Back to Search Start Over

Hapishane romanları (1950-1980)

Authors :
Ayali, Şaziye
Narlı, Mehmet
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
Publication Year :
2012
Publisher :
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012.

Abstract

Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı<br />Türk romanının doğuşundan itibaren sosyal ve siyasi yapıyla bağı oldukça güçlüdür. Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Recaizâde Mahmut Ekrem gibi ilk romancılar, yaşadıkları dönemin problemlerini romanlarında yansıttıkları gibi, sosyal ve siyasal hayata eleştiriler ve öneriler de getirmişlerdir. Türk romanının bu niteliği Cumhuriyet'ten bugüne kadar devam etmiştir. Bizim 1950- 1980 arasında yayımlanan romanlarda hapishane olgusunu incelemeye çalışmamız da temelde bu gerçekliğe bağlıdır. İlk romanlardan itibaren zindan, kale, mahbes olarak geçen mekân, belirlediğimiz romanlarda "hapishane, dam, kodes, içeri, zindan" gibi adlandırmalarla vakanın ortamını hazırlamakta; belirli sürelerde orada yaşayan insanların yaşama biçimlerini belirlemekte; davranışlarını, bakış açılarını etkilemektedir. Roman ve hapishane bağlamında belirlediğimiz açık bir gerçek de yazarların hayat hikâyeleri ile romanlardaki hapishane hayatları arasında bir benzerliğin var olmasıdır. Bu tespit, roman ve biyografi ilişkisini tartışmamızı da gerekli kıldı. Hapishane, doğası itibari ile suçluların veya suçlananların mekânıdır. Dolayısıyla ele aldığımız romanlardaki hapishane kişileri ya tutuklu ya da mahkûmdur. Tutukluların hapishanedeki hayatları adeta suç ve ceza arasında yaşadıkları tedirginlik ve gerginlikten ibarettir. Mahkûmların yaşadıkları temel duyguları, cezaya itiraz ve dışlanma korkusu olarak belirlemek mümkündür. Hapishanelerde kanunlar gereği bir sosyal ve idari yapılanma olduğu gibi mahkûmların kendi aralarında kurdukları bir sosyal düzenden de söz etmek mümkündür. Ağa, meydancı, koğuş temsilcisi gibi sosyal birimler mahkûmların kendi aralarında kurdukları yapının birimleridir. Bu yapı belirli ölçülerde kanunlar dışında hapishane raconu diyebileceğimiz teamüller ve müeyyideler sistemi oluşturmaktadır. Esasen bu sosyal yapının içine hapishane argosunu da ilave etmek gerekir. Ele alınan romanlarda özellikle suçluluk, suçlar ve cezalar merkezinde bir öteki dil oluştuğu açıktır. Romanlardaki hapishane olgusu çerçevesinde yapılan bu inceleme, edebiyat sosyolojisi bağlamında da daha birçok çalışmanın yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.<br />Turkish novels tie with social and political structure has been pretty strong since its birth. First novelists such as Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Recaizâde Mahmut Ekrem not only reflected the problems of their time in their novels but also they brought some new proposals and critics to social and political life. The nature of Turkish novel has continued since the birth of Turkish Republic. Our research into the phenomenon of prison in the novels published between 1950-1980 is basically related to this fact. From the first novels, the place named as dungeon, castle and prison, was "prison, jail, cage, inside, dungeon" in our selected novels and made the atmosphere ready. It determined the life style of the people living there in certain period of time and affected the behavior and point of view of them. Another fact found out in the prison and novel context is that there is a similarity between the life of the authors and the life in the prison. This finding made it essential to discuss the relationship of novel and biography. Prison intrinsically is the place of criminals and blamed people. For this reason, the people we dealt with in the novels are either convicts or arrested people. The life of the arrested people in the prison consists of stress and nervousness they experience between crime and punishment. It is possible to specify the emotions of the convicts as objection to punishment and fear of exclusion. It is possible to observe a social system established among the convicts together with the social and governing structure designed by the law in prisons. The social units such as "landlord, baseman, and dorm representative" are the social units established among the convicts. This system created the illegal prison swagger which includes practices and sanctions. "Prison slang" should also be added into this social system. It is obvious to see that there is "ananother language" in the dealt novels concerning guilty, crimes and punishments. This investigation which is made in the frame of the phenomenon of prison in novels put forward the need to conduct many studies in the context of literature sociology.

Details

Language :
Turkish
Database :
OpenAIRE
Accession number :
edsair.dedup.wf.001..65bcf0642df4530e24a9a855699870f6