Back to Search Start Over

Retrospektive evaluation of pre- and postnatally diagnosed gastrointestinal tract obstructions

Authors :
Örgül, Gökçen
Beksaç, Mehmet Sinan
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
Publication Year :
2018
Publisher :
Tıp Fakültesi, 2018.

Abstract

Prenatal ultrasonografi sırasında özofagus, ileum, jejunum, kolon, rektum ve anüs gibi gastrointestinal sistem (GİS) organlarının konjenital tıkanıklıklarına ait bir takım işaretler saptanabilmektedir. Obstrüksiyonun lokalizasyonu, lezyonun derecesi (kısmi veya tam), eşlik eden malformasyonların varlığı ve tarama esnasındaki gebelik haftası gibi çeşitli faktörler prenatal tanıyı etkilemektedir. Bizde merkezimizdeki doğum öncesi ve sonrası dönemde tanı koyulan GİS obstrüksiyonlarını değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmamız 34 prenatal ve 22 postnatal GİS malformasyon tanısı alan bebeği kapsamaktadır. GİS obstrüksiyonları tıkanıklık seviyesine göre 5 gruba ayrıldı (A. Özofagus, B. Mide ve proksimal duodenum, C. İnce bağırsak, D. Kalın bağırsak, E. Çoklu obstruksiyonlar). Tüm olgular birlikte ele alındığında doğum öncesi teşhis oranı % 60,7 olarak bulundu. Eşlik eden yapısal anomali ve anöploidi oranları sırasıyla %21,4 ve %5,4 idi. Doğumdan sonraki ilk günde, 12 yenidoğan çeşitli sebeplerden ötürü ölmüştür. Kalan 44 hastanın 43'ü kendi klinik durumları göz önüne alınarak opere edilmişlerdir. Doğumdan ameliyata kadar geçen süre ortalama 4,5 (1–56) gün idi. Farklı komplikasyonlar sebebiyle 12 postoperatif ölüm vardı, 1 hasta ise 2 yaşında hayatını kaybetmiştir. Sonuç olarak, 56 bebeğin 31'i (%55,4) takip süresince hayatta kalmıştır. Grup A'dan E'ye doğru gidildikçe doğum öncesi tanı oranı sırasıyla %57,2; %85,8; %75; %25 ve %80'dir. Ortanca doğum ağırlığı grup A'dan D'ye gidildikçe istatistiksel olarak anlamlı derecede artmıştır (p=0.04). Ancak gruplar arasında Apgar skoru, eşlik eden anomalilerin oranı, ameliyata kadar geçen süre ve opere olan bebek sayısı açısından istatiksel olarak anlamı fark saptanmamıştır. Tüm bulgular prenatal ultrasonografinin önemini ve özelikle üst GİS anomaliler de yüksek prenatal tanı başarısını göstermektedir. Sonuç olarak, GİS malformasyonlarının doğum öncesi tanısı birçok faktöre bağlıdır. Double bubble, polihidramniyoz, genişlemiş bağırsak segmentleri ve midenin görüntülenememesi gibi indirekt bulgular olmasına karşın, erken prenatal tanı zordur ve bazı olgularda tanı doğum sonrasına kalabilmektedir. GİS obstruksiyonu şüphesi olan olgularda fetal anatomi dikkatli bir biçimde değerlendirilmeli ve eşlik eden kromozom anomalileri açısından dikkatli olunmalıdır.Anahtar Kelimeler: Gastrointestinal Sistem, Gebelik, Konjenital Anomaliler, Prenatal Tanı,Prenatal Ultrason Congenital obstruction of the gastrointestinal tract (GIT) organs such as esophagus, ileum, jejunum, colon, rectum and anus may have signs at the time of prenatal ultrasonography. The prenatal detection is influenced by several factors as the site of obstruction, degree of the lesion (partial or complete), occurrence of associated malformations and the gestational week at screening. We aimed to evaluate pre- and post-natally diagnosed GIT obstructions in our center. Our study is consisted of 34 prenatally and 22 postnatally diagnosed babies with GIT malformations. GIT obstructions were divided into 5 groups according to the level of obstruction (A. Esophagus, B. Stomach and proximal duodenum, C. Small intestine, D. Large intestine, E. Multiple obstructions). Prenatal detection rate was found to be 60.7% among all cases. Associated structural malformation and aneuploidy rates were 21.4% and 5.4%, respectively. Twelve neonates died within the first day after birth due to various reasons. The remaining 43 of 44 patients underwent surgery at different times according to their clinical conditions. The mean time between birth and surgery was 4.5 days (range, 1–56 days). There were 12 postoperative deaths due to various complications, and 1 patient died at an age of 2 years. Overall, 31 of 56 (55.4%) babies were alive during the follow-up period. The successful prenatal diagnosis rate was 57.2%, 85.8%, 75%, 25% and 80% in groups A to E, respectively. The median birth weight increased significantly in groups A to D (p=0.04). However, there was no difference between groups in terms of Apgar scores, associated abnormality rate, time to surgery, and number of operated babies. All of these findings demonstrate the importance of prenatal ultrasonography and prenatal detection performance for upper GIT abnormalities. In conclusion, the prenatal diagnosis of GIT malformations depends on multiple factors. Although there are some signs such as double bubble, polyhydramnios, enlarged bowel, and failure to visualize the stomach, early prenatal diagnosis is difficult and can be delayed after birth in some cases. On suspicion of GIT obstruction, clinicians should evaluate the fetal anatomy carefully and be aware of associated chromosomal abnormalities.Keywords: Congenital abnormalities; Gastrointestinal tract; Pregnancy; Prenatal diagnosis;Prenatal Ultrasonography 67

Details

Language :
Turkish
Database :
OpenAIRE
Accession number :
edsair.od.....10208..ee0abd8794084fdbd12ebf58fc52a009