Search

TEZ12768 Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2020. Kaynakça (s. 161-186) var. XIX, 193 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm. Bu araştırmada, üç farklı probiyotik laktik asit bakterisi ve starter kültür (Valiren® C1M Lactococcus lactis subsp. lactis, Lactococcus lactis subsp. cremoris) kullanılarak Tulum peynirleri üretilmiştir. Bu peynirler 180 gün boyunca depolanmıştır. Araştırmada K (starter kültür), LA (Lactobacillus acidophilus LA-5® + starter kültür), LC (Lactobacillus casei 431® + starter kültür) ve LR (Lactobacillus rhamnosus LR + starter kültür) olmak üzere dört farklı Tulum peyniri üretilmiştir. Depolamanın 1., 15., 45., 90., ve 180. günlerinde Tulum peynirlerinin bazı fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özellikleri incelenmiştir. Depolama süresince Tulum peynirlerinin titrasyon asitliği, kuru madde, yağ, protein, tuz, kül, toplam serbest yağ asitleri, suda çözünen azot, olgunlaşma derecesi, toplam serbest aminoasit, bütirik asit, laktik asit, sitrik asit, sertlik, iç yapışkanlık, sakızımsılık, çiğnenebilirlik ve elastiklik değerleri artarken pH, penetrometre ve propiyonik asit değerleri düşmüştür. Tulum peynirlerinin asetik asit, pürivik asit ve esneklik değerlerinde depolama süresince dalgalanmalar olmuştur. Probiyotik laktik asit bakterisi kullanımı Tulum peynirlerinin laktik asit bakteri sayılarını ve duyusal özelliklerini olumlu yönde etkilemesinin yanı sıra proteolitik özellikleri ve tekstürel özelliklerini de önemli ölçüde etkilemiştir (p

İnşaat mühendisliğinde birçok alanda kullanılan geosentetikler istinat duvarlarının imalatında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Geosentetikle güçlendirilmiş istinat duvarlarının tasarımınında duvara gelen yatay yüklerin hesaplanmasında kullanılan birçok farklı yöntem mevcuttur. Hesap yöntemlerindeki farklı kabullerin sonucu olarak, istinat duvarına gelen yatay yükün etkisiyle zeminde oluşan gerilme dağılımlarında da farklılıklar meydana gelmektedir. Gerilme dağılımlarındaki bu farklılıklara bağlı olarak, istinat duvarlarının tasarımında kullanılan geosentetik donatı uzunluğu ve aralığı değişiklik göstermektedir. Bu çalışmada, geosentetik donatılı istinat duvarlarının tasarımında, noktasal yük tesirinin hesaplanmasında kullanılan farklı yöntemler kullanılarak duvar tasarımı yapılmıştır. Hesaplamalarda 3m, 5m, 10m, 15m ve 20m olmak üzere beş farklı yükseklikte duvar dikkate alınmıştır. Geri dolgu malzemesi olarak kohezyonsuz ve içsel sürtünme açısı 37° olan bir zemin seçilmiştir. Tasarımda kullanılan geogridin nihai çekme (kopma) dayanımı, Tu, 50, 75 ve 100 kN/m olarak seçilmiştir. Hesap yöntemlerine bağlı olarak değişiklik gösteren sonuçlar, zemine etki eden gerilme dağılımı, geosentetik donatı uzunluğu, donatı aralığı ve güvenlik faktörleri açısından karşılaştırılmıştır. Geosynthetics which are used in many fields in civil engineering are also used commonly in the application of retaining walls. There are so many different design methods which are used for calculation of horizontal loads to the geosynthetic reinforced retaining walls. As a result of different acceptances in design methods, there occurs some differences in stress distributions on soil with the effect of the loads over the retaining wall. Depending on the differences in stress distributions, spacing and length of the geosynthetic reiforcement which is used in the desing of retaining walls differ. In this study, a retaining wall which is under the effect of soil's own load and point load has been designed with different design methods which are used in design of geosynthetic retaining walls. In the calculations, walls of five different heights, 3m, 5m, 10m, 15m and 20m, were considered. As the backfill material, a non-cohesive soil with an internal friction angle of 37° was selected. The ultimate tensile strength, of the geogrid, Tu, used in the design was chosen as 50, 75 and 100 kN/m. The results depending on the design methods have been compared in terms of stress distribution on soil, length and spacing of geosynthetic reinforcement and factor safety values. 94

İkinci Dönem TBMM çalışmalarının, birinci ve ikinci yasama yıllarında, eğitim- öğretim alanında yapılan görüşmelerin ele alındığı bu tez, giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında Osmanlı Devlet'inde yer alan bazı eğitim kurumları ve özellikleri anlatılmıştır. Daha sonra Birinci Dönem (1920-1923) TBMM'inin eğitim-öğretim faaliyetlerine değinilmiştirTezin birinci bölümünde, incelediğimiz dönemde ilkokul öğretmenlerinin yetiştirilmesi için ne gibi çalışmaların yapıldığı anlatılmıştır. Arkasından ilkokul eğitimi ile ilgili hazırlanan program, eğitim araç-gereçlerinin iyileştirmesi için yapılan uygulamalara yer verilmiştir. İkinci bölümde, ortaöğretim kurumlarına öğretmen yetiştirilmesi hususunda yapılan uygulamalar ile Tevhid-i Tedrisat Kanunu çerçevesinde ülkede meydana gelen yeni eğitim yapılanması ve devamında bu yapılanmanın sonuçları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise Darülfünunun gelişimi, Cumhuriyetin ilanı yıllarında Darülfünun'un durumu, öğrenci mevcutları ve ders programları incelenmiştir. This thesis contains about the three chapters which describe the negotiations aboutthe field of education in the first and second year of legislative work of second termTurkısh Grand National Assembly (TBMM). To beter group of the subject, in thefirst chapter, educationalinstitutions of the Ottoman Empire have been explained.Then, the educational activities of the first term parliament (1920-1923) have beendiscussed. In writing the thesis, TBMM records and works about this term have beenused.In the first chapter of thesis, what has done for the training of the primary schoolteachers during this period has been described. And then the program about theprimary education and improving equipments have been told. In the second chapter,Works about training teachers for secondary schools and in the framework of theLaw of Education (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) new education structure have beendescribed. In the third chapter, developments of Darülfünun (unıversıty), the statusof Darülfunun in the years of the proclamation of the Republic, classroompopulations and the curriculum have been told.KEY WORDS: II. Period TBMM, Education, Teacher Training. 75

Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2015 Libra Kayıt No: 87918 …

TEZ9186 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2014. Kaynakça (s. 55-68) var. xiii, 75 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm. Bu çalışmada, yağı azaltılmış sütlere dört farklı oranda (% 0, % 1, % 2, % 3) inülin ilave edilerek üretilen süzme yoğurtlar 21 gün boyunca depolanmıştır. Farklı oranlarda inülin kullanımı, süzme yoğurtların kurumadde oranları, asetaldehit miktarları, renk özellikleri ve az da olsa duyusal özelliklerini etkilerken, pH, titrasyon asitliği, protein oranları, yağ oranları, penetrometre değerleri ve tirozin miktarlarını etkilememiştir. Depolamanın 1., 7., 14., ve 21. günlerinde, süzme yoğurtların kimyasal, fiziksel ve duyusal özellikleri incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre; pH değerleri 4.03-4.21, titrasyon asitliği değerleri % 1.58-1.53, kurumadde oranları% 17.81-21.13, yağ oranları % 1.62-2.27, protein oranları % 9.51-11.78, penetrometre değerleri 137-188 1/10 mm, tirozin miktarları 0.19-0.33 mg/g, asetaldehit miktarları 2.02-6.42, L değerleri 89.26-96.80, a değerleri -3.83 - -3.29 ve b değerleri 8.36-9.90 değerleri arasında tespit edilmiştir. Depolama süresince süzme yoğurtların pH değerlerinde ve penetrometre değerlerinde düşüş görülürken tirozin miktarlarında artış gözlenmiştir. Toplam kabul edilebilirlik puanlarına göre % 3 inülin ilave edilen sütten üretilen süzme yoğurt, % 1 ve % 2 inülin ilave edilen sütlerden üretilen süzme yoğurtlardan daha çok beğenilmiştir. In this study, the condensed yoghurts, which are produced by the addition of inulin at four different levels (0 %, 1%, 2%, 3%) to the fat-reduced milks, are stored for 21 days. Dry matter ranges, acetaldehyde amounts, colour properties and slightly sensory properties of condensed yoghurts were effected by using different ratios of inülin however pH, titration acidity, protein rates, fat rates, penetrometer values and tyrosine quantities were not effected by this ratios. The chemical, physical and sensorial properties of the condensed yoghurt samples are examined at the 1., 7., 14. and 21. days of the storage. Depending on the results of analyses; the pH, titration acidity, dry matter, fat, protein, penetrometer, tyrosine, acetaldehyde and L-a-b values are determined in the range of 4.03-4.21, 1.58-1.53 %, 17.81-21.13 %, 1.62-2.27 %, 9.51-11.78 % and 137-188 1/10mm, 0.19-0.33 mg/g, 2.02-6.42, 89.26-96.80, 3.83-3.29, 8.36-9.90 respectively. It of was observed that pH and penetrometer values condensed yoghurts decreased while tyrosine quantities increased during storage. Due to the total acceptability scores, the condensed yoghurt that was produced from the milk with 3% inulin is prefered more than the condensed yoghurt swhich were produced from the milks with 1 and 2 % inulin. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2012YL31.

SUMMARY The humanbeing living in the last half of 2$n century has recorded aprogress which hasn't been seen along ail the history. He's waited for finding out the out the steam - machine until 18 m century, waited for inventing the electhcitiy until 19tn century. When the humanity history was examined, it is seen that thre is no abig difference between the life level of the human lived in teh Middiel Ages and the human lived in the New ages. The humanbeins, who has made very little progress for thausands life standards by using every kind of equipment being inventet. We can say that, along his historical development, the mankind has achieved many tremendous things for which involved in living more comfortable, within this century, ifcempared with the works done before. The tremendous growth of knowledge of kinematic and dynamics of machinery, of mikro - electronic has engendered a new kind of schlence branch called robotics, also one of the most significant resources contrubuting to the rapid growth of the robotics industry is the collective expertise of the companies that supply assorted componets.interface devices and software used in the const ruction and aplication of robots.AII the facilities made for robots are intended to provide support in the aplication of manufacturing technology. In this project we examined the robots and tried to get into the worid of it Not oniy we studied theoretically on robotics but also we tried to maanufacture it Wesaw thai there was an urgent need for robotics researches thaat combine industrial and other englneerngdisciplnes. We hope that our coutry will reach out the world standards in using robot. 206

The samovar emerges in different forms in many countries such as China, Saudi Arabia, Iran, Russia, and Turkey. The history of the samovar is based on pots used in the preparation of herbal medicines which have the therapeutic properties in China due to their functional similarity, and even to the ancient Greek and Roman water heating vessels. History of the oldest known Russian samovar is dated with XVIII. century, so the period of Peter the Great. The samovar is one of the basic cultural elements that have become a symbol of Russian society and the process of its inclusion in the life of the Russian people began as a result of the meeting of tea culture in China with Soviet lands. It is seen frequently giving place to the image of the samovar in Russian folk tales, literary works, songs, proverbs, films as a folkloric element. Today, as well as being used as a tea brewing machine, the samovar also shows itself among the decorative products and souvenirs. In this study, the history of the samovar, the place of the samovar in Russian culture, the characteristics of Russian samovar, the Russian cities famous for its samovar product, the samovar museums in Russia, etc. issues will be examined., Semaver, Çin, Suudi Arabistan, İran, Rusya ve Türkiye gibi birçok ülkede farklı biçimlerde karşımıza çıkmaktadır. Semaverin geçmişi işlevsel benzerliği nedeni ile Çin’de tedavi edici özelliği bulunan bitkisel ilaçların hazırlanmasında kullanılan kaplara, hatta antik Yunan ve Roma’daki su ısıtma kaplarına dayandırılmaktadır. Bilinen en eski Rus semaverinin geçmişi ise XVIII. yüzyıl yani I. Petro dönemiyle tarihlendirilmektedir. Semaver, Rus toplumunun sembolü haline gelmiş temel kültürel unsurlardan biridir ve Rus halkının yaşantısına dâhil olma süreci Çin’deki çay kültürünün Sovyet topraklarıyla buluşması sonucunda başlamıştır. Rus halk masallarında, edebi eserlerde, şarkılarda, atasözlerinde, filmlerde folklorik bir unsur olarak semaver imgesine sıkça yer verildiği görülmektedir. Semaver günümüzde çay demleme gereci olarak kullanılmasının ötesinde dekoratif ve hediyelik ürünler arasında da kendisini göstermektedir. Bu çalışmada semaverin tarihçesi, Rus kültüründe semaverin yeri, Rus semaverinin özellikleri, semaver yapımı ile bilinen Rus şehirleri, Rusya’daki semaver müzeleri vs. konulara değinilecektir.