İstenmeyen gebelikler ve bunun sonucunda yaşanan isteyerek düşükler önemli bir kadın sağlığı sorunudur ve doğurganlık dönemindeki kadınların ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kadın ve çocuk sağlığının belirleyicilerinden olan isteyerek düşüklerin sağlık hizmetlerindeki yerini bilmek önemlidir. Bu çalışmanın amacı, kadınların istenmeyen gebelik ve isteyerek düşük deneyimlerini ve bu süreci oluşturan koşulları betimlemektir. Çalışma, kişilerin ifade etmeye zorlandığı konularda dolaylı bilgi alınmasına ve kişiyle birebir derinlemesine görüşmeyle ayrıntılı bilgi toplanmasına olanak tanıyan nitel veri toplama teknikleri kullanılarak yürütülmüştür. Çalışma grubunu, kartopu ve amaçlı örneklem yöntemi ile istenmeyen gebelik deneyimi olan 13 kadın katılımcı oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmış ve güvenirliliği değerlendirilmiştir. Katılımcılara sorulan kendilerini tanıtıcı demografik, obstetrik ve kadınların istenmeyen gebelik karşısındaki durum ve tutumları ile sonucunu etkileyen faktörlere ilişkin sorular yöneltilmiştir. Yapılan analizler sonucunda; katılımcıların deneyimlerine göre istenmeyen gebeliklerin ortaya çıkmasında; aile planlaması yöntemlerinin kullanılmamasından veya yanlış kullanılmasından kaynaklandığı görülmüştür. Katılımcıların istenmeyen gebelik karşısındaki tutumları aile içi geçimsizlik, evlilik dışı gebelik, son çocuğun küçük olması, bekar olması, fazla çocuğa sahip olması, ileri yaş ve gebelikten korunmalarına rağmen gebe kalma durumlarına göre değişmektedir. Katılımcıların, istenmeyen gebeliğin sonlandırılması için yasal düzenlemeler konusunda bilgi eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Düşük sonrasında kramp, karın ağrısı, düzensiz kanama, zayıflık, yorgunluk, mide bulantısı/kusma, baş dönmesi, baş ve bel ağrısı, kötü kokulu akıntı gibi birçok şikayet ve komplikasyon da bildirmiştir. Düşük sonrası komplikasyonlar gelişmesine rağmen hiçbir sağlık kuruluşuna başvuru yapılmamıştır. Sağlık hizmetlerine nasıl ulaşacaklarını bilemedikleri, gizlilik konusunda endişe yaşadıkları, hizmet alabileceklerine inanmadıkları, hizmetin ücretini karşılayamayacakları ve hizmete ulaşabilmek için sadece kendi kararlarının yetmediği görülmektedir. İstenmeyen gebeliğin sonlandırılmasından sonra katılımcılar, korku, üzüntü, günah işlemiş hissetme, suçluluk, utanma gibi annelik duygularını yaşadıkları anlaşılmıştır., Unwanted pregnancies and the resulting induced abortions are an important women's health problem and are among the leading causes of death for women in their reproductive years. It is important to know the place of induced abortion, which is one of the determinants of women's and children's health, in health services. The aim of this study is to describe women's experiences of unwanted pregnancy and induced abortion and the conditions that make up this process. The study was carried out using qualitative data collection techniques that allow obtaining indirect information on subjects that people are forced to express and detailed information through one-to-one in-depth interviews with the person. The study group consisted of 13 female participants who had experience of unwanted pregnancy with snowball and purposive sampling method. Data were collected through semi-structured interviews and their reliability was evaluated. Demographic, obstetric, and women's attitudes and attitudes towards unwanted pregnancy and the factors affecting the outcome were asked to the participants. As a result of the analyzes made; in the occurrence of unwanted pregnancies according to the experiences of the participants; It has been observed that family planning methods are not used or are used incorrectly. The attitudes of the participants towards unwanted pregnancy vary according to family conflict, extramarital pregnancy, last child being small, being single, having more children, advanced age, and being pregnant despite being protected from pregnancy. It has been determined that the participants have a lack of knowledge about legal regulations for the termination of unwanted pregnancy. He also reported many complaints and complications such as cramps, abdominal pain, irregular bleeding, weakness, fatigue, nausea/vomiting, dizziness, headache and low back pain, and foul-smelling discharge after abortion. Although complications developed after abortion, no application was made to any health institution. It is seen that they do not know how to access health services, they worry about confidentiality, they do not believe that they can receive services, they cannot afford the service, and their own decisions alone are not enough to reach the service. After the termination of the unwanted pregnancy, it was understood that the participants experienced maternal feelings such as fear, sadness, feeling of sin, guilt, and shame.