Çocuk Yoğun Bakımda Yatan Hastalar İçin İstenen Çocuk Ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

Amaç: Pediyatrik Yoğun Bakım Ünitesinde yatan bedensel hastalığı olan çocuklarda davranışsal-duygusal psikopatolojiler sıklıkla gelişmektedir. Fiziksel hastalığa eşlik eden bu ruhsal durumlar tedaviyi uyumu bozarak olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Bu çalışmada çocuk yoğun bakım ünitemizde kritik hastalık nedeniyle izlenen hastalar için son 3 yıl içinde istenen çocuk psikiyatri konsultasyonlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 2019-2022 yılları arasında Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ünitesinde izlenen çocuk psikiyatrisi konsültasyonu istenen hastaların verileri geriye dönük olarak taranmıştır. Hastaların demografik özellikleri, bedensel hastalık tanıları, konsültasyonların istenme nedenleri, konsültasyon sonucunda saptanan psikiyatrik tanılar ve bunun sonucunda tedavi uygulanıp uygulanmadığı, verilen bir tedavi olması durumunda hangi medikal tedavilerin tercih edildiği, psikiyatrik tedavi ve izlem sürecine ilişkin veriler kaydedilmiştir Bulgular: Üç yıllık sürede çocuk yoğun bakımda izlenen çocukların 118’i (%4,9) için psikiyatri konsültasyonu istenmiştir. Konsültasyon istenenlerin çoğu kızdır (%61,9) ve 12 yaş veya üzeri yaşta % 71,4 hasta bulunmaktadır. En sık konsültasyon isteme nedeni özkıyım girişimleri (%33,1) ve depresif görünüm (%25,5) olarak saptanmış olup en sık konulan tanı majör depresif bozukluk ve uyum bozukluğudur. Olguların %31’inde psikotrop ilaç başlanmış olup erkekler ve kızlar arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuç: Bu çalışma bedensel hastalığı olan kritik çocuk yoğun bakım hastalarında ruhsal hastalıkların sık görülmesine rağmen psikiyatri konsültasyonu istenme oranlarının düşük olduğunu saptamıştır. Bu durum yoğun bakım hekimlerinin belirtileri anlama ve değerlendirme konusunda hastaların bilinç durumları ve primer hastalıkları nedeniyle güçlükler yaşadığına işaret etmektedir. Bu nedenle çocuk psikiyatrisi ile birlikte multidisipliner bir yaklaşım izlemeleri ve işbirliği içinde olmaları hastanın tedaviye uyumunu arttırarak yatış sürelerini kısaltacaktır.