Back to Search Start Over

The refugee problem in the context of Hannah Arendt's right to have rights

Authors :
Coşkuner Utku, Emel
Coşkun Özüaydın, Bergen
Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Publication Year :
2021
Publisher :
Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021.

Abstract

Mülteci sorunu bütün insanlığı ilgilendiren, giderek büyüyen, insani, ekonomik, siyasi bir sorundur ve temel insan hakları ihlallerine sebep olmaktadır. Bu sorun, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kalan, ülkesini terk eden insan sayısının artmasıyla birlikte daha da önemli hale gelmiştir. Son yıllarda yaşanan suriyeli mülteci krizi, ülkemizi ilgilendirdiği gibi aynı zamanda bir “insanlık krizi”dir. Çalışmanın amacı, bugün dünyadaki en büyük insan hakları ihlallerini kapsayan mülteci sorununun, insan-yurttaş ayrımından kaynaklandığı düşüncesinden hareketle, yurttaş olmanın insan olmanın önüne konulduğu durumlarda, en temel insan haklarının dahi ulaşılamaz olduğunu göstermektir. Bu çalışmada İoanna Kuçuradi’nin insan onuruna dayanan insan haklarının aynı zamanda etik davranış ilkeleri olduğu anlayışından hareketle, insan haklarının insan olan herkese sağlanması gerektiği, bununla birlikte Hannah Arendt’in mültecilik deneyimi ve düşünürün “insan haklarının paradoksu” olarak tanımladığı durum üzerinde durularak, yurtsuzluk deneyiminin yarattığı “yeryüzünün posası” olarak tanımlanan insanların, yani mültecilerin haklara sahip olma hakkı ele alınacaktır.<br />The refugee problem is a growing humanitarian, economic and political problem concerning all humanity and it causes fundamental human rights violations. Especially after the Second World War, this problem has become even more important, with the increase in the number of people who had to leave their countries. The Syrian Refugee crisis experienced in recent years, concerns not only our country but also is a “humanitarian crisis”. The aim of this study is to show that in cases where being a citizen is given priority to being a human, even the most basic human rights are beyond reach. In this study, starting from Ioanna Kuçuradi’s view which is human rights, that are based on human dignity, are also ethical principles, we shall claim that human rights should be provided to all human beings without exception. In addition, Hannah Arendt's experience on refugees and the situation defined by the thinker as “the paradox of human rights" will be emphasized and the equality of rights of the refugees, who are defined as “the dregs of the earth”, will be underlined.

Details

Language :
Turkish
Database :
OpenAIRE
Accession number :
edsair.od......4486..e745c3923cca2879f1f501dc87011d78