10 results on '"Sarıyıldız, Emine"'
Search Results
2. Correction: Unveiling cancer risk in ANCA-associated vasculitis: result from the Turkish Vasculitis Study Group (TRVaS)
- Author
-
Bilgin, Emre, Yıldırım, Tuba Demirci, Ulusoy, Bahar Özdemir, Öğüt, Tahir Saygın, Karabacak, Murat, Çağdaş, Öznur Sadioğlu, Yıldırım, Reşit, Güven, Deniz Can, Akleylek, Cansu, Ediboğlu, Elif, Kutu, Muhammet Emin, Özgür, Duygu, Kardaş, Rıza Can, Bölek, Ertuğrul Çağrı, Uzun, Güllü Sandal, Özsoy, Zehra, Sarıyıldız, Emine, Ayan, Gizem, Armağan, Berkan, Erden, Abdulsamet, Kılıç, Levent, Erbasan, Funda, Alibaz-Öner, Fatma, Aşıcıoğlu, Ebru, Yazıcı, Ayten, Bilge, Nazife Şule, Küçük, Hamit, Çelik, Selda, Bes, Cemal, Akar, Servet, Yılmaz, Neslihan, Kaşifoglu, Timucin, Cefle, Ayse, Direskeneli, Haner, Yazısız, Veli, Dizdar, Ömer, Omma, Ahmet, Önen, Fatoş, and Karadağ, Ömer
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Unveiling Cancer Risk in ANCA-Associated Vasculitis: Result from the Turkish Vasculitis Study Group (TRVaS)
- Author
-
Bilgin, Emre, primary, Yıldırım, Tuba Demirci, additional, Ulusoy, Bahar Özdemir, additional, Öğüt, Tahir Saygın, additional, Karabacak, Murat, additional, Çağdaş, Öznur Sadioğlu, additional, Yıldırım, Reşit, additional, Güven, Deniz Can, additional, Akleylek, Cansu, additional, Ediboğlu, Elif, additional, Kutu, Muhammet Emin, additional, Özgür, Duygu, additional, Kardaş, Riza Can, additional, Bölek, Ertuğrul Çağrı, additional, Uzun, Gül Sandal, additional, Özsoy, Zehra, additional, Sarıyıldız, Emine, additional, Ayan, Gizem, additional, Armağan, Berkan, additional, Erden, Abdussamet, additional, Kılıç, Levent, additional, Erbasan, Funda, additional, Alibaz-Öner, Fatma, additional, Aşıcıoğlu, Ebru, additional, Yazici, Ayten, additional, Bilge, Nazife Şule, additional, Küçük, Hamit, additional, Çelik, Selda, additional, Bes, Cemal, additional, Akar, Servet, additional, Yılmaz, Neslihan, additional, Kaşifoğlu, Timuçin, additional, Cefle, Ayşe, additional, Direskeneli, Haner, additional, Yazısız, Veli, additional, Dizdar, Ömer, additional, Omma, Ahmet, additional, Önen, Fatoş, additional, and Karadağ, Ömer, additional
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
4. Enflamatuvar artritli hastalarda anti-TNF kullanımı ve hematolojik maligniteler: HUR-BIO kayıt kütüğü gerçek yaşam verileri.
- Author
-
Sarıyıldız, Emine, Öztürk, Zeynep Özge, Bilgin, Emre, Büyükaşık, Yahya, Dizdar, Ömer, Yardımcı, Gözde Kübra, Farisoğulları, Bayram, Özsoy, Zehra, Ayan, Gizem, Uzun, Güllü Sandal, Ekici, Mustafa, Ünaldı, Erdinç, Kılıç, Levent, Akdoğan, Ali, Karadağ, Ömer, Bilgen, Şule Apraş, Kiraz, Sedat, Kalyoncu, Umut, and Ertenli, İhsan
- Abstract
Amaç: TNF inhibitörleri (TNFi), enflamatuvar artritlerin (IA) tedavisinde oldukça etkili olmakla birlikte hematolojik maligniteler (HM) ile arasındaki olası ilişki endişe yaratmaktadır. Bu çalışmanın amacı genel Türk popülasyonu ile karşılaştırıldığında TNFi alan IA hastalarında HM insidansını değerlendirmektir. Yöntem: HUR-BIO (Hacettepe Üniversitesi Romatoloji Biyolojik Kayıt Kütüğü) 2005 yılından bu yana biyolojik DMARD kullanan hastaların kaydedildiği tek merkez kayıt kütüğüdür. TNFi kullanımından sonra en az bir viziti olan romatoid artrit (RA), spondiloartrit (SpA) ve psoriatik artrit (PsA) hastaları 2005 ile Kasım 2021 tarihleri arasında tarandı. HM tanısı, hematologların kararına ve/veya kemik iliği/lenf nodu biyopsisine göre belirlendi. Demografik veriler ve hastalık özellikleri kaydedildi. Standardize insidans oranları (SIR), yaş ve cinsiyete göre düzeltme yapıldıktan sonra hesaplanarak, 2017 Türkiye Ulusal Kanser Kayıt Kütüğü'nden alınan yaşa ve cinsiyete özgü SIR değerleri ile karşılaştırıldı. Bulgular: HUR-BIO veri tabanına kayıtlı 6.139 hastadan 5.355'inin [3116 kadın (%58,2)] en az bir vizit herhangi bir TNFi kullanım öyküsü vardı. TNFi kullanan bu hastaların medyan takip süresi 2,6 yıldı. On üç hastada [SpA n=7, RA=4, PsA=2] takipte HM geliştiği saptandı. Bu hastalarda, IA başlangıcındaki medyan yaş 38 (min: 26-maks: 67), HM tanısındaki medyan yaş 55,5 (aralık 38 ila 76). HM tanıları; 8 lenfoma, 2 multipl miyelom, 1 büyük granüler lenfositik lösemi, 1 plazma hücre diskrazisi ve 1 miyelodisplastik sendrom. TNFi kullanımından HM'ye kadar geçen medyan süre 36 (min: 4-maks: 112) ay ve TNFi dağılımı; etanercept (n=8), adalimumab (n=6), infliksimab (n=4), golimumab (n=1) ve sertolizumab (n=1). TNFi kullanan hastalarda HM'ler için artmış insidans hesaplandı (SIR 4,23, %95 GA 2,35-7,05). HM'li 10 hasta 65 yaşın altındaydı ve bu grupta hem erkeklerde (SIR 5,15, %95 GA 1,88-11,43) hem de kadınlarda (SIR 4,76, %95 GA 1,74-10,55) HM'lerin insidansı daha yüksekti. Sonuç: TNFi alan enflamatuvar artrit hastalarında HM riski, genel Türk popülasyonundan dört kat daha yüksekti. TNFi tedavisiyle ilişkili HM riskine ilişkin artan endişe, tüm klinisyenlerin bu farkındalığı artırma ihtiyacını vurgulamaktadır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
5. Romatolojide rituksimab biyobenzer (CT-P10) gerçek yaşam deneyimi: Değiştirilebilirlik ve advers olaylar.
- Author
-
Bahap, Melda, Sarıyıldız, Emine, Ekincioğlu, Aygin Bayraktar, and Karadağ, Ömer
- Abstract
Amaç: Romatizmal hastalıkların tedavisinde biyobenzerler, sağlık harcamalarını kısmen kontrol altına alarak etkin tedavi seçenekleri sunabilmektedir. Ülkemizde 2020 yılında kullanılmaya başlanan rituksimab biyobenzer (CT-P10), ilk tedavi ajanı olarak veya orijinal rituksimab (oRTX) kullanan hastalarda hastane temin durumu veya hekim kararına göre değişiklik yapılarak kullanılabilmektedir. Çalışmamızda, kliniğimizde oRTX veya CT-P10 alan hastalarda tedavi değişim nedenleri ve advers olayların incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma protokolü lokal etik kurul ve TİTCK tarafından onaylandı. Eylül 2020-Aralık 2021 arasında, hastane tarafından temin edilmiş ilaca göre, oRTX veya CT-P10 alan hastalar çalışmaya alındı. Hastalık/infüzyon bilgileri, kullanılan ilaçlar ve infüzyon ilişkili reaksiyonlar kaydedildi. oRTX veya CT-P10 için infüzyon protokolü tüm hastalarda standardize edilmiştir. Advers olaylar; infüzyon ilişkili reaksiyonlar, enfeksiyonlar ve hipogamaglobulinemi olarak değerlendirildi. İnfüzyon ilişkili reaksiyonlar, Advers olaylar için Ortak Terminoloji Kriterlerine göre; müdahale gerektirmeyen hafif semptomlar (Grade 1) ve infüzyonun kesilmesini gerektiren ancak semptomatik tedaviye yanıt veren semptomlar (Grade 2) olarak sınıflandırıldı. İnfüzyondan sonraki 6 ay içinde gelişen tüm enfeksiyonlar kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya 128 (CT-P10, n=64; oRTX, n=64) hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması 53 olup %72'si erkekti. Önceden oRTX kullanan 52 (%40,6) hastada CT-P10'a geçilmiş, 48 (%37,5) hastada oRTX'e devam edilmişti. CT-P10'a geçiş yapılan tüm hastalarda geçişler, hastane temin durumu nedenliydi. Toplam 55 hastada (%43) ilaç ilişkili reaksiyon gözlenirken, gruplar arasında bu açıdan fark yoktu. Enfeksiyonlar her iki grupta benzerdi (%35 ve %33,9) ve sıklıkla üst solunum yolu ve idrar yolu enfeksiyonu şeklindeydi. Hastaneye yatış gerektiren enfeksiyonların en sık nedeni COVID-19 pnömonisi, her iki grupta 6 hastada gözlenmiş ve bunların üçü kaybedilmişti (CT-P10, n=2; oRTX, n=1). Hipogamaglobulinemi, CT-P10 grubunda fazla olsa da istatistiksel anlamlılığa ulaşmamıştı (Tablo 1). Sonuç: Çalışmamızdaki hastalarda rituksimab orijinal veya biyobenzer kullanımının, hastane temin durumuna göre belirlendiği saptanmıştır. İnfüzyon ilişkili reaksiyonlar açısından fark bulunmamış ve enfeksiyonlar her iki tedavi kolunda %30 civarında gözlenmiştir. Bir biyolojik ilacın değiştirilebilirliği ve biyobenzerinin kullanımı yerel kaynakların yanı sıra mevcut bilimsel kanıtlara dayanmaktadır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
6. Altmış yaş ve üzeri tofasitinib kullanan romatoid artrit hastalarında kardiyovasküler olay, venöz tromboemboli ve enfeksiyon riski.
- Author
-
Sarıyıldız, Emine, Bilgin, Emre, Yardımcı, Gözde Kübra, Farisoğulları, Bayram, Özsoy, Zehra, Ayan, Gizem, Uzun, Güllü Sandal, Ekici, Mustafa, Ünaldı, Erdinç, Kılıç, Levent, Akdoğan, Ali, Karadağ, Ömer, Bilgen, Şule Apraş, Kalyoncu, Umut, Ertenli, İhsan, and Kiraz, Sedat
- Abstract
Amaç: Güncel veriler, tofasitinib kullanımından sonra advers olayların insidansıyla ilgili güvenlik endişesi ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmanın amacı; 60 yaş ve üzeri tofasitinib kullanan RA hastalarında majör advers kardiyovasküler olaylar (MACE), venöz tromboembolizm (VTE), hastaneye yatış gerektiren ciddi enfeksiyonlar ve herpes zoster riskini değerlendirmektir. Yöntem: HUR-BIO (Hacettepe Üniversitesi Romatoloji Biyolojik Kayıt Kütüğü), 2005 yılında kurulan biyolojik ve hedefe yönelik hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaç kullanan hastaların kaydedildiği tek merkez kayıt kütüğüdür. Veri tabanında kayıtlı tofasitinib kullanan ve en az bir kontrol ziyareti olan ≥60 yaş RA hastaları analize dahil edildi. Hastaların güncel sağlık durumları hakkında 2022 Ocak ayı sonuna kadar telefonla aranarak bilgi edinildi. Kliniğimizdeki takibini bırakan hastaların verileri, hasta izni ile kişisel sağlık kayıt sisteminden elde edildi. Tüm hastalar MACE, VTE, ciddi enfeksiyon ve herpes zoster açısından tarandı. Kaba insidans hızı, her olay için 100 hasta-yılı başına %95 güven aralığı ile hesaplandı. Bulgular: Altmış yaş ve üzeri toplam 132 RA hastası [109 (%82,6) kadın], günde iki kez 5 mg dozda tofasitinib almıştır. Hastaların yaklaşık %70'i biyolojik naifti. Hastaların medyan (%25-75) yaşı 67 (63-73) yıl ve tofasitinib altında medyan süre 18 (5-33) aydı. Takip süresince, hastaneye yatış gerektiren ciddi enfeksiyon ve herpes zoster insidansı daha yüksek iken [%5,5 (%95 GA 3,12-9,86) ve %3,4 (1,67-7,17), sırasıyla], MACE ve VTE insidansında artış yoktu. Hastaneye yatış nedenleri; COVID-19 (n=4), pnömoni (n=3), yumuşak doku enfeksiyonu (n=3) ve GİS enfeksiyonu (n=1) olup bu hastalardan ikisi yatış sırasında eks olmuştu. Sonuç: Romatoid artritli yaşlı hastalar, yaş ve komorbid durumlar nedeniyle artmış enfeksiyon riski altındadır. Tofasitinib ile ilgili advers olaylar günde iki kez 10 mg dozunda bildirilse de, klinisyenler özellikle yaşlı hastalarda günde iki kez 5 mg dozu için de enfeksiyon riskine karşı dikkatli olmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
7. ANCA iliŞkili vaskülit değerlendirmesinde yeni oyuncu: Hasta kaynaklı ölçütler (AAV-PRO): Gerçek yaşam deneyimi.
- Author
-
Levent, Emine Erkantarcı, Bilgin, Emre, Sarıyıldız, Emine, Bölek, Ertuğrul Çağrı, Kılıç, Levent, and Karadağ, Ömer
- Abstract
Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan ANCA-iliŞkili vaskülithasta kaynaklı ölçü tler (AAV-PRO), organ spesifik semptomlar ve tedavi ilişkili yan etkilerin yanı sıra hastaların sosyal/emosyonel durumlarıyla gelecek ile ilgili endişelerini de değerlendirmeye olanak sunmaktadır. Türkçeye çevrilerek ülkemizde de kullanılmaya başlanan bu ölçütlerin, mevcut aktivite ve hasar indeksleriyle korelasyonu ve hangi sıklıkta uygulanacağına dair veri bulunmamaktadır. Çalışmamızda AAV-PRO ile diğer hastalık ölçütlerinin korelasyonunun, vizitler arasındaki değişimlerde bu ölçütlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin, hastaların remisyon durumuna göre ölçütlerde oluşan farklılıkların araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Prospektif veri tabanına kayıtlı ardışık 86 (K/E: 44/42) AAV hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik verileri, BVAS, VDI, hasta ve hekim global değerlendirmeleri ve AAV-PRO ölçüt skorları kaydedildi. Kırk beş hasta ikinci vizitte değerlendirildi. Hastaların özellikleri BVAS'ye göre remisyon (BVAS =0 ve BVAS ≥1) durumuna göre karşılaştırıldı. Bulgular: BVAS'ye göre aktif hastalığı olan hastaların sosyal ve emosyonel durum ile gelecek ile ilgili endişelerinin daha fazla olduğu belirlendi (Tablo 1). Benzer şekilde diğer AAVPRO bileşenleri ve doktor ve hasta global skorları, remisyonda olmayan grupta anlamlı olarak daha yüksekti. BVAS ile AAVPRO bileşenlerinden "Tedavi yan etkileri", "Fiziksel fonksiyon" arasında orta kuvvette korelasyon saptanırken; VDI ile AAVPRO bileşenleri arasında anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. ArdıŞık vizitte değerlendirilen hastaların vizitleri arası medyan süre 5,8 (4,9-10,7) aydı. AAV-PRO bileşenlerinde belirgin değişiklik izlenmedi (Tablo 2). Sonuç: AAV-PRO (hasta kaynaklı ölçütler), hastalarımızın değerlendirmesinde diğer aktivite ve hasar indekslerini tamamlayıcı fonksiyona sahip olduğu görülmüştür. AAV-PRO'nun hasta perspektifi ile hastalığın genel fotoğrafını yansıttığı ve 6 aydan daha uzun ara ile uygulanmasının daha kullanışlı olduğu düşünülmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
8. Romatolojik nedenlerle biyolojik ajan kullanan hastalarda santral demiyelinizasyon - HURBIO gerçek yaşam verileri.
- Author
-
Bilgin, Emre, Arslan, Doruk, Sayınalp, Başak, Sarıyıldız, Emine, Farisoğulları, Bayram, Yardımcı, Gözde Kübra, Özsoy, Zehra, Ayan, Gizem, Uzun, Güllü Sandal, Ekici, Mustafa, Ünaldı, Erdinç, Kılıç, Levent, Akdoğan, Ali, Karadağ, Ömer, Bilgen, Şule Apraş, Ertenli, Ali İhsan, Kiraz, Sedat, Tuncer, Aslı, and Kalyoncu, Umut
- Abstract
Amaç: Biyolojik tedavi kullanan hastalarda gelişen santral sinir sistemi (SSS) demiyelinizan hastalık oranı son dönemde ilgi konusudur. Bu çalışmada, farklı romatolojik hastalıklar nedeniyle biyolojik ajan kullanan hastalarda SSS demiyelinizan hastalık insidansı ve kliniği araştırılmıştır. Yöntem: Hacettepe Üniversitesi Romatoloji Biyolojik (HURBİO) kayıt kütüğü, 2002 yılından itibaren biyolojik tedavi başlanan RA, AS ve PSA hastalarının klinik özelliklerinin kaydedildiği bir veri tabanıdır. Bu çalışmada, biyolojik ajan başlanan hastalar retrospektif olarak tarandı ve takipte santral demiyelinizasyon gelişen hastaların verileri kaydedildi. Demiyelinizasyon gelişen hastaların manyetik rezonans görüntülemeleri ve klinik özellikleri deneyimli nörologlar tarafından değerlendirildi. Bulgular: Biyolojik ajan başlanan 5,926 hastadan klinik takibi düzenli olan 4.838 hasta çalışmaya dahil edildi. 19,391 hasta-yılı süresince 7 (5 AS, 1 PsA, 1 RA) hastada [IR yüz binde 36,1 (17,2-75,7)] demiyelinizan hastalık izlendi (Tablo 1). Anti-TNF ajan altındaki toplam takip süresi 15.912 hasta-yılı boyunca 6 hastada [IR yüz binde 37,7 (16,9-83,9)], anti-TNF dışı biyolojik altındaki toplam takip süresi 3.479 hasta-yılı boyunca 1 hastada [IR yüz binde 28,7 (4,0-204,0)] santral demiyelinizasyon saptanmıştır [IRR 1,31 (0,16-60,3), p=0,88]. Demiyelinizasyon gelişen hastaların ortalama yaşı 44,3±7,1 ve kadın-erkek oranı 1,3:1 idi. Ortalama romatolojik hastalık tanı yaşı 35,1±6,4 iken, ortalama nörolojik semptom başlangıç yaşı 40,9±5,9 olarak hesaplandı. Dört hasta adalimumab, 2 hasta infliksimab ve 1 hasta sekukinumab tedavisi altındayken demiyelinizan hastalık görüldü. Üç hasta mevcut tedavi öncesi başka bir biyolojik ajan daha kullanmıştı. Suçlu biyolojik ajan altında hastaların nörolojik tutulum geliştirme süresi ortalama 13,5 aydı. Sonuç: Bu çalışmada biyolojik tedavi altında gelişen santral demiyelinizasyon hızı, 2021 yılında Türkiye'de multipl skleroz yıllık insidans hızının yüz binde 3,4 (1,8-6,3) olduğu göz önüne alındığında oldukça yüksektir. Hatta, çalışmanın retrospektif doğası gereği santral demiyelinizasyon sıklığını bu hasta grubunda olduğundan daha az bulmuş olabiliriz. Klinisyenlerin biyolojik ajan kullanan hastalarda nörolojik tutulum açısından dikkatli olması gerekmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
9. Biyolojik ilaçlarla tedavi edilen aksiyal spondiloartritli kişilerde sürekli remisyonun prediktörleri.
- Author
-
Farisoğulları, Bayram, Kübra Yardımcı, Gözde, Bilgin, Emre, Çağrı Bölek, Ertuğrul, Sarıyıldız, Emine, Özsoy, Zehra, Ayan, Gizem, Sandal Uzun, Güllü, Ekici, Mustafa, Ünaldı, Erdinç, Kılıç, Levent, Akdoğan, Ali, Karadağ, Ömer, Apraş Bilgen, Şule, Ertenli, İhsan, Kalyoncu, Umut, and Kiraz, Sedat
- Abstract
Amaç: İlk biyolojik hastalık-modifiye-edici-anti-romatizmal-ilaç (bDMARD) ile tedavi edilen aksiyal spondiloartritli (axSpA) kişilerde sürekli-remisyonun prediktörlerini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmada HUR-BIO'da (Hacettepe Üniversitesi Romatoloji Biyolojik veri tabanı) kayıtlı axSpA'lı hastalar seçildi. Sürekli-remisyon, iki veya daha fazla ardışık vizitleri olup ≥6 aylık süreyi kapsayan ASAS-PR (Assessment of Spondylo Arthritis International Society partial remission) ve/veya ASDAS-ID'nin (Ankylosing Spondylitis Disease Activity Score C-reactive protein Inactive Disease) elde edilmesi olarak tanımlandı. Sürekliremisyonu öngören bağımsız faktörleri belirlemede çok değişkenli (multivariable) lojistik regresyon analizi yapıldı. Olası karıştırıcılar dikkate alınarak en uygun model elde edilene kadar ileriye doğru seçim (Forward-selection) yapıldı. Bulguların tutarlılığını değerlendirmek ve 3-6 ay arasında remisyon durumuyla ilgili eksik verileri hesaba katmak için; biri "3-6 ayda remisyona ulaşma" değişkenini içeren ve diğeri içermeyen iki ayrı çok değişkenli model oluşturuldu. Bulgular: Sürekli-remisyon verileri olan 990 axSpA hastasından 299'u (%30) sürekli-remisyondayken, 691'i (%70) değildi. Sürekliremisyondaki hastaların semptom başlangıç yaşı daha düşüktü, daha sıklıkla erkekti, vücut kitle indeksi daha düşüktü ve daha sık HLAB27 pozitifliği vardı. Ayrıca sürekli-remisyon grubunda bDMARD tedavisinin başlangıcında BASDAI (Bath Ankylosing Spondylitis Disease Activity Index), BASFI (Bath Ankylosing Spondylitis Functional Index) ve PGA (Patient Global Assessment) daha düşük iken akut faz reaktanları (ESR, CRP) daha yüksekti (Tablo 1). Çok değişkenli analizde, erkek cinsiyet (OR: 2,84; %95 GA: 1,71-4,70), eşzamanlı csDMARD (conventional synthetic disease modifying anti rheumatic drug) kullanımı (OR: 2,94; %95 GA: 1,57-5,51), PGA (OR: 0,97; %95 GA: 0,96-0,98) ve remisyonun erken başarısı (3-6 ay arasında) (OR: 11,70; %95 GA: 7,11-19,23) bağımsız olarak sürekli-remisyonla ilişkilendirildi (Tablo 2-Model 1). Remisyonun erken başarısı (3-6 ay arasında) değişkeni olmayan modelde (Tablo 2-Model 2) benzer ve eklenen birkaç değişken tanımlanmıştır: tanı yaşı (OR: 0,97; %95 GA: 0,96-0,99), erkek cinsiyet (OR: 2,31; %95 GA: 1,60-3,35), eşzamanlı csDMARD kullanımı (OR: 1,88; %95 GA: 1,23-2,86), PGA (OR: 0,98; %95 GA 0,97-0,99), BASDAI (OR: 0,87; %95 GA: 0,78-0,96) ve başlangıç semptom süresi (OR: 0,97; %95 GA 0,94-0,99). Sonuç: Bu çalışma, bDMARD tedavisine başladıktan sonra sürekliremisyonda olan hastaların, sürekli-remisyonda olmayan hastalara kıyasla ayırt edici özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Bu veriler, axSpA'nın klinik ve kişiselleştirilmiş yönetimine yardımcı olmak ve sağlık profesyonelleri ile hastalar arasında hastalık seyri ve prognozu hakkında daha iyi iletişim kurulmasını kolaylaştırmak için kullanılabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
10. Aksiyal spondiloartritli kişilerde ilerlemiş spinal tutulumu predikte eden faktörler: Gerçek yaşam verileri.
- Author
-
Farisoğulları, Bayram, Yardımcı, Gözde Kübra, Bilgin, Emre, Sarıyıldız, Emine, Özsoy, Zehra, Ayan, Gizem, Uzun, Güllü Sandal, Ekici, Mustafa, Ünaldı, Erdinç, Kılıç, Levent, Akdoğan, Ali, Karadağ, Ömer, Bilgen, Şule Apraş, Kiraz, Sedat, Kalyoncu, Umut, and Ertenli, İhsan
- Abstract
Amaç: Hacettepe Üniversitesi Romatoloji Biyolojik veri tabanında (HUR-BIO)ilerlemiş spinal tutulum (bambu omurgası/ileri spinal ankiloz ve sadece bambu omurga) gelişimi ile ilişkili faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: HUR-BIO, biyolojik hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaç (bDMARD) tedavileri ile ilişkili verilerin kaydedildiği prospektif, tek merkezli bir veri tabanıdır. HURBIO'da bDMARD tedavisi gören 770 aksSpA hastası, hem lomber hem de servikal lateral radyografilere sahipti ve çalışmaya dahil edildi. Bambu omurga, lomber ve servikal omurgaların tam bir füzyonu ile birlikte BASRI-omurga (Bath Ankylosing Spondylitis Radiology Index-Spine) indeksinde grade 4 olarak tanımlandı. İleri spinal ankiloz, bambu omurga olmadan lomber ve/veya servikal omurgada en az iki komşu vertebrada intervertebral köprüleşme ve/veya füzyon varlığı olarak tanımlandı. Bambu omurga/ileri omurga hastalığı ve sadece bambu omurga ile ilişkili öngörücüleri belirlemek için değişkenler grubu çok değişkenli (multivariable) lojistik regresyon ile analiz edildi. Bulgular: Çalışmada ileri spinal ankilozlu 99 hasta ve bambu omurgalı 78 hasta vardı. İleri yaş (OO 1,12; %95 GA 1,07-1,17), erkek cinsiyet (OO 4,26; %95 GA 1,75-10,41), tanı gecikmesinin ≥24 ay olması (OO 2,7; %95 GA 1,27-5,74), obezite (OO 4,03; %95 GA 1,53-10,64), kalça tutulumu (OO 4,94; %95 GA 1,94-12,6), sigara ≥10 paket/yıl (OO 2,28; %95 GA 1,05-5,2) bambu omurgası/ileri spinal ankiloz ile anlamlı olarak ilişkili faktörlerdi. Benzer şekilde ileri yaş (OO 1,17; %95 GA 1,09-1,30), erkek cinsiyet (OO 8,31; %95 GA 2,09-33,1), obezite (OO 5,15; %95 GA 1,25-21,27), kalça tutulumu (OO 4,74; %95 GA 1,32-16,96) ve sigara ≥10 paket/yıl (OO 3,19; %95 GA 1,03-9,89), sadece bambu omurgası gelişimi ile istatistiksel olarak anlamlılık gösteren prediktörlerdi (Tablo). Sonuç: İlerlemiş spinal ankiloz ve bambu omurga gelişiminin öngörücülerine ilişkin veriler çok sınırlıdır. Bu çalışmada ileri yaş, erkek cinsiyet, tanıda gecikme, obezite, kalça tutulumu ve sigara kullanımının aksSpA'da ilerlemiş spinal tutulumu öngören faktörler olduğunu gösterdik. Bu sonuçlar, aksSpA'da ileri spinal tutulumun önlenmesine yardımcı olmak için hastalar ve sağlık profesyonellerine yol göstermede kullanılabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.