Back to Search Start Over

Erkek sistemik lupus eritematozus hastalarının klinik, takip ve tedavi özellikleri: Tek merkez deneyimi.

Authors :
Canbaş, Muhammed
Çolak, Seda
Tekgöz, Emre
Çınar, Muhammet
Yılmaz, Sedat
Source :
Journal of Turkish Society for Rheumatology. 2022 Supplement, Vol. 14, p151-152. 2p.
Publication Year :
2022

Abstract

Amaç: Erkek sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalarında hastalık özelliklerinin farklı olduğu, daha fazla renal ve kardiyak tutulum nedeni ile daha şiddetli hastalığa sahip olabildikleri bildirilmektedir. Kadın baskınlığı nedeniyle erkek hastalara ilişkin klinik bulguların daha iyi belirlenmesine ihtiyaç vardır. Bu çalışmada, SLE'li erkek hastaların klinik özelliklerini değerlendirmek amaçlandı. Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, Ekim 2016 ile Aralık 2021 arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Romatoloji Polikliniği'nde takip edilen erkek SLE hastaları dahil edildi. 2012 SLE Uluslararası İş Birliği Klinikleri (SLICC) kriterlerini karşılayanlar dahil edildi. Hastaların verileri ve SLE Hastalık Aktivite İndeksi-2000 (SLEDAI-2K) değerleri dosyalardan elde edildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 40 hastanın ortalama yaşları 42,7±17,3 yıl idi. Medyan tanı yaşı 30 (89-19) yıl, medyan hastalık süresi 63,5 (5-444) ay ve ortalama SLICC skoru 4,7±0,8 idi. En sık görülen ilk klinik belirtiler her biri 8 (%9,6) hastada görülen trombositopeni ve fotosensitivite idi (Tablo 1). Altı (%15) hastada sekonder antifosfolipid antikor sendromu vardı. Otuz beş (%87,5) hastada başlangıç tedavisi ile remisyon sağlanırken, takip döneminde on dört (%35) hastada en az bir relaps görüldü. Nüks sonrası en sık bulgu, tanı anında böbrek tutulumu olmayan dokuz (%22,5) hastada lupus nefriti idi. Bunların medyan SLEDAI skoru 2 (0-12) idi. Tedavi için en sık tercih edilen ilaç hidroksiklorokin ve kortikosteroidlerdi (her biri için %92,5). On dokuz (%47,5) hastaya pulse steroid verildi. Ayrıca en sık reçete edilen immünosüpresif ilaç mikofenolat mofetil (%37,5) idi. Azatioprin, siklofosfamid, metotreksat, siklosporin A, rituksimab, intravenöz immünoglobulin ve leflunomid kullanım oranları sırasıyla %30, %27,5, %17,5, %10, %7,5, %7,5, %5 idi. Sonuç: Bu çalışmada seropozitiflik oranının literatürdekinden daha az olması erkek hastaların dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Morbiditeyi ve mortaliteyi önemli derecede etkileyebilen böbrek tutulumu ilk tutulumda daha az görülse de takip esnasında ortaya çıkabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Details

Language :
English
ISSN :
26512653
Volume :
14
Database :
Academic Search Index
Journal :
Journal of Turkish Society for Rheumatology
Publication Type :
Academic Journal
Accession number :
160836501