Back to Search Start Over

Hyperuricemia and tumor lysis syndrome in children with non-Hodgkin’s lymphoma and acute lymphoblastic leukemia

Authors :
Metin Demirkaya
Betül Sevinir
Birol Baytan
Adalet Meral Güneş
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Pediatrik Hematoloji Anabilim Dalı.
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Pediatrik Onkoloji Anabilim Dalı.
Sevinir, Betül Berrin
Demirkaya, Metin
Baytan, Birol
Güneş, Adalet Meral
AAH-1570-2021
Source :
Turkish Journal of Hematology, Vol 28, Iss 01, Pp 52-59 (2011)
Publication Year :
2011
Publisher :
LookUs Bilisim A.S., 2011.

Abstract

This study aimed to examine the incidence, clinical characteristics, and outcome of hyperuricemia and tumor lysis syndrome (TLS) in children with non-Hodgkin's lymphoma (NHL) and acute lymphoblastic leukemia (ALL).This retrospective study included data from 327 patients (113 NHL and 214 ALL).Hyperuricemia occurred in 26.5% and 12.6% of the patients with NHL and ALL, respectively. The corresponding figures for TLS were 15.9% and 0.47% (p=0.001). All hyperuricemic NHL patients had advanced disease and renal involvement was present in 53%. All hyperuricemic ALL patients had a leukocyte count50,000 mm3 at the time of diagnosis. Among the hyperuricemic NHL and ALL patients, 96.6% and 66.6% had LDH ≥500 UI/L, respectively. Treatment consisted of hydration and allopurinol; none of the patients received urate oxidase. Among the patients that developed TLS, 26.3% had laboratory TLS, 42.1% had grade I or II TLS, and 31.6% had grade III or IV TLS. Uric acid levels returned to normal after a mean period of 3.5±2.5 and 3.05±0.8 d in NHL and ALL groups, respectively. In all, 7% of the patients with hyperuricemia required hemodialysis. None of the patients died.In this series the factors associated with a high-risk for TLS were renal involvement in NHL and high leucocyte count in ALL. Management with allopurinol and hydration was effective in this group of patients with high tumor burden.AMAÇ: Çalışmanın amacı NHL ve ALL’li çocuklarda hiperürisemi ve TLS sıklığını, klinik özellikleri ve sonuçlarını tanımlamaktır. YÖNTEMLER: Bu retrospektif çalışmada 113 NHL ve 214 ALL’li toplam 327 hastanın verileri değerlendirildi.NHL olgularının %26.5’inde, ALL olgularının %12.6’sında hiperürisemi görüldü. TLS insidansı NHL ve ALL gruplarında %15.9 ve %0.47 bulundu (p=0.001). Hiperürisemi görülen NHL olgularının tümü ileri evrede olup, %53’ünde renal tutulum vardı. Tüm hiperürisemili ALL olgularında tanıda lökosit sayımı 50.000/mm3’den yüksekti. Hiperürisemik NHL grubunun %96.6’sında, ALL grubunun %66.6’sında LDH ≥500 UI/L idi. Tedavide hidrasyon ve allopürinol uygulandı, ürat oksidaz verilen hasta olmadı. TLS gelişen olguların %26.3’ünde laboratuvar TLS, %42,1’inde grade I ve grade II TLS, %31.6’sında grade III ve IV TLS saptandı. Ürik asit düzeyleri NHL ve ALL hastalarında ortalama 3.5±2.5 ve 3.05±0.8 günde normale döndü. Hiperürisemili hastaların %7’sinde hemodiyaliz gerekti. Mortalite olmadı. SONUÇ: Bu seride en yüksek TLS riski renal tutulumu olan NHL olgularında saptandı. Allopürinol ve hidrasyonun tümör yükü yüksek olan bu grupta etkili olduğu gözlendi.

Details

ISSN :
13085263 and 13007777
Volume :
28
Database :
OpenAIRE
Journal :
Turkish Journal of Hematology
Accession number :
edsair.doi.dedup.....17898ef5c2341505b21345ac0286365e
Full Text :
https://doi.org/10.5152/tjh.2011.06