parameters design and parameters optimizations are studied for new FMS cell of Turkish Aerospace Industries (TAI) as an application and case study. A FMS model has been proposed for TAI production system and the system simulation has been created. Also a QN model has been created for the system. Results of the simulation and QN model have been compared and then system performances have been evaluated. As a result, it is shown that the FMS is better alternative than current system for TAI. Keywords: Flexible Manufacturing Systems, Queueing Networks, Performance Evaluation, Simulation, Design Process
- Published
- 2010
21. Karma modelli tip-2 montaj hattı dengeleme problemi için bir kısıt programlama modeli.
- Author
-
ALAĞAŞ, Hacı Mehmet, PINARBAŞI, Mehmet, YÜZÜKIRMIZI, Mustafa, and TOKLU, Bilal
- Abstract
This paper presents a new constraint programming model for mixed-model assembly line balancing problem. The proposed model minimizes the cycle time for a given number of stations. The proposed model is tested with literature problems and its performance is evaluated by comparing to mathematical model. Best obtained solution and elapsed CPU time are used as performance criteria. The experimental results show that the proposed constraint programming model performs well and can be used as an alternative modeling technique to solve the problem. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
22. ESNEK İMALAT SİSTEMLERİ İÇİN TASARIM SÜRECİ MODELİ VE TAI UYGULAMASI.
- Author
-
PINARBAŞI, Mehmet and YÜZÜKIRMIZI, Mustafa
- Subjects
- *
FLEXIBLE manufacturing systems , *QUEUEING networks , *COMPUTER simulation , *COMPUTERS in systems design - Abstract
In this paper, a systematic design process model is proposed to model Flexible Manufacturing Systems (FMS). Generally, FMS systems design is complicated and cost very high as installation phase. Therefore, technical analysis of system design should be exact and accurate even for the installation phase. At this stage, the proposed model is Integration Definition for Function Modeling (IDEF) diagram which is a structured design technique. Proposed model is exemplified with a practical example in TAI which is operating in the aerospace industry. The performance of the proposed model is analyzed using simulation and queueing network technique. In the performance analysis, test parameters are determined as service rates, number of servers, routing information and number of transporters and also performance parameters are determined cycle time and machine utilization. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.