The effects of a practicum on pre-service English teachers' l2 grammar teaching

Bu çalışma İngilizce öğretmeni adaylarının iletişim odaklı bir yabancı dil eğitimi ortamında İngilizce öğrenme ve öğretmedeki rollerine ilişkin inanç ve tercihlerini ortaya çıkarmaktır. Bu öğretim modelinin tartışılan yönlerinden biri, öğrencilere dilbilgisi kurallarının nasıl sunulması gerektiğidir. Spada ve Lightbown (2008) iki dilbilgisi öğretimi türünün üzerinde durmaktadır: ayrık (içerikten ayrı olarak biçime odaklanma) ve bütüncül (anlam temelli etkinlikler yaparken biçime odaklanma). Bu çalışmanın odak noktası öğretmen adaylarının bu yöntemler hakkındaki bakış açılarıdır.Araştırma için gerekli veriler bir anket ve bire bir görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Çalışma, öğretmen adaylarına mentör öğretmenlerini gözlemleme ve gerçek bir sınıfta öğretmenlik deneyimi kazanma şansı sağlayan öğretmen eğitimi programının,adayların dilbilgisi öğretim tercihleri üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Bulgular, öğretmen adaylarının özellikle uygulamadan önce bütüncül biçim odaklı öğretimi ayrık biçim odaklı öğrenmeye tercih ettiklerini ve ayrık yaklaşımın etkinliğine şüpheyle yaklaştıklarını ortaya koymuştur. Ancak, uygulamadan sonra, iletişim temelli bir müfredatta ayrık yaklaşıma da bütüncül yaklaşımla birlikte yer vermenin mümkün olabileceğini ve bunun fayda sağlayabileceğini kabul etmişlerdir. Sonuçlar, öğretmen adaylarının önceki dil öğrenme deneyimleri ve aldıkları teorik dersler ile şekillenmiş olan algılarının staj dönemiyle birlikte belirli değişikliklere uğradığını göstermektedir.Gerçek bir dil öğretimi ortamında deneyim edinmek, öğretmen adaylarının biçim odaklı öğretime farklı yaklaşımların birbirini tamamlayacak şekilde kullanımının yararlarını anlamalarına yardımcı olmuştur. This study explores the beliefs and preferences of pre-service English teachers about the place and function of grammar in learning and teaching English in a communicative foreign language (EFL) environment. One of the most frequently discussed aspects of communicative language teaching is when and how grammar rules should be presented to learners. Spada and Lightbown (2008) focus on two types of grammar teaching: isolated (focusing on form separately from meaning) and integrated (focusing on form during meaning-based instruction). This study focuses on pre-service teachers' perspectives on these two types of grammar teaching. Data was collected through a questionnaire and one on one interviews. The study investigates the effects of the practicum program (where student teachers observe their mentor teachers and have teaching experience in a real classroom) on the student teachers' preferences of grammar instruction. Findings reveal that pre-service teachers favor integrated focus on form over isolated focus on form especially before the practicum. They express their concern about the effectiveness of an isolated approach to grammar. However, after the practicum, they accept that there may be certain uses of isolated focus on form when used in combination with integrated focus on form in a communicative curriculum. The results indicate that the perceptions of the pre-service teachers as shaped by their own language learning experiences and theoretical courses they have taken undergo changes in the practicum period. Practice in a real language teaching context seems to have helped pre-service teachers appreciate the benefits of complementary use of different approaches to focus on form. 94